Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde hayvanlarda görülen şap hastalığı nedeniyle il ve ilçe canlı hayvan pazarlarının ikinci bir emre kadar yasaklandığı bildirildi. Sarıgöl Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü, 10 Mart tarihinden itibaren ikinci bir emre kadar şap hastalığı nedeniyle kapatıldığını mahalle muhtarlarına ve belediyeye bildirdi. Peki, Şap hastalığı nedir? Şap hastalığı insana geçer mi? Şap hastalığının belirtileri nelerdir? İşte, Şap hastalığına dair merak edilenler...
Şap hastalığı çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında (popülasyonlarında) % 100'e kadar ulaşabilmektedir.
Şap hastalığı 19. yy. boyunca Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika da yaygın olarak Avusturalya da ise yalnızca bir kez görülmüştür. Endüstriyel çiftçiliğin gelişmesi şap hastalığı üzerine dikkatlerin toplanmasına yol açmış ve hastalığın sonuçları akut hastalıktan daha önemli bulunmuştur.
Hastalık sütçü sürülerde süt veriminin (laktasyon) periyodunun duraklaması ve sıklıkla mastitisle komplikasyon sonucu süt üretiminde % 25 civarında azalma, etçi sürülerde ise gelişmenin gecikmesine yol açmaktadır. Çeşitli ülkelerde bulaşık (enfekte) hayvanların kesimi veya etkili aşılama programları ile hastalığı eradike etmişlerdir. Ancak Amerika, Avusturalya, Yeni Zelanda Japonya ve Avrupa ülkeleri dışında tüm dünyada hastalığın enzootik seyretmesi sonucunda hiçbir ülke şap hastalığın yönünden güvende bulunmamaktadır.
Avrupa kıtasında 1991 ve 1993 yılında Bulgaristan'da da, 1994 yılında Yunanistan'da, 1995 yılında Rusya da, 1996 yılında Rusya ve Makedonya da, 1993'te İtalya'da O tipi, 1996'da Arnavutlukta A tipi şap hastalığı sporadik olarak görülmüştür. Son günlerde ise İngiltere'de görülen ve 1997'de Taiwan'da şap hastalığına yol açan virus ile aynı olduğu açıklanan O tipi şap virusu Avrupa kıtasında hızla yayılmaktadır. Bu virus yurdumuz da görülen O tipi şap virusundan farklı bulunmaktadır. Afrika kıtasında serotipleri salgınlara yol açmaktadır. Ortadoğu, Hindistan ve Uzakdoğu'da ise O,A ve ASIA serotipleri görülmektedir.
Yetiştiricilerin Alacağı Önlemler;
- Ahır girişlerinde şap hastalığına etkili dezenfektanlar kullanılmalı
- Ahırlara hayvan bakıcılarından başka kimsenin sokulmaması, bakıcıların da farklı kıyafet ve ayakkabı ile ahıra girmesi
- Sağım öncesi ellerin, otomatik sağım makinelerinin ve memelerin temizliğine özen gösterilmesi
- Yeni satın alınan hayvanların 15 gün süre ile karantinaya alınması
- Enfekte bölgelerden ot, saman, vb.nin alınmaması
- Yüksek ateş
- Donuk ve cansız bakışlar
- Salyalı ve şapırtılı ağız
- Titreme
- Hassas ve ızdıraplı ayaklar
- Ağız, dil ve dudaklarda yaralar
- Ağır vakalarda tırnak düşmesi
- Süt veriminde azalma
- Diş etlerinde hassasiyet
- Buzağılarda ölüm
- Sığırlarda görülen belirtilere ek olarak;
- Durgunluk
- Sürüden ayrı yatma isteği
- Kuzularda ölüm görülür
- Halsizlik
- Aniden oluşan topallık
Şap hastalığı insanlarda enfekte hayvanlar ile temas veya enfekte et ve süt ürünleri ile enfeksiyonu nadiren aldıkları bildirilmektedir.
şap hastalığısağlık haberlerihayvan sağlığı
Şap, çift toynaklı hayvanlarda görülen viral bir hastalıktır. Halk arasında tabak veya dabak olarak adlandırılır.
Şap hastalığı, evcil ya da yabani bütün hayvanlarda görülebilir. Kronik durumlarda zayıf ve yavru hayvanlarda ölüme yol açan, genel olarak et, süt ve iş gücü kaybına neden olan viral bir enfeksiyon olarak tanımlanabilir.
Etkeni Picornaviridae ailesinin Aphtovirus alt grubunda bulunan şap enfeksiyonudur. Yedi farklı serotipi bulunmaktadır. Serotipler içersinde çapraz bağışıklığın görülmemesi hastalıkla savaşabilmeyi kuvvetlendirmektedir. Virüsün bulaşma oranı fazladır.
Sığırlarda görülen ilk klinik bulgular; ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalmadır. Bir gün içinde salya akışı gerçekleşir ve dil-dişetinde kesecikler şekillenir.
Bu şekillenen keseciklere; iki parmak arasında, koroner kısımda, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında görülebilir. Keseciklerin yırtılmasıyla geniş ülseratif yaralar şekil alabilir. Dil üzerindeki yaraların genel olarak birkaç gün içerisinde iyi olmasına karşın ayaklardaki ve nazal alandaki lezyonlar genellikle ikinci bakteriyel virüslerle karşı karşıya kalabilirler.
Şap hastalığının en belirgin bulaşma yolu havada bulunmakta olan virüsün solunum sistemiyle alınması sonucu gerçekleşir. Enfekte ya da kuluçka zamanındaki hayvanlar soluma, deri, beden çıkartıları, süt ve spermayla virüsü yaymaktadır. Bu hastalık kontamine hayvan besinleri kontamine araç ve gereçler, insanlar, yabani hayvanlar, kuşlar, rüzgar ve nakil araçlarıyla da geçebilir.
Şap hastalığına yakalanmış hayvanlar tedavi edilememektedir. Bundan dolayı hastalık kontrol altına alınmalıdır. Aşılama yöntemiyle hastalığın yayılması engellenebilir. Hasta olan hayvanlar ve bunlarla temas eden hayvanlar yok edilerek virüs kaynağının tüketimi ve virüsün yaşam seyrinin kırılması hedeflenir. Hasta ve hastalık şüphesi taşıyan hayvanlar, kontamine ürünler, et, süt vb. ürünler yok edilir.
Bu hastalık hayvanlarda görülen bir hastalıktır. İnsanlara enfekte hayvanlar ile temas sonucu bulaşabilir, ayrıca enfekte et ve süt ürünleriyle ender de olsa yayıldığı belirtilmektedir.
Bu hastalık, yayılabilen viral bir enfeksiyondur. Bu hastalığın virüsü, Picornaviridae familyası Aphtovirus alt grubu içindedir.
Şap, çift tırnaklı hayvanlarda görülmekte olan viral bir hastalıktır. Bu hastalık öldürücü değildir. Beraber sürü içinde ya da görüldüğü bölgede hızlı bir şekilde yayılıp nadirde olsa insanlara bulaşabilir.
Güncelleme Tarihi: 30 Mart 2023
Yayınlama Tarihi: 22 Mart 2023
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Şap hastalığı, Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığının salgın hastalıklarla mücadele programında yer alan bir hastalıktır. Bu yüzden yurt genelinde 6 ayda bir aşılama programı gerçekleştirilir.