Bir kişi kanunen kayıp kabul edilirse ya da ölürse o kişiden kalan tüm mal ya da nakit paralar mirasçıları arasında ve miras kanunu kurallarına göre dağıtılır. Bu dağıtım eğer miras bırakan önceden hazırladığı vasiyetnamede farklı bir durum belirtmediyse Türk hukuku kapsamındaki kurallar doğrultusunda yapılır. Tüm mirasçıların payları, ölen kişiyle yakınlık derecelerine göre belirlenmiştir.
Mirasçılar, ölüm gerçekleştikten sonra miras dağıtımı için öncelikle hangi mirasçının ne kadar pay, miktar ya da mal alacağının listelendiği bir belge düzenletir. Bu belge veraset ilamı ya da mirasçılık belgesi adı ile anılır. Türkiye’deki tüm noterliklerden ya da sulh hukuk mahkemelerinden talep edilerek alınabilen belgenin alma ve talep etme hakkı yalnızca mirasçılardadır.
Mirasçılık belgesi e-Devlet'ten, mobil uygulamasından ya da internet sitesinden talep edilemez. Noterlik ya da sulh hukuk mahkemelerinden bizzat talep edilir ve elden teslim alınır. Bazı özel durumlarda, mirasçıların nüfus kayıtlarında tutarsızlık ya da benzeri durumların gerçekleşmesi halinde noterlik bu belgeyi verme yetkisine sahip değildir. Talep ile alınabilen mirasçılık belgesi, kanunen mirasçı olan kişiye birçok hak verir. Mirasçı miras üzerindeki payını ve alacağı hak olan parayı ya da mal bu belge üzerinde görebilir. Mirasçılık belgesi birçok özel ya da devlete ait kurum ve kuruluşta, bankalarda kullanılabilir.
Mirasçılık belgesi ile bankadan para çekmek de mümkündür. Hak ve pay sahibi kişiler, mirasçılık belgesi kullanarak bankalardan murise ait olan hesaptan kendisine kalan pay oranı doğrultusunda para çekebilirler. Ancak bu belge ile para çekilebilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir:
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre murise ait hesaptaki paranın misli eşya olması sebebiyle her bir mirasçı tarafından ayrı ayrı bankadan talep edilebileceği yönünde ise de, TMK’ nun 599. maddesi uyarınca miras, murisin ölümü ile mirasçılara geçer. TMK’ nun 640 maddesinde ”birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye el birliğiyle sahip olurlar ve sözleşme ve kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.” hükmü yer almıştır. TMK’ nun 701/2. maddesinde ise ”el birliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” denilmektedir. Bu hükümlere göre miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir.
Yukarıda açıklandığı üzere tüm mirasçıların mirasçılık belgeleri ile bankaya başvurması gerekmektedir. Mirasçıların bir arada hareket etmesi mümkün değilse, banka hesabındaki para üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin, müşterek mülkiyete çevrilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açması gerekir. Önemle belirtmek isteriz ki bankada işlem yaptırmadan önce mutlaka veraset intikal ilişiği kesilmelidir. Aksi halde banka ödeme yapmayacaktır. Ölen kişinin son ikametgahının bulunduğu yerin vergi dairesinde veraset intikal ilişiği kesilip, veraset vergisi ödendikten sonra bankaya başvurup miras payınıza düşen parayı alabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.
Paylaş
Kişinin ölümü ile birlikte bankadaki parası üzerinde tüm mirasçılar ortaklaşa hak sahibi olur. Türk medeni Kanunu’nun 640.maddesine bu ortaklık mirasın paylaşılmasına kadar sürer. Paylaşma anına kadar mirasçılardan hiçbiri bankadaki paraya dokunamaz.
TMK’nun “Miras Ortaklığı” başlıklı 640.maddesine göre:
A. Mirasın geçmesinin sonucu
I. Miras ortaklığı
MADDE 640.– Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.
Bir mirasçı ödemeden aciz halinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.
TMK’nun “Elbirliği ile mülkiyet” başlıklı 701 ve 702.maddesinde bu mülkiyet türü şöyle düzenlenmiştir:
Elbirliği mülkiyeti
1. Kaynakları ve niteliği
MADDE 701.– Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.
2. Hükümleri
MADDE 702.– Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.
Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir.
Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz.
Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.
Mirasçının bankadaki parası elbirliğiyle mülkiyet rejimine tabi olduğundan, her bir ortağın bankadaki ortaklık hakkı, yani payına düşecek meblağı ancak bu malvarlığı tasfiyeye tabi tutulduğunda alabilir. Mirasçı tek başına hareket edemez. Mirasçıların tümü birlikte hareket etmeleri gerekir. Bu kanundan doğan bir zorunluluktur.
Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türkiye Bankalar Birliği'nin görev ve yetkileri 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun "Kuruluş Birlikleri" başlıklı 9'uncu bölümünde bulunan 80'inci maddesi ile Birlik Statüsü’nde belirlenmiştir. Kanun'un belirtilen maddesi ile Birlik Statüsü'ne internet sitemizden ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümleri bankaların müşteri sırrı niteliğindeki bilgileri bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklamasını yasaklamaktadır. Türkiye Bankalar Birliği, kanunen açıkça yetkili kılınmış merciler arasında bulunmamaktadır. Murisin bankalarda bulunan hesaplarına ulaşılabilmesi için Medeni Kanun hükümlerine göre mirasçı veya vekilinin yetkili olduğunu gösteren belgeler ile doğrudan ilgili olduğu düşünülen banka şubelerine başvuru yapılması gerekmektedir. Ancak, yetkililerin taleplerinin bankaların genel müdürlüklerine gönderilerek, tüm şubeler nezdinde araştırma yapılmasının talep edilmesi halinde; tüm bankalarımızın henüz tam otomasyona geçmediği, tam otomasyona geçen bankaların da yatırım ve işlem maliyetine maruz kaldığı dikkate alındığında, araştırmanın her bankanın yüzlerce şubesini kapsayacağı, bunun bankalar açısından çok büyük bir maddi külfet ve zaman kaybı doğuracağından söz konusu taleplerin bankalar tarafından bir bedel karşılığında yerine getirilebileceği de bilinerek, müşteri sırrı kapsamındaki bilgi araştırılması taleplerinin doğrudan ilgili olduğu düşünülen banka şubelerine yapılması gerekmektedir. Bankaların genel müdürlüklerine başvuru yapılması istenmesi halinde Birliğimiz üyesi bankaların genel müdürlük adres bilgilerini içeren listeye Birliğimiz internet sitesinden ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Türkiye’de faaliyet gösteren bir kredi kuruluşunun yurt içi şubelerinde gerçek kişiler adına açılmış olan ve münhasıran çek keşide edilmesi dışında ticari işlemlere konu olmayan Türk Lirası, döviz ve kıymetli maden cinsinden;
a) Tasarruf mevduatı hesaplarının anaparaları ile bu hesaplara ilişkin faiz reeskontları toplamının,
b) Katılma hesapları birim hesap değerlerinin ve özel cari hesapların
her bir gerçek kişi için 100 bin Türk Lirasına kadar olan kısmı sigorta kapsamındadır.
Türkiye'de münhasıran kıyı bankacılığı faaliyeti göstermek üzere kurulan kredi kuruluşlarında bulunan mevduat ve katılım fonları sigortaya tabi değildir.
Daha fazla ayrıntı için: www.tmsf.org.tr
Türkiye Bankalar Birliği nezdinde bankaların müşterilerine ilişkin bilgi veya belge bulunmamaktadır. Ayrıca, Birliğimizin bankaların risk algılamasına bağlı olarak farklılık arz edebilecek ticari kararlarına müdahale yetkisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle bu tip başvurulara ilişkin olarak Birliğimiz tarafından bir işlem yapılamamaktadır. Bununla birlikte, konuya ilişkin olarak aşağıdaki değerlendirmenin bilinmesinin uygun olacağı düşünülmektedir:
Bankalar tarafından bilgi değişimine konu gerçek kişi borçluların temel kimlik bilgilerinin sadece istihbarat amacıyla merkezi olarak izlenmesini teminen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nezdinde “Negatif Nitelikli Ferdi Kredi ve Kredi Kartı Riskleri” listesi oluşturulmuştur. Borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle kimlik bilgileri TCMB’ye bildirilen banka müşterileri ile bu müşterilerden daha sonra borcunu ödeyenlerin bilgileri, TCMB tarafından santralize edilerek, aylık dönemler halinde sisteme katılan bankalara aktarılmaktadır. Bu bilgiler bireylerin kredilendirilmesi aşamasında değerlendirilmek amacıyla referans kaynak olarak bankalarının veri tabanlarında tutulmaktadır. Sisteme giriş bankaların bildirimi ile gerçekleştirilmekte ve bu bilgiler TCMB tarafından diğer bankalar ile paylaşılmaktadır.
TCMB nezdinde bulunan negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları kayıtlarının silinmesi; tahsil bildirimi yapılmış veya tahsil bildirimi yapılmamış kayıtlar açısından bir takvime bağlanmış olmasına karşı, sisteme katılan bankaların bilgisayarlarında oluşturdukları dosyaların ve içeriğinin silinip silinmemesi hususu bu bankaların takdirinde bulunmaktadır.
Birliğimizin 17 Şubat 2009 tarihli kamuoyu duyurusuna ulaşmak için tıklayınız.
Bankaların müşterilerinden tahsil edecekleri ücret, komisyon ve masraflara ilişkin Türkiye Bankalar Birliği tarafından bir düzenleme yapılmamıştır. Bankalar tarafından müşterilerinden faiz dışında temin edilen menfaatler ile tahsil edilen ücret, komisyon ve masraflar, Borçlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinde öngörülen sözleşme serbestisi içinde, bankalar ile müşterileri arasında serbestçe belirlenmektedir. Birliğin görev ve yetkileri arasında bulunmayan, bankalar tarafından belirlenen ücret, komisyon ve masraflarla ilgili başvuruların doğrudan ilgili bankalara yapılması uygun olacaktır.
Birliğimiz internet sitesi ana menüdeki "TBB Görüşleri" başlığı ve "Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısı" alt başlığından ilgili yasal düzenlemelere ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Türkiye Bankalar Birliği nezdinde bankaların mevduat ve kredi işlemlerinde uyguladıkları faiz oranlarına ilişkin bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bankalar tarafından uygulanan faiz oranlarına ilişkin aşağıdaki değerlendirmenin bilinmesi uygun olacaktır.
Bankaların mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarına ilişkin esas ve usuller, 2006/11118 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve anılan Karar’a ilişkin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2006/1 Sayılı Tebliğ’de belirtilmiştir. Borçlar Kanunu’nda öngörülen sözleşme serbestisi içinde sözü edilen düzenlemeler kapsamında mevduat ve kredi faiz oranları bankalar ile müşterileri arasında serbestçe belirlenebilmektedir. Bankalar, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını banka şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan ederler. Sözü edilen düzenlemelere Birliğimiz internet sitesinden ulaşılabilmektedir.
Konuya Birliğimizce hassasiyetle yaklaşılmakta olup, banka müşterilerinin bilinçlendirilmesine ve güvenliğin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Konuya ilişkin olarak Türkiye Bankalar Birliği tarafından yapılan çalışmalara ve kamuoyu duyurularına Birliğimiz internet sitesinde bulunan "Teknoloji ve Güvenlik" başlığından ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Türkiye Bankalar Birliği’nin üyeleri nezdinde denetim ve inceleme yetkisi bulunmadığı gibi, personel politikalarına müdahale yetkisi de bulunmamaktadır. Bankacılık hizmetleri ile bankaların personeline ilişkin şikayetler hakkında Birliğimiz tarafından bir değerlendirme yapılamamaktadır. Diğer taraftan, her bankanın rekabet kaygısı içinde müşteri memnuniyeti hususuna özel önem verdiği, bu amaçla bünyelerinde müşterilerin şikayetlerini iletebilecekleri mekanizmalar oluşturdukları bilinmelidir. Dolayısıyla, şikayetlerin doğrudan ilgili bankaya bildirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Türkiye Bankalar Birliği'nin, üye bankaların mali gücü hakkında bir değerlendirme yapması söz konusu değildir. Bankalar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu denetimi altındadır. Birliğimiz üyesi bankaların mali tablolarına internet sitesi ana menüdeki "İstatistiki Raporlar/Tebliğ 17 Kapsamında Mali Tablolar" başlığından ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Birliğimiz üyesi bankalar ve bankaların genel müdürlük adres bilgilerine Birliğimiz internet sitesi ana menüdeki "Banka ve Sektör Bilgileri" altından sırasıyla “Banka Bilgileri” ve “Bankalar” başlıkları seçilerek ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Faaliyetlerine son verilen, unvan değiştiren veya birleşen bankalar hakkındaki bilgilere Birliğimiz internet sitesi ana menüdeki "Banka ve Sektör Bilgileri" altından sırasıyla “Banka Bilgileri” ve “Tarihsel Bilgiler" başlığı altındaki dosyalardan ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Birliğimiz internet sitesi ana menüdeki "Banka ve Sektör Bilgileri" altından sırasıyla “Banka Bilgileri” ve “Şubeler” başlığından üyelerimizin tüm şubeleri ve adres bilgileri listesine ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Birliğimiz internet sitesi ana menüdeki "Banka ve Sektör Bilgileri" altından sırasıyla “Bankalarımız Kitabı” ve “Tablo 19” başlığından ulaşılması mümkün bulunmaktadır.
Birliğimiz internet sitesi ana menüdeki "Banka ve Sektör Bilgileri" altından sırasıyla “İstatistiki Raporlar”, “İllere ve Bölgelere Göre Bilgiler", “İllere Göre Özet Bilgiler” başlıkları seçilerek ulaşılması mümkündür.
Ayrıca, illere gore veriler "Banka ve Sektör Bilgileri" altındaki “Veri Sorgulama Sistemi” altındaki “İllere ve Bölgelere Göre Bilgiler” sistemi ile il ve yıl bazında sorgulanabilmektedir.