ascus nedir tıp / ASCUS NEDİR? TEDAVİSİ VE TAKİBİNDE NELER YAPILIR? - Prof. Dr. İlker GÜNYELİ

Ascus Nedir Tıp

ascus nedir tıp


ASCUS Nedir?


ASC-US, Atipik Skuamöz Hücrelerin Belirsiz Anlamı (Atypical Squamous Cells of Undetermined Significance) teriminin kısaltmasıdır. Pap smear testi sırasında alınan hücre örneklerinde, skuamöz (yassı) hücrelerde bazı değişiklikler tespit edildiğinde, ancak bu değişikliklerin kansere yol açan bir durum (displazi) mı yoksa iltihaplanma (inflamasyon) mı kaynaklı olduğunun kesin olarak anlaşılamadığında, bu sonuç kullanılır.

ASC-US, anormal bir Pap smear sonucunun en hafif derecesidir ve genellikle ciddi bir sağlık sorununa işaret etmez. ASC-US sonucu alan hastalar için doktorlar genellikle birkaç farklı yaklaşım benimseyebilir:

1.HPV testi: Yüksek riskli insan papillomavirüs (HPV) türlerini belirlemek için yapılan bir test. Eğer HPV negatifse, düşük riskli olarak kabul edilir ve düzenli Pap smear takibi önerilir.

2.Yakın takip: Bir süre sonra tekrarlanan Pap smear testleri ile hastanın durumunun izlenmesi. ASC-US sonucu olan hastalar, genellikle bir yıl içinde tekrar test edilir.

Eğer ASC-US sonucu tekrarlanırsa veya HPV testi pozitifse, doktorlar daha fazla değerlendirme için kolposkopi adı verilen bir işlem önerebilirler. Bu işlem sırasında, rahim ağzındaki anormal hücrelerin daha yakından incelenmesi ve gerekirse biyopsi alınması amaçlanır.

ASC-US tanısı konulan hastalar antibiyotik sonrası tekrar değerlendirildiğinde son tanı en sık olarak squamoz metaplazi ve HPV ile ilişkili lezyonlar çıkar. ASC-US olan hastalarda bir diğer yaklaşım HPV DNA tiplendirilmesidir. Biyopsi sonucu CIN 2/CIN 3 olan hastaların %38’inde smear sonucu ASC-US tur. Sonucu ASC-US çıkan hastalar kendi haline bırakılırsa % 68.19’u normale döner, %7.13’ü HSIL’ e ilerler, %0.25’i ise kansere dönüşür. LSIL (CIN 1) sonucu gelen hastaların %83 kadarında HPV pozitifliği vardır. LSIL (CIN 1) olan hastaların %40-55’inde beraberinde HSIL (CIN2-CIN3) bulunabilmektedir.

Sonuç olarak, ASC-US, hafif derecede anormal bir Pap smear sonucudur ve genellikle ciddi bir sağlık sorununa işaret etmez. Ancak, doktorunuzun önerilerine uyarak düzenli tarama ve takip testleri yaptırmanız önemlidir.


29/03/2023


Benzer Aramalar




Rahim agzı patolojileri, günümüzde özellikle HPV (Human Papilloma Virus) virüsünün yaygınlaşması ile birlikte önem kazanmıştır. Cinsel yolla bulaşan ve toplumda oldukça yaygın olan bu enfeksiyon, rahim ağzı kanserlerinin neredeyse %99,7 sinde mevcut olup,  ayrıca anüs, penis, vajina, vulva kanserlerinden de sorumlu tutulan bir virüstür.

Günümüzde 230’ün üzerinde tipi olup bunlardan 80 kadarı insanlarda enfeksiyona yol açmakta ve bunların da 40 kadarı genital sistemde enfeksiyon yapabilmektedir. Vakaların %90’ında 2 yıl içinde vücut tarafından temizlenebilmesine karşın bazı durumlarda 15-20 yıl kadar vücutta kalabilmekte ve sayılan bölgelerde kanser öncesi(premalign) değişikliklere yol açarak kansere predispozisyon oluşturabilmektedir. Rahim ağzı kanserinin günümüzde mevcut olan; aşılar, tarama programları, cinsel yolla bulaşan hastalıkları önleme girişimleri sayesinde “önlenebilir bir kanser olması “ nedeniyle de önemi daha da artmıştır. Rahim ağzı patolojilerinin tanısında farklı sınıflamalar kullanılagelmekle beraber son olarak 2001 yılında BETHESTA sistemi kullanılmaya başlanmıştır. ASCUS, BETHESTA sistemine göre klasifiye edilen patolojik bir tabirdir. Önemi belirlenememiş ATİPİK hücreler anlamına gelmekte olup (ASCUS) sitoloji de (smear örneğinde) tespit edilebilmektedir. Şayet patolog, ASCUS’dan daha önemli olan bir lezyondan (HSIL) bunun ayırt etmekte zorlanıyorsa ASCUS tabirinin yerini ASC-H alır (ASCUS’dan daha ileri bir form olup %80 vakada HPV vürüsü mevcuttur).

Bir hastanın rutin smear incelemesinde ASCUS gelmişse bu genellikle benign (iyi huylu) bir durum olup sıklıkla nonspesifik bir vajina-serviks iltihabından kaynaklanır (Servikovajinitis, atrofik vajinit). Bu durumda smear tekrarından önce mutlaka nonspesifik tedavi verilmelidir. Bunlar genelde kadın doğum doktorlarının verdiği, halk arasında akıntı ilaçları diye tabir edilen tedavilerdir (fitil, krem vs). Bu tedavilerle çoğu vakada lezyon gerilemekte ya da normal çıkmaktadır. Ardışık smear aralığı en az 6 aydır. Burada dikkat edilecek nokta 2. Kez alınan smear’de yaklaşık 1/3 oranında daha ileri bir lezyon (CIN2,CIN3) olduğu halde sonucun normal gelebilmesidir. Ancak CIN2, ya da CIN3 lezyonlarının tanısı sitoloji yani smear ile konamamakta sadece “doku biyopsisi” ile konabilmektedir. Bu nedenle de sitolojik örneklerde bu premalign lezyonların atlanma olasılığı mevcuttur.
Güncel yaklaşımda, bu hastalarda nonspesifik vajinit tedavisinden sonra 3 seçenek vardır. Birinci seçenek, 6 aylık aralarla seri sitolojik inceleme yapılması; İkinci seçeneğimiz, HPV DNA örneklemesi yapılarak sonuç pozitif gelirse Kolposkopi ve endoservikal örnekleme (ECC) ve gerekirse kolposkopinin işaret ettiği asetowhite alandan (ya da lugol negatif alandan)biyopsi sonucu ile değerlendirme; Üçüncü ve son olarak direkt kolposkopi ve gerekirse biyopsi yapılmasıdır. Biyopsi sonucunda CIN gelirse tedavi ona göre düzenlenir (konizasyon, LEEP vs gibi rahim ağzının kısmen ya da tamamen çıkartılması işlemleridir. Bunlarda hem yeterince doku örneklemesi hem de aynı zamanda lezyonun çıkarılması ile tedavi imkanı bulunmaktadır) İstisnai olarak adolesan dönemde daha rahat davranılmalı, bu lezyonların çoğunlukla geri dönüşümlü ve önemsiz lezyonlar olduğu bilinmeli, 12 ay sonra sadece sitoloji için hasta çağrılmalıdır. Bu smear’de HSIL gelirse
o zaman direkt kolposkopi  yapılmalıdır. Alınan biyopsi sonucuna göre gerekli tedavi planına geçilmelidir. ASCUS sonuç olarak ne çok önemsiz ne de kafayı takacak kadar önemli bir lezyondur. Bu işe emek vermiş ve vermekte olan kadın doğum uzmanlarınca takibi ve tedavisi yapılabilen bir lezyondur. Rahim ağzı premalign lezyonlarında tam küratif tedavi %77-98 civarındadır.

  • Servikal displazi (CIN2-CIN3) tespit edilen & öyküsü olan her vakada histerektomi bile yapılmış olsa «Vajinal displazi» riski bunlarda yüksek olduğundan, en az 20 yıl; yıllık smear tekrarlanmalıdır.
  • Hastanın yaşı 65’i geçse bile smear alma işlemi 20 yıla tamamlanmalıdır.

Saygılarımla

Prof. Dr. İlker GÜNYELİ

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır