şanlıurfa rakım / Şanlıurfa - BilgiPedia

Şanlıurfa Rakım

şanlıurfa rakım

T.C. ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
Meteoroloji Genel Müdürlüğü

Rakım:

Enlem:

Boylam:

Gün Doğumu:

Gün Batımı:

ANLIK DURUM ()

SAATLİK TAHMİN

SaatBeklenen HadiseSıcaklık (&#;C)Hissedilen Sıcaklık (&#;C)Nem (%)Rüzgar YönüOrt. Rüzgar Hızı (km/sa)Maks. Rüzgar Hızı (km/sa)
-

5 GÜNLÜK TAHMİN

Bu Merkeze Ait Uç ve Ortalama Değerler İçin Tıklayınız.

Güncelleme her gün saat ‘e kadar yapılmaktadır. (TSi)

  • Saatlik tahminlerde “Beklenen Hadise” kısmında verilen hava durumu, geçmiş 3 saatlik periyot içindeki hâkim hava durumunu göstermektedir.
  • Saatlik tahminlerde “Rüzgâr Hamlesi” kısmında verilen değer, geçmiş 3 saatlik periyot içinde rüzgâr hızındaki ani artışı temsil etmektedir.
  • Saatlik tahminlerde "Hissedilen sıcaklık", aynı saatte tahmin edilen hava sıcaklığı ile nispi nem ve rüzgâr değerlerine göre hesaplanmaktadır. Bu sıcaklık, iklimsel çevre, giysilerin ısı direnci, vücut yapısı ve kişisel durumdan olduğu kadar, termometre sıcaklığı, nispi nem, rüzgâr ve radyasyon gibi dört meteorolojik faktörden etkilendiği için sübjektif bir kavramdır.
  • Diğer tahmin bilgileri, tahmini yapılan zaman civarında beklenen değerleri göstermektedir.
  • Bu sayfada kullanılan HAVA TAHMİNİ simgeleri ve SON DURUM simgelerinin açıklamalarına buradan ulaşabilirsiniz.
kaynağı değiştir]
Edessa Akademisinin kurucusu Mor Efrem

'te Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı diye ikiye ayrılınca Urfa, Doğu Roma yani Bizans toprakları içinde kaldı. 4. yüzyılda İran'da hüküm süren Sasaniler, Nusaybin’i Bizans'ın elinden alarak kendi ülkesine katınca şehirden kaçanlar arasında yer alan Mor Efrem, Urfa’ya gelerek Süryani Hristiyan geleneğinin eğitim merkezi haline gelecek olan Edessa Akademisinin kurmuştur. Bu dönemde Urfa Akademisi, Süryânî ruhban adaylarını eğiten başlıca okul haline geldi. Bu öğrenciler, ciddi inceleme yapmak için, elverişli bir ortama Urfa’da kavuştular. Hristiyanlığın en eski cemaati olan Süryânîler önce Urfa’daki akademiye gelirler, burada eğitimlerini tamamladıktan sonra Antakya’daki daha ünlü akademiye giderlerdi. Mor Efrem, kurmuş olduğu bu okulda, dil bilgisi, hitabet ve şiir gibi filoloji bilimlerine, astronomi, jeoloji ve bunun yanında mantık, felsefe, tabiat bilimleri, matematik ve coğrafya gibi ilimlere de yer vermiştir. Mor Efrem, 3 milyona yakın şiir cümlesi ile Edessa okulunun ve Süryani edebiyatının en önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Bu okulda Latince kitaplar, çevirmen Diyatron tarafından Süryaniceye çevrildikleri gibi İncil kitabı da Latinceden Süryaniceye çevrilmiştir. Yunan filozoflarından, Platon, Aristoteles ve Platinus gibi bilginlerin eserleri de Yunancadan Süryaniceye çevrilmiştir.

5. yüzyılda Süryânî kökenli bir ilahiyatçı olan Konstantinopolis patriği Nestorius, farklı bir bakış açısı ortaya koymuş ve görüşleri Hristiyan dünyasında tartışma konusu olmuştu. yılında toplanan Efes Konsili'nde, Nestorious'un görüşleri reddedilerek dinden çıkmaya sebep sayıldı ve Nestorius Konstantinopolis patrikliğinden azledildi. İmparator II. Theodosius'un emriyle Mısır çölündeki bir manastıra sürüldü. Fakat Nestorius'un öğretisi, o devirde entelektüel odağı Antakya ve Urfa’da olan Süryânî aleminde destek gördü. Urfa, kısa sürede Efes kararlarını kabul etmeyenlerin toplandığı bir yer haline geldi. Urfa piskoposu İbas yılında Nestorculuk yaptığı iddiasıyla mahkemeye çıkarıldı. yılında Roma İmparatoru Markianos tarafından toplanan Khalkedon (Kadıköy) Konsili ile beraber Nestorcuların üzerindeki baskılar daha da artmaya başladı ve yılında bu baskılar sonucunda Urfa Akademisinin başkanlığını yürüten Mor Narsay akademiden ayrılmak zorunda kaldı. Zamanın en önemli entelektüel merkezlerinden biri olan Urfa Okulunun yılında, Bizans İmparatoru Zenon tarafından kapatılmasının ardından hocalarının İran'a iltica edip, Bizans-Sasani sınırının hemen öte yanında bulunan Nusaybin’e taşınması, Nusaybin'in, Süryânî dünyasının ve Orta Doğu'nun başlıca skolastik merkezi olarak öne çıkmasıyla neticelendi. Nasturiler, Urfa ve Bizans topraklarında kendilerine yaşama alanı bulamazlarken sınırın diğer tarafındaki İran’ın tüm vilayetlerinde Nestorcu-Hristiyan cemaatler oluştu.

yılında Kalkedon Konsili ile sapkın bir mezhep olarak ilan edilen Monofizitizmi benimseyenler de Bizans İmparatorluğu sınırları içinde ciddi baskılara ve katliamlara maruz kalmaktaydılar. Ancak Bizans İmparatorluğunun doğu sınırlarının Sâsânî akınları sebebiyle tehlikeye düşmesi, Antakya Süryânî kilisesinin yeniden diriltilmesi fikrini doğurdu. Monofizit hareketin esas misyoneri Edessa Piskoposu Yakub Bar-Addai yılından ’deki ölümüne kadar süren misyon faaliyetleriyle Monofizitizmi bölgede yaymış olup bu katkılarından dolayı Hristiyanlığın Monofizit mezhebine mensup olan Süryânîler'e Ya‘kūbî denmiştir.

İslamiyet sonrası dönem[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır