babanın evladına duası hadis / Cenneti Müjdeleyen 40 Hadis! - Foto Galeri - Memurlar.Net

Babanın Evladına Duası Hadis

babanın evladına duası hadis


Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bizde çok büyük hakkı olan üç kişiden biri, dünyaya gelmemize sebep olan ana babadır. Diğeri, dinimizi doğru öğrenmemize sebep olan hocadır. Öteki de, maddî rızkımıza sebep olan işverendir.

Bir Müslüman çok başarılıysa, tuttuğu altın oluyorsa, işin temelinde, muhakkak ana babasının rızası, duası vardır, onları çok memnun etmiştir. Çünkü Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Ana babanın evladına duası, peygamberin ümmetine duası gibidir, reddolmaz) buyuruyor. Bedduası da böyledir.

Bir evlat, ana babasının; bir işçi de işvereninin duasını, rızasını alamazsa, Allah’ın rızasını alamaz. Yani, bize gelen nimete vesile olana teşekkür etmezsek, o nimet için yapacağımız şükrü Allahü teâlâ kabul etmez. Çünkü hadis-i şerifte, (Kendisine iyilik edene teşekkür etmeyen, Allah’a şükretmiş olmaz) buyuruluyor.

Ana babamız hayattaysa, ellerini öpüp, gönüllerini, dualarını almaya çalışmalıyız. Hattâ (Cennet anaların ayakları altındadır) hadis-i şerifine uyarak, annemizin ayaklarının altını öpmeliyiz. O zaman çocuklarımız da bize gerekli hürmeti gösterir. İnsan ne ekerse onu biçer. Eden kendine eder.

Çocuklarımıza malı mülkü, taşı toprağı değil, namazı vasiyet etmeliyiz. Peygamber efendimizin ve bütün evliya zatların vasiyeti namazdır. Çünkü doğru kılınan namaz, her derde devadır. Büyük bir zatın küçük yaştaki oğluna vasiyetindeki iki husus şöyledir: (1- Bayılmak ve deli olmak hariç, hiçbir vakit namaz üzerinden geçmeyecek, yani kazaya kalmayacak. O hâlde baba hakkı olarak sana vasiyetimdir, karada, havada, denizde, nerede olursan ol, Allah’ın emri olan namazı terk etmeyeceksin. 2- Eğer en yüksek mektebi bitirip bir meslek sahibi olmazsan, sana hakkım helâl olmasın. Çünkü ben sana iyi bir dinî terbiye verdim. Bu dinî terbiyeyi, alacağın ilimle ve kültürle birleştirirsen çok faydalı bir insan olursun. Dinî terbiye ve ilim, iki el, iki ayak, iki göz gibidir. Biri eksik olursa, insan da eksik olur.)

Vefat edeceği sırada da oğluna demiş ki: (Oğlum, kitaplarını al, şöyle önümden geç! Ben âhirete gidiyorum. Allah’ın huzuruna varınca diyeceğim ki: Ya Rabbî, ben gözlerimi, oğlumu tahsile gönderirken kapadım.)

Babanın duası Peygamberin duası gibi mi?

Değerli kardeşimiz,

İlgili hadis-i şerif şöyledir:

Babanın, evladına karşı duası, Peygamberlerin ümmetine olan duası gibidir.” (Suyuti, el-Camiü’s-sağir, no: 4199)

Bu hadis rivayetinin sahih olmadığı bildirilmiştir. (Münavi, Feyzü’l-kadir, no: 4199)

İyi amellere teşvik kötü amellerden sakındırma konusunda zayıf hadislerle amel edilebileceğini belirtelim.

Annenin duası babanınkinden daha tesirlidir. Bu yüzden hadis-i şerifte zikredilme ihtiyacı hissedilmemiştir. Zira anne hakkı baba hakkından önce gelir. Demek ki, annenin duası babanınkinden daha çok kabule şayan görüldüğü için ondan söz etmeye gerek görülmemiştir.

Kul hakları içinde en mühim olanı ana-baba hakkıdır.

Cenab-ı Hak, kendi haklarından sonra anne-babaya iyi ve güzel davranmayı ilk sırada zikrederek şöyle emreder:

“Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve maliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...” (Nisa, 4/36)

“Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için:)«Önce bana, sonra da ana-babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır.” (Lokman, 31/14)

Cenab-ı Hak, kendi rızasını ana-babanın rızasına bağlamıştır. Bu hakikati Resulullah (asm) Efendimiz şöyle haber verirler:

“Allah Teala’nın rızası, anne ve babayı hoşnut ederek kazanılır. Allah Teala’nın gazabı da anne ve babayı öfkelendirmek suretiyle celbedilir.” (Tirmizî, Birr, 3)

Hz. Peygamberin (asm) şu duası bir mümin için ne büyük bir müjdedir:

“Ana-babasına iyilik edene ne mutlu! Allah Teala onun ömrünü ziyadeleştirsin!” (Heysemî, Mecmeu’z-zevaid, 8/137)

Çocuklar, ana-babalarına karşı hürmet, itaat ve gerekli hizmetlerle mükelleftirler. Eğer farklı yerlerde ya da muhtelif şehirlerde yaşıyorlarsa, ana-babalarını ziyaret edip gönüllerini almalı, dualarını istemelidirler. Onlara hizmet etmek, güzel söz söyleyip ikramda bulunmak, bilhassa yaşlandıkları zaman evlâtların en büyük vefa borcudur.

Yüce Rabbimiz, onlara karşı en ufak bir memnuniyetsizlik göstermeye bile müsaade etmemiştir. Kuran-ı Kerîm’de şöyle buyrulur:

“Rabbin, yalnız kendisine ibadet etmenizi ve ana-babaya iyilikte bulunmayı emretmiştir. Eğer ikisinden biri veya her ikisi, senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı öf bile deme, onları azarlama. İkisine de hep tatlı söz söyle. Onlara rahmet ve tevazu kanatlarını ger ve 'Rabbim! Onlar beni küçükken (merhametle) yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet eyle.' de!”(İsra, 17/23-24)

İlave bilgi için tıklayınız:

Üç kişinin; "babanın, misafirin, mazlumun" duasının mutlaka kabul ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır