arnavutköy bebek gezilecek yerler / Bebek – Arnavutköy Hattı: Keşfedilesi Mekan Önerileri • theMagger

Arnavutköy Bebek Gezilecek Yerler

arnavutköy bebek gezilecek yerler

İlk yerleşim tarihi olan MÖ. yılından itibaren insanlar İstanbul Boğazı’nın muhteşem coğrafyasının tadına doyamazken, kendilerine ait bir şeyler bırakmayı da ihmal etmiyorlar.

Mis gibi boğaz havası eşliğinde, İstanbul Boğazı’nın güzide semti Bebek ve “Melekler Köyü” Arnavutköy’e uzanan kültürel bir geziye çıkmaya hazır mısınız? Arnavutköy ve Bebek arasında keşfedebileceğiniz tarihi yerler ve yapıları sizler için derledik…

Kuruçeşme ve Ortaköy arasında keşfedebileceğiniz tarihi yerler ve yapıları derlediğimiz yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Bebek

Boğaz’ın Avrupa sahilinin ortasında, bir zamanlar küçük bir balıkçı köyü olan günümüzde ise İstanbul’un en lüks ve en gösterişli semtlerinden olan Bebek var. Tarihi Hristiyanlık öncesi döneme kadar uzanan semtin, bilinen ilk adı, “Skallai” yani “İskeleler” kelimesinden türemiş olan “Hallai” idi. Bebek’in, bugünkü ismini ise nereden aldığı pek belli olmasa da başta Evliya Çelebi olmak üzere kimi kaynaklar, II. Mehmed’in Rumeli Hisarı’nın yapımı ve kuşatma sırasında asayişi sağlamak üzere tayin ettiği Bölükbaşı Mustafa Çelebi’nin yakışıklılığından dolayı verilen “Bebek Çelebi” lakabına atıfta bulunuyor.

Bebek, XVIII. yüzyılda Sultan III. Ahmed’in burada Hümayun-u Abad Sarayı’nı inşa ettirmesiyle önem kazanmaya başlamış. Saray Abdülmecid’in padişahlığı () döneminde yıkılmış. Genelde yazlık bir semt olarak kullanılan Bebek, XIX. yüzyıl ortalarında vapur ve tramvay seferlerinin başlamasıyla sürekli ikamet edilen bir yer olmuş. Bugün Boğaz’ın en rağbet gören semtlerinden biri olan Bebek’ten, sahil yolunu kullanarak keyifli bir yolculukla hem Arnavutköy’e hem de Rumeli Hisarı’na gidebilirsiniz.

Mısır Konsolosluğu

İlk kez ’de inşa edilen bu binanın yerinde Sultan I. Abdülhamid’in şeyhülislamlarından Dürrizade Esseyyid Mehmed Ataullah Efendi’nin yalısı bulunuyormuş. Dürrizadeler Sultan I. Mahmud’dan Sultan II. Mahmud’a kadar olan dönemde beş Osmanlı şeyhülislamı yetiştirmiş bir aile.

Dürrizadelerden Abdullah Efendi’nin ölümünden sonra yalı, Sultan 2. Mahmud’un sadrazamalarından Rauf Paşa tarafından tekrar yapılmış, ardından da Sadrazam Âli Paşa’ya (–) geçmiş. Âli Paşa’nın dışişleri bakanlığı sırasında yalı önemli konferans, ziyaret ve davetlere ev sahipliği yapmış. Karadağ Konferansı () burada toplanmış, Girit İsyanı’nı bastırma hazırlıkları yapılmış, ayrıca İmparator Franz Joseph bu yalıda misafir edilmiş.

Âli Paşa’nın ’de yalısında ölümünden sonra Sultan II. Abdülhamid yalıyı satın alarak son Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın annesi ve eski Hıdiv Tevfik Paşa’nın eşi Hıdiva Emine’ye hediye etmiş.  Emine Valide Hanım, Sultan’ın çok saygı duyduğu karizmatik bir kişidir. Bu nedenle Osmanlı’da ilk kez olmak üzere Paşa unvanı da Sultan tarafından kendisine verilmiş. Adı yalı olmasına rağmen aslında 48 odalı bir sahilsaraydır. “Hidiva Sarayı” olarak da bilinen bu yapı Emine Valide Paşa tarafından yeniden inşa ettirilir. Sıklıkla Raimondo d’Aronco’nun eserleri listesinde yer verilse de iki Avusturyalı mimar, Fabricius ve Antonio Lasciac tarafından tasarlandığı düşünülüyor.

Hıdiv ’te İngilizler tarafından görevden alınana kadar burayı yazlık olarak kullanmış. Rivayete göre Emine Hanım, binayı Türkiye Cumhuriyeti’ne hediye etmeye karar verir. Gerekli yazışmalar yapılır, ancak Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte “Ağa”, “Paşa” ve “Bey” gibi unvanların kaldırılmış olması nedeniyle yapılan yazışmalarda Emine Valide Paşa yerine “Bebekli Emine Hanım” ifadesi kullanılır. Osmanlı Sultanı tarafından kendisine “ihsan edilen” bu unvanın kullanılmamasına ve kendisine “Bebekli Emine Hanım” denmesine çok sinirlenen Valide Paşa bu kararından vazgeçerek Mısır Hükümeti’yle temasa geçer ve ölünceye kadar yalının korusundaki köşkte oturmak kaydıyla yalıyı konsolosluk olarak kullanması için Mısır’a bağışlar.

64X28 metre boyutlarıyla Boğaz’ın en büyük yalılarından biri olan Mısır Konsolosluğu son olarak ’da baştan aşağı, başarılı bir şekilde restore edildi.

Yılanlı Yalı

’lü yılların sonunda inşa edilen yalının ilk sahibi Reisülküttab Mustafa Efendi’dir. “Yılanlı Yalı”nın ismi gibi hikâyesi de bir hayli garip. Rivayete göre II. Mahmud, Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) Mustafa Efendi’nin yalısını pek beğenmiş ve konuyu ortak dostları Said Efendi’ye açmış. Said Efendi arkadaşını ve yalısını korumak için yalının yılanlı olduğunu uydurmuş. Padişahın yalıyı almasını önlemiş ama yalının adı da “Yılanlı Yalı” olarak kalmış. senesinde çıkan bir yangınla tamamen yanan yalı, ’da mirasçısından satın alınarak restore edildi.

Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi

Amerika Birleşik Devletleri’nin dışında açılan ilk Amerikan koleji olma özelliği taşıyan Robert Kolej, Amerikalı eğitimci Dr. Cyrus Hamlin tarafından başlatılan girişimle, Christopher Rhinelander Robert adlı New York’lu bir iş adamının verdiği destek sonucu, 16 Eylül tarihinde Bebek’te eski bir ahşap binada 4 erkek öğrenci ile kapılarını açmış.

Adını finansal destekçisi Christopher R. Robert’tan alan Robert Kolej’in, senesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmesiyle birlikte burada Boğaziçi Üniversitesi’nin temelleri atılmış. Kolej ise Arnavutköy’deki Robert Kız Koleji ile birleştirilmiş ve eğitimine karma olarak devam etmiş.

Kolej, mezunları arasından iki de başbakan çıkarmış; Bülent Ecevit () ve Tansu Çiller (). Muhteşem bir manzarası olan Boğaziçi Üniversitesi oldukça güzel bir kampüse sahip.

Kayalar Mescidi

İlk olarak yy’da Sultan IV. Mehmet dönemi (–) devlet adamlarından, Nişancıbaşı Sıdkı Ahmet Paşa tarafından yaptırılan Kayalar Mescidi, tahribata uğrayınca, yılında Kadiri şeyhlerinden Şeyh Ahmet Niyazi Efendi tarafından yeni bir soluk verilip günümüzdeki haline kavuşturulmuş.

Sacré Coeur (Kutsal Kalp) Katolik Kilisesi

yılında bir okul ve yetimhaneyle beraber geniş bir kompleks olarak yapılan Sacre Coeur (Kutsal Kalp) Katolik Kilisesi, Mektep Sokağı’nda yer alıyor.

Ayios Haralambos Rum Ortodoks Kilisesi

Bebek’ten Etiler’e çıkarken Tevfik Fikret İlköğretim Okulu’nun karşısında, sol kolda yılında yapılan Ayios Haralambos Rum Ortodoks Kilisesi’ni görmek mümkün. İnşirah Sokak’taki kilise dar bir avluyla çevrelenmiş ve dikdörtgen bir planı var, çan kulesi yılında eklenmiş.

Bebek (Hümâyûn-u Âbâd) Camii

yılında, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından Bebek Köyü yazlık bir yerleşim yeri olarak düzenlenirken, Padişah için yapılan Hümâyûn-u Âbâd Kasrı yanına yine Padişah III. Ahmet adına bir de cami yaptırılır. yy başlarına kadar gelmiş, uzun zaman bakımsızlıktan harap ve bitap vaziyette olan Bebek Câmii, Evkaf Nazırı Mustafa Hayri Efendi tarafından yıktırılarak o dönemin Vakıflar Baş Mimarı Mimar Kemalettin Bey’e ’te aynı yerde bugünkü cami yaptırılmış.

Ermeni Kavafyan Konağı

yılında inşa edilen Ermeni Kavafyan Konağı, yüzyıldan günümüze gelebilmiş, İstanbul’un en eski geleneksel evidir. Odaların ortadaki sofaya açıldığı klasik konak tarzında yapılan binada, manzara betimlemeli bazı tavan ve duvar süslemeleri hâlâ duruyor.

Kimi tarihçiler, I. Mahmud’un saltanatına rastlayan yıllarda inşa edilen konağın bir Rum evi olduğunu, ancak daha sonraları Ermeni bir aileye geçerek Kavafyan Konağı olarak anılmaya başlandığını söylerken kimi tarihçiler ise konağın Eğinli bir Ermeni tarafından yaptırıldığını belirtiyor.

yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetine geçen konakta, ’e kadar, bugün hayatta olmayan, Kavafyan Ailesi’nin beşinci kuşak torunları Samuel ve eşi Beatris Kavafyan kiracı olarak yaşamışlar.

Bebek Türkan Sabancı Parkı

yüzyılda Hümayunabad Kasrı’nın bahçesi olan Bebek Parkı, II. Meşruiyet sonrası ’de park olarak hizmet vermeye başladı. Park olarak hizmet vermeye başlamasından bir asır sonra, Sabancı Vakfı tarafından yenilenerek 13 Ekim ’de Türkan Sabancı Bebek Parkı adı ile anılmaya başladı.

Yenilenmesi sırasında İtalyan mimar Ermanno Casasco ve ekibinin çalışmasıyla yeniden düzenlenen parkta, mevcut yüzyıllık ağaçlar korunmuş, 9 ayrı çeşitten oluşan adet yeni süs bitkisi dikilmiş. Son olarak yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Sabancı Vakfı iş birliğiyle yenilenen Türkan Sabancı Bebek Parkı’nda, çocuklar için oyun alanı, spor aletleri, fıskiyeler ve köpek gezdirme parkuru bulunurken, şair Fuzuli’nin de bir heykeli yer alıyor.

Arnavutköy

yıllık tarihe sahip olan Arnavutköy’ü çoğu kişi Boğaz’ın en güzel köyü olarak kabul eder. Semtin en belirleyici özelliği muhteşem ahşap evleri.  Betonlaşmaya rağmen bir yerin ne kadar güzel,  ne kadar zarif olabileceğini inatla hatırlatıyor bize.

Bir zamanlar üzüm bağlarıyla ünlü olan Arnavutköy,  XIX. yüzyıl başlarında çileği sayesinde daha popüler olmuş. İlk çağlarda tepedeki kireç ocaklarından ötürü adı “Hestai” olmuş. Romalılar döneminde Konsül Promotos’un buraya yerleşmesiyle önce “Promotu”, sonra da “Ana- plous” olarak anılmış. Köy Hristiyanlığı kabul ettikten sonra Ayios Mikhailaion Kilisesi kurulmuş, ilçenin ismi de “Mikhailaion” olarak değişmiş. Sonraki yıllarda “Melekler Köyü” anlamında “Horasmoto” denilmiş. Osmanlı döneminde Rumlarca, Karadeniz’den Marmara Denizi yönüne hızı saatte 12 deniz miline kadar ulaşabilen devamlı yüzey akıntısı nedeniyle Megali Revmatu (Büyük Akıntı) olarak da anılan Arnavutköy’ün bugünkü adının nereden geldiği ile ilgili ise çeşitli rivayetler var. Kimi tarihçilere göre ismini, ’te Fatih’in İstanbul’u fethetmesiyle semti korumak için görevlendirilen, Arnavut asıllı yeniçerilerden alan Arnavutköy, kimi tarihçilere göre ise XIX. yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından getirilen Arnavut kaldırım ustalarından almış.

yüzyılda Evliya Çelebi, Arnavutköy halkının etnik yapısı ve yaşam tarzına şu sözlerle dikkat çekmiş: “Leb-i deryada bin kadar bahçeli mamur haneleri vardır ki cümle Rum ve Yahudi ye mahsus olup cami, mescit, imaret yoktur. Bir küçük hamamı vardır. Dükkânları dar mahalde vaki olduğundan bağ ve bahçesi azdır. Ekmeği ve peksimeti beyazdır. Yahudileri sahib-i zevk ve ehl-i sazdır. Rum Hristiyanlarının ekseri kavmi antik cağda Lazlar’dır. Cemaati Müslim-i gayet azdır.”

Arnavutköy’de gezerken göreceğiniz evlerin çoğu XX. yüzyıl başlarına ait, bir kısmı da Art Nouveau üslubunda yapılmış. Uzmanlar bu evlerin büyük bir kısmının standart olarak yapıldığını, Art Nouveau unsurların ise binalara inşaat bittikten sonra eklendiğini ve böylelikle şık bir görüntünün yakalandığını düşünüyorlar.

Tevfikiye Camii

“Arnavutköy Camii” ve “Akıntı Burnu Camii” olarak da bilinen Tevfikiye Camii, Sultan II. Mahmud tarafından, oğlu Şehzade Tevfik adına yaptırılmış. Yapımına yılında başlanan camii yılında ibadete açılmış. Caminin henüz Müslümanların Arnavutköy’e yerleşmesinden önce kışladaki askerlerin ibadetleri için yapıldığı sanılıyor. Geniş bir avlu içerisinde dikdörtgen planlı, kâgir duvarlı, ahşap çatılı ve tek minareli olan caminin, dört giriş kapısı bulunuyor.

Taksiarhis Kilisesi

Tevfikiye Camii’nin arka çaprazında bir ayazmanın yanına yapılmış heybetli Taksiarhis Kilisesi’ne rastlayacaksınız. Tarihi Bizans dönemine kadar giden kilisenin bugünkü binası yılında inşa edilmiş. 16 yüzyılda zengin Rumlar tarafından iyileştirici gücü olduğuna inanılan baş melek Mikail’e ithaf edildiği bilinen kilisenin çan kulesinde Hz. İsa’nın ağzından “Bana gel” yazıyor. Naosun güneyinde Dante’nin ‘İlahi Komedya’sını Türkçe ve Yunancaya çeviren Osmanlı diplomatı Kostaki Musurus Paşa’ya ait bir aile kabristanı bulunuyor.

Arnavutköy Polis Karakolu

Caminin hemen yanında göreceğiniz karakol ise yılında inşa edilmiş iki katlı, kagir bir bina. Merkez bölüm ve iki yan kanattan oluşan ‘U’ şeklinde bir plana sahip olan yapı da planın ve kitlenin klasik kuruluşu, cephe düzenlemesinde de karşımıza çıkıyor. Abdülmecid’in tuğrasını taşıyan okunabilir bir kitabesi de bulunan yapı, günümüzde de Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Arnavutköy Polis Karakolu olarak hizmet veriyor.

Halet Çambel Yalısı

Arnavutköy sahilindeki aşıboyalı yalı, Sultan II. Mahmud’un Ermeni asıllı başbahçıvanı tarafından yaptırılmış. Bir diğer ismi “Kırmızı Yalı” olan Halet Çambel Yalısı’nda yaşayanlar arasında, ’da Osmanlı ordusunu yenileştirmekte görevli Alman General Helmut von Moltke’de var.

Halet Çambel Yalısı, yalıya ismini veren tanınmış arkeoloji profesörü Halet Çambel’in ailesi tarafından ’da Fransa’ya göç eden bahçıvanbaşının vârislerinden satın alındı. Yalının yeni sahibi o zamanlar Berlin sefiri olan İsmail Hakkı Paşa’nın kızı Remziye Hanım’dı. Yalı, Remziye Hanımdan yılında miras olarak kızı Halet Çambel’e kaldı.

Yalı, Prof. Dr. Halet Çambel ve ailesi tarafından ’lu yıllardan itibaren kullanıldı. Halet Çambel ve Ağahan Mimarlık Ödülü sahibi olan eşi Nail Çakırhan yarım asırdan fazla bir süre bu yalıda yaşamasının ardından yılında yalıyı Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışladılar. Yalı, restorasyonun ardından “Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji, Geleneksel Mimarlık ve Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi” adıyla Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde araştırmacılara hizmet vermeye başladı.

Ayvazpaşazade Yalısı

İlk olarak Ermeni bir bankere ait olan yalıyı, ’te Giritli Ali Vafi Bey satın aldığı için “Ali Vafi Yalısı” olarak da bilinir. İki büyük cihannüması olan ve onların da her iki yanında, cihannümaların yavruları gibi duran iki küçük ışıklığı olan üç katlı yalı, Arnavutköy yalılarının en büyüğüdür.

İzzetâbâd Kasrı

Günümüzde Bayraktar Holding’in merkezi olan İzzetâbâd Kasrı, geçmişte oldukça önemli isimler ağırlarken ilginç olaylara da tanıklık etmiş. Sultan IV. Murad () tarafından Yeniçeri Ağası Hasan Halife’ye hediye edilen Akıntıburnu’ndan Bebek Bahçesi’ne kadar uzanan hazine arazisi, yılında çıkan bir ayaklanmada Hasan Halife’nin katledilmesinin ardından, Sultan IV. Mehmed () zamanında sahilhanesiyle birlikte yeniden devlet hazinesine geçmiş.

İzzetâbâd Kasrı, bu tarihten sonra çeşitli dönemlerde yıktırılıp yeninden inşa ettirilmiş. Sadrazam İzzet Mehmed Paşa’nın daveti üzerine ilk olarak 7 Eylül ’de İzzetâbâd Kasrı’na gelen Sultan III. Selim, daha sonraları da pek çok defalar buraya gelerek sazlı sözlü mehtap sefalarına katılıp ağalara mızrak ve kurşun attırarak eğlenmiş.

İzzetâbâd Kasrı, son olarak ’lı yılların sonunda yıktırıldı ve arazi İzzetâbâd Kasrı‘nın alt setinde yer alan Çiftesaraylar’a eklenerek kasrın yerine şale tipinde ikiz ahşap köşkler yaptırıldı. Cumhuriyet döneminde, bir dönem tütün deposu olarak kullanılan Çiftesaraylar’ın, 14 Haziran ’de çıkarılan bir kararla lise olarak kullanılmasına karar verildi. Bu tarihten sonra Boğaziçi Lisesi adını alan ve pek çok öğrenci yetiştiren lise, ’te kapanmasının ardından İzzetâbâd Kasrı yeniden tütün deposu olarak kullanılmaya başlandı.

III. Selim, II. Mahmud, Belgin Doruk, Recep Zühtü Soyak gibi birçok önemli isme ev sahipliği yapan İzzetâbâd Kasrı, son olarak 1 Ağustos ’da arsayı satın alan Bayraktar ailesi tarafından ’de yeniden inşa edilerek Holding merkezi haline getirildi.

Emine Çiğdem Tugay ve Mehmet Selim Tugay’ın birlikte kaleme aldıkları İzzetâbâd Kasrı ve Akıntıburnu’nun tarihini belgeleriyle gözler önüne seren “İzzetâbâd Kasrı, Akıntıburnu’ndan Akıp Geçen Zaman” isimli bir de kitap bulunuyor.

Fotoğraf monash.pw sitesinden alınmıştır.

Kaynak:

Saffet Emre Tonguç, Boğaz Hakkında Her Şey. (İstanbul: Kültür A.Ş. Yayınları, ),

Mahmut Sami Şimşek, İstanbul’un Yalısı.  (İstanbul: Kültür A.Ş. Yayınları, ),

Boğaziçi Üniversitesi. “Kurum Tarihi.” monash.pw

Robert Kolej. “Tarihimiz.”  monash.pw

Arslan, Hidayet. “Boğaziçi’nde Yüzyıldan Kalma Bir İstanbul Evinin Durumu Hakkında Sanat Tarihi Bağlamında Yeni Değerlendirmeler” METU JFA /1, (),

Sabancı Vakfı. “Türkan Sabancı Bebek Parkı.” monash.pw

Beşiktai Belediyesi. “Arnavutköy Belediyesi.” monash.pw

Tetikol, Adnan. “Dünü ve Bugünü İle Bir Boğaziçi Semti İncelemesi: Arnavutköy”

Bayraktar Grubu. “İzzetâbâd Kasrı.” monash.pw

Arnavutköy Tarihi Yerleri

İstanbul’un Avrupa yakası kıyılarında yer alan Arnavutköy, ilk olarak Yunanlıların 4. Yüzyılda buraya yerleşmesinden sonra, her zaman farklı kültürlere ev sahipliği yapmış, şehrin en tarihi yerleşim yerlerinden biridir.

Zaman içinde, şehirlerdeki modernleşme pek çok tarihi ilçeyi değiştirmiş olsa da Arnavutköy tarihi ve mimari dokusunu büyük ölçüde korumayı başarmıştır.

Bölgedeki ilk yerleşim, 4. yüzyılda Rumların buraya gelip yerleşmesi ile başlamıştır. O günden sonra Arnavutköy; önce Promotu ve Anaplus isimlerini aldıktan daha sonra, yılında İstanbul’un Fethi ile birlikte, bugünkü Arnavutköy ismini almıştır.

Arnavutköy’ü bu kadar farklı ve dikkat çekici kılan bir diğer nokta da geçmişte kokulu meyve bahçeleri ve çiçekleri ile ünlü olması ve bir yandan da koruduğu tarihi ve mimarı dokusu ile hala görülmeye değer olmasıdır. Burası ayrıca, görülmeye değer güzellikte bir atmosfere sahiptir ve Boğaz kıyısının en yeşil bölgelerinden biridir.

Arnavutköy; tarihi Osmanlı konakları ve meşhur balık restoranlarının dışında, oldukça tarihi ve turistik bir ilçedir. İstanbul’da, Boğaz’ın Avrupa yakasında yer almaktadır.

yüzyıla ait ahşap Osmanlı konakları, kokulu çam ağaçları ve rengarenk çiçekleri ile çevrili bu ilçe, karmaşık İstanbul’un ortasında, kendi güzelliğini koruyabilmeyi başarmış nadir yerlerden biridir.

Eskiden Beşiktaş ilçesine bağlı bir mahalleyken, yılında yürürlüğe giren bir yasa ile ilçe unvanını almıştır.


Arnavutköy Evleri

Tarihi Arnavutköy EvleriArnavutköy; tarihin acımasızlığına rağmen, mimari kimliğini korumayı başarmış bir ilçedir.

İlçenin tarihi ve turistik yerlerinden biri, tarihe tanıklık etmiş ve mutlaka görülmeye değer tarihi evleridir.

Ahşap evleri ile Arnavutköy, bu yönüyle Osmanlı başkentinin mimari çeşitliliği hakkında da ipuçları veriyor.

’lü yılların sonunda büyük bir yangın çıktıktan sonra pek çok yapı yıkılmış olsa da hala tarihi binaları ile görülmeye değer ilçelerden biridir.


Tevfikiye Cami

Arnavutköy Tevfikiye CamiOsmanlı döneminden kalma Tevfikiye Cami; Arnavutköy – Bebek yolunda yer almaktadır.

yılında Sultan Mahmut tarafından kışla olarak yaptırılan caminin; dikdörtgen şeklinde bir planı ve bir adet minaresi bulunmaktadır.

Caminin inşa edildiği dönemde, Arnavutköy’de az sayıda Müslümanın yaşaması da oldukça ilginçtir.

Boğaz’a komşu bu küçük ve şirin cami, Arnavutköy’de görmeniz gereken tarihi yapılardan biridir.


İzzetabad Kasrı

Tarihi İzzetabad Kasrıİzzetabad Kasrı Boyalı Köşk olarak da anılmaktadır. yılında III. Selim için Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. ’lü yıllarda köşkte çıkan yangından ötürü yapı zarar görmüştür. Ardından tekrardan yaptırılmıştır ve sağlamlığa kavuşmuştur.

yılında Hüseyin Bayraktar İzzetabad Kasrı’nı satın almıştır. yılında yeniden inşa edilen ve bugünkü halini alan köşk Bayraktar Holding’in merkezi olmuştur.


Arnavutköy Taksiarhis Rum Ortodoks Kilisesi

Arnavutköy Taksiarhis Rum Ortodoks Kilise Binasıİstanbul’un fethi döneminden önce surların dışında kalan Arnavutköy Taksiarhis Rum Ortodoks Kilisesi, tarih boyunca gerçekleşen pek çok savaşa tanıklık etti.

Sultan Selim döneminde yeniden inşa edilen kilise, ekonomik nedenlerden dolayı Yüzyılın ortalarına kadar inşası tamamlanamamıştır.

’lü yılların sonunda gerçekleşen büyük bir depremde ise kötü bir şekilde tahrip olmuştur. Daha sonra ilçede ikamet eden Yunanlılar, kiliseyi tamir edebilmek için yardımcı olmuşlardır.

Bölgedeki Rum nüfusun ekonomik gücünü sembolize eden bu kilise, İstanbul'un en büyük Rum kiliselerinden biridir.

Kilisenin ahşap girişi, Bostancıoğlu ailesinin ekonomik desteği ile eklenmiştir. Ayrıca, ana giriş kapısında bulunan çeşme de Ayios Trifonos Kardeşlik Derneği tarafından inşa edilmiştir.


Profitis İlias Kilisesi

Arnavutköy Profitis İlias Kilise BinasıArnavutköy’de bulunan bir diğer Rum Ortodoks kilisesi de Profitis İlias Kilisesi’dir. Bu kilise, bir tepe üzerinde yer alır ve etrafı büyük çınar ağaçları ile çevrilidir.

’lü yılların sonunda inşa edilen kilisenin, küçük bir kubbesi bulunmakta ve avlusunda üç adet anıt mezar yer almaktadır.

Kilisenin merkez kapısının sol tarafında, Büyük Ayazma yer almaktadır. Bu kuyu, şifalı suları ile ünlüdür.

’lı yıllarda, bir Yunan gazetesinde, burada yapılacak bir fuar nedeniyle, kilisenin yakınlarında misafirlere taze balık, midye, bira ve mezelerin servis edileceği duyurulduğunda, sıra kilise tepesinden şehir merkezine kadar gidildiği söylenmektedir.

’lı yılların sonunda ise burada gerçekleştirilen fuarda yalnızca 50 civarında kişi vardı ve aynı mekanda yalnızca masa bulunmaktadır.


Bebek – Arnavutköy Hattı: Keşfedilesi Mekan Önerileri

Şehrin sokaklarını ve semtlerini yürüyerek keşfetmenin zamanı geldi! Güneş her sabah kendini gösterirken, havalar da böylesine güzelleşmişken, İstanbul’u keşfetmek, yeni mekanlar bulmak, müdavimi olunanlara uğramak ve renkli sokaklarda kaybolmak için yollara düşmeye karar verdik. Bu sefer rotamızda Bebek – Arnavutköy hattı var; Mis gibi deniz havası ve modern hayatı yakalarken tarihi değerlerini de koruyan eski sokakları ile çok sevdiğimiz bu iki semtten önerilerimizi sıralamaya başlayalım o halde. Arnavutköy mekan keşiflerimizi ayrı bir yazıda topladık, linkini aşağı bulabilirsiniz!

Bebek Arnavutköy Hattı: Boğazın Keyfini Çıkarın!

Her ne kadar Arnavutköy mekanları için ayrı bir yazı yazmış olsak da, Bebek&#;e gidiş yolunda değinmeden geçemeyeceğimiz birkaç nokta var; önerimiz sabah erkenden sıkı bir yürüyüş için Arnavutköy sahile inmeniz. Yürüyüşün ardından sessiz sakin sahilde biraz oturup balık tutanları, iskeleye arada bir ulaşan motorları ve koşan, yürüyen, köpeklerini gezdiren insanların gündelik hayat koşturmacalarını izleyebilirsiniz.

Biraz Arnavutköy&#;de zaman geçireyim derseniz; Antakya köylerinden özel olarak getirilen doğal meyve sularıyla ferahlayabileceğiniz Melina Kantina&#;yı, organik yumurta kullanılarak hazırlanan kahvaltı seçenekleriyle kısa sürede bir hayli sevilen A Bit of Eggo&#;yu, hellim burger&#;den nohutlu pilava parmaklarınızı yiyeceğiniz bir sokak lezzetleri şöleni için doğru adres olan Madre Arnavutköy&#;ü önerebiliriz. Kavanoz&#;un minik, yemyeşil ve eski eşyalarla süslenmiş bahçesinde zaman geçirebilir, Alexandra Cocktail Bar&#;ın harika kokteyllerinden birini deneyerek boğaz manzarasının tadını çıkarabilir, Chado Tea Shop&#;ta farklı bölgelerden gelen yerel çayların leziz yolculuğuna katılabilir, keyifli bir öğle yemeği veya brunch için ise Arnavutköy&#;ün vazgeçilmezlerinden Any&#;yi tercih edebilirsiniz. İtalyan mutfağını sevenlere ise, Arnavutköy&#;de bir akşamlarını Antica Locanda&#;nın leziz İtalyan lezzetlerine ayırmalarını tavsiye ediyoruz.

Arnavutköy Bebek hakkından devam edip Bebek&#;e ulaştıysanız, küçük bir kahve molası için ilk durağınız Yasemin Pasajı’nın girişinden gazete ve dergilerinizi aldıktan sonra, İnşirah Sokağı&#;nın başında bulunan Grandpa Coffee & Eatery’den bir kahve kapıp yoldan gelen geçeni izleyerek keyif yapmak olmalı. Grandpa&#;nın arka tarafında yer alan bahçesinde oturmanın da başka bir keyfi olduğunu söylemeliyiz. İsterseniz kahve keyfinizi Bebek&#;in olmazsa olmazlarından, biraz salaş ama bir o kadar da tatlı ve keyifli Bebek Kahvesi&#;nde veya kapısından girdiğiniz anda sizi harika bir kahve kokusuyla karşılayan, kahvelerinin günlük olarak kavrulduğu Cup Of Joy&#;da da yapabilirsiniz.

Huzur veren bir deniz manzarasına karşı birbirinden lezzetli tatlılar yemek için tercih edebileceğiniz, şehrin pastane klasiklerinden Baylan, başta İtalyan mutfağı olmak üzere Akdeniz ve Ege yemek kültürünün izlerini taşıyan menüsü ve özellikle pet-friendly oluşuyla kendini bana kısa sürede çok sevdiren Patio Bebek, canlı ortamı ve leziz kokteylleriyle Taps, Kuşkonmaz ve Semizotu Salatası ile Organik Tavuk&#;unu mutlaka denemelisiniz.

Patio taraflarındayken sanat, mimari, fotoğrafçılık, seyahat gibi farklı alanlarda dünyanın seçkin yayınevlerinden kitaplar sunan Assouline’e uğrayabilirsiniz.

Bebek Park&#;ında deniz havası aldıktan sonra Küçük Bebek tarafına gidip sokaktaki tatlı butikleri, dükkanları keşfetmelisiniz. Favorilerimizden biri de minimalist tekstil tasarımlarıyla Tru Project’in dükkanı. İçindeki Petra’nın kahveleri, bağımsız dergiler ve kitaplar ile dolu olan huzurlu köşeyi de incelemeden çıkmayın sakın.

Günü bitirmek için ise Lucca veya Mangerie gibi, Bebek&#;in klasikleşmiş mekanlarından birini tercih edebilirsiniz. Gözden uzak ara bir sokakta, ismi gibi saklı duran Hidden Coffee House&#;u da unutmayalım. Bahçesinde iyi bir kahve eşliğinde ve huzurla günü tamamlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Arnavutköy&#;ün En İyi ve En Popüler Mekanları

İstanbul Bebek Gezilecek Yerler Rehberi

İstanbul’un bebek semti, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Avrupa ayağının hemen altında kalan bölgedir. Anadolu Hisarı ve hemen karşısında yer alan Rumeli Hisarını izleyebileceğiniz en güzel noktalardan biridir. Bebek, İstanbul’un hem turist hem de yerli nüfus açısından en yoğun olan semtidir. Ayrıca en elit semtlerden biri olan Bebek’te ünlüleri görebilmeniz çok mümkün! Bebek semti nerede sorunun cevabı ise; Avrupa yakasında Arnavutköy ile Aşiyan arasında kalan Beşiktaş’a bağlı olan bölgedir. İstanbul gezinizin bir gününü Bebek için ayırarak büyüleyici Rumeli Hisarında dolaşabilir, meşhur Bebek Sahilinde yürüyüş yapabilir, Tevfik Fikret’in yadigârı Aşiyan Müzesini ve Aşiyan Fenerini ziyaret edebilir, Arnavutköy Evlerinde birbirinden güzel kareler yakalayabilir, Bebek ve Kuruçeşme parkında doğa ile zaman geçirebilir ve akşamda Bebek’in birbirinden güzel mekanlarında yemek yiyebilir sonrasında Bebek’in meşhur gece hayatının tadına bakabilirsiniz 🙂 İşte Bebek’te gezilecek yerler rehberiniz;

İçindekiler

Bebek’e Ulaşım

İstanbul’da karayoluyla ulaşımı sağlamak hiçbir zaman kolay olmadığı için Bebek’e deniz yolunu kullanarak, vapurla Boğazı seyredip o güzel havasını içine çekerek tedavi tadında bir yolculuk yapmanızı tavsiye ederiz. Gezi rehberini Bebek’e vapurla İskeleye gelen birinin dolaşacağı yerler sırası ile hazırladık.

Ulaşımı karayolu ile sağlamayı tercih edecekseniz 22, 22RE, 25E, 40, 40T ve 42T nolu otobüs seferlerini kullanarak ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.

Bebek Camii (Bebek Hümayu-u Abad Camii)

Bir yere ilk defa gidince önceliğiniz tarihi ve kültürel yerleri gezmekse Bebek için ilk durak noktanız Bebek Camii eski adı ile Bebek Hümayu-u Abad Camii olmalı. İlk olarak Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yılında yaptırılan Camii, yılında Mimar Kemalleddin tarafından Kesmetaş kullanılarak restore edilmiş ve yeni kimliğine kavuşmuştur. Boğazın en güzel noktalarından birine, Bebek Vapur İskelesinin hemen yanına konumlandırılan Camii’de Neo klasik akımın etkileri görülmektedir. Bebek’e ulaşımını Deniz yoluyla sağlayanları heybetiyle Bebek Camii karşılıyor.

Konum: Bebek, Bebek Parkı No, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

Rumeli Hisarı

Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethinden önce boğazdan gelebilecek tehditleri önlemek için yılında çok kısa bir sürede boğazın en dar noktasına inşa edilmiştir. Günümüzde müze ve açık hava tiyatrosu olarak hizmet veren Hisar, Bebek denince akla gelen önemli yerlerden biri. Rumeli Hisarını gezdikten sonra tura birazdan anlatacağımız tarih kokan müze ile devam etmenizi tavsiye ederiz.

Konum: Rumeli Hisarı, Yahya Kemal Cd., Sarıyer/İstanbul, Turkey

Aşiyan Müzesi – Tevfik Fikret

Rumeli Hisarı’ndan sonraki ilk durağımız Aşiyan Müzesi! Eğer edebiyatsever biriyseniz mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri Aşiyan Müzesi olmalı. Servet-i Fünun dönemi diyince akla gelen ilk isim tabii ki Tevfik Fikret’tir. Bu müzede Tevfik Fikret’in hayatını sürdürdüğü eviydi, Tevfik Fikret’in ölümünden sonra evi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alındı. Ardından yılında müzeye çevrilerek Edebiyat-ı Cedide Müzesi adı ile halkın ziyaretine açıldı.  yılında Tevfik Fikret’in mezarı müzenin bahçesine taşındı ve bununla beraber “Aşiyan Müzesi” adını aldı. Müzede, Tevfik Fikret’e ve ailesine ait eşyaların sergilenmesinin yanı sıra Abdülhak Hamit Tarhan için ayrılmış ve eşyalarının sergilendiği bir odada mevcuttur. Sadece edebiyat değil buram buram tarih ve kültür kokan bu müzeyi gezmek Bebek turunuzu çok daha anlamlı kılacaktır.

Konum: Bebek, Aşiyan Yolu, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

Çalışma saatleri: Pazartesi – Kapalı

Salı – Pazar: Sabah – Akşam

İletişim: + 69 86

Bebek Sahili

Bir sonraki durağımız ise meşhur Bebek Sahili! İstanbul’da çekilen çoğu dizide veya filmde Bebek Sahili’nde geçen bir kare mutlaka vardır. Sabah saatlerinde İstanbul Boğazı’nın muazzam manzarasıyla beraber yürüyüşlere, koşulara eşlik eden bu sahil akşamları İstanbul’un en ışıltılı sahili oluyor. Sabah saatlerinde bol bol temiz hava alarak, denizin sakinliği ile huzuru bulabilecekken akşamları eğlencenin doruklarına ulaşmak mümkün! Tüm Bebek boyunca uzanan Sahil’in yan tarafında anayol bulunmaktadır ama buna rağmen dediğimiz gibi sabah saatlerinde sessiz bulabilmek mümkündür. .Sahilde birbirinden güzel bir sürü restoran, kafe ve eğlence mekanı bulunuyor. Bu mekanları en son başlıkta Bebek’in Meşhur Mekanları kısmından inceleyebilirsiniz!

Konum: Bebek, Cevdet Paşa Cd. No: 30, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

Bebek Parkı

Şimdi ki durağımız ise Bebek Parkı! Rumeli Hisarı’ndan Bebek Parkına kadar olan hat deniz kenarından ilerleyen Boğaz manzaralı mükemmel bir yol. Bu hat boyunca yürüyüş yaparak Bebek Parkına ulaşabilirsiniz. Çayınızı kahvenizi burada yudumlayarak ağaçların altında sohbet edebilir, Boğaz manzarasıyla İstanbul’un size sunduğu imkânları en mükemmel şekilde değerlendirebilirsiniz. Bebek Parkı İstanbullular tarafından yoğun talep ve ilgi gören bir parktır. Sabah saatlerinde spor yapanları, doğanın tadını çıkaranları ağırlarken, Öğleden sonra ve akşam saatlerinde çocuklarını oynamak için getirenlere, günün yorgunluğunu atmaya gelenlere bırakır yerini. Özellikle Haziran aylarında Park çok daha da canlı bir kimliğe bürünüyor çünkü Park’ta meşhur Bebek Şenlikleri düzenleniyor. Açık hava konserleri, birbirinden farklı stantlar, kahveciler, yemek yerleri ve çok daha fazlası oluyor. Şenlik takvimi ve detaylı bilgi için  monash.pw adresini kontrol edebilirsiniz.

Konum: Bebek, Bebek Parkı No, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 62 00

Hidiva Köşkü

Bebek Parkı’ndan sonraki durağımız Hidiva Köşkü, Hidiva Kasrı olarakta bilinir. Yapı ilk olarak yılında yapılmış ve günümüze kadar birden fazla kez restore edilerek günümüzdeki halini almıştır. Boğazdan geçenleri heybetiyle büyüleyen bu yapı ismini Hidiva Emine Hanım’dan alır. Hidiva Emine Hanım, bir dönem oğlu Mısır Hidivi ile bu köşkte yaşamıştır. Günümüzde Mısır Konsolosluğu olarak kullanılan Bebek Hidiva Kasrı yeşil ve mavinin buluştuğu harika bir noktada konumlandırılmıştır. Haritada bulmak isterseniz Mısır Arap Cumhuriyeti Başkonsolosluğu şeklinde yazarsanız bulmanız mümkündür.

Konum:  Bebek, Cevdet Paşa Cd. No, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 21 33

Web site: monash.pw

Arnavutköy Evleri

Fotoğraf çekmeye hazırsanız bir sonra ki durağımız Arnavutköy evleri! Arnavutköy sokaklarında yürürken sizi sahile indiren sokakları takip edeceğiz ve sonrasında büyülenmeye hazır olun çünkü rengârenk, 3 katlı, sanat eseri niteliğinde binalarla tanışacaksınız. Osmanlı Mimarisi’nin belki de en güzel örneklerinden olan yapılar size kendinizi Italya’da, Amsterdam’da gibi hissettirecek. Arnavutköy Evlerinin önünde en güzel pozlarınızı vermeyi ve İstanbul’la ilgili bol bol hatıra biriktirmeyi ihmal etmeyin!

Kuruçeşme Parkı

Gezimize önce Bebek’ten başladık Arnavutköy’e vardıktan sonra sıra şimdi Kuruçeşme’de! Kuruçeşme’de Bebek gibi adını özellikle gece hayatıyla andırır ama buraların gündüz ne kadar güzel olduğunu sadece İstanbullular ve İstanbul’un her yüzünü görmek isteyenler görebiliyor. Galatasaray Adasının karşısında bulunan bu güzel parkın ön yüzü kıyıda bağlı olan eski küçük nostaljik teknelere bakıyor. Pandemi öncesinde ki dönemlerde çok canlı olan parkta birbirinden güzel etkinlikler düzenleniyordu.

Konum: Kuruçeşme, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

Bebek’in Meşhur Mekânları

Yazımızda çok sefer meşhur kelimesini kullandığımızın farkındayız ama Bebek, Kuruçeşme ve Arnavutköy gibi semtler İstanbul’un en canlı ve renkli bölgelerinden. Bu kadar canlı ve renkli olan yerlerde insanlar tarafından yoğun ilgi görüyor ve meşhur oluyor o yüzden bize düşende bu meşhurluğu size aktarmak.  Beşiktaş – Kuruçeşme – Arnavutköy yazımızın en keyifli kısmına yani yeme – içme kısmına geldik, en güzel yemekleri ve tatlıları yiyip, en lezzetli kahveleri içebileceğiniz harika Boğaz manzaralı mekanlar;

Baylan Pastanesi

Muazzam Bebek manzarasına karşı nostaljik bir kahvaltı yapmayı kim istemez ki? Ayrıca sadece kahvaltı değil tatlıların, tuzluların, pastaların, salataların, atıştırmalıkların, ana yemeklerin ve çorba çeşitlerinin bulunduğu harika bir pastane! İlk açıldığı yıllarda sadece fırın hizmeti veriyor olsa da şuanda menüleri çok geniş ve Bebek’i ziyaret eden herkesin uğraması ve kesinlikle özel yapım çikolatalarını denemesi gereken bir pastane!

Konum: Bebek, Cevdet Paşa Cd. No D, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 07 60 – + 07 61 – + 07 62

monash.pw

Taps Bebek

Ev yapımı biraları olan, Bebek sahilinde harika manzaralı bir pub hayal edin işte tam olarak Taps Bebek! Birbirinden güzel atıştırmalıkları ve craft beer seçenekleriyle yıllardır hizmet veriyor. Bar-pub hizmetinin yanı sıra restoran olarak hizmet veren mekan yılından beri Bebek’te adını en çok duyuran ve ünlü olan mekanların başında geliyor. Normal günlerin dışında özel günler için organizasyonlara da ev sahipliği yapan Taps Bebek, işletmenin tatlılığı ve sıcakkanlılığıyla da İstanbul’a ün salmış 🙂

Konum: Bebek Cevdet Paşa Caddesi, Cevdetpaşa Caddesi No , Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 87 00

monash.pw

monash.pw

Bebek Noi

Gündüzleri pastane ve restoran konseptinde olan, geceleri ise kendini Bebek’in ışıltılı gece hayatına uyumlandıran bir mekan olur kendileri. Birbirinden güzel tatlılar yiyebileceğiniz, dilerseniz lezzetli yemekleri tadabileceğiniz çok kaliteli bir mekan. Fotoğraf çekmeyi sevenler içinse önerimiz şu; kesinlikle doğru yerdesiniz, burası Bebek’te fotoğraf çekebileceğiniz en harika mekan olabilir! Mekanın terasında bulunan ve boğaza uzanan hasır hamaklarda veya birbirinden güzel fotoğraflar çekmeniz için hazırlanan köşeleri kullanabilirsiniz. Özellikle akşam saatlerinde ışıklarla süslenen hamakta bir kareniz olmasını tavsiye ederiz!

Konum: Bebek, Küçük Bebek Cd. No, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 08 02

monash.pw

Chilai Bebek

Bebek’in tartışmasız en lüks ve elit mekanı! Boğaza sıfır bir konumda tadabileceğiniz en lezzetli yemekleri, tatlıları burada yiyebilirsiniz. Dünya Mutfaklarının her birinden esintiler bulabileceğiniz mekanda DJ performansı eşliğinde yemeğinizi yiyip, şarabınızı yudumlayabilirsiniz. Sabah saatlerinde Boğaza sıfır bir masada kahvaltınızı yapabilir, öğlene doğru bruncha gelebilir, öğlen ve akşam yemekleri için tercih edebilir veya Bebek’e yakışır gece hayatı & eğlence için Chilai’yi tercih edebilirsiniz. Unutmamanız gereken en önemli detay ise mekanın doluluğundan dolayı rezervasyon yapmanız gerektiğidir.

Konum: Bebek, Cevdet Paşa Cd., Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 0 () 63 15 &#;  +90 () 42 41

monash.pw

monash.pw?hl

Kırıntı Bebek

Kırıntı Restoranların İstanbul’da birden fazla konumda bulunmaktadır. Bize sorarsanız en güzeli kesinlikle Bebek’te olan çünkü deniz daha doğrusu Boğaz manzaralı! Sabah kahvaltısından, öğle yemeğine, pizzasından, hamburgerine, et yemeklerinden, hafif atıştırmalara, tatlılardan, kokteyllere kadar müşterilerine birçok seçenek sunan Kırıntı Bebek lezzetli yemekleriyle gidenleri pişman etmiyor.

Konum: Bebek Mahallesi, Cevdet Paşa Caddesi No 35, Beşiktaş, İstanbul

İletişim: + 60 55

monash.pw

Midpoint Bebek

Midpoint kalitesi Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Bebek’i de bu kaliteden mahrum bırakmadan hizmet veriyor. Zengin menüsü ve her kesimden insana hitap eden Midpoint restoranları, lezzetleri ve kaliteleriyle insanın aklında hiçbir soru işareti bırakmıyor.

Konum: Bebek, Cevdet Paşa Cd. No: 39, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 40 38

monash.pw

monash.pw

Bebek Starbucks

Bebek Starbucks, Bebekle en çok eşlesen noktalardan biridir. Denize sıfır bir Starbucks’ta oturduğunuzu hayal edin, dalga sesleri, kuş cıvıltıları, vapur kornaları ve İstanbul. Cennette gibi hissedeceğiniz bir mekan. Kahvenizi yudumlarken hem kahvenin hem de Boğazın tadını çıkarmak istiyorsanız aklınıza gelmesi gereken ilk mekan Bebek Starcbucks! Gece saat ’a kadar hizmet veren Starbucks’ın gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel.

Konum: Bebek, Cevdet Paşa Cd. No, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 43 63

Bebek Balıkçısı

Her mekanın içinde neden Bebek kelimesi geçiyor dediğinizi duyar gibiyiz ama burası Bebek, İstanbul’un en canlı, en elit ve en hareketli semti değil mi? İşte bu yüzden her yerde Bebek var! Starbucks’ın hemen yanında bulunan Balıkçı ’ten beri Bebek’in en eski Balıkçısı olma niteliğini taşıyor. Yıllar geçse mekan yenilense de asla o nostaljik ruhunu kaybetmeden, müşterilerine nostaljik şıklığı ve konforu sağlıyor. Birbirinden güzel balık mezeleri, ana yemek balıkları ve tatlılarıyla tadı damağınızda kalacak! Boğaza karşı rakınızı yudumlayıp, lezzetli balıklar yemek istiyorsanız adresiniz belli. Bu İşletmenin Sabah – Akşam saatleri arasında hizmet verdiği de aklınızda bulunsun…

Konum: Bebek, Cevdet Paşa Cd. 26/A, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 34 47

monash.pw

Meşhur Bebek Badem Ezmesi

Bebek’e gelip Meşhur Bebek Badem Ezmesi’ne uğramadan, lezzetli mi lezzetli badem ezmelerini tatmadan dönmemelisiniz. Sahil şeridinde yer alan Dükkânın tarihi çok eskilere dayanmakta ve yıllardır süren gelenek asla bozulmamakta. İstanbul’un en eski Badem ezmesi dükkanında nostaljik bir ortamda badem ezmesi yemek, İstanbul’da yapılacaklar listenizde olmalı!

Konum: Bebek, Cevdet Paşa Cd. No/C, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 59 84

monash.pw

monash.pw

İncirli Şaraphane

Gelelim Kuruçeşme’nin birbirinden güzel mekanlarına, ilk durağımız İncirli Şaraphanesi! Eski bir şarap fabrikasının şık bir Şaraphane’ye döndürülme eseridir. Ağırlıkla İtalyan mutfağını bulabileceğiniz şaraphanede, Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen peynirler, kaşarlar ve pastırmalarda sunumlarda kullanılıyor. Hem uygun fiyatlı hem de çok fazla seçeneğe sahip olmasıyla öne çıkan bir mekan. Özellikle Gurme şarap serilerini denemeniz gerekiyor. Şarap tadımlarını kendi sitesinden takip ederek kaçırmanızı ömonash.pwğaz manzarasıyla şarabını içmek, lezzetli İtalyan pizzalarını yiyerek, şarabın yöresel peynirlerle olan uyumuna şahit olmak isteyenler için harika bir mekan!

Konum: Kuruçeşme, Muallim Naci Cd. No, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 11 29

monash.pw

Suada Beach Club

Galatasaray Adasında resmen Boğazın ortasında bulunan harika bir mekan! Hem gece hem de gündüz hizmet veren Suada Beach Club kesinlikle Kuruçeşme’nin en elit ve canlı mekanlarından biri. Gündüzleri Boğaz manzarasına karşı içkinizi yudumlarken, denizin ortasında havuza girip, güneşlenebilirsiniz. İş çıkışı gün batımında arkadaşlarınızla beraber gelerek keyif kahvesi veya alkolü içebilir veya Gece eğlencesi için Boğaz manzarasında eğlenmeyi tercih edebilirsiniz.

Konum: Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 66 23

Koru İstanbul

Kuruçeşme’den devam ediyoruz, sırada ki mekânımız Koru İstanbul! Dünya mutfağından birbirinden farklı yemekler tadabileceğiniz, özel günlerinize eşlik edecek makul bir restoran. Gece geç saatlere kadar hizmet veren Koru İstanbul, Kuruçeşme’nin gözde mekânlarından biri.

Konum: Kuruçeşme, Muallim Naci Cd. No D:1, Beşiktaş/İstanbul, Turkey

İletişim: + 50 80

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır