Ayak ağrısı, yaşamlarının bir noktasında, tüm yaş gruplarındaki bireyleri etkileyen en yaygın rahatsızlıklardan birisidir. Ayak ağrısı, ayak parmakları, topuk, taban, bilek ya da ayak kemeri de dahil olmak üzere ayağın herhangi bir yerinde gelişebilir.
Ağrının nedeni rahatsız ayakkabılar, aşırı yürümek, uzun bir süre ayakkabı giymek, mineral eksikliği, ayakların üzerinde fazla durmak, diyabet veya yaşlılık gibi diğer sağlık koşulları olabilir. Bu tür ağrılara evde hazırlayacağınız bir kaç doğal yöntem ile şifa bulabilirsiniz.
Sıcak ve Soğuk Su Tedavisi
Sıcak ve soğuk su ayak ağrının tedavisinde etkili bir yöntemdir. Sıcak tedavisi kan akışını hızlandıracak ve soğuk tedavide iltihabı azaltacaktır.
Sirke Tedavisi
Sirke çeşitli tedavilerde kullanılan ve iltihabı azaltan bir maddedir. Aynı zamanda ayak burkulmaları nedeniyle oluşan ağrıların dinmesine de yardımcı olabilir.
Ayak Ağrısı İçin Epsom Tuz Tedavisi
Tuzlu su ayaklara faydası saymakla bitmiyor. İngiliz tuzu olarak da bilinen epsom tuz ayak ağrınızı yatıştırır ve rahatlatır. Epsom tuz ayaklarınızı dinlendirir ve ağrıyı hafifletir.
Buz Tedavisi
Buz ile ayak ağrısı evde tedavi edilebilir. Buz terapisi ağrıyı ve ayaklardaki şişmeyi azaltmak için iyi bir yoldur.
Küçük bir plastik torba içine bir miktar ezilmiş küçük buz parçaları koyun ve dairesel hareketlerle ağıran bölgeye masaj yapın. Ayrıca ince bir havluya sarılı dondurulmuş buz kalıplarını da kullanabilirsiniz.
Soğuğun etkisi ile ağrılı bölgedeki sinir uçları geçici bir süre uyuşur ve size rahatlama hissi verir. Ayrıca bu yöntem varsa ayağınızdaki şişliği de azaltır.
Buzu ayağınızın üzerinde 10 dakikadan fazla bekletmeyin; uzun kullanım cilt ve sinirleri tahrip edebilir.
Karanfil Yağı
Karanfil yağı, baş ağrısının tedavisinde yüksek bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda eklem ağrısı, ayak mantarı ve tırnak mantarının tedavisinde de kullanılır. Konumuzla ilgili özelliği ise kan dolaşımını artırarak ayak ağrılarını dindirmesidir.
Eğer cildiniz hassassa veya ayağınızın üzerinde bir yara varsa bir çay kaşığı karanfil yağını üç damla sızma zeytinyağı veya hindistan cevizi yağı ile sulandırıp bu şekilde ayaklarınıza masaj yapabilirsiniz.
Acı Biber
Acı biberin kas ağrılarını, artriti, kas gerginliğini, bel ağrısını rahatlattığı bilinmektedir. Bunların yanı sıra ayak ağrısına da çok iyi gelir.
Ada Çayı
Ayak ağrınızın nedeni zorlanma, burkulma, kesilme ise evde tedavi için ada çayını kullanabilirsiniz. Ayrıca ada çayı ile tedavi ayak kokusunu da azaltabilir.
Ayak Ağrısı İçin Hardal Tohumları
Hardal tohumları, aynı zamanda ayak ağrısı evde tedavi yöntemleri arasındadır. Hardal tohumları şişliği azaltır, ağrıyı rahatlatır, vücuttan toksik su çıkarmaya ve kan dolaşımını artırmaya yarar.
Kuşkonmaz İle Ayak Ağrı Tedavisi
Kuşkonmaz ayak ağrısına, iltihaba ve ödeme iyi gelen bir bitkidir. Kuşkonmazı birkaç dakika pişirip yiyin. Yediğiniz bu kuşkonmaz doğal bir idrar söktürücü görevi üstlenecek, böylece iltihaplanmayı azaltarak sistem dışındaki aşırı sıvıyı temizlemeye yardım edecektir.
Uçucu Yağlar
Okaliptüs yağı, nane yağı ve biberiye yağı gibi uçucu yağlar ayak ağrısını dindirmede çok etkilidir.
Eğer ayak ağrısından muzdaripseniz bu yöntemlerden her seferinde yalnızca bir tanesini deneyin. Eğer ayak ağrınız dayanılmayacak seviyelerde ise kesinlikle bir doktora görünün.
Özellikle açlığın ve susuzluğun tetiklediği baş ağrıları ile baş etmede ilaçsız çözümler daha da önem kazandı. Bu nedenle birçok kişi baş ağrısını ilaçsız kesmenin yollarını internette araştırıyor. Peki, ne zaman geleceği belli olmayan baş ağrılarını doğal çözümler ile dindirmek mümkün mü? Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji uzmanı, baş ağrılarını gidermeye yardımcı ilaçsız çözümler hakkında bilgi verdi
Elbetteki uykunun baş ağrıları ile ilişkisi açık ve nettir. Uykusuzluğun baş ağrılarını tetikleyebileceği gibi çok uyumak da hem baş hem de vücut ağrılarını tetikleyecektir. Toplam uyku saati yeterli gibi görünse de kesintili uykular da tam bir dinlenme yapamayacağından baş ağrılarını artırabilir. Sık sık başınız ağrıyorsa uykunuzu mutlaka düzene sokmanız ve yeterli miktarda uyumanız gerekir. Özellikle karantina sürecinde gece saatlerinde uyumadan oturmak ve gündüz çok geç saatte kalkmak baş ağrılarını tetikleyecektir. Önerimiz; düzensizleşen uyku saatlerinizi düzene sokarak, gündüz uykusunu çok uzatmadan, çok bastırması durumunda ise sadece 20 dk kadar tazelenme uykusu yapın ve daha fazla gündüz uykusuna izin vermeyin.
Yetersiz su tüketimi dehidratasyon da denilen vücudun susuz kalması olayına neden olur, bu durum da baş ağrılarını tetikler. Özellikle havaların sıcak olduğu dönemlerde vücudumuz ciltten buharlaşma ve solunum yolu ile mililitre arasında su kaybına neden olur. İdrar ile de en az 1 litre su kaybedecek olan bir kişinin günde en az litre su tüketmesi gerekir. Su içmekte zorlanan kişilere suyu aromalandırarak içmesi önerilebilir. Her gün sabah taze olarak hazırlanmak üzere litre suyun içine tatlı ve güçlü aroması olan elma, armut, ayva gibi meyvelerin veya limonun kabuğunu koyup bekletin. Bu suyu da sürekli yanınızda bulundurarak bir içecek gibi yavaş yavaş tüketin.
Lavanta, okaliptüs veya nane yağı gibi güçlü aromatik yağlar rahatlatıcı etkileri nedeniyle baş ağrılarını azaltmak veya geçirmek için kullanılabilir. Bu yağlar oldukça güçlü aromalara ve etkilere sahip olabileceğinden ağız yoluyla alınmamalı. 1 damla yağ, şakaklara sürülerek veya 1 kase kaynamış suya birkaç damla damlatıp buharını koklamak şeklinde kullanılabilir. Rahatlatıcı özellikleri ve solunum yollarını açıcı özellikleri nedeni ile hem ruha hem de bedene iyi gelirler.
Çok eskiden beri kullanılan ve yararlı etkileri bilinen bazı bitki çayları baş ağrılarını geçirmek için de kullanılabilirler. Rahatlatıcı etkileri yanında antioksidan özellikleri de ek olarak yarar sağlar. Özellikle papatya, zencefil, ada çayı ve yeşil çay ağrı kesici olarak oldukça işe yarayacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu bitki çaylarının mutlaka tek başlarına hazırlanmaları ve taze olarak tüketilmeleridir. Bitkileri karıştırmak ve/veya uzun süre bekletmek bazı zararlı aktif maddelerin oluşmasına neden olabileceğinden zararlı da olabilir. Bitki çayları, kaynadıktan sonra bir süre bekletilerek yaklaşık dereceye hafifçe soğutulan suya yeterli miktarda konularak ve dk bekletilerek hazırlanmalı ve tamamı tüketilmeli. Artan miktar ise dökülmeli.
Soğuk su torbası uygulamasının başın tepe bölgesine, şakaklara ve alın bölgesine uygulanması baş ağrılarına iyi gelecektir, özelikle migrende daha etkilidir. Ancak bu uygulama sırasında hastanın genel vücut sıcaklığının normal olması ve üşümüyor olması gerekir. Zaten eli ayağı soğuk ve üşümekte olan kişilere soğuk su torbası uygulaması baş ağrısını artırabilir. Sıcak su torbası uygulamasının ise ense ve üst sırt kaslarına uygulanması ağrıları azaltabilir veya geçirebilir, bu uygulama da daha çok gerilim tipi baş ağrılarında etkili olacaktır. Her iki uygulama için de önemli nokta soğuk veya sıcağın cilde zarar vermeyecek ve yakmayacak derecede olmasıdır. Soğuk da sıcak gibi cildi yakabilir ve zarar verebilir.
Baş ağrıları sırasında masajın iyi geldiği zaten çoğu kişi tarafından deneyimlenmiştir. Ancak dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bazı kişiler ağrı sırasında “allodini” denilen ve yüz bölgesinde veya saçlı deriye dokunmakla ağrı/acı duyusu hisseder. Allodinisi olan kişilere masaj yapılmaması gerekir çünkü ağrıları daha da artırabilir. Allodini yok ise şakaklara, iki kaş arasına, saçlı deriye ve ense üst kısımlarına çok bastırmadan yapılan tatlı-sert dokunuşlar ve sıvazlamalar ağrıyı azaltabilir veya geçirebilir. Ancak çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar o an için rahatlatıcı gibi görünse de daha sonra kasların sertleşmesine neden olacağından ağrıyı daha da artırabilir.
Ense kaslarına masaj ise biraz daha dikkatli olunması gereken bir durumdur. Mümkünse profesyonel masaj yaptırmak en doğrusudur. Duruş ve oturuş bozukluklarının çok sık olması nedeniyle ense kaslarında spazm veya boyun düzleşmesi çok sık görülen bir durumdur ve bu bölgeye yanlış masaj spazmları artırabileceğinden ağrıları da artırabilir. Boyun ve üst sırt kaslarına da çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar kesinlikle yapılmamalı.
Düzgün nefes almak ve nefes egzersizleri yapmak hem baş ağrılarını azaltıp geçirmek de hem de uykuya kolay dalmak için işe yarayacaktır. Çok farklı şekilde tanımlanmış nefes egzersizi teknikleri vardır ancak ben size çok basit bir egzersiz önereceğim:
Yaklaşık 5 dakika boyunca mümkünse sessiz, havadar ve ferah bir ortamda normal bir şekilde oturup dinlendikten sonra yine 5 dakika boyunca 7 saniyede yavaş ve derin bir nefes alıp, 4 saniye bu nefesi tutup, saniyede nefesi yavaşça ve tamamen vererek yapılan nefes egzersizi rahatlatıcı olacaktır.
Eğer şartlarınız uygunsa çok sıcak olmayan bir duş kaslarınızı gevşeteceğinden vücudunuzu rahatlatacak ve ağrılarınızın geçmesine yardımcı olacaktır.
Eğer migren hastasıysanız duşun sonunda çok soğuk olmayan suyla kısa süreyle başınızı yıkamanız da iyi gelecektir. Gerilim tipi baş ağrılarında bunu yapmanız iyi gelmeyebilir.
Eğer bulunduğunuz ortam çok güçlü beyaz ışık ile aydınlanıyorsa bunu sarı ışık ile değiştirmeniz sizi rahatlatabilir. Ayrıca özellikle migren hastalarında loş veya karanlık bir ortamda dinlenmek de ağrıların azalmasına yardımcı olacaktır, en azından ağrıların artmamasını sağlayacaktır.
Gürültü baş ağrısını başlatan veya artıran bir neden olabilir. Eğer mümkün ise ortamınızın gürültü seviyesini azaltmanız veya tamamen sessizleştirebilmeniz ağrılarınızın azalmasını veya geçmesini sağlayabilir.
Özellikle migrenli hastalarda gürültü ağrıları artıracağından ve tahammül edilemez olduğundan sessiz ortam daha da önem kazanır.
Baş ağrılarını tetikleyen en önemli faktörlerden biri de açlıktır. Açlığın baş ağrılarını tetiklemesini azaltmak için beslenme büyük önem taşır. Özellikle vücutta hızla şekere dönüştürülen yiyecekler veya direkt şekerli gıdalar hızlı ve yoğun bir insülin salgısına neden olur ve yemekten yaklaşık saat sonra kan şekerinin daha da düşmesine neden olarak hipoglisemi denen durumu tetikler. Hipoglisemi de baş ağrısını tetikler. Bu nedenle özellikle sahurda hızlı karbonhidratlar (beyaz unlu gıdalar, beyaz pirinç, şekerli tatlılar, yoğun tatlı meyveler, patates ve diğer nişastalı yiyecekler) yerine hızla şekere dönüştürülemeyen kompleks karbonhidratlı yiyeceklerin (işlenmemiş ve kepeksiz un haline getirilmemiş tahıllar, kuru baklagiller, kuru yemişler, yeşil yapraksız sebzeler) tercih edilmesi, şekerin kana yavaş yavaş geçmesini sağlar ve hipoglisemiyi engeller.
Ayrıca kompleks karbonhidrat tüketimi kilo almayı da engeller. Elbette sahurda proteinli gıdaların ve yeşil yapraklı sebzelerin de tüketilmesi hipoglisemiyi engelleyerek tok tutulmasını sağlayacaktır.
Sürekli hareketsiz kalan bir vücutta hem kan dolaşımı yavaşlayacağından hem de hareket sırasında salgılanan ve vücudumuza yapıcı, onarıcı ve enerji verici verici endorfin, enkefalin ve adrenalin gibi bazı maddeler salgılanamayacağından kişiler kendilerini daha da yorgun, enerjisiz ve mutsuz hisseder. Hem yorgunluk hissi hem de mutsuzluk ağrıları tetikleyebileceğinden yorucu olmayan günlük egzersizler ve hareket baş ağrılarınızı azaltacak veya hiç ortaya çıkmamasını sağlayacaktır.
Egzersiz yapmak için spor salonu veya büyük parklar, açık alanlar gibi mükemmel şartlara sahip olmanız gerekmez. Varsa balkonunuzda veya balkon yoksa en büyük odanızda camları açarak gün ışığının ve temiz havanın girmesini sağlayarak yapabileceğiniz germe ve esneme egzersizlerini her ortamda yapabilirsiniz.
Baş ağrılarının en önde gelen tetikleyicisi olarak stres tabii ki ağrıların azaltılması için baş edilmesi gereken en önemli durumdur. Stressiz bir yaşamın mümkün olmadığı ve hatta bir miktar stresin yaşam için gerekli olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurarak stresin bir kısmını kabullenmek, sadece gereksiz ve yoğun stresle baş etmeyi öğrenmek yeterli olacaktır.
Stres ile baş etmede formül çok karışık değildir; bir stres faktörü karşısında yapabileceğiniz bir şeyler varsa yapın, çözüm için yapabileceğiniz bir şey yoksa kabullenin veya en güzeli mümkün ise kurtulun.
Kullanıcılar bunları da aradı:
Yayın Tarihi : 24/09/Vücudun tüm arln tayan ayaklar, hayatn temposuna bir süre dayandktan sonra pes edebilir. Pes ettii anda ayak ars meydana gelir. Aya oluturan kemikler ve kaslar, hem beden arl hem de kouturmadan dolay saln kaybedebilir. Vücut arln eit ekilde tamakla görevli olan ayaklar, arl geçen günlerin etkisiyle ime durumu ile de kar karya gelir.
Ar yorgunluk kaynaklysa “dinlenme” ayak arsn ne geçirir sorusunun ilk cevabdr. Ayak bilei ars veya ayak taban ars pek çok durumda hareketli yaamdan kaynaklansa da baz kiilerde kemik hastalnn habercisi olabilir. Salkl günlerinize daha da salk katmanz amacyla hazrladmz bu yazda, ayak arsna deineceiz. Uzman görülerinden faydalanarak size sunulan yazmzda, ayak ars nedenleri nelerdir hep birlikte öreneceiz. Ayrca ayak ars için ne yaplmaldr? Ayak arsna hangi ilaçlar iyi gelir? gibi sorularnza yant bulabilirsiniz.
te ayak arlarn geçirecek ve etkili çözümler sunacak salkl bilgiler…
Youn tempolu hayata sahip kiiler ve bir süredir ayak ars yaayan kiiler için bitkisel tavsiyelerimiz ise öyle olacaktr:
Epsom Tuzu Nedir? Bilmediiniz 7 Faydas, Kullanm
Karanfil Ya Faydalar Nelerdir? Ne e Yarar?
Elma Sirkesi çmenin 10 Mucizevi Faydas
Kukonmaz Nedir? Faydalar, Nasl Temizlenir?
Aromaterapi Yalar Faydalar ve Kullanm
Ayak ars nedenleri listesine göz atldnda u sonuçlar dikkat çeker:
Doktorlar tarafndan kullanlmas önerilen ayak ars için krem isimleri ise u ekildedir:
laç tedavileri ile giderilemeyen ayak arlar için doktorunuz cerrahi operasyon önerecektir. Ameliyatlar ise genellikle kireçlenme ve kemik hasarlar durumunda uygulanmaktadr.
Ayak Kantsna yi Gelen 8 Bitkisel Çözüm
Ayak Alt Yanmasna yi Gelen 7 Bitkisel Çözüm
Ayak Bilei imesi Neden Olur? Nasl Geçer?
Ayak Burkulmasna yi Gelen 9 Bitkisel Tedavi
Ayak Detoksu Nedir? Faydalar ve Zararlar Nelerdir? Nasl Yaplr?
Ayak bileğiniz karmaşık bir kemik, bağ, tendon ve kas ağıdır. Vücut ağırlığınızı taşıyacak ve hareket etmenizi sağlayacak kadar güçlü olan ayak bileğiniz yaralanmaya ve ağrıya meyilli olabilir.
Ağrıyı ayak bileğinizin içinde, dışında veya alt bacağınızdaki kasları topuk kemiğinize bağlayan Aşil tendonu boyunca hissedebilirsiniz. Hafif ayak bileği ağrısı genellikle evde yapılan tedavilere iyi yanıt verse de, iyileşmesi zaman alabilir. Özellikle bir yaralanmadan sonra oluştuysa, şiddetli ayak bileği ağrısı için doktorunuzu görmelisiniz.
Ayak bileği kemiklerinden, bağlarından veya tendonlarından herhangi birinin yaralanması ve çeşitli artrit türleri ayak bileği ağrısına neden olabilir. Ayak bileği ağrısının yaygın nedenleri şunlardır:
Burada gösterilen nedenler genellikle bu semptomla ilişkilidir. Doğru bir teşhis için doktorunuzla birlikte çalışın.
Nispeten basit bir ayak bileği yaralanması bile, en azından ilk başta oldukça acı verici olabilir. Bir süre evde gerçekleştirilebilecek tedavileri denemek genellikle güvenlidir.
Aşağıdaki durumlarda ise derhal tıbbi yardım alın:
Aşağıdaki durumlarda bir hastane ziyareti planlayın:
Birçok ayak bileği yaralanması için kişisel bakım önlemleri ağrıyı hafifletir. Örnekler şunları içerir:
En iyi bakım gerçekleştirilmiş olsa bile, özellikle sabahları uyandıktan sonra veya aktivite sonrası birkaç hafta boyunca ayak bileğinizde şişlik, sertlik veya ağrı olabilir.