amirallerin bildirgesi / 'Amirallerin Montrö bildirisi' davasında karar: 103 emekli amirale beraat | Euronews

Amirallerin Bildirgesi

amirallerin bildirgesi

"Amirallerin Montrö bildirisi" davasında gerekçeli karar açıklandı

Kamuoyunda "Amirallerin Montrö bildirisi" olarak bilinen açıklamada imzası yer alan 103 emekli amiralin yargılandığı davada, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle tüm sanıklara verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı. Kararda, ifade özgürlüğünün çağdaş demokrasilerin en temel yapı taşlarından birisi olduğu da vurgulandı.

Son dakika haberi! 

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi, "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan açılan davanın 20 Aralık 2022'deki karar duruşmasında, aralarında eski Deniz Kuvvetleri komutanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel'in de bulunduğu 103 sanık hakkında "suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle beraat kararı vermişti.

Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, suçun maddi unsurlarının oluşmadığını vurguladı. Suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi için "elverişli vasıtalarla" işlenmesi konusunda failler arasında anlaşma olması gerektiği belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Anlaşmaya katılan kişiler arasında fikir uygunluğunun belirli, programlı bir şekle girmiş olması, vasıtaların tespit edilmesi ve gayeye yakın ciddi ve tehlikeli olma şartı bulunmaktadır. Suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi için failler arasında belirlenen suçun 'elverişli vasıtalarla' işlenmesi konusunda anlaşma olmalıdır. Suç için devletin ülkesine, egemenliğine, birliğine ve Anayasa düzenine karşı suçlardan herhangi birini işlemek üzere anlaşılması gerektiğinden burada elverişli vasıtanın cebir ve şiddet kullanımına uygun ağırlık ve kuvvette silah, personel, askeri araç ve teçhizat olması gerekmektedir. Anlaşmaya konu edilen suçun işlenebilmesi için elverişli vasıta bulunmuyorsa suçun maddi unsurunun gerçekleştiği söylenemez."

Suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi için, en az iki veya daha fazla kişinin anlaştığının maddi olgularla tespiti gerektiğine değinilen gerekçeli kararda, yasadaki "maddi olgularla belirlenen bir biçimde olması" ibaresinin, suçun oluştuğunu kabul edebilmek için bulunması gerekli delillerin niteliğine işaret ettiği, suçun manevi unsurunun ise kasıt olduğu, bu suçun ancak kasıtla işlenebileceği belirtildi.

''CEZA HUKUKU BAĞLAMINDA DOĞRU DEĞİLDİR''

Söz konusu kararda, savcılık iddianamesinde, metnin kaleme alınış tarzı, açıklanma saati ve şekli itibarıyla "muhtıra" şeklinde değerlendirildiğinin ve farklı kesimlerde rahatsızlık doğurduğunun öne sürüldüğü belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Metne ilişkin toplumsal tepki gelişmesi, aleyhine görüşler açıklanması demokratik hukuk devleti olmanın gereği açısından ne kadar doğru ise içeriğinin suç oluşturup oluşturmadığına dair hukuki değerlendirme yapılmadan iddianamede belirtildiği üzere sırf metnin kaleme alınış tarzının, açıklanma saatinin, şekli itibarıyla 'muhtıra' şeklinde değerlendirilmesinin, metnin başlangıç cümlesinin maksatlı olarak 'Yüce Türk Milleti' şeklinde başlatılmasının, soruşturma aşamasında ulaşan ihbar, suç duyurusu ve şikayet dilekçelerine göre farklı kesimlerde ciddi bir rahatsızlık doğurmasının sanıkların üzerlerine atılı suçun sübutu yönünden maddi delil niteliğinde kabul edilmesi ceza hukuku bağlamında doğru değildir."

''İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRASİLERİN EN TEMEL YAPI TAŞI''

"Gerek Montrö Boğazlar Sözleşmesi gerekse de kamusal tartışmaya açılan muvazzaf bir amiralin sarık ve cübbeyle görüntülenmesi konusunda sanıkların yapmış olduğu açıklama bir düşünce veya fikir açıklaması olarak nitelendirilebilir." denilen aynı kararda, ifade özgürlüğünün çağdaş demokrasilerin en temel yapı taşlarından birisi olduğu vurgulandı.

Gerekçeli kararda, ifade özgürlüğünün genel olarak Anayasa, kanunlar ve uluslararası sözleşmeler ile özellikle de bağımsız ve tarafsız mahkemelerin koruması altında olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:

"Vatandaşların bu haklarını kullanarak açıkladıkları görüş ve düşüncelerinden dolayı kamusal otorite veya toplumun diğer kişi, kısım veya gruplarca baskılanmamaları hakkın kullanımı açısından oldukça önemlidir. Açıklanan her bir görüş veya düşüncenin toplumun tamamı veya kamusal otorite tarafından kabul görmesi mümkün veya sağlıklı değildir. Anayasal demokrasi için mühim olan, kişilerin hukuken suç olarak kabul edilmeyen görüş ve düşüncelerini açıklama hürriyetlerini tek tek veya toplu olarak toplumsal veya kamusal baskı altında kalmaksızın kullanabilmeleridir. Bir görüş veya düşünce açısından mutlak hakikate ancak düşünce ve fikirlerin serbestçe ifade edilebilmesi, bunlara karşı varsa anti tezlerin ileri sürülmesi sonucunda yapılabilecek sentezle ulaşılabilir."

Sanıkların yayınladığı mesajın düşünce açıklanması olduğu, metnin tek başına suçun oluşmasına yeterli maddi delil niteliğinde bulunmadığı vurgulanan bu kararda, "Sanıkların üzerine atılı 'suç için anlaşma' suçuna ilişkin maddi unsurların hiçbirinin somut olayda oluşmadığı, maddi unsurları itibarıyla oluşmamış suç açısından sanıkların kastından söz edilmesinin mümkün olmadığı, bu haliyle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanıkların tamamının ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerekmiş ve hüküm kurulmuştur." ifadesine yer verildi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Nisan 2021'de, bazı emekli amirallerin yayımladığı "Montrö bildirisi"ne ilişkin soruşturma başlatmıştı.

Başsavcılık, 6 Aralık 2021'de 103 sanık hakkında "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 3'er yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenlemişti.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi 20 Aralık 2022'deki kararında, sanıkların tamamın beraatine hükmetmişti.

TÜRKİYE HABERLERİ

Montrö Bildirisi

Montrö Bildirisi
Tarih 4 Nisan 2021
Saat Gece 03.00 suları
Diğer adı 103 Emekli Amiral Bildirisi, 4 Nisan Bildirisi
Konu
Sorgulanan 14 emekli amiral
Soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
Tutuklanan Yok
Sanık 103 emekli amiral ve 1 general
Suçlama Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma
Dava Mahkeme, suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle tüm sanıklar hakkında oy birliği ile beraat kararı verdi.

Montrö Bildirisi, 4 Nisan Bildirisi ya da 103 Emekli Amiral Bildirisi, 4 Nisan 2021 tarihinde Türk Deniz Kuvvetlerinden emekli olmuş 103 amiral ve 1 general tarafından yazılan bir bildiridir.[1] Bildiride Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Kanal İstanbul projesi ve Atatürkilke ve devrimlerine ikaz ve atıfta bulunulmuştur.[2]

Arka plan[değiştir

'Amirallerin Montrö bildirisi' davasında karar: 103 emekli amirale beraat

Kamuoyunda "amirallerin Montrö bildirisi" olarak bilinen açıklamada imzası yer alan 103 emekli amiralin yargılandığı davada, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle tüm sanıkların beraatine karar verildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Bazı sanık avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını tamamlamasından sonra duruşmaya müzakere arası verildi.

Yaklaşık bir saatlik aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.

Buna göre eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel ile emekli amiraller Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker Güven, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Ramazan Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 103 sanık, "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan beraat etti.

Mahkeme heyeti başkanı, "suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle bu kararın oy birliğiyle verildiğini açıkladı.

Ne olmuştu?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un geçen yıl "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" diye yanıt vermesi ve eski Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın sarık ve cüppe ile fotoğraflarının ortaya çıkması kamuoyunda tartışılırken emekli amiraller, yazılı bir açıklama yayınlamıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, açıklamayla ilgili resen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında, söz konusu açıklamayı hazırlayan ve yayımlanma sürecinde faaliyet gösteren 14 emekli amiralden Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alınmıştı. Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat ise emniyete ifadeye çağrılmıştı. Emekli askerler, ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında 6 emekli amiral ile bir emekli general 16 Nisan'da, 84 şüpheli ise 27 Mayıs'ta ifadeye çağrılmış ve onlar da adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 103 emekli asker hakkında iddianame düzenlenmişti. Savcılık, emekli amirallerin, TCK'nın 316/1'inci maddesi kapsamındaki 'devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma' suçundan 3’er yıldan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.

Ek kaynaklar • AA

"Amirallerin Montrö Bildirisi" davasında karar

Son dakika haberi! 

"Amirallerin Montrö bildirisi'" davasında karar açıklandı.

Mahkeme, 103 emekli amiral hakkında "suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verdi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Bazı sanık avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını tamamlamasından sonra duruşmaya müzakere arası verildi.

Yaklaşık bir saatlik aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.

Buna göre eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel ile emekli amiraller Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker Güven, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Ramazan Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 103 sanık, "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan beraat etti.

Mahkeme heyeti başkanı, "suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle bu kararın oy birliğiyle verildiğini açıkladı.

KARARA İTİRAZ EDİLECEK

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Montrö bildirisinde çıkan beraat kararına itiraz edeceği öğrenildi.

Gerekçeli karar çıkana kadar mahkemeye süre tutum dilekçesi veren başsavcılığın mütalaa aykırı karar için istinafa başvuracağı bildirildi.

NE OLMUŞTU?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Nisan 2021'de, bazı emekli amirallerin yayımladığı "Montrö bildirisi"ne ilişkin soruşturma başlatmıştı.

Başsavcılık, 6 Aralık 2021'de 103 sanık hakkında "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 3'er yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenlemişti.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.