ankara pazar deresi / Ankara Piknik Alanları: Ankara'nın En İyi 12 Piknik Yeri

Ankara Pazar Deresi

ankara pazar deresi

Geçmişten Günümüze Kızılcahamam Belediyesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Geçmişten Günümüze Kızılcahamam Belediyesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Milattan önce kurulmuş bir yerleşim yeri olan Kızılcahamam, Ankara’nın en köklü tarihe sahip beldeleri arasında yer alır. Günümüzde yemyeşil doğası ve şifalı termal suları ile bilinen Kızılcahamam Belediyesi, geçmişten günümüze sağlık ve turizmin merkezi olmuştur. Türk soylarının Anadolu’ya yerleşmelerinden öncesinde birçok farklı medeniyetin ve kültürün etkisi altında kalan bölgede onlarca antik yapı da bulunur.

Antik Çağlarda Kızılcahamam

Milattan önce 1660-1190 yılları arasında hüküm süren Hitit Uygarlığı, Ankara’nın tarihinde derin izler bırakmıştır. Günümüzde Kızılcahamam Belediyesi olarak bilinen bölge, Hitit kontrolünde uzun yıllar boyunca yönetilmiştir. Hitit Uygarlığı’nın çöküşünden sonra ise sırasıyla Frigler, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Romalılar ve Bizans tarafından kontrol edilmiştir. İlçe sınırları içerisinde antik çağlardan kalma birçok yapı ve mağara bulunur. Merkezden 17 kilometre uzaklıkta bulunan Çeçtepe Köyü’nde, Paleolitik Çağ’dan kalma yontma taş aletler bulunmuştur. Günümüzden 2 milyon yıl kadar önce başlayan ve yaklaşık olarak milattan önce 10.000’de son bulan bu çağ, Yontma Taş Devri olarak da adlandırılır. Bölgedeki ilk yerleşimlerin de bu dönemde gerçekleştiği düşünülmektedir. kızılcahamam belediyesi çeştepe köyü 1071 yılında yaşanan Malazgirt Meydan Savaşı’ndan sonra Türk soylarının Anadolu akını başlamış ve bu soylardan bazıları 1073 yılında Ankara çevresine ulaşmışlardır. Türk Oğuz boylarının bölgeye gelişi ile ören yerleri ve mezralar kurulmaya başlanır.

Türk Soyları Kontrolündeki Kızılcahamam

Günümüzde Kızılcahamam Belediyesi sınırları içerisinde kalan bölge 1073 yılında Selçukluların kontrolüne geçmiştir. Daha sonra Anadolu Selçuklu Devleti tarafından yönetilen bölge, pek çok sultan ve hanedan tarafından ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretlerden en bilineni, Anadolu Selçuklu sultanı Alaattin Keykubat tarafından gerçekleştirilen ve topraklara Anadolu adının verilmesine neden olan ziyarettir. Ordusu ile sefere çıkan Alaattin Keykubat, yolunun üzerindeki Taşlıca Köyü’ne ziyaret gerçekleştirir. Köy sakinlerinden Horasan erenlerinden Kırmızı Ebe, sefere giden askerler için bir bakraç ayran hazırlar. Kocasını da bu seferlerden birinde kaybetmiş olan Kırmızı Ebe’nin sırtında, yetim oğlu Oruç’u taşımaktadır. Hazırladığı ayranı küçük bir taş oyuğa döken Kırmızı Ebe, askerlere ayran verebilmek için oluğun başına oturur. Bir bakraç ayranın, koca bir orduya yetip arttığı söylenir. Kırmızı Ebe, ayranından içmek için gelen askerlere “Doldurun yavrularım” der, askerler ise “Ana, dolu.” şeklinde cevap verirler. Günümüzde bu olayın yaşandığı Taşlıca Köyü’nde Kırmızı Ebe ve Oruç Gazi türbeleri bulunur. kızılcahamam belediyesi taşlıca köyü Bu olayın yaşandığını gören Alaattin Keykubat, Kırmızı Ebe’den isteğini sorar. Kırmızı Ebe ise, yetim oğlu için biraz yiyecek ve hayır duası ister. Alaattin Keykubat ise, bulundukları toprakların Kırmızı Ebe ve oğluna yurt olarak bağışlanmasını emreder. Cumhuriyetin ilanına kadar geçen süre boyunca bu topraklardan vergi alınmaz. Selçuklu Devleti’nin yıkılması sonrasında Kızılcahamam bölgesi, çeşitli beyliklerin kontrolü altına girmiştir. 1356 yılında ise Osmanlı sultanı Orhangazi’nin oğlu Süleyman Paşa tarafından ele geçirilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

Osmanlı döneminde, günümüzde Kızılcahamam Belediyesi içerisinde kalan bölgeye Yaban Ovası denilmiştir. 1523 yılından itibaren ise bu isim Yabanabad olarak değişir. Evliya Çelebi tarafından 17.yüzyılda kaleme alınan Seyahatname’de Yabanabad’dan şu şekilde bahsedilir; “Yabanabad, Ankara Vitayeti Sancağının kuzeyinde bir ilçe merkezi olup, doğudan ve kuzeyden Kastamonu Vilayeti, batıdan Beypazarı, güneyden Ayaş ve güneydoğudan Çubuk kazaları ile çevrilidir. İlçe merkezi 660 nüfuslu Şorba karyesi (köyü) olup, kaza 175 köyden ibarettir.” kızılcahamam belediyesi logo Daha sonra ise Yabanabad’ın idari merkezi Demirciören Köyü olarak değiştirilmiştir. 1831 tarihli bir belgede ise, padişah II.Mahmud’un emri ile bölgeden 70 demir ustasının top arabası yapımında çalışmak üzere İstanbul’a sevk edilmesinden bahsedilir. Günümüzde bu köyde hiçbir demirci bulunmaz. 1914 yılında Ankara Valiliği tarafından iletilen talepte, merkez olan Şorba’nın köylere olan uzaklığı belirtilerek Kızılcahamam’ın merkezi konumu ve kaplıca suları nedeniyle merkez olması teklif edilir. Bu talebin reddedilmesi üzerine hazırlanan ikinci talepte; Sey Hamamı ve maden suları sayesinde bölgenin önemli bir ticaret merkezi haline geleceği, aynı zamanda bölgede yaşayan halkın gerekli binaların inşasını gerçekleştirme sözü verdiği belirtilir. Bu teklif kabul edilerek 1915 yılının Kasım ayında ilçe merkezi Kızılcahamam olur. Yine aynı yıl, daha önce Beypazarı’na bağlı olan Çamlıdere de Kızılcahamam’a bağlanır. Resmi kayıtlarda bölgenin adı, hala Yabanabad olarak geçmektedir. kızılcahamam belediyesi

Cumhuriyet Dönemi

29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin ilanı ile bölge tarihinde yeni bir sayfa açılır. Askerlik Şubesi ve Nüfus İdaresi binaları, 1925 yılında Şorba’dan Yabanabad’a taşınır. Bölgede yeterli konut bulunmamasından dolayı kamu görevindekilerin konaklamaları, çadırlarda ve kiralık evlerde gerçekleşir. O dönemde Ahiler ve Zımmiler olarak bilinen köyler, mahalle yapılarak Kızılcahamam’a bağlanır. İlerleyen dönemlerde bu mahalleler, bölgenin en kalabalık yerleşim yerleri halinde gelir. Kamu görevinde bulunan memurların birçoğu da, Kemalpaşa (Ahiler) ve İsmetpaşa (Zımmiler) mahallelerinde ikamet eder. Bölge, İstanbul-Ankara karayolu üzerinde olmasına ve Ankara’nın başkent ilan edilmesine rağmen beklenen büyümeyi gerçekleştiremez. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 16 Temmuz 1934 tarihinde Kızılcahamam’ı ziyaret etmiş ve Soğuksu Milli Parkı’nda konaklamıştır. Ziyaret sonrasında Atatürk’ün altında dinlendiği çam ağacı özel bakım altına alınmış ve Atatürk’ün burada söylediği “Bu cennet yurt köşesinde mutlusunuz Kızılcahamamlılar” sözlerinin işlendiği levha asılmıştır. Daha sonraki dönemlerde bölge İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes tarafından da ziyaret edilmiştir. kızılcahamam belediyesi atatürk ağacı Ankara’da en yüksek orman örtüsüne sahip olmasıyla bilinen Kızılcahamam Belediyesi, günümüzde termal suların ve sağlık turizminin merkezi konumundadır. Soğuksu Milli Parkı’nda bulunan binlerce çam ağacı, Ankara’nın ve ülkemizin oksijen ihtiyacını karşılar.

Günümüzde Kızılcahamam Belediyesi

Ankara’nın merkezinden 80 kilometre uzaklıkta bulunan Kızılcahamam, İstanbul-Ankara karayolu üzerinde konumlanır ve 35.000 kişilik bir nüfusa sahiptir. İlçe kuzeyde Çerkeş ve Gerede, güneyde Ayaş ve Kazan, doğuda Çubuk ve batıda Çamlıdere ve Güdül ilçeleri ile çevrelenir. İç Anadolu ile Karadeniz bölgeleri arasında geçiş noktası oluşturan bölgede her iki iklimin özelliklerini bulmak mümkündür. Bölgenin dağlık yapısı ve ormanlık alanları, birbirinden güzel yaylaları ve akarsuları ünlüdür. Ankara’nın su ihtiyacını karşılama konusunda en önemli barajlar arasında olan Kurtboğazı, Eyrekkaya ve Akyer barajları da Kızılcahamam Belediyesi sınırları içerisinde yer alır. Kızılcahamam Belediyesi, sağlık turizminin en yoğun olduğu ilçelerden biridir. Bölgede bulunan kaplıcalar ve termal sular; romatizmadan eklem hastalıklarına, yaralanmalardan psikolojik hastalıklara kadar birçok alanda faydalıdır. Termal suların sağlığa etkileri hakkında daha detaylı bilgi almak için Termal Tatil Hangi Hastalıklara İyi Gelir başlıklı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. kızılcahamam belediyesi soğuk su milli parkı Kızılcahamam Belediyesi’ne bağlı olan Soğuksu Milli Parkı, pek çok grup tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmasıyla da bilinir. Park içerisinde doğa yürüyüşleri, piknik, spor faaliyetleri ve eğlence amaçlı etkinlikler düzenlenir. Aynı zamanda park içerisinde, nesli tehlikede olan kara akbabalarını görebilmeniz için Kara Akbaba Gözetleme ve Besleme İstasyonu da yer alıyor. Soğuksu Milli Parkı içerisinde yaşayan yüzlerce farklı hayvan ve bitki türü hakkında daha detaylı bilgiye, Kızılcahamam’da Hangi Canlıların Yaşadığını Biliyor Musunuz yazımızı okuyarak ulaşabilirsiniz. Kızılcahamam, Ankara ve çevresinde ziyaret edebileceğiniz en ilginç bölgeler arasında yer alıyor. Termal tatilinizi beş yıldızlı otel konforunda ve bölgenin muhteşem doğası içerisinde gerçekleştirmek için rezervasyonunuzu hemen yaptırın.

ESKİ KIZILCAHAMAM İLÇE MERKEZİ OLAN PAZAR KÖYÜ TARİHİ ESERLERİ: 1915 Yılına kadar ilçe merkezi olan Pazar köyünde Selçuklu eseri çeşme, cami, bedesten ile Rum evleri ve mağaralar görülmeye değer eserlerdendir.

Pazar Köyü Selçuklu Camisi

Pazar Köyü Selçuklu Çeşmesi

Saray Köyü Bedesteni (Pazar)

Pazar Köyü Haraba Rum Evi

Tarihi Köyün adı, eskiden kurulan bölge pazarının bu köyde olması sebebiyle Pazar köyü olmuştur. Köyün tarihi Kızılcahamam Tarihinden de eskidir. Eski bir yerleşim bölgesi olan Pazar, Hititler başta olmak üzere bir çok anadolu medeniyetinin önemli yerleşim birimlerinden biri olmuştur. Selçuklu döneminde çıkan iç çatışmalar esnasında köyün demografik yapısı tamamen değişmiştir. Bu tarihten itibaren bölgeye yoğun olarak Çiğil Türkleri yerleşmişlerdir. "Çıtak" ya da "çiti ak" yani beyaz çitli sözü çiğil Türklerinden kaynaklanmaktadır. Çiğil Türkleri, Ankara Savaşı esnasında Timur'un otağında dikili duran Çiğil tuğlarını görünce , bir çok oğuz boyu ile birlikte savaş esnasında Timur'un ordusuna katılmıştır. Daha sonra yaşanan fetret döneminde Timur'un desteğini alan bu türkmenler bölgeyi büyük bir ticaret merkezi haline getirmişlerdir. Bölgede kurulan pazara uzak yerleşim bölgelerinden tüccarlar gelmişlerdir. Bu dönemde bölgeye kıpçak yerleşimlerinin başladığı görülmektedir. Sarışın yeşil gözlü bu Türkmenler, kuzeydeki boy ve aşiret çatışmalarından uzaklaşmak ve kendilerine yeni meralar bulmak amacıyla bölgeye yerleşmişlerdir. Bununla birlikte yine Osmanlı döneminde nüfusun bir bölümü Osmanlı İskan politikaları dolayısıyla Rumeliye taşınmıştır. Osmanlı İmparatorluğu için Pazar önemli bir yerleşim bölgesidir. Taycılık, hayvancılık ve tarım bölgenin o dönemdeki yoğun uğraşları arasındadır. Hacı Turhasan Bey 'in önderliğini yaptığı Durhasanoğulları beyliği bu bölgede hüküm sürmüştür. Bölge Osmanlı Rus savaşı döneminde Tatar göçü almıştır. Yaklaşık 10 hane olan bu Tatarlar bölgeye yakın köylere yerleştirilmişlerdir. Dünya Savaşı esnasında köy nüfusunun büyük bir kısmı cephede savaş esnasında şehit düşmüştür. Bu dönemin ardından yine Milli Mücadele yıllarında da geride kalan yetişkin erkek nüfus cepheye taşınmıştır. Cumhuriyet'in kurulması ile birlikte köy nüfusu yeniden artış göstermeye başlamış, lakin Kızılcahamam'ın merkez olarak belirlenmesinin ardından Köy nüfusu başta Ankara olmak üzere çevre yerleşim birimlerine göç etme eğilimi göstermiştir. Kızılcahamam'dan daha eski bir yerleşim birimi olan Pazar'da Camiiye dönüştürülmüş Ermeni kilisesi, Ermeni ve Rumlara ( Romalılara ) ait mezar kalıntıları, Selçuklu döneminde ait çeşitli kalıntılar bulunmaktadır. Kültür [değiştir] Gelenek ve görenekleri hakkında bilgi yoktur. Höşmerim tatlısı bu yöreden çıkmıştır. Kızartılmış hamur üzerine toz şeker dökülerek servis edilen bir tatlıdır. Coğrafya [değiştir] Ankara ilinin Kızılcahamam ilçesine bağlı bir köyüdür.Sosyal ve kültürel açıdan Ankara'ya yakınlığı nedeniyle çevre köylere nazaran gelişmiş bir köydür.Kurtboğazı Barajına 3 km, Kızılcahamam'a 24 km, Ankara'ya ise 65 km uzaklıktadır.Pazar Orta Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Sakarya bölümünde, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesine bağlı bir bucak merkezidir. İdari açıdan 13 köyün bağlı bulunduğu Pazar Bucağı’nın merkezi, Ankara çayının kolu olan Ova çayına dökülen Pazar Deresinin kuzey batısında kurulmuştur. Pazar, Kurtboğazı baraj gölünün kuzeybatısında Akyazı sırtının eğiminin azaldığı güney yamacında bir yol boyu yerleşmesi olarak karşımıza çıkar Fonksiyonel açıdan köy yerleşmesi özelliği gösteren Pazar’ın idari alanı 348 278 ha. olup, ortalama yükseltisi 1000 metredir. Pazar Deresi’nin Kurtboğazı barajına döküldüğü bölümlerinde tabanlı bir vadi görüntüsü veren köy arazisinin, doğuya doğru gidildikçe yüksekliklerin artarak tepelik bir görünüm kazandığı görülür İklim [değiştir] Pazar ve çevresinin sıcaklık durumunda, yağışın yön olarak gösterdiği özelliklerin tersi bir durum söz konusudur.Yani kuzeye doğru sıcaklık miktarlarında düşüş yaşanırken, güneye doğru artış olmaktadır. Kuzeybatıdan etkili olan nemli rüzgarlar sıcaklık düşüşünde etkili olmakla beraber, kuzeye doğru sahanın topoğrafik durumunda dağlık ve engebeli bir yapının egemen olması da sıcaklık azalışındaki diğer bir etkendir. Sahanın kuzey ve güneyindeki sıcaklık farklılıkları deki istasyonların ölçüm değerlerinden de anlaşılmaktadır. 27 yıl süren rasat süresinin ortalama sıcaklık değerlerinin yer aldığı Ankara istasyonunda °0’ın altında sıcaklık değerlerine rastlanmazken, rasat süresi 10 yıl olan Çamlıdere istasyonunda en düşük –2,4 °C olmak üzere sıcaklıkların °0’ın altına düştüğü dikkati çekmektedir.Bu değeri –1,5 °C ile şubat, -0,5 °C ile aralık ayı takip etmektedir. Bitki Örtüsü [değiştir] Pazar Köyü ve çevresi, Karadeniz Bölgesi ile Orta Anadolu arasında geçiş alanı özelliği taşımaktadır. Geçiş alanında yer alması alanın iklim bakımından Karadeniz ikliminin ve Orta Anadolu Bölgesi’nin karasal ikliminin etkisi altında kalmasına neden olmuştur. Bu da bitki örtüsünün fiziki görünümü ve dağılışını etkilemiştir.Bu durum bitki örtüsünün fiziki görünümünü de çok yakından etkiler. Kuzeyde etkin olan ağaç formasyonları güneye gidildikçe yağışın azalmasına bağlı olarak seyrekleşmekte ve bodurlaşmaktadır.Çalışma alanımızın karakteristik bitki örtüsü ağaç formasyonu temsil eden meşelerden oluşmaktadır. Gevşek yapılı topraklar üzerinde gelişme alanı bulan meşeler Köroğlu Dağlarından güneye doğru indikçe yüksekliğin ve eğitimin artmasına yağışın azalmasına bağlı olarak bodurlaşmaktadır. Meşeler, Akyazı Sırtının güney yamaçlarında, Pazar Deresi vadisinin yamaçlarında görülmektedir. Ancak bu alanların tahrip edilmesi sonucunda bu alanlar antropojen step alanı aline gelmiştir. Antropojen step alanları doğal step alanlarının tahribi sonucunda oluşmuştur ve 1200 m ve altındaki alanlarda görülmektedir. Bu alanlarında tahrip edilmesi yakacak odun elde etmek ve yakacak odun olarak kullanılması bu alanlarda ot formasyonlarının oluşmasına neden olmuştur. Böylece bu alanlardan yüksekte olanlar antropojen step sahalarına ve alçakta olanlar da tarım arazilerine dönüşmüştür. Vadi abanlarında çayırlıklar, sınırlı ağaçlıklar ve bahçeler bulunmasına karşılık; toprağın nispeten kalın olduğu yüksekçe seki düzlüklerinde ve az eğimli yamaçlarda kuru tarım yapılmaktadır. Dikçe yamaçlarda, kayaların yüzeye çıktığı yerlerde erozyon fazla olduğu için bazı yamaçlar da ot formasyonundan yoksun alanlarda bulunmaktadır. Çalışma alanında Akyazı ve Uzungüney sırtları ile Sivri, Kepez, Kurtlukuz, Dikmen ve Gövdeli tepelerinin güneydoğuya bakan yamaçları bakı yönünden çok zengindir. Bu alanlarda bitki örtüsü olarak görülen kısa boylu ağaç toplulukları olan meşeler çok sık bir şekilde görülmektedir. Bakı aynı zamanda tarımsal faaliyetleri de etkilemektedir Nüfus [değiştir] Pazar Köyü nüfus bakımından oldukça tenha bir yerleşim özelliği gösterir. Bu tenhalığın sebebi ise genç nüfusun gerek çalışmak gerekse de okumak için daha çok Ankara’ya göç etmesidir. yrıca nüfusun azalmasının nedenlerinin başında bölgenin Kurtboğazı Barajı olayısıyla sit alanı halinde olması, yeni yerleşim yeri yapımına izin verilmemesi, tarım topraklarının miras yoluyla bölünmesi gelmektedir. Köyde devamlı ikamet eden nüfus gittikçe azalan bir profil gösterirken köy nüfusu, köy sakinlerinin dışarıdaki akrabalarının ve çocuklarının yazın köye gelip yaz sonuna kadar burada kalmalarıyla geçici olarak artar.Köy devamlı göç verdiğinden daha çok orta yaş ve üstü yaşlardaki kişilerden oluşmaktadır. Çocuk nüfusunun azlığı da hemen dikkati çekmektedir.Köy nüfusunun büyük bir oranı okur-yazardır. Yıllara göre köy nüfus verileri 2007 2000 2094 1997 - Ekonomi [değiştir] Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı olmakla beraber, köye yapılan köklü yatırımlar, yine Ankara ilinda çalışmakta olan Pazar köylüleri tarafından yapılmaktadır. Hayvancılık [değiştir] Köyde genel olarak küçükbaş, büyükbaş ve kümes hayvancılığı yapılmaktadır. 300 civarında koyun, 1300 civarındada keçibulunmaktadır. üyükbaş hayvan sayısı ise ortalama 200 kadardır. Köyde 10 tane tavuk çiftliği bulunmaktadır.Ayrıca her ailenin de ortalama 5-10 tane kümes hayvanı vardır. Hayvansal ürünler ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak yanında genelde Kazan pazarına götürülerek satılmaktadır Muhtarlık [değiştir] Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır. Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları: 2004 - Ali Tüt 1999 - Ali Tüt 1994 - Ali Tüt 1989 - Hamdi İnanç 1984 - İrfan Kavuncu Altyapı bilgileri [değiştir] Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır