bağırsakta lipom / One moment, please

Bağırsakta Lipom

bağırsakta lipom

Yağ Bezesi (Lipoma) Nedir?

Tıp dilinde lipom olarak da adlandırılan yağ bezeleri, vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir. Çoğu zaman küçük yapıda olup iyi huylu tümör olarak da bilinirler. Büyüklüğü değişebilen yağ bezeleri, gözle görülebilir olup, dış tarafı yumuşak deri ile kaplıdır. Daha çok yetişkinlerde ortaya çıktığı gözlemlenirken küçük yaşta olan çocuklarda ise bu duruma daha az rastlanmaktadır. Genel olarak yağ bezeleri zararsızdır ve kişiyi görsel olarak rahatsız etmesi durumunda basit bir cerrahi operasyonla alınabilmektedir.

Yağ Bezesi Neden Olur? Nasıl Geçer?

İnsan vücudunun herhangi bir bölgesinde oluşabilen yağ bezelerinin oluşma nedenleri tam olarak bilinmese de oluşum sürecini etkileyen ve ihtimalleri artıran belirli maddeler bulunmaktadır. Yağ bezesi oluşumunu etkileyen bazı maddeler şunlardır;

  • Genetik faktörler
  • Darbeye bağlı travmalar
  • Düzensiz ve sağlıksız beslenme
  • Obezite
  • Yaşlılık
  • Şeker hastalığı

Yağ bezeleri genellikle kanserleşme göstermeyen iyi huylu türlerdir. İnsan vücudunun yüz ve boyun gibi dikkat çeken bölümlerinde çıkan bezeler, estetik olarak güzel durmadığı için bazı kişiler tarafından rahatsız edici olabilir. Ayrıca sırt bölgesinde görülen yağ bezesi, sağlığı kötü yönden etkilemese bile, geriye yaslanma, çanta kullanımını gibi durumlarda sırta baskı yapması halinde ağrılara neden olabilir.
Özellikle darbeye bağlı oluşan enfeksiyon sonucu o bölgede şiddetli ağrı, kızarma ve akıntı gibi belirtiler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda yağ bezesi aldırma işlemi basit bir cerrahi müdahale ile çıkartılabilir. Bu operasyonda müdahale edilecek bölge uyuşturularak, genellikle yarım saatten kısa bir süre içinde gerçekleştirilir. Hasta aynı gün taburcu edildiği gibi ertesi gün de günlük yaşantısına dönebilmektedir.

Yağ Bezesi Belirtileri Nelerdir?

Yağ bezelerinin en fazla rastlanan semptomları arasında bezenin oluştuğu bölgede gelişen şişlik bulunmaktadır. Oluşan bu şişlik zaman içerisinde yavaş bir şekilde de olsa büyüyebilir. İnsan vücudunun herhangi bir bölgesinde oluşabilen yağ bezleri, yüz bölgesinde de oluşabilirken bu bölgedeki bezelerin boyutları genellikle çok küçük boyutlardadır. 
Sırt ve boyun bölgelerinde şişlikler oluşabilirken bu şişlikler büyük boyutta ve daha derin olmaktadır. Göz altı yağ bezeleri yüz bölgesinde görülmektedir. Göz kapağının üzerinde oluşan yağ bezesi beyaz-sarı renktedir. Üzerini kaplayan deri ise çok incedir. Bu yüzden içindeki yağ kitlesi kolaylıkla görülebilir. Vücudun farklı bölümlerinde oluşabilen yağ bezeleri derinin altında olduğu için o bölgede sadece şişlik hissi oluşmaktadır.
Yağ tabakaları dışarıdan bakıldığında gözle görülmez ve çoğunlukla ağrılara yol açmazlar. Ancak bu bezeler, darbe alınması ya da iyi huylu olmaması durumunda zaman içerisinde ağrılara ve akıntıya neden olmaktadır. Yağ bezelerinin risk oluşturduğu durumlar şu şekilde sıralanabilir;

  • Bezelerin boyutlarında hızlı bir artış
  • Renk değişikliği
  • Kızarıklık
  • Giderek artan ağrılar

Yağ Bezesi Türleri Nelerdir?

Yağ bezelerinin türlerini 3 başlık altında inceleyebiliriz. Bu başlıklar şu şekildedir;
Yağ kistleri: Daha çok kafa derisinin üstünde oluşan yağ kistleri, beze türünde olmayıp, yapılarınca akışkan olup, ince bir deri tabakasından oluşmaktadır.
İyi huylu yağ dokuları: Boyun ve sırt bölgelerinde daha fazla görülen yağ dokuları, çoğunlukla iyi huylu olup bu grubun içindedir. Sert bir yapısı bulunan yağ kitlesinin renkleri açık sarı renktedir. Diğer kistler gibi boyutları büyüyebilir. Kişiye rahatsızlık vermesi durumunda cerrahi müdahale ile alınabilirler.
Kötü huylu yağ dokuları: Derinin alt kısmında bulunan yağlı dokunun kanserleşmesi durumunda ortaya çıkan kitleler, kötü huylu yağ dokusu olarak bilinmektedir. Kötü huylu dokuların içinde bulunan sıvının rengi sarı-gri tonlardadır. Çok fazla görülen bir tür olmamasıyla birlikte, oluştuğu durumlarda cerrahi yöntemle alınması gerekmektedir.

Yağ Bezesi Sıkılır mı?

Yağ bezelerinin büyük bir kısmının tedavisine gerek kalmaz. Fakat oluştuğu bölgede hızlı bir büyüme varsa, ağrıya neden oluyorsa ve iltihaplanmışsa hastane ortamında müdahale edilmesi gerekmektedir. Yağ bezelerini, sıkma işlemi uygulayarak ya da delme yöntemiyle çıkarmaya çalışmak oldukça zararlı bir eylemdir. Böyle durumların iltihaplanma, büyüme ve şiddetli ağrılara yol açtığı görülmektedir.

Yağ Bezeleri Kendiliğinden Geçer mi?

Yağ bezelerinin kendiliğinden geçmesi ya da kaybolması durumu mümkün değildir. Bu bezeler, cildin alt kısmında zamanla çoğalan kitleler olduğu için, rahatsız edici olduğu durumlarda cerrahi müdahale ile alınması gerekmektedir.

Lipoma (Yağ Bezeleri) Tehlikeli Midir?

Lipoma (Yağ Bezeleri) Tehlikeli Midir?

Lipoma (Yağ Bezesi) Nedir?

Vücutta bulunan yağ hücrelerinin çok fazla büyümesi ile meydana gelen iyi huylu kitlelerdir. Vücudun yağ hücrelerinin bulunduğu herhangi bir bölgesinde görülebilmektedir. Belirli bir yaş aralığı yoktur. Her yaşta görülebilmektedir. Fakat çocuklarda çok nadir görülmektedir. Vücudun her yerinde görülebilmektedir. Boyun, karın bölgesi, sırt, omuz, kollar ve bacalar en sık görülen yerlerdir.

Lipomlar Nasıl Oluşur? Neden Oluşur?

Hastanın yaptığı bir şeye göre oluşmamaktadır. Lipomların içinde yap hücresi bulunduğundan dolayı kilo almaya bağlı olarak büyüyebilmektedir. Her yaştan kişide görülür ve doğuştan da olabilmektedir.

Lipomalar Kimlerde Görülür?

Yaygın olarak görülen bir hastalıktır. kişiden birinde lipoma görülebilmektedir. Lipoma sayısı birkaç adet veya daha fazla görülebilmektedir. Yani sayısı değişmektedir.

Vücutta Hangi Bölgelerde Görülür?

Sırt, boyun, kol ve bacaklarda, saçlı deride ve deri olan her bölgede görülmektedir.

Lipoma Semptomları Nelerdir?

Cildin alt kısımlarında görülmektedir. Çok yumuşak oldukları için dokunulduğunda hissedilmektedir. Lipoma acıya neden olmamaktadır. Yalnız bu durum lipomanın nerede bulunduğuna bağlı olabilmektedir.

Lipomanın Teşhisi

Uzman doktor tarafından muayene sırasında teşhis koyulmalıdır. Birçok vakada uzman doktorlar, lipomayı kolay bir şekilde teşhis edebilmektedir. Bazı bölgelerde ultrason ile teşhis koyabilmektedir.

Lipomanın Tedavi Yöntemleri

Genel olarak lipomaları aldırmaya gerek yoktur. Fakat bazı durumlarda hasta veya doktor lipomayı alabilmektedir. Bu durumun sebebi oluşan kitlenin lipoma olup olmadığını belirlemektir.  Büyümeye devam eden bir lipoma var ise, sinirlere baskı yaparak veya bağırsak tıkanıklığına yol açarak semptomlara neden olmaktadır. Hasta lipmayı aldırmak isteyebilir ve genel olarak lokal anestezi yöntemi ile operasyon yapılmaktadır.

Lipomalar Kansere Dönüşebilir Mi?

Lipomaların kansere dönüşmesi oldukça nadirdir. Liposarkom yağ hücrelerinin kanserli olan  tümörlerine denilmektedir.  Lipomalardan kaynaklanmamaktadırlar. Fakat lipomalar değişkenlik gösterir veya yeni kitleler görülürse, mutlaka uzman bir doktora başvurulmalıdır.

[P]

İNVAJİNASYONA NEDEN OLAN İLEOÇEKAL LİPOM: OLGU SUNUMU

İ. Abcı*, S. Aksoy**, L. Ateş***, S. Yamaner*
*Hisar Intercontinental Hospital Genel Cerrahi
**Hisar Intercontinental Hospital Radyoloji
***Hisar Intercontinental Hospital Patoloji

GİRİŞ: Lipomlar gastrointestinal sistem submukozasında özofagustan rektuma kadar herhangi bir yerde olabilirler ve kolonda ensık yerleşim yeri ileoçekal bileşke çevresidir. Genellikle submukozadan köken alırlar ve lümene doğru çıkıntı yaparak bir polipi andırılar. Doğrudan mekanik etkileri ile tıkanma veya intussusepsiyon ile karın ağrılarına neden olabilirler ya da kanamaya yol açabilirler. OLGU: Kırkdokuz yaşındaki kadın hasta yaklaşık bir aydır olan kramp şeklinde karın ağrısı şikayeti ile başvurdu. Zaman zaman bulantı ve kusması da olan hastanın son iki haftadır makattan kırmızı renkli kanaması oluyormuş. Fizik muayenede karında minimal distansiyon ve barsak seslerinde artış saptandı. Özgeçmişinde hipertansiyon dışında özellik yoktu. Başvurduğunda kanama nedeniyle kolonoskopi planlandı. Yüksek lavman yapılarak hazırlanan kolonoskopide çıkan kolonda tama yakın tıkanmaya sebep olan üzeri düzgün görünümde kitle izlendi. Bilgisayarlı tomografide ise terminal ileum ya da çıkan kolon kökenli 38x47 mm boyutlu, radyolojik olarak yağ dansitesindeki lezyonun ileokolik yada kolokolik bir invajinasyona neden olduğu belirlendi. Lezyon transvers kolona kadar ilerlemiş görünümdeydi. Sağ kolon duvarında ödem ile uyumlu diffüz tarzda kalınlaşma mevcuttu. Laparoskopik olarak eksplore edilen hastada çıkan kolon içine ileumun, çekumun ve kısmen de apandiksin invajine olduğu izlendi. Apandiks ileri derecede siyanotik ve ödemli idi. Dezinvajine edilemedi. Hastaya laparoskopik yardımlı ileokolik rezeksiyon yapıldı. Ameliyat sonrası 4. gün sorunsuz taburcu edildi. Patolojik incelemede, ileoçekal bölgeden köken alan, yüzey mukozasının bir bölümü ince barsak, bir bölümü ise kalın barsak tipi epitel ile örtülü submukozal lipom yapısı görüldü. TARTIŞMA: İnvajinasyon yetişkinlerde oldukça nadirdir ve tüm bağırsak tıkanıklıklarının %1’ini oluşturmaktadır. Genellikle cerrahi girişim gerektirirler. Bu hastada lezyonun niteliği ameliyat öncesi görüntülemelerde ortaya konulabilmiş olduğu için kısıtlı bir rezeksiyonla yetinilmesi mümkün olmuştur. Ameliyattaki bulgular, invajinasyonun zaman zaman bilgisayarlı tomografide görüldüğü gibi transvers kolona kadar ilerlediğini, normalde sadece terminal ileal lipomun çekum içinde bulunduğunu düşündürmüştür Laparoskopik cerrahi, daha az cerrahi travma, daha hızlı derlenme ve kozmetik yararları nedeniyle ince barsağın iyi huylu tümörlerinde tercih edilen bir yöntemdir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır