ağızda aft bulaşıcı mı / Aft bulaşıcı mı ağız yarası aft hangi vitamin eksikliğinde olur? - Sağlık Haberleri

Ağızda Aft Bulaşıcı Mı

ağızda aft bulaşıcı mı

Aft Nedir? Aft Neden Olur ve Nasıl Geçer?

Ağızda görülebilen yaralar içinde en sık rastlanan yara çeşidi olan atflar yemek yemeyi ve konuşmayı zorlaştırarak günlük yaşamımızı olumsuz etkilerler ve genellikle tekrarlayıcı olurlar. Farklı türleri ve büyüklükleri olan atfların çok sayıda sebebi olabilir. Toplumda çok sık görülen aft, bağışıklık yetersizliklerinin genetik türleri ile ilgili olabileceği gibi sonradan ortaya çıkan bağışıklık sorunlarına bağlı meydana gelebilir. Bunların dışında sindirim sistemi problemleri, travma, enfeksiyon ve kan hastalıkları gibi bir çok faktörün tetiklemesiyle de oluşabilir. Temeldeki sebepler ortadan kaldırılmadıkça tekrarlama eğilimi devam eder. Hem hastalığı oluşturan sebebe hem de yaraların iyileşmesine yönelik bir tedavi ile hastanın rahatlatılması ve ağız içi sağlığının büyük ölçüde geri gelmesi mümkün olabilir.

Aft Nedir?

Aft, kendine has görüntüsü ile tanınması kolay olan ve ağız içine yerleşen özel bir yara çeşididir. Toplumun %20’sinde görülen aft en sık rastlanan ağız yarası türüdür. Çoğunlukla düzensiz aralıklarla tekrarlayan ve kendi kendine günde iyileşen ağrılı yaralar şeklinde karşımıza çıkar. Bazen tek, bazen çok sayıda ve ağız içinin farklı bölgelerinde görülebilir. Bazı hastalarda biri iyileşirken diğeri oluşur.

 

Aft yaraları tıp dilinde ‘Aftöz ülser’ ya da ‘Rekürrant Aftöz Stomatit’ gibi isimlerle de anılır.

Aftın Belirtileri Nelerdir?

Aft; ağız içinde dil, damak, dudak içi, yanak mukozası, diş eti gibi değişik bölgelere yerleşebilir. Aftlar ağrı, acı, yanma ve hassasiyet yaparlar. Bu ağrılı durum yemek yeme, konuşma, su içme, üflemeli enstrüman çalma gibi faaliyetler sırasında artar. Farklı boyut ve görünümde olabilirler. Afların çoğu 1 cm’nin altındadır. Yuvarlak ya da oval şekilli, kenarları belirgin ve kızarık, ortası beyaz, bej, sarı, gri renkli olabilen ülser (yara) şeklinde görünümü vardır.

Aft Çeşitleri Nelerdir?

Büyüklükleri, şekilleri ve klinik seyrine göre üç çeşit aft mevcuttur;

1. Küçük Aftlar (Minör Aft)

Hastaların %85’inde bu aft çeşidi görülür. Ağız içinin her yerine yerleşebilen ve çapı 1 cm’den küçük olan aftlardır. Orta şiddette ağrılıdır. Sayıları genellikle arasıdır. 14 günden kısa sürede iyileşirler. Yüzeyseldirler ve mukoza epitelinde iz bırakmadan iyileşirler. Belirsiz bir süre sonra genellikle nüksederler.

2. Büyük Aftlar (Majör Aft)

Nadir görülürler. Çapı 1 cm’den büyüktür. Kızarık bir kabarıklık şeklinde başlar. Daha sonra krater şeklinde derin bir yara oluşur. Yaranın rengi gri ya da beyazdır. Ağrılı olan bu ülserler iyileştiklerinde yerinde iz bırakır. İyileşmesi 14 günden uzun sürer ve hafta arasındadır. Çoğu kez bir tane, seyrek olarak birkaç tanedir. Boğazın arkasına yerleşince yutma zorluğuna yol açabilir. Ateş ve halsizlik eşlik edebilir.

3. Uçuk Benzeri Aflar (Herpetiform Aft)

Uçuğa benzeyen, mm çapında çok sayıda elemanlar (içi su dolu kabarcıklar) halinde başlarlar. Zamanla genişler ve birbiriyle birleşirler. Nadir görülen bir şekildir. İz bırakmadan hafta içinde iyileşirler.

Tekrarlayan Aft Nedir?

Bir yıl içinde üç veya daha fazla tekrarlayan şekilde aft oluşumuna tekrarlayan aft denir. Aft nadiren ömründe bir tek kereye mahsus geçirilen bir hastalıktır. Bu durum çok özel ve sınırlı vakada karşımıza çıkabilir. Hastaların %90’ından fazlasında aft tekrarlar. Bu sebeple de tıpta aft ile tekrarlayıcı aft aynı anlamda kullanılır. Tekrarlayıcı aft tıp dilinde ‘Rekürrant Aftöz Stomatit’ olarak adlandırılır.

Aft Neden Çıkar?

Aftın oluşumunda diş çürükleri ve anjin gibi bölgesel ya da sindirim sistemi hastalıkları gibi genel faktörler rol oynayabilir. Toplumda en sık rastlanan hastalıklardan biri olan aftın başlıca sebepleri aşağıda belirtilmiştir:

 

Genel (Sistemik) Sebepler;

  • Behçet hastalığı
  • Genetik yatkınlık
  • Sigara
  • Stres ve kaygı bozuklukları
  • İlaçların yan etkileri
  • Gebelik
  • Demir eksikliği
  • Folik asit eksikliği
  • Fosfat eksikliği
  • Çinko eksikliği
  • B1, B2, B6, B12 vitamini eksikliği
  • C vitamini eksikliği
  • Kemik iliği hastalıkları
  • Mide hastalıkları
  • Bağırsak hastalıkları
  • Grip (influenza) ve zatürre (pnömani) gibi enfeksiyonlar
  • AIDS
  • Bazı kanser hastalıkları
  • Premenstrüel (adet öncesi) dönem
  • Hormonal hastalıklar
  • Bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar
  • Bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar
  • Yiyecek ya da ilaçlara alerjik cevap

 

Bölgesel sebepler;

  • Tütün çiğneme
  • Sinüzit, tonsilit ve farenjit gibi bölgesel enfeksiyonlar
  • Diş çürükleri
  • Uygunsuz diş dolguları
  • Diş kırıkları
  • Lokal travmalar
  • Uygun olmayan diş macunları
  • Aşırı sıcak yemek ve içmek
  • Aşırı tuzlu yemek
  • Aşırı ekşi tüketimi
  • Aşırı baharatlı tüketimi

Aft Hangi Ağız Yaralarıyla Karıştırılabilir?

Tekrarlayan aft lezyonları behçet hastalığının ağız içi lezyonları ile birebir aynıdır. Hiçbir şekilde ayırt edilemez. Aft, behçet hastalığının belirtilerinden birisi ve en sık rastlananı olduğundan aft görülen hastalarda mutlaka behçet hastalığı ile ilgili anamnez (hasta hikayesi), muayene ve araştırma tamamlanmalıdır.

 

Aft ile karıştırılabilen diğer hastalık ve durumlar şöyle sıralanabilir;

  • Diş protezlerinin oluşturdu travmatik yaralar
  • Aspirinin ağızda uzun süre tutulmasına bağlı oluşan yaralar
  • Ağız antiseptikleri ile oluşan yaralar
  • Diyabet
  • Üremi
  • Liken Planus
  • Lökoplaki (Lökoplazi)
  • Lösemi
  • Makroglobulinemi
  • Ağız içi tümörleri
  • Pemfigus ve bazı Vezikilöbüllöz hastalıklar
  • Sfiliz (frengi)
  • Gonore (bel soğukluğu)
  • Histoplazmoz
  • Blastomikoz
  • Kriptokokkoz
  • Tüberküloz
  • Viral enfeksiyonlar
  • Agranülositoz
  • Alerjik ve toksik reaksiyonlar
  • İmmunosupressif (bağışıklığı baskılayan) ilaç kullanımı ile oluşan yaralar

Aft Bulaşıcı mıdır?

Aft mikrobik bir hastalığa bağlı oluşmuş ise bu hastalığı oluşturan mikrop bulaşabilir ama bulaştığı kişide mutlaka aft çıkacağı anlamına gelmez. Çünkü bir kişideki mikrobik hastalık afta yol açabilirken bir başka kişide aft oluşturmayabilir. Yani burada bulaşan aft değil aftın oluşumuna sebep olma ihtimali olan mikroptur.

Aft Tedavisi Nasıldır?

Hekime ulaşma imkanı olmayan hastalar aft acısını azaltmak ve iyileşmesini hızlandırmak için bazı doğal yöntemlerden faydalanabilirler. En sık başvurulan yöntemler olarak karadut şurubu, karbonatlı su, kaynatılmış ve ılıtılmış sumak suyu, sirkeli su ile günde kez gargara yapılabilir. Zeytin yaprakları kaynatılarak çayı içilebilir. Ancak bunlar belirtileri hafifletmeye yönelik geçici yardımlardır.

 

Kalıcı çözümü sağlamak için hekim mümkün olduğunca altta yatan sebep ya da sebeplerin ortadan kaldırılmasına çalışır. Ancak her zaman bir hastalık tespit edilemeyebilir. Çok iyi bir anamnez (hasta hikayesi) alınması gerekir. Fizik muayene ve gerekli görülen laboratuvar incelemeleri sonucu hastaya uygun bir yaklaşım geliştirilir.

 

Aft tedavisinde şunlar hedeflenir;

  • Lezyon sayısını ve büyüklüğünü azaltarak aftın iyileşmesini hızlandırmak
  • Ağrı ve hassasiyeti azaltmak
  • Hastaya uygun diyet belirlemek
  • Lezyonların tekrarlamasını önlemek

 

Hastaya yapılan şu tavsiyeler aftın iyileşmesine iyi gelir;

  • Sert yiyecekler yenmemeli
  • Asitli içeceklerden uzak durulmalı
  • Aşırı tuzlu, ekşi ve acı yiyecekler yenmemeli
  • Aşırı sıcak yiyecek ve içecekler yenmemeli
  • Yeterli ve düzenli uyku uyumalı
  • Sigara ve alkol içilmemeli
  • Düzenli, dengeli ve doğal beslenmeli
  • Ağız temizliğine önem verilmeli

 

Bunların dışında uzman hekim ağrıyı azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak için;

  • Anestezik kremler
  • Antiseptik gargaralar
  • Topikal (dıştan uygulanan) krem ve jeller reçete eder.

 

Diğer yandan sebebe yönelik tedavide demir, folik asit, B12 gibi eksik olan vitamin ve mineralleri tamamlayıcı tedavi verilir. Altta yatan hematolojik (kanla ilgili), gastrointestinal (sindirim sistemi ile ilgili), endokrinolojik (hormon sistemi ile ilgili) ve immünolojik (bağışıklık sistemi ile ilgili araştırmalar yapılır. Tespit edilen problemleri ortadan kaldırıcı genel tedaviler uygulanır.

 

Ağız yaraları, aft ve tekrarlayan aftların tanı ve tedavisi bazı durumlarda multidisipliner (birden çok tıp branşını ilgilendiren) çalışmayı gerektirebilmekle beraber hastaların çoğunda dermatoloji uzmanı tarafından yönetilen süreçlerdir. Özellikle tekrarlayan ve inatçı ağız yaralarında vakit geçirilmeden dermatoloji hekimine başvurulması tanı ve tedavi süreçlerini hızlandıracaktır.

Dr. Ahmet ACAR

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı

Aft yaralarına neyin sebep olduğunu hiç merak ettiniz mi? Yalnız değilsiniz. Aft sorunu oldukça yaygındır. International Association of Oral and Maxillofacial Surgeons’a göre her 5 kişiden biri bu sorunu yaşamaktadır. Aft yaraları, ağızda herhangi bir yerde gelişebilen ülserli lezyon veya yaralardır. En yaygın olarak yanak ve dudakların iç yüzeylerinde, dilde, diş etlerinin alt kısmında (kret) ve damak kısmında görülür. Üç türlü aft sınıflandırması bulunmaktadır: minör, majör ve herpetiform.

Minör aft yaraları en yaygın türlerdendir. Görünümleri küçük, yuvarlak veya oval olup, beyaz veya sarı bir merkeze ve kırmızı kenara sahiptir. Majör aft yaraları daha az yaygın olup, boyut olarak daha büyük ve daha derindir, ayrıca düzensiz kenara sahiptir. Herpetiform aft yaraları ise şekil olarak düzensizdir, boyut olarak çok küçüktür ve 'e yakın sayıda ve grup halinde ortaya çıkarlar.

Aft neden olur?

Aft yaraları bulaşıcı değildir ve yaygın olarak düşünüldüğü gibi herpes virüsünün bir sonucu olarak oluşmaz. Kimse aft yarasına neyin sebep olduğunu kesin olarak bilmese de, çeşitli faktörler bunların görünmesine katkı sağlayabilir. En yaygın faktörler şöyle sıralanabilir:

  • Ağız Yarası: Dental çalışmalar, diş fırçalama, spor, yanak ısırma.
  • Gıda Hassasiyeti: Çikolata, kahve, yüksek asitli veya baharatlı yiyecekler.
  • Vitamin ve Mineral Eksikliği: Demir, folik asit, B12 ve çinko.
  • Hormonal Değişiklikler: Adet sırasında meydana gelenler gibi.
  • Rahatsızlıklar ve Hastalıklar: Özellikle vücudun bağışıklık sistemini etkileyenler.

Risk Altında Mısınız?

Aft yarası herkeste görülebilir. Bazı insanlarda yılda kez aft görülürken, bazılarında sürekli görülmektedir. Ancak ilk oluşum genellikle 10 ila 40 yaşları arasındadır ve görülme olasılığını artıran belirli faktörler vardır. Mayo Clinic’e göre aft yaraları kadınlarda ve ailesinde bu sorunu yaşayanların olduğu bireylerde görülme olasılığı daha fazladır.

Ağız İçi Yarasına Ne İyi Gelir?

En ağrılı dönem, iyileşme süreci başlamadan önceki ilk birkaç gündür. Bazı durumlarda, bu süre zarfında yemek yemek veya konuşmak bile ağrı verici olabilir. Herpetiform ve minör aft yaraları yaklaşık iki hafta sonra iyileşir ve kaybolur. Gözle görülür bir iz bırakmaz. Öte yandan, majör aft yaraları birkaç haftaya hatta birkaç aya kadar sürebilir ve geniş yara izi bırakabilir. İyileşme sürecinde, bölgede ağrıya neden olabilecek baharatlı veya asitli yiyecekler ve alkol ürünleri tüketmekten kaçının. Etkilenen bölgeyi temizlemek ve rahatlatmak için oksijenli su içeren ağız bakım suyu kullanın.

Dişlerinizi her gün fırçalamaya ve diş ipi kullanmaya devam edin. Belirtilerden herhangi biri iki haftadan daha uzun sürerse, kendi önlemlerinizle kontrol altına alınamayan bir ağrı yaşarsanız, büyük tekrarlayan yaralarınız olursa veya eski yaralar iyileşmeden yeni yaralar ortaya çıkarsa, pratisyen hekiminize veya diş hekiminize başvurun. Onlar hastalığınızı teşhis edeceklerdir. Daha ciddi başka hastalıklar da benzer semptomlarla ortaya çıkabileceği için sorununuzun mutlaka aft yarası olduğunu düşünmeyin. Gerekirse, pratisyen hekiminiz veya diş hekiminiz, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla reçeteli ilaç ve reçeteli ağız bakım suyu da dâhil başka koruyucu önlemler yazabilir.

Aft ve Uçuk Arasındaki Farklar Nelerdir?

Aft, ağzın içinde genellikle hareketli bölgelerde, yani yanak ve dudak mukozasında (üzerinde çok sayıda ince memecik ve salgı bezi delikleri bulunan, iç organları kaplayan koruyucu sümük doku), dil üzerinde, yumuşak damakta ve diş eti üzerinde görülen solgun bir sarı-kırmızı hale ile çevrili, hayli ağrılı yaralardır. Gülmeyi, konuşmayı ve çiğnemeyi güçleştirir. Aft oluşumu çok yaygındır; toplumda en az beş kişiden biri aft sorunu ile karşı karşıyadır. Kadınlar erkeklere göre daha hassastır. Her yaşta aft oluşumu görülebilir, ancak yapılan araştırmalar büluğ çağındaki gençlerde daha sık aft görüldüğünü ortaya koyuyor. Aft yaraları genellikle tek olarak oluşsa da aynı anda ağzın içinde birden fazla yara da oluşabilir. Yaraların büyüklükleri 1 mm ile 10 mm arasında değişebilir. Aftların oluşum sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı kişilerde yılda defa oluşurken bazılarında daha sık, hatta sürekli oluşabilir.

Aftın neden oluştuğu tam olarak bilinmiyor. Tek bir kişi için bile birden fazla faktör geçerli olabilir. Aft yaralarının oluşumuna bakteri ya da virüs neden olmaz. Aftın oluşumunu hızlandıran ya da seyrini kötüleştiren birçok faktör var. Bunlar arasında B12 vitamini, folik asit ve demir eksikliği, stres, ağız mukozasını tahriş edebilecek yiyecekler, gıda alerjisi, sigara, ağızda meydana gelen yaralanmalar ve tahrişler, diş macunundaki birtakım kimyasal maddeler, sistemik yani tüm vücudu etkileyen hastalıklar, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hormonal değişiklikler en önemlileridir. Aftlar bulaşıcı değildir. Aft yaraları için özel bir tedavi yoktur ve genelde herhangi bir müdahale yapılmadan, kendi kendine günde iyileşir. Ancak, ağrıyı hafifletecek birtakım kremler veya gargara solüsyonları kullanılabilir.

Uçuk ise aftın tam tersine genellikle ağız dışında, dudak veya burun üzerinde ya da çevresinde meydana gelen, içi su toplamış kabarcıklardır. Uçuk bulaşıcıdır ve oluşumuna Herpes simpleks (HSV- tip I) adı verilen bir virüs yol açar. Uçuk virüsü vücuda girdikten sonra sinir hücrelerine yönelir ve sinir düğümüne kadar çıkıp oraya yerleşerek dormant halde yani etkin olmayan bir halde bekler. Bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü durumlarda çoğalarak sinir hücrelerinden deri yüzeyine doğru hareket eder ve uçuk kabarcıkları oluşturur. Uçuğun çıkacağı bölgeler önceden kaşınmaya ve sızlamaya başlar. İçi sıvı dolu olan kabarcıklar zamanla kuruyup çatlar, sızıntı yapar ve açılarak yara haline dönüşür. Soğuk algınlığı, grip gibi rahatsızlıklar, aşırı güneş ışığı ve morötesi ışınlar, stres, yorgunluk, uykusuzluk ve hormonal değişiklikler uçuğun tekrarlamasında etkili olabilir. Uçuğun etkili bir tedavisi yoktur, ancak antiviral kremler kullanılabilir. Uçuğa neden olan virüs bazı durumlarda uçuk yarasından vücudun başka bölümlerine yayılabilir. Örneğin parmaklarda ve gözlerde uçuk yaraları oluşabilir. Bulaşıcı olduğu için, uçuklu insanların sık sık ellerini yıkamaları tavsiye edilir.


paylaş

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • monash.pw sitesine veya monash.pw adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “monash.pw” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK monash.pw monash.pw:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, monash.pw web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır