annem evlat ayrımı yapıyor / annem evlat mı kayırıyor, ben mi abartıyorum:((? - süslüsözlük

Annem Evlat Ayrımı Yapıyor

annem evlat ayrımı yapıyor

Evlat Ayrımı Yapan Ebeveynler

Ekran Resmi 2023-06-07 14.29.02

Nu mân İbn Beşîr Radıyallahu anh anlatıyor:

Babam bana malının bir kısmını bağışlamıştı. Annem Amrâ Bint Ravâha(ra); “-Rasûlullah(sav) buna şahidlik etmedikçe razı olmam,” dedi. Babam Allah Rasûlü nün yanına geldi. Onun bana verilene şahidlik etmesini istiyordu.

Rasûlullah(sav) Efendimiz ona; “-Bunu bütün çocuklarına yaptın mı?” diye sordu, babam “-Hayır,” cevabını verdi.    Allah Rasûlü(sav); “Allah tan korkun ve çocuklarınız arasında adaletli davranın!” buyurdu.

Babam döndü ve verdiğini geri aldı.[1]

Hadisin bir başka rivayetinde Allah Rasûlü nün(sav); “-O halde benden şahidlik yapmamı isteme! Ben haksızlığa şahidlik yapmam,”  buyurduğu nakledilir [2]

Yusuf Aleyhisselam’ın Kıssasını okuduğumuzda, babası Yakub Aleyhisselam’ın Yusuf Aleyhisselam’a karşı daha fazla muhabbetinin olduğunu görüyoruz. Zaten diğer kardeşler de bu sebeple O’nu kıskanıyor ve O’ndan kurtulmak istiyorlar.

Yakub Aleyhisselam’ın Yusuf Aleyhisselam’a olan sevgisi en küçük çocuğu oluşundan ve biraz daha yumuşak tabiatlı oluşundan kaynaklanıyor sanırım.
Anne babalar her ne kadar bütün çocuklarımı aynı  ölçüde severim deseler de, bazı çocukların yeri daha farklıdır. İnsan kalbine söz geçiremez elbette. Bir çocuğunuz daha cana yakın, daha sevgi dolu veya itaatkardır. Bu yüzden ona karşı biraz daha fazla muhabbet besleyebilirsiniz. Bu gayet normal, gayet insani bir davranıştır. En güzeli bu farkı dışa vurmamak ve çocuklara belli etmemeye çalışmaktır.

Fakat evlatlar arasındaki sevgi eşitsizliği, bizleri adalet konusunda eşitsizliğe sürüklerse o zaman sorun başlar. Sevgi konusunda hangi evladımız üstün gelirse gelsin, adaletli olmak hususunda çok dikkat etmeliyiz.

Toplumda en çok yaşanan ve karşılaştığımız sorunlardan birisi de bu değil mi? Bazı evlatlar günah keçisi gibidir. Onun üzerine çok yüklenilir. İmkanı çok olmasa da ona maddi yükler bindirilir.Bazı evlatların öyle sabrı zorlanılır ki, evladın anne babasından kaçması, onlara karşı kin duyması bile söz konusudur.

Benim dikkatimi çeken diğer bir  husus da şu; Doğduğu zaman çok sevinilen erkek çocuklarının bazıları, evlendiği zaman üvey evlat muamelesi görür. Sanki evlendiği kızla beraber, erkek çocuğu yabancılaşır ve değeri azalır. Oğlu uçuk kaçık isteklerini yerine getiremedi diye, istediği kızla evlenmedi diye kendi evladına düşman kesilen anne babalar hayret vericidir.

 “Şüphesiz Allah, adaletle davrananları sever .” (Maide 5/42)

Anne baba hatalarından belki de en çirkin olanı; Maddi anlamda güçlü olan evlada daha fazla değer verilmesidir. Kendi canından, kanından olan evlatlarını parasal birikimlerine göre kategorize eden ve bu adaletsiz tutumlarını diğer evlatlarına da belli eden anne babaları Allah ıslah etsin!

Evlat, ilahi bir emir olması sebebiyle, her koşulda anne babasına saygı göstersin, hizmette kusur etmesin, meşru ölçülerdeki isteklerini koşulsuz yerine getirsin elbette. Fakat anne babalarda evladın iyi halini, sessizliğini suistimal etme yoluna gitmesin. Adaletsiz davranmasın.

Hepimiz birbirimizden sorumluyuz, evlatların anne-babalarına olan davranışlarının bir hesabı olduğu gibi, ebeveynler de evlatlarına olan haksız davranışlarından dolayı hesaba çekilecekler. Allah bizleri hem evlatlarımıza, hem anne babalarımıza karşı merhamet sahibi etsin. Kalbimizden adaveti, kini, haseti söküp alsın. Amin

[1] Sahih-i Buhârî, Hibe (11/ 47), Sahih-i Müslim, Hibe (3/ 1242-1243).

 [2] Bak: Sahih-i Buhârî, Şehâdât (11/ 122), Sahih-i Müslim, Hibe (3/ 1243).

Cahide Sultan

Bunu beğen:

Evlatlar arasında ayrım yapmanın vebali nedir?

Evlatlar arasında ayrım yapmanın vebali nedir?

Anne babanın çocukları arasında eşit muamele yapmaları veya yapmış gibi düşünmeleri konusunda merak edilen soruları yanıtladık. Erkek ve kız çocuğu arasında ayırım yapmak caiz midir? İslam’da evlatlar arasında ayrımcılık yapmanın hükmü...

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE

Kız veya erkek çocuklar, her biri insanlığa Allah’tan bahşedilen nimetlerdir. İslam’da çocuklar arası ayırım yapılmaması emredilmiştir. Kız evlat veya erkek evlat birbirinden üstün değillerdir. Çocuklar arasında ayırım yapmak Allah’ın (cc) kurallarına aykırı gelmektir. Günümüzde hala cahiliye döneminden kalma erkek üstünlüğü düşüncesini benimseyen insanlar var. Böyle fikirlerin İslam’da yeri olmadığını bize Resulullah (SAV) bildirmiştir. Haberimizde hadisler ışığında bu konuya aydınlık getirmeye çalıştık.


Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) dört tane kızı olmuştur. Bunlar; Hz. Zeyneb (ra), Hz. Rukiyye (ra), Hz. Ümmü Gülsüm (ra) ve Hz. Fatıma (ra). Ebü’l-Benât yani kızlar babası olarak da bilinen Efendimiz (sav) kızların haklarını ve yerlerini bütün insanlığa göstermiştir. Kızları odaya girince ayağa kalkan bir Peygamber’in ümmeti olarak hiçbir zaman cinsiyet ayırımcılığını kabul edemeyiz. Allah Rasulu (sav) bir hadislerinde bizlere: “Allah’a karşı gelmekten sakının, çocuklarınız arasında âdil olun.” (Müslim, Hibat, 3, 13) demiştir. Ne cinsiyet ne de yaştan çocuklar arasındaki ayırımın Allah (cc) katında yeri yoktur. Öyle ki; çocuklarımıza harçlık verecekken dahi çok adil olmalıyız.  “Bağışta bulunma konusunda çocuklarınız arasında âdil olun” (Buhari) 

  • Hz. Muhammed (sav) kızlar babası olduğu için çok mesuttu. Bu durumla iftihar eden Efendimiz (sav) kızları olan ailelere büyük bir müjde vermiştir. Elbette bu müjdeye nail olabilmek için bir şart vardı.
  • Hz. Muhammed (sav) ‘bir, iki veya üç kızı olan ve bunlara sevgi ve şefkat göstererek büyütenlere cenneti müjdelemişti’. (İbni Mace).

Evlatlar arası ayırım İslam’da yasaklanmıştır. Çocuklara gösterilen maddi ve manevi ilgide anne babalar olarak eşit davranılmalıdır. “Allah, öpücüğe varıncaya kadar her hususta, çocuklar arasında adaletli davranmanızı sever.” (El-Camius-Sağir)

Bebeklerde aft yaralarını geçiren doğal kürler! Aft yaraları nasıl geçer?

İLİŞKİLİ HABER

Bebeklerde aft yaralarını geçiren doğal kürler! Aft yaraları nasıl geçer?

anne kişisinin istemli ve ya istemsiz yaptığı evlat ayırdığı gerçeğidir. bir taraf her zaman daha çok sevilir ve bu kişinin moralini bozar efendim.

bunu bizzat yaşayan biri olarak çok önceden beri bildiğim vahim olay.

başlığı gördüğümde gülümseyip "hadi ordan be, anne evlat ayırmaz" demek istediğim, ama bizzat yaşayan biri olarak gözüme toz kaçırtmış başlıktır.
kardeşimle aramızda 3 yaş olmasına rağmen, ablalık misyonunu çok küçükken sırtlanmış olmalıyım. annem, o kadar çok döverdi ki beni bazen beni döverken yorgunluktan yığılırdı kanepeye nefes nefese. yada bazen ben sızardım acılar içinde. işte bunun minik bedenin etlerinden çok, o zamanlar adını bilmediğim ama artık emin olduğum gururunu acıtmasının ne demek olduğunu çok çok iyi bildiğimden, hiç dövdürmedim kardeşimi benim yanımda. annem ona vuracağı zaman atlardım annemin önüne henüz 5 en fazla 6 yaşındayken. onu, annemin acizlik okları fırlattığı gözlerinden ve o zamanlar üzerimden çekmesi için tanrıya (!?) dualar ettiğim ellerinden korurken yeni darbeler alırdım bedenimden çok benliğime. gel zaman git zaman o kadar normal bir hal aldı ki bu, annem kime kızarsa beni dövmeye başladı. babama kızdı beni dövdü, babaanneme kızdı beni dövdü, dedeme kızdı beni dövdü, kayınbiraderlerine-görümcelerine kızdı beni dövdü, abilerine-yengelerine kızdı beni dövdü. yıllar o zamanlarda ki bana göre ağır, geriye dönüp bakan şimdi ki kadına göre hızla ilerledi. akıp geçen seneler boyu, yeni okullara giden, yeni arkadaşlar edinen, yeni çevre içerisine giren ben, aile ile ilişkilerimi minimum tuttum (bilinçsizce). tüm bunlar olurken bana azap olan annem, anneliğini benim üzerince tecrübe edip beğenmemiş olacak ki kardeşime "gerçek" bir anne olmuş. saçlarını okşamış, ona sarılmış. öpmüş çokça, koklamış. oturmuş onunla sohbet etmiş, ellerini tutmuş, saçlarını taramış. onu alıp gezmelere gitmiş, hep onun sevdiği yemekleri pişirmiş. hep onu sevmiş, hep onunla gurur duymuş. yalnızca onunla konuşurken cümlenin başına yada sonuna "annecim" eklemiş. onun gözyaşlarını silmiş, onun acılarına ilaç olmuş, onun yaralarını sarmış. onun için ortaya attığım minik bedenimi ona unutturmuş, onunla aramıza duvarlar örmeye kalkmış, başarmış da. annem, aslında benim hiç annem olmamış, sadece ve her zaman onun annesi olmuş.
bir kaç yıl evvel 5 yaşında olan kızım bile bunu farketmiş olacak ki hepimiz birlikteyken;
- anneanne, sen neden teyzeme bakarken böyle (gülümseyen yüz ifadesi takındı) bakıyorsun da, anneme bakarken böyle (kaşlarını çatıp dudağını yarım büktü) bakıyorsun? annem sana ne yaptı ki?

o ana kadar içten içe beni yiyen ama yine de inanmamak için direndiğim, kıskandığım için kurguladığımı sandığım tüm bu gerçekler, balyoz gibi indi kafama. işte ben o zaman bir annenin aslında evlatları arasında ayrım yaptığını ve bunun için hiçbir nedene ihtiyaç duymadığını anladım. işte ben o zaman yıllarca anneli bir anasız olduğumu sindirdim.

Bir annenin ayrım:
-Kızım.
-Oğğğluuuuummmm!!!!!

annelerin gözünde erkek evlatlar her zaman 1-0 öndedir.

özellikle türklerde var olan gerçektir. bazen düşünüyorum benim annem de yaptı mı abimle benim aramda ayrım diye. sanırım yapmadı. yani ufak tefek şeyler. mesela sofrayı bana toplattırmak abime topla'nın t sini bile diyememek, misafir geldiğinde benden yardım istemek falan. ama bunlar ayrım değil sanırım. ataerkil düşünce yapılı toplumlarda görülen erkek evlat düşkünlüğü. zaten ayrım yapsa kimse kusura bakmasın ama affetmem.

insan ayrımının küçük yaşta bilinç altına yerleşmesine sebep olan gerçektir.

Doğru olan gerçektir. Şöyle ki;
- çocukların cinsiyeti aynı ise, hep büyük olan dövülür, küçük olan sevilir.
- Büyük olan erkek, ufaklık dişi ise, belli bir yaşa kadar büyük olan dövülür, kardeşi dayak yemesin diye gene o dövülür. Sonra büyük olanın yaş 20 ye yakınlaştığında büyüğün kıymeti anlaşılır. Büyüğün üzerine düşülür. Ama küçük için çok geçtir, küçük çok şımarık büyümüştür.
- Büyük olan kız, ufaklık erkek ise, genelde dayağı ikisi de yer. çoğu zaman abla "ben sana demiştim" demekle yetinir. Ne zaman ki kızın erkek arkadaşları sorun olmaya başlar, bu sefer erkek başa tac edilir.

işte böyle bir gerçek.

her yakup'un bir yusuf'u vardır şeklinde savundukları gerçektir. beş parmağın beşi bir değildir.

doğada annenin oğluna babanın da kızına daha yakın davrandığı gerçeği vardı, değiştirilemez.

ayrım yapmaktaki kastın ne olduğuna göre doğruluğu değişkenlik gösterebilecek olan önermedir.
çocukların yaşı, ailedeki konumu, aileden uzak/aileyle yaşaması gibi etkenler elbette davranış ve yaklaşımlarda farklılık oluşturacaktır.
fakat ayrım olarak bahsedilen şey sevgiyse eğer, imkansızdır.

yangında ilk kurtarılacak evlat gibi bir ayrımın var olduğunu ifade eden başlık. hatta bu ilk kurtarılacak olan evlatların enselerinde kocaman kırmızı bir y harfi de vardır.
ama asıl gerçek olan ise bir ana için evlatları candır canandır hatta çoğu zaman kendi canından bile elzemdir.
(bkz: anne olmak)

annenin bütün çocuklarını sevdiği şüphe götürmez gerçekken, lakin ilk göz ağrısı daha bi başka oluyor mu ne?anlaşılamamıştır.

erkek ya da kız çocuğun özellikle 0-8 yaş aralığında karşı cins ebeveyn tarafından sevilmesi ve yüreklendirilmesi gerektiğinin bilinçsiz yansımasıdır. sevgi ayrımı yapmak söz konusu bile değildir fakat, annesi tarafından daha çok sevilmeyen erkek çocuk, babası tarafından çok sevilmeyen kız çocuk ileri dönem karşı cins ilişkilerinde sorun yaşar. ebeveynler bu durumu dikkate alıp annenin oğula, babanın kıza olan aşkını desteklemelidir. hal böyleyken buna ayrım demek haksızlık olur. hatta gerekirse bu yolda yalan bile mübahtır. o derece.. *

özellikle türklerde var olmayan durumdur. her millet için geçerli bir durum olup psikoloji araştırmalarına da yansımıştır.

çocukken desteklenen, anne olunduğunda inkar edilen gerçektir.

hiç bir ebeveyn, özellikle de anne evlatları arasında ayrım yapmamalıdır, maalesef böyle olmaması gereken şeyler oluyor.

yanlıştır yalandır. anneler ayrım yapmaz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır