1- Allah'ı zikretmeyi sağlar:
Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde kulların Allah'ı zikretmesi ve onu sıfatlarıyla anması emredilir.
2- İmanı tazeler:
Duada imanın şartları yer alır. Amentü duası okuyan kişi imanını tazeler ve Allah'a yaklaşır.
3- Ahiret gününü hatırlatır:
İmanın şartlarından biri de ahiret gününe imandır. Müslümanlar sık sık Amentü duasını okuyarak dünyanın gelip geçici bir yer olduğunu hatırlar.
4- Takvayı arttırır:
Dua okumak müminin dünyadaki gelip geçici heveslere olan ilgisini azaltır. Sakınmak anlamına gelen takvanın artması ile birlikte haram olan şeylerden uzaklaşırlar ve günah işlemekten sakınırlar.
5- Haneye bereket getirir:
Allah-u Teala kullarını sürekli rızıklandırır. Amentü duasını günde en az 3 kez okuyan kişilerin hanelerine bolluk ve bereket yağar. Her okunan dua ile Allah'ın verdiği nimetler için şükredilir.
6- Korkularımızdan ve kaygılardan arındırır:
Amentü duası çok tesirli bir duadır ve insanı tüm manevi sıkıntılarından kurtaracak kadar faziletlidir. Bu duayı okudukça Allah'ın varlığını daha çok hissederiz ve vesveselerden, korkulardan, endişelerden arınırız.
7- Hz. Muhammed'i (s.a.v.) hatırlatır
Bu duanın sonunda Hz. Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik edilir. İslam dinini tebliğ etmek için hayatının sonuna kadar mücadele eden son peygamber Hz. Muhammed'i anmak için de sık sık Amentü duası okunmalıdır.
8- Güç verir:
İnsanın çok güçsüz olduğu Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde yazar. İhtiyaç duyduğu güç ise Allah katından gelir. İnsanoğlu yaratıcının varlığını hissederek hem çok daha güçlü hem de mutlu olur.
9- Umutsuzluğa kapılmayı önler:
Allah'a ve ahiret gününe iman eden müminler hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmazlar. Amentü duasının Arapça ve Türkçesini okuyarak sonsuza kadar kalacakları cenneti hatırlarlar. Bu da onların maneviyatlarını arttırır.
10- Bize tövbe kapısını aralar:
Amentü duasını okuduktan sonra tövbe ederek işlediğimiz tüm günahlar için bağışlanma dilenir.
Amentü "İmân ettim" mânasına gelen bu kelime İslam'da mü'minlerin imân esaslarını ifâde etmektedir. Arapça'da ise kısaca "inandım" anlamını taşıyan ve İslâm'ın temel inançları arasında yer alan Allah'ın varlık ve birliğine imân etmeyi, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmayı dile getiren sözcüktür.
آمَنْتُ بِاللهِ وَ مَلَئِكَتِهٍ وَ كُتُبِهِ وَ رُسُلِهِ وَ اْليَوْمِ اْلآخِرِ وَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَ شَرِّهِ مِنَ اللهِ تَعَالَى وَ اْلبَعْثُ بَعْدَ اْلمَوْتِ حَقٌّ * اَشْهَدُاَنْ لآ اِلَهَ اِلاَّ اَللهُ * وَ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وُ رَسُولُهُ *
Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî ve’l-yevmi’l-âhiri ve bi’l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallâhi teâlâ ve’l-ba‘sü ba‘de’l-mevti hakkun. Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne muhammeden abduhû ve rasûlüh”
Anlamı: Ben Allahu Teâlâ'ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere; hayır ve şerrin Allâhu Teâlâ'nın yaratmasıyla olduğuna ianandım. Öldükten sonra dirilmek de haktır. Ben şehadet ederim ki, Allâhu Tealâ'dan başka ilâh yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed (s.a.v) Onun kulu ve peygamberidir.