atomun çekirdeğinde ne bulunur / Güçlü Nükleer Kuvvet Nedir? Protonlar Atom Çekirdeğinde Nasıl Bir Arada Bulunurlar? - Evrim Ağacı

Atomun Çekirdeğinde Ne Bulunur

atomun çekirdeğinde ne bulunur

Atomun maddenin en küçük, bölünemeyen parçası olduğu tanımı çoktan hikâye oldu. Ders kitaplarımızda halen geçen bu ifadenin nasıl yalan olduğunun hikayesini sizler için 11 maddede özetledik.

Atomun içinde ne var gelin hep birlikte bakalım.

Atomus, Porthos, Aramis

atomun-icinde-ne-var-01
M.Ö. 440’larda Yunancada “bölünemez” anlamına gelen “atomus” sözcüğünü ilk ortaya atan Demokritos, bunun, maddenin en küçük yapıtaşı olduğunu düşünüyordu. İlkokul ders kitaplarımızı değiştirmekte epey geç kaldığımız kesin, çünkü bilim, yüzyılı aşkın bir süredir atomun altındaki, atomdan çok çok daha küçük parçacıkları araştırıyor.

Mesele boyutu değil

atomun-icinde-ne-var-02
Öncelikle şu ölçek sorununu çözelim. Tamam, bir atomu en iyi optik mikroskoplarla bile göremiyoruz belki ama yine de atom, fizikçilerin bugün üzerinde çalıştığı birçok şeyden muazzam derecede büyük. Örneğin bizler birer proton olsaydık bir atom bizden yüz binlerce kat büyük olacaktı. Yüz bin proton sıra halinde dizilsek, atomun çapına ancak ulaşabilirdik. Ama insanız ve bir atom bizden on milyar kez daha küçük. Yüz bin atom yan yana sıralansa bir kitap sayfasının kalınlığına ulaşamıyor. Her neyse, atom en küçük parçacık falan değil, büyüklük de göreli anlayacağınız…

Bir önyargıyı parçalamak atomdan zor

atomun-icinde-ne-var-03
20. yüzyıla kadar varlığı büyük oranda halen felsefi spekülasyonlara konu olan atomun varlığının kanıtlanmasında karşımıza yine Einstein çıkıyor. Einstein’ın ilk büyük keşfi bir sıvıda asılı kalan küçük parçacıkların Brown Hareketi adı verilen rasgele kesintisiz hareketinin gizemini çözmesiydi. Mikroskopla görülebilen bu parçacıkların her yönden atom ve moleküllerin rastgele darbelerine maruz kaldığını tespit etti. Görünmeyen atomlar görülebilen daha büyük parçaları itip sallayarak varlıklarını gösteriyordu. Böylece 1905 yılında atomların varlığı bilimsel olarak ispatlandı.

Kuarkları meseleye katmayalım

atomun-icinde-ne-var-04
Son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim: Atomun içinde elektronlar, protonlar, nötronlar ve (nasıl baktığınıza bağlı tabii ama) bol bol boş alan var.

Elektronun keşfi

atomun-icinde-ne-var-05
Bu üçlüden ilk keşfedilen elektron oldu. Eski Yunanda kehribarı ovuşturunca statik elektrikle yüklendiği biliniyordu. Elektron kelimesi de Yunancada kehribar anlamına geliyor. Eksi (-) yüke sahip bu temel parçacık ilk kez 1897 yılında keşfedildi. Başlangıçta elektronun atomun içinde yer alıp almadığı kesin olarak bilinmiyordu ama buna inanmak için yeterli sebep vardı. Bir kere atoma göre çok daha küçük olduğu bilindiğine göre mantıksal olarak atomu oluşturan parçalardan biri olarak görülebilirdi. İkincisi bilim insanları atomların ışığı soğurduğunu biliyorlardı ve bu bilgiyi elektronların atomların içinde titreştiğine kanıt olarak gördüler.

Elektrona da büyük mü diyorsunuz!

atomun-icinde-ne-var-06
Elektron ne kadar büyük? Olabilecek en küçük büyüklükte! Hatta büyüklüğü yok diyoruz. İçinde bir şey var mı? Hayır, alt bileşenleri olmadığı da kesin. Ama kütlesi, elektrik yükü ve spini var. Peki, bir parçacığın nasıl olup da kütlesi olmasına karşın büyüklüğü olmadığını, elektrik yükü ve spini olmasına karşın büyüklüğü olmadığını sorabilirsiniz. Bir şey büyüklüğü olmadan nasıl var olabilir? Burada çeşitli kuantum kuramlarının farklı açıklamaları var. Net olarak söyleyebileceğimiz, deneye dayanarak şu: Elektron bir büyüklüğe sahipse, bu büyüklük en iyi halde bile protondan binlerce kere küçük, atomdansa yüz milyonlarca kere küçüktür.

Elektronlar olmasaydı yanmıştık

atomun-icinde-ne-var-07
Elektronun bir sicim zerresi mi, dağınık bir olasılık dalgası şeklindeki bir alan mı, sanal refakatçileri olan noktasal bir parçacık mı olduğu yönündeki kuramsal tartışmaları bir kenara bırakalım, her şeyden önce dostumuz elektronun pratik değerini teslim edelim. Elektronların hareketi olmasa ışığın yayılması olmazdı. Bu hem Güneş yüzeyi hem de başucu lambamız için geçerli bir değişmez. Elektronlar olmasaydı göremezdik. Çünkü elektronlar gözümüzün retinasındaki moleküllerin içinde ışığı emerek görmemizi sağlıyor. Makinelerde, jeneratörlerde, yüksek gerilim hatlarında, bilgisayarlarda ve akıllı telefonlarda, ev aletlerinde sanayi çağının esas işini yüklenen hep elektronlardır. Ve en önemlisi yaşayan her hücrenin içinde yaşam enerjisini sağlayan yine elektronların değiş tokuşudur.

Rutherford sağ olsun

atomun-icinde-ne-var-08
Atom toplamda yüksüzdü, peki eksi (-) yük varsa bunu dengeleyecek artı (+) yük neredeydi? 1911 yılında iri yapılı, şen şakrak Yeni Zelandalı bir bilimci olan Ernest Rutherford, Manchester Üniversitesi’nde asistanlarıyla bir deney yaptı. İnce altın bir folyonun üzerine radyoaktif bir kaynaktan çıkan alfa parçacıklarını gönderip bunların folyodan geçtikten sonra ne yöne sapacağını kaydeden ölçümler yaptılar. Ufak tefek sapmalar beklerken karşılaştığı durumdan nutku tutuldu: “Bir havan topu ince bir kâğıt parçasına ateşlendikten sonra top mermisinin kâğıda çarpıp dönerek sizi vurması kadar olağanüstü bir şeydi bu.” Bazı parçacıkların geri dönmesinin nedeni, atomun pozitif yükünün atomun merkezindeki küçük bir alanda toplaşmış olmasıydı. Atomun merkezinde çok yoğun bir artı yüklü çekirdek vardı ve bu çekirdek hesaplamalarına göre atomun toplam büyüklüğünden en az binlerce kez küçüktü. İşte atomun çekirdeğindeki artı (+) yük taşıyan bu parçacıklara proton adını veriyoruz. Bir protonun kütlesi elektronun kütlesinin 1.836 katıdır.

Üzerimizden bir yük kalkıyor

atomun-icinde-ne-var-09
Rutherford’un keşfinin ardından 20 yıl boyunca fizikçiler genellikle çekirdeklerin elektronlar ve protonlardan oluştuğunu varsaydılar. Protonlar gerekli kütleyi veriyor, elektronlar da protonların elektrik yükünü dengeliyordu. Ama bu modelde epey sıkıntı vardı. Sorunu 1932 yılında James Chadwick’in nötronu bulması çözdü. Böylece elektronları çekirdekten süpürmüş olan fizikçiler rahat bir nefes aldı. Çekirdekler protonlar ve nötronlardan oluşmaktaydı. Bunların ortak ismine de nükleon dendi. Protonlar ve nötronlar çekirdeğin içerisinde yan yana dolaşıyorlar, ama sıkça eş değiştiriyorlardı. Daha sonra bu parçacıkların da kuarklardan oluştuğunu öğrenecektik.

Çekirdeğin büyüklüğü

atomun-icinde-ne-var-10
Çekirdeklerin büyüklüğü neye bağlıdır? İçerisindeki nükleonların sayısına. Bütün çekirdekler de yuvarlak değil. Bazıları biraz daha yayvan, az sayıdaki diğerleri ise krep gibi yassı. Çekirdeğin içerisindeki bir proton kendi etrafında hızlı dönüşüyle bir manyetik alan yaratan bir metrenin milyarda birinin milyonda biri büyüklüğünde, pozitif elektrik yüklü bir top. Nötronun boyutları da hemen hemen aynı. Nötronun toplamda bir elektriği yok, ancak hiç yüksüz de değil, içinde birbirini dengeleyen pozitif ve negatif yükler var.

Bir de boş mekân var

atomun-icinde-ne-var-11
Son olarak boş mekâna gelirsek… Atomun iç kısmına bakmanın iki yolu var. Birinci yol, küçücük elektronların çekirdeğin çevresinde boş bir mekânda hızla döndüğünü kafanızda canlandırmak. Güneşin yörüngesindeki gezegen ve astroidler gibi. Ancak sorun elektronların gezegen olmaması; elektronlar atomun içerisinde olasılık dalgaları biçiminde dağılım gösteriyor. Bu elektron ortamı çekirdeği sarıyor. Bu anlamıyla atomun tam manasıyla bir dış yüzeyi ya da kenarı yok. Yüksek hızlı bir alfa parçacığına atom boş gibi görünüyor. Ancak bir atom bir başka atoma katı bir topmuş gibi davranıyor. Diyelim ki bir atomu bir başka atoma yuvarladınız, yollanan atom diğerinden sekip dönerek uzaklaşıyor. Anlayacağınız atomlara kurşun atmak serbest, ama büyük bir cisim atarsanız bilardo topu muamelesi oluyor. Bunu 1. Dünya Savaşı’ndaki pilotların makineli tüfek kurşunlarını dönen pervanelerin arasından sorunsuzca ateşlemesine benzetebiliriz. Kurşun yerine bilardo topu atsalar, top paramparça olurdu veya çarpıp geri dönerdi.

Zaten Destekçiyim

Güçlü Nükleer Kuvvet (veya "Güçlü Çekirdek Kuvveti" veya kısaca "Güçlü Kuvvet"), doğadaki 4 temel kuvvetten biridir (diğerleri elektromanyetizma, kütleçekim ve zayıf nükleer kuvvettir). Sadece 10-15 metre kadar ufak mesafelerde etki edebilen güçlü kuvvet, elektromanyetizmadan 137 kat, zayıf nükleer kuvvetten 1 milyon kat, kütleçekiminden 1038 kat güçlüdür.[1]

Güçlü nükleer kuvvet, atom çekirdeğindeki protonlar ve nötronlar gibi hadronların içindeki kuarkları birbirine bağlayan kuvvettir. Buna ek olarak, atom çekirdeğindeki protonların ve nötronların kendilerini de birbirlerine bağlayarak atomun dengesini sağlar. Her ne kadar Higgs Bozonu'nun keşfi sürecinde bu parçacık "kütleyi oluşturan parçacık" olarak tanıtıldıysa da, aslında maddede Higgs Bozonu kaynaklı kütle sadece %1 civarındadır. Cisimlerin kütlelerinin %99'undan fazlasının nedeni Güçlü Nükleer Kuvvet'tir.

Güçlü Nükleer Kuvvetin Farklı Biçimleri

Güçlü Nükleer Kuvvet iki farklı kuvvet taşıyıcısı aracılığıyla etki eder ve bu nedenle iki farklı menzile sahiptir:

Kuarkları Birbirine Bağlayan Güçlü Kuvvet

0.8 femtometrelik "kısa" bir menzilde Güçlü Kuvvet, gluonlar tarafından taşınır ve protonlar, nötronlar ve diğer hadron parçacıkları içindeki kuarkları birbirine bağlar.[2] Bu daha kısa menzilli kuvvet, aynı zamanda renk kuvveti olarak da bilinir (bunun gerçek renklerle hiçbir ilgisi yoktur). Renk kuvveti öylesine güçlüdür ki, güçlü kuvvet aracılığıyla birbirine bağlanan hadronlar yeni, büyük parçacıklar oluşturabilirler. Bu nedenle hadronlar yüksek enerji parçacıklarla bombardımana tutulacak olurlarsa, özgürce hareket eden radyasyonu (gluonları) etrafa saçmak yerine, yeni hadronlar oluştururlar. Güçlü kuvvetin bu özelliğine renk hapsi denir ve bu etki, güçlü kuvvetin özgürce emisyon yapmasına engel olur (bunun yerine ağır parçacık jetleri oluşur).

Proton ve Nötronları Birbirine Bağlayan Güçlü Kuvvet

1-3 femtometre civarındaki daha "büyük" bir skalada mezonlar tarafından taşınır ve protonlar ile nötronları birbirine bağlayarak, atom çekirdeğinin oluşabilmesini sağlar. Güçlü Kuvvet'in bu özelliğinden öturu ona çekirdek kuvveti de denir. Bu, bir çeşit Güçlü Kuvvet kalıntısıdır; çünkü atom çekirdeğini bir arada tutan kuvvet, proton ve nötronların birbiriyle etkileşmesinden arta kalan kuvvettir. Bu bakımdan Güçlü Çekirdek Kuvveti, nükleonlar içindeki kuarkları bağlama konusunda olduğundan farklı davranır ve etkisi, mesafeyle yakından ilişkilidir.

Buna ek olarak, atom kaynaşması (nükleer füzyon) ile atom parçalanması (nükleer fisyon) için gereken bağ enerjileri bakımından da farklar vardır: Nükleer füzyon, Güneş gibi yıldızlarda üretilen enerjinin ana kaynağıdır; nükleer fisyon ise radyoaktif izotopların bozunmasını mümkün kılar (her ne kadar bu bozunma, çoğu zaman Zayıf Kuvvet tarafından kontrol edilse de). Nükleer kuvvetle ilişkili enerji, atom bombalarında ve nükleer reaktörlerde kısmen de olsa açığa çıkar.

Şimdi gelin bu kuvvetin nasıl çalıştığına biraz daha yakından bakalım.

Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %%100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır. Kreosus Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık... Daha fazla göster

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

Atom Çekirdeğindeki Protonlar Birbirini İter mi?

Bir mıknatısla oynayan herkes, aynı kutupların birbirini ittiğini bilir. O zaman mutlaka şunu da sormuş olmalısınız:

Madem ki protonlar artı yüklü parçacıklar ve manyetizma kurallarına göre aynı yükle yüklü parçacıklar birbirini iter, nasıl olur da atomların çekirdeklerindeki protonlar birbirlerine yapışık halde ve birbirlerini itmeden durabilirler, hem de dışarıda elektron gibi eksi yüklü bir parçacık varken ve protonları kendine doğru çekerken!?

Bu sorunun cevabı, 20. yüzyılın başlarına kadar pek çok bilim insanının da kafasına takılmış, hatta bu sorunu ortadan kaldırmak için pek çok farklı atom modeli ortaya atılmıştır. Sorunun çözümü uantum mekaniği araştırmalarından gelmiştir.

Öncelikle şunu belirtelim: Protonların birbirini ittiği doğrudur; hatta çekirdek içindeki protonlar da birbirlerini müthiş bir kuvvetle itmektedir: Yaklaşık olarak 9 kilogram-kuvvet ile; yani 9 kilogramlık bir kuvvetin yere uyguladığı kuvvetle... Bu ilk etapta kulağınıza çok gelmeyebilir; ama bir düşünün: 9 kilo bir süre sonra kolunuza bile ağır gelebilir - ki bu kuvvetin uygulandığı şey, 0.8 femtometre büyüklüğündeki ufacık bir cisimdir. Evet, bir proton, 1 metrenin katrilyonda biri kadar ufacık bir şeydir- ve dip dibe duran her proton, birbirine yaklaşık 9 kilo yük bindirmektedir. Eğer buna karşı koyacak bir şeyler olmasaydı, iki protondan biri, atom çekirdeğinden yaklaşık 12.800 kilometre/saat hızla fırlardı!

Elbette, buna engel olan bir kuvvet vardır: Güçlü Nükleer Kuvvet veya Güçlü Çekirdek Kuvveti. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, Evren'de 4 temel kuvvet vardır: Bunlardan en zayıfı, kütleçekim kuvvetidir. Örneğin atomun bozunmasıyla ilgili kuvvetlerden biri olan Zayıf Çekirdek Kuvveti bile, "zayıf" olarka adlandırılmasına rağmen kütleçekiminden 1026 kat kuvvetlidir. Elektromanyetik kuvvetse, kütleçekiminden 1036 kat kuvvetlidir. İşte Güçlü Çekirdek Kuvveti'nin elektromanyetizmaya karşı koyabilmesinin nedeni, en güçlü ikinci kuvvet olan elektromanyetik kuvvetten yaklaşık 137 kat daha güçlü olmasıdır.

Güçlü Kuvvetin Zaafı

Ne var ki, Güçlü Kuvvet'in bir zaafı vardır: Etki alanı, oldukça kısıtlıdır: Örneğin Dünya'dan 50.000 kilometre uzağa gidecek olursanız, kütleçekimi 10 kat azalacaktır, evet. Hatta birkaç yüz bin kilometreden sonra etkisini hissetmeniz imkansızlaşacaktır. Ama Evren'in diğer ucuna gitseydiniz bile, teknik olarak Dünya'nın kütleçekimi halen üzerinize etki ediyor olurdu. Tabii bu, önemsenmeyecek kadar ufak bir kuvvet olurdu, ama yine de var olurdu! Elektromanyetizma da aynı şekildedir: Birbirine etki edemiyormuş gibi gözüken tüm mıknatıslar, aslında galaksinin iki ucuna götürülseler bile birbirlerine etki etmeye devam etmektedir. Sadece çok zayıf bir şekilde...

Ama Güçlü Kuvvet böyle değildir. Etki alanı, yaklaşık 1 femtometreyle sınırlıdır. Yani bir protonun hacminden 2-2.5 kat daha büyük bir hacmin ötesine geçtiğinizde, etkisini yitirir. Dolayısıyla amaç protonları dip dibe tutabilmekse, o bariyerin içine girilmelidir.

Normalde protonları birbirine yaklaştırdığınızda, elektromanyetizma dolayısıyla müthiş bir şekilde birbirlerini iterler. Ama bu elektromanyetik itimi yenecek düzeyde bir güç uygulayıp, o 1 femtometrelik hacme ulaşmayı başarırsanız, bu defa Güçlü Nükleer Kuvvet hükmetmeye başlar ve protonlar birbirine kaynaşıyorlar.

Bu tanım tanıdık geldi mi? Tebrikler; füzyon, yani kaynaşma reaksiyonunu keşfettiniz! Mesela Güneş'te olan tam olarak budur: Tahmin edebileceğiniz gibi, protonları birbirine kaynaştırabilecek kadar yüksek sıcaklık ve basınçlar, yıldızlar gibi gök cisimlerinin çekirdeğinde bulunmaktadır. Bu kaynaşma sırasında etrafa akıl almaz bir enerji saçılıyor - ki sizin bugün var olup da bu yazıyı okuyabilmenizin nedeni Güneş'teki o hidrojenleri kaynaştırarak helyuma dönüştüren füzyon reaksiyonudur.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Kaynaklar ve İleri Okuma

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır