kaynağı değiştir]
Sülfonamidler - Metotreksat
Sülfonamidler metotreksatın plazma proteinine olan bağlanmasını çözerek serum metotreksat konsantrasyonunu arttırırlar
Sülfonamidler - Oral antidiyabetikler
Sülfafenazol, tolbutamit ve klorpropamidin hipoglisemik etkisini arttırır
Sülfonamidler - Paraldehit
Sülfonamidler kristalüri oluşturma potansiyeli paraldehit tarafından arttırılabilir.
Sülfonamidler - Sülfinpirazon
Sülfinpirazon sulfonamidlerin plazma proteinlerine bağlanmasını azaltarak serum konsantrasyonunun artmasına neden olabilir
Sülfonamidler - Tiyopental
Sülfizoksazol(gantrisin)tiyopental ile plazma proteinleri düzeyinde kompetitif olarak etkileşir
Tetrasiklin - Furosemit
Tetrasiklinlerle birlikte furosemid kullanılması nefrotoksik etkinin artmasına yol açar
Tetrasiklinler - Metoksifluran
Metoksifluran anestezi sırasında tetrasiklin verilmesi nefrototksik etkilerinde artış yapabilir
Tetrasiklin - oral antikoagülanlar
tetrasiklinler oral antikoagülanların etkilerini potansiyelize ederler.
Tiazid Diüretikler
Klortiazid, bendroflumetiyazid ve hidroflumetiyazid gibi tiazid grubu diüretikler lityum karbonatın nörotoksik ve kardiyotoksik etkilerini artırır.
Tiazidler
tiazid gurubu diüretikler, sülfonilüre türevi oral antidiabetiklerin etkisini arttırırlar
Triksiklik Antidepresanlar - Tiroit hormonu
Troid hormonu ve L-triodotronin, trisiklik antidepresanların etkinliğini arttırır
Trisiklik Antidepresanlar
Fenotiyazinlerle trisiklik antidepresanlar birlikte kullanılırsa her iki gurup ilacın da serum düzeylerinde artma meydana gelir.
Trisiklik Antidepresanlar
Reserpin ve tirisiklik antidepresanların(imipramin) birlikte kullanılması SSS'nin aşırı uyarımına neden olur
Trisiklik Antidepresanlar
Trisillik antidepresan ilaçlarla tedavi gören hastalara sempatomimetik ilaçların verilmesiyle aritmi,hipertansiyon,taşikardi ve bazı nöropatiler meydana gelebilir
Tübokürarin
Morfin parenteral verilişlerinde d-tübokürarinin etkisini şiddetlendirir
Verapamil ve Amiodaron
Digoksinin serum düzeyini artırırlar.
Verapamil ve Amiodaron
Eritromisin IV perfüzyon sıvısı içinde verilirse kloramfenikol, tetrasiklinler, sefalotin,B ve C vitaminleri , heparin aminofilin, barbitüratlar ve fenitoin ile geçimsizlik yapabilir. Linkozaminler ise klindamisin, ampisilin, aminofilin, barbitüratlar, fenitoin,ka
Verapamil ve Amiodaron
Aminoglikozit perfüzyon sıvısı içerisinde karbenisilin,eritromisin ve linkomisinle kimyasal geçimsizlik yapabilirler.
Verapamil ve Amiodaron
Klindamisin,polimiksin ve sefalotin gibi antibiyotikler aminoglikozitlerle birlikte kullanılırsa ototoksik ve nefrotoksik etkilerinde artış görülür
İLAÇ ADI
ETKİLEŞİM
Verapamil ve Amiodaron
IV perfüzyon sıvısı içinde penisilin G, linkomisin, amfoterisin B, vitC, heparin, deksametazon ile penisilin karştırılırsa kimyasal geçimsizlik meydana gelir.
Verapamil ve Amiodaron
Perfüzyon sıvısı içerisinde sefalosporinler eritromisin, kloramfenikol, tetrasiklinler, kanamisin, vankomisin, heparin, aminofilin, barbitüratlar, fentoin v.b.ile kimyasal geçimsizlik yapabilirler
Asetazolamid - Aspirin
Şiddetli asidoz oluşabilir
Asetazolamid - Barbitüratlar
Barbitüratların uyku süresinde artma görülür
Asetazolamid - Trisiklik antidepresan
Trisiklik antidepresanların SSS üzerine olan etkileri şiddetlenir
Aspirin
Klorpropamidin hipogilisemik etkisini arttırır
Azapropazon - oral antidiabetikler
Azopropazon, oral antidiabetiklerin etkisini arttırabilir
Azapropazon - oral antikoagulanlar
Azopropazon,oral antikoagülanların etkisin arttırabilir
Azopropazon - Alkol
Azopropazonla birlikte alkol alınırsa SSS depresyonunda artma meydana gelir
Azopropazon - Hidantoinler
Azopropazon, fenitoinin etkisini arttırabilir
Barbütüratlar
SSS üzerine olan depresif etkide artış.
Barbütüratlar
Reserpin, barbitüratların SSS 'ini deprese edici etkilerini şiddetlendirir.
Barbütüratlar
Propranolol ,barbitüratların akut toksisitesini artırır.
Beta blokörler
deney hayvanlarında (fare) propranolol barbitüratların SSS üzerindeki depresifetkisini artırır.
Antasidler - Oral Kontraseptifler
Antasid ilaçların oral kontraseptiflerin etkinliğini azalttığı bildirilmiştir.
Antibiyotikler - idrokortizon
Hidrokortizon,aynı infüzyon şişesinde tetrasiklinler, kanamisin ve kloramfenikolle çökme yapar
Antidepresan ilaçların uygun kullanımı hastaların en az % 60-70'inde klinik düzelme sağlar. Etkinin tam başlangıcı birkaç haftalık süreyi gerektirir. Antidepresanlar genellikle benzer etkinliğe sahipken güvenlik ve yan etki profilleri bakımından farklılık gösterirler. Yan etkilerin çoğunluğu değişik nörotransmitter sistemler üzerindeki etkilerine bağlıdır.
Antidepresan ilaç seçiminde
Antidepresan ilaçların etkin uygulanması doğru tanı ile başlar. İlaç seçiminde hastanın genel tıbbi durumu da göz önünde bulundurularak en az risk ve en iyi yan etki profiline sahip bir seçim yapılmalıdır. Depresyon tanısı ve ilaç seçiminden sonra, ilacın yeterli dozda kullanımı çok önemlidir. Çoğu olguda, en az 150-200 mg/g imipramin eşdeğeri doz gereklidir. Hastanın hangi tip ilaca daha iyi yanıt vereceği önceden tahmin edilemez. Major depresyon olgularında, bütün ilaçlar eşit olarak etkili görülmektedir. İlaç seçiminden sonra hekim, doz, kullanım süresi ve alternatif tedavi yöntemlerini de içeren bir plan hazırlamalıdır.
Başlangıç dozu düşük tutulabilir, amaç ilaca karşı olan toleransa karar vermek ve başlangıçtaki yan etki riskini en aza indirmektir. Akut dönemde yetersiz doz ilaç verilmesi tedavinin başarısızlığında en genel nedendir. Sürdürme tedavisi riskin yüksek olduğu dönem için (semptomatik iyileşmenin başlangıcından itibaren 6-9 ay) hastalığın tekrarlamasını önlemek açısından yararlıdır. En az 6-9 aylık tedavi süresi ve bu dönemde terapötik dozun uygulanması önerilmektedir. Depresyon tedavisi sırasında her zaman bu ilaçların hastalar tarafından özkıyım amacıyla kullanılması riski vardır. Özellikle trisiklik, heterosiklik bileşiklerin yüksek dozlarda ölümcül kardiyak yan etkileri vardır. Özkıyım riskinin yüksek olduğu ve hastanın hastaneye yatırılmasının mümkün olmadığı durumlarda, SSRI’lar, venlafaksin veya nefazadon gibi, yüksek dozda alınması durumlarında, görece güvenlirliği olan ilaçlar tercih edilmelidir. Antidepresan sürdürme tedaviının ani kesilmesi relaps, kesilme belirtileri ve hipomaniyi de içeren sonuçlara yol açabilir. Kesilme sendromu riskinden kaçınmak amacıyla ilacın aşamalı olarak kesilmesi gerekmektedir. Antidepresanların etkinlik ve etkilerinin başlaması açısından farkları yoktur. Bazıları yüksek dozda daha toksik ve yan etkileri daha fazladır.
Antidepresanların Klinik Kullanımları
Antidepresanların Yapısal Sınıflaması
Antidepresanların Etki Düzeneğine Göre Sınıflandırılması
İproniazid, İzokarboksazid, Tranilsipromin, Fenelzin
Klorgilin (MAO-A)
Moklobemid (AurorixR), Braforamin, Taloksaton, Befloksaton, Cimoksaton
İmipramin (TofranilR), Desipramin, Klomipramin (AnafranilR), Amitriptilin (LaroxylR), Nortriptilin, Dothiepin
Venlafaksin (EfexorR), Duloksetin, Milnasipran (İxel 50mg)
Fluoksetin (ProzacR, DepreksR), Fluvoksamin (FaverinR), Paroksetin (SeroxatR), Sitalopram (CipramR), Sertralin (LustralR), Zimelidin
Nefazodon (SerzoneR), Tianeptin (StablonR), Trazodon (DesyrelR)
Maprotilin (LudiomilR), Reboksetin, Viloksazin, Levoprotilin
Amineptin (SurvectorR), Bupropion, Minaprin
Mianserin (TolvonR), Mirtazapin ( Mirtaron R), İdozoksan
İpsapiron, Gepiron, Buspiron (BusponR)
Fengabin, Progabin
Alprazolam (XanaxR), Adinazolam, Zometapin
İzoniazidin bir türevi olan iproniazid 1950'li yıllarda antitüberküloz ajan olarak kullanılmakta iken, antidepresan etkisinin ortaya çıkması üzerine ilk MAOI olarak depresyon tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Kullanımdan 10 yıl sonra tiraminli gıda etkileşimi ile ortaya çıkan hipertansif kriz bildirilmiştir. Bu tarihten sonra piyasadan çekilmiştir.
MAO enzimleri mitokondrial membranlarda bulunur ve biyojenik aminlerin metabolizmasından sorumludur. Presinaptik sinir uçlarında bulunan MAO'lar katekolamin, karaciğer ve barsakta bulunanlar ise gıda ila alınan biyoaktif aminlerin metabolizmasından sorumludur.
MAO-A: SSS, sempatik sinir uçları, karaciğer, barsak ve ciltte bulunur. Serotonin, noradrenalin, dopamin, tiramin, triptamin, oktapamin metabolizmasından sorumludur. Klorgilin (hızlı döngülü BAB-I'de etkili) ve moklobemid ile inhibe edilir.
MAO-B: SSS, karaciğer ve trombositlerde bulunur ve dopamin, tiramin, triptamin, feniletilamin ve benzilamini metabolize eder. Pargilin ve selegilin (MoverdinR) ile geri dönüşsüz olarak inhibe edilir.
Barsak ve karaciğerdeki MAO'ları inhibe eden MAOI'leri ile birlikte tiramin içeren gıdalar (krem peynir dışındaki tüm peynirler, karaciğer, salam gibi fermante sosisler, fermente soyta fasülyesi ürünleri, mata ekstreleri, bazı balıklar, çukulata, kahve, bazı bire ve şaraplar gibi) alındığı zaman, bu aminler katabolize edilmeden kana karışır ve sempatik sinir uçlarında endojen katekolaminlerin salınımına yol açarak hipertansif krizlerin gelişimesine neden olabilir. Bu etki, daha çok tiramin kısmen de feniletilamin gibi diğer biyojenik aminlerin aşırı tüketimi ile ortaya çıkar. Benzer şekilde gıda dışında sempatomimetik ilaçlar da (antiastım ilaçları, anestetikler, L-Dopa, amfetamin, kokain, SSRI, klomipramin gibi) aynı etkiyi yapar.
MAOI'lerinin bu etkileri kullanım kısıtlılığına yol açarken, geri dönüşlü MAOI için bu risk yoktur. MAOI'lerinin kullanımı son yıllarda panik bozukluk, atipik depresyon, mikst anksiyete-depresyon tedavisinde ön plana çıkmaktadır. Atipik depresyonda MAOI'ne yanıt oranı %'71 tir.
Bu ilaçların kullanımı sırasında ortaya çıkan hipertansif reaksiyonlar spontan olabilirse de daha çok MAOI'nin besinlerdeki tiramin veya sempatomimetik ilaçlarla etkileşiminin sonucudur. MAOI anestezi ve analjezi gerektiren hastalarda problemlere neden olabilir. Narkotiklerle etkileşerek, ajitasyon, ateş, baş ağrısı, nöbetlerle ve komayla seyreden öldürücü bir sendroma neden olabilir. Kokain ve epinefrin içeren lokal anesteziklerden kaçınılmalıdır. Elektif cerrahi girişimlerden üç hafta önce MAOI kesilmelidir. MAOI'nin yan etkilerinden ortastatik hipotansiyon, hipertansif reaksiyonlara göre nadirdir. Diğer yan etkiler parasteziler, anoreksi ve pedal ödem ve cinsel sorunlardır.
Geri dönüşsüz MAOI olan fenelzin ve amfetamine benzer etkisi olan ve hidrazin türünden olmayan tranilsipromin yurt dışında sık kullanılan MAO inhibitörleridir. Her iki ilaç ülkemizde yoktur. Son yıllarda MAO-A’ya seçici olarak bağlanan yeni bir MAO inhibitörü olan moklobemid (RIMA) antidepresan olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Moklobemid (RIMA): (AurorixR 150, 300mg. tbl) 150, 300 mg tablet formları vardır. MAO’ya geri dönüşümlü olarak bağlanmaktadır. İlaçlarla ve tiramin içeren besinlerle etkileşimi çok düşük/yoktur, ancak bu tip besinleri fazla tüketmemeleri önerilmektedir. Uyku bozuklukları, başdönmesi, huzursuzluk, ajitasyon nadiren KC enzimlerinde yükselme gibi yan etkileri varıdr. Etkin doz aralığı 300-600mg/gündür.
Trisiklik antidepresan imipramin antipsikotik ilaçların klinik araştırmaları sırasında bulunmuştur. Grup olarak benzer farmakokinetik ve farmakodinamik özellikler taşırlar. Daha sonra bulunan tetrasiklikler önceleri ayrı bir ilaç grubu olarak tanıtılmışsa da zamanla trisikliklere benzer özellikleri nedeniyle aynı grup ilaçlar olarak kabul edilmektedirler. Trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar NE ve 5-HTnin nöronal geri alımını inhibe ederler, bu ise sinapsdaki nörotransmiter miktarını artırır. Bu ajanlar, kolinerjik, histaminerjik ve a1-a2 adrenerjik reseptörleri de içeren birçok reseptörü kuvvetle bloke ederler.
Grup olarak tersiyer bileşikler (imipramin, amitriptilin, klomipramin, trimipramin, doksepin,) sekonder bileşiklere göre (desipramin, nortriptilin, protriptilin,) daha fazla sedasyon, ağız kuruluğu, konstipasyon, ortostatik hipotansiyon oluştururlar. Doksepin, trimipramin, amiptiriptirin, kuvvetli H1 ve H2 reseptör blokerleridir. Bu özellikleri ile kaşıntı giderici ve gastrik ülser tedavisinde kullanılırlar. Klinik olarak nortriptilin ve desipramin daha az sedasyon ve daha az antikolinerjik aktivitelerinden dolayı antidepresan olarak tecih edilirler. Desipramin en az antikolinerjik etkisi olan ilaçtır. Bu grup ilaçların subjektif olarak rahatsız edici yan etkileri ağız kuruluğu, konstipasyon, görme bulanıklığı, terleme ve ortostatik hipotansiyon gibi otonomik semptomlar ile, sedasyon, letarji, ajitasyon, tremor gibi MSS semptomlarıdır. Diğer subjektif yakınmalara neden olan yan etkiler taşikardi, kilo alımı ve azalmış seksüel performansdır.
Yan etkiler:
Türkiye'de kullanılan Trisiklikler:
İmipramin: (TofranilR 10,25mg draje) NE ve 5-HT geri alımını inhibe eder. Sedatif etkisi diğer trisikliklere göre daha düşük, antikolinerjik ve hipotansif etkisi fazladır. 150-300mg/gün doz aralığında etkindir.
Amitriptilin: (LaroxylR 10, 25mg draje; TriptilinR 10, 25mg tbl) NE ve 5-HT geri alımını inhibe eder. Sedatif, bunaltı giderici ve antikolinerjik etkileri fazladır. 150-300mg/gün doz aralığında etkindir.
Klomipramin: (AnafranilR 10, 25mg tbl, 75mg yavaş salınımlı tbl, 25mg amp) 5-HT ve NE geri alımını inhibe eder. Güçlü bir serotonin geri alım inhibitörüdür. Depresyonlar, OKB'da ve panik bozukluğunda en etkili ilaçlardandır. 150-250mg/gün doz aralığında etkindir.
Opipramol: (İnsidonR, İnsominR, DeprenilR 50mg drj) Potent sigma reseptör ligandı olup antidepresan etkisi azdır. Antiiskemik etkisi olduğu düşünülmektedir. 50-300mg/gün doz aralığında etkindir.
Tetrasiklikler:
Maprotilin (NARI): (LudiomilR 25, 75mg tbl) Norepinefrin geri alımının en selektif inhibitörüdür. Yapısal ve farmakolojik olarak desipramine benzer. En belirgin avantajı, sedatif ve antikolinerjik yan etkilerinin hafif düzeyde oluşudur. En önemli yan etkisi artmış nöbet riskidir. 150-225mg/gün doz aralığında etkindir.
Trisiklik ve terasiklik antidepresanlar, serotonin ve norepinefrinin geri alımını engelleyerek sinaptik aralıkta bu nörotransmitterlerin artmasına yol açarak etki ederler. Ancak bu eski ilaçlar aynı zamanda diğer reseptörleri de etkiledikleri için uyku hali, kabızlık, kilo alımı ve kardiyotokosisite gibi yan etkilere de yol açarlar. SNRI'lar ise yine 5-HT ve norepinefrin geri alımını inhibe eder ancak trisikliklerin tersine, adrenerjik, muskarinik, histaminerjik reseptörlerle etkileşime girmezler.
Venlafaksin: (EfexorR XR, 75 ve 150mg yavaş salınımlı kap) Serotonin üzerindeki etkisi noradrenaline göre 4-5 kat daha fazladır. En sık görülen yan etkisi bulantıdır. Nadir görülen yan etkilerden biri doza bağımlı olan sistemik hipertansiyondur ancak dirençli olmaya eğilimlidir. Venlafaksin alan bütün hastaların kan basıncı tedaviın başlangıcında itibaren takip edilmelidir. Terapötik doz aralığı 75-225 mg’dır. (75-375)
Milnacipran: (İxel) 50 mg –etkili doz aralığı 100-200 mg/gün
III. grup antidepresanlar olarak adlandırılan SSRI’lar, 5-HT geri alımının blokajı yoluyla, seçici olarak serotonin iletimini artırır ve post sinaptik reseptörlerin sayı ve duyarlığında azalmaya yol açarlar. 1989 yılından sonra depresyonda ve diğer birçok psikiyatrik hastalıklarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Antidepresan etkinlik açısından trisiklerden önemli bir fark göstermemelerine karşın tolerabilite ve yüksek dozlarda bile toksisite açısından TSA'lara üstünlük sağlarlar. Adrenerjik, histaminerjik, muskarinik, reseptörlerle etkileşime girmemeleri nedeniyle trisiklik ve tetrasiklik ilaçların antikolinerjik etkileri, kardiyak yan etkileri, kilo alımı, sedasyon gibi yan etkilerine kıyasla oldukça az yan etkiye neden olurlar. Grup olarak SSRI’ların antidepresan etkinlikleri açısından fark olmamakla birlikte yan etki profilleri ve farmakokinetik özellikleri farklıdır. Genelde görülen yan etkileri; anksiyete, uykusuzluk, bulantı ve ishal gibi GİS semptomları, baş ağrısı, iştah azalması, gecikmiş orgazm ve libido azalması gibi seksüel fonksiyon bozukluklarıdır. Az görülen yan etkileri letarji, yorgunluk, terleme, tremor ve ekstrapiramidal semptomlardır. Laboratuar testlerinde hiponatremi, kolesterol yüksekliği ve kanama zamanında uzama görülebilir. SSRI’ların -özellikle yarılanma ömürleri kısa olan sertralin, paroksetin ve fluvoksamin- ani bırakılmasında tremor, vertigp, ataksi, bulantı, kusma, uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, parestezi, depersonalizasyon, derealizasyon gibi kesilme belirtileri görülebilir. Bu nedenle bu ilaçlar haftada 10mg olmak üzere azaltılarak kesilmelidir. Bu sendrom 2-3 haftada kendiliğinden düzelse de ağır olgularda yarılanma ömrü uzun olan fluoksetin kullanılabilir. Grup olarak SSRI'lar MAOI ile birlikte kullanıldığında hipertermi, rijidite, myoklonus, otonomik belirtiler ve ajitasyonla seyreden fatal bir tabloya yol açabilir.
Fluoksetin: (DepreksR, ProzacR, ZedprexR 20mg kap) Yarılanma ömrü metaboliti olan norfluoksetin nedeniyle 7 güne kadar uzayabilir ve ilacın vücuttan atılması 1-2 aya kadar uzayabilir. Bu etki serotonin kesilme belirtilerinde terapötiktir. Başağrısı, uykusuzluk, sinirlilik, anksiyete, tremor, bulantı, kusma, ishal, istahsızlık, cinsel işlev bozuklukları ve bazı allerjik reaksiyonlara yol açabilir. Etkin doz aralığı 20-80 mg/gün’dür.
Sertralin: (LustralR, SeralinR, SerdepR 50mg kap) Bulantı, ishal ve mide ağrısı gibi GIS yan etkileri sık görülür. 50-200 mg/gün dozlarında etkindir.
Fluvoksamin: (FaverinR 50, 100mg tbl) Bulantı, kusma, kabızlık, iştahsızlık gibi GIS yan etkileri ve cinsel işlev bozuklukları görülür. Etkin doz aralığı 100-300 mg/gün’dür.
Paroksetin: (SeroxatR 20 mg tbl) Hafif antikolinerjik ve sedatif etkileri vardır. Buna bağlı olarak minimal antikolinerjik ve kardiyak yan etkileri olabilir. Daha çok GIS yan etkileri ile uyku hali ve cinsel işlev bozuklukları yapar. Terapötik dozu 20-60 mg/gün’dür.
Sitalopram: (CipramR 20 mg tbl). Anksiyete, ajitasyon bulantı, kusma gibi yan etkiler yapabilir. Terapötik doz aralığı 20-60 mg/gün’dür.
Escitalopram: Cipralex 10 mg tb-etkili doz: 10-20 mg
Trazodon: (DesyrelR 50, 100 mg tbl) Yapı olarak trisiklik, tetrasiklik, SSRI ya da MAOI'ne benzemeyen, alprazolam gibi triazolo halkası olan bir antidepresandır. Etkisi 5-HT geri alım inhibitör ve 5-HT2 antagonist etkilerine bağlıdır. Ayrıca histamin reseptör blokajı da yaptığı için güçlü sedatif etkisi vardır. SSS depresanları ya da alkolle birlikte alındığında sinerjistik etki gösterebilir. Yüksek dozda nöbet oluşturmaz. Yaklaşık 800 erkek hastada 1 anormal penil ereksiyonlara neden olur, çoğu olgu spontan düzelir. Priapism gelişmesi durumunda intrakorporal epinefrin uygulanması gerekir. Genel yan etkileri sedasyon ve ortostatik hipotansiyondur. Bazı klinisyenler trazodonu benzodiazepinlere yanıt vermeyen veya ilaç kötüye kullanım riski yüksek olan hastalarda hipnotik olarak kullanırlar. Terapötik doz aralığı 200-300 (50-600)mg/gün’dür.
Mianserin: (TolvonR 15, 30mg tbl) Maprotilin gibi tetrasiklik yapısı vardır. a2 adrenerjik otoreseptör blokajı yapar ve NA döngüsünü artırır. NA, 5-HT ve Dopamin geri alımını etkilemez. Antikolinerjik etkisi düşük, sedatif etkisi yüksektir. Toksik etki olarak agranulositoz, aplastik anemi ve artralji yapabilir. Konvülzyon eşiğini düşürebilir. 30-150mg/gün doz aralığında etkindir.
Mirtazapin (NaSSA): (RemeronR 30mg tbl) Yapı olarak mianserine benzer. Presinaptik a2 adrenerjik otoreseptör antagonizması ile NA ve presinaptik serotonerjik terminallerde bulunan a2 adrenerjik heteroreseptör antagonizması ile 5-HT iletimi artırır (NA ve 5-HT üzerinden etki eden diğer antidepresanlar geri alım blokajı ile yaparken mirtazepin bunu farklı etki ile yapar). (a2 adrenerjik oto ve heteroreseptörlerde duyarsızlaşmaya a1 adrenerjik reseptörlerde uyarıya neden olur.) Aynı zamanda, postsinaptik 5-HT2 (anksiyete, uykusuzluk, seksüel disfonksiyon) ve 5-HT3 (GIS sorunları, bulantı) antagonistidir ve 5-HT1'de (anksiyolitik, antidepresan) aktivasyona neden olur. Bu nedenle noradrenerjik ve spesifik serotonerjik antidepresan olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda antihistaminik etkisiyle sedasyon, kilo alımı ve uyku artışı yapar. En sık görülen yan etkileri uykuda artma, ağız kuruluğu, iştah artışı, kabızlık ve kilo artışıdır. 30-45mg/gün doz aralığında etkindir.
Atipik antidepresanlar
Tianeptin: (StablonR 12,5 mg tbl) Diğerlerinden farklı olarak serotoninin geri alımını artırır. Ağız kuruluğu, kabızlık, kilo alma, bulantı ve ajitasyon gibi yan etkiler yapabilir. Terapötik doz aralığı 37.5-50 mg/gün’dür.
RİSKLİ DURUMLARDA ANTİDEPRESAN İLAÇ SEÇİMİ
Depresyonlu hastalardaki ilaç seçiminde ilacın etki gücü yanında hastanın durumu ya da taşıdığı diğer organik riskler önem taşımaktadır. Aşağıdaki tablolarda çeşitli risk durumlarında antidepresan ilaç seçimi ile ilgili sınıflandırmalar yer almaktadır.
