Ataturk Today.com
Erzurum Kongresi’ne zorla Kazım Karabekir Paşa’nın ısrarıyla kabul edilen Mustafa Kemal Paşa “Heyet-i Temsiliye Riyaseti” mevkii icabı mücadele esnasında her hadisenin başında gözükmüş, savaşa ait bütün başarıları, hatta tek başına millî kalkınma hadisesini bile kendi eseri gibi göstererek şahsa mâl etmek eğilimine düşmüş… Bazı yakınları da onun sürekli artan nüfuz ve büyüklüğünü kendi menfaatlerine uygun bularak sürekli beslemiş ve büyütmüş, onun zekâsı dehâ derecelerine çıkarılmış, mevcudiyetine âdeta insan üstü bir mahiyet verilmek istenilmiş. Her şeyi o yapmış olmuş. Kendisine dâhi, Türklük millî peygamberi vd. daha bilmem neler denilmiş. Millet ile hakikat arasına, hakikatin gösterilmesine mani bir perde gerilmiş.
İhsan Eryavuz
Osmanlı’nın Onuncu Kolordu Topçu kumandanı, Teşkilat-ı Mahsusa’nın ve Karakol Cemiyeti’nin kurucu üyesi, ilk İstiklâl Mahkemeleri reisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Osmaniye milletvekili, Mustafa Kemal Paşa’nın silah arkadaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Denizcilik Bakanı İhsan Eryavuz’un 1. Dünya Savaşı’ndan Teşkilat-ı Mahsusa’ya; Kurtuluş Savaşı’ndan İstiklâl Mahkemeleri reisliğine; Lozan’dan Birinci Meclis’te yaşanan tartışmalara kadar birçok olayı, Enver Paşa’dan Damat Ferit Paşa’ya; Mustafa Kemal Paşa’dan İsmet İnönü’ye; Kâzım Karabekir’den Refet Bele’ye; Çerkez Ethem’den Ali Şükrü Bey’e; Kılıç Ali’den Kasap Osman’a kadar birçok tarihî şahsiyeti anlattığı 3 ciltlik kara kaplı günlükleri 86 yıl sonra ilk defa Kara Defter kitabında…
• Teşkilat-ı Mahsusa Millî Mücadele’de nasıl rol oynadı?
• Mustafa Kemal Paşa Millî Mücadele’yi nasıl başlattı?
• İstiklâl Harbi’nden önce Anadolu’nun durumu nasıldı?
• Hint asıllı İngiliz casusu Mustafa Sağir İstiklâl Mahkemelerinde niçin, nasıl yargılandı?
• İnönü Zaferi aslında bir sokak çatışması mıydı?
• Lozan Antlaşması’nın perde arkasında neler yaşandı?
• Cumhuriyet rejimiyle neler değişmiş gibi gösterildi?
• Birinci Meclis’te neler konuşuldu, hangi kararlar alındı?
Huzur-ı Mutad Zevat’ın kara kutusu İhsan Eryavuz’un tüm samimiyetiyle yaşadıklarını yazarak içini döktüğü bu defterler yakın tarihe dair birçok tarihî bilgiyi alt üst edecek, birçok konuyu tekrar gündeme getirerek tartışma çıkartacak.
Teknoloji
Bu Vatan Kolay Kazanılmadı! Bastığımız Yerleri Toprak Deyip Geçmememizi Sağlayan Atatürk’ün Silah Arkadaşları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Kızılcahamam kampının kapanışında İsmet İnönü’nün ABD bayrağı ile olan fotoğrafını göstermişti, hatırlarsınız. Sosyal medyada paylaşılan diğer fotoğraflardan anlaşıldı ki, İnönü’nün elinde ayrıca Türk bayrağı da vardı. Tartışmalar sürerken İnönü muhaberelerinin komutanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı, ikinci cumhurbaşkanı, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı ve İstiklal Madalyası sahibi İsmet İnönü’yü ilk sırada tutarak Kurtuluş Savaşı’nın şanlı komutanlarını anlatacağız.
Bastığımız topraklarda hür bir şekilde yaşamamızı sağlayan, bağımsızlık yolunda hayatını adayabilecek kadar onurlu olan bu insanlara saygıyla…
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Manastır İdadisi ve Harbiye’de eğitim görürken edindiği arkadaşlarından, çocukluk arkadaşlarına kadar birçok kişiyle ilişki kurmuş olan Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın arkadaşı kimdir? Atatürk’ün arkadaşları hakkındaki bu içeriğimizi sizler için hazırladık. İşte, tüm detaylar…
Mustafa Kemal Atatürk’ün Arkadaşları ve İsimleri
Salih Bozok (1881 – 1941)
Mustafa Kemal Atatürk’ün hem çocukluk arkadaşı olan hem de uzun yıllar boyunca yaverliği yapmış olan Salih Bey; tıpkı Atatürk gibi Selanik doğumludur. Selanik’teki mahalle komşuluklarından doğan bu dostluk, uzun yıllar boyu devam etmiştir. Kendisi de bir asker olan Salih Bozok, Millî Mücadele esnasında Yozgat’ta çıkan bir isyanın bastırılmasında da aktif bir rol oynamıştır. Yarbaylıktan emekli olduktan sonra uzun yıllar boyu Atatürk’ün yanında kalmış olan Salih Bey, Mustafa Kemal’in en büyük sırdaşlarından biri olmuştur. İsmet İnönü’nün de “Gazi’nin kırmayacağı tek insan” olarak tarif ettiği Salih Bey’e Bozok soyadını da 1935 yılında bizzat Atatürk’ün kendisi vermiştir.
Tüm bu bilgilerden hareketle Atatürk’ün en yakın arkadaşı kimdir sorusuna Salih Bozok cevabını vermek yerinde olacaktır.
Ruşen Eşref Ünaydın (1892 – 1959)
Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Ruşen Eşref Bey, aynı zamanda Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşı’ndaki başarılarını dünya kamuoyuna aktarmış bir kişi olmasıyla dikkat çekmektedir.
Lütfi Müfit Özdeş (1874 – 1940)
Mustafa Kemal Atatürk’ün hem okul hem de silah arkadaşı olan Lütfi Müfit Bey, Millî Mücadele yıllarından itibaren eski arkadaşı olan Atatürk’ün yanında yer almıştır.
Atatürk’ün Silah Arkadaşları
İsmet İnönü (1884 – 1973)
Millî Mücadele yıllarında Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı olarak savaşmış olan İsmet Bey, Kurtuluş Savaşı’nın Batı Cephesi Komutanlığına atanmış ve burada hem Çerkez Ethem İsyanının bastırılmasında hem de 1. ve 2 İnönü Savaşları’nın yönetilmesinde görev almıştır. Savaşın sona ermesinin ardından hem Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda hem de Lozan Barış Antlaşması’nda TBMM’yi temsil eden İsmet Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nde hem başbakanlık hem de cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmuştur.
Ali Fuat Cebesoy (1882 – 1968)
Harp Okulu yıllarından itibaren Mustafa Kemal’in arkadaşı olan Ali Fuat Bey; Sivas Kongresi sonrasında Kuvayi Milliye komutanı olarak atanmış ve Kurtuluş Savaşı’nda mücadele etmiştir.
Ali Fethi Okyar (1880 – 1943)
Trablusgarp ve Balkan Savaşları’nda görev yapan Ali Fethi Bey, 1920 yılında açılmış olan TBMM tarafından Dahiliye Nazırı olarak seçilmiş, Yunanların Anadolu’dan çekilmeleri ve barış görüşmeleri için Roma, Paris ve Londra’ya gitmiştir.
Rauf Orbay (1881 – 1964)
Trablusgarp ve Balkan Savaşları’nda görev alan Rauf Bey, 1919’da Ankara’ya gelmiş ve Millî Mücadele’ye katılmıştır.
Kazım Karabekir (1882 – 1948)
Refet Bele (1881 – 1963)
Kurtuluş Savaşı’na katılan ilk 5 komutandan biri olan Refet Bey, Mustafa Kemal ile birlikte Samsun’a çıkmış ve Atatürk’ün yakın silah arkadaşlarından bir tanesi olmuştur.
Fevzi Çakmak (1876 – 1950)
İstanbul’un 16 Mart 1920 tarihinde işgal edilmesi ardından Anadolu’ya geçen Fevzi Bey, Sakarya Meydan Muharebesini Mustafa Kemal ile birlikte yönetmiştir. Büyük Taarruz’un askeri planlarının hazırlanmasına da katılan Fevzi Çakmak, Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden sonra ise mareşallik rütbesine terfi ettirilmiştir.