Varisli damar oluşumunu veya halihazırda varisli damarlarınız varsa bunların büyümesini önlemeye yardımcı olacak üç basit strateji var:
1- Aktif olun. Bir egzersiz düzenine uymak muhtemelen varis oluşumunu engellemek için yapabileceğiniz en önemli şey. Özellikle yürüyüş yapmak kanın düzenli bir şekilde akmasını sağlayan baldır kaslarının kasılmasına yardımcı olur. Baldır kasları damarlar için bir kalp gibi hareket eder. Bacak damarlarının sağlığı için daha az ayakta kalıp daha çok oturmanın iyi olduğu gibi yanlış bir inanış var. Çoğunlukla hareketsiz duruyorsanız bu doğru değil. Egzersiz ayrıca varisli damar oluşumunu engelleyecek sağlıklı bir şekilde kilo kalmanıza da yardımcı olur.
2- Ayaklarınızı dinlendirin. Akşamları eve geldiğinizde bacaklarınıza ayrı bir özen gösterin. Ayaklarınızın altına bir minder koyarak uzatın. Bu kan akışını hızlandıracak ve damar üzerindeki baskıyı azaltacaktır.
3- Varis çorabı giyin. Varis başlangıcı veya ilerlemiş varisli damarlarınız varsa varis çorabı kullanın. Bu çoraplar bacaklarınıza sıkıca oturur ve kanın hareket etmesine yardımcı olmak için onları hafifçe sıkar.
Ayak ve ayak bileklerinde şişme; zorlanma, yaralanma, uzun süre ayakta çalışma, geçirilen bir ameliyat veya hamilelikten kaynaklanabilir. Normalde, geçici bir durumdur ve endişelenecek bir şey değildir. Ancak, rahatsız edici bir durum olduğundan şişliği azaltmak için önlem alınması gerekir.
Şişlik düzelmiyor ve aynı zamanda başka semptomlar da şişliğe eşlik ediyorsa bu, başka bir sağlık probleminin işareti olabilir. Böyle bir durumda, bir uzmana danışmak en sağlıklısıdır.
Ayak Ağrısına Ne İyi Gelir? Neden Olur? Hangi Hastalığın Belirtisidir?
Ödem, vücut dokusunda aşırı sıvının sıkıştığı yaygın bir durumdur. Ayak, ayak bileği, bacaklar, el ve kolların şişmesine neden olabilir. Diğer belirtiler ise; deride parlaklık ve gerginlik, yürümekte zorluk çekmek ve deriye birkaç saniye bastırıldıktan sonra deride çukurluk oluşmasıdır. Hafif dereceli ödem, genellikle kendiliğinden geçer.
Vücudunuz daha fazla su tuttuğu ve daha fazla kan ve salgı ürettiği için, ayak bileğinin şişmesi hamilelik döneminde oldukça yaygındır. Özellikle de günün büyük bölümünde ayakta durulduysa, akşam olduğunda ayaklarda ve ayak bileklerinde şişlik görülebilir. Bu durum genellikle hamileliğinizin beşinci ayından itibaren oluşmaya başlar ve hamileliğin bitimine kadar aralıklarla görülebilir.
Ayak bileği şişmesi burkulma, kırılma ve zorlanma gibi yaralanmalar sonucunda da meydana gelebilir. Ayağınızı incittiğinizde, etkilenen bölgeye giden kanın bir sonucu olarak şişlik ortaya çıkar. Yaralanma çok ciddi değilse, doktorunuz reçetesiz veya reçeteli ilaçlar kullanmanızı tavsiye edebilir. Ancak daha şiddetli yaralanmalarda atel, alçı takmak veya cerrahi müdahale gerekli olabilir.
Ayak bileği şişmesine bir enfeksiyon ve beraberinde görülen bir iltihaplanma sebep olabilir. Diyabetik nöropati veya ayaklarında sinirle ilgili problemleri olan kişiler, enfeksiyon oluşumuna daha yatkındırlar. Enfeksiyon; su toplamış kabarcıklar, yanıklar veya böcek ısırıkları gibi yaralardan kaynaklanabilir. Enfeksiyonu tedavi etmek için oral veya topikal antibiyotikler reçete edilebilir.
Bir böbrek hastalığınız varsa veya böbrekleriniz düzgün çalışmıyorsa, kanınızda çok fazla tuz olabilir. Bu da, su tutulmasına neden olarak ayaklarınız ve ayak bileklerinizin şişmesine yol açar. Diğer belirtiler ise; konsantrasyon bozukluğu, iştahsızlık, yorgun ve güçsüz hissetmek, enerji eksikliği, kas seğirmesi ve kramp olabilir.
Bir karaciğer hastalığı da karaciğerin düzgün çalışmamasından kaynaklı olarak ayak şişmesine neden olabilir. Bu hastalık, genetik faktörlerden dolayı meydana gelebileceği gibi; alkol, virüsler, karaciğer hasarı veya obeziteye de bağlı olabilir. Diğer belirtileri ise; ciltte ve göz aklarında sararma, karında şişme, idrar renginde koyulaşma, ciltte kaşınma ve yorgunluk olabilir.
Epsom tuzu (magnezyum sülfat), ayak bileği şişmesi ve ağrısı için kullanılabilecek bir evde tedavi yöntemidir. Sadece kas ağrısına ve şişliğe yardımcı olmaz, aynı zamanda iltihabı da azaltabilir. Bunun nedeninin, epsom tuzunun toksinleri atması ve rahatlamayı sağlaması olduğu düşünülüyor.
Uygulamak için:
Epsom Tuzu Nedir? Bilmediğiniz 7 Faydası, Kullanımı
Dinlenirken bacaklarınızı birkaç minder veya yastıkla destekleyerek kalp seviyesinden yukarıda tutmak, bileklerinizdeki şişliğin inmesine yardımcı olur. Bu işlemi her gün 15-20 dakika uygulayabilirsiniz.
Potasyum eksikliği yüksek tansiyon ve su tutulmasına katkıda bulunabilir. Eğer beslenme programınızla ilgili bir kısıtlamanız yoksa potasyum içeren yiyecek tüketimini artırabilirsiniz. Potasyum açısından zengin bazı gıdalar şunlardır:
Ayrıca, gazlı içecekler yerine portakal suyu veya az yağlı süt içmeyi deneyebilirsiniz. Ancak, herhangi bir sağlık sorununuz varsa, özellikle de böbrek rahatsızlıkları, diyetinize fazla miktarda potasyum eklemeden önce doktorunuza danışmanız daha sağlıklı olur.
Şişmiş ayak bileklerinize masaj yapmak, bölgede biriken sıvıyı uzaklaştırmaya ve şişmeyi azaltmaya yardımcı olur. Bunu yaparken, birkaç damla greyfurt yağı ve tatlı badem yağını da karıştırarak kullanabilirsiniz. Ayaklarınızı, ayak bileklerinizi ve baldırlarınızı ovarken, basıncı aşağıya doğru veya dairesel bir hareketle değil, yukarı doğru odaklayın.
Avokadonun 7 Önemli Faydası, Eminiz Bu Kadarını Bilmiyordunuz!
Bunlar, ayak bileği şişmesi bitkisel tedavi yöntemleridir. Ancak, ayak bileğinizdeki şişlik ve morluk düzelmezse, mutlaka bir uzmandan yardım almanız gerekir.
Ayak Detoksu Nedir? Faydaları ve Zararları Nelerdir? Nasıl Yapılır?
Ayak Kokusuna Çözüm: Kokuyu Yok Eden 9 Bitkisel Yöntem
Ayak Altı Yanmasına İyi Gelen 7 Bitkisel Çözüm
Ayak Burkulmasına İyi Gelen 9 Bitkisel Tedavi
Ayak Kaşıntısına İyi Gelen 8 Bitkisel Çözüm
Özellikle yaz aylarında sıcakların artmasıyla birlikte damarlar da genişlediği için genç yaşlı demeden birçok kişi bacaklarındaki şişlikten şikâyet ediyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı, uzun süre hareketsiz kalmaktan fazla kiloya, böbrek yetmezliğinden kalp hastalıklarına kadar birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan bu sorunun ciddiye alınması gerektiğinin altını çiziyor. Zira her durumda ödemin şekli ve karakteri değişebiliyor.
Bacakları beslemek için gelen kan, toplardamarlar ve lenfatik sistem aracılığı ile tekrar kalbe geri taşınıyor. Kimi zaman gelen kanın artması, kimi zaman dokulara geçişindeki aşırılık, kimi zamansa geri taşınmasında ortaya çıkan aksaklıklar, dolaşımdaki dengenin bozulmasına yol açarak ödeme neden oluyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı, toplardamar ya da lenfatik sistem rahatsızlıkları, kalp yada böbrek yetmezliği, hamilelik, fazla kilo ve hareketsizliğin bu mekanizmalar üzerinde etkili olarak ödemin ortaya çıkmasına neden olabileceğini söylüyor. Bununla birlikte, enfeksiyon, bağ dokusu hastalıkları, bazı tansiyon ilaçları ve bazı antiromatizmal ilaçlar yan etki olarak ödeme neden olabiliyor.
Periferik ödem olarak da tanımlanan bacaklardaki ödemin farklı şekillerde ortaya çıkabildiğini belirten uzmanımız sözlerine şöyle devam ediyor: “Ödem her iki bacakta simetrik bir görüntü verebileceği gibi, sadece tek bacakta da görülebilir. Bazı ödemlere ağrı eşlik ederken, bazılarında ağrı görülmez. Bazı durumlarda ise bacak şişmelerine ayakların eşlik etmediğini görürüz. Periferik ödem ani başlangıçlı, tek taraflı ve çok ağrılı olduğunda tehlikelidir. Kimi zamansa ödeme cilt kızarıklıklarının eşlik ettiğini görebiliyoruz.”
Her hastanın ödeme neden olan altta yatan hastalığı farklı olduğundan ödemin karakteri de değişiyor. Bu durumun tanı koyma aşamasında hastalıklar konusunda ipuçları verdiğine dikkat çeken uzmanımız, “Her iki bacağın simetrik şişmesi kalp, böbrek ya da tiroid yetmezliği, kanda protein düşüklüğü, ilaç reaksiyonları gibi tüm vücudumuzu etkileyen sebepleri akla getirir. Ödemin tek bacakta ortaya çıktığı durumlarda ise varis, toplardamar ya da lenf yetmezliği gibi sadece o bacağı ilgilendiren dolaşım sorunlarını düşünürüz. Bu dolaşım sorunları her iki bacağı etkilediğinde ödem çift taraflı da görülebilir. Şişmeye ağrının eşlik etmemesi ve ödemin ayaklarda daha yoğun ortaya çıkışı daha çok lenf yetmezliğini akla getirmelidir. Ödemli bacakta kızarıklık, ağrı ve cilt ısısının artması enfeksiyonu düşündürür.
Tek taraflı, ani başlayan, şiddetli ağrının eşlik ettiği ödemlerin bacak toplardamarlarında ani tıkanma belirtisi olabileceği için tehlikeli olabileceğine dikkat çeken uzmanımız “Bacak toplardamarlarında ani tıkanıklıklar nedeniyle oluşan bu ödemler, gerektiği gibi tedavi edilmediğinde ciddi sorunlara yol açabilir. Ani başlangıçlı olmayan ödemlerin önemli bir sorun olmadığı söylenemez. Her ne nedenle olursa olsun periferik ödem tedavi edilmediğinde zamanla ciltte dermatide ve kalınlaşmaya, hatta yara açılmasına sebep olabilir” diye konuşuyor.
Bacakların kaldırılması kanın kalbe geri dönüşünü kolaylaştırdığı için hastalar genellikle şikâyetlerinin sabah saatlerinde geçtiğini belirtiyor. Ancak, gün içerisinde altta yatan hastalığın ağırlığına ve kişinin aktivitesine bağlı olarak öğle yada akşama doğru ödem belirginleşmeye başlıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanımız, ancak uzun süredir periferik ödemi olan ve gerekli tedaviyi görmeyen hastalarda, ödemin kalıcı olabileceğini ve dinlenmekle geçmeyebileceğine dikkat çekiyor.
Periferik ödem tedavisi altta yatan hastalığa göre şekilleniyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanımızın verdiği bilgiye göre, kalp ve böbrek yetmezliği olan hastalarda idrar sökücüler kullanılıyor. Tiroid hastalarında ise hormon takviyesi yapılıyor. İlaç reaksiyonun olduğu durumlarda ise hastanın tedavisi tekrar gözden geçiriliyor. Toplardamar problemlerinde ise hem ilaçlarla hem de cerrahi yöntemlerle sorunun çözülebileceğini anlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi KVC Uzmanı, “Ancak lenf kaynaklı ödemlerin yaygın fikir birliği sağlanan cerrahi ya da ilaç tedavisi yoktur. Bacakların özellikle kalp seviyesinin üstünde olacak şekilde kaldırılması, hareketin artırılması, fazla kiloların verilmesi, uygun varis çoraplarının kullanımı, bacaklara uygulanacak masaj tüm hastalarda periferik ödemin azaltılmasına yardımcı olur” diye konuşuyor.
Basın Yansımaları: mynet.com
Yayınlanma: 07:53 - 17 Eylül 2018 Güncellenme:
Uzun süre ayakta kalan, hareketsiz duran ve yoğun bir tempoda çalışan insanların sıklıkla karşılaştığı bir durumdur ayak şişmesi. Uzun süren ayak şişmesi, kas rahatsızlıklarının yanı sıra birçok hastalığın da habercisi olabilir. Ayak şişmesi ve ayak bileği şişmesi tipik olarak yumuşak dokularda biriken sıvı nedeniyle gelişmektedir. Ayak şişmesi ile ilgili merak ettiğiniz tüm detaylar için haberimize göz atmanız yeterli… Ayak şişmesi nedir? Ayak şişmesinin nedenleri, belirtileri ve tedavisi…
AYAK ŞİŞMESİ NEDİR?
Ayak ve ayak bileği şişmesi vücudun bu bölgelerinde sıvı birikmesine işaret eden periferal ödem olarak bilinir. Yaralanma nedeniyle olmadığı sürece sıvının birikmesi genellikle acı vermez. Şişkinlik, yerçekimi nedeniyle vücudun alt kısımlarında genellikle daha belirgindir.
Ayak ve ayak bileği şişmesi daha yaşlı yetişkinlerde yaygındır. Şişlik, vücudun her iki tarafında veya sadece bir tarafında oluşabilir. Alt bedendeki bir veya daha fazla bölge etkilenebilir.
Ayakta ve ayak bileğindeki şişlik genellikle önemli bir sağlık riski oluşturmazken, bir doktora ne zaman başvurmanız gerektiğini bilmek önemlidir. Şişlik bazen, hemen tedavi edilmesi gereken altta yatan daha ciddi bir sağlık sorununa işaret edebilir.
İlginizi ÇekebilirBacaklarda şişme ve ağrı belirtilerine dikkat!AYAK ŞİŞMESİ BELİRTİLERİ
Başlangıçta, şişme nedeniyle cilt oldukça gergin bir hal almakta ve bu da kişiye rahatsızlık vermektedir. Bu durumda, çorap ve ayakkabı giymek te neredeyse mümkün olmayan bir hale gelmektedir. Ayaklar oldukça ağır hissedilmekte ve hareket ettirmesi zorlaşmaktadır.
Ayak şişmesiyle birlikte yaşanan diğer belirtiler şunlardır:
– Ayak bileklerinin şişmesi
– Ayak şişmesinin dize kadar gelmesi
– Parmakla şiş alana bastırınca çukur olması
– Bastırınca oluşan çukurun 10 dakika daha fazla bir süre sonra düzleşmesi
– Şişmiş olan alanlarda kızarıklık ya da sıcaklık hissi
– Uyuşma, karıncalanma ya da ağrı
AYAK ŞİŞMESİNİN NEDENLERİ
– Gebelik döneminde,
– Kullanılan ilaçların yan etkisi olarak,
– Ayakta gerçekleşen bir yaralanma da,
– Karaciğer, böbrek ve kalp hastalıklarında,
– Enfeksiyon rahatsızlıklarında,
– Lenf damarı rahatsızlıklarında,
– Kan damarlarının tıkanmasında görülür.
İlginizi ÇekebilirÖdem nedir? İşte ödem tedavisi ve ödem atıcı yiyecekler...
AYAK ŞİŞMESİNİN TEDAVİSİ
Ayak şişmesini hafifletmenin en kolay yolu ayağı yüksekte tutmaktır. Dizlerinizin, uylukların ve belinizin arkasındaki baskıyı azaltmak ve maksimum fayda sağlamak için bacaklarınızı kalp seviyenizden daha yüksekte tutmalısınız.
Ayak şişmesini hafifleten diğer yöntemler şunlardır:
Bacaklarınızı esnetin ve hareket ettirin
Bacaklarınızda birikebilecek sıvı miktarını azaltmak için tuz alımını kısıtlayın
Sağlıklı vücut ağırlığınızı koruyun
Destek çorapları veya sıkıştırma çorapları giyin
Uzun süre oturmaktan veya ayakta durmaktan kaçının. Uzun periyotlar halinde oturduğunuzda veya ayakta durduğunuzda ayağa kalktığınızdan veya periyodik olarak hareket ettiğinizden emin olun.
Ayaktaki şişme ciddi bir yaralanma ya da kemik hasarı nedeniyle ortaya çıktıysa, hasarı onarmak için ameliyat gerekli olabilir.
AğrıameliyatÇukurdoktorgebelikSağlık