Düşük risk | Orta risk | Yüksek risk |
Doksepin MAOI Moklobemid Reboksetin SSRI | Mirtazapin Mianserin Nefazodon Trazodon Venlafaksin Trisiklik | Bupropion Amoksapin Maprotilin Trisiklikler |
DİABET
Düşük risk | Orta risk | Yüksek risk |
Trisiklikler Venlafaksin Moklobemid SSRI Nefazodon | Mianserin Mirtazapin
| MAOI |
KALP-DAMAR HASTALIKLARI
Düşük risk | Orta risk | Yüksek risk |
Mianserin Mirtazapin SSRI Trazodon Duloksetin | Moklobemid Nefazodon Reboksetin Trisiklikler |
|
İLACIN ANNE SÜTÜNE GEÇMESİ
Düşük risk | Orta risk | Yüksek risk |
Amoksapin Mianserin Moklobemid Trazodon Trisiklikler | MAOI Mirtazepin SSRI | Doksepin Maprotilin Nefazodon Reboksetin |
KARACİĞER HASTALIKLARI
Düşük risk | Orta risk | Yüksek risk |
Mianserin Paroksetin Tianeptin | Moklobemid Mirtazapin Nefazodon SSRI Trazodon Trisiklikler Venlafaksin Milnasipran | İrrevesibl MAOI |
İLERİ YAŞ
Düşük risk | Orta risk | Yüksek risk |
Mirtazapin Moklobemid Trazodon SSRI Tianeptin, Venlafaksin | MAOI Mianserin Nefazodon Reboksetin Trisiklikler Bupropion |
|
BÖBREK YETMEZLİĞİ
Düşük risk | Orta risk | Yüksek risk |
Mianserin Moklobemid Trisiklikler
| MAOI Mirtazapin Nefazodon Reboksetin SSRI’lar Trazodon Venlafaksin Tianeptin |
|
HAMİLELİK VE EMZİRME DÖNEMİNDE İLAÇ SEÇİMİ
(FDA ölçütlerine göre)
RİSK TANIMI | Psikotrop ilaç | |
İnsanlarda yapılan kontrollü çalışmalarda risk olmadığı gösterilmiş. Hamilelerde yapılan kontrollü çalışmalarda fetüse riski olmadığı gösterilmiş | Yok | |
B | Bu kategoride hayvan çalışmalarında riskin gösterilmemiş olduğu fakat insanlarda yeterli kontrollü çalışmaların yapılmadığı ilaçlar yer alır. | Bupropion Sertralin Buspiron Zolpidem |
C | Risk dışlanamaz. İnsanlarda yeterli kontrollü çalışmalar yoktur. Hayvan çalışmaları ya yoktur ya da risk olduğunu göstermektedir. Ilk trimestirde kaçınılmalıdır. | Desipramin Fluoksetin Karbamazepin Klomipramin Klonezepam MAOI Mirtazapin Trazadon Venlafaksin Citalopram |
D | İnsanlarda ölümcül etkileri olabileceği yönünde kanıtlar olmakla birlikte, potansiyel yararları nedeniyle risk göze alınabilir. İnsan çalışmalarında bazı riskler olabileceği yönünde kanıtlar vardır. Hamilelerde kullanımı ancak sağlayacağı fayda fetüse vereceği zararların önünde ise düşünülebilir. Ilk trimestrde kullanılamazlar.
| Imipramin Lityum Nortriptilin Alprazolam Diazepam Valproat Paroksetin
|
X | Hamilelikte kullanımı kontrendikedir. İnsanlarda ve/veya hayvanlarda yapılan çalışmalardan fetüste belirgin risk oluşturacağı yönünde kanıt elde edilmiştir. | Flurazepam Quazepam Temazepam Triazolam |