atardamar nerede bulunur / Atardamar Nedir, Özellikleri Nelerdir? Atardamar Kanı Nereye Taşır? - En Son Haberler - Milliyet

Atardamar Nerede Bulunur

atardamar nerede bulunur

Atardamar

Atardamar veya diğer adıyla arter, kalptenvücudakan taşıyan damarlardandır. Pulmoner arter ve umblikal arterler dışında oksijenlenmiş kanı taşırlar.

Memeli canlılarda dolaşım sistemi olmazsa yaşam mümkün değildir. Tam olarak hücrelere oksijen ve besin taşınması fonksiyonun yanı sıra, karbondioksit ve atık ürünlerin taşınması, pH düzeyinin düzenlenmesi ve plazma, protein ve immün sistem akışkanlığının sağlanması vb. fonksiyonlarını yerine getirir. Gelişmiş ülkelerde, başlıca iki ölüm sebebinden biri miyokard infarktüs ve kardiyak arresttir. Her ikisi de damar sisteminin bozulması sonucu oluşan durumdur. (Bkz Arterioskleroz)

Tanım[değiştir kaynağı değiştir]

Arter sistemi, dolaşım sisteminde yüksek basınç ile çalışan sistemdir. Arter basıncı kalp atışları sırasında değişiklik gösterir. Maksimum basınca sistolik basınç, minimum basınca ise diyastolik basınç denir. Basınç değişikliği herhangi bir atardamarın baskılanmasıyla hissedilebilir. Arterler aynı zamanda kanın pompalanmasına yardım ederler. Arterler kanı kalpten vücuda taşırlar. Oksijenlenme için kanı akciğerlere taşıyan pulmoner arterler hariç, tüm arterler gerekli okisjeni kalpten dokulara doğru taşır.

Anatomi[değiştir

Aort damarı, kalpten direkt olarak çıkan ana atar damardır. Vücuttaki bütün atar damar ağına kaynak niteliğindeki aort, en büyük ve en önemli ana damar olarak tanımlanabilmektedir. Bu bağlamda aort damarında meydana gelen herhangi olumsuz bir durum, ciddi hayati riskler oluşturabilmekte ve ani sonuçlar meydana getirebilmektedir.

Aort damarında meydana gelebilecek durumlardan biri olarak karşımıza aort yırtılması (diseksiyonu) çıkmaktadır. Aort yırtılması, aort damarının iç duvarının herhangi bir bölgesinde yırtılma meydana gelmesi olarak tanımlanabilmektedir.

Aort yırtılması, 60-80 yaş aralığındaki kişilerde daha sık rastlanılan, ciddi hayati risklere ve ölümlere sebep olabilen bir durumdur. Erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha fazla görülme oranına sahip olan aort yırtılması, ortaya çıkması durumunda acil ve oldukça hızlı müdahale gerektirmektedir.

Aort Yırtılmasının Sebepleri Nelerdir?

Aort yırtılmasının en önemli sebeplerinden birini yaş faktörü oluşturmaktadır. Genellikle 50 yaş sonrası kişilerde görülen aort yırtılmasının sebepleri olarak şunları sıralayabilmekteyiz;

  • Yüksek tansiyona bağlı olarak damar içi basıncında artış meydana gelmesi
  • Damar sertliği
  • Damarda gelişen ani travma durumları
  • Bağ dokusu hastalıkları
  • Aort damarlarını ilgilendiren ya da bir şekilde aort damarına da etki oluşturan ameliyat geçirilmiş olması
  • Damar yapısında farklılık bulunması (örneğin; damar yapısında bulunan katman sayısının üç yerine iki olması)
  • Genetik faktörler

Yukarıda belirtilen sebepler doğrultusunda aort damarının iç duvarında meydana gelen yırtık, orta katmana ulaşmakta ve kan katmanlar arasında süzülmeye başlamaktadır. Kanın damarın iç ve orta tabakası arasında süzülmeye başlaması sonucu, iç ve dış tabaka birbirinden ayrılmaktadır. Bu durum aort yırtılması (diseksiyonu) adını almaktadır.

Aort Yırtılmasının Belirtileri Nelerdir?

Aort yırtılması, hızlı gelişen ve ani hayati problemler meydana getiren durumlardır. Bu bakımdan aort yırtılması sonucu ortaya çıkan belirtileri şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Terleme
  • Halsizlik
  • Nefes darlığı
  • Ekstremiteler arası meydana gelen kan basıncı değişikliği
  • Hipertansiyon ve taşikardi
  • Hipotansiyon
  • Ses kısıklığı

Aort yırtılması durumunda ortaya çıkan en önemli belirti, göğüs ağrısıdır. Aort yırtılması sonucu ortaya çıkan ağrı, oldukça şiddetli niteliktedir. Aort yırtılması yaşayan hastalar, yaşadıkları ağrıyı, organlarının yırtıldığı hissine kapıldıklarını ifade ederek belirtmektedirler, ancak ağrının şiddeti kişilere göre farklılık gösterebilmektedir. Aort yırtılması sonucu meydana gelen göğüs ağrısı, sırta, boyuna, çeneye, kollar ve dişlere yayılabilecek niteliktedir. Aort yırtılmasında ortaya çıkan göğüs ağrısı, ortaya çıktığı andan itibaren azalma göstermemektedir.

Aort yırtılması durumunda beyine giden damarların etkilenmesiyle; felç, bayılma veya körlük ortaya çıkabilmektedir. Aort yırtılmasının ayaktaki damarlarda ortaya çıkması ve tıkanma meydana getirmesiyle, nabız azalması ya da kaybolması durumları ortaya çıkabilmektedir.

Aort Yırtılmasının Risk Faktörleri Nelerdir?

  • Gebelik
  • Bilinen bir aort anevrizması durumunun mevcut olması
  • Bağ doku hastalıkları
  • Biküspit aort (aort kapak anomalisi)
  • Künt travmalar
  • Bazı sendromlu hastalıklar
  • Otoimmün hastalıklar
  • Aort koarktasyonu
  • Aortanın iltihabı ve medial dejeneratif hastalıkları

Aort Yırtılmasında Tanı Yöntemleri

Ekokardiografi

Hızlı tanı konulması açısından çok önemlidir. Acil şartlarda hemen yapılabiliyor olması ve zararsız bir tetkik olması yanında özellikle aort yırtılması kalpten hemen çıkışta olan bölümde ise tanı değeri çok yüksektir. Transözefagial ekokardiyografi ya da transtorasik ekokardiyografi ile çıkan ortadaki yırtık görülebilir aynı zamanda aort kapak fonksiyonları da değerlendirilebilir.

Bilgisayarlı Tomografi

Aort yırtığı gerçek ya da yalancı yırtık olarak adlandırılan durumlar ortaya çıkarabilmektedir. Bilgisayarlı tomografi sonucu, aort yırtığının gerçek yırtık ya da yalancı yırtık olduğu konusunda kesin bilgi elde edilebilmektedir. Hem yırtık yeri hakkında bilgi verir hem de yırtığın aortada nereye kadar ilerlediğini gösterir

Anjiografi

Aortada mevcut olan anatomik özellikler hakkında bilgi vermekte ve aort yetmezliğini göstermektedir. Aort yırtığının hangi tipte meydana geldiğinin ayrımını yapmayı sağlamaktadır.

Aort Yırtılmasında Cerrahi Tedavi

Aort yırtılmasında tedavi neredeyse tamamen cerrahidir. Çok acil müdahale edilmelidir. Bu hastaların yarısı hastaneye ulaşamadan hayatlarını kaybederler. Öncelikle aortada yırtık nereden başlıyor ve nereye kadar devam ediyor bunu anlamak gerekir ve ona göre ameliyat planlanır. Diseksiyon kalpten çıkış yerinde, göğüs boşluğunda ya da karın boşluğundaki aort bölümlerinde olabilir. Herbiri için ayrı ameliyat prosedürleri gerekir. Uygun vakalarda endovasküler teknik ile kapalı yöntemle anjiyo yoluyla yırtığa içerden müdahale edebiliyoruz. Kapalı yöntem uygun değilse açık cerrahi ile yırtık aort segmenti yapay damar ile değiştirilir.

Aort yırtılması cerrahi tedavisinde, açık cerrahi ile yırtılan damar suni damar ile değiştirilmektedir. Aort yırtılmalarında açık cerrahi tedavi ile güvenilir ve kalıcı sonuçlar elde edilebilmektedir.

Aort Yırtılmasında Cerrahi Tedavi Stratejileri Nelerdir?

Aort yırtılmaları tedavilerinde en önemli ve kritik unsuru zamanlama oluşturmaktadır. Aort yırtılması, çok hızlı gelişen ve belirtileriyle birlikte çok hızlı şekilde vücutta ciddi hasarlar meydana getiren bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan tedavinin sağlanabilmesi için, hızlı hareket etmek oldukça önemlidir. Aortta yırtılma meydana gelmesiyle, geçen her saat %1 oranında ölüm riski artış göstermektedir. Bu bakımdan aort yırtılması durumlarında hastaların doğru zamanlamayla ve acilen ameliyata alınmaları gerekmektedir.

Aort yırtılması durumunda beyin koruma yöntemlerinin belirlenmesi, bir diğer kritik noktayı meydana getirmektedir. Beyinde ne kadar etkili ve stratejik olarak korunma sağlanabilirse, o kadar az hasarla tedavi gerçekleştirilebilmektedir.

Aort yırtılmasında; yırtık bölgesinin çıkarılması, kan akımının gerçek lümene verilmesi, aort kapağın korunması, aort tabakalarının güçlendirilmesi stratejileri de tedavi için önemli noktaları oluşturmaktadır.

Koroner Arter Dolaşım Sistemi

Koroner Arter Dolaşımı ve Bozuklukları

Kalbin düzenli ve etkili çalışabilmesi için, oksijen ve besleyici maddelerle zengin kan ile beslenmesi gerekmektedir. Koroner dolaşım, kalbi besleyen damarlarda kanın dolaşımıdır. Kalbin kas dokusu (miyokard) o kadar kalındır ki, kalp kanla dolu olmasına rağmen kanın kas dokusunun derinliklerine ulaşması için koroner damarlara ihtiyaç vardır.

Kalbin gevşemesi (diastol) sırasında kalp kas dokusuna oksijenli temiz kanı taşıyan ve dağıtan damarlar koroner arter (koroner atardamar), oksijeni alınmış kirli kanı kalp kasından uzaklaştıran damarlar ise kardiyak ven (kardiyak toplardamar) olarak adlandırılır.

Koroner Arter Dolaşım SistemimAna koroner arterler aort kapağının hemen üzerinden çıkan sağ ve sol koroner arter olmak üzere 2 tanedir. Sol koroner arter, sol ön inen arter ve sol sirkumfleks arter olmak üzere ikiye ayrılır. Sol ön inen arter kalbin ön yüzünü, sirkumfleks arter kalbin sol yanını ve arkasını besler. Sağ koroner arter ise sağ kalbi, karıncıklar arası duvarın bir kısmını ve kalbin arka yüzünü besleyen dallara ayrılır.

Koroner dolaşım kişiden kişiye fark ettiği için tam olarak değerlendirilmesi kardiyak kateterizasyon veya bilgisayar tomografili koroner anjiyografi ile mümkündür. Öyle ki, insanların %4’ünde üçüncü bir koroner arter bulunur, bu atardamar posterior koroner arter olarak adlandırılır. Nadiren kişide aort kökünün etrafında dolanan tek bir koroner arter bulunabilir.

Koroner arterler, sağlıklı iken, kalp kasının ihtiyacını karşılayacak koroner dolaşımı sağlarlar. Ancak kısmen dar olan bu damarlar, sıklıkla aterosklerozdan etkilenerek tıkanabilirler. Bu durumda kalbin oksijen ihtiyacını karşılamak için kan akışı hızlanır, buna rağmen yeterince oksijen sağlanamazsa oksijen yetersizliği hali olan doku iskemisi meydana gelir. Anlık iskemi, anjina denilen şiddetli göğüs ağrısı yapar. Ciddi iskemide ise kalp kası oksijen yetersizliğinden ölür, bu durum da miyokard enfarktüsü (kalp krizi) ile sonuçlanır.

Bu yazıda Doç Dr Osman Özdemir’in Doktor Sitesi ve Doktor Takvimi’ndeki makalelerinden faydalanılmıştır.

Kaynakça:

https://www.doktortakvimi.com/blog/koroner-dolasim

https://www.doktorsitesi.com/article/koroner-dolasim

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.