Balık Ile Antibiyotik Içilirmi

Balık Yedikten Sonra Antibiyotik İçilir mi? Genel Bakış

Çeşitli hastalıklar için kullanılan ve güçlü etkilere sahip olan antibiyotikler farklı formüllere sahiptir. Antibiyotik ilaçların etken maddeleri farklılık gösterir. İlaç alırken de ilaçla birlikte tüketilmemesi gerekenleri çok iyi bir şekilde bilmeniz gerekir. Özellikle birden fazla ilaç tüketen kişiler antibiyotik kullanmaya başladıklarında diğer ilaçlar ile antibiyotik ilacın kullanılabilir olup olmadığını öğrenmelidir. Diğer yandan tükettiğimiz balıklardan sonra da antibiyotik tüketilip tüketilmediği merak konusun olmakta ve balık yedikten sonra antibiyotik içilirmi sorusu sorulmaktadır.

Antibiyotik Kullanırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Tedavi için kullanacağınız antibiyotikler ile birlikte farklı bir ilaç kullanılması gerekirse bu durumda dikkatli olunmalıdır. Antibiyotik ile kullanılan farklı bir ilaç antibiyotik etkisini azaltabileceği gibi çeşitli rahatsızlıkların meydana gelmesine de neden olabilmektedir. Hepsi olmamakla birlikte bazı antibiyotikler doğum kontrol hapları ile birlikte kullanılmamalıdır. Bu durumda antibiyotik etkisini kaybettiği için tedavi sonuçsuz kalabilir.

İlaç kullanmamanız gereken bir diğer durum ise alkol kullandıktan sonra. Alkol kullandıktan sonra belirli bir süre geçmeden kullanılan ilaçlar ciddi sonuçlar doğurabilir. Alkol sonrasında aspirin dahi kişinin rahatsızlanmasına neden olabilir. C vitamini bakımından zengin olan portakal suyu ile de aspirin tüketilmez. Böyle durumlarda mide kanamaları görülebilir. Diğer yandan ilaçlarla birlikte süt ve yoğurt tüketmemizde tavsiye edilmez.

Balık Yedikten Sonra Antibiyotik Zehirler mi?

Balık yedikten sonra insanlar birçok besini tüketmemeye özen gösterir. Bu konuda özellikle balıktan sonra süt ve süt ürünleri tüketilmez. Buradaki inanış balık sonrasında tüketilen bu besinlerin zehirlenmeye yol açacağıdır. Aynı şekilde balık yedikten sonra antibiyotik içilir mi konusu da ilaç kullananların merak konusudur.

Balık yedikten sonra antibiyotiğin herhangi bir olumsuz etki oluşturup oluşturmayacağını öncelikle doktorunuzdan öğrenmeniz gerekir. Bunun nedeni ise yukarıda bahsettiğimiz gibi her antibiyotiğin etken maddesinin farklı olmasından dolayıdır. Eğer doktorunuz balık tüketimi sonrasında kullanacağınız antibiyotiğin herhangi bir olumsuz durumun oluşturmayacağını söylüyorsa bu durumda rahat bir şekilde ilacı kullanabilirsiniz.

Ancak böyle bir bilginiz yoksa balık yedikten sonra bir saat geçmesini bekleyip antibiyotik kullanabilirsiniz. Taze balık tükettikten sonra herhangi bir ilacın tüketilmesinde genel olarak bir sorun belirtilmemektedir. Tüketilen balığın bayan olması durumlarında ise bazı mide rahatsızlıkları görülebilmektedir.

Antibiyotikleri kullanırken olumsuz durumlarla karşılaşmamak için doktorunuz ile ilacı hangi durumlarda ve hangi besinlerle birlikte kullanmamanız gerektiği konusunda bilgi almanız bu konuda herhangi bir sorun yaşamamanız için oldukça önemlidir. Diğer yandan kullandığınız antibiyotik ilacın prospektüsünü inceleyerek dikkat edilmesi gereken hususlara azami özen göstermeniz ilaç kullanımı ile birlikte oluşabilecek sorunların önüne geçmeniz için önemlidir.

Son olarak yapmanız gereken ilacın etken maddesine alerjinizin olup olmadığını kontrol etmektir. Eğer bu maddelere alerjiniz varsa balık tüketmeseniz dahi çeşitli sorunları yaşamanız olası olacaktır. Etken maddeleri ilacın prospektüsünde incelemeniz mümkündür.

Merak ettiklerinizi ve eklemek istediklerinizi konu altındaki yorum bölümüne yazabilirsiniz. Cevap vermekten mutluluk duyacağım.

Bu Başlıklar İlginizi Çekebilir:

Balık yedikten sonra antibiyotik tüketilir mi sorusu neredeyse herkesin kafasını kurcalayan bir sorudur. Bunun yanında balık yedikten sonra süt tüketilir mi? Tatlı tüketilir mi? gibi birçok soru daha vardır. Öncelikle balıktan önce ya da sonra bir çok gıda tüketilebilir fakat bunun ile alakalı olarak dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

Balık Yedikten Sonra Antibiyotik İçilir Mi?

Antibiyotik gerekli durumlar haricinde alınmaması gereken bir maddedir. Hatta bu konuyla alakalı günümüzde birçok sağlık kuruluşu, doktor sürekli antibiyotik kullanmanın vücudumuza verdiği zarardan da bahsetmektedir. Durum böyle iken, öncelikle antibiyotiği nasıl bir rahatsızlıktan dolayı kullandığınıza dikkat etmelisiniz. Özellikle doktor kontrolü olmadan antibiyotik kesinlikle almamalısınız. Bunun yanında, balıktan önce veya sonra antibiyotik normal şartlarda tüketilebilir. Fakat eğer vücudunuzun bu iki ürüne karşı hassasiyeti yoksa, doktorunuz tüketebilirsiniz dedi ise tüketmenizi öneririz. Bunun dışında antibiyotik kullanımınızı balıktan 1 – 1,5 saat önce veya sonra gerçekleştirmeniz daha doğru olacaktır.

Antibiyotik ilk başlarda hayatımıza çok faydalı, her hastalık sonrasında bizi direkt ayağa kaldıran bir ilaç olarak girdi. Fakat zamanla organlarımızda hasar meydana getirdiği için, kullanımı mümkün olduğunca minimum seviyesinde tutulan ve yalnızca doktor reçetesi ile verilen bir ilaç haline geldi. Böyle bir ilaç, taze olmayan bir balık ile tüketildiğinde midenizi rahatsız edebileceğinden, yukarıda yazdığımız saat aralıklarında almaya özen göstermelisiniz. Bu yaşanabilir mide rahatsızlığı durumu ise antibiyotik kaynaklı değil, balığın taze olmamasından kaynaklanmaktadır. Yani tüketeceğiniz balığın tazeliği her zaman önemlidir. Aksi halde yanında hiçbir şey yemeseniz bile sizi rahatsız edebilir, zehirlenmenize sebep olabilir.

Yine diğer bir soru ise balığın yanında süt ve süt ürünlerinin tüketilip tüketilmemesi gerektiğidir. Aslında bu konuda halk arasında herkes kesinlikle tüketilmemesi gerekir olarak yaklaşıyor olsa da, yine balığın ve diğer tüketeceğiniz ürünün tazeliğinden eminseniz, tüketebilirsiniz.

Balık Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Balık alırken her zaman güvendiğiniz ve tazeliğine inandığınız yerden almanızı öneririz. Bunun yanında balığın tazeliğine dikkat etmeniz gerektiği gibi mevsiminde olup olmadığına da dikkat etmelisiniz. Peki balığın taze olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Aşağıda yazmış olduğumuz adımları uygulayarak, alacağınız balığın taze olup olmadığını kolaylıkla anlayabilirsiniz.

• Taze balık özellikle yeni tutulmuş ise hareket eder. Bunun yanında mümkün olduğunca su içinde bekletilir.
• Taze balığın solungaçları kırmızı olur. Bu ayrıntı oldukça önemlidir fakat kesinlikle diğer adımları da izlemeniz gerektiğini hatırlatalım.
• Bayat balık ile taze balık arasındaki en büyük fark taze balığın gözleri, derisi parlak olur. Bayat balık ise grileşir ve gözleri içeri göçmeye başlar.
• Son olarak taze balık kesinlikle kokmaz. Alacağınız balığı muhakkak koklamanızı öneriyoruz. Eğer balıktan koku geliyorsa, bilin ki o balık bayatlamaya başlamıştır.

KORONAVİRÜS HABERLERİ

Yeni tip koronavirüs (Kovid) salgınında ortaya çıkan zatürrenin bu yıl antibiyotik kullanımını çok fazla artırdığı, bu süreçte hem antibakteriyel hem de antiviral ilaçların dikkatli ve akılcı kullanılması gerektiği belirtildi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, Kasım'ın Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası olarak belirlendiğini anımsattı.

Balık, bu yıl kampanyanın genişletilerek, sadece bakterilere etkili olan antibiyotiklerin değil, aynı zamanda insan ve hayvanlarda hastalık yapan bakteri, mantar, virüs ve parazitler gibi tüm mikroorganizmalara etkili tüm antimikrobiyallarin doğru kullanılmasıyla ilgili farkındalık çalışmaları yapılmasına karar verildiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından düzenlenen toplantıda "tek sağlık" kavramının ortaya konduğunu belirten Balık, üç kuruluş için iş birliği kararı alındığını anlattı.

"Türkiye, antibiyotik direnç oranının en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor"

İnsan sağlığının, hayvan ve bitki sağlığı ve tedariğinden bağımsız düşünülemeyeceğine dikkati çeken Balık, sözlerine şöyle devam etti:

"Son yıllarda özellikle hayvanlarda aşırı ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı yoluyla insana direkt ve doğaya karışma yoluyla da indirekt antibiyotik geçişinin, antibiyotik direncini artıran faktörlerden biri olduğu vurgusu yapıldı. Bunun yanında insanlarda aşırı ve gereksiz antibiyotik kullanımı antibiyotik direncini artıran ve yaygınlaştıran en önemli faktördür. Türkiye maalesef dünyada antibiyotik direnç oranının en yüksek olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Son yıllarda oran azalsa da hala antibiyotik kullanma oranımız, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinin çok üstündedir ve her üç reçeteden birinde antibiyotik bulunmaktadır.

Hastalarımız doktora antibiyotik yazma baskısı yapmaktadır. Üstelik halkımız antibiyotikleri oldukça bilinçsiz kullanmakta, doktor tavsiyesini dikkate almamaktadır."

Kullanımdaki antivirallerin Kovid seyrine etkisine dikkat

Uygunsuz antibiyotik kullanımının da yaygın olduğuna dikkati çeken Balık, "Doktorun verdiği antibiyotik sonuna kadar bitirilmeli ve saatinde kullanılmalı. Kullanılmayan antibiyotikler, evde saklanıp başkasına verilmemeli." diye konuştu.

Prof. Dr. Balık, hala antibiyotiklerin, viral, bakteriyel enfeksiyon ayırımı yapmadan her ateşli hastalıkta ve soğuk algınlığında kullanılmaya devam edildiğini gördüklerini dile getirdi.

"Antibiyotikler grip, nezle, Kovid etkeni virüslere etkili değildir." uyarısında bulunan Balık, şunları kaydetti:

"Kovid salgını nedeniyle ortaya çıkan zatürre bu yıl, geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımını çok fazla artırdı. Bu salgın sırasında da hem antibakteriyel hem de antiviraller dikkatli ve akılcı kullanılmalı.

Özellikle Kovid testi pozitif çıksa bile hafif seyreden vakalarda hiçbir antiviral kullanımına gerek olmadığı çok sayıda araştırmayla gösterildi. Hatta şu an kullanımda olan antivirallerin Kovid enfeksiyonu seyrine ya hiç ya da çok az etkisi olduğu artık yaygın kabul gördü. Bu ilaçlar daha önceleri başka virüs enfeksiyonlarının tedavisi için onay almış, yani zaten Kovid için bulunmamış ilaçlardır. Artık Kovid ile ilgili bilgilerimiz arttı. Halkımız sosyal medyadaki bilimsel ve kanıtı olmayan bilgilerle asla tedavisine yön vermemeli."

"Böyle giderse her yıl 10 milyon kişi dirençli bakteri enfeksiyonlarına bağlı ölecek"

Balık, antibiyotiklere dirençli bakteri enfeksiyonlarının tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından biri olarak kabul edildiğinin altını çizdi.

Tüm antibiyotiklere dirençli ölümcül bakterilerin oranının, son yıllarda tüm dünyada hızla artmasının korkutucu olduğu değerlendirmesinde bulunan Balık, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eğer antibiyotik direnç hızı böyle giderse yakın gelecekte dünyada her yıl 10 milyon kişi dirençli bakteri enfeksiyonlarına bağlı ölecek. Yani dünya, antibiyotik önceki çağa, yıl geriye gidecek. Çünkü tıp dünyası ve ilaç sanayi, dirençli bakterilere etki edecek yeni antibiyotik geliştirme konusunda hem başarılı ve hem de çok istekli değil. Bu nedenle direnç artışını önlemek için antibiyotik kullanımını hem insanlarda hem de hayvanlarda ciddi oranlarda azaltmalıyız."