amip nedir / AMIPLIDIZANTERI

Amip Nedir

amip nedir

Beyin yiyen amip nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl bulaşır?

Bu amip türü tek başına – serbest yaşar, yani yaşamak için başka bir canlıya ihtiyaç duymaz. Göl, nehir ya da sıcak kaynak suları gibi ılık sularda özgürce dolaşır. 46 dereceye kadar sıcak sularda rahatlıkla üreyebilir. Aynı zamanda toprakta da bulunur. Deniz ya da okyanus gibi tuzlu sularda yaşayamaz. Suların içindeki bakterileri yiyerek beslenir. Çok ölümcül seyreden bu hastalığa yakalanan 145 hastadan şimdiye kadar kurtulan sadece 5 vaka bildirilmiştir (Dördü Kuzey Amerika, bir tanesi Meksika'dan).

Beyin yiyen amip nedir Belirtileri nelerdir Nasıl bulaşır

Amiplerin kaynağı nedir peki?

Amiplerin kaynağı tatlı sular. Daha çok ‘vahşi doğa’ diye tanımlanan alanlarda Amerika'da seyrek de olsa görülen bir tablo. Yapılmış araştırmalara baktığımızda amiplerin Türkiye ve dünyanın pek çok ülkesinde özellikle kaynak sularında çok yaygın görülebildiği söyleniyor.

Bu mikroorganizmanın vücuda girmesi bu kadar kolay mı? 

Şunu bilmek gerekir ki, Naegleria ile kirlenmiş bir suyu içmekle bu amip size bulaşmaz. Bulaşmasının tek yolu kirli suyun burnunuzdan içeri girmesidir. Çok nadir olarak yeterince klorlanmamış yüzme havuzlarına başın daldırılması veya amip ile kirlenmiş çeşme suyu ile burnun temizlenmesi ile bulaşma olabilir. Naegleria'nın su buharı ya da havada asılı kalan aerosol damlacıklar yoluyla bulaştığı görülmemiştir.

Türkiye’de kayda geçen kaç vaka var?

Dünyada da nadir görülen bu hastalık ülkemizde 3-4 vaka ile sınırlıdır. Ankara, Eskişehir ve İstanbul'da saptanan bu vakalardan yaşayan olmamıştır.

Beyin yiyen amip nedir Belirtileri nelerdir Nasıl bulaşır

Özellikle ülkemizde yaz aylarında kaynak suları bolca içilir. Kaynak sularını içmek riskli ve tehlikeli mi?

Naegleria türü amipler ılık ya da sıcak kaynak suları içinde bulunabilir. Ancak bu suların içilmesiyle yanlışlıkla yutulsa bile beyin iltihabına yol açmazlar. Kirli suların içilmesiyle bulaşan amip türü başkadır ve kanlı bir ishale yol açar. Naegleria ise sadece buruna bu suların derin bir şekilde çekilmesiyle bulaşır.

Akarsu, göl gibi tatlı sularda yüzmek tehlikeli mi bu durumda?

Naegleria türü amiplerin bulaş yolu burundan girmesi ile olduğu için, bu amip türünün bulunma ihtimalinin yüksek olduğu tatlı sularda yüzmek sakıncalı olacaktır. Klorlanmamış ya da çok düşük düzeyde klorlanmış yüzme havuzları da aynı derecede risklidir.

Beyin yiyen amip nedir Belirtileri nelerdir Nasıl bulaşır

Gözlerimizde yanma kızarıklık gibi belirtiler varsa ne yapmalıyız?

Gözlerde enfeksiyona yol açan amip türü Naegleria türünden farklıdır. Özellikle tatlı sular ve lens solüsyonlarından bulaş riski vardır. O nedenle tatlı sularda yüzen ya da lens kullanan kişilerin gözlerinde kızarıklık oluşursa, en kısa zamanda bir göz hastalıkları uzmanına başvurmaları gereklidir.

Nasıl belirti veriyor? Hangi durumlarda vakit kaybetmeden hekime başvurmalıyız?

İsminden de anlaşılacağı üzere bu amip türünün yaptığı hastalık, esas olarak meningoensefalit denilen beyin dokusu ve beyni saran zarda oluşturduğu iltihaptır. Genellikle burundan içeri girdikten sonraki 10 gün içinde şiddetli baş ağrısı, ateş, bulantı ve kusma ile başlar. Sonraki günlerde tipik olarak ense sertliği gelişir, nöbet geçirir, bilinç durumu bozulur. Halüsinasyon dediğimiz hayal görmeler başlar. Kişinin etrafı ile olan ilgisi kaybolur. Denge kaybı gelişir. Hızla kötüleşerek yaklaşık 5 gün içinde koma ve ölüm gerçekleşir.

Peki bu hastalığın tedavisi nasıl yapılıyor?

Bu hastalığın bilinen bir tedavisi yoktur. %97 ölümcül seyretmektedir. Miltefosin isimli yeni bir ilacın denenmesiyle kurtulan iki kişi mevcuttur. Ancak bu hastalıkta oluşan aşırı beyin ödemi ile baş etmek çok zordur.

Son olarak bu mikroorganizma insandan insana bulaşıyor mu?

Naegleria türü amip insandan insana bulaşmaz.

YÜZÜNÜZÜ YIKADIĞINIZ SUYA DİKKAT!

False

AMİPLİ DİZANTERİ

Konuyu Hazırlayan. Dr. Konçuy Mergen - Dr. Tülay Bursalı

E.Histolitika

İnsanda enteropatojen tek amiptir. Kolon mukozasını tutar ve kanlı mukuslu diareye neden olur.

İki formu vardır.

1) Trofozoid form

2) Kist formu

E. Histolitika trofozoidleri 25 mm çapında,pseudopotları ile hareket eden formlardır.Canlı trofozoidlerde çekirdek belli belirsizdir.Trofozoid form konak dışındaki şartlarda yaşamını sürdüremez. Bu nedenle hastalığın yayılımından sorumlu değildir. E.Histolitika kistleri ise dört nükleusludur. Dış şartlara dirençlidir. Bulaştan kistler sorumludur.

BULAŞMA YOLLARI

Kistler

PATOGENEZ

E.histolitika trofozoid formu iki tür gelişim gösterir.

1)Barsak lümeni formu

2)Doku formu

Barsak lümeni formu oral bulaşan kistler ince barsakta sindirim salgıları ile uygun pH da açılır ve dört çekirdekli metakistler ortaya çıkar. Çekirdeğin ikiye bölünmesi ile sekiz çekirdekli metakistik trofozoidler oluşur. Bunların etrafında sitoplazma ile çevrilmesi sonucunda sekiz küçük trofozoid form oluşur.

Doku formu barsak lümenindeki amipler daha fazla büyüyüp barsakepitel hücrelerini eritip mukozanın propriya tabakasına geçer. Doku artıkları ve eritrositlerle beslenerek çoğalır.Doku formu 20-40 mm. boyutundadır. Bu formlar barsağa dönerek prekist ve kist dönemini geçirir ve dışkı ile atılır. İçlerinde eritrosit bulunur.

KLİNİK

Hastalığın % 80-99’ u asemptomatiktir. Rutin dışkı incelemesinde kistlerin görülmesi ile saptanır. Geri kalan %20-1 vakada 1-4 haftalık inkubasyon periyodundan sonra gastrointestinal sistemde hastalık belirtileri başlar. Bu belirtiler alt abdomende ağrı, orta derecede ateş, kanlı ishal (tenesmusla birlikte veya değil) dir.Üç şekilde seyredebilir.

1)Fulminan kolit: Sık görülmez. Kötü beslenenlerde, hamilerde, kortikostreroid kullananlarda ortaya çıkar. Mortalitesi yüksektir. Karaciğer abseleri ile seyreder. İlaç tedavisine cevap vermedikleri için tanı önemlidir.

2)Amebik kolit: İnflamatuar barsak hastalıkları ile karışabilir. İntermittent diare, mukuslu dışkı, karın ağrısı, flatuens, kilo kaybı ile seyreder.

3)Ameboma:Çok ender rastlanır.(%0.5-1.5) Ortaya çıkan granülomlar. Barsakta sucuk şeklinde tümoral kitleler olarak ele gelir. Çekum.asendan kolon, sigmoid vetransvers kolonda sık görülür. Dışkı normal şeklini kaybeder. Kan ve mukus içerir. Şeffaf mukustan dolayı ağaç çileği ezmesine benzer. Hastalık bir süre böyle seyrettikten sonra belirtiler kaybolur. Daha sonra belirtiler tekrarlar.

4)Ekstraintestinal tutulumla seyreden form: Karaciğer fazla tutulumun olduğu organdır. Ateş, kilo kaybı, sağ üst kadranda rahatsızlıkla seyreder. Anemi, lökositoz, alkalenfosfatazda yükselme eşlik eder. Tanı ultrasonografi ile konur. Nadiren plevra perikardium yayılımı, beyin, akciğer ve böbrek tutulumu olabilir.

KOMPLİKASYONLAR

TANI

KORUNMA

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır