Ateş, vücut ısısının normalin üzerine çıkmasıdır. Vücudun bir hastalık veya enfeksiyon ile savaştığını, bağışıklık sisteminin iyi çalıştığını ve vücudun kendi kendini iyileştirmeye çalıştığını gösterir.
Aslında zararsız bir durumdur. En sık nedeni ise enfeksiyon hastalıklarıdır.
Bütün anne babalar çocukları ateşlendiği zaman çok endişelenirler. Ateş pek çok farklı nedene bağlı olarak oluşsa da çocukluk yaş grubunda en sık enfeksiyon hastalıkları nedeniyle ortaya çıkar ve sıklıkla pek çok hastalığın ilk bulgusu olur. Gerçekten de çocuk polikliniğine başvuran hastaların yaklaşık %10-20 sinin şikayeti ateştir. Ateş, vücut ısısının normalin üzerine çıkmasıdır.
Ateş her nedenden olursa olsun genellikle ilk belirtisi vücudun sıcak hissedilmesidir. Eliniz ile bebeğinize dokunduğunuz zaman vücudunu sıcak hissedersiniz. Bunun dışında huzursuzluk, halsizlik, emmesinde azalma, iştahsızlık, yanaklarda kızarıklık, ağlama, titreme ve uyku hali gibi bulgular olabilir. Bebeğinizi sıcak hissederseniz ve bu belirtiler varsa ateşini mutlaka ölçün.
Çocuklarda ateş tedavisinde öncelikle çocuğun üstü inceltilmeli ve ortam ısısı düşürülmelidir. Eğer ateş çocuğu rahatsız edecek düzeyde ise çocuk doktorunun önerisine uygun dozda ateş düşürücüler kullanılmalıdır.
Anne babalar genellikle ateşli havale nedeniyle çocukları ateşlendiğinde çok korkarlar. Bu nedenle pek çok anne baba bu ateş fobisi nedeniyle en ufak düzeydeki ateşlere bile yüksek doz ve birden fazla ateş düşürücüyü birlikte kullanır. Ama ateş düşürücü kullanımının her zaman ateşli havaleyi önlemediği gösterilmiştir.
Ateş düşürücü ilaçlar (paracetamol ve ibuprofen) çocuk doktorlarının önerdiği dozda kullanılmalı ve tercihen tek bir ateş düşürücü ile ateş kontrol edilmeye çalışılmalıdır. Bu sırada çocukların yeterli sıvı alımı sağlanmalı ve genel durumları açısından yakından gözlenmelidir. Eğer çocuk ateş düşürücüleri tölere edemiyor ve ateş düşürücüler ile rahatlama sağlanamıyorsa o zaman ılık su ile yıkama önerilebilir. Ufak bir küvet içerisine oturtularak suyun ısısı 29-32 C arasında ayarlanıp vücuduna sünger ile su sürülerek rahatlama sağlanmaya çalışılır. Bu sırada soğuk su asla kullanılmamalıdır. Çünkü soğuk su aşırı titremeye neden olup ateşi daha da artırabilir. Bu nedenle banyo sırasında çocukta titreme olursa suyun ısısı kontrol edilmeli veya banyoya son verilmelidir.
Çocukların ateşinin düşürülmesi aslında onun hastalığını tedavi etmez. Ateş bir savunma mekanizmasıdır. Ateşin düşürülmesi sadece çocuğunuzun rahatlamasını sağlar. Eğer bebeğiniz 3 aydan küçük ve ateşi varsa öncelikle doktorunuza danışmanız ve kısa süre içinde kontrol edilmesi gerekir. Daha büyük çocuklarda ateş çocuğunuzu rahatsız etmiyor ve genel hali iyi ise takip edebilirsiniz. Ama ateş çocuğunuzu rahatsız ediyorsa ateşini düşürmeniz gerekir.
Normalde vücut ısımız gün içerisinde farklılıklar gösterir. Sabah erken saatlerde vücut ısımız en düşük seviyededir. Akşama doğru biraz artış gösterir. Ayrıca ateşin ölçüm yapıldığı yere göre de vücut ısısı farklılıklar gösterir. Ateş makattan, ağızdan, koltuk altından, alından ve kulaktan ölçülebilir. Çocuğun yaşına bağlı olarak ateş ölçmek için kullanılan bölgelerin avantaj ve dezavantajları olsa da pratikte sıklıkla kulaktan, alından ve koltuk altından ateş ölçümü kullanılır.
Normal vücut ısısı ölçüm yapılan yere göre farklıdır. Makattan 36,6 – 38 C, koltuk altından 35,7-37,3 C, kulaktan ise 35,8-38 C arasında olur. Bu sınırlara göre koltuk altından 37,5 C, kulaktan 38 C, makattan 38 C, alından 38 C üstü değerler ateş olarak kabul edilir.
Ateşin en sık nedeni enfeksiyon hastalıklarıdır. Soğuk algınlığı, grip, boğaz enfeksiyonu, krup, zatürre, barsak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, menenjit, eklem ve kas iltihabı gibi enfeksiyon hastalıkları değişik şiddette ateşe neden olur. Enfeksiyon hastalıkları dışında nadir de olsa kollejen ve bağ dokusu hastalıkları, neoplastik hastalıklar, bazı ilaç ve aşılar da çocuklarda ateşe neden olabilmektedir.
Bebek ve çocukların yapıları gereği ateşini doğru ve pratik bir şekilde ölçmek oldukça zordur. Bu nedenle kullanılan ateş ölçerler kolay ve pratik olmalı, doğru ölçüm yapmalıdır. Bu amaçla günümüzde koltuk altı, alın, kulak ve makattan ölçen değişik ateş ölçüm cihazları kullanılır. Her ateş ölçerin de bazı avantaj ve dezavantajları vardır.
Hemen her yaşta kullanılan kolay, ucuz, güvenli ve komplikasyonu olmayan bir yöntemdir. Koltuk altından ölçüm için cıvalı ve dijital ateş ölçerler kullanılır. Ama cıvalı ateş ölçerler cıvanın toksik etkisi nedeniyle artık günümüzde kullanılmamaktadır. Bunun yerine dijital termometreler kullanılmaktadır.
Çocuklarda kulaktan ateş ölçümü
Kulaktan ölçerler 6 ay üzeri çocuklarda kullanılır. 6 ay altında ölçüm hatası olabilir. Cihaz kulak zarından çıkan ısı dalgalarını ölçerek ateşi tespit eder.
Kulaktan ateş ölçerlerin küçük çocuklarda kullanım zorluğu vardır. Özellikle ateş ölçer kulağa yerleştirilirken pozisyonu doğru olmazsa, kulakta buşon varsa, kulak yolunda enfeksiyon varsa, kulak damlası kullanıyorsa yanlış sonuçlar elde edilebilir. Ayrıca ölçüm öncesi çocuk kulağın üzerine yattıysa, kucakta tutulurken kulağı kapandıysa veya şapka giymişse yine yanlış sonuç elde edilebilir.
Makattan ateş ölçümü doğumdan itibaren 4 yaşa kadar yapılabilir. Ufak bebeklerde uygulamak daha kolaydır. Vücut ısısını en doğru gösteren ölçüm olmasına rağmen kullanımı zor olabilir.
Makattan ölçüm küçük çocuklarda travmaya neden olabileceği için dikkatli kullanmak gerekir. Ayrıca büyük çocuklar için ölçüm sırasında rahatsızlık hissi olması nedeniyle tercih edilmez.
Son yıllarda kullanım kolaylığı nedeniyle oldukça fazla tercih edilmektedir. Her yaş grubunda ölçüm yapılabilir. Cihazlar temporal arterden çıkan ısı dalgalarını ölçer. Ateş ölçer cilde değmeden alın ortasına belli bir mesafeden tutulur. Düğmeye basıldığı zaman hemen ateş ölçümü yapar. Kullanımı kolaydır. Pratiktir ve kısa sürede ateşi ölçer. Çocuğu rahatsız etmez. Fakat bebeğin alnı terli ise, ıslaksa ve ıkınma durumu varsa hatalı sonuç verebilir. Cihazın kullanım talimatına göre farklılık olsa da 38 C üstü değerler ateş olarak kabul edilir.
Havaların sürekli değişmesinden dolayı birçok insan hastalanmaktadır. Hatta bu hastalık yüksek ateşlere neden olmaktadır. Vücutta bir yükselip bir düşen bu ateş nedir? Sadece sizi hasta edip yataklara düşüren bir faktör değildir. Ateş, yetişkinlerde ve bebeklerde vücut ısısının, normal değerlerin üzerine çıkmasıdır. Vücudun hastalıklara karşı gösterdiği direncin sonucunda oluşan biyolojik bir eylemdir. Ateş halk arasında bir hastalık olarak bilinmektedir.
Ateş, hastalık habercisidir. Çok geçmeden bir hastalığın vücudunuza geleceğinin sinyallerini veren bir durumdur. Yetişkinlerde vücut sıcaklığı 36 ve 37 derece normal kabul edilir. Bu durum bebekler için aynı değildir. Bebeklerin normal vücut sıcaklığı ise 38 dereceyi bile görebilir; 38 derecenin üzeri yüksek kabul edilir. Bu değerlerin üzerinde bir ateş ölçümü yapıldıysa mutlaka doktora gitmelisiniz.
Vücut ısısını yükselten faktörler enfeksiyonlardır. Bebeklerde bu duruma diş çıkarma dönemini de ekleyebiliriz. Yetişkinlerde ve çocuklarda ise vücutta oluşan bakterilerle toksinler, vücudun savunma mekanizmasıyla etkileşime girdiği anda ateş yükselmesi başlar.
Bu etkileşim sonucunda vücut ısısı yavaş yavaş yükselir. Beyindeki hassas hücrelere kadar ulaşır ve hastanın daha hızlı nefes almasına neden olur. Bu durum vücut ısısının yükseldiğinin ve bu ısının deriye yansıyacağının habercisidir. Çok geçmeden vücut terlemeye başlar. Terlemenin nedeni ise vücut ısısını azaltmaktır.
Hastalığın habercisi ateş, çocuklarda ve yetişkin bireylerde kendini gösterdiğinde, hemen ne yapmalı diye herkes düşünür. Ateş düşürmenin yolları hakkında sizler için hazırlanan bu yazıyı bir köşeye not edin. Geçmeyen ateş durumlarında, vücudunuzda farklı belirtileri de açığa çıkmışsa gecikmeden doktora başvurmalısınız.
Sağlıkta en doğru tedavi yöntemleri ve kesin sonuçlar için mutlaka alanında uzman bir doktora başvurunuz. Tavsiyelerimiz hafif şiddetteki rahatsızlıklar için evde geçici bitkisel öneriler içerir. Reçete niteliği taşımaz. Sağlıklı günler dileriz…
Özellikle de çocuklarda uygulandığında oldukça etkili olan bileklere çorap koyma yöntemi, ev içinde uygulanan ateş düşürmenin en etkili yolu kabul edilir.
Bu yöntem bebeklerde ateş düşürme yolları arasında en çok uygulanan bir yöntemdir.
En çok bilinen yöntemdir ılık su ile duş almak. Genelde yanlış uygulamalarla ciddi sorunlar meydana gelebilir. Ilık su ile duş yöntemi birden değil, yavaş yavaş uygulanmalıdır. Ateşi yükselen çocuğa veya bireye aniden soğuk duş aldırılırsa şok etkisi oluşturabilir.
Genellikle hasta insanların su içmeye bile mecali olmaz. Fakat vücuttaki mikropların bir an önce yok olması için, bol su tüketmek gerekir. Ateşi yükselen hastaya eğer çocuksa 1.5 litre, yetişkin ise 2-2.5 litre su vermelisiniz. Vücut hastalık döneminde mikroplarla savaştığından hücrelerin yenilenmesi için suya ihtiyaç duyar.
Baş ve boyun bölgenizde sıcaklık hissettiğiniz bu dönemde yine ıslak beze ihtiyaç duyacaksınız. Ayak bileklerinize çorap koyduğunuz gibi, baş ve boyun bölgesine de ıslak mendil veya bez uygulamanızı tavsiye ederiz. Bezler kurudukça ıslatıp ateşi düşürene kadar bu işleme devam etmelisiniz.
Yüksek ateş durumlarında sıvı yiyeceklere ve çorbalara ağırlık verin. Özellikle de tavuk suyu ile yapılan çorbalar vücuttaki mikropları daha hızlı atacaktır. Mevsim sebzeleri ya da tavuk, et gibi proteinlerle hazırlanan çorbayı bol limonlu yeşil salatayla tüketebilirsiniz.
Tarif için: Hasta Çorbası Tarifi
Ateşi yükselen hastanın üzerini örtmeyin. Sık yaşanan bir durum olan titreme onun üşüdüğünü ifade etmez. İnce bir çarşaf ile hastayı dinlendirebilirsiniz. Eğer kalın örtüler örterseniz, hastanın ateşini düşürmek yerine daha da yükseltebilirsiniz.
Bol su içeren meyveler yemeye özen gösterin. Bu dönemde kırmızı meyveler ve karpuz, portakal, kavun, kivi, dut tercih edebilirsiniz. Kabak ve domates gibi C vitamini içeren gıdalar tüketmek tercihiniz olabilir. Bol sulu gıdalar tercih edildiğinde vücut katı yiyecekleri parçalamak yerine mikroplarla savaşmak için enerji harcayacaktır. Böylece iyileşme süreciniz daha da hızlanacaktır.
İlginizi çekebilir: C Vitamini En Yüksek 12 Süper Meyve
Çayınıza ilave edeceğiniz kekik hem yetişkinlerde hem de çocuklarda ateş düşürme yolları bitkisel yöntemleri arasındadır. İsterseniz çayınıza ekleyin isterseniz sıcak su ile kekiği demleyip içebilirsiniz. Tadı acı gelirse limon ve bal ile tatlandırabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Kekik Çayı Faydaları, Neye İyi Gelir? En İyi 10 Etki!
Doktora danışmadan çocuklara veya bebeklere kesinlikle ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar verilmemelidir. Tehlikeli durumlar meydana gelebilir. Tavsiye ettiğimiz ateş düşürme yöntemleri ile hastanın ateşi düşmüyorsa vakit kaybetmeden hemen doktora gitmelisiniz.
Hastalık sürecinde saatlerdir devam eden ateşi düşürmek için besinlerden yardım alabilirsiniz. Bunun için aklınıza mor ve kırmızı renkli besinler gelebilir. Bu süreçte mor üzüm, mor erik, kırmızı üzüm, kırmızı erik, karpuz, çilek, nar, elma gibi meyveleri soğuk tüketebilirsiniz. Eğer bebeklerde ve çocuklarda ateş devam ediyorsa bu meyveleri ezerek soğuk yedirebilirsiniz. Ateşin düşmesine yardım edecektir. Ayrıca bitki çaylarını da soğuk içmek önemlidir. Zerdeçal, zencefil, yeşil çay, portakal çayı, kekik çayı tercih edilebilir.
Birçok kişi ateş düşürmek için limon tüketmeye başlar. Limonun ateş üzerindeki etkisi yüksektir. Yüksek oranda C vitamini içerdiği için hastalık anında ihtiyaç duyulan C vitaminini karşılar. Ayrıca daha rahat nefes almaya yardım ederek vücut direncini yükseltir. Ateşi yüksek olan kişilerin limonlu su içerek kendini daha iyi hissetmesi beklenir. Mikroplarla savaşmaya yardım ederek kısa sürede iyileşmenizi sağlar.
Geleneksel bir alışkanlık olan sirkeli suyun, ateş düşürme konusunda etkisi olduğu tıbben kanıtlanmamış. Hatta sirkeli soğuk su ile ıslatılan bez, çocukları birkaç dakika rahatlatsa da ardından ateşin yükselmesine neden olmakta. Uzmanlar bu konuda ailelerin bilinçli davranmasını, birkaç saat boyunca düşmeyen ateşler için doktora görünmesini önermektedir.
Sağlıkta en doğru tedavi yöntemleri ve kesin sonuçlar için mutlaka alanında uzman bir doktora başvurunuz. Tavsiyelerimiz hafif şiddetteki rahatsızlıklar için evde geçici bitkisel öneriler içerir. Reçete niteliği taşımaz. Sağlıklı günler dileriz…
Kışın Hastalıktan Koruyan Beslenme İpuçları
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Yiyecekler Listesi
D Vitamini Nelerde Var? Vitamin Kaynağı 7 Doğal Besin
Kış Meyveleri Nelerdir? Vitamin Deposu 10 Besleyici Meyve
Sonbaharda Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Mucize: Propolis
Normal vücut ısısı koltuk altında 37,4 C, ağız içinde 37,5 C, makattan 38 C, kulaktan 37,8 C’nin altındadır. Bu değerlerin üstü ateş olarak tanımlanır. Çocuklarının ateşlenmesi, aileler için çoğu zaman ciddi korku ve kaygı nedeni olmaktadır. Yapılan çalışmalarda, ailelerin büyük bir kısmının çocuklarının havale geçireceği, ateşin beyin hasarına yol açacağı ve çocuklarını sakat bırakacağı gibi kaygıları taşıdığı saptanmıştır. Bu duruma ‘ateş korkusu’ diyoruz. Ateşle ilgili kaygı ve korku hali, ailelerin normal vücut sıcaklıklarında bile ateş düşürücü vermek, sık aralıklarla ve uygun olmayan dozlarda kullanmak, uyuyan çocuğu uyandırarak vermek, soğuk su, alkol veya sirke uygulamak gibi hatalı uygulamalar yapmasına sebep olmaktadır.
Bilmeliyiz ki, ateş bir hastalık değil hastalığın bulgusudur. Özellikle 3 yaş altı çocuklarda önemli bir hastalığın belirtisi de olabilir. Biz ilk yardım uygulamalarını yapıp, doktorumuzu arayarak yardım almalıyız. Çocuğumuzu önce serin bir odaya alalım ve üzerindeki fazla giysilerini çıkaralım. Ateşini koltuk altından ve dijital bir derece kullanarak ölçmenizi öneriyorum. 38,5 C ye kadar korkmayın ve ateş düşürücü bir ilaç kullanamayın, ılık su ile duş yaptırıp bir süre çıplak bırakmanız yeterlidir. Alkol, kolonya, sirke sürmeyin, soğuk su ve buz kullanmayın. En çok çocuğumuzun ateşli havale geçirmesinden korkuyoruz ama biliniz ki, yüz çocuktan beş tanesi 6 ay 6 yaş özellikle 1-3 yaş döneminde ateşli havale geçirmektedir ve ateş düşürücüler havale geçirmeyi önlememektedir. Ateşli havaleler ailesel ve kişisel yatkınlıkla ilgilidir, siz tüm önlemleri alsanız dahi o çocuklar ateşli havaleyi geçirmektedirler. Basit ateşli havaleler kendiliğinden düzelen, gelişme geriliğine yol açmayan, beyinsel fonksiyonları etkilemeyen bir durumdur; kalıcı beyinsel hasar bırakmaz, ölüme yol açmaz.
Şimdi yine anlatmaya devam edelim, çocuğumuzun ateşi 38,5 C nin üzerinde ise ılık duştan sonra, ılıkça su ile ıslatılmış havluya saralım ve ateş düşürücü ilacımızı verelim. Biz ateş düşürücü ilaç olarak parasetamol ve ibuprofen kullanmaktayız. Doğru uygulama: Hangisi ile başlamış isek onunla 3 tam gün devam etmek sonra diğerine geçmek şeklindedir. Beraberce veya ardışık olarak kesinlikle kullanmayınız, kullanmanız size fazladan bir yarar sağlamayacağı gibi karaciğer yetmezliği veya mide kanaması ile karşı karşıya kalabilirsiniz Araştırmalar bu iki ilacın ardışık yani peş peşe kullanılmasının bilimsel bir yönü olmadığını, tıp fakültelerinde kıdemli doktorlardan öğrenilen kulaktan dolma bir bilgi olduğunu göstermektedir.
Parasetamol 15 mg/kg doz 4 saat aralarla günde 5 kez, ibuprofen ise 10 mg/kg doz 6 saat ara ile günde 4 kez verilebilir. Parasetamol 0- 2 aylık bebeklerde kullanılmamalı, ibuprofen ise ilk 6 ay ve 7 kg’dan az çocuklarda kullanılmamalıdır Ayrıca ibuprofen ishal ve kusmalı hastalıklarda, çocuk su da içmiyorsa kullanılmamalıdır, böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Parasetamol fitillerinin emilim düzeyleri çok değişken olduğu için doktorunuzun önerisi olmadan sizler kullanmayınız.
Aspirin yan etkilerinin çokluğundan dolayı 15 yaş altında ateş düşürücü olarak önerilmemektedir. Metamizol (novaljin) de çocuklarda ateş dürücü olarak kullanılmamalıdır.
Özet olarak, ateş hastalık değil bir bulgudur, enfeksiyonla mücadelede yardımcıdır, siz konuştuğumuz uygulamaları korkmadan, sabırla ve telaşlanmadan yapınız sonra durumu doktorunuza iletiniz, o zaten size yardımcı olacaktır.
Bebeklerde ve çocuklarda ateş, aileleri en çok endişelendiren durumlardan biridir. Ateş, aslında vücudun bakteri ve virüslere karşı bir savunma mekanizmasıdır. Bununla beraber dehidratasyon yani sıvı kaybı, ortamın ısısının yüksekliği, romatolojik inflamatuvar ya da endokrinolojik (hormonal) durumlar da ateşe neden olabilir. Normal koşullarda gün içinde vücut ısısı 0.5-1 derece değişir. Akşam üzeri vücut ısısı günün en yüksek seviyesindeyken, sabaha karşı en düşük seviyededir. Ateşin gerçekten var olduğunu anlamak için uygun yerden ve uygun termometre ile ölçülmesi gerekir. Yetişkinlerin değişimleri pek önemsemez ama bebeklerde ve çocuklarda ateş korkuya, hatta paniğe neden olur. İşte ateş ve ateşin yükselmesiyle ilgili merak edilen sorular ve cevapları…
Bebeklerde yüksek ateşin en sık görülen nedeni; bakteriyel veya viral enfeksiyonlardır. Genellikle birinci sırada üst solunum yolu enfeksiyonları; ikinci sırada alt solunum yolu enfeksiyonu, ishal (bağırsak enfeksiyonu), idrar yolu enfeksiyonu, kulak enfeksiyonu gelir. En çok korkulan ise menenjit denilen beyin zarı iltihaplanmasıdır. Bununla beraber enfeksiyona bağlı olmayan, sıvı kaybı özellikle yenidoğanlarda ateşe sebep olur. Sıvı kaybı, yeterince beslenememeye ve ishale bağlı gelişir. Güneş çarpması, diş çıkarma, aşı uygulamaları, bazı romatolojik hastalıklar ve genetik hastalıklarda da ateş yükselebilir.
Yenidoğan döneminden 18 yaşına kadar bütün bebeklik ve çocukluk çağında vücut sıcaklığı, makattan (rektal) ölçüldüğünde 38’nin üzerindeyse ateşin yükseldiği kabul edilir. Tabii ki ateşin ölçüm yeri ve şekline göre ateşin varlığı değişir. Kulaktan, koltukaltından ve makattan ölçümler birbirine yakın sonuçlar verir. O nedenle yenidoğan dönemi dışında kulaktan ölçüm daha çok tercih edilir. Sonuç 37.3 derecenin üzerindeyse ateşin varlığı kabul edilir. Yenidoğanlarda ve 5-6 haftalık bebeklerde koltukaltı ve kulaktan ölçüm daha çok tercih edilir. Özetle; kulaktan ölçümle 37.3 ve koltukaltından ölçümle 37.3-37.9 derece ateşin çıktığını gösterir.
Ateş aslında bir savunma mekanizmasıdır ve aynı zamanda da bir semptomdur. Dolayısıyla vücutta bir enfeksiyon ya da bir durumu işaret eder. Amaç; ateşi kontrol altına almaktır. Ateşe neden olan hastalığı tespit edip tedavi etmek hedeflenir. 39.3-40 üzerindeyse ciddi enfeksiyonları araştırmak gerekir ve ileride olumsuz komplikasyonları da engellemek için hekim muayenesi şarttır. Ayrıca yüksek ateş, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyip vücudun savaşma gücünü düşürür. O nedenle yüksek ateşin nedeni bulunup tedavi edilmelidir.
Havale; beyindeki elektrik boşalmaları nedeniyle vücut kaslarının istemsiz kasılmasıdır. Havale, ateşli ve ateşsiz olmak üzere ikiye ayrılır.
Çocuk havale geçirmeye başladığında kol ve bacaklarında kasılma, gözünün bir yere sabitlendiği görülür. Ağzından da köpük gelmeye başlar. Soluk alma güçlüğü gibi sorunlar da görülür. Bu tablo ailenin en korktuğu durumdur. Bu durumun uzun sürmesi oksijen alımı açısından sorundur. Yapılacak şey; mevcutsa doktorun önerdiği bir havale durdurucu fitil uygulamaktır. Hava yolunu açarak mümkünse ağızın kilitlenmesini engellemek önemlidir. En kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ateş varsa da hemen ateş düşürücü verilmelidir.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.