Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında):
Ultrasonografide amniyon mayi volümü ölçülmeye başladıktan sonra birinci trimesterın artık birkaç hafta geçmesinden sonra, 'ten sonra böbrekler çalışmaya başlıyor.
Böbrekler idrar üretiyor. Bebek idrarını yapıyor. Sonra onu sindirim sistemi ile yutuyor ve böylece devirdaim sağlanıyor amniyon sıvısının.
Tabii cildin de katkıları var. Solunum sisteminin de katkıları var. Ama temelde mekanizma o.
Yutma, idrar olarak yapma ve karşımıza rahim içinde amniyon sıvısının içinde yüzen bir bebek.
Ne yapıyoruz? Her ultrasonografide mutlaka amniyon sıvısını değerlendiriyoruz.
En çok yapılan şey, yaptığımız şey; sübjektif dediğimiz genel olarak bir bakıyoruz.
Her ultrasonografiye ilk başladığımızda şöyle bir rahim içini tepeden tırnağa taradığımız da o zaten bize ha bak amniyos sıvısı normal veya acaba mı azaldı veya acaba mı arttı diye bir şey verdiği için direkt olarak birazdan bahsedeceğim ölçümleri yapmak yerine sübjektif olarak bakıyoruz.
Sonra, eğer ölçüm yapmak gerekirse ki genelde ikinci trimester bittikten sonra ölçümlerle gidiyoruz artık.
Böyle hani yeterli falan filan demek yerine gözle bakmak yerine rakamlarla çalışıyoruz artık.
İki türlü oluyor o rakamlarla çalışma da:
Yani bu 3 ölçüm yöntemi de bize amniyon sıvısı volümü hakkında bilgi veriyor. Ama esas en çok kullandığımız o amniyotik fluid indeks dediğimiz 4 kadran ölçümü
Ultrasonografide en kıymet verdiğimiz şeylerden bir tanesi amniyon sıvısı. Neden? Çünkü amniyos sıvısı böbrek fonksiyonunu göstermesi ile birlikte aynı zamanda sindirim sistemi fonksiyonunu da gösteriyor.
Böbrek fonksiyonunu göstermesi özellikle önemli. Plasenta iyi çalıştığı zaman böbreğe giden kan akımı da iyi olduğu için böbrekler de iyi idrar üretir.
Eğer plasenta çok iyi çalışmıyorsa bebeğe giden kan akımı azalmışsa artık bebek bir anlamda daha hayati olan organlara kanı daha fazla gönderdiği için böbreğe giden kan miktarı azalacağı için böbreklerden süzülen miktar da azalır.
Yani bizim için amniyon sıvısı özellikle son haftalarda direkt olarak plasenta çalışmasının bir göstergesi oluyor ve bu amaçla da her ultrasonografide, özellikle riskli ultrasonlarda yani gelişme geriliği şüphesi nedeniyle yapılan ultrasonlarda veya miad geçmesi nedeniyle yapılan ultrasonlarda plasenta fonksiyonu işlevi hakkında çok önemli bilgiler veriyor.
Anne karnındaki bebeğin amniyon sıvısı hakkında detaylı bilgiler >>
Hamilelik sırasında fetüs (bebek) amniyotik sıvı içindedir. Yeterli amniyotik sıvıya sahip olmamak oligohidramnios olarak adlandırılan bir durumdur. Amniyotik sıvı kritiktir. Çünkü bebeğin doğru şekilde gelişmesine yardımcı olur. Amniyon sıvısında ayrıca enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olan besinler, hormonlar ve antikorlar bulunur. Gebeliğin yaklaşık 36 haftasında bir kadın, rahimde tipik olarak yaklaşık 1 litre amniyotik sıvıya sahip olabilir. Bazı durumlarda da bebek için hayati öneme sahip amniyon sıvısında azalma görülebilir. Rahim içinde bebeğin suyunun azalması olarak tanımlanan bu durum bebeğin fetal gelişimine de etki edebilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, aminyon sıvısının azalmasının nedenlerini, belirtileri ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Fetal iyilik halini değerlendirmede tanı kriterlerinden biri amniyon sıvı ölçümüdür. Anne karnında bebeği çevreleyen, koruyan katmana amniyon zarı denir. Amniyon zarı gebeliğin devamı için çok önemlidir. Amniyon zarı içinde bebek, plesanta ve amniyotik sıvı bulunur.
Bebeği dış etkilerden ve travmadan korur. Aynı zamanda bebeğin anne karnında rahat hareket etmesini sağlar. Bu hareket bebeğin iskelet ve kas sisteminin gelişmesine yardımcı olur. Göbek kordonunun korunmasında etkin olup, bebeğe giden kan akımının akışını kolaylaştırır. Fetus ile anne arasında su ve besin alışverişine olan katkıları sayesinde, bebeğin büyüme gelişimine katkı sağlar.
Amniyon sıvısı ve içeriği: Fetusun idrarı, fetusun derisi ve solunum yolundan salgılanan sıvılar amniyon sıvısının temel kaynağıdır. Amniyon zarında devamlı bir sirkülasyon mevcuttur. Bir yandan sıvı salgılanmakta, bir yandan da sıvı emilmektedir. Fetusun yeterli idrar yapmaması veya fetuse giden kan akımının az olması oligohidramniyosa neden olabilir. Amniyon sıvısı içinde birçok element, mineral mevcut olup, amniyon sıvısının yüzde 99’u sudur.
Amniyon sıvısının değerlendirilmesi, gebelik takibinde oldukça önemlidir. Amniyon sıvısının azalması veya normalden fazla olması kötü gebelik sonuçları ile beraberdir.
Gebelik haftası ilerledikçe amniyon sıvı miktarı artar. Gebeliğin haftasında 50 ml iken, haftada amniyon sıvı miktarı ml’dir. Amniyon sıvı ölçümü, her muayenede ultrason ile kontrol edilmelidir. Amniyon sıvı miktarının normalden az olması oligohidramniyos olarak adlandırılır. Gebeliklerin yaklaşık yüzde 0,’inde oligohidramniyos saptanır.
1- Fetüsten kaynaklı nedenler: Bebeğin böbreği ile ilgili patolojiler, anne karnında bebeğin gelişme geriliği, gün aşımı gebelik, amniyon zarının rüptürü (amniyon zarının yırtılması ve bu duruma bağlı amniyon sıvısının annenin vajinal kanaldan dışa akması).
2- Anneden kaynaklı nedenler: Annenin kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, sıvı ve besin alımının yetersiz olması, kronik hastalıklar. Bazı gebeliklerde ise oligohidramniyos nedeni bulunamaz.
Oligohidramniyosun ortaya çıktığı gebelik haftasına göre takip ve tedavisi değişir.
İlk 3 ayda oligohidramniyos: Çok nadir olup, çoğunlukla gebeliğin gidişatı kötüdür. Kromozomal nedenler, kalp ve böbrek patolojileri, anne karnında fetüsün ölümü oligohidramniyosa neden olabilir. Çoğunlukla fetüs bu haftalarda kaybedilir.
İkinci üç ayda oligohidramniyos: Böbrek patolojileri, plesantaya ait patolojiler, hipertansiyon, amniyon zarında rüptür (delinme), fetüste gelişme geriliği bu dönemdeki oligohidramnios nedenleri arasındadımonash.pw haftalarda yaşanılan oligohidramniyos fetüste akciğer sorunlarına ve iskelet sisteminde deformitelere yol açabilir.
Son üç ayda oligohidramniyos: Sıklığı yüzde ’dir. gebelik haftasından sonra ise sıklığı yüzde ’lere çıkar. Amniyon zarında rüptür, fetüste gelişme geriliği, plesantal patolojiler nedenler arasında sayılabilir.
Bu dönemde izlenen oligohidramniyos, sezaryen ve müdahaleli doğum oranını arttırmaktadır. Çünkü oligohidramniyoslu gebeliklerde, anne karnında fetüsün kaka yapması, kordon dolanması, bebekte gelişme geriliği dolayısıyla bebeğin strese girme oranı yüksek olduğundan sezaryan doğum oranıda daha fazladır.
Yaklaşım nedene göre değişmektedir. Özellikle gebeliğin son aylarında daha sık karşılaştığımız oligohidramniyosda, takip sık aralıklarla yapılmakta, fetüsün büyüme gelişimi normal, fetüs stabil ise doğum gebelik haftasına planlanır.
Betül Meral SARIİZ / monash.pw
Hamilelik boyunca düşünecek çok şey varmış gibi hissedebilirsiniz. Dengeli beslenmeniz, hamilelik boyunca çeşitli vitaminler almanız, bol su içmeniz, düzenli olarak egzersiz yapmanız, kaygı ve stresi kontrol altında tutmanız, sol tarafa doğru yatmanız gerekir.
Amniyotik sıvınız, bu süreçte radarınızda olması gereken başka bir şeydir. Amniyotik sıvı seviyeleriniz sizi ve bebeğinizi riske atıyorsa, doktorunuz size bunu söyleyecek ve bundan sonra neler yapmanız gerektiği konusunda size tavsiyelerde bulunacaktır. Ve, doktorunuzun dediklerini yapmanız önemlidir. Hamilelik sıvısı, bebek gelişiminin de önemli bir parçasıdır. Bu, rahminizin içinde büyüyen bebeğinizi çevreleyen sıvıdır ve şu özelliklere sahiptir:
Aynı zamanda, göbek kordonunun serbestçe hareket etmesine yardımcı olur. Böylece, bebeğiniz rahminizde sıkışmaz. Öncelikle, amniyotik sıvının ne olduğuna, ne işe yaradığına ve neden düşük olabileceğine bir göz atalım. Daha sonra, kendi başınıza ve doktorunuzun neler yapabileceğini ele alacağız.
Amniyotik Sıvı Neden Oluşur? Ne İşe Yarar?
Vücudunuz, hamile kaldıktan yaklaşık 12 gün sonra amniyotik sıvı üretmeye başlar. Hamileliğin ilk yarısında, bu sıvı vücuttaki sudan oluşur. İkinci yarısında, bebeğinizin idrarından yapılır. Bu, kulağa ilginç gelse de; bebeğinizin nefes almayı, yutmayı, böbreklerinden sıvıları filtrelemeyi ve işemeyi öğrendiğinin bir göstergesidir. Bu sıvı, gelişen bebeğiniz için çok önemli olduğundan, düşük bir seviyelerde olması çok endişe verici olabilir.
Düşük Amniyotik Sıvı Nedenleri
Düşük amniyotik sıvı seviyeleri aşağıdakilere bağlı olabilir:
Amniyotik Sıvı Seviyeleri
Düşük bir amniyotik sıvı seviyesine sahip olup olmadığını nasıl anlarsınız? Bunun için, sizin de tahmin edeceğiniz üzere doktorunuzu ziyaret etmeniz gerekir. Doktorunuz, yeterli amniyotik sıvı olup olmadığını ölçmek için ultrason muayenesi yapabilir.
Gebeliğin haftasından önce ya da çoğul gebeliklerde ultrason aracılığıyla ölçülmektedir. Normal bir ölçüm, cm arasındadır. 2 cm’in altında bir bulgu, bu aşamada amniyotik sıvıların düşüklüğüne işaret etmektedir. Gebeliğin haftasından sonra, amniyotik sıvı ölümü AFI veya amniyotik sıvı indeksi olarak adlandırılmaktadır. Normal bir AFI, cm arasındadır. 5 cm’in altındaki AFI, düşük amniyotik sıvı anlamına gelir.
Amniyotik Sıvı Nasıl Arttırılır?
Amniyotik sıvı seviyeleri, hamileliğin farklı aşamaları boyunca değişir. 32 ve haftalarda amniyotik sıvının hacmi ml’nin üzerinde çıkabilir. Gebeliğin haftasından sonra doğuma kadar yaklaşık ml’ye kadar düşmektedir.
Hamilelikte, bir kadın düşük amniyotik sıvı seviyelerine sahipse, durumun düzeltilmesi için doktoru ile birlikte çalışacaktır. Bazı durumlarda, daha fazla su içmek seviyelerin yükselmesine yardımcı olabilir. Diğer durumlarda, doktorunuz tıbbi bir tedavi önerebilir. Bir doktor ayrıca amniyotik sıvı seviyelerini dikkatlice izlemek ve tedavinin etkili olmasını sağlamak için daha sık kontroller önerecektir.
Bir kadın, normal seviyelerin altında bir amniyotik sıvı seviyesine sahipse, daha fazla su içerek seviyeleri arttırabilir. yılında hamile kadın üzerinde yapılan bir incelemede; 2 saatte su tüketimini 2 litre arttıran kadınların, amniyotik sıvı seviyelerinin de arttığı bulunmuştur. Ancak, amniyotik sıvının bu şekilde artmasının bebek sağlığını iyileştirip iyileştirmediğini bilmek için daha fazla kanıta ihtiyacı vardır.
yılında yapılan bir çalışmada, amniyotik sıvı seviyeleri çok düşük olduğunda, tedavi için L-arginin takviyesi kullanımı incelendi. Çalışmada, düşük amniyotik sıvı seviyesi tanısı koyulan hamile kadın; amniyotik sıvı seviyelerinde bir artış meydana gelene kadar günde üç kez 3 gramlık L-arginin takviyesi kullandı. Çalışmanın sonunda, L- arginin takviyesi kullanımının amniyotik sıvı seviyelerini arttırdığı sonucuna varılmıştır. Bu takviyenin faydaları arasında, hamilelik uzatılması ve komplikasyon riskinin azaltılması da yer almaktadır.
Amniyotik sıvı seviyeleri düşük olan kadınlar için, doktorlar, daha fazla yatak istirahati ve fiziksel aktivitenin azaltılması önerebilir.
Doktorunuz, düşük seviyelerde amniyotik sıvı için amniyofüzyon adı verilen bir tedavi işlemi gerçekleştirebilir.
Hamileliğin son aşamalarında amniyotik sıvı çok düşerse, doktorlar erken doğum önerebilir. Doğum tarihini öne çekmek, doğum sırasında herhangi bir olası komplikasyonu önlemeye yardımcı olabilir. Kapsamlı bir doğum öncesi bakım, erken doğan bebeğinizin sağlıklı olmasını sağlamaya yardımcı olabilir.
Ne Zaman Doktora Görünmeli?
Yüksek ya da düşük amniyotik sıvı seviyelerinin herhangi bir belirtisini fark ederseniz, doktorunuza görünmelisiniz.
Doktorunuz, önceden var olan herhangi bir durumu kontrol etmek ve fiziksel bir muayene yapmak için tıbbi muayene yapacaktır. Seviyelerin kontrol edilmesi için, ultrason muayenesi yapılarak amniyotik sıvı miktarı ölçülür. Seviyeler kontrol edildikten ve olası nedenleri bulduktan sonra, en iyi tedavi seçeneklerine karar verebilir.
Sağlıklı bir hamileliğin sonuna doğru düşük amniyotik sıvı seviyelerine sahip olursanız, herhangi bir tedaviye ihtiyacınız olmayabilir. Doktorunuz, daha sık ultrasonlar da dahil olmak üzere seviyeleri daha yakından takip etmek için ek muayeneler talep edebilir.
Sonuç olarak…
Gelişmekte olan bir fetüsü güvenli ve sağlıklı tutmak için doğru amniyotik sıvı seviyeleri gereklidir. Hamile bir kadın normalden daha düşük seviyelere sahipse, doktoru ile birlikte bunu düzeltebilir. Daha fazla su içmek, dinlenmek, fiziksel egzersizi azaltmak da işe yarayabilir.
Diğer durumlarda, tıbbi bir tedaviye ihtiyacınız olabilir. Ek müdahaleler, su tüketimini arttırmak ve amniyotik keseye doğrudan bir salin solüsyonu yerleştirmek gerekebilir.Düşük ya da yüksek amniyotik sıvı seviyelerine ilişkin herhangi bir semptomu varsa, doktorunuza görünmeniz gerekir. Ultrason muayenesi, amniyotik sıvı seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olabilir. Yakın takip ve tedavi, hem anne adayının hem de bebeğin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir.