astım nöbetlerini tetikleyen etkenler / Astım Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Astım Nöbetlerini Tetikleyen Etkenler

astım nöbetlerini tetikleyen etkenler

Astım tanısı almak dünyanın sonu değil! Doğru bilgi ve doğru ilaç kullanımı ile kontrol altına alındığında astım hayatınızı değil, siz astımı yönlendirebilirsiniz.

Göğüste sıkışma hissi, art arda öksürükler, nefes darlığı… Alerjenlere, sigara dumanına, klimaların üflediği havaya, hatta her türlü kokulu maddeye karşı aşırı tepki. Bu belirtiler ve tetikleyicilerin var olduğu tablo astımı işaret etse de, hastalar astım tanısı almamak için doktora gitmekten çekiniyor. Hastalık erken teşhis edildiğinde ve hasta tarafından kabullenildiğinde ise çok daha rahat kontrol altına alınabiliyor.

Öncü belirtileri iyi tanınmalı
Astım belirtilerinin kısa veya uzun bir süre devam ettikten sonra kayboluyor. Belirtilerin görüldüğü dönemlere ‘astım krizi’ veya ‘astım nöbeti’ adı veriliyor. Nöbetler arasındaki dönemde ise hastanın bir şikayeti olmuyor. Göğüste hafif sıkışma hissi, hafif ıslık sesi, öksürük, uykuya dalarken huzursuzluk, sinirlilik, boğazda yanma, gözde sulanma gibi belirtilerin astım nöbetinin başlayacağının göstergesi monash.pw belirtilerin herhangi birisi sizde uzunca bir süreden beri bulunuyorsa bu astımınız olduğu anlamına geliyor. Astım belirtileri insandan insana değişebildiği gibi aynı insanda farklı zamanlarda farklı belirtiler de görülebiliyor. Öncü belirtilerin iyi tanınması gerekiyor, böylece erken önlem alınabiliniyor.

Astım nöbetini başlatan etkenlerin de iyi araştırılması gerekiyor. Genellikle nefes yollarını tahriş eden herhangi bir etkenle karşılaşılınca astım nöbetiyle ilgili şikayetler de başlıyor. Astım nöbetini tetikleyen (başlatan) etkenlerin en önemlileri virüs enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjenler, hava kirliliği, sisli hava, soğuk hava, iş yeri veya evdeki zararlı gazlar, egzoz gazı, hızlı solumaya yol açan egzersizler, klima, sigara dumanı, her türlü kokulu madde ve uyku olarak sıralanıyor.

Belirtileri tanıyın
Soluk alıp verirken göğüste ıslık sesleri
- Göğüste sıkışma hissi
- Durup dururken nefes sıkışması
- Art arda öksürükler
- Hareket ederken veya bir hareketten hemen sonra öksürük
- Hareket ederken veya bir hareketten hemen sonra nefes daralması
- Geceleri devamlı öksürük
- Bu belirtilerin bir veya birden fazlasının uykudan uyandırması

Astımınızı yönetin
Astım nöbetlerini başlatan etkenleri öğrenmenerek bunlardan uzak durulabiliniyor. Bunun için yapılabilecekleri, evinizde, iş yerinizde astım tetikleyicilerini uzaklaştırmaya veya bunlardan uzak kalmaya gayret edin. Astımınızı tetikleyen faktörleri öğrenmek için ‘deri alerji testleri’ de yaptırabilirsiniz. Sigara dumanı nöbeti başlatıcı en önemli etken olduğundan eğer sigara içiyorsanız derhal bırakın. Bu konuda doktorunuzdan destek de alabilirsiniz.

Çocuklar da risk altında
Astım ilk kez bebeklik ve çocukluk yaşında başlayabildiği gibi orta ve ileri yaşlarda da ilk kez ortaya çıkabiliyor. Çocukluk yaşlarında başlayan astım, yaş ilerledikçe hafifleyip, erişkin yaşına gelince kaybolabiliyor. Sigara içen ailelerin çocuklarında da astım çok daha sık görülüyor ve çocukta astım varsa çok daha ağır seyrediyor.

Tedavi sürekli olmalı
Bazı astımlılarda nöbetler gerçekten çok hafiftir. Sadece birkaç dakika sürer. Haftada bir iki defa gelebilir. Aylarca nöbet gelmeyebilir. Bu kişiler yılda defa birkaç hafta süren, kendilerinin soğuk algınlığı olarak tanımladıkları rahatsızlık dönemlerinden söz ederler. Bu dönemler gerçekte astım nöbetleridir. Bu hastalarda astım tedavisi yapılırsa o dönemlerde yaşadıkları sıkıntıdan kurtulabileceklerini, hiç bilmedikleri mutlu bir yaşamın var olduğunu hayretle keşfederler. İşte bu hafif astımı ortaya çıkartmak hekimin en önemli görevidir. Astımın çok hafif belirtilerle beraber olsa bile mutlaka devamlı tedavi gerektiren bir hastalık olarak kabul edilmelidir.

Astım kontrolünde üç önemli adım
- Düzenli olarak kontrole gidin. Astım belirtileri ya da başlatan etkenler zamanla değişebiliyor. Bu nedenle ilaçlarınızın değişmesi de gerekebiliyor.
- Astım ilaçlarınızı doktorunuzun önerdiği gibi alın. Kendinizi sağlıklı bile hissetseniz ilaçlarınızı kullanmaya devam edin.
- Astım nöbetlerinizi nelerin başlattığını ve sağlıklı kalabilmek için ne yapmanız gerektiğini öğrenin. Özellikle çocukların anne ve babaları veya yakınları astım nöbetlerinde alınacak önlemleri iyi bilmeli. 

Astım nöbeti neye benzer?
Astımlının çektiği sıkıntıyı anlayabilmek için burnunuzu elinizle tıkayın ve gazoz içmek için kullandığınız bir pipetten nefes alıp vermeye çalışın. Astım nöbeti sırasında hastanın neler çektiğini hemen anlarsınız. Bir süre sonra pipeti bırakıp normal soluduğunuz zaman tedavi ile nefes yolu açılan astımlının mutluluğunu hissedebilirsiniz.

Öksürük kesilmemeli
Astım kontrolünün amacının, nöbetleri tedavi etmek değil, nöbetlerin oluşmasını önlemektir. Bu bakımdan tedavinin esası uzun süre düzenli, enflamasyonu önleyici ilaç kullanmaktır, herhangi bir astım nöbetinde öksürük olsa bile asla öksürük kesici bir ilaç kullanılmaması gerekir.

Tanı almaktan kaçınmayın  
Toplumda yüzde oranında görülen astım hastalığının tanısında geç kalınmasının en önemli sebebi hastaların şikayetlerini önemsemeyerek doktora başvurmaması veya “Grip oluyorum” ya da “Bronşitim var” diyerek doktoru yanlış yönlendirmesi oluyor. Diğer taraftan astım kelimesi de hastaları çok ürkütüyor ve bu tanıyı kabul etmekten kaçınmalarına neden oluyor. Bu noktada doktor-hasta işbirliği çok önem taşıyor. Doktorun, astımın çoğu zaman çok hafif seyrettiğini ve başarı ile kontrol altına alınabildiğini hastasına açıklaması gerekiyor.

Astım teşhisinde hastanın tıbbi hikayesinin yanı sıra anne-baba veya yakın akrabalarında astım veya solunum şikayetlerinin olup olmadığı da dikkate alınıyor. Gece solunum probleminiz olup olmadığı, astım nöbetlerinin gündüz işlerinizi etkileyip etkilemediği ve şikayetleri kontrol etmek için doktorunuzun verdiğinden daha fazla dozda nefes açısı ilaca gerek duyup duymadığınız soruluyor. Bunun dışında göğüs röntgen filmi, kan tetkikleri, alerji deri testi ve solunum fonksiyon testlerinden yararlanılıyor. Bu tetkikler sayesinde astım ile diğer akciğer hastalıklarının ayrımı yapılıyor. 

Zirve akım ölçümü
Doktorunuz size en uygun astım ilacını, sizin için en etkili dozda verecektir. Ayrıca evde kendi başınıza test yapmanız için ‘zirve akım ölçer’ini size verip, nasıl kullanacağınızı, hangi saatlerde ölçüm yapacağınızı öğretir. Böylece belirli zamanlarda kendi kendinize yaptığınız ölçümleri bir çizelgeye yazarak doktorunuza götürürsünüz. Zirve akım ölçümleri ilaçların sizdeki etkisini göstermesi bakımından çok yararlı olur. Bazı kimselerde hava yolları daraldığı halde şikayetleri çok az olabilir, hatta hiçbir sıkıntı duymayabilirler. Zirve akım ölçümlerinin düzenli kullanılması böyle şikayetsiz astım durumlarında tıkanıklığın başladığını gösteriyor. Böylece hastalık daha kötüye gitmeden hasta gerekli ilaçlara başlayabiliyor.

Astımın diğer tetikleyicileri
Geceleri uykuda mide asidinin yemek borusundan geçerek gırtlağa ulaşması sonucunda yaptığı tahriş astım nöbetlerine sebep olabiliyor. Yeni gelişen bir burun enfeksiyonu veya saman nezlesi astımın gidişini etkileyebiliyor. Burnunda polip bulunan astımlılarda aspirin alınca nöbetler ortaya çıkabiliyor. Aspirin ve romatizma ilaçları evvelce zarar vermediği halde günün birinde astım nöbetlerine yol açabiliyor. Yüksek tansiyon tedavisi için kullanılan beta-bloker adı verilen ilaçlar astım nöbetini başlatabiliyor.

Doktor bu durumları periyodik kontrollerinizde ortaya çıkarır. Kullandığınız ilaçların etkileri değişebilir. Bunların yerine başka ilaçların kullanılması gerekebilir. Size daha yararlı olabilecek astım ilaçları keşfedilmiş olabilir. Bütün bunlar düzenli olarak doktora gitmenin önemini vurgulayan faktörlerdir.

Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu
Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı

Astım, ataklar halinde gelen nefes darlığı veya öksürük krizleri ile karakterize kronik bir hastalıktır. Hastalığın temelinde hava yollarının aşırı duyarlı olması yatar. Bu aşırı duyarlılık sonucunda bronşlarımız daralır, bronş duvarında ödem ve balgam üretiminde artış meydana gelir. Toz, duman, koku gibi uyaranlardan sonra nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar başlar.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Seha Akduman, kronik bir hastalık olan astımın dünyada ve Türkiye'de oldukça yaygın olduğuna dikkat çekti.

 

  • Astım nasıl bir hastalıktır?

Astım, ataklar halinde gelen nefes darlığı veya öksürük krizleri ile karakterize kronik bir hastalıktır. Hastalığın temelinde hava yollarının aşırı duyarlı olması yatar. Bu aşırı duyarlılık sonucunda bronşlarımız daralır, bronş duvarında ödem ve balgam üretiminde artış meydana gelir. Toz, duman, koku gibi uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar.

Tüm dünyada ve ülkemizde oldukça yaygındır. Sıklığı giderek artmakta ve ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yaklaşık her erişkinden ’sinde, her çocuktan ’inde görülmektedir.

 

  • Astım belirtileri nelerdir?

En önemli belirtileri koku, toz, duman ve alerjen maruziyetinden sonra başlayan nefes darlığı, öksürük, göğüste baskı hissi, nefes açlığıdır. Bu şikayetler nöbetler halinde gelir. Genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkar ve mevsimsel değişiklik gösterirler. Kendiliğinden veya ilaçlar ile düzelir. Soğuk algınlarından sonra uzamış öksürük de astımın önemli belirtilerindendir.

 

  • Astım ataklarının en yaygın sebepleri nelerdir?

Alerjenler; vücudumuz için zararsız olan, ancak duyarlı kişilerde bağışıklık sisteminin reaksiyonuna neden olabilen maddelerdir. Çocuklarda astımın %80’i, erişkinlerde %50 ' si alerji kaynaklıdır. En sık karşılaşılan alerjenler, polenler, ev tozu akarları, küf mantarı sporları, hamamböceği, hayvan tüyleri ve yumurta, fıstık, balık, buğday, soya gibi gıdalardır.

Hava Kirliliği ve Sigara; Astımlı hastalar zararlı gaz ve ağır metallerden daha çok etkilenir ve atak geçirmelerine neden olabilir. 

Stres ve duygusal değişiklikler de astım belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Sık ve derin nefes almalara neden olan ağlama veya gülme hava yollarını uyarabilir. Huzursuzluk ve sinirlenme de astım belirtilerini tetikleyebilir.

Egzersiz yani fiziksel aktivite, kontrolsüz astımlılarda ataklara neden olabilir. Veya tek başına egzersiz ile astım yakınmaları başlayabilir. Egzersiz ile tetiklenen astım tanımı nadir görülmekle birlikte öyküde mutlaka sorgulanması gerekmektedir.

Soğuk hava; bronşlarda alerjik reaksiyonlarda olduğu gibi reaksiyonlara yol açarak astımı tetikleyebilir. Sadece soğuk havanın tetiklediği astımlı bir hasta grubu vardır ve yine öyküde mutlaka sorgulanmalıdır.

 

  • Astım hastalığının kesin tanısı nasıl konur?

Astım tanısı, uygun öykü, fizik muayene ve solunum fonksiyon testi ile konulur. Tanıyı desteklemek için alerji testleri yapılabilir. Akciğer grafisi, tomografi, kan tetkikleri ile KOAH, zatürre, akciğer kanseri gibi benzer şikayetlere sebep olabilen hastalıkların dışlanması için yapılır.

 

  • Astımın kaç çeşidi vardır? Farkları nelerdir?

Alerjik Astım, Soğuk ile tetiklenen astım, egzersiz ile tetiklenen astım, öksürük varyant astım ve Mesleki astım gibi çok alt grup olsa da günümüzde genel tanım olarak Bronşiyal Astım tanımlamasını kullanıyoruz. Bu sınıflamalar genellikle tetikleyicilere göre yapılmaktadır.

Öksürük ile giden astımda tipik hırıltı ve nefes darlığı yakınmaları beklenmez ve bu hasta grubunda kuru inatçı ve ataklar halinde öksürük ile ortaya çıkar.

  • Astım  tedavisi ne şekilde yapılır?

Astımda tedavi hastanın atak sıklığına ve solunum fonksiyon testine göre belirlenir. Her basamakta ilaç dozları ve sıklıkları değişir. Ataklara sebep olan etkenlerin net belirlenmesi, bu etkenlerden uzak durulması ve ilaçların düzenli kullanılması oldukça önemlidir.

Hastanın eğitimi tedavinin en önemli basamağını oluşturur. Atak geldiğinde doktora başvuracağı süreye kadar kurtarıcı ilaçlarının doz ve sürelerini hastanın veya yakınlarının öğrenmesi gerekmektedir.

  • Astımın kesin bir tedavisinin olmadığı doğru mu? Bu hastalığa ilişkin son araştırmalara ilişkin aktarmak istediğimiz önemli bir gelişme var mı?

Astım kronik bir hastalıktır ve kesin bir tedavisi yoktur. Hastalar ilaçlarını düzenli kullanmalı ve 3 aylık periyotlar ile yapılan muayenelerinde ilaç dozlarının gözden geçirilmesi önerilir. Amaç en az ilaç ile tam kontrolü sağlamak ve tam kontrolü sağlamaktır.


  • Astımla yaşamak zorunda olanlara neler tavsiye edersiniz?

Kronik akciğer hastalığı olan Astmda solunan havanın kalitesi çok önemlidir. Zararlı gazlardan, deterjanlardan, tozlardan, hava kirliliğinden, sigara dumanından uzak durmaları gerekmektedir. İlaçlarını düzenli kullanmaları ve doktoru önermedikçe ilaçlarını kesmemelilerdir. Solunum yolu enfeksiyonlarının ağır geçirebilecekleri için astımlı hastaların zatürre, grip ve COVID aşılarını mutlaka yaptırmaları önerilir.


  • Bazı meslek kollarının astım hastalığında tetikleyici rol oynadığı doğru mu? Bu konuda bilgi verir misiniz?

Mesleki astım, iş yeri dışında hiç şikayeti olmayan hastaların iş yerinde öksürük, nefes darlığı yakınmalarının ortaya çıkması olarak tanımlanabilir. Özellikle çalıştığı iş yerinde maruz kaldığı alerjen ve partiküller nedeni ile astımı başlayabilir. Bu grup hastanın iş yeri hekimi ve Meslek Hastalıkları uzmanları ile ortak takibi gerekir.

  • Astım atağı nasıl görülür? Böyle bir durumda ne yapılması önerilir?

Astım atağı, semptomsuz hastada öksürük, balgam, hırıltı yakınmasının başlaması ya da olan şikayetlerin artması olarak tanımlanır. Bu hasta grubunda kurtarıcı ilaç olarak tanımladığımız etkisi kısa sürede başlayan nefes açıcı ilaçlar başlanır. Astım atak derecesine göre ayaktan takip edilebileceği gibi şiddetli olgularda yoğun bakım desteği gerekebilir. Kontrolü güç, şiddetli ataklarda ölüm riskinin arttığı bilinmekte ve hastaların yakın takibi önerilmektedir.

 

  • İhmal edilen astım hastalığı ölüme neden olur mu? Bazı uzmanlar geciken tedavi yüzünden astımın KOAH’a neden olabileceğini ileri sürüyor, bu doğru mu? Kısaca Koah nedir?

İhmal edilen ve uzun yıllar tam kontrol altında olmayan hastalarda yıllar içerisinde kalıcı hasarlar gelişir ve akciğer kapasiteleri geri dönüşümsüz olarak azalır. Astımda hava yollarındaki daralma geri dönüşümlü olarak kabul edilse de sık atak geçiren ve kontrolsüz kalan hastalarda KOAH ta olduğu gibi hava yollarında geri dönüşümsüz kısıtlanma gelişebilir. Özellikle ileri aşlarda karşımıza çok sık çıkan bu sorun, düzenli ve uygun ilaç kullanımı ile önlenebilir.

Basın Yansımaları: indyturk

Yayın Tarihi : 30/01/
kaynağı değiştir]

Bazı iş kollarında alerjik tepkilere neden olan maddelere duyarlı olan bireylerde görülen tablodur. Klinik ve patolojik bulgular alerjik astmadaki gibidir.[1][2][3][4][6] Tetikleyici maddeler şunlardır:

Allerjik bronkopulmoner aspergillozis[değiştir

Astım

Vikipedi'nin kalite standartlarına ulaşabilmesi için, bu maddenin veya bir bölümündeki ansiklopedik olmayan içeriğin temizlenmesi gerekmektedir.
Görüşlerinizi lütfen tartışma sayfasında belirtiniz.(Ağustos )

Astım (bronşial astma), küçük bronşların ve bronşiollerin, çeşitli uyaranlara aşırı tepki vermesinin sonucu ortaya çıkan, solunum yolu daralmasına sebep olan kronik bir rahatsızlıktır. Buna hava yollarında iltihap da eşlik eder. Çocukların %10’u, erişkinlerin %6’sı astım hastasıdır. Astım atakları esnasında solunum güç ve hırıltılıdır, çoğu zaman öksürük de vardır. Hastaların bir bölümünde astım, ilaçlarla kontrol altına alınmazsa KOAH hastalığına sebep olabilir.[1][2][3]

Nedenler (tetikleyiciler)[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.