Azitro Kedi

Özellikle sokak kedilerine bakan kişiler için hazırladığım bir döküman.

Sokak hayvanlarının karşılaştığı problemleri ve çözümlerini yazdım.

Anlamadığınız bir şey varsa lütfen sormaktan çekinmeyin.

İlgili döküman:

Kedilerde Mantar Tedavisi

Tedavisinde pamuk ile baticon sürülüp temizleme işlemi yapılır daha sonra Canesten krem sürülür.

Mantar tedavisinde eldiven kullanmak önemlidir. Temas eden kişiye bulaşabilir. Çıplak el ile dokunuldu ise el sabun ve su ile dezenfekte edilmelidir.

Kedilerde Herpes Virüsü (Kedi nezlesi)

Solunum yolları enfeksiyon kaptığı için kedilerin ağız ve burunlarından çok miktarda mukoza salgılanır. Gözler iltihaplanır erken müdahale edilmez ise kedi gözlerini kaybedebilir ve ölebilir. Daha çok bağışıklığı düşük yavru kedilerde ve bakımsız kedilerde görülür. Tedavisi için Azitro toz antibiyotik kullanılabilir. Kedinin ağırlığına bağlı olacak şekilde her kilo için 10 mg azitro günde 1 defa verilir.

Örnek olarak azitro toz antibiyotik ile bir hesaplama yapalım. Üzerinde 200mg/5ml yazan bir azitro (ya da toz augmentin, toz amoklavin) ile 1 kg lik bir kediye verilecek olan dozu hesaplayalım. Azitro şişesinden çıkan 5ml lik tozu su ile karıştırdığımızda 200mg antibiyotik elde edeceğiz yani 200 mg lık antibiyotik 200/10= 20 tane 1 er kiloluk kedi için bir doz. Yani dozumuz çok ama çok fazla, o yüzden kutunun içinden çıkan kaşıkta yazan ve minimum doz göstergesi olan 0.5 ml nin yarısı kadar (0.25 ml) toz alıp çok az su ile sulandıracağız. Bu 0.25 ml lik doz 1 kg lik kedimizin günlük dozudur. Yeni doğan kedilerin ağırlığı çok daha az olduğu için bu doz daha az verilmelidir.

Antibiyotikler bağırsaklardaki yararlı bakterileri öldürdüğü için probiyotik içeren besinler verilmelidir. Örneğin: Kefir gibi.

Kedilerin ağız burun ve göz çevresindeki iltihaplar, kurumuş siyah lekeler sulandırılmış borik asit, soğumuş çay demi ya da sulandırılmış beyaz sirke ile temizlenebilir.(Sirke ile dikkat etmek gereklidir. Göz temasında göz korneasına zarar verir. Ve kokusu kediyi rahatsız edebilir.)

Ağız burun ve göz çevresi temizlendikten sonra Gözlere günde 3 defa 2 şer damla Tercihen Moxidexa yok ise Tobrex damlatılır. (Her iki göze de). Göze damlatılan bu damlaların daha iyi etki göstermesi için kedinin alt göz kapağı baş ve işaret parmağımız ile büzüştürülerek alt göz kapağının torba haline gelmesi sağlanarak oluşan o torbaya göz damlasını damlatmamız gerekir. Eğer ki göz damlası ya da göz merhemi kullanıyor isek parmağımızın iç kısmına damlatılan merhem ile göz yüzeyine uygulanabilir. Göz merheminin uç kısmı göze kesinlikle temas ettirilmemelidir. Bu tedavide antibiyotik 5 gün göz damlası ise bir hafta damlatılabilir.

(Önemli fazla doz antibiyotik ölümle sonuçlabilir. ) Kısacası Büyük kediler için bir çay kaşığı toz antibiyotik+ su yavru kediler için 3 te bir çay kaşığı antibiyotik+su

hap şeklinde satılan antibiyotiklerde doz ayarlamak çok zordur. Büyük kedilere çeyrek hap vermek bile öldürücü olabilir.

Kedilerde pati ve bilek burkulması

Kedilerde pati ve bilek burkulması sık rastlanır. Bu durum için topallayan ayakların bileklerine ve eklem yerlerine Felden jel sürülebilir eğer ki bu topallama darbe sonucu oluşmuş olabileceğini düşünüyor isek ek olarak hirudoid forte jel kullanılabilir. Eğerki 3. Günün sonunda herhangi bir iyileşme gözlemlenemiyor ise veterinere götürülerek kırık veya çıkık kontrolü yapılmalıdır.

(Topallayan kedilerde ilk bakılması gereken yer patileridir parmakların arası ve tırnaklar kontrol edilmelidir. Yabancı cisim vs batmış olabilir.)

Kedilerde deri yaralanmaları ve sıyrıklar

Hasar gören doku baticon ile temizlenip fucidin krem sürülebilir hızlı iyileşmesi için madecassol kullanılabilir. Yaranın derin olduğu fark edilirse (Köpek ısırığı ya da cisim batması gibi durumlarda) Veteriner hekim kontrolünün yapılması gerekmektedir.

Kedilerde İç parazit kaynaklı enfeksiyonlar

Belirtileri genellikle tüylerin düzenin bozulması (özellikle sırt bölgelerinde), kedinin cılız olup karnının şişik olmasıdır. Bu gibi durumlarda kedinin kakası kontrol edilmelidir. Eğer ki kedinin kakasında iç parazit görüldüğünde Tenizol gibi iç parazit hapları verilebilir. Genellikle bu hapların yarısı 5 kg lik kedi için verilir. 1 kg lik kediler için hapın yarısının 5 te 1 i verilmelidir. 10 gün sonra bu işlem tekrarlanabilir ve kedinin kakası tekrar kontrol edilmelidir.

Kedilerde dış parazit

En çok rastlanan bit pire gibi parazitlerdir, kedinin sürekli kaşıntısı kulak içinde veya üstünde siyah noktasal lekeler görülmesi dış parazit kaynaklı olabilir. Bu gibi durumlarda ense damlası kullanılmalıdır.

Kedilerle ilgili bazı yararlı bilgiler

Kediniz balkona pencereye çıkıyor ise tırnakları kesilmemeli ve pati altlarında bulunan uzun tüyler kesilmeli parmak araları temizlenmelidir. Kedi parmak araları perdeli olduğundan derisine zarar vermeden dikkatli bir şekilde kesilmelidir.

Kedilere sürekli yaş mama ya da et verilmemelidir. Çiğ et kesinlikle verilmemelidir.

Evre bakılan kedilerin çimen ihtiyacı karşılanmalıdır. En kısa yoldan çimen çıkarmak için hazır çim tohumu ya da buğday yulaf tohumları tercih edilebilir.

Kedilerin çıktığı balkon ya da pencere altlarında sivri korkuluk olup olmadığı kontrol edilmeli eğer ki bu korkuluklar var ise kedi o pencere ya da balkona çıkarılmamalıdırlar.

Kediler sırt bölgesinden aşağı bölgelerden huylanırlar o bölgelere dokunmak sıkmak vs gibi eylemlerde bulunmak kedinizi strese sokar.

Kediler yüz şeklinizden ve ses tonunuzdan etkilenirler.

Kedilere zorla bir şey yaptıramazsınız o yüzden kötü davranmak ceza vermek ve bir yere kapatmak çare değildir. Tam tersi kedi strese gireceğinden daha çok o eylemlerde bulunacaklardır.

Kediler taranmayı çok sever. Kediniz istemediğiniz eylemlerde bulunuyor ve sürekli dışarı çıkmak gibi isteklerde bulunuyor ise onların bu isteklerini onları tarayarak kandırabilirsiniz ve unutmasını sağlayabilirsiniz.

Kediler kedi nanesine bayılırlar. Kedi nanesi kedinin sakinleşmesine yardımcı olur. Kedi nanesi bitkisinin 10 dan fazla çeşidi vardır bazı kediler bazı türlerinden hoşlanmayabilirler. O yüzden doğru olanı bulmak zahmetli olabilir.

Kedilerin dişlerine zarar verecek cisimleri ortada bırakmamak gerekir. Oyuncaklarında metal vb maddelerin bulunmaması gerekir.

Kedileriniz siz yemek yer iken size bakıyor ise yediğiniz şeyi ona koklatabilirsiniz.

Yemek yapar iken özellikle sıcak yemek yapar iken kediniz yanınıza geliyor ise bir kaza çıkmaması için ve kedinizin merakı dinsin diye ona yemeyeceği bir cismi koklatabilirsiniz.

Kedilerinizi 3 ayda birden fazla banyo yaptırmayın. Deri ve tüy sağlığını tehlikeye atar.

Siz evde yok iken ve gece saatlerinde pencere ve balkon kapılarını kapalı tutmak önemlidir dikkat edilmesi gerekir.

Kedilere araç çarptığı zaman ilk müdehale soğuk su ve vetererinere götürmek olmalıdır. Araç çarpan kedinin öldürüğü tam olarak anlamak için kedinin gözlerine flaş ışık(telefonun kamera lambası olabilir) tutulmalıdır. eğer ki göz bebeklerinde hareket var ise kedi henüz ölmemiştir halen kurtarılabilir. Yine bunun yanında kedinin kalbi üzerinden nabız kontrolü de yapılabilir. Nefes kontrolü yapmak için kedinin ağzı kapatılır burnuna temiz cam ya da temiz telefon ekranı koyulup buğulanıp buğulanmadığı kontrol edilebilir.

İlgili İlaçlar

Veterinerlikten ya da online olarak alınabilecek iç ve dış parazit ilaçları biovet: dış parazit ve pire damlası enseye damlatılır.

İç parazit tenizol. 1 tablet 10 kg olarak hesaplanır 2.5 kiloluk kedi için hapın çeyreği verilir.

    

     Herkese merhaba,

     Kedi gribi hakkında yorumla ve mail olarak çok fazla soru geldiği için, bu yazımı tekrar güncellemek istedim.

      Ben kedi gribiyle 2013 yılında iki kedimi kısırlaştırmak için veteriner kliniğine bıraktığımda tanıştım! Kedilerim bir hafta kadar klinikte kaldıktan sonra eve getirdim ve hapşırmalar başladı. Tabi hemen tekrar kliniğe gittik ve kedi gribinin başlangıcında olduklarını öğrendim. Antibiyotik ve vitamin tedavisine başlandı klinikte ve bir haftalık tedavi sonrasında toparlanmaya başladılar. Ama bu hastalık belirli zamanlarda tekrarlamaya başlayınca birçok forum sitesini okudum, farklı hekimlerle görüştüm ve kedilerimin de durumuna göre onlara neyin iyi gelip gelmediğini öğrenmeye başladım.

            Öncelikle kedi gribinin ne olduğundan ve belirtilerinden bahsetmek istiyorum. Kedi gribini (Solunum yolu enfeksiyonu) oluşturan birden çok viral ve bakteriyel ajanlar olsa da; en sık görüleni herpesvirus (FHV) ve calicivirustür (FCV). Belirtileri ise; halsizlik, iştahta azalma, ateş, burun akıntısı-tıkanıklığı ve buna bağlı olarak nefes almada güçlük, göz akıntısı ve buna bağlı olarak göz kapaklarının çapaklanıp şişmesi ve müdahale edilmemesi durumunda gözde ülserleşme, hapşırık, ağızda ya da pati altlarında yara (calicivirus) gibidir. Bu hastalığın kuluçka dönemi 2-6 gündür. Yani kediniz bu virüsü kaptıktan 2-6 gün içinde belirtileri göstermeye başlar. İyileşme dönemi ise 14-21 gün arasında olur. Bu virüsü alan kedilerin çoğunluğu taşıyıcı olarak hayatlarına devam ederler. Yani herhangi bir hastalık belirtisi yokken sağlıklı bir kediye hastalığı bulaştırma riski vardır. Ayrıca bağışıklık sistemleri düştüğünde hastalık tekrar nüksedebilir.

            Bu hastalık kediler arasında oldukça bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle virüsler 1-2 metrelik alana yayılabilirler. Ayrıca göz, ağız akıntısı ve bu akıntıların temas ettiği objelerle de kolaylıkla bulaşabilir. Tabi bir de bizim farkında olmadan taşıma durumumuz da var! Bu nedenle kedinin bulunduğu ortamın uygun dezenfektanlarla temizlenip havalandırılması önemlidir. Ben normalde çamaşır suyu kullanmam evde ama bu hastalık döneminde kullandım çünkü çamaşır suyu virüsleri kısmen de olsa yok edebiliyor. Eczane ya da medikal dükkanlardan sorup alabileceğiniz dezenfektanları da kullanabilirsiniz. Yabancı kedileri sevdikten sonra kendinizi de dezenfekte etmeniz önemli. Ben özellikle hasta bir kediyle ilgilendiğimde, ellerimi kolonyayla temizlerim ve eve geldiğimde holde (oraya kediler girmez, kapısı kapalıdır) üstümü değiştirip çıkardıklarımı direkt makineye atarım. Fazla evhamlı olduğumu düşünebilirsiniz J Ama o kadar çok uğraştım ki hastalıklarla, buna mecbur kalıyorum.

            Hastalığın teşhisi veteriner hekim tarafından yapılacak olan tam kan tahlili, mukoza tahlili ile kesinlik kazanabilir ama birçok hekim genel muayene ile tanıyı koyup ona göre bir tedavi uygular. Kedi gribinin tedavisi antibiyotik ve vitamin takviyesiyle yapılıyor ama şunu da belirtmek isterim ki; antibiyotiklerin virüsler üzerinde bir etkisi yoktur. Ama bu virüslerin neden olabileceği sekonder enfeksiyonları önlemek adına geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanılması tavsiye ediliyor. Bu nedenle de hastalığı ilk kez geçiren bir kediniz varsa önleyici tedavi olarak antibiyotik kullanabilirsiniz. Tabi bu antibiyotikleri de dikkatli kullanmak gerekiyor. Bazı antibiyotikler bu enfeksiyonlar için yetersiz kalabiliyor ve ayrıca dozajı da kedinin yaşına, kilosuna, hastalığın seyrine göre doğru ayarlamak gerekiyor.

Vitamin olarak da Lysine (amino asit), balık yağı, C vitamini ve antioksidanı dönüşümlü olarak kullanıyorum ben. Lysine ve balık yağı, Lysine ve C vitamini gibi. Hastalık zamanında her gün kullanılabilir ama ben önlem amaçlı olarak haftada iki gün veriyorum artık. Kullandığım markalar da; Vetri Science markasından Vetri Lysine Plus, Omega 3-6-9 ve Antiox 100 mg ve Natur Vitta-C. Vetri Science markasının ürünlerini yurt dışı sitelerinden alıyorum çünkü Türkiye’de çok pahalıya satılıyor ve çoğu ürünü bulamıyorum. Antiox 100 mg satışı da durdurulmuş sanıyorum ki, bulamıyorum. Ama bunun yerine yine aynı markanın Cell Advance isimli çok kapsamlı bir vitaminini buldum onu alacağım. Bunlar benim kullandığım ve tavsiye edebileceğim vitaminler ama kedinizi en iyi tanıyan ve ona iyi gelecek olanı gözetecek olan sizsiniz.

            Yukarıda yazdığım vitaminlerin fiyatları biraz pahalı. Eğer ki bunları alamazsanız bebekler için olan multivitaminler, imuneks şurup/kapsül, immuzinc gibi vitaminler ve eczaneden alacağınız balık yağı da fayda sağlayacaktır. Ben sokaktaki kedilerimden hasta olan olursa bunlardan biri ya da ikisini kullanıyorum. Özellikle yavru kedilerde görülen gözlerde şişme, akıntı için de yine eczaneden alacağınız antibiyotikli göz damlası düzenli kullanımda işe yaracaktır. Gözlerini temizlemek için ılık çay kullanabileceğiniz gibi, eczacıya borik asit de hazırlatabilirsiniz. Borik asit göz için iyi bir dezenfektandır ama bu işi bilen yetkililer tarafından hazırlanmalı muhakkak.

            Sokakta yaşayan dostlarımız kedi nezlesine yakalanmış ise ilaç-vitamin desteği haricinde yemek yemesi de takip edilmeli. Burnu tıkandıysa koku alamadığı için yemeyecektir. Sizin müdahale etmeniz gerekebilir. Bunun için de veteriner kliniğinde satılan a/d konserve mama ya da tavuk etini haşlayıp ezerek verebilirsiniz.

            Son olarak da; özellikle kediniz yavruyken gerekli aşılarını yaptırmayı ihmal etmeyin, tam bir koruyuculuk sağlamasalar da daha kolay atlatmasına yardımcı oluyorlar. Kedi gribi ve birçok viral hastalık, kedilerin yavru döneminde şiddetli geçiyor. 3-4 yaşından sonra daha hafif belirtilerle seyrediyor. Ayıca çok bulaşıcı olduğundan bahsetmiştim. Bunun için de kedinizi götürdüğünüz kliniğin temizliğine ve aldığı önlemlere dikkat etmenizi ve kedinizi mecbur kalmadıkça pansiyon gibi kalabalık ortamlara bırakmamanızı tavsiye ederim.

Antibiyotikler, kedilerde genellikle bakteriyel enfeksiyöz hastalıkların tedavisi için kullanılır. Antibiyotik içeren bir tedaviye ihtiyaç duyan kedilerin vücudunda, enfeksiyona sebep olan organizmalar yer almaktadır. Kediler ve kedi yakınları tarafından antibiyotikler pek sevilmese de hastalıkların tedavisi için çok önemli olan ilaçlardır. Kedi antibiyotik ilaçları nelerdir ve kedilerde antibiyotik kullanımı hakkında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir gibi önemli soruların yanıtları ve uyarılar için yazımızın derinliklerine doğru ilerleyebilirsiniz.

Daha önce belirttiğimiz gibi antibiyotikler, bazı hastalıkların tedavi edilmesi için oldukça önemlidir. Ancak antibiyotiklerin yanlış ve gereksiz kullanımı kedimizi tedavi etmek yerine daha çok zarar vermektedir. Bu sebeple kedilerde antibiyotik kullanımında dikkat edilmesi gerekenler hafife alınmamalıdır.

Kedilerde Antibiyotik kullanımı nasıl olmalıdır?

Patili dostlarımızın ailemize katılması ile birlikte hayatımıza farklı bir renk gelir. Bizleri mutlu etmeleri için hiçbir şeye ihtiyaçları yoktur. Yanımızda olmaları kafidir. Hem kendimizin hem de onların mutlu ve sağlıklı bir hayat sürmesi için elimizden geleni yaparız. Ne de olsa mutluluk karşılıklıdır. Ancak bazen tatsızlıklar yaşanabilir. Minik dostlarımızın hasta olduğunu fark ederiz. Ne kadar çaba göstersek de olacakların önüne geçemeyiz. Neyse ki tıp çok ilerledi ve minik bir hap ile kısa sürede iyileşebiliyor ve neşemize kavuşabiliyoruz. Ki bu kediler için de geçerli bir durum. Bu ilaç gruplarından biri de antibiyotiklerdir ve kullanımına dikkat edilmelidir.

• Antibiyotik alan kedilerin susuz kalmaması gerekmektedir. Kedinizin bol bol su içtiğinden emin olmalısınız.
• Ağızdan alınan bazı antibiyotikler aç karnına, bazı antibiyotikler ise tok karnına kullanılmalıdır. Kullanım  şekli veteriner hekim tarafından belirlenmektedir.
• Antibiyotik çeşitleri kusma ve bulantı gibi yan etkiler yapabilir. Gastrointestinal sistemde irritasyonu azaltmak amacıyla az miktarda yiyecek ile alınması gerekebilir. Bu gibi durumlarda veteriner hekime danışılmalıdır.
• Tedavi süreci veteriner hekim tarafından belirtilir. Hangi dozda ve hangi miktarda ilaç alınması gerektiğine kendiniz karar vermemelisiniz. Çünkü tedavi birkaç gün içerisinde olumlu yanıt verdiğinde bazı kedi sahipleri antibiyotik alımını bıraktırabiliyor. Ancak bu kedinizin ve halk sağlığı için tehlike teşkil etmektedir. Hastalığın iyiye gitmesin ve görünürde herhangi bir problemin kalmamış olması etkenlerin tam olarak yok edildiği anlamına gelmemektedir. Tam olarak tedavi edilmeden ilaçlar bırakıldığında, enfeksiyon tekrarlayabilir ve kullanılan antibiyotiğe karşı alınan olumlu tepki azalabilir. Antibiyotik alımı sadece yan etkilerin şiddetli olması ya da veteriner hekimin önerisi ile bırakılmalıdır.
• Antibiyotik alan kedilerin gözlem altında tutulması gerekmektedir. Patili dostunuzu özellikle ilk ilaç alımlarında yalnız bırakmamalısınız. Herhangi bir yan etki fark ettiğinizde veteriner hekiminize bildirmelisiniz.
• Antibiyotik ilaçlarının alınması gereken süreçler belli olduğu için herhangi biri unutulduğunda fazladan bir tane daha alınmamalıdır. Bir diğer gün aynı saatte alınmaya devam edilmesi gerekir. Aşırı dozda antibiyotik alımı kedilerde alerjiye neden olabilir. Alerji sonucunda ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.

Kedilerde Antibiyotikler Hangi Durumlarda Kullanılır?

Evimizi ne kadar temizlesek de bakteriler gelip kedimizi bulabilir. Onlar temizliklerini kendilerini yalayarak yaptıkları için de sık sık hastalanabilirler. Üstelik enfeksiyona neden olan çok sayıda mantar ve bakteri bulunmaktadır. Her enfeksiyonun üreme ve yayılma hızı farklı olduğu gibi bulundukları bölge ve şiddeti de farklı olabilmektedir. Bizler gibi kedilerde de bakteriler nedeni ile enfeksiyonlar meydana gelebilir. Enfeksiyöz bir hastalığa yakalanan kedilerin bir an önce tedavi altına alınması önemlidir. Enfeksiyonun yayılmaması ve erkenden yok edilmesi için antibiyotik kullanımı gerekebilir. Bu karar elbette veteriner hekimler tarafından verilmelidir.

Kedilerde sıklıkla, üst solunum yolu, deri, idrar yolu, kemik ve yumuşak dokuda enfeksiyonlar meydana gelmektedir. Bu gibi rahatsızlıklara sahip olan kediler çeşitli ağrılar ve sancılar çekebilir. Bu nedenle kedilerde antibiyotiklerin kullanılması gerekmektedir.

En sık kullanılan antibiyotikler

Kedilerde kullanılan antibiyotikler oldukça fazladır. Ancak çok sık kullanılan ve reçetelerde en fazla yer alanlar aşağıda belirtilmiştir. Bazıları geniş spektrumlu iken bazıları daha spesifik amaçlarla kullanılmaktadır. Bu nedenle kedilerin hastalıkları ve kediye özgü ihtiyaçlar doğrultusunda belirlenirler.

Amoksisilin:Geniş spektrumlu dediğimiz antibiyotik grubu ilaçlarından biri Amoksisilin’dir. En yaygın reçete edilme nedenleri deri, idrar yolları ve yumuşak doku enfeksiyonlarını tedavi etmek geniş spektrumlu bir etkiye sahip olduğu içindir. Tablet, sıvı süspansiyon ve kapsül şeklinde oral olarak verilir. Bunun yanında enjeksiyon yoluyla uygulanma yöntemleri de vardır.

Sefaleksin: Yan etki konusunda oldukça hafif etkilere sahip olan Sefaleksin, geniş spektrumlu antibiyotik ilaçları arasında yer almaktadır. Kedi ve köpeklere en sık reçete edilen ilaçlardan biridir. Oral yolla alınmaktadır. Deri, solunum, ortopedik ve genital sistem enfeksiyonlarında kullanılabilir.

Klindamisin:Kemik, deri ve bazı sistemik enfeksiyonlarının tedavisi için sıklıkla reçete edilen bu ilaç, kedilerin metabolizması tarafından tolere edilir. Hızlı etki gösteren fakat uzun süre kullanılması gerekebilen bir antibiyotiktir.

Enrofloksasin:Enrofloksasin dozu, kedinizin ağırlığına ve enfeksiyona neden olan spesifik organizmaya bağlı olarak değişebilmektedir. Ağızdan tablet formunda olarak kullanılacağı zaman aç karnına tüketilmesi önerilmektedir. Enjeksiyon formu da mevcuttur. Solunum yolları, prostat, üriner sistem, deri ve bazı sistemik enfeksiyonların tedavisi için kullanılmaktadır.

Metronidazol: Metronidazol, kedilerde görülen diş eti hastalıklarının tedavisi için reçete edilebilir. Bunun yanı sıra gastrointestinal enfeksiyonlara karşı da etkilidir.

Kedilere Antibiyotik Nasıl Verilir?

Kediler için uygun olan antibiyotik ilaçları farklı formlardadır. Kapsül, sıvı ya da hap şeklinde oldukları gibi merhem, jel, krem formunda da olabilirler. Bunun yanında deri altı, kas içi, damar içi uygulanması için ilaçların farklı formları da bulunabilmektedir. Her birinin kullanım sıklığı ve şekli farklı olabildiği gibi her kedide de farklı şekillerde kullanılması gerekebilir. Bu nedenle reçete edilirken ne sıklıkla alınacakları ve hangi miktar olacağı veteriner hekimler tarafından belirtilir. Böylece kedilere antibiyotik hap verilir mi sorusunun yanıtını vermiş olduk.

Kedilerde Antibiyotiklerin Yan Etkileri Nelerdir?

Her ilacın yan etkisi olabildiği gibi antibiyotiklerin de olabilir. Bu etkiler antibiyotiğin türü ve kediye göre değişebilir. Genellikle yan etkiler hafif olarak ortaya çıkar. Ayrıca her kedi yan etki göstermeyebilir. Sıklıkla görülen yan etkiler ise alerji, ishal, kusma, deride döküntü ve ishaldir. Daha az görülenler, böbrek ve karaciğer sorunlarıdır. İlaç kullanımı ile birlikte herhangi bir farklılık gözlenmesi durumunda veteriner hekimleri bilgilendirmek gereklidir. İlaç değişimi yapmaya ya da tedaviyi farklı şekilde devam ettirmeye karar verebilirler.

Yan etkiler nedeni ile kedi severler antibiyotik kullanımı konusunda endişelenebilir. Ancak belirttiğimiz gibi her kedi yan etki göstermez. Faydalarının büyük olması nedeni ile de hafif yan etkiler göze alınabilir. Elbette görülen değişiklikler veteriner hekime bildirilmelidir.

Kedilerde Antibiyotik Alerjisi

Ne yazık ki kedilerde antibiyotik alerjisi sık olmasa da görülmektedir. Ancak her reaksiyon farklı olabilir. Deride döküntü, kaşıntı, ishal, nefes alamama, kusma ve ateş gibi belirtiler ortaya çıktığında acilen veteriner hekime gidilmesi gerekir. Antibiyotik dışında ilaç kullanımı alerjiyi etkileşime geçirmektedir. Bunun yanı sıra dozajın fazla verilmesi ve aşırı reaktif bağışıklık sistemi antibiyotik alerjisine neden olmaktadır.

Evde baktığımız için hastalanmayacağını düşündüğümüz patili dostumuzu hâlsiz ve keyifsiz görmek oldukça üzücüdür. Onları mutsuz görünce bizim de keyfimiz kaçar ve enerjimiz tükenir adeta. Ancak güçlü olmalı ve yapılması gerekeni yapmalıyız. Ayrıca kedi aşılarının düzenli olarak yapılması da önemlidir. Veteriner hekim ziyareti ve birkaç ilaç ile sevimli dostlarımızı günlük keyifli rutinlerine kavuşturabiliriz.

Kedinizin herhangi bir enfeksiyona sahip olduğundan şüpheleniyorsanız, onu veteriner hekime götürüp muayene edilmesini sağlamalısınız. Bilinçsiz ve reçetesiz olarak satılan antibiyotikleri alarak ve kendi başınıza kullanarak tedavi konusunda başarılı olamayacağınız gibi kedinizin daha fazla zarar görmesine neden olabilirsiniz. Antibiyotikler belirli süreç içerisinde alınmalı ve hangi dozda ya da hangi ilacın alınacağı veteriner hekimler tarafından belirlenmelidir.

Kedilerde Antibiyotik Kullanımı Ne Zaman Olumlu Sonuç Göstermez?

• Kediniz yara sahibi ise ve enfeksiyonlu bölgeye merhem formunda antibiyotikler sürülecekse, öncelikle yaranın temizlenmesi gerekmektedir. Yaraya temas etmeyen antibiyotik kullanımı elbette kedilerde olumlu sonuç göstermez. Tedavi hem uzar hem de başarısız olur.
• Veteriner hekimler tarafından verilmeyen antibiyotikler başarılı bir tedavi oluşumunu engeller. Her bakteri ve kedi için farklı bir ilaç kullanımı gerekebilir. Antibiyotikler her ne kadar yaygın olarak kullanılıyor olsa da, çoğu hastalıkta antibiyotik kullanımının herhangi bir faydası olmamakla birlikte, zararı olmaktadır. Yanlış antibiyotik kullanımının ise çok ciddi sonuçları olabilmektedir. Özellikle insanlar için kullanılan antibiyotiklerin hayvanlar üzerinde çok ciddi yan etkileri olmaktadır. Antibiyotik kullanımının gerekliliğine ve kullanımına veteriner hekim karar vermelidir.
• Antibiyotik alımı ihmal edilirse ya da aşırı dozda verilirse, tedavi fayda yerine zarar sağlayabilir. Bu nedenle doğru zaman ve dozajda kullanılması gereklidir.
• Antibiyotik alımları ile mamalarının değişmesi gerekebilir. Ayrıca ek olarak vitamin de almaları gerekiyorsa, hekim tarafından belirtilir. Antibiyotiğin en etkili yanıtı vermesi için beslenmenin iyi olması ve veteriner hekimin önerilerinin yerine getirilmesi önemlidir.

Bu içerikler ilginizi çekebilir