Artan bu tehlikelere karşı Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya; Atina’da bir araya gelerek, 9 Şubat 1934 tarihinde Balkan Antantı’nı imzalanmışlardır. Her ne kadar Türkiye; Bulgaristan ve Arnavutluk’u da bu pakta dâhil etmek istese de bu iki ülke üzerindeki Alman ve İtalyan baskısı bu duruma engel olmuştur.
Bu dört ülke arasında imzalanan Balkan Antantı’na göre;
1 Eylül 1939 tarihinde başlayan 2. Dünya Savaşı Balkan Antantı’nın temellerini sarsmıştır. Özellikle 1940 senesinde İtalya’nın Yunanistan ve Yugoslavya’ya saldırmasıyla Balkan Antantı işlevini yitirmiş ve 1841 yılında resmen ortadan kalkmıştır.
Balkan Antantı Önemi
1934 yılında imzalanan Balkan Antantı önemi; bölgedeki barışın korunmasına yönelik önemli bir adım olmasından ileri gelmektedir. Ayrıca bu antlaşma ile Türkiye ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi gereğince hareket etmiş ve hem dünya hem de bölgesel barışa önemli bir katkı sunmuştur. Balkan Antantı’nın Türkiye için bir diğer önemi de sağlamış olduğu sınır güvenliğidir. Bu pakt ile Türkiye batı sınırlarını güvence altına almış ve Balkanlardaki politika hedefine ulaşmıştır.
Osmanlı Ä°mparatorluÄu, 1912-1913 Balkan SavaÅları sonucunda DoÄu Trakya hariç Balkanlarâdaki tüm topraklarını kaybetti. Böylece Balkanlarâdaki yaklaÅık 550 yıllık Osmanlı-Türk egemenliÄi tamamen sona ermiÅ oldu.
Ä°mparatorluk parçalandıktan sonra kurulan modern Türkiye Cumhuriyetiânin birincil dıŠpolitika amacı kendi sınırlarını ve güvenliÄini saÄlamaktı. Bu amaçla Balkanlı devletler ile mümkün olduÄu kadar barıÅçıl iliÅkiler geliÅtirildi. 2. Balkan SavaÅıânda ve 1. Dünya SavaÅıânda kaybettiÄi toprakları geri almak isteyen Bulgaristanâa karÅı 9 Åubat 1934âte Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve Türkiye arasında Balkan Antantı oluÅturuldu. Fakat 2. Dünya SavaÅıânda Yugoslavya ve Yunanistanâın Almanya tarafından iÅgal edilmesiyle birlikte Balkan Antantı geçerliliÄini yitirdi.
2. Dünya SavaÅı sonrasında Balkanlar bölgesi âkapitalistlerâ ve âsosyalistlerâ olarak ikiye bölündü. Bu bölünmede Türkiye ve Yunanistan ABD liderliÄindeki kapitalist blok içinde, Arnavutluk, Romanya ve Bulgaristan ise Sovyetler BirliÄi liderliÄindeki sosyalist blok içinde yerlerini aldılar. Yugoslavya ise 1948âden itibaren Sovyetler BirliÄi güdümünden çıkarak kendi baÄımsız sosyalist yolunu (iç politikada âsosyalist özyönetim modeliâ ve dıŠpolitikada âbaÄlantısızlık stratejisi / hareketiâ) geliÅtirdi.
Kapitalist Türkiyeânin sosyalist Balkan devletleri ile olan iliÅkileri son derece sınırlı ve gergin oldu. Aynı kapitalist blok içinde yer almalarına raÄmen Türkiye ile Yunanistan arasındaki iliÅkiler ise Kıbrıs, Ege Denizi ve azınlıklar ile ilgili sorunlar nedeniyle olumlu bir geliÅme kaydedemedi. Hatta aynı blok içinde yer alan bu iki Balkanlı kapitalist devlet, Kıbrıs sorunu nedeniyle 1974 yılında savaÅın eÅiÄinden döndü.
1945-1990 döneminde Türkiyeânin Balkan politikasında gerçekleÅen en önemli geliÅme âBalkan Paktıâ ve âBalkan Ä°ttifakıâ deneyimleri oldu. 28 Åubat 1953 tarihinde Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında Sovyetler BirliÄiâne karÅı Balkan Paktı imzalandı. Balkan Paktı, 9 AÄustos 1954 tarihinde imzalanan bir baÅka antlaÅma ile Balkan Ä°ttifakıâna dönüÅtürüldü. Fakat (a) Türkiye ile Yunanistan arasında Kıbrıs sorununun ortaya çıkması, (b) 1955âten itibaren Yugoslavya ile Sovyetler BirliÄi arasındaki iliÅkilerin düzelmeye baÅlaması ve (c) Yugoslavyaânın BaÄlantısızlar Hareketi içinde yer alması sonucunda Balkan Ä°ttifakı, 1958âde fiilen ve Haziran 1960âta resmen sona erdi.
Kısacası; Türkiye 1912-1913 Balkan SavaÅları ile birlikte Balkanlarâdan koptu. Bu tarihten itibaren Türkiyeânin Balkan devletleri ile iliÅkileri 1934 Balkan Antantı, 1953 Balkan Paktı ve 1954 Balkan Ä°ttifakı hariç alt düzeyde ve son derce gergin gerçekleÅti. 2. Dünya SavaÅı sonrasında Balkanlarâda sosyalist rejimlerin kurulması Türkiyeânin Balkanlarâdan kopuÅunu ve dıÅlanmasını daha da arttırdı. Sosyalizm döneminde Balkanlar adeta unutuldu.
Balkanlarâın tekrardan hatırlanması ve Türkiyeânin Balkanlarâa geri dönüÅü ancak âbüyük dönüÅümâ sayesinde oldu. Balkanlarâda 1980 sonrasında yaÅanılan büyük dönüÅüm Balkanlarâın kapılarını Türkiyeâye açtı. Sosyalizmden kapitalizme geçiÅ ve Balkanlı sosyalist ülkelerin kapitalist dünya sistemine entegre edilmeleri Åeklinde gerçekleÅen büyük dönüÅüm, Türkiye tarafından memnuniyetle karÅılandı. Türkiyeâdeki bu memnuniyetin baÅlıca iki nedeni vardı:
Birincisi; sosyalizmden kapitalizme geçiÅ neticesinde Balkanlarâda âkomünizm tehlikesiâ yok oldu. Dolayısıyla Türkiye, Balkanlarâdan gelebilecek her hangi bir ideolojik veya askeri âkomünist saldırıâ tehlikesi ve tehdidinden kurtulmuÅ oldu.
Ä°kincisi; Balkanlarâda büyük dönüÅümün yaÅandıÄı yıllarda Sovyetler BirliÄi parçalandı ve Orta Asyaâda baÄımsız Türk devletleri kuruldu. Türkiyeânin bakıŠaçısından, dönemin CumhurbaÅkanı Süleyman Demirelâin ifadesiyle, âAdriyatikâten Ãin Seddiâne Türk Dünyasıâ oluÅturulabilir ve Türkiye bu dünyanın baÅ aktörü olabilirdi. Yani Türk