bacak damar hastalıkları hangi bölüm bakar / Kalp ve Damar Cerrahisi Nedir? Hangi Hastalıklara Bakar? - Medicana Sağlık Grubu

Bacak Damar Hastalıkları Hangi Bölüm Bakar

bacak damar hastalıkları hangi bölüm bakar

Bacak Ağrısı İçin Hangi Bölüme Gidilir? Bacak Ağrıları İçin Hangi Doktordan Randevu Alınmalıdır?

Bacak ağrısı için hangi doktora gidileceği sorusunun yanıtı, birçok kişi tarafından bilinemeyebiliyor. Bacak ağrıları için, aslında pek çok örnek verilebilir. Bu örneklerin arasında; bacakların zorlanması, kırıklar, kemik ya da yumuşak doku zedelenmesi; sadece birkaçıdır. Bacak ağrılarının nedenine göre gidilecek olan hastane bölümü, farklılık gösterebilir. Doğru teşhisle, kişi; doğru bölüme yönlendirilmelidir.

Bacak Ağrısı İçin Doğru Bölüm Seçimi

Bacak; yapısı, diğer pek çok organa oranla; çok daha karmaşık bir yapıdır. Bundan dolayı da, nedeni bilinmeyen tarzda pek çok ağrıya neden olabilmektedir. Kırıklar, kemik veya yumuşak doku zedelenmesi, ayak veya dize fazla yüklenilmesi sorunları olabilir. Ayrıca eklem, kas, bağ, damar veya sinirlerin zedelenmesi de; bacak ağrılarına neden olabilmektedir.

Bacak ağrılarının kaynaklandığı nedenlere göre, gidilecek bölüm de değişiklik göstermektedir. Bacak ağrılarına ek olarak oluşacak belirtilere göre, gideceğiniz alan da değişiklik gösterir. Belirtiler doğrultusunda, bölüm seçimi yapılmalıdır.

Bacak Ağrıları İçin Hangi Doktordan Randevu Alınmalıdır?

Bacak ağrılarına ilişkin; kalp damar cerrahı, nöroloji uzmanı, genel dahiliye uzmanı ya da ortopedi uzmanı bilgi sahibidir. Bu doktorlardan randevu alabilir ve görünebilirsiniz. Bacak ağrısı belirtilerine göre, gidilecek ve randevu alınacak bölüm doktoru da; yine bu açıdan değerlendirilmelidir.

Ortopedi Uzmanları

Kemik ve iskelet sistemi ile ilgili sorunlarla ilgilenen ortopedi uzmanlarına, diz bölgesi veya diğer eklemlerde ağrı bulunuyorsa gidilmelidir. Ortopedi kliniğinin uzmanlık alanına giren konuların arasında; kırık, yaralanma, darbeler, menüsküs yırtığı, bağ zedelenmesi ile eklem iltihapları bulunmaktadır.

Kalp Damar Cerrahisi

Bacakta bulunan ağrılar, hareket ettikçe daha da artıyorsa veya bacakta solgun görünüm mevcutsa, bacakta atardamar tıkanıklıkları olabilme ihtimali yüksektir. Bacak ağrılarıyla birlikte böyle belirtiler de söz konusuysa; kalp damar cerrahisine görünmek doğru olacaktır.

Nöroloji Kliniği

Bacak ağrısı, aksine hareket halinde azalıyor ve dinlenme halinde artıyorsa; sorunlar, sinirlerden kaynaklanıyor olabilir. Bu belirtilerle oluşan bacak ağrıları için, nöroloji uzmanına görünebilirsiniz.

Genel Dahiliye Uzmanları

Bacak ağrıları, özellikle de kaval kemiğinin ön bölgelerinde meydana gelen şişlik, kızarıklık vb. gibi cilt hastalıklarıyla birleşiyorsa; genel dahiliye doktoruna gidilmesi gerekmektedir.

Kalp ve Damar Cerrahisi

Kalp ve Damar Cerrahisi, kalp ve birlikte çalıştığı dolaşım sistemi ile ilgili hastalıkların tedavisine modern tıbbın bütün imkanlarını kullanarak çözüm üretmektedir. Her biri alanında uzmanlaşmış olan cerrahlarımız, bu süreci en kolay şekilde atlatmanız için gerekli cerrahi girişimleri ve endovasküler yöntemleri eksiksiz bir şekilde uygulamaktadır.

Kalp ve Damar Cerrahisi Nedir?

Günümüzde insan sağlığını tehdit eden en büyük şikayetler kalp ve ona bağlı organlarda yaşanmaktadır. Bu nedenle kalbe bağlı gelişen hastalıklardan ölüm oranları da yıllar geçtikçe artmaktadır. Kalp ve damar cerrahisi, kalp hastalıklarının yanı sıra kalbin çalışmasını etkileyen üç damardan kaynaklı hastalıkların erken tespitini sağlayan ve cerrahi tedavi uygulayan birimdir. Modern tıbbın en yeni imkanları kullanılarak, hastanın ihtiyacına göre belirlenen en uygun cerrahi yöntemler ile hastanın sağlığına kavuşması sağlanır.

Kalp ve damar cerrahisi, hastanın normal hayatına zaman kaybetmeden dönebilmesi için diğer birimlerle de koordineli şekilde çalışmaktadır. Özellikle anestezi ve fizyoterapi birimlerinin katkıları, cerrahi müdahalenin başarı yüzdesini artırdığı gibi ameliyat sonrası süreçte hastanın rahat etmesini sağlamaktadır.

Kalp ve Damar Cerrahisi Hangi Hastalıklara Bakar?

Kalp ve damar cerrahisi, kalp ile ilgili erken tanı ve müdahale gerektirebilecek bütün şikayetleri kapsamaktadır. Bu nedenle birimin uzmanlık alanına giren hastalıklar da kalbin kendisi, kalbi besleyen koroner damarlar, kalp kapakçıkları ve birlikte çalıştığı dolaşım sistemine  (atardamarla, toplardamarlar) yöneliktir.

Kalp krizi: Sağlık sorunu yaratan bazı etkenlerin tetiklemesinden dolayı kalp kasları tamamen oksijensiz kalabilir. Kalp krizi adı verilen bu durumda kalp kasında bulunan hücreler bir süre sonra ölmeye başlar ve geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir.

Kalp yetmezliği: Kalbe giden oksijen ve kan miktarının azalması kalp kasının görevini normal şekilde yapamamasına neden olmaktadır. Bu durum kalbin sağlıklı şekilde çalışmasını etkiler ve bir süre sonra kalp yetmezliğinin ortaya çıkmasına neden olur.

Anjina: Halk arasında göğüs ağrısı olarak bilinen anjina, kalp kasının ihtiyaç duyduğu kan akışının azalmasıyla meydana gelmektedir. Göğüs ağrısının efor ile birlikte artması ve dinlenmekle birlikte birkaç dakikada geçmesi tipiktir.

Hipertansiyon: En yaygın kalp ve damar hastalıkları arasında bilinen hipertansiyon, kalpten vücuda pompalanan kan basıncının yükselmesi ile oluşmaktadır. Hipertansiyon genetik olarak geçişlilik taşırken, bazı durumlarda ise dışsal nedenlerden dolayı meydana gelmektedir.

Pulmoner Hipertansiyon: Kalbimizin sağ tarafı, sola göre daha düşük basınçlı bir sistemdir. Kalbimizin sağ tarafının (sağ kulakçık ve sonrasında sağ karıncığın) pompaladığı kan akımına karşı olan basınç pulmoner basınç olarak adlandırılır. Bu basıncın yükselmesine pulmoner hipertansiyon denir (PH).

Damar sertleşmesi: Atardamarda zamanla biriken yağ ve kolesterol gibi zararlı atıklar, atardamar lümenini daraltmakta bazen de tam olarak kapatmaktadır. Ciddi daralma olan bölgeden kan geçişinin azalmasına bağlı olarak atardamarın beslediği bölgenin dolaşımı da olumsuz yönde etkilenmektedir.

Perikardiyal Efüzyon: Kalbin dış zarı olan perikardiyum katmanlarının arasına, kalp sağlığını korumak için bir sıvı salgılanır. Perikardiyal boşluk olarak adlandırılan bu alandaki sıvı miktarının gerekenden fazla olması durumunda ise perikardiyal efüzyon oluşur.

Miyokardit: Halk arasında kalp kası iltihabı olarak bilinen miyokardit; vücutta oluşan enfeksiyonun kalp kasına iltihap yayması ile meydana gelmektedir. Bu nedenle kalp kası dış tehditlere karşı savunmasız hale gelir ve hastalıklara davet çıkarır.

Kardiyomiyopati: Kalp kası kalınlaşması olarak da adlandırılan kardiyomiyopati, hastanın kalp kasının zaman içinde genişlemesi ve kalınlaşması ile oluşmaktadır. Kardiyomiyopati’nin nefes darlığı ve ritim bozukluğu gibi etkileri haricinde günlük hayata da olumsuz etkileri bulunmaktadır.

Kalp kapakçık hastalıkları: Kalp kapakçığında doğuştan veya sonradan oluşan bozukluklar  görülebilmektedir. Sağlık açısından önemli bir risk doğuran kalp kapakçığı hastalıkları, düzenli takibin yanı sıra belli bir aşamadan sonra cerrahi müdahale de gerektirmektedir.

Aort hastalıkları: Kalp başta olmak üzere vücudun pek çok organına oksijenden zengin kan taşınmasını sağlayan aort damarı, anevrizma ve yırtılma gibi çeşitli sorunlardan dolayı zarar görebilmektedir ve hayatı tehdit eden ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.  Kalp ve damar cerrahisi alanına giren  bu sağlık sorununun kalıcı olarak çözülebilmesi için cerrahi müdahale gerekmektedir.

Kalp tümörü: Kalp te tümör görülebilen organlarda biridir. Kalbin irek kendisinden kaynaklabilen tümörler olabilecği gibi çevre dokularda bulunan tümör dokusunun  yayılımı eklinde olabilmektedir. Genellikle iyi huylu olan kalp tümörlerinin tedavisi de kalp ve damar cerrahisinin ilgi alanlarından biridir.

Kalp ve Damar Cerrahisi Biriminde Yapılan Uygulamalar

Kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan cerrahi müdahaleler, hastalığın türü ve düzeyine göre belirlenmektedir. Kalp hastalıklarında ağırlıklı olarak bypass ve anjiyo tedavileri uygulanırken, daha detaylı müdahale gerektiren rahatsızlıklarda ise modern tıbbın imkanları dahilinde işlemler gerçekleştirilmektedir.

Koroner By-Pass Ameliyatı

Kalbi besleyen koroner damarlarda tıkanıklık ve daralma meydana geldiğinde kalbe yeterince kan pompalanamaz. Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen sorunun hayati açıdan risk oluşturduğu durumlarda ise tıkalı koroner damarların açılması söz konusu olmaktadır. Açık kalp ameliyatı ile vücudun başka bir bölgesinden alınan başka bir damar (atardaar veya toplardamar) ile tıkalı damara köprüleme işlemi uygulanır. Bu sayede yapılan köprüleme işlemi kan akımının tekrar normal haline dönmesi sağlanmaktadır.

Küçük Kesiler İle By-Pass İçin Damar Çıkarma

By-pass ameliyatı için vücudun başka bölgelerinden sağlıklı damar transferi sağlanır. İhtiyaç duyulan damarın kol yada bacaklardan alınabilmesi için endoskopik yöntemler ile küçük kesiler açılır. Böylece by-pass için kullanılacak damar önemli bir cerrahi işleme gerek duyulmadan vücut içerisinden temin edilmektedir.

Koroner  Anjiyografi

Kalpteki koroner damarların rahat bir şekilde görüntülenmesi için anjiyografi işlemi uygulanmaktadır. Atardamarlara renkli boya gibi sağlığa zararlı olmayan kontrast maddeler enjekte edilerek damarların net bir şekilde görülmesi sağlanır. Daralma ya da tıkanıklık olan koroner arterler belirlenerek tedavi planması yapılmasına olanak sağlamaktadır.

El Bileğinden  Anjiyo

Geleneksel anjiyo işlemlerinden daha zahmetsiz ve hızlı şekilde sonuçlanan el bileğinden anjiyo işlemi, lokal anestezi ile gerçekleştirilir. Özellikle aşırı kilodan dolayı damar tespitinde zorlanan kişilerde bu yöntem kolaylıkla uygulanmaktadır.

Kalp Kapakçığı Hastalıkları

Kalp kapakçığında doğuştan ya da sonradan meydana gelmek üzere daralma ve yapısal bozukluk görülebilmektedir. Kalbin kan pompalamasını olumsuz yönde etkileyen bu şikayetlerde açık kalp ameliyatı uygulanarak kapakçığın tamiri ya da değişimi söz konusu olmaktadır. Değişim işleminde  mekanik  ya da doku kapakçıkları tercih edilmektedir.

Aort Anevrizması Ameliyatı

Vücuda temiz kan pompalayan aort atardamarında balon şeklinde genişlemeler meydana gelmektedir. Anevrizma olarak adlandırılan bu genişlemeler bir süre sonra sağlık açısından tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. Bu yüzden aort anevrizması uzman doktor tarafından sürekli olarak takip edilmeli, boyutlarında artış saptanan ve yırtılma bulguları saptanan kişilerde vakit kaybetmeden  cerrahi tedavi düşünülmelidir.

Sol Ventrikül Anevrizma Tamiri

Kalp krizini takiben kalbin sol karıncık bölgesinde kese şeklinde genişlemeler görülebilmektedir.    Kalbin kasılması sırasında, kalbin her atımında pompalan kanın bir kısmı bu kese içinde göllenmekte ve dokulara pompalan kan miktarı azalmaktadır. Kese içinde bazen pıhtı oluşabilmekte ve bu pıhtının beyine ya da başka organlara atması durumunda ciddi klinik tablolar ile karşılaşılmaktadır. Kalp yetmezliği ve felç de sol ventrikülde oluşan anevrizmanın sonuçları arasında bulunmaktadır. Bu nedenle anevrizmanın oluştuğu bölge anjiyografi ile tespit edilip cerrahi olarak onarılmalıdır.

Kalp Tümörlerine Yönelik  Cerrahi  Girişimler

Nadiren de olsa kalpte oluşan tümörler, mutlaka cerrahi müdahale ile vücuttan alınmalıdır. Tümörün iyi ya da kötü huylu olmasına bağlı olarak gelişen tedavi sürecinde minimal invaziv yöntemi sıkça kullanılmaktadır. Bu yöntemde meme ucunun altından küçük kesiler açılmakta ve küçülen tümör vücut dışına çıkarılmaktadır.

Vücuttaki diğer organlara oksijenden zengin kanı taşıyan damarlara atardamar denir. Bu damarlarda oluşan daralma ve tıkanıklık gibi durumlarda ise için bypass çözümü önerilmektedir. Koroner bypass gibi tıkalı olan bölgenin sonrasına oksijenden zengin kanın taşınması prensibine dayanır.

ABI Testi

Periferik atar damar hastalığı teşhisinde kullanılan Ankle-Brachial endeksi (ABI), bacak ve kollara tansiyon manşonu bağlanarak ölçülür. Tansiyona benzer bir şekilde raporlanan test ile kol ve bacak atardamarlarında yaşanabilecek periferik damar hastalıklarının saptanması sağlanır.

Diz ve bacak ağrıları için hangi bölüme/doktora gidilir?

Diz ağrısı yaralanmalar, mekanik problemler, artrit tipleri ve diğer problemlerden kaynaklanabilir. Bacak ağrısı ise kırıklar, kemik veya yumuşak dokunun zedelenmesi, eklem ve kas zedelenmesi gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Peki, Diz ve bacak ağrıları için hangi bölüme/doktora gidilir? Merak edilenler haberimizde...

Sozcu.com.tr

Yayınlanma: 16:44 - 07 Ekim 2019 Güncellenme:

Diz ve bacak ağrıları için hangi bölüme/doktora gidilir?

Diz ağrısı, hem kısa hem de uzun vadeli sorunların neden olabileceği bir durumdur. Bacak ağrısı ise çoğunlukla aşırı kullanım ya da yaralanmalar sonucunda oluşur. Peki, Diz ve bacak ağrıları için hangi bölüme/doktora gidilir? Bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik…

DİZ VE BACAK AĞRISI HAKKINDA

Diz ağrısı, her yaştan insanı etkileyen yaygın bir şikayettir. Diz ağrısı, yırtılmış bir bağ veya yırtık kıkırdak gibi bir yaralanmanın sonucu olabilir. Tıbbi durumlar (artrit, gut ve enfeksiyonlar dahil) diz ağrısına da neden olabilir.

Bacak ağrısının çoğu aşırı kullanım veya küçük yaralanmalardan kaynaklanır. Rahatsızlık genellikle kısa sürede kaybolur. Bununla birlikte, eklemler, kemikler, kaslar, bağlar, tendonlar veya diğer yumuşak dokularda yıpranma gibi daha ciddi bir tıbbi durum bacak ağrısına neden olabilir.

DİZ VE BACAK AĞRILARI İÇİN HANGİ BÖLÜME GİDİLİR?

Dizde belirgin ödem, ciltte kızarıklık, ısı artışı ve hassasiyet, aşırı ağrı ve ateş durumlarında uzman bir doktora başvurmanız gereklidir. Diz ağrısı için öncelikle ortopedi ve travmatoloji bölümüne başvurulması gerektiği düşünülür ancak, ani gelişen travma veya yaralanma durumları dışında fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümüne/doktoruna başvurmak daha doğrudur. Bacak ağrısında ise, bacak ağrısının nedenine göre başvurulacak bölümler değişiklik gösterir. Bacak ağrısı için, kalp damar cerrahına, nörolojiye, genel cerrahi ya da ortopedi uzmanına görünebilirsiniz.

Omuz ağrısı için hangi bölüme/doktora gidilir?İlginizi ÇekebilirOmuz ağrısı için hangi bölüme/doktora gidilir?

Ağrıbacak

Varis için hangi bölüme gidilir? Bacaktaki/ayaktaki varis için hangi doktordan randevu alınmalı?

Sürekli ayakta çalışan kişilerde sıkça rastlanan varisin vücutta oluşumu belli bir sürece ihtiyaç duyar.

Varis Nedir?

Genellikle ayaklar ve bacaklarda meydana gelen toplardamarların şişmiş haline varis denilmektedir.
Dolaşım bozukluğu sonucu meydana gelmektedir. Toplardamarlar içerisinde bulunan kapakçıklardaki yetmezlik nedeni ile oluşur.
Toplardamarlar bacaklarda yer çekiminin aksi yönünde kanın temizlenmesi için kalbe ve akciğere taşıyan damarlar olarak bulunur. Yerçekiminin aksine kanın yukarıya doğru çıkabilmesini sağlamak için toplardamarlar içerisinde kapakçıklar bulunmaktadır. Bacaklarda bulunan kasların kasılması ve toplardamar içerisindeki kapakçıkların yardımı ile kanın tek yönlü olarak yukarıya doğru ilerlemesi sağlanır. Fakat bu kapakçıklarda meydana gelen bozulmalar kanın yerçekimi etkisi ile aşağıya doğru basınç yapması nedeni ile varisler oluşmaktadır.

Varis Belirtileri Nelerdir?

Kaşınma
Gece meydana gelen kramplar
Bacaklarda oluşan uyuşukluklar
Bacaklarda meydana gelen şişlik
Bacaklarda ağırlık hissiyatı
Kolay yorulma
Ağrı şeklinde net olarak ifade edilemeyen huzursuzluk hissiyatı
Bacaklarda meydana gelen gözle görülür mor ve mavi renkli şişlikler
Ayakta durma süresinin artması ile ağrının artması

Bacaktaki/ayaktaki Varis İçin Hangi Doktordan Randevu Alınmalı?

Varise sahip olan bir hasta için varisler herhangi bir sorun oluşturmadığı ve hastanın meydana gelen varis görüntüsünden rahatsız olmaması durumunda tedavi gerektirmeyen bir rahatsızlıktır. Varis
rahatsızlığı ile birlikte ağrı, huzursuzluk, bacak ülseri, bacaklarda şişme gibi herhangi bir semptom bulunuyorsa bu semptomların giderilebilmesi için tedavi gerekmektedir. Varisle ilgili herhangi bir sorunu olan kişiler hastanelerin kalp damar cerrahisi bölümüne başvurmaları gerekmektedir.

Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?

Varis problemi olan bir hasta varis görüntüsünden rahatsız oluyorsa ve aynı zamanda varis olan bölgede ağrı şişlik gibi çeşitli semptomlar bulunuyorsa hastanelerin kalp damar cerrahisi bölümlerine randevu alarak bir kalp cerrahı tarafından muayene edilmelidir. Muayenenin ardından doktor tedaviye ilişkin en uygun planı hastaya açıklayarak tedaviyi belirler. En geleneksel olan varis tedavisi varisli olan damarın çıkarılmasıdır. Fakat cerrahi operasyon ile varisin çıkarılması hem iyileşme sürecinin uzaması hem de zahmetli olması ile bilinmektedir. Bunun yerine varisli olan damar içerisine köpük vererek yani skleroterapi uygulayarak tedavi edilebilir. Fakat skleroterapi uygulaması varisin ilerleyen dönemlerde tekrarlamasına yol açabilmektedir. Bir diğer varis tedavisi lazer yöntemi ile olmaktadır. Lazer ile damar yakılarak tedavisi yapılır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır