anadolu uygarlıkları frigler / Frigler Frigya Krallığının Frigyalılar Özellikleri Nelerdir

Anadolu Uygarlıkları Frigler

anadolu uygarlıkları frigler

kaynağı değiştir]

Genel olarak kabul edilen görüşe göre MÖ 1200 yıllarına doğru başlayan ve dalgalar halinde dört yüzyıl kadar süren Trak göçleri, Hitit İmparatorluğu'nun yıkılışını izleyen dönemde yoğunlaşmıştı. Son yıllarda, Troya ve Gordion kazılarından elde edilen arkeolojik buluntular da bu görüşü desteklemektedir. Adını Homeros'un destanlarında geçen Migdon, Askanios, Otreus gibi liderlerin önderliğinde ilkel bir aşiret düzeninde yaşamlarını sürdürdüğü anlaşılan Friglerin Anadolu'daki ilk yüzyılları büyük ölçüde karanlıktır. Bununla birlikte, Eski Çağ yazarlarının verdikleri bilgilerden başlangıçta Troya ve çevresini ele geçirdikleri zaman içinde Askania Gölü kıyıları ile Sangarios Nehri vadisine doğru yayıldıkları anlaşılmaktadır.

Frigler, buradan güney ve doğu yönde genişleyerek Anadolu içlerine yayılmaya devam etmiştir. Gordion'da hemen Hitit yerleşmesi üzerinde bulunan Erken Demir Çağı'na tarihlenen kalıntılar, ilk Frig göçmenlerinin MÖ 11. yüzyıla doğru Gordion'a ulaştıklarını ve başlangıçta basit köy düzeyinde yerleşik bir yaşamı benimsediklerini göstermektedir. Friglerin köy düzeyindeki yaşam biçiminden siyasal örgütlü bir devlet düzenine nasıl geçtiği ve bu geçişteki aşamalar bugün için bilinmemektedir. Bununla birlikte, ilk aşamada, merkeze bağlı tek bir krallıktan ziyade birçok beyliğin varlığı düşünülmelidir. Buna bağlı olarak Gordion'un önceleri bir beylik merkezi olduğu ileri sürülebilir. Arkeolojik kazılar Gordion'un daha MÖ erken 9. yüzyılda kabartmalı ortostatlarla süslü binalara sahip, çevresi sur ile tahkim edilmiş bir hisar olduğunu ortaya çıkartmıştır. Bu dönemde Gordion giderek içinde soylu yönetici bir sınıfın yaşadığı bir yönetim merkezi olma yolundadır. Gordion'daki bu büyük inşaat projesi gelişimini sürdürerek MÖ 9. yüzyılın sonuna gelindiğinde Orta Anadolu'da kendi dönemi için eşi olmayan anıtsal planlı kralî bir yerleşmeye dönüşmüştür.

Antik batı kaynaklarında verilen bilgilere göre, Frig devletinin ilk kralı başkent Gordion'a adını vermiş olan Gordios'tur. Gordios, oğlu Midas'ın Frig tahtına geçtiği yıl MÖ 742 veya 738 dikkate alındığında, MÖ 8. yüzyılın ilk yarısında kral olmalıydı. Kral Gordios'tan sonra, Frig tahtına oğlu Midas geçmiştir. Frig kralı Midas hakkında bildiklerimiz esas olarak birbirinden ayrı iki yazılı kaynağa dayanmaktadır. Bunlardan ilki Midas'la çağdaş olan Asur Kralı II. Sargon'un yıllıklarıdır. Midas, Asur kaynaklarında Muşkili Mita adı ile tarihî bir kimliğe sahipken antik Batı kaynaklarında her tuttuğunun altın olması ve eşek kulaklı olması gibi daha çok efsanevi kişilik özelliklerinden söz edilir.

Frig yazılı belgelerinin yokluğu karşısında Frig toplumunu ve bu toplumun yarattığı uygarlığı anlamaya Homeros, Herodot, Strabon, Plinius gibi Eski Çağ yazarlarının vermiş olduğu bilgiler ve arkeolojik kazılarla gün ışığına çıkan buluntular yardımcı olmaktadır.[1]

Homeros'a göre Frigler "savaşa girmek için yanıp tutuşan" bir ulustur. Strabon, onların "barışsever", Arrianus "çok mutlu insanlar", Livius "cesaretten yoksun, korkak" olduklarını belirtir. Antik Çağ dünyasında ün salan Friglerin müzik ve dansta gösterdikleri üstün performansı ise Athenaeus tarafından "...Frigya usulü flüt çalmayı onlar keşfetmişler ve kullanmışlardır. Bu sebepten, Yunanlar kendi aralarında flütçülere Frigya isimleri verirler..." şeklinde anlatılmaktadır. Homeros ve Herodot, Frigya'nın ormanlar, otlaklar, hayvan sürüleri ve toprak ürünleri bakımından zenginliğinden bahseder.

Frig soyluları ölülerini ya kayaya oyulmuş mezarlara ya da tümülüs denen yığma mezar tepelerinin altındaki odalara gömerlerdi. Kaya mezarlarının kimilerinde cephe kabartmalarla süslenmişti. Tümülüslere Gordion, Ankara ve Kerkenezdağ bölgelerinde yoğun olarak rastlanmaktadır. Bunlardan en büyüğü Midas’a ait olduğu sanılan 300 m. çapında ve 53 m. yüksekliğindeki Büyük Tümülüs’tür.

Midas'ın, MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısında Orta Anadolu platosunda, batı kanadını Gordion merkez olmak üzere Trak kökenli Friglerin; doğu ve güneydoğu kanadını Muşkiler ve Tabalların oluşturduğu konfederatif bir devletin kralı olduğu anlaşılmaktadır. Machteld Mellink, "Batı dünyası yani Yunan komşuları krallığın Frigli yönünü, Doğu dünyası yani Asur, Kuzey Suriye ve Urartulu komşuları krallığın kendilerine daha yakın olan Muşkili yönünü tanımaktadırlar" diyerek antik Batı ve Doğu kaynaklarındaki Frig-Muşki, Midas-Mita ayrımına açıklık getirmeye çalışmıştır.

Gordionkalıntılarından bir görünüm.

Midas'ın ölümü hakkında Asur belgelerinde herhangi bir bilgi verilmemiştir. Buna karşılık antik Batı kaynaklarında Kimmer istilacılara karşı aldığı yenilgiye dayanamayıp boğa kanı içerek intihar ettiği bildirilmektedir. Başkent Gordion'u yağmalayıp yıkan, Midas'ın ölümüne neden olan Kimmer istilası için Eusebios MÖ 696-695, Sextus Julius Africanus ise MÖ 675-674 tarihini vermektedir. Bununla birlikte Frig-Kimmer mücadelesi ile ilgili yazılı belge olmaması ve Gordion'da son yıllarda yangın tabakasından elde edilen radyokarbon tarihine bağlı olarak büyük yangının Kimmerlere mal edilmemesi nedeniyle babası Gordios gibi efsanevi kral Midas'ın da akıbeti belirsizdir.

Frig Krallığı'nın politik gücünün nasıl ve ne zaman sona erdiği açık değildir. Arkeolojik buluntular, MÖ 7. yüzyılın sonlarında başkent Gordion'da istikrarın ve zenginliğin devam ettiği yönündedir. Öyleyse Herodot'un bildirdiği gibi Frig Krallığı, Lidya Kralı Alyattes'in MÖ 590 yılındaki Halis seferine değin bağımsızlığını koruyordu. Ancak ne Doğu ne de Batı kaynaklarında Midas'ın ardılları hakkında açık bir kayıt yoktur.

Asur kayıtlarında Anadolu'yla ilgili olarak Midas'ın adı MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısında geçmektedir. Klasik dünyanın yazarları Midas'ın 7. yüzyılın erken bir döneminde öldüğünü bildirmektedir. Tüm bu kaynaklar Midas'ın uluslararası bir kişilik olduğunu, bir yandan diğer Anadolu, Suriye ve Asur liderleriyle uğraşırken diğer yanda da batıdaki Yunan dünyasıyla ilgilendiğini anlatır. Hem tahtını Delfi'deki Apollon Tapınağı'na armağan etmiş hem de bir Yunan prensesle evlenmiştir. Eşek kulaklı ve her dokunduğu altın olan Midas öyküleri, her ne kadar efsanevi de olsa 8. yüzyılda yaşamış bu tarihsel kişilikten muhtemelen esinlenilmiştir.

MÖ 28 Mayıs 585 tarihinde Medler ile Lidyalılar arasında yapılan Halis barışından sonra Frig topraklarının Halis'in doğusunda kalan toprakları Medlerin denetimi altına girmiştir. Batıda kalan büyük kesim ise Lidya egemenliği altındaydı.

MÖ 547 ya da 546 yılında Lidya Krallığı'nın yıkılmasıyla birlikte Frigya toprakları, iki yüzyılı aşkın bir süre Pers İmparatorluğu'nun bir parçası olarak Kapadokya, Paflagonya ve Hellespontos ile birlikte Büyük Frigya satraplığına bağlanmıştı. Askerî ve idari planda kalan Pers egemenliği boyunca yerli halk büyük ölçüde geleneksel yaşam biçimi ve kültürlerini sürdürmeye devam etmiş, eski Frig dili ve yazısı en azından MÖ 4. yüzyıla, hatta 3. yüzyıla kadar kullanılmıştı. Pers egemenliğini takip eden Helenistik Dönem'de Anadolu'da Yunan kültürü, Yunan tarzı yaşam biçimi yayılmış; yerli diller, gelenekler yerini bu akıma bırakmıştır. Bununla birlikte köklü Frig kültürünün etkileri bölgede Roma döneminin sonlarına, hatta Hristiyanlığın ortaya çıkma zamanına kadar devam etmiştir. Bir zamanların ihtişamlı başkenti Gordion ise önemini yitirmiş, giderek sonun başlangıcındaki köy niteliğine bürünerek unutulmuştur.

Yayılım alanı[değiştir

  ANADOLU MEDENİYETLERİ

 Anadolu medeniyetleri

 

ANADOLU: (Küçük Asya) Tarih boyunca bir çok göç ve istilaya uğramıştır. Neden?:


1- Üç tarafının denizlerle çevrili oluşu, Avrupa ve Afrika arasında deniz ve karadan kolayca bağlantı kurulması
2- Olumlu iklim şartları, verimli toprakları bol su kaynaklarına sahip olması

 

ANADOLU'DA UYGARLIK NEDEN GELİŞMİŞTİR?

 

1- Göçler ve istila amacıyla gelen topluluklar sahip oldukları kültür ve medeniyeti Anadolu'ya taşıdılar.
2- Anadolu'nun Mısır, Ege ve Yunan Medeniyetlerine yakın bir konumda olması bu medeniyetlerden etkilenmesini sağlamıştır.

 

ANADOLU MEDENİYETLERİ: Anadolu'da kurulan uygarlıklar sırasıyla şunlardır:

 

1) Hititler, Frigler,Lidyalılar, İyonlar, Urartular (MÖ 2.bin-Mö.600 yılları arasında)
2) Persler (M.Ö 543-333)
3) İskender İmparatorluğu
4) Roma İmparatorluğu
5) Bizanslılar (395-1071)
6) Türkler (1071-....)

 

1)-MÖ.2.BİN- MÖ.600 YILLARI ARASINDA ANADOLU MEDENİYETLERİ

 

A)-HİTİTLER:

* Anadolu'ya Kafkaslar'dan geldikleri tahmin edilmektedir.
* Kızılırmak çevresinde kurulmuştur. Başşehirleri HATTUŞAŞ (Boğazköy)'dır.
* Hititler Suriye toprakları için Mısır ile yaptıkları savaş sonucunda KADEŞ ANTLAŞMASINI imzaladılar. Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk antlaşmadır.
* Hititler'de asillerden oluşan PANKUŞ denilen bir meclis vardı. Bu meclis kralın yetkilerini kısıtlıyordu.
* Hititlerde kraldan sonra en yetkili kişi TAVANANNA denilen kraliçeydi.
* Hititler krallarının hayatlarını anlatan ANAL adını verdikleri yıllıkları hazırlayarak, tarafsız TARİH YAZICILIĞI'nı başlatmışlardır.
* Hititler kayaları düzleştirerek, tanrı kabartmaları yapmışlardır.( İvriz ve Yazılıkaya Kabartmaları Hititlere aittir.)
* Hititler Asurlular tarafından yıkıldılar.
devam >>

 

B)-FRİGYALILAR (FRİGLER):

* Orta Anadolu'da(Sakarya nehri çevresinde) MÖ. 800 yıllarında devlet kurdular. Başşehirleri GORDİON'du.
* Kimmerler tarafından yıkıldı.
* Friglerin en büyük Tanrıları KİBELE 'dir.
* Frigler dokumacılıkta ileri gitmişlerdir. Frigyalılar TAPETES adı verilen halı ve kilimleri ile ünlüdürler.
devam >>

 

C)-LİDYALILAR:

* Bugünkü Gediz ve Menderes ırmakları arasındaki bölgeye eski çağlarda LİDYA deniliyordu.
* Başkentleri SARDES(Sard)'dır.
* Lidyalılar ticarette geliştiler. Tarihte PARA'yı ilk kez kullanan Lidyalılar'dır.
* Lidyalılar Efes'ten başlayıp, Mezopotamya'daki Ninova'ya kadar uzanan KRAL YOLU'nun açılmasında etkili oldular.
* Lidyalılara Persler son vermiştir.
* Lidyalıların kısa zamanda yıkılmasının sebebi, ordularının çeşitli kavimlerden toplanan ücretli askerlerden oluşmasıdır.(Düzenli ve sürekli milli ordusunu oluşturamamıştır.)

 

D)-İYONYALILAR (İYONLAR):

* İzmir Körfezinden, Güllük Körfezine kadar olan bölgeye İYONYA denilirdi.
* Yunanistan'dan gelen AKALAR buradaki yerli halkla karışarak, şehir devletleri halinde yaşadılar.
Başlıca İyon şehirleri şunlardır: Efes, Milet, İzmir, Foça, Bodrum.
* Efeste'ki ARTEMİS tapınağı İyonlara aittir.
* İyonlar deniz ticaretinde gelişmişlerdi.
* İyon Edebiyatının en önemli eseri Homeros'un "İlyada ve Odesa destanı" dır.
* İyonlar bilim ve sanatta gelişmişlerdir. Matematikte Tales ve Pisagor, Tarihte Heredot, Tıpta Hipokrat, Felsefede Diojen)

 

E)- URARTULAR:

* Van Gölü ve çevresinde devlet kurmuşlardır. Başşehirleri TUŞBA(Van)'dır.
* Urartular'da kral ülkeyi savaş tanrısı HALDİ adına yönetirdi.
* Urartular madencilik ve maden işletmeciliğinde ileri gitmişlerdi.
* Urartular kaleler ve su kanalları ile ünlüdür. (Toprakkale, Çavuştepe, Patnos ve Kayalıdere kaleleri)

 

KÜLTÜR VE MEDENİYET DEVLET YÖNETİMİ:

1)- Anadolu'da kurulan bu devletler genellikle krallıkla yönetilmiştir. Kral hem başkomutan, hem baş yargıç, hem de baş rahipti.
NOT: Bu durum kralın siyasi, askeri ve dini gücü elinde bulundurduğunu gösterir. Ayrıca kralın başrahip oluşu laik olmayan bir anlayışı yansıtmaktadır.

2)- Hititlerde asillerden oluşan PANKUŞ denilen bir meclis vardı. Bu meclis kralın yetkilerini kısıtlıyordu.
3)- Hititlerde kraldan sonra en yetkili kişi TAVANANNA denilen kraliçeydi.
4)- İyonyalılar merkezi krallık yerine SİTE denilen şehir devletleri halinde yaşamışlardır.

 

DİN VE İNANIŞ:

1)- Anadolu'da çok tanrılı inanış mevcuttu.
2)- Hititler kendi tanrılarından başka Ön Asya tanrılarına, Lidyalılar da Yunan tanrılarına tapınmışlardı.
NOT: Bu durum Anadolu'da dini etkileşimi yansıtmaktadır.

3)- Urartular ölümden sonra hayata inanmışlardı. Bu yüzden mezarlarını ev ve oda biçiminde yapıp içine çeşitli eşyalar koyuyorlardı.
4)- Friglerin en büyük Tanrıları KİBELE 'dir.
5) Efeste'ki ARTEMİS tapınağı İyonlara aittir.
6) Urartular'da kral ülkeyi savaş tanrısı HALDİ adına yönetirdi.

 

SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT:

1)- Halk genellikle Asiller, Rahipler, Hürler ve Köleler olarak sınıflara ayrılmıştı.
2)- Anadolu'da ekonomik hayatın temelini tarım, ticaret ve hayvancılık oluşturuyordu.
3)- Urartular madencilik ve maden işletmeciliğinde ileri gitmişlerdi.
4)- Lidyalılar ticarette geliştiler. Tarihte PARA'yı ilk kez kullanan Lidyalılar'dır.
5)- İyonlar deniz ticaretinde gelişmişlerdi.
6)- Lidyalılar Efes'ten başlayıp, Mezopotamya'daki Ninova'ya kadar uzanan KRAL YOLU'nun açılmasında etkili oldular.

 

YAZI, DİL VE EDEBİYAT:

1)- Anadolu'ya yazı Asurlular tarafından getirilmiştir. Hititler ve Urartular Asurlulardan aldıkları ÇİVİ yazısını ve kendi buluşları olan HİYEROGLİF(resim yazısı) yazısını kullandılar.
2)- İyonlar ve Lidyalılar Fenike yazısını kullandılar. Fenike yazısını batıya aktaran İYONLAR olmuştur.
3)- Hititler krallarının hayatlarını anlatan ANAL adını verdikleri yıllıkları hazırlayarak, tarafsız TARİH YAZICILIĞI'nı başlatmışlardır.
4)- Hititler, Mısırlılarla tarihte bilinen ilk antlaşmayı (KADEŞ ANTLAŞMASI) imzaladılar.(MÖ.1280)
5)- İyon Edebiyatının en önemli eseri Homeros'un "İlyada ve Odesa destanı" dır.

 

HUKUK:

Anadolu'da kanunlar Mezopotamyadaki gibi kısasa kısas değildi.

 

BİLİM VE SANAT:

1)- Hititler kayaları düzleştirerek, tanrı kabartmaları yapmışlardır. (İvriz ve Yazılıkaya Kabartmaları Hititlere aittir.)
2)- Urartular kaleler ve su kanalları ile ünlüdür. (Toprakkale, Çavuştepe, Patnos ve Kayalıdere kaleleri)
3)- İyonlar bilim ve sanatta gelişmişlerdir. Matematikte Tales ve Pisagor, Tarihte Heredot, Tıpta Hipokrat, Felsefede Diojen)
4)- Hititler ve Frigler dokumacılıkta ileri gitmişler- dir. Frigyalılar TAPETES adı verilen halı ve kilimleri ile ünlüdürler.

 

ANADOLU'YA HAKİM OLAN DEVLETLER

1)- PERS İMPARATORLUĞU: Anadolu M.Ö 543-333 yılları arasında İran'da kurulan PERS İMPARATORLUĞUNUN hakimiyetinde kaldı.

2)- İSKENDER İMPARATORLUĞU: Makedonya kralı II. Filip'in ölümüyle yerine geçen oğlu BÜYÜK İSKENDER Asya seferine çıkarak büyük bir imparatorluk oluşturmuştur.

ASYA SEFERİ: Büyük İskender bu seferle Anadolu, Suriye, Mısır ve Hindistan'ın bir bölümünü ele geçirdi. Pers İmparotorluğuna son verdi. Bu sefer dönüşünde yolda öldü.

HELENİSTİK MEDENİYET: Büyük İskender'in Asya seferi sırasında Yunan Medeniyeti ile Doğu Medeniyetleri birbirlerinden etkilendiler. Böylece doğu ve batı medeniyetlerinin karışımından HELLENİZM MEDENİYETİ ortaya çıktı. İskender'in ölümünden sonra Anadolu'da küçük krallıklar kuruldu. Bunların başlıcaları;

a) BİTİNYA KRALLIĞI: Kuzeybatı Anadolu'da
b) PONTUS KRALLIĞI : Karadeniz'de
c) BERGAMA KRALLIĞI: Batı Anadolu'da kurulmuştur.

Bergama kralları bilim, edebiyat ve sanata önem verdiler. Koyun ve keçi derisinden PARŞÜMEN kağıdını icat ettiler. Bu sayede pek çok kitap günümüze geldi. Yine Bergama Krallığı Döneminde yapılan ZEUS tapınağı meşhurdur.

 

3)- ROMA İMPARATORLUĞU:

* İtalya'da kurulan bu devlet kısa zamanda Avrupa, Asya ve Afrika topraklarına yayılmıştır. 395 yılında Batı ve doğu Roma imparatorluğu olarak ikiye ayrılmıştır. Batı Roma 476 yılında, Doğu Roma (Bizans) ise 1453'te yıkılmıştır.
* Bozdoğan Kemeri(istanbul), Çemberlitaş(istanbul), Ogüst Mabedi ve Roma Hamamı (Ankara), Aspendos tiyatrosu (Antalya) Romalılardan kalan ünlü eserlerlerdir.
* Romalılar Mısırlılardan aldıkları Güneş takvimini JÜLYEN TAKVİMİ adıyla geliştirdiler.
* Fenikelilerin bulduğu harf yazısı(alfabe), İyonlar yoluyla Yunanlılara ve onlardan da Romalılar'a geçmiş, Romalılar bunu geliştirerek LATİN ALFABESİNİ oluşturmuşlardır.
* Roma'da ilk yazılı kanunlar 12 Levha Kanunlarıdır. Roma kanunları günümüz Avrupa hukukunun temelini oluşturur.

 

4)- BİZANS İMPARATORLUĞU(DOĞU ROMA İMP.):

 

* Merkezi İstanbul olan bu devlet 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından yıkılmıştır.
* Ayasofya, Aya İrini, Hora, Sergios ve Baküs kiliseleri ile Yerebatan ve Binbirdirek Sarnıçları en ünlü eserleridir.

 

TÜRKİYE'NİN ÇEVRESİNDEKİ KÜLTÜR VE MEDENİYETLER

MEZOPOTAMYA MEDENİYETİ: Mezopotamya: Güneydoğu Anadolu'dan başlayarak, Basra Körfezine kadar uzanan, Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki bölgeye Mezopotamya denir. Mezopotamya Verimli topraklara sahip olması, iklim şartlarının uygun olması gibi nedenlerden dolayı sık sık istila ve göçlere sahne olmuş, insanlar arasındaki kültür etkileşimi fazla olduğundan medeniyet bu bölgede gelişmiştir.

BAŞLICA MEZOPOTAMYA KAVİMLERİ:

1- Sümerler
2- Akkadlar
3- Elamlılar
4- Babilliler
5-Asurlular

 1)- SÜMERLER:

* Birbirinden bağımsız SİTE denilen şehir devletleri halinde yaşadılar. En önemli şehirleri; Ur, Uruk, Lagaş'tır. Bu şehir devletleri ENSİ veya PATESİ denilen Rahip-krallar tarafından yönetiliyordu.
* Çok tanrılı inanca sahip Sümerlerin tapınaklarına ZİGGURAT denirdi.
* Mezopotamya'da evler ve tapınaklar taş az olduğundan kerpiç ve tuğladan yapılmıştır.
NOT: Hem bu özelliğinden hem de sık sık istilalara uğradığından bu yapılar günümüze kadar ulaşmamıştır

* Günümüz Uygarlığının temeli olan yazıyı (ÇİVİ YAZISI) ilk kez Sümerler bulmuştur.(MÖ. 3500)
* Tarihte İlk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devleti diyebiliriz.
NOT: Lagaş Kralı URUKAGİNE tarafından oluşturulan ilk yazılı kanunlar "fidye ve bedel" sistemine dayanıyordu.

* Sümerlerin en önemli edebiyat eserleri; Gılgamış Destanı, Yaradılış Destanı ve Tufan Hikayesi'dir.
* Sümerler Matematik ve Geometrinin temellerini atnışlardır. (Dört işlemi bulmuşlar, dairenin alanını hesaplamışlar, çarpma ve bölme cetvelleri hazırlamışlardır.)
* Sümerler astronomide de gelişmişlerdir. (Burçları bulmuşlar, bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır.
NOT: Dünyada ilk kez AY YILI hesabına dayanan takvimi Sümerler bulmuşlardır.

* Son araştırmalara göre örf, adet,geleneklerine ve dil yapılarına, kullandıkları aletlere bakılarak Sümerlerin Mezopotamya'ya Orta Asya'dan geldikleri Türk olabilecekleri tahmin edilmektedir.
* Akkadlar tarafından yıkılmışlardır.

 

2)- AKKADLAR:

* Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.
* İlk sürekli ve düzenli orduları kurmuşlardır. (Bu sayede kısa zamanda Mezopotamya'nın tamamına sahip olmuşlardır.)
* Tarihte bilinen ilk büyük imparatorluğu kurdular.
* Kurucuları SARGON, başkentleri AGADE'dir. (Tapınaklarına da AGADE denilirdi.)
* En önemli mimari eserleri ZAFER ANITI'dır.

 

3)- ELAMLILAR:

* Elam güneydoğu Mezopotamya'ya verilen addır.
* Başkentleri SUS'dur.
* Bilim ve teknikte ileri olmamalarına rağmen, güzel sanatlar ve süsleme alanında gelişmişlerdir.

 

4)- BABİLLİLER:

* İlk "Mutlak Krallık" anlayışı Babil'de ortaya çıkmıştır.
* Ünlü kralları HAMMURABİ, ilk ANAYASA olarak bilinen "Hammurabi Kanunlarını" oluşturdu. (Bu kanunlar Sami geleneklerinden ve Urukagine kanunlarından yararlanılarak hazırlanmıştır.)
* "Babil Kulesi" ve "Babil'in Asma bahçeleri" en önemli eserleridir.

 

5)- ASURLULAR:

* Yukarı Mezopotamya'da(Güneydoğu Anadolu) kurulmuşlar, Toroslar ve Kapadokya'ya kadar yayılmışlardır.
* Anadolu'da ticaret kolonileri kurdular. (KÜLTEPE'de)
* Çivi yazısını Anadolu'ya öğreterek, Anadolu'da tarih devirlerini başlattılar.
* Tüm çivi yazılı eserleri başkentleri NİNOVA'da toplayarak, ilk KÜTÜPHANECİLİK ve ARŞİVCİLİK faaliyetini başlattılar.

 

MISIR MEDENİYETİ

* Kuzey Afrika'da NİL NEHRİ ve etrafında kurulmuş olan bir medeniyettir.
* Etrafının çöl ve denizlerle kaplı olması, diğer medeniyetlerle etkileşiminin daha az olmasına sebep olmuştur. Bu yüzden Mısır Medeniyeti KENDİNE ÖZGÜ bir medeniyettir.
* Önceleri NOM adı verilen şehir devletleri varken, MÖ.IV. binden itibaren Kral MENES'ten itibaren merkezi krallık haline gelmiştir. Kral Menes'le FİRAVUNLAR DEVRİ başlar.
* Mısır krallarına FİRAVUN denirdi. Firavunlar dini ve siyasi otoriteyi kendilerinde toplamışlardı. Kendilerini Tanrı olarak ilan etmişlerdi.
NOT: Mısır'daki TANRI KRAL anlayışı, Mezopotamya'da ise RAHİP KRAL anlayışının egemen oluşu hem Mısır hem de Mezopotamya'da LAİK olmayan yönetim anlayışını yansıtmaktadır.

* Dinleri çok tanrılıdır. tanrılarını insan veya hayvan şeklinde tasavvur etmişlerdir. Firavunlar için PİRAMİT'ler yapmışlar, ölülerini mumyalamışlardır. Bu durum öldükten sonra dirilme inancının olduğunu göstermektedir. Halk mezarlarına ise LABİRENT denilirdi.
* MÖ. 525'te Persler, MÖ.333'te de Büyük İskender tarafından işgal edilmiştir.
NOT: Büyük İskender'in istilası ile Yunan ve Mısır medeniyetleri birbirini etkilemişlerdir.

* MÖ.1280'de Hititlerle KADEŞ ANTLAŞMASINI imzaladılar.
* Kendilerine özgü HİYEROGLİF (Kutsal resim yazısı) yazısını kullanmışlardır.
* Yazılarını PAPİRÜS adı verilen bitki yapraklarına yazmışlardır.
* Eczacılık, kimya ve tıpta gelişmişlerdir.(Mumyacılık)
* Matematikte Pi sayısını buldular. Astronomide gelişmişlerdi. Rasathaneler kurmuşlar ve Nil nehrinin taşma sürelerini hesaplamışlardı.
NOT: Dünyada GÜNEŞ YILI esasına dayalı ilk takvimi Mısırlılar yapmışlardır. Romalılar Mısırdan aldıkları bu takvimi geliştirerek bugün kullandığımız Milat takvimini oluşturdular.

 

* Mısır ekonomisi tarım, ticaret ve madenciliğe dayanıyordu.

 

EGE VE YUNAN MEDENİYETLERİ

Girit Adası, Yunanistan, Makedonya, Trakya, Batı Anadolu ve Ege Adalarında yaşayan toplulukların meydana getirdiği medeniyettir.

A)- GİRİT MEDENİYETİ: Ege ve Yunan Medeniyetinin ilk ortaya çıktığı yer GİRİT ADASI'dır. Bu medeniyet buradan diğer adalara, Mora ve Yunanistan'a yayılmıştır. En önemli eserleri KNOSSOS SARAYI'dır.

B)- MİKEN MEDENİYETİ (AKALAR): Anadolu'dan MÖ. II. binde Yunanistan'a gelen AKALAR tarafından kurulmuştur.

* Şehir devletleri halinde yaşadılar. En önemli şehirleri MİKEN'dir. (Bu yüzden Miken Medeniyeti diye anılır.)
* Akaların siyasi tarihinin en önemli olayı TRUVA SAVAŞLARI'dır. (Boğazların egemenliği için Mikenlilerle Truvalılar arasında yapılmıştır. Truva Savaşları tarihte ilk defa "Boğazlar Sorununu ortaya çıkarmıştır. Homeros'un İLYADA adlı eserinde bu savaşlar anlatılır.
* Önemli Mimari eserleri Miken ve Tirins Şatoları'dır.
* Miken Uygarlığı DORLAR tarafından yıkılmıştır.

C)- YUNAN MEDENİYETİ: Akalara son veren DORLAR tarafından kurulan bir medeniyettir. Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

* POLİS adı verilen şehir devletleri kurdular. Önemli şehir devletleri Atina, Sparta ve Korint'dir.
* Yunan şehir devletleri güç olarak birbirlerine denk olduklarından, birbirlerine karşı üstünlük sağlayamamışlardır. Bu nedenle Yunanistan'da ilk çağda milli bütünlük sağlanamamıştır.
NOT: Sadece ülkelerini ele geçirmeye çalışan Persler'e karşı birlik sağlamışlar ve PELEPONNES savaşlarında Persler'i yenilgiye uğratmışlardır.

* Yunanistan'da Halk; Soylular, tüccarlar, köylüler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştı. Bu sınıf farkları sınıflar arası çekişme ve mücadeleyi doğurmuştur.

FENİKE MEDENİYETİ: Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasındaki bölgede yaşamışlar gemicilik ve ticarette gelişmiş bir medeniyettir.

* Doğu Akdeniz ve batı Afrika sahillerinde ticaret kolonileri kurdular. Doğu ve Batı medeniyetlerinin kaynaşmasında TAŞIYICI bir rol oynadılar.
* Mezopotamya Çivi yazısından ve Mısır Hiyeroglifinden etkilenerek HARF YAZISI'nı (alfabe) buldular.
NOT: Fenikeliler'in 22 harften oluşan yazıları, Yunanlılara, onlardan da Romalılara geçerek bugünkü LATİN alfabesini oluşturmuştur.

* CAM'ı icat etmişler, Fildişi işlemeciliğinde ileri gitmişlerdir.

İBRANİ MEDENİYETİ: MÖ. 1500'lerde Filistin ve Lübnan dolaylarında yaşayan İbraniler Sami ırkındandırlar.

* Hz. MUSA zamanında birlik haline geldiler, devlet haline gelmeleri Hz. DAVUD zamanında oldu. En güçlü dönemler Hz. SÜLEYMAN zamanıdır.
* Hz. Süleymandan sonra İbrani Devleti İsrail ve Yahudi devleti olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İsrail devletine Asurlular, Yahudi(Yuda) devletine ise Babilliler son vermişlerdir.
* Dinleri Tek tanrılıdır. (Yahudilik=Musevilik). İlk çağın tek tanrılı dine inanan ilk kavmidir. Kutsal kitapları TEVRAT 'dır.
NOT: İbraniler Museviliği Milli bir din olarak kabul ettiklerinden bu din diğer kavimler arasında fazla yayılmamıştır.

NOT: Dinlerinin etrafında milli bir birlik oluşturduk larından dünyanın dört bir yanına dağılmış olmalarına rağmen birbirleriyle dayanışma içinde olmuşlardır.

 

* II. Dünya Savaşı sonunda İngiltere ve Amerika'nın yardımıyla bugünkü Filistin'de İsrail devletini kurmuşlardır.
* En önemli eserleri Kudüs'teki MESCİD-İ AKSA (Süleyman Mabedi)' dir.

kaynağı değiştir]

Ana madde: Frigce

Frigce, bir Hint-Avrupa dilidir, ancak bu dil ailesindeki konumu hakkında kesin kabul edilen bir görüş yoktur. Buna karşılık Glottolog gibi kaynaklar ile bazı dilbilimciler tarafından soysal açıdan Frigcenin Frig-Grek teorisi altında Yunanca dili ile yakından akraba olduğu ve ortak bir proto dilden evrildiği ileri sürülür.[2][3] Buna ek olarak Ermeni-Frig varsayımı altında dil (çoğu zaman Yunanca ile birlikte) Ermenice ile de ilişkilendirilmiştir ancak bu teori bazı dilbilimciler tarafından kabul görmemektedir.[4]

Harfler Yunan alfabesinden uyarlanmıştır. Yazıtlar kısa ve kullanılan dil hakkında bilgi ise sınırlıdır. Klasik Yunan alfabesiyle yazılmış en yeni belge dışında Eski Frigce metinlerde, arkaik Yunan alfabelerine benzeyen bir alfabe kullanılmıştır. Bugüne kadar Eski Frigce repertuvarının a, b, g, d, e, v, i, k. I, m, n, o, p, r, s, t, u harfleri olmak üzere 17 harften oluşan ortak bir birikiminin olduğu düşünülüyordu. Bugün bu birikimin 19 harften oluştuğu belirtilmektedir. Fakat Anadolu kronolojisinin yeniden gözden geçirilmesinden sonra en eski Frig belgelerinin en eski Yunan yazıtlarından yarım yüzyıl daha eski olduğu görülmektedir. Midas Tümülüsü duvar yazıları da en eski Yunan yazıtlarıyla aynı döneme aittir. Hangi halkın yol gösterici hangisinin izleyici olduğu kesin olarak açıklığa kavuşmamıştır.

İskender'in MÖ 334 yılında başlayan seferi sonrasında Pers İmparatorluğu'nu fethiyle birlikte Frig kültürünün birçok özelliği yok olmaya yüz tutmuştur. Bunun sebebi, İskender'in fetihleri sonucu Anadolu'da ve Doğu Akdeniz'de gerçekleşen Helenleşme olgusudur. Gordion'da yeni kalenin son kalıntıları terk edilmiş ve MÖ 3. ve 2. yüzyıllarda ait bir dizi kent katmanı ile örtülmüştür. Daha önceleri Frig maddi kültürünü karakterize eden diğer birçok eşya gibi artık Frigce yazıtlar da ortadan kalkmıştır. Yine de Friglerin kendileri şüphesiz dilleri ve geleneksel dinlerine ait unsurlar gibi varlıklarını sürdürmüşlerdir. MS 3. yüzyıla ait mezar taşlarında hala Frigce yazıt formülleri ve mezarları korumak amacıyla yazılan lanetler görülebilmektedir.

Din[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır