ağrı dağı nerede hangi ilde / AĞRI DAĞI - TDV İslâm Ansiklopedisi

Ağrı Dağı Nerede Hangi Ilde

ağrı dağı nerede hangi ilde

Ağrı Dağı

DOG029-Ağrı Dağı-Önemli Doğa Alanları Kitabı

Koruma Önceliği  : İzlenmesi Gerekli

Alanın Değişimi    : Aynı (0)

Yüzölçümü    : 109726 ha     Yükseklik      : 1220m – 5137m

Boylam           : 44,30ºD        İl(ler)              : Ağrı, Iğdır

Enlem             : 39,68ºK        İlçe(ler)           : Iğdır merkez, Aralık, Doğubayazıt

Koruma Statüleri     : Milli park

 

Alanın Tanımı: ÖDA, yan yana yükselen Büyük Ağrı, Küçük Ağrı dağları ve aralarındaki küçük volkan konilerinden oluşur. Ağrı Dağı ani ve çabuk soğumuş bir yarık volkanizması sonucunda meydana gelmiştir. Küçük Ağrı Dağı, Büyük Ağrı Dağı’nın en büyük parazit konisidir. Ancak coğrafyacılar tarafından Büyük ve Küçük Ağrı’nın müşterek bir tabanları bulunmasına rağmen birbirinden ayrı iki strato volkan olduğu da kabul edilmektedir.

ÖDA, Ağrı ilinin kuzeybatısında ve Iğdır ilinin güneyinde iki ilin sınırında yer alır. Büyük Ağrı Dağı, 5137 metrelik yüksekliği ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek dağıdır. Tepesinin 400 metrelik kısmı buzullarla kaplıdır ve bu alan Türkiye’nin en büyük gerçek buzuludur. En tepesindeki düzlük 120 – 160 metrekare genişliğindedir. Küçük Ağrı Dağı 3896 metre yüksekliğindedir ve İran ile sınır teşkil etmektedir. Dağların büyük bir kısmı taşlık volkanik arazi üzerinde uzanan seyrek otlu çayırlarla kaplıdır.

Habitatlar: Alanda çıplak kaya yüzleri, 2000–4000 metre arasında dağ bozkırları ve 2000–2500 metre arasındaki kuzey yamaçlarda çalı toplulukları bulunur. 4000 metrenin üstü çoğunlukla karlarla kaplıdır.

Dağdaki su kaynakları çok azdır ve bunların büyük kısmı mevsimseldir. Alandan doğan önemli yüzey suları kuzeyde Yakup Peygamber, Malaryesin, Buzhane dereleri ve güneydeki Karahan ve Söhlü dereleridir. Yayla yerleşimleri ve köyler bu derelerin kenarlarında yoğunlaşmıştır. Küçük Ağrı Dağı’nın kuzey yamaçlarında relikt bir salkım huş (Betula pendula) ormanı bulunur. Türler: ÖDA, çok sayıda tehlike altında bitki türü için önem taşır. Allium baytopiorum, Sedum hewittii ve Sesleria araratica tüm dünyada sadece Ağrı Dağı’ndan yaşar. Alandaki bozkırlar, Astragalus türleri açısından son derece zengindir.

Alan, kelebekler açısından da büyük önem taşır. Bir dağ türü olan apollonun (Parnassius apollo) yanı sıra dar yayılışlı Acem güzelesmeri (Erebia iranica dromulus) de bölgede yaşar.

ÖDA, Türkiye’ye endemik Süphan kertenkelesine (Eremias suphani) ev sahipliği yapar.

Özellikle yırtıcı kuşlar için önemli olan dağda alpin bir tür olan urkekliğin (Tetraogallus caspius) sağlıklı ve büyük bir popülasyonu bulunur.

Alan Kullanımı: Alanda düşük yoğunlukta turizm yapılmaktadır. Ağrı Dağı, 2000 yılında kısmen turizme açılmıştır ve dağcılık ve yürüyüş sporları gerçekleştirilmektedir. Küçük Ağrı Dağı’nın güney eteğinde, Hallaç köyüne 3 kilometre uzaklıkta bulunan buz mağarası ve Doğubayazıt’ın 35 kilometre doğusundaki göktaşı çukuru alandaki önemli ilgi merkezleri arasında yer alır. Son yıllarda Ağrı Dağı’ndaki yaylaların çoğunda yoğun hayvancılık yapılmamakla beraber ağırlıklı olarak küçükbaş hayvan yetiştirilmektedir.

Tehditler: Bölgede turizm yoğunluğunun arttırılması planlanmaktadır. Turizm uygulamalarının alanın doğal karakterini ve biyolojik çeşitliliğini bozmadan yapılması gerekmektedir.

Koruma Çalışmaları: Doğubayazıt ilçesinde bulunan Doğubayazıt Çevreyi Koruma ve Güzelleştirme

Derneği’nin Birleşmiş Milletler Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı desteğiyle ilçe çevresinde, alandaki hayvan türlerinin, bu türlerin durumlarının ve tehditlerin belirlenmesi ve türlerin korunmasıyla ilgili bir çalışma gerçekleştirilmiştir.

Ağrı Dağı Aralık 2004’te milli park ilan edilmiştir.

Yerel İlgi Sahipleri: Ağrı Valiliği; Iğdır Valiliği; Ağrı İl Çevre ve Orman Müdürlüğü; Iğdır İl Çevre ve Orman Müdürlüğü; Doğubeyazıt Kaymakamlığı; Aralık Kaymakamlığı; Doğu Beyazıt Belediyesi; Aralık Belediyesi; Doğubeyazıt Çevreyi Koruma ve Güzelleştirme Derneği.

 

Süreyya İsfendiyaroğlu

 Son Güncelleme:

Ağrı Dağı, Türkiye'de en çok bilinen ve merak edilen dağların başında gelmektedir. Özellikle yüksekliği bakımından, Türkiye'nin sayılı dağlarından bir tanesidir. Bu bakımdan, Ağrı Dağı'nın yüksekliği, yeri ve efsanesi hakkında bilgi edinebilmeniz için, Ağrı Dağı ile ilgili detaylı bilgiyi sizler için derledik.

Türkiye'nin Ağrı ilinde yer almakta olan Ağrı dağı, Türkiye'nin en yüksek dağı olma özelliği taşımakta, Atatürk ve İnönü olmak üzere, 2 adet zirvesi bulunmaktadır.

Ağrı Dağı Nerede?

 Türkiye'nin en yüksek volkanik dağı olma özelliğini taşıyan Ağrı Dağı'nın %35'i Iğdır 'da , %65'i Ağrı şehrimizde yer almaktadır. 4 mevsim boyunca karlarla kaplı olan Ağrı Dağı, 5137 metrelik Atatürk ve 3898 metrelik İnönü zirvesi ile Türkiye'nin en büyük ve yüksek dağı olma özelliği taşır. Özellikle dağcıların en uğrak yeri haline gelen Ağrı Dağı, aynı zamanda hakkında bilinen efsanesi ile de merak uyandırır. Diğer bir adı da Ararat' olan Ağrı Dağı, ayrıca Türkiye'nin en büyük buzulunu da içinde barındırır.

Ağrı Dağı Yüksekliği (Rakım) Kaç Metre?

 Doğu Anadolu'da, İran sınırında yükselmekte olan Ağrı Dağı, rakım (yükseklik) olarak 5137 metredir. Temmuz, Ağustos, Eylül ayları, dağcıların tırmanış yapabilmeleri için en ideal zamanlarıdır. Her yıl yüzlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmekte olan Ağrı Dağı'nın 2 zirvesi de tırmanış için en elverişli yerlerdir. Ağrı Dağı, Anadolu yarımadası ve Avrupa'nın en yüksek zirvelerine sahiptir. 4000 mt'ye kadar bazalt, sonrasında andezit lavlardan oluşmakta olan bu dağ, aynı zamanda volkanik bir dağdır. Doğu Anadolu volkan dizisinde, yerini almaktadır.

Ağrı Dağı Efsanesi

 Kırçıllı bir at, Ahmet'in evinin kapısına gelir ve uzunca bir süre orda beklemeye başlar. Bu yüzden Ahmet, atın kendi kısmeti olabileceğini düşünerek atı sahiplenmeye karar verir. Ancak bir süre sonra atın, Beyazıt Paşası Mahmut Han'a ait olduğu ortaya çıkar. Paşa atını geri ister ama Ahmet vermek istemez. Ağrı'nın gelenek göreneğine göre, o at Allah'tan Ahmet'e bir hediyedir ve geri vermemesi gerekiyordur. Paşa atını geri alamayınca, adamlarını Ahmet'i yakalatmak için yollar ve Ahmet'i zindana atarlar.

 İşte buradan sonra gerçek bir aşk hikayesi başlar, hiçbir şey aşkın ve geleneklerin karşısında duramaz. Ahmet, Paşa'nın kızı Gülbahar ile tanışır. Gülbahar, Ahmet'ten ve onun kavalından çok etkilenerek, devamlı onu dinlemeye gider. Atı ısrarla geri vermek istemeyen Ahmet'i sonunda, Mahmut Paşa öldürtmeye karar verir. Gülbahar, kardeşinden yardım ister ancak umduğunu bulamaz. Gülbahar, çareyi Demirci Hüso'dan yardım istemekte bulur. Hüso atı bulur, Paşa'ya teslim eder, ancak Paşa, Ahmet'in inadı yüzünden onu öldürtmekten vazgeçmez.

 Gülbahar üzüntüden bitik halde çare aramaya başlar ve Ahmet'i kaçırmayı düşünür. Gülbahar yardım için Memo'ya gider, Ahmet'i kaçırmak istediğini söyler. Memo tamam der ama, karşılığında Gülbahar'ın saçının bir telini ister. Gülbahar düşünmeden tamam der, saç telini verir. Memo zindan kapısını açar, Ahmet ve arkadaşları dışarı kaçarlar. Durumu öğrenen Paşa, Memo'yu öldürür. Kızı Gülbahar'ı da zindana attırır. Halkı bu olayı duyunca ayaklanır, toplu halde sarayı basıp Gülbahar'ı kurtarırlar. Gülbahar ve Ahmet beraber Demirci'nin evinde karar alıp, Hoşap Kalesine giderler. Ancak, Paşa orada da izlerini bulur.

 Kalabalıktan çekinen Paşa, onların saraya dönmelerini ister. Dönerler ve Paşa, Ahmet'ten Ağrı Dağının tepesine çıkıp, orada bir ateş yakmasını ister. Eğer bunu başarırsa Gülbahar'ı vereceğini belirtir. Ahmet, bu teklifi kabul eder. Bu arada sarayın etrafı iyice halk kalabalığı ile dolunca, Paşa Ahmet'i affettiğini söyler ve geri dönmesini ister. Herkes Ahmet'i aramaya çıkar ancak o an Ağrı dağı tepesinde bir ışık yükselir. Ahmet geri döner, Gülbahar'ı alır ve Küp gölü yakınında bir mağaraya giderler. Ancak Ahmet'te bir durgunluk vardır. Gülbahar ne olduğunu sorar, Ahmet de Gülbahar'a Memo'ya ne verdiğini... Gülbahar o anda durumu anlar. Ertesi gün Ahmet kalkıp yürümeye başlar, ne Gülbahar'ı duyar ne de konuşur onunla. Gülbahar Ahmet'i oracıkta kaybetmiştir.

False kaynağı değiştir]

Ağrı Dağı ile ilişkili Holosen volkanik faaliyetinin kronolojisi, arkeolojik kazılar, sözlü tarih, tarihi kayıtlar veya bu verilerin bir kombinasyonu ile belgelenmiştir; MS 1450 ve MS 1783'te ve kesinlikle MS 1840'ta. Arkeolojik kanıtlar, Ağrı Dağı'nın kuzeybatı kanadından gelen patlayıcı patlamaların ve piroklastik akışların en az bir Kura-Aras kültür yerleşimini yok ettiğini ve gömdüğünü ve MÖ 2500-2400'de çok sayıda ölüme neden olduğunu gösteriyor. Sözlü tarihler, MÖ 550'de belirsiz büyüklükte önemli bir patlamanın meydana geldiğini ve doğası belirsiz küçük patlamaların MS 1450 ve MS 1783'te meydana gelmiş olabileceğini gösterdi.[24][26][27][28] Tarihsel ve arkeolojik verilerin yorumuna göre, MS 139, 368, 851–893 ve 1319'da Ağrı Dağı bölgesinde volkanik patlamalarla ilişkili olmayan güçlü depremler de meydana geldi. MS 139 depreminde, MS 1840 heyelanına benzeyen ve birçok can kaybına neden olan büyük bir heyelan, Ağrı Dağı'nın zirvesinden kaynaklanmıştır.[24][26][29]

1840 patlaması[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır