ayak tabanı uyuşması neden olur / Bacakta His Kaybı, Uyuşma – Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi

Ayak Tabanı Uyuşması Neden Olur

ayak tabanı uyuşması neden olur

İşte ayak uyuşmasının nedeni

Genellikle ayak uyuşmasının basit bir açıklaması vardır ama farklı hastalıkların belirtilerinden biri olarak da ortaya çıkabilir. Her ayak uyuşması endişelenmeyi gerektirmese de ayak uyuşmasının nedenleri hakkında genel bilgiye sahip olmak doğru zamanda tıbbi yardım almayı sağlayabilir.

Ayaklardaki uyuşmanın yaygın nedenlerinin başında, 'periferal nöropati' denilen sinir hasarlanması gelir. Sinirlerde bir tür hasar ya da kan dolaşımında bir sorun olması söz konusudur. Ayaklarda bir türlü geçmeyen uyuşmalar ayakta durmakta, yürümekte ya da araba sürmekte zorlanmalara yol açar.

Uzun süren ayak uyuşmaları dikkate alınmalı ve mutlaka bir nöroloji veya iç hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.

AYAK UYUŞMASININ YAYGIN NEDENLERİ

SİNİR SIKIŞMASI

Sinirlerin sinyal iletimini engelleyen herhangi bir duruş şekli ya da hastalık uyuşmaya yol açabilir. Uzun süre ayağınızın üzerine oturduktan sonra ayağa kalkmak istediğinizde ayağınızın tamamen hissizleştiğini görebilirsiniz. Bunun nedeni oturma pozisyonunuzun bacak, bilek veya ayaktaki sinirleri sıkıştırmasıdır. Ayak kendine gelirken hissedilen karıncalanma veya iğne batma hissi genellikle, sinir fonksiyonunun kendini toparladığının işaretidir.

Tarsal tünel sendromu ayaklarda ve bacaklarda sık görülen bir sinir sıkışması türüdür. Ayak iç yanında ve tabanında uyuşma, yanma hissi ve karıncalanma belirtileri arasındadır.

Omurgada fıtık ya da dejenere diskler veya omurilik kanalında daralma sinirlere baskı yaparak vücudun bu sinirlerle ilgili herhangi bir yerinde ama sıklıkla bacaklarda uyuşmaya veya diğer normal olmayan hislere neden olabilir.

Herhangi bir kitle, skar dokusu, genişleyen damar, enfeksiyon veya yaralanmadan kaynaklanan şişlik sinirlerin bölgesel sıkışmasına yol açabilir. Sık rastlanan örneklerden biri el bileklerinde görülen karpal tünel sendromudur. Karpal tünel sendromunda bilekteki median sinir, çevresindeki doku tarafından sıkıştırılır ve bu durum elde karıncalanma ve uyuşmaya neden olur.

OKSİJEN VE BESİN EKSİKLİĞİ

Eğer sinirler yeterince oksijen almıyor veya beslenmiyorsa sinir sinyalleriyle ilgili problemler yüzünden uyuşma hissedilebilir. Ateroskleroz veya periferik arterlerde kolesterol birikmesi (periferik arter hastalığı) sinirlerine kan akışını engelleyebilir. Donma, aşırı soğuk hava ve Raynaud sendromu gibi durumlarda kan damarları büzülür ve sinirler, düzgün işlemeleri için gereken oksijen, glikoz ve diğer besinlerden mahrum kalır. Bunun sonucunda uyuşma görülür.

Beyne az oksijen gitmesi ya da hiç gitmemesi (inme ya da geçici iskemik atak gibi nedenlerle) vücudun herhangi bir bölümünde ani uyuşmaya yol açabilir.B12 ve tiyamin de dahil olmak üzere vitamin eksiklikleri ayakta uyuşmalara yol açablir. Alkolik kişilerde bu vitamin eksiklikleri daha yaygındır. Kurşun benzeri ağır metaller yüzünden zehirlenme kalsiyum, potasyum ve sodum seviyelerinde dengesizliğe neden olarak uyuşmaya yol açabilir.

SİNİR HASARI

Sinirlerin hasara uğraması veya iltihaplanması uyuşukluğa yol açabilir. Diyabet ilk paragrafta sözünü ettiğimiz periferal nöropatiye neden olarak genellikle ayaklarda, ayak ve el parmaklarında sinir hasarı ve uyuşmaya yol açabilir. Yanıklarda ve radyoterapi tedavisinin sinirlere zarar vermesi halinde olduğu gibi, benzeri cilt problemlerinde uyuşma görülebilir. Zona ve Lyme hastalığında olduğu gibi, enfeksiyonlar da uyuşukluk neden olabilir.

BEYİNDEKİ SORUNLAR

Beyni ilgilendiren bazı durumlarda uyuşma belirtiler arasındadır. MS hastalığında uyuşma ilk belirtilerden biridir ve vücudun herhangi bir bölümünü etkileyebilir. Migren, inme ya da tümörler beynin sinyal iletimini etkileyerek uyuşmaya neden olabilir. Anksiyete (kaygı) ve hiperventilasyon (çok hızlı ve derin soluk alma) geçici uyuşmalara yol açabilir. Hipotiroidi (tiroit bezinin az çalışması), alkolizm ve lupus hastalığı da ayaklarda uyuşmaya sebep olabilir. Bazı kalp ilaçları ya da antibiyotikler benzeri ilaçlar, sinirleri etkileyerek uyuşma gibi yan etkilere neden olabilir.

AYAK UYUŞMASI SEBEBİYLE HANGİ HALLERDE DOKTORA GİDİLMELİ?

Bir yaralanma ya da bel fıtığı gibi bir rahatsızlık nedeniyle ayağınız uyuştuğunda, uyuşmanın nedeni hakkında fikir yürütebilirsiniz. Yine de bazı durumlarda uyuşmanın sebebi bilmek uyuşmaya ilgi göstermeyeceğiniz anlamına gelmemelidir. Uyuşmanın nedeni ile ilgili görünürde bir neden yoksa ve bir fikir yürütemiyorsanız. Uyuşma belli bir seviyede başladıktan sonra giderek kötüleşiyorsa. Uyuşma belli aralıklarla geçip sonra yeniden ortaya çıkıyorsa ya da belli hareketlerin tekrarlanmasıyla yaşanıyorsa. Uyuşmayla birlikte idrara çıkma da sıklaştıysa. Yürüdükçe uyuşma ya da karıncalanma kötüleşiyorsa. Yukarıdaki hallerde uyuşmanın kendi kendine geçmesini beklemek yerine bir doktora görünmek en iyisidir.

Bacaklarınızdaki Geçmeyen Karıncalanmalar Neyi İşaret Ediyor?

Belinizden dizinize doğru inen dayanılmaz ağrılar, bacaklarda karıncalanma, hareket etmekte zorlanma gibi şikayetleriniz varsa sebebi siyatik ağrılar olabilir. Halk arasında sinir romatizması olarak da adlandırılan siyatik ağrılar, vücudun en büyük siniri olan siyatikte meydana gelir ve sıkışması halinde şiddetli ağrıya sebep olur. Avrasya Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr.  siyatik ağrısı ve tedavi yöntemleri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Siyatik ağrılar birçok nedene bağlı olarak oluşabiliyor

Siyatik; omuriliğin uçlarından başlayan ve kalçanın alt eklemlerine kadar tüm vücudu kaplayan en büyük sinirdir. Bu sinirlerde meydana gelen ağrılara da siyatik ağrılar denmektedir. Siyatik ağrılar, bel bölgesindeki lomber disk hernisinin çevresel faktörler sonucu kayması ve siyatik sinire baskı yapmasıyla ortaya çıkar. Ayrıca hamilelikte aşırı kilo alımı, omurganın enfeksiyon kapması, bakteriler, şeker hastalığı, bel fıtığı, travma, skolyoz, ani iç kanamalar ya da doğum esnasında yanlış duruş ile şiddetli ıkınma gibi sebepler de siyatik ağrıların oluşumuna neden olabilmektedir.

Bu belirtilere dikkat edin, hastalığın habercisi olabilir!

  • Asıl belirtisi siyatik sinir boyunca alt sırttan, kalçadan ve her iki bacağın arkasından aşağı doğru bir çekim ağrısıdır,
  • Oturmada, yürümede zorlanma ve kalçadan topuğa uzanan şiddetli ağrılar,
  • Hareket esnasında daha da kötüye giden ağrılar,
  • Bacak bölgesinde his kaybı ve ayakta karıncalanma,
  • Ayaklarda ve parmaklarda iğne batması gibi bir his,
  • İdrar kaçırma,
  • İleriki aşamalarda hareket kaybı ve ciddi boyun ağrısı gibi belirtiler içerir.

Aşırı kilo artışı da tetikleyici olabiliyor

Siyatik ağrılarda yaşa bağlı olarak ortaya çıkan bel fıtıkları, kemik sorunları ve omurga değişiklikleri siyatik hastalığının risk faktörleri arasında sayılmaktadır. Aynı zamanda kilo artışı vücudun kendisini zorlamasına ve omurgalarda ciddi oranda baskı yaratmasına neden olmaktadır. Obezite, siyatik riski taşıyan hastalıklardan biridir ve omurilikte bu tarz değişikliklere neden olarak siyatik ağrılara sebep olmaktadır. Bunların dışında meslek hastalıkları da bu ağrıları tetikleyebilmektedir. Özellikle masa başında iş yapan kişiler ya da sürekli ağır yük taşıyan kişiler risk grubunda yer alır. Ayrıca diyabet gibi sinirlerin hasar görmesine neden olan hastalıklar ve en önemlisi de hareketsizlik siyatik ağrılarını tetikleyen başlıca risk faktörleri arasında görülmektedir.

Teşhis ve tedavide hastanın öyküsü belirleyici durumda

Siyatik ağrılar genelde hastanın öyküsünü alarak ve fiziki muayene ile teşhis edilir. Hastanın ağrıyı doğru tanımlayabilmesi teşhis için oldukça önemlidir. Bu sırada ağrının dağılımına göre değerlendirilir. Ardından nörolojik testlere bağlı olarak fiziksel muayene yapılır. Çoğunlukla düz bacak kaldırma testi uygulanır. Bu hastalığa sahip kişilerde bacak ağrısına oranla çok daha az bel ağrısı da gözlemlenir. Tanıda Lomber MR, kalça MR, BT ve EMG gibi tanı yöntemleri oldukça önem taşımaktadır.

Siyatik, günümüzde başarılı bir şekilde tedavi edilebilen bir hastalıktır, tedavisi hastalığın seviyesine ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterir. Başta fizik tedavi olmak üzere, kas gevşeticiler, NSAID grubu ilaçlar, antidepresanlar gibi ilaç tedavileri dışında; masaj, yoga, akupunktur ve cerrahi yöntemlerle de hastalık tedavi edilebilmektedir. Hastanın durumuna göre en uygun tedavi seçilir ancak bacak zayıflığı, bağırsak ya da mesanede bir problem söz konusu ise ameliyata yönlendirilebilir. Tüm bu yöntemlerle beraber hastanın nasıl davranacağı, ne tür egzersizler yapacağı ya da hangi hareketlerden kaçınması gerektiği gibi bilgilerin doğru şekilde verilmesi tedavi sürecinde oldukça önemlidir.

 

 

 

ETİKETLER: avrasya, bacak ağrısı, doktor, hasta, hastane, şifa

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır