Bu ders videosunda; Sözlü (konuşma) ve yazılı anlatımda, Türkçenin cümle yapısına uyulmadığı için görülen anlam/anlatım kusurları anlatılmaktadır.
Bu anlatım kusurları şu başlıklar altında ele alınıp işlenmiştir:
1. Cümlede öğe eksikliklerinden kaynaklanan anlatım bozuklukları
2. Cümlede yer alan kelimelerin doğru ek, ek-fiil ve yardımcı fiil almamasından kaynaklanan anlatım bozuklukları
3. Cümlede sözcüklerin doğru bir tamlama kurmamasından kaynaklanan anlatım bozuklukları
4. Cümlede noktalama işaretlerinin yerli yerinde kullanılmamasından kaynaklanan anlatım bozuklukları
5. Cümlede fiil (eylem) çatısının yanlış oluşturulmasından kaynaklanan anlatım bozuklukları
örnek cümlelerle anlatılmıştır.
Dilin toplumsal yapı içerisinde son derece büyük bir önemi vardır. Toplumsal yaşam içerisinde dil ancak doğru kullanılırsa başkalarına düşüncelerimizi doğru bir şekilde aktarabilir ya da başkalarının söylediklerini anlayabiliriz. Dil doğru kullanılmadığında var olan düşünce de anlaşılamayacağından değerini kaybedecektir. Bu nedenle dilimizi her zaman doğru bir şekilde kullanmaya gayret göstermeliyiz.
Bir anlam ifade edebildiğimiz dil birliğine cümle denir. Bu nedenle cümleleri kendi içerisinde anlam ve yapısal olarak doğru bir şekilde kullanabilmeliyiz. YKS, KPSS, ALES başta olmak üzere birçok sınavda çözülme oranı düşük olduğundan standart sapması yüksek olan sorulardan olan “Anlatım Bozuklukları” konusuyla ilgili başarıya ulaşmanız için dil bilgisi kurallarına da hakim olmanız gerekmektedir. Bu yazımızda basit bir anlatım kullanarak ve bolca örnekler sunarak anlatım bozukluğu konusu ile ilgili sizlere yardımcı olmaya çalışacağız.
Anlatım bozukluklarını genel olarak “Anlamsal” ve “Yapısal” olarak iki başlıkta incelememiz son derece faydalı olacaktır.
1. Gereksiz Sözcük Kullanımı
Türkçede bir cümle gereksiz sözcüklerden uzak en sade şekilde kurulmalıdır. Cümlenin bu durumu aynı zamanda duruluk ilkesiyle de ifade edilir. Buna göre bir cümlede gereksiz sözcüğün kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.
Eğer bir sözcük cümle içinden atıldığında anlamda herhangi bir daralma ya da eksikliğe yol açmıyorsa gereksiz kullanılmıştır. Türkçede gereksiz sözcüğün cümle içinde kullanılması iki sebepten olabilmektedir:
* Eş anlamlı sözcüklerin cümle içinde kullanılması
* Sözcüğün anlamının başka sözcükte ya da ekte bulunması
Örnek
2. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması
İyi bir cümle anlatmak istediği düşünceyi tam olarak yansıtabilmelidir. Cümle okuyucunun ya da dinleyicinin kafasında tam olarak canlanabilmeli, onların kafasında bir karışıklığa yol açmamalıdır. Cümle içinde anlam olarak çelişen kelimelerin kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmaktadır. Bu tür anlatım bozukluklarında genellikle bir kesinlik bildiren sözcük kullanıldıktan sonra ihtimal bildiren bir sözcük ya da ek kullanılır.
Örnek
3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
Eğer bir sözcük cümle içerisinde anlamına uygun bir şekilde kullanılmazsa anlatım bozukluğuna yol açar. Sözcüğün anlamının doğru bir şekilde bilinmemesinden kaynaklanan bu anlatım bozukluğuna yol açmamak için sözcük anlamlarının iyi bir şekilde bilinmesi gereklidir.
Aşağıdaki örneklerde yanlış anlamda kullanılan sözcüklerin yerine kullanılması gereken kelimeler parantez içinde verilmiştir.
Örnek
4. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Cümle içinde kullanılan sözcüklerin, Türkçenin söz dizimine uygun bir şekilde doğru yerde kullanılması gerekir. Doğru yerde kullanılmayan sözcükler anlatım bozukluğuna yol açmaktadır. Özellikle cümle içinde zarfların isimden önce kullanılması bu başlıkta görebileceğiniz bozuklukların başında yer almaktadır.
Örnek
5. Atasözü ve Deyimlerin Yanlış Anlamda Kullanılması
Cümlede ifade edilmek istenen anlamın daha güçlü bir şekilde vurgulanması için deyimlerden ve atasözlerinden yararlanılabilir. Ancak cümlede verilmek istenen mesaja uygun doğru bir deyim ve atasözü kullanılmazsa anlatım bozukluğu oluşmaktadır. Bu nedenle yazım ve konuşma sırasında kullandığımız deyim ve atasözlerine hakim olmamız gerekmektedir.
Örnek
6. Zamir Eksikliği (Anlam Belirsizliği)
Cümle içinde kişilerden bahsederken kişi zamirlerini kullanmamak bazen anlam belirsizliğine yol açtığından anlatım bozukluğu oluşturmaktadır. Anlam belirsizliğini gidermek için bahsedilen kişiyi karşılayacak doğru zamiri kullanmak gerekir.
Örnek
7. Sıralama ve Mantık Yanlışlığı
Bir cümlenin dil bilgisi kurallarına uymasının yanında mantıksal bir düzlemde de geçerliliğinin olması şartı bulunmaktadır. Bir cümlede ifade edilenlerin mantık sınırlarının dışına çıkması anlatım bozukluğuna yol açmaktadır. Yine aynı şekilde cümle içinde sıralamanın da mantık çerçevesinde yapılması gerekir.
Örnek
1. Özne-Yüklem Uyumsuzluğu
Anlatım bozukluklarıyla alakalı olarak sınavlarda en çok özne-yüklem uyumsuzlukları sorulmaktadır. Cümle içindeki özneyüklemle “Tekillik-çoğulluk, şahıs ve olumlu-olumsuzluk” gibi durumlarla uyum içerisinde olmalıdır.
a) Tekillik-Çoğulluk: Özne tekil ise yüklem de tekil olmalıdır. Ancak özne çoğul ise yüklem çoğul ya da tekil olabilmektedir. Aksi durumda cümlede anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Örnek
UYARI: İnsan dışındaki tüm canlı ya da cansız varlıklar cümle içinde çoğulda olsalar yüklem mutlaka tekil olmalıdır.
Örnek
b) Kişi Uyumsuzluğu: Eğer bir cümle içindeki özne birden fazla kişiden oluşuyorsa yüklemin şahıs eki yönüyle uyacağı kurallar vardır. Bu konudaki uyumsuzluk anlatım bozukluğunu meydana getirir.
⇒ “Ben ve sen / ben ve o / ben, sen ve o” şeklindeki özne kullanımlarında yüklem mutlaka “1. çoğul şahıs”, “Sen ve o” şeklindeki özne kullanımlarında da yüklem “2. çoğul şahıs” eki alarak kullanılmalıdır.
Örnek
⇒ I. tekil/çoğul ve diğerleri özne olarak kullanılırsa-> Yüklem I. çoğul olmalıdır.
⇒ II. çoğul ve diğerleri (I.tekil/çoğul hariç) özne olarak kullanılırsa-> Yüklem II. çoğul
c) Olumlu-Olumsuzluk Uyumu: Özne ile yüklem arasında olumlu-olumsuzluk bakımından bir uyumun olması gerekir. Yani eğer özne olumluysa yüklem olumlu, özne olumsuz ile yüklem olumsuz olmalıdır. Örneğin özne “Herkes” ise yüklem olumlu olmalı, özne eğer “Kimse” ise yüklem olumsuz olmalıdır.
Örnek
2. Eklerle İlgili Yanlışlar
Cümle içerisinde tamlayan, iyelik, hal, çoğul, ki vb. eklerin; eksik, fazla ya da yanlış yerde kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.
Örnek
3.Tümleç Eksikliği
Özellikle sıralı cümlelerde bulunması gereken edat tümleci ile dolaylı tümlecin eksikliği anlatım bozukluğuna sebep olur.
Örnek
4. Nesne Eksikliği
Sıralı cümlelerde bulunan iki yüklemin tek bir nesneye bağlanması anlatım bozukluğuna sebep olur.
Örnek
5. Yüklem Eksikliği
Birden fazla cümlenin aynı yükleme bağlanmasıyla ortaya çıkan anlatım bozukluğudur. Birden fazla cümlenin sıralı bir şekilde kullanıldığı durumlarda cümlelerden birinin yüklemi olmazsa diğer cümlenin yüklemi ortak olarak kullanılır. Bu durumda yüklem diğer cümleye uymayabilir.
Örnek
6. Tamlama Yanlışları
Cümle içerisinde isim ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması sırasında oluşan anlatım bozukluklarıdır.
Örnek
7. Bağlaç Yanlışları
Cümlelerini birbirine bağlarken yanlış bağlaçların kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.
Örnek
⇒ SlaytI 11.Sınıf Edebiyat Konuları ⇐
Admin
Konuşurken ya da bir şeyler yazarken metnin anlam bütünde karşılaşılan hatalar anlatım bozukluğu olarak sınıflandırılıyor. Anlatım bozuklukları pek çok farklı nedenden kaynaklanabildiği için bazılarımız için karmaşık görünse de türlerini dikkate alarak öğrenmeye çalıştığımızda öğrenmesi oldukça kolay. Bu yazımızda yapısal anlatım bozukluklarına ait örnek cümlelere değineceğiz.
Anlatım bozuklukları ilk olarak iki ana başlık etrafında sınıflandırılmıştır. Bu iki ana başlıktan biri de yapısal bozukluklardır. Yapısal anlatım bozuklukları başlığının altında çok fazla alt başlık da bulunmaktadır. İşte yapısal anlatım bozukluğu olarak sayılacak anlatım bozukluğu türleri:
Bağlaşıklık ilkesine yani dil bilgisi kurallarına uymamaktan kaynaklanan anlatım bozuklukları değişik şekillerde karşımıza çıkar. Şimdi de bunları görelim:
cümlesinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Cümlede “kızmıyorum” ve “takdir ediyorum” yüklemleri vardır. “Kardeşime” dolaylı tümleci de ortak kullanılmıştır. Bu yüzden cümlede “Kardeşime kızmıyorum, kardeşime takdir ediyorum” anlamı vardır. “… kardeşime takdir ediyorum” denmez, “kardeşimi takdir ediyorum” denir.
cümlesinde dolaylı tümleç eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Cümlede “Ali’yi aradık, Ali’yi ulaşamadık” anlamı vardır. Oysa “Ali’yi ulaşamadık” denmez, “Ali’ye ulaşamadık” denir. O halde anlatım bozukluğunu gidermek için ikinci cümleye “Ali’ye” dolaylı tümlecini getirmek gerekir.
cümlesinde tamlama yanlışlığı vardır. Çünkü ”askerî” sözcüğü sıfat, “fen” sözcüğü isimdir. Bu iki sözcük, “liselerinde” tamlananına bağlanmıştır. Oysaki “askerî liselerinde” denmez, “askerî liselerde” denir.
cümlesinde tamlayan eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Cümlede “Öğretmenini adını düşürmüyor” anlamı vardır. Burada “adını” tamlananı, tamlayana ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden “adını” sözcüğünden önce “öğretmeninin” veya “onun” tamlayanını getirmek gerekir.
cümlesinde “olması” sözcüğünde iyelik eki vardır. Ancak bunun hangi sözcüğe ait olduğu tam olarak belli değildir. “Neyin olması?” sorusunu sorduğumuzda “övgünün” yanıtını alırız. Ancak “övgü” sözcüğünün “-nün” tamlayan ekini almadığını görüyoruz. Demek ki tamlayan ekinin eksikliği anlatım bozukluğuyapmıştır.
cümlesinde yüklem eksikliğisöz konusudur. Cümlede “hiçbir zaman yerdi” anlamı vardır. Bu, bozuk bir anlatımdır. Çünkü “hiçbir zaman” sözü olumsuz yüklem istemektedir. O hâlde “hiçbir zaman” sözünden sonra “yemezdi” olumsuz yüklemini getirmek gerekir.
cümlesinde ek eylem eksikliğinden kaynaklanan bir bozuklukvardır. Çünkü cümleden “besleyici değildi” anlamı çıkmaktadır. Ne var ki cümlede bunun tam tersi yani “kerevizin besleyici olduğu” anlatılmak istenmektedir. Demek ki “besleyici” sözcüğüne “besleyiciydi” biçiminde ek eylem getirilmelidir.
cümlesinde tekillik – çoğulluk yönünden özne ile yüklem uyumsuzdur. Çünkü “parmaklarım” öznesi çoğul bir öznedir ve organ ismidir. İnsan dışındaki varlıkların çoğulları özne olduğunda yüklemin tekil olması gerekir. Buna göre yüklemin “sıkıştılar” değil, “sıkıştı” biçiminde çekimlenmesi gerekirdi.
cümlesinde kişi yönünden özne – yüklem uyumsuzluğu vardır. “Eşin ve sen” öznesiyle “gel” yüklemi uyuşmamaktadır. “Eşin ve sen” öznesi, “gelin” veya “geliniz” yüklemini alır. Demek ki yüklemin ikinci çoğul kişiye göre çekimlenmesi gerekir.
cümlesinde “hiçbiri alay ediyordu” anlamı vardır. “Hiçbiri” öznesi olumsuz, “alay ediyordu” yüklemi ise olumludur. Özneyle yüklem arasında olumluluk – olumsuzluk yönünden anlatım bozukluğu vardır. İkinci cümleye olumlu bir özne getirmek gerekir. Bu, “hepsi” öznesi olabilir.
İyi bir metinde bağlaşıklık (dil bilgisi kuralları) ve bağdaşıklık (anlamsal bağlantılar) ilkelerine uyulması “bağdaştırma”, “bağlam” ve “hâlin gereği” kavramlarının iyi bilinmesine bağlıdır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?
A) Bu yolda çalışan şoförler eylem yaptılar.
B) Köyünü sürekli hatırlıyor ve köyüne gitmek istiyor.
C) Bu toplantıda ekonomik ve sağlık sorunları dile getirildi.
D) Ben uçaktan korkarım o ise trenden korkar.
E) Televizyonu kapattım çünkü sevdiğim bir program yoktu.
Çözüm: A, B, D ve E seçeneklerinde anlatım bozukluğu yoktur. C seçeneğinde tamlama yanlışlığı yapılmıştır. Yanıt C
“Öğrencilerini çok sever ve sürekli yardımcı olurdu.” bu cümledekine benzer anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Hayat kısa, kuşlar uçuyorlar.
B) Değil domates doğramak, yemek bile yapamaz.
C) Onu oradan kurtarmak için elinden geleni ardına koyma.
D) Eski Bursa milletvekili seçimlerde tekrar aday olmuştu.
E) Borsada iyi para kazanmış, fakat kısa sürede harcamıştı.
Çözüm: Verilen cümlede özne eksikliği vardır. A seçeneğinde özne-yüklem uyumsuzluğu, B seçeneğinde mantık hatası, C seçeneğinde deyim yanlışlığı, D seçeneğinde sözcüğün yanlış yerde kullanımı vardır. E seçeneğinde ise nesne eksikliği vardır. Öğe eksikliği yaşandığı için cevap E’dir. Yanıt E