kaynağı değiştir]
Anlatılana göre Roma imparatoru Decius zamanında yedi veya sekiz Hristiyan genç, devrin putperest inançlarına kurban edilmekten korkarak, yaşadıkları yerin (Efes) yakınlarındaki bir mağaraya sığınırlar. Fakat Romalı askerler, onları takip ederek ve mağarayı bularak yerlerini tespit ederler. Ancak, askerler içeri girdiklerinde kimseyi bulamazlar ve bunun üzerine komutanları mağaranın girişinin taş ve harçla kapatılmasını emreder. Ardından, mağaranın girişine "Yedi Kâfir'in ölüme terk edildiklerini" bildiren bir levha bırakarak giderler. Gençler çaresizce ne yapacaklarını düşünürlerken, birden üzerlerine bir ağırlık çöker ve orada mucizevî bir uykuya dalarlar.[3] Bu kişilerin adları bir rivayete göre Maximilian, Iamblicus, Martinian, John, Dionysius, Exacustodianus ve Antoninus idi.[4] Başka kaynaklarda ise başka isimler rivayet edilir.
Yedi Uyurlar'ın üzeri kapatıldıktan yaklaşık 184,[4] 200[5] veya 230 sene sonra mağaranın yer aldığı arsanın sahibi, işçileriyle birlikte mağaranın girişini açar ve Yedi Uyurlar ile karşılaşır.[6] İçlerinden biri şehre ekmek almaya gider. Şehrin çok değiştiğini ve insanların Meryem oğlu İsa'nın adını artık şehirde serbestçe andıklarını fark eder. İmparator Decius zamanından kalma paralarla alışveriş yapmaya çalışır, fakat paranın değersiz olduğunu öğrenir.
Hristiyanlar tarafından kabul edilen hikâyedeki bu mağara, Türkiye'nin Selçuk ilçesindeki Efes antik şehrinin yakınlarındaki Panayır Dağı eteklerinde bulunmaktadır. Bu mağaranın üstüne bir kilise yapılmış hâli, 1927-1928 yılları arasındaki bir kazıda ortaya çıkarıldı. Kazıda 5. ve 6. yüzyıla ait mezarlar bulundu. Yedi Uyurlar'a ithaf edilmiş yazıtlar hem mezarlarda, hem de kilise duvarlarında bulunmaktadır.
Bu hükümdarın adının rivâyetlerde birkaç varyasyonu bulunmaktadır. Bunlar; Takyanus, Dakyanus,[10] Dikyanus,[11] Dekyanus’tur.[12] Ashâb-ı Kehf'in isimleri hakkında da rivâyetler muhteliftir. Onların rivâyetlerdeki adları şöyledir;