Son Güncellenme:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Can Yücele ait olduğu iddiasıyla sanal alemde paylaşılan 50 civarı şiirin aslında Can Yücele ait olmadığından daha önce bahsetmiş ve bu listede yer alan bazı şiirlerin müellifine dair hakikati ortaya koymuştuk. Bugün ise yine Can Yücele ait sanılan ve Yoksa , zor değil, hiç zor değil, Demli çayı bardakta karıştırıp, Bir başına yudumlamak doyasıya. Ama; Çaya kaç şeker alırsın? Diye soran bir ses mısralarıyla meşhur Çaya Kaç Şeker adıyla bilinen şiiri konu edineceğiz.
Gökhan Özbekin Elif Şebnem Akala ait Çaya Kaç Şeker adlı şiirin Can Yücele ait olduğunu öne sürdüğü paylaşımı
Çay romantizmi temalı paylaşımların vazgeçilmezi Çaya Kaç Şeker başlıklı şiir şu şekilde:
ÇAYA KAÇ ŞEKER
Yalnızlığa dayanırım da, birbaşınalığa asla..
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka..
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla..Korkmam
Geçinip gideriz biz mutluluğumla,
ama
Günün aydın, akşamın iyi olsun diyen biri olmalı..
Bir telefon sesi çalmalı arasıra kulağımda
yoksa
Zor değil, hiç zor değil,
demli çayı bardakta
karıştırıp bir başına
yudumlamak doyasıya.
Ama
çaya kaç şeker alırsın?
Diye soran bir ses
olmalı ya ara sıra
Şiirin Can Yücele ait olmadığına yönelik hissiyatımızı kuvvetlendiren başlıca husus, şiirin muhteviyatının Can Yücelin muhalif temayla bezeli şiirleriyle uyumlu olmayışı. Ancak, şiirin Can Yücele ait olmadığını söyleyebilmek için delil olarak elbette bundan daha fazlasına ihtiyaç var.
Diğer sahte Can Yücel şiirleri incelemelerindekine benzer şekilde Çaya Kaç Şeker başlıklı şiirin Can Yücelin yayımlanmış eserleri arasında yer almadığını görüyoruz.
Şiirin sahibini araştırdığımızda ise karşımıza Elif ŞebnemAkal çıkıyor. Elif Şebnem Akalın yılında kaleme aldığı şiir, sanal alemde -nasıl olduğu anlaşılamayan bir biçimde- Can Yücele ait olduğu iddiasıyla paylaşılır hâle gelmiş.
Elif Şebnem Akal, şiiri 22 Kasım tarihinde kaleme aldıktan sonra bir e-posta grubuyla paylaşmasının ardından Can Yücele ait olduğu iddiasıyla yayılması sürecini şu şekilde aktarmıştı:
Tarih: ; Doğum günüm. Ellerimden kayıp giden bir yılın daha hüznüyle, yaşlanma korkusuyla, o güne özel hiç susmayan tebrik telefonlarının verdiği buruk hazla, bir buçuk sayfa post-it’ e karalanmış bir şiirin de doğum günü oldu o gün. Ara Sıra Aslında her sene yaptığım gibi kendime bir şiir hediye etmek istemiştim. Tek fark bu şiirimi öncekilerden çok daha güzel bulup, birkaç arkadaşıma ve mail gruplarına e-posta olarak göndermemdi. Sonradan başıma gelecekleri bilseydim aynı şeyi yapar mıydım? Bilmiyorum. Ertesi gün, dostlarımdan aldığım tebrik mesajlarının yanısıra, Türkiye’nin en büyük şiir sitesi nin yetkilisinden de bir e-posta aldım.Şiirimi tesadüf olarak okuduğunu ve çok beğenerek ilgili siteye kaydettiğini bildiriyor, başka şiirlerim varsa mutlaka kendilerine göndermemi rica ediyordu. İnsanın sadece kendisini mutlu etmek adına yaptığı bir işin, o işe gerçek anlamda emek veren çevrelerce de kabul görmesi tarif edilemez bir mutluluk, ben o gün tattım. O günden sonra şiir çalışmalarıma önem verdim, şiirlerimi yerel basın ve internet ortamında paylaştım. Hatta bu konuya gönül veren insanlarla tanışarak bir edebiyat derneğinin de kurucu üyesi oldum. Kısacası, ARA SIRA, yılı başlarında bir arkadaşımdan bana e-posta ile gelene dek bütün gelişmeler çok güzeldi. E- posta belli ki çok beğenilerek benimle paylaşılmak üzere gönderilmişti ama okuyunca beynimden aşağı kaynar sular döküldüŞiirimin altında “Can Yücel” adı yazıyordu. O an çok karışık duygulara kapıldım. Hem büyük bir ustanın adı ile bana gelen kendi şiirim ve bunun buruk gururu, hem emeğimin başkasına mal edilmiş olduğunu görmenin incitici kızgınlığı Arkadaşımla görüştüğümde, “bu şiirin kendisine de bu şekilde geldiğini ancak bir çok internet sitesinde de şiirin Can Yücel ismiyle kayıtlı olduğuna şahit olduğunu” söyledi. Gerçekten de web’de yaptığım bir arama sonucunda, kendisinin vefatından tam 4 sene sonra yazdığım şiirimin onlarca sitede “Can Yücel” adı ile yayınlanmakta olduğunu gördüm. Bir süre sonra Sabah Gazetesi yazarı “Hıncal Uluç” kendisine internet kanalıyla ulaşan “Ara Sıra”yı köşesinde “Can Yücel” ismiyle ve Ustaya binbir övgüyle yayınladı. Kişisel girişimlerim sonucu birkaç gün içinde Hıncal Bey şiirime köşesinde ismimle birlikte tekrar yer verdi ve okurlarından özür diledi. Daha önce iki kitap, Milliyet ile Sabah gazetelerinde ismimle yayımlanmasına rağmen,şiir hala bir çok sitede kontrolüm dışında “Can Yücel” ismiyle kayıtlı.Nihai nokta ise, bir dostumun, İş Sanat’da yapılan cAN Yücel şiir dinletisinde” bazı dinleyicilerin “Ara Sıra” şiirinin okunmaması hakkında tepkili konuşmalarına şahit oluşu Bu gösteriyor ki, şiirimin büyük bir ustaya mal ediliyor olması gurur verici olsa da, bir süre sonra, tamamen O’na ait ya da anonim gibi kabul edilme ihtimali var. Keşke Can Yücel hayatta olsaydı, eminim bu haksızlığa, o keskin diliyle en büyük tepkiyi kendisi gösterirdi.
“Tarih: ; bir buçuk sayfa post-it’ e karalanmış bir şiirin de doğum günü oldu o gün. Ara Sıra…” yazısında bahsedilen post-it: monash.pw
— Elif Konaç (@ekonac) October 28,
Görülebileceği üzere Elif Şebnem Akal açısından şiirin kendisine ait olduğuna insanları ikna etmek pek kolay olmamış. Elif Şebnem Hanım, Çaya Kaç Şekerin kendisine ait olduğunu insanlara anlatmakla harcadığı zamanda en az 3 roman yazabileceğini söylüyor.
Elif Şebnem Akal, sosyal medya hesapları üzerinden de şiirin kendisine ait olduğu tabiri caizse haykırmış.
Elif Şebnem Akalın Çaya Kaç Şeker adlı şiirin kendisine ait olduğunu aktaran bazı sosyal medya paylaşımları
Bahse konu şiirin Elif Şebnem Akala ait olduğu MESAM tarafından da tescil edilmiş durumda.
Elif Şebnem Akalın Çaya Kaç Şeker adlı bir kitabı da mevcut.
Moğollar adlı müzik grubu, yılında çıkardıkları Umut Yolunu Bulur adlı albümde, sözlerinin Can Yücele ait olduğu belirtilen Çaya Kaç Şeker adlı bir parçaya yer vermişlerdi. İşin garibi, şiir Can Yücelin değil Elif Şebnem Akala aitti.
Kendilerine internet üzerinden Can Yücele ait olduğu iddiasıyla gönderilen şiiri besteleyen Moğollar grubu, kendilerine telefonla ulaşan Elif Şebnem Akalın uyarısıyla şiirin Can Yücele ait olmadığını öğrenmişler. Ancak, albümlerini piyasaya sürdükten sonra
Moğollar adlı müzik grubunun kurucularından Cahit Berkay, Çaya Kaç Şeker adlı şiiri Can Yücele ait sanarak besteleyip, işin hakikatini öğrenmeleri sürecini şöyle aktarmıştı:
“Son albümümüz ‘Umut Yerini Bilir’de ‘Çaya Kaç Şeker’ adlı bir bestem var ya, hayatımın şokunu yaşattı bana o şiir Bir arkadaşım internette bulduğu ‘Çaya Kaç Şeker’ şiirini, ‘Çok güzel bir Can Yücel şiiri’ diye gönderdi bana. Okuyunca çok hoşuma gitti. Çok zordu öyle bir şiirin bestesi, ama yapmayı başardım.
Albümü çıkarırken izin almak için aradım Yücel ailesinin avukatı Fikret İlkiz’i. Fikret Bey, konuştu Güler Hanım’la, o da hangi şiir olduğuna bile bakmadan, ‘Cahit ne istiyorsa ver’ demiş. Albüm çıktıktan bir süre sonra sabah sularında telefonum çaldı. Arayan Elif Şebnem Akal adlı bir bankanın şube müdürüydü.
‘Cahit Bey, bir şiirimi besteleyip, albümünüze koymuşsunuz, ama altına Can Yücel diye yazmışsınız’ deyince şoke oldum. O an yaşadığım utancı anlatamam. Çünkü yıllarca MESAM’da Yönetim Kurulu üyesi olarak telif hakları konusunda mücadele vermiş biri olarak, böyle bir hatayı ben nasıl yaparım?
O yüzden önce inanmadım, ancak Şebnem Hanım, şiiri ne zaman yazdığını anlatmaya başlayınca google kurbanı olduğumuzu anladım. Sonra ziyarete gittim kendisini. Sağ olsun, izin konusunda zorluk çıkarmadı.
O ana kadar albüm 5 bin adet basılmıştı ve 2 bini satışa sunulmuştu. Öncelikle henüz satışa sunulmayan 3 bin albümün kartonetini yeniden basıp, gerekli düzeltmeyi yaptık.”
Yine başka bir röportajda Cahit Berkay, besteleyip albümlerinde yer verdikleri Can Yücele ait sandıkları şiirin bir başkasına ait çıkmasıyla başlarından aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissettiklerini şöyle aktarmıştı:
Ben Can Yücelin eşine ve kızına Mazlum Çimen vasıtasıyla ulaştım Can Babanın şiirini yaptık, onlar da bize izin versinler diye. Mazlum Cahit, Can Babanın bir şiirini bestelemiş diyor. Onlar da tabii ki sormalarına gerek yok diyor ve avukatlarına talimat veriyorlar. Sonra gerçek ortaya çıkınca yani şiirin sahibi Elif Şebnem Akal çıkınca başımızdan aşağı kaynar sular döküldü. Aslında olmaması lazım, bu kadar özene böyle bir pozisyona düşmek bize yakışmazdı da. Bu vesileyle hem şiirin gerçek sahibi hem de Can Babaya saygısızlık ortaya çıkmış oldu.
yılında (Melih Aşıkın Zeki ve aptal başlıklı 18 Nisan tarihli yazısı gibi) köşe yazılarında Elif Şebnem Akala ait olduğu belirtilerek paylaşılan şiir zaman içerisinde nasıl olduysa Can Yücele ait hâle gelmiş
Bu hataya düşen yazarlardan tespit edebildiklerimiz:
Habertürk yazarı Muhsin Kızılkaya ve Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç, hatalarını fark ederek okuyucularıyla doğru bilgiyi paylaşma erdemini göstermişlerdi.
ÖSYM, 25 Ekim tarihli KPSS sınavındaki bir soruda Elif Şebnem Akalın Çaya Kaç Şeker şiiri Can Yücele ait olarak aktarılmıştı.
Kapak görseli: Freepik