atardamar kireçlenmesi / Damar Hastalıkları Çeşitleri ve Tedavi Yöntemleri | Koç Üniversitesi Hastanesi

Atardamar Kireçlenmesi

atardamar kireçlenmesi

Atardamar tıkanıklığı nasıl anlaşılır?

Peliferik arter yani atardamar tıkanıklığı ihmal edilmesi halinde kangrene neden olabilen önemli bir rahatsızlıktır. Yürüyüş sırasında bacağınıza aniden şiddetli bir ağrı girip, hareketsiz kalmanıza neden olup ve dinlenince geçiyorsa bu durum atardamar tıkanıklığının bir işareti olabilir. Atardamar tıkanıklığına erken müdahale edilmesi halinde ağrısız bir hayatın kapıları aralanır.


Atardamar tıkanıklığı nedir?

Atardamar tıkanıklığı kol ve bacaklara kan taşıyan atardamarları tutan bir hastalık. Genelde damar kireçlenmesi, damar sertleşmesi sonucunda kol ve bacaklara giden atardamarların bir veya daha fazla bölgede daralması ve/veya tıkanması sonucu ortaya çıkar. Sinsi, yavaş ilerleyici özelliği olan bu hastalık tedavide gecikilirse ileri safhalarında bacak kaybı gibi çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle atardamar tıkanıklığında erken tanı ve tedavi son derece önemli. Erken tanı ve bu sayede alınabilecek önlemler, pek çok kişi için gerekli olabilecek stent, balon gibi işlemler ve büyük ameliyatların daha geç dönemde yapılmasına imkan tanır. Bununla birlikte bacaklarda yürümekle belirginleşen ağrı gibi şikayetlerin ilerlemesini önleyebilir, hatta tümüyle geçmesini sağlayabilir. Özetle erken tanı kişilere ağrısız ve daha uzun süre cerrahi işlemsiz bir hayat vadeder.

Atardamar tıkanıklığı nedenleri

Diyabet, sigara, hipertansiyon ve hiperkolesterolemi atardamar tıkanıklığının başta gelen risk faktörlerini oluşturur. Erkeklerde, östrojen kalkanı olmaması gibi hormonal faktörlerin de etkisi ve sigara tüketiminin daha fazla olması nedeniyle kadınlara oranla daha sık görülür. Kadınlardaki östrojen hormonu koruyucu bir faktör olarak görev yapar ancak menopoz dönemiyle birlikte bu hormonun azalmasına paralel olarak sıklık artabilir. Bununla birlikte genetik faktörler, şişmanlık ve stres de rahatsızlığın ortaya çıkmasında rol oynayan diğer etkenler arasında yer alır.

Atardamar tıkanıklığı belirtileri

Periferik arter hastalığı bulunduğu atardamara göre bulgular verir. Atardamar tıkanıklığı en sık bacak damarlarında oluştuğu için belirtiler de buna paralel olarak genellikle bacaklarda görülür. Yürürken bacaklardaki kasların kan ihtiyacı artar, ancak daralmış veya tam tıkanmış damarlar bu artan ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalır. Bunun sonucunda kişi yürürken birdenbire başlayan ağrı nedeniyle hareket edemez hale gelir. Ağrı dinlenmekle geçer. Sorun ilerledikçe yürüme mesafesi kısalır ve ağrı daha az mesafede belirmeye başlar. Hatta ağrı daha da ilerlediğinde birkaç adım atılmasına bile imkan vermeyecek şekilde şiddetlenebilir. İlerleyen safhalarda ayrıca kişi hiç yürümese bile ‘dinlenme ağrısı’ olarak bilinen ağrı gelişmeye başlar.

Bacaklardaki yaralara dikkat

Ayaklarda soğuma, ısınamama; bacak kıllarında dökülme atardamar tıkanıklığının diğer tipik belirtilerini oluşturur. Bacakta çok küçük travmalarda bile çok ciddi yaralar oluşması ve bu yaraların iyileşmemesi de hastalığın ileri dönemlerinde yaşanan önemli sorunlardan. Yaralar kimi zaman herhangi bir travma oluşmadan da başlayabilir. Problem ilerlerse kangrene dönüşebilir ve tedavide geç kalınırsa uzuv kaybıyla sonuçlanabilir.

Atardamar tıkanıklığı risk faktörleri

Tedavide ilk basamağı, kişinin atardamar tıkanıklığı yaşamasına sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması oluşturur. Alınması gereken önlemler şöyle sıralanır: 

  • Kan şekeri ve yağ seviyelerinin normal sınırlarda tutulması, tansiyonun ideal değerlerde kalması ve sigara içilmemesi dikkat edilmesi gereken ilk kurallar.
  • Varsa fazla kiloların verilmesi ve düzenli egzersiz yapılması da bir o kadar önem taşır.
  • Tüm bu önlemlere rağmen şikayetleri azalmayan kişilerde kan sulandırıcı ve damar genişletici ilaçların kullanılması, altta yatan diyabet hastalığı ve hiperkolesterolemi varsa bunlara yönelik tedavilerin düzenlenmesi gerekebilir.

Atardamar tıkanıklığı ameliyatı

Daha ciddi şikayet yaratan, günlük hayatın devamına izin vermeyecek derecede ağrıya sebep olan ve bacaklarda iyileşmeyen yaraların açılmasıyla sonuçlanan atardamar tıkanıklıklarında ise ameliyatsız yöntemler ve cerrahi yöntemler gerekebilir. Ameliyatsız yöntemler arasında aterektomi (kireçlerin temizlenmesi), balon anjioplasti (ilaçlı ve/veya ilaçsız balonla damar genişletme) ve stent anjioplasti (stent takılması) hastalığın seviyesi ve durumuna göre kullanılabilecek yöntemler. Tüm bunlardan fayda alınamadığı veya diğer yöntemlerin uygun olmadığı durumlarda ise cerrahi yöntemler olan endarterektomi (damar içindeki kireçlerin açık yöntemle temizlenmesi) ve bypass ameliyatları devreye girer. En son seçenek olarak düşünülen cerrahi yöntemler de hastalığın tedavisinde önemli bir yer tutar. Başarılı bir cerrahi tedavi bacak ağrısı ve yürüme mesafesinde azalma gibi sorunların hemen tamamını çözer. Ancak cerrahi başarıyı, yapılan ameliyat kadar, kişinin ameliyat sonrasındaki hayat tarzı da etkiler.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Sebebi bilinmeyen ağrıların gizli suçlusu; Damar sertleşmesi

Yürürken bacaklarınıza kramplar giriyor ve geçmesi uzun mu sürüyor?

Veya bacaklarınızda nasıl olduğunu bilmediğiniz yaralar mı çıkıyor?

Günlük hayatta yürürken hissettiğimiz bacak ağrıları ve yaralar bize çok önemli bir hastalığın haberini veriyor olabilir. Atardamarlarımız yapısı gereği esnektir fakat zamanla bu esneklik bozulmaya başlar. Bunun sonucunda vücudun belirli bölgelerinde damar sertleşmesi meydana gelir. Avrasya HastanesiKardiyoloji Uzmanı, damar sertleşmesi ile ilgili bilinmesi gerekenleri ve tedavi yöntemlerini paylaştı.

Damar sertliği nasıl anlaşılır?

Atardamarlar vücudumuz için gerekli olan oksijen ve besinleri taşıma görevini yerini getirir. Atardamarlarda biriken plak adı verilen maddelerden dolayı tıkanmalar yaşanır ve damarlar sertleşir. Bu sebeple vücudumuz için gerekli besinler ve oksijen organlarımıza ulaşmaz. Damar sertleşmesi denilen bu problem, genel olarak vücudumuzun 4 farklı bölgesinde görülür. Bacak, böbrek, kalp ve beyin damarlarında rastlanılan rahatsızlığın anlaşılması için tıkanıklığın yaşandığı bölgelerde yarattığı etkilere bakmak gerekir.

Kalbi besleyen koroner damarlarda tıkanma yaşanıyorsa

Kalp damarlarındaki tıkanmanın sebebi damarlarda kan yağlarının birikmesi ve zamanla damarların iç kısımlarının bu yağlar nedeniyle kalınlaşarak damar yolunu kapatmasıdır. Koroner damarlarda meydana gelen tıkanıklıkların belirtileri şunlardır;

  • Göğüs bölgesinde yanma ve baskı hissi,
  • Egzersiz sırasında göğüs bölgesinde sıkışmalar yaşanması,
  • Kalpte yanma hissi,
  • Kalp ritim bozukluğu.
  • Nefes darlığı

Bacak damarlarında tıkanma olursa

Bacaklarda görülen damar tıkanıklığının sebebi damar hasarları olabileceği gibi hareketsizlikten dolayı da bu rahatsızlık ortaya çıkabilmektedir. Sertleşen damarlar dinlenme durumunda kan akışı yeterliyken hareket sırasında yetersiz kalmasına neden olmaktadır.

  • Ayak topuklarında veya parmaklarında yara oluşumu,
  • Bacakta şişkinlik,
  • Yürürken ağrılar yaşanması, dinlenmekle bu ağrıların geçmesi
  • Tıkanıklığın olduğu kısımda ciltte ısınma yaşanması gibi belirtileri vardır.

Eğer, böbreklere giden damarlarda tıkanıklık olursa 

Böbrek damarlarında yaşanan tıkanmalar veya kireçlenmeler genellikle vücuttan böbreğe giden ana damarlarda görülür. Belirtileri şunlardır;

  • Tansiyon yükselmesi,
  • Yüksek tansiyonu ilaç ile kontrol altına alamamak,
  • Böbrek fonksiyonlarında bozukluk görülmesi,
  • İdrarda kan görülmesi.
  • Ani gelişen akciğer ödemi

Beyin damarlarında tıkanma varsa

Şah damarlarında veya vertebral artellerde  kireçlenmesi sonucunda ani felçler yaşanabilmektedir. Kişide bilincin kaybolması görme duyusunda azalma ve konuşma bozuklukları damar, tek taraflı güçsüzlük  tıkanıklığının yol açtığı diğer sorunlardır. Beyin damarlarında yaşanan tıkanıklığının belirtileri ise şunlardır;

  • Bacak ve kollarda güç kaybı,
  • Yüz bölgesinde uyuşukluk yaşanması,
  • Baş dönmesi ve dengede bozulma,
  • Konuşulanları anlamakta güçlük,
  • Görme bozukluğu
  • Konuşma bozukluğu

Damar sertleşmesi yaşanan bölgelerde uygulanan tedaviler

Bacak damarlarında tıkanıklık olduğu tanısı konulduktan sonra hastalara tıkanıklığın durdurulması ve gerilemesi için önerilen ilk şeylerden biri düzenli egzersiz yapmalıdır ve sigarayı bırakmalıdır. İlaç tedavisi tek başına damar tıkanıklığını ortadan kaldırmaz fakat tedavi sürecinde bazı kan sulandırıcılar ve kılcal damarları genişleten ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar sayesinde tıkanmalardan dolayı yaşanan ağrılar hafifletilebilir.

Anjiyo ile tedavi…

Eğer tıkanıklık hastayı günlük hayatını zorlaştıracak derece etkiliyor ise hayat tarzı değişiklikleri ve ilaçlara rağmen şikayetleri gerileniyorsa anjiyografi veya ameliyatile damarlar açılabilir. Anjiyo işlemi ameliyat değildir. Bu tedavi yöntemi ile hastanın damarlarının olduğu kısma stent yerleştirilerek damar açılır. Bu işlemlerden sonra hasta günlük hayatına kısa sürede devam edebilir.

Bypass ile tedavi…

Damar sertliği kalp damarlarında meydana geldiyse anjiyo yapılarak stent takılarak veya bypass ameliyatı ile bu tıkanıklık giderilebilir. Stent işlemi tıkalı veya ciddi darlık olan bölgeye metal kafes yerleştirilerek damarın tam açıklığının sağlanmasıdır. Koroner bypars ameliyatı ise bacak, kol veya göğüs içi damarlardan ihtiyaç kadarının alınarak aokt ile tıkalı kalp damarına bağlanacak kan akışının sağlanmasıdır. Hastaya hangi işlemin yapılacağına koroner anjiyografi sonucuna göre hasta, kardiyolog ve kalp damar cerrahi karar verir.

ETİKETLER: avrasya hastanesi, avrasya hospital, bacak, beyin, beyin damarları, böbrek, damar, damar sertliği, damar tıkanıklığı, hastalık, kalp, kalp hastalıkları, kalp krizi, kalp sağlığı, kardiyoloji, koroner, koroner damar, sağlık

Damar Sertliği (Ateroskleroz)

Damar Sertliği (Ateroskleroz) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Kalp ve damar hastalıkları arasında en sık görülen rahatsızlıklardan biri de damar sertliğidir. Tıptaki adı ile ateroskleroz olarak adlandırılan damar sertliği, özellikle 45 yaş üstü bireylerde daha sık görülmektedir. Tedavi edilmediği durumlarda geri dönüşü olmayan sonuçlara neden olabilir.

Damar Sertliği (Ateroskleroz) Nedir?

Vücutta bulunan atardamarlar, esnek yapıları sayesinde vücut hareketlerine göre şekil alma yeteneğine sahiptir. Bu şekilde atardamarlar hücrelerin, dokuların ve organların ihtiyacı olan kanı ihtiyaç duyulan sürede, ihtiyaç duyulan miktarda taşıyarak vücut dengesini korur.

Dolaşım esnasında damar duvarlarında biriken pıhtı ve kolesterol sonucu bazı kalınlaşmalar meydana gelebilir. Atardamar duvarlarının farklı nedenler ile bağ dokusu ile kaplanması sonucu esnekliğini kaybetmesi durumuna damar sertliği adı verilmektedir. Arterlerin daralması ve kanın daralan bu arterler içinde akımının sınırlandırılması, damar sertliğinin birincil sonucudur. Damarlar yaşanan bu problemler nedeniyle kan, ihtiyaç duyulan organlara gerekli zaman içerisinde ve ihtiyaç duyulan miktarda ulaştırılamaz. Özellikle kalp krizi ve beyin kanaması gibi en çok ölüme neden olan hastalıkların pek çoğunun altında yatan temel neden damar sertliğidir.

Damar Sertliği (Ateroskleroz) Belirtileri

Başlangıç safhasında kesin olarak bir bulgu göstermeyen damar sertliği belirtileri, hastalığın lezyonları ortaya çıktıktan sonra oluşmaktadır. Bu nedenle ‘‘Damar Sertliği Nasıl Anlaşılır?’’ sorusu için hastalığın ilk safhalarında tam bir yanıt vermek zordur.

Arterlerde bulunan kapaklardaki zedelenmeler bu rahatsızlığın ilk safhası olarak değerlendirilir. Öte yandan damar sertliğinin görülen belirtileri oluştuğu bölgeye göre farklılık göstermektedir. Örneğin, kalp damarlarındaki bir sertleşme varlığı, kalp kasının kasılıp gevşemesi sırasında birtakım sorunların oluşmasına neden olur. Bu da kalpte ritim bozukluğu gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkarır. Böyle durumlarda damar sertleşmesinin belirtileri olarak vücudun farklı yerinde morarmalar ile göğüs ağrısı görülebilir.

Bunların yanı sıra ayakta ya da bacakta damar sertliği oluşursa, kasılmalar ve kramplar meydana gelecektir. Yine beyinde damar sertliği meydana gelirse konuşma bozuklukları, görme problemleri ya da bilinç kaybı ortaya çıkabilir. Boyunda damar sertliği oluşursa, zaman zaman işitme ve konuşma bozuklukları, denge kaybı ve aşırı susama hissi oluşabilir. Böbreklerde damar sertliği durumlarında hipertansiyon ve böbrek yetmezliği gibi böbrek fonksiyonlarının bozulması durumları görülebilir. Peniste damar sertliği durumunda ise en güçlü belirti iktidarsızlıktır. Kısacası, damar sertliği vücutta bulunan farklı organları, sertleşen artere yakınlığına göre etkileyerek belirtiler gösterir.

Damar sertliğinin genel belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

•Göğüste baskı ve yanma,

•Kalp ritminde bozukluk (aritmi)

•Çenede yaygın ağrı

•Felç

•Böbrek yetmezliği

•Kalp krizi

•Konuşmada bozukluk

•Vücudun çeşitli uzuvlarında uyuşma

•Görme problemleri

•Vücutta ısı kaybı

•Kol ve bacaklarda oluşan kramplar

•Sürekli göğüs bölgesinde sıkışma ve şiddetli ağrı

Damar Sertliğine (Ateroskleroz) Ne İyi Gelir?

Damar sertliğine ne iyi gelir sorusu, bu problemi yaşayan pek çok kişi için merak konusudur. Alınacak tıbbî önlemlerin dışında tüketilen besinler, damar sertliği problemi ile doğrudan ilişkilidir. Kolestrol ve doymuş yağlardan zengin beslenme düzeyi lipit seviyesini artırır. Bu şekilde bilinçsiz beslenme, hareketsizlik ile birlikte obeziteye yol açacaktır.

Damar sertliğine iyi gelen yiyecekler ile oluşturulan bir diyette, enerjinin yağdan gelen miktarı %30'un üzerine çıkmamalıdır. Önerilen seviyede kolestrolün mg ve altına düşürülmesi, doymuş yağ tüketiminin %10 ve daha azını oluşturması şeklindedir.

Damar sertliği nasıl geçer diye merak eden hastalar, mutlaka bir diyetisyen kontrolünde sağlıklı beslenme tedavisi almalı ve sağlık profesyonelleri ile süreci yakından takip etmelidir. Beslenme ile doğrudan ilişkili olan bu rahatsızlık, yanlış beslenme alışkanlıkları sürdürüldüğü sürece çok daha kötü tablolara yol açmaktadır.

Damar sertliği bulunan hastaların genel beslenme kuralları şu şekildedir:

  • Meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeli,
  • Doymuş yağlar yerine zeytinyağı ya da mısır yağı gibi bitkisel yağlar tüketilmeli,
  • Sakatat tüketiminden kaçınılmalı,
  • Etlerin yağsız bölümleri tercih edilmeli,
  • Tavuğun derisi tüketilmemeli,
  • Kızartmalar yerine fırınlanmış besinler tercih edilmeli,
  • Etler kendi içerisinde yağ bulunduran gıdalar olduğu için ekstra yağ kullanılmamalı,
  • Günlük tuz tüketimi 6 gram ile sınırlandırılmalı,
  • Soğan, ahududu, portakal gibi antioksidan vitaminlerden zengin bir diyet oluşturulmalı,
  • Sigara kullanımı bırakılmalı ve günlük 30 dakika yürüyüş ya da ağır olmayan fiziksel aktivitelere yapılmalı (düzenli aktiviteler LDL (kötü kolestrolü) düşürür).

Damar Sertliği (Ateroskleroz) Tedavisi

Damar sertliği tedavisi için öncelikle çeşitli görüntüleme teknikleri ile hangi bölgede damar tıkanıklığı olduğu tespit edilir. Tedavi sürecinde hangi yöntemin tercih edileceği hastalığın boyutuna göre değişkenlik gösterir. İleri seviyede olmayan damar sertliği sorunlarında ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Kan sulandırıcı ilaçlar ile kan pıhtısının ve plak oluşumunun önlenmesi sağlanır. Bu tür ilaçlar mutlaka doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır.

Kolestrolü yüksek olan kişilerde görülen damar sertliği tedavisinde kolestrol düşürücü (statinler) ilaçlar tercih edilir. Benzer şekilde yüksek tansiyon hastalarında ise tansiyon düşürücü (antihipertansif) ilaçlar kullanılır. Ayrıca kan şekeri yüksekliği olan hastalar ise diyabete yönelik ilaç tedavisi uygulanmaktadır.

Damar sertliğinin ileri seviyelerde olması, tıkanıklıkların yoğunluğunun fazlalığı sonucu felç ya da kalp krizi geçiren kişilerde cerrahi yöntemlere başvurulur. Ameliyat kararı hastanın durumuna ve aciliyetine göre ortaya çıkar. Buna göre yapılan girişimsel tedavi yöntemleri şunlardır:

•Kalp anjiyosu: Damar tıkanıklığının seviyesi ölçülür ve belirli kriterleri karşılayan stent takılabilir.

•Bypass: Kalp anjiyosu ile tedavi edilemeyen hastalarda bypass doğru ve faydalı bir yöntemdir.

•Karotis endarterektomi: Şah damarı (karotis damarı) tıkanıklıklarında, damar içerisine stent takılmaktadır. Ayrıca damar tıkanıklığının seviyesine göre damar içi temizleme de uygulanır.

Damar Sertliği Nedenleri

Damar sertliği nedenleri olarak genetik ve çevresel faktörler bir arada bulunmakla birlikte, genellikle ailede damar sertliği görülen bireylerde hastalığın ortaya çıkma riski daha yüksektir. Sıklıkla ileri yaştaki kişilerde, damarlarda oluşan yapısal bozuklukların onarımı yavaşladığı için hastalık daha sık görülür. Bunların dışında damar sertliğinin oluşumunda risk seviyesini artıran faktörler şunlardır:

•Sigara kullanımı,

•Yüksek tansiyon,

•Sağlıksız beslenme,

•Stresli yaşam,

•Şeker hastalığı ve obezite,

•Yetersiz fiziksel aktivite,

•Kadınlarda menopoz sonrası östrojen hormonunun koruyucu etkisinin azalması,

•Kanda görülen total kolestrol, LDL kolestrol ve trigliserit değerlerinin yüksek, iyi kolestrol olan HDL seviyesinin de düşük olması,

•Erkek cinsiyet,

•Aşırı miktarda alkol tüketimi,

•Endokrin bozukluklar,

•Aile öyküsünde damar sertliği varlığı (genetik).

Damar Sertliği (Ateroskleroz) Nasıl Anlaşılır?

Damar sertliği, çocukluk döneminde başlayıp zamanla ilerleyen sinsi bir hastalıktır. Genellikle orta yaş sonrası ya da ileri yaşlara kadar belirti vermediğinden anlaşılması zordur. Hastalığın belirtileri takip edilmeli uzman bir doktora tarafından yapılan testler ile teşhis konulmalıdır. Bu nedenle damar sertliği şüphesi uyandıran durumlarda, öncelikle fiziki muayene yapılır. Bunun için kişini tansiyonu ölçülerek, boy ve kilosu ile vücut kitle endeksi hesaplanır. Tansiyonu ve vücut kitle endeksi yüksek olan hastalarda damar sertliği görülme riski daha yüksektir.

Uzman doktor, tıkanıklıktan şüphelendiği arteri steteskop ile dinler. Bazı durumlarda bozulan kan akışına bağlı olarak üfürüm duyulabilir. Bazı durumlarda ise damarlardan zayıf nabız alınabilir. Bu tür göstergelerde görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Damar sertliği bulunan bazı hastalarda ise iyileşmeyen yaralar oluşabilir. Bu yaralar da ateroskleroz açısından değerlendirilir.

Damar sertliğinin anlaşılabilmesi için kan testleri de öne taşır. Kanda, kolestrol ve şeker seviyeleri ölçülür. Bu değerler yüksek ise damar sertliği gelişme riskinin de yüksek olacağı değerlendirilir. Şayet hasta birey, doktora başvurduğunda kal damarlarını etkileyen şikayetlerden yakınıyorsa, aynı zamanda kalbe ait hormon ve enzim seviyeleri de kontrol edilir.

Damar sertliğinin anlaşılabilmesi için görüntüleme yöntemleri de kullanılır. Bunlar:

•EKG (Elektrokardiyogram): Kalp grafisi olarak bilinen EKG, kalp damarlarında ateroskleroz şüphesi duyuluyorsa tercih edilir.

•Ultrason: Arterlerdeki kan akım hızı ve kan basıncı, ultrason ile değerlendirilir.

•Bilgisayarlı tomografi: Sertleşen ve daralan damarların tespit edilmesinde kullanılır.

•Göğüs röntgeni: Göğüs kafesi içerisindeki kalp, akciğer ve kan damarları ile organ yapıları incelenerek kalp yetmezliği belirtileri değerlendirilir.

•Ayak bileği brakiyal indeksi: Bu test ile kanın ne denli uygun akım gösterdiğini görmek için ayak bileği kan basıncı ile koldaki kan basıncı değerleri karşılaştırılır.

•Stres testi: Kalbin fiziksel aktivite esnasında ne kadar iyi çalıştığı stres testi ile değerlendirilir. Koşu bandı ya da egzersiz bisikleti kullanılırken, kalp ritmi, solunum ve tansiyon değerleri izlenir.

•Anjiyografi: Atardamarların iç kısmını görmek için özel X ışınları ve boyalar kullanılır. Kol, kasık ya da boyundaki bir kan damarı içerisinde ince ve esnek tüp olan kateter yerleştirilir. Röntgen ile görülebilen boya, kateter ile arterlere gönderilir. Böylece damarlardaki kan akışı tespit edilerek, herhangi bir plağın arterleri bloke edip etmediği ile varsa tıkanıklığın boyutları tespit edilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır