Amenore (Adet Görmemek)
Amenore, adet kanamasının olmamasıdır. Hamilelik sırasında veya menopozdan sonra adet görmemeniz normaldir; ancak diğer zamanlarda periyotları kaçırırsanız, altta yatan bir tıbbi sorunun belirtisi olabilir.
İki ana amenore türü vardır. 16 yaşına kadar adet görmeye başlamayanlarda primer amenore olabilir. Bu terim, adet kanamasını önleyen üreme sistemindeki anormallikler için de geçerlidir. Önceki 9 ay boyunca düzenli döngüler yaptıktan sonra 3 ay boyunca aylık sürenizi kaçırırsanız, ikincil amenore olabilir. Bu tip amenore daha yaygındır.
Amenore Nedenleri
Amenore’un birçok potansiyel nedeni vardır. Örneğin, birincil amenore, cinsel organlarınızla ilgili yapısal sorunlardan kaynaklanabilir. Az gelişmiş veya hatalı çalışan yumurtalıkların bir işareti olabilir. Hipofiz veya tiroid bezlerinizle ilgili sorunlar ikincil amenore ile sonuçlanabilir. Düzgün çalışırken, bu bezler adet için gerekli hormonları üretir.
Sekonder amenorenin diğer olası nedenleri şunlardır:
Sekonder amenorenin doğal nedenleri şunlardır:
Doğum kontrolünü başlatmak, durdurmak veya değiştirmek de menstrüel döngünüzü etkileyebilir.
Amenore Teşhisi
Arka arkaya üç periyodu kaçırdıysanız veya 16 yaşındaysanız ve adet görmeye başlamadıysanız doktorunuza danışın. Bu durum, tedavi gerektiren altta yatan bir tıbbi durumun işareti olabilir. Kaçırılan dönemlerin nedenini teşhis etmek için doktorunuz önce hamileliği ve menopozu ekarte edecektir. Muhtemelen sizden belirtilerinizi ve tıbbi geçmişinizi tanımlamanızı isteyeceklerdir.
Doktorunuza şunları anlatmak önemlidir:
Doktorunuz pelvik muayene yapabilir. Tanı koymaya yardımcı olmak için idrar, kan veya görüntüleme testleri gibi tanı testleri de isteyebilirler.
Amenore Tedavisi
Doktorunuzun amenore için önerilen tedavi planı, altta yatan nedenine bağlı olacaktır.
Obezite ile bağlantılıysa, doktorunuz muhtemelen bir kilo verme programı önerecektir. Nedeni aşırı kilo kaybı veya aşırı egzersiz ise, kilo almanızı veya daha az egzersiz yapmanızı teşvik eder.
Zihinsel sağlığınızı yönetmenize yardımcı olmak için doktorunuz konuşma terapisi, ilaçlar veya diğer tedaviler için sizi ilgili uzmanlara yönlendirebilir.
Tiroid bezinizle ilgili sorunları tedavi etmek için doktorunuz hormon replasmanları gibi ilaçlar reçete edebilir veya ameliyat önerebilir.
Yumurtalık kanseri için doktorunuz ilaçların, radyasyon terapisinin ve kemoterapinin bir kombinasyonunu önerebilir.
Amenore neden olabilecek diğer durumları tedavi etmek için ilaç veya cerrahi de seçenekler arasındadır.
Amenore’yi Önlemek Mümkün Mü?
Amenore önlemek için kesin bir yöntem olmamakla beraber alınabilecek önlemler şunlardır:
Adet döneminizle ilgili endişeleriniz hakkında doktorunuzla konuşun.
Amenore Hastalığı Tedavi Edilmezse Sonuçları
Bir periyodu kaçırmak sağlık krizi gibi görünmese de sağlık riskleri taşıyabilir. Hormonal değişikliklerle bağlantılıysa, kemik yoğunluğunuzu etkileyerek kırık ve osteoporoz riskinizi artırabilir. Ayrıca, deniyorsanız hamile kalmayı da zorlaştırabilir.
Çoğu durumda, amenore ve altta yatan nedenleri tedavi edilebilir. Durumunuz, tedavi seçenekleriniz ve uzun vadeli görünümünüz hakkında doktorunuza danışın.
Ateş Karateke
Dilerseniz Hemen 0216 368 2448 nolu Telefonumuzu Arayarak Bilgi ve Randevu Alabilirsiniz.
Dilerseniz Buraya Tıklayarak İletişim Sayfamızdan Bizlere Mesajlarınızı İletebilirsiniz.
Site içeriği bilgilendirme amaçlıdır, Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza başvurunuz.
Prof. Dr. Ateş Karateke
Primer amenore; meme gelişimi ve genital bölgede (pubik) kıllanma olmasına rağmen 15 yaşında halen adet görememe veya meme gelişimi başlamasına rağmen sonraki 5 yıl içinde adet görememe...
Aralık 2017
Primer amenore; meme gelişimi ve genital bölgede (pubik) kıllanma olmasına rağmen 15 yaşında halen adet görememe veya meme gelişimi başlamasına rağmen sonraki 5 yıl içinde adet görememe ya da meme gelişiminin 13 yaş ve üzerinde halen başlamamış olması olarak tanımlanır.
Beyinde hipotalamustan gonadotropin releasing aralıklı hormon salınımıyla beraber hipofiz bezinden aralıklı olarak FSH ve LH hormonları salınımaya başlar. FSH ve LH hormonlarının yumurtalıkları uyarmasıyla beraber östrojen ve progesteron hormonu salgılanır. Östrojen ve progesterenonun rahimi uyarmasıyla beraber rahimin iç tabakası (endometrium) adet döngüsüne hazırlanır ve menarş (adet görme) oluşur. İlerleyen zamanlarda ise yumurtlama olur. Bir genç kızın adet görebilmesi için, uterus ve uterus içinde fonksiyonel bir endometriyum, overler, hipofiz ve hipotalamusun olması ve bu organların belli bir düzen içinde fonksiyon görmesi gerekmektedir.
Adetin başlangıç zamanı konusunda asıl belirleyici etken genetik faktörler olmakla birlikte coğrafi yerleşim, genel sağlık durumu, beslenme ve psikolojik faktörler etkili olmaktadır. Son yapılan çalışmalara göre adet başlangıç yaşı giderek daha erken yaşlara inmektedir.
Pubertal (ergenlik dönemi) gelişim evreleri hızlı büyümeyle başlar, ardından yaklaşık 9,9 yaş civarına meme gelişimi (telarş), 10,5 yaş civarında ise genital tüylenme (adrenarş) başlar ve sonrasında adet görme (menarş) gerçekleşir.
Adet görme yaşı etnik gruplar arasında farklılık gösterebilir. Türkiye’de menarş yaşı son verilere göre 12,1-12,2 civarındadır.
Pimer amenore meme gelişimine göre 3 grupta incelenir. Aşağıda gruplara göre primer amenoreye yol açan nedenler gösterilmiştir.
Öyküde premenstrüal sendrom, ağrılı adet görme (dismenore), aralıklı abdominal ağrı, kronik hastalık öyküsü, İlaç kullanımı, madde bağımlılığı, radyasyon-kemoterapi maruziyeti, egzersiz, kilo kaybı, ailede puberte gecikmesi, infertilite öyküsü sorgulanır. Öyküde koku alma yokluğu (anosmi), memelerden sıvı gelmesi (galaktore), baş ağrısı, görmede değişiklikler, tüylenme, akne, tiroid hastalığı, ateş basması, terleme gibi vasomotor bulgular sorgulanmalıdır
KLİNİK MUAYENE
Büyüme eğrisi değerlendirilir ve vücut kitle indeksi (BMI) hesaplanır.
Sekonder Seks Karakterleri Gelişimi, meme gelişimi ve pubik kıllanma evrelendirilir.
MEME GELİŞİMİ | |
Evre 1: Memeler henüz büyümeye başlamamıştır. | |
Evre 2: Areola ve papilla ufak bir yumru yaparak belirginleşmiş ve areola çapı artmıştır. | |
Evre 3: Meme büyümüş, areola çapı daha fazla genişlemiştir. Areola ve meme konturları birbirinden ayrı değil. | |
Evre 4: Areola ve papilla büyümüş olan meme kitlesi üzerinde ikinci bir kabarıklığa neden olmuştur. | |
Evre 5: Meme erişkin büyüklüğünde olup, areola geri çekilip meme kitlesi ile birleşmiş ve papilla dışa doğru belirginleşmiştir. |
PUBİK KILLANMA | |
Evre 1: Pubik kıllanma başlamamış. | |
Evre 2: Labia majora veya mons veneriste, seyrek, az pigmente, ince, düz veya hafif kıvrımlı kıllanma. | |
Evre 3: Kıllar daha koyu renkte, daha kalın ve kıvrımlıdır. Mons veneriste daha geniş bir alana yayılmıştır. | |
Evre 4: Kıllanma mons venerisi tamamen kaplamış ve uyluk iç yüzeyine yayılmıştır. | |
Evre 5: Erişkin özelliklerin kıllanma mevcuttur. |
Vücut özellikleri; Kısa boy, meme başlarının ayrık olması durumu değerlendirilmelidir. Tüylenme ve akne varlığı sorgulanmalıdır.
Pelvik muayene: Uterus yokluğu veya taslak uterus olup olmadığı, vagende septum (bariyer), imperfore hymen (kapalı kızlık zarı), aşırı tüylenme (virilizasyon), klitorius büyümesi (kliteromegali) değerlendirilmelidir.
Laboratuvar: İlk aşamada FSH, LH, Prolaktin, TSH hormonları değerlendirilir.
Gerekirse kromozom analizi yapılmalıdır.
TEDAVİ: Nedene yönelik tedavi yaklaşımı yapılır.
Hipofiz bezi kaynaklı sorunlar nedeni ile süt salgılanmasına neden olan kitlesel bir oluşum varsa, tiroid bezi ile ilgili sorun varsa medikal ya da cerrahi tedavi önerilir. Gonadal disgenezi gibi yumurtalıkların fonksiyon kaybıyla seyreden durumlarda eksik olan östrojen ve progesteron hormonunu yerine koymak için uygun medikal tedavi yapılır. Rahim, rahim ağzı ya da vajinada doğuştan gelen anatomik bozukluk söz konusu ise, bu sorunları gidermek amacı ile cerrahi müdahaleye başvurulur. Sorun polikistik over sendromuna bağlıysa kilo düzenlemesi, insülin direnci yönünde tedavi önerisi ve adet düzenini sağlamak için hormonal tedavi (doğum kontrol hapları gibi) önerilir. Genetik nedenlerde yapılan kromozomal testlerle hastaya çocuk sahibi olup olamayacağı hakkında bilgilendirme yapılır ve hastanın beklentileri mevcut durumuna göre şekillendirilir.
Dr. İrem Yengel