Sıcak gelişmelerin içinde kalan eğitimli atların ahır sahaları ; tımar alanları ; antrenman kulvarları ; yürüyüş parkurları ve günlük bakım ekipmanları aşırı zarar görünce ; yılların masum emektarları ; sakin huylu asil dostları ; çok sevdikleri Bahçeşehir topraklarında acı içinde ölümü tattı.
Çocuklarla çocuk olup yaşam sevinçlerini paylaşan ; spor yapma keyfini yaşatan ; dokunuşuyla doğa ve hayvan sevgisini ; coşkusuyla özgürlük hissini aşılayan ; iki canlının aynı anda yarattığı rekabet duygusunu sessizce anlatan ; yardımlaşma ; centilmenlik ; hoşgörü ve sadakat yapılarını olgunlaştıran babacan atların hakedilmeyen sonu ; vicdan sahiplerinin ve tüm hayvanseverlerin ruhunu kanattı.
SON BAKIŞ AĞLATTI
Binicilik tesisinin ve at çiftliğinin sahibi Ali Kayagil ile yaşanan süreci konuşuyoruz.
Ali Kayagil ;in görüşleri doğrultusunda ; haber metnine hiçbir yorum katmadan satırlara aktarıyoruz.
KİRA KONTRATIM VAR
Fen Bilgisi öğretmeniyim. Uzun yıllar Londra ;da yaşadım.
Burayı 2006 yılında arazinin sahibi Süzer ;den 10 yıllığına kiraladım.
İlk üç yıl Umut Eğitim Koleji olarak hizmet verdik. Milli Eğitim Bakanlığı ;ndan ruhsatlı bir kolejdik.
Belediye yapı kullanım belgem mevcut.
Kolej hizmeti devam ederken ; Bahçeşehir ;li çocukların binicilik eğitimi alması için ; yan parsele at çiftliği ve eğitim merkezini de kurdum.
2009 yılında ; karşımda yer alan tren yolunun arka duvarına belediye tarafından bir takım dolgular yapıldığını gördüm.
Başakşehir Belediyesi ;ne verdiğim yazılı bir dilekçeyle yaşanabilecek olası sel ve benzeri bir felakette ; mevcut eğimin yönü itibarıyla yağmur sularının okula gelebileceğini ve tüm tesislere zarar verebileceğini bildirdim.
İçime doğmuş gibi ; bir süre sonra ; 2009 Eylül ayında sel felaketi yaşanınca ciddi maddi kayba uğradım.
SEL BÜYÜK ZARARA YOL AÇTI.
İçime doğmuş gibi ; 2009 Eylül ayında sel felaketi yaşandı ve çok ciddi maddi zararlar yaşadım.
Eğitim kolejimin ve at çiftliğinin de içinde bulunduğu her üç binada iskanlıydı.
Zararımın tazmin edilmesi için elektrik kurumuna ; sular idaresine ve belediyeye dava açtım.
Ne olduysa bundan sonra oldu. Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal konuyu kan davası haline getirdi. Mahkeme hasar-ziyab-zarar için keşfe geldi. Bilirkişinin raporlarına göre mahkeme okullar bölümü için tazminat ödemeyi reddetti.
Ahırlar bölgesindeki zararın tespitinin ardından ; mahkeme ; tazminat talebinin haklı olduğuna karar vererek ; üç kurumun eşit olarak tazminat ödemesini hükmetti.
Başakşehir Belediyesi karara itiraz ederek ; karar düzeltme istedi.
Selden sonra arazinin sahibi Süzer geldi. Uğradığım zararı ve maddi kaybı görünce ; 185 Bin TL. olan yıllık kira bedelimde ; % 50 indirime gideceğini ; ancak okulu tekrar açmayarak sadece binicilik üzerine faaliyet vermemi rica etti.
2012 yılının Şubat ayında arazinin mülkiyeti değişti. Başakşehir Belediyesi ; mevcut 17 dönüm araziyi Süzer ;den 25 Milyon TL. bedelle satın aldı.
SÜREÇ ISINIYOR
Arazinin el değiştirmesinin ardından ; Süzer ; belediye ve benim aramda 6 ay kadar müzakere oldu. Kira kontratım 2016 yılına kadar devam ettiği için ; kiracı olarak burada kalmam ve ticaretime devam etmem gerekiyordu. Süzer ; tarafıma küçük ölçekli bir ödeme yaparak kira kontratımın sona erdirilmesini talep etti. Ancak ; o para benim zararımın 1/8 oranını bile karşılamıyordu. Çalışmayı sürdürmek ve kayıplarımı telafi etmek zorundaydım.
Belediye ise ; benim burada artık kiracı olmadığımı ve işgalci durumunda kaldığımı iddia ediyordu.
Selden oluşan davayı geri çekmemi talep ettiler ; çekmedim.
Bu arada ; Belediye sel davasında 2. kez karar düzeltme istedi.
Sel davasındaki taleplerimden vazgeçmeyince ; Başakşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ; 2012 yılının Mart ayında ; Mayıs ayında ; Haziran ayında tesisin aktif olan bölümlerini sırayla mühürlediler.
Mühürlemelere karşı 4 dava açtım. İki tanesini kaybettim ; bir tanesini kazandım ; diğeri ise sürüyor.
BELEDİYE SAVAŞ AÇTI
Zabıta Müdürlüğüne bağlı ekipler ; sürekli benim burada işgalci olduğuma dair psikolojik baskı yaptılar.
Ben de kiracı olduğumu ; kontrat ile belgeleyerek ihtar çektim.
Ahırlar bölgesi de mühürlenince beni burada tutmayacaklarını anladım. Atlarımı kurtarmak için çok çabalasam da ; tımar alanından ahır bölgelerine kadar her yer mühürlendi ; beni oraya sokmadılar.
İki atım ahırdan çıkamadığı için sancı krizinden can verdi.
2012 yılının Aralık ayında yaşanan saldırılarda ; görevli memurların sergiledikleri kaba hareketlerin ; hakaretlerin ; keyfi tutumların hepsi kamera ile kayıt altına alınmıştır. Kanıtlarımla birlikte belediyeyi ve çalışan memurlarını savcıya şikayet ettim ; dava açtım.
Zabıta çalışanlarının üç tanesinin resimlerini ve suç fiillerini de dosyaya ekledim.
Ticaret yaşamım tamamen engellendiği için Asliye Ticaret Mahkemesi ;ne zarar ziyan davası açtım.
UZLAŞMA OLMADI
Başakşehir Belediyesi yetkilileri ; sel ile ilgili davadan vazgeçmemi ;.hem belediyeye ; hem de diğer kurumlara yönelik şikayetlerimi geri almamı ; bu koşullar sağlanırsa ; Bahçeşehir yakınlarında bulunacak arsayı at çiftliği olarak tahsis edebileceklerini söylediler. Buranın viyadük inşaatı için plan dahilinde başka bir fonksiyonda yapılacağını ve çıkmam gerektiğini vurguladılar.
Şahintepe İmam amca çiftliği ve Boğazköy de iki tane uygun arsa buldum. Bana 3-4 dönüm yer yeterdi ; makul bir işgaliye bedelini de ödemeye hazırdım.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ; teklif ettiğim yerleri bana sağlayamayacaklarını ; oraların değerleneceğini ; Başakşehir ;de arsaların çok pahalı olduğunu beyan ederek ; olumsuz görüş bildirdi.
Ben de Başakşehir Belediyesi ;nden gelen çözüm yaklaşımlarının samimiyetsiz olduğuna inandım.
Kontratım olduğu halde beni yerimden ettiler.
Bahçeşehir çok önemli bir aileevini ; atçılık kulübünü kaybetti.
Davamdan ve mücadelemden vazgeçmeyeceğim.
Benim de bir ailemin olduğunu düşünmeyenlerle yargı yolunda görüşeceğim.
Kaynak: parolabahcesehir.com
Bu yazı
2687 kişi tarafından görüntülendi.
Paylaş
Tweet