Halk arasında basur olarak bilinen hemoroid, yaygın bir hastalık türüdür. Rektum içerisinde ya da makat dışında şişmiş damarları ifade eden basur, ağrı, kaşıntı ve/veya kanamaya sebebiyet vermektedir. Geleneksel tedavi yöntemleriyle belirtilerin hafifletilmesi mümkün gibi düşünülse de sanılanın aksine tıbbi müdahaleyi gerektirecek düzeyde ilerleme kaydedebilir. Sağlıklı beslenme düzeninin oluşturulması hemoroidi önlemenin en etkili yöntemlerinden biridir.
Basur, rektum içerisinde ya da makat dışında şişmiş, genişlemiş damarlara verilen isimdir. Ağrıya, acıya, kaşıntıya ve kanamaya sebep olabilir. Kanama söz konusu olduğunda anal fissür ve kanser ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. Aslında her insanda doğuştan hemorid vardır. Doğal formunda herhangi bir rahatsızlığa neden olmazlar. Fakat genişlemeye ve şişmeye başladıkça belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Her 20 kişiden 1’inde basur hastalığına rastlanmaktadır. Basur, her yaştan, her cinsiyetten ve her ırktan insanda görülebilmektedir. En sık görüldüğü yaş aralığı ise 50 yaş ve üzeridir.
Basur semptomlarının ortaya çıkması bir süreç gerektirmektedir. Bu sebeple çocuklarda nadiren görülmektedir.
Risk faktörleri şu şekildedir:
Hemoroidler, rektumun içerisinde ya da makat dışında olabilir. Bu lokasyon, hemoroidin nerede genişleyip şiştiğini ve türünü belirler.
Hemorid türleri şunlardır:
Anüs bölgesindeki derinin hemen altında genişlemiş damarları ifade eder. Anüs, gaitanın dışarı atıldığı kanalın çıkış noktasıdır. Dış hemoridler kaşıntılı olabileceği gibi ağrılı da seyredebilir. Klinik bulgular arasında kanama da görülebilir.
Genişleyen/şişen damarlar rektumun içerisindedir. Rektum, sindirim sisteminin bir parçası olarak kalın bağırsak ile anüsü birbirine bağlar. İç hemoroidler kanamaya neden olsa da nadiren acı ve ağrı verirler.
Hem iç basurun hem de dış basurun anüsün dışına sarktığı durumlar için prolapse basur tabiri kullanılır. Bu tür basurlar kanamalı ve ağrılıdır.
Makat çatlağında (anal fissür) da basurda da aynı belirtiler görülür. Her ikisinde de kaşıntı, ağrı ve kanamaya rastlanabilir. Anüs bölgesindeki damarın şişmesi/genişlemesi hemorid olarak adlandırılırken, aynı bölgedeki damar çeperinde görülen yırtığa anal fissür denir. Kesin teşhis, uzman doktorun yapacağı muayene ve tahliller sonrası konabilir.
Vücudun aşırı zorlanması ve/veya gerilmesi, anüsteki damarlar üzerinde baskıyı artırdığında hemoridin oluşması için uygun ortam oluşur. Bel bölgesini, ayak ve bacakları aşırı zorlayacak herhangi bir faaliyet, anal ve rektal damarların şişmesine ve genişlemesine sebebiyet verebilir. Hemoridler başlıca şu sebeplerle gelişir:
İç hemoroidler, propalse hemoroide dönüşüp anüsün dışına taşmadıkça nadiren ağrıya sebep olurlar. Hatta çoğunlukla farkedilmezler.
İç hemoroid durumunda görülen semptomlar şunlardır:
Dış hemoroidin belirtileri ise şunlardır:
Prolapse hemoridler ise çoğunlukla ağrılı ve acılıdır. Anüsün dışına taştığı için kişi bu durumu farkedecektir.
Çeşitli gastrointestinal rahatsızlıklar da rektal kanamaya ve diğer basur semptomlarına sebep olabilir. Basur belirtileriyle benzer bu rahatsızlıklar hayati hastalıklar olabilir. Bu sebeple basur belirtileriyle karşılaştığınızda, kesin teşhis için mutlaka uzman bir doktorun muayenesinden geçilmelidir. Basur ile benzer belirtiler gösteren bu hastalıklar şunlardır:
Alanında uzman hekimler, anemnez sonrası yapacakları fiziki muayene ile basuru teşhis edebilirler.
Basur, hayat kalitesini düşüren ağrılı bir hastalıktır. Genellikle ciddi problemlere sebebiyet vermezler. Nadir de olsa basur, şu hastalıkların öncüsü olabilir:
Ağrı ve kanama gibi semptomlar 1 hafta gün civarı sürebilir. Bu süre zarfını tamamlamadan mutlaka doktora müracaat edilmesi önerilmektedir.
Basur tanısı alındığında:
Basurun belirtileri artık çekilmez ve hayat kalitenizi son derece olumsuz etkilemeye başladığında bir hekime başvurmanız gerekebilir. Genellikle dahiliye bölümünde görev yapan genel cerrahlar, basuru aşağıdaki yöntemlerden birisiyle tedavi ederler:
Hemoroid hastalığı ülkemizde oldukça sık gözlemlenmektedir. Korunmak için yapılması gereken ilk olarak sağlıklı beslenmek, hijyen, düzenli tuvalet ihtiyacının karşılanması (tutulmaması) ve basit egzersizler.
Beslenme: Günlük hayatımızın alışkanlıklarından biri de doymak için yemek yeme durumu. Bu sebeple aldığımız besinlerin vitamin, mineral değeri gözetilmeksizin fast food alışkanlığı giderek artış göstermektedir. Bu gibi lif içeriği olmayan besinlerin tüketimi sonrası da kabızlık ya da ishal oluşmakta, hemoroid oluşumu tetiklenmektedir. Yapılması gereken zeytinyağlı, lif içeriği zengin besinlerin tüketimini artırıp paketlenmiş, tütsülenmiş, acı ve baharatlı, hamur işi (pilav, makarna, poğaça vb.) yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Dengeli beslenmek sindirim sisteminizdeki sorunları en aza indirecek, hemoroide yakalanma riskinizi en aza indirecektir.
Düzenli tuvalet kullanımı ve hijyen: tuvalet ihtiyacının ertelenmesi, dışkının sertleşmesine ve buna bağlı olarak da dışkılama esnasında anal kanalda zorlanma ile enfeksiyon ihtimalini güçlendirmektedir. Dışkılama alışkanlıklarındaki hatalar hemoroid dışında anal fissür, anal apse gibi rahatsızlıklara da sebep olabilmektedir. Tuvalet ihtiyacının giderilmesi esnasında zorlanmamak, hijyene dikkat etmek oldukça önemlidir.
Egzersiz: sedanter yaşam tarzı hemoroidin en temel sebeplerinden biridir. Özellikle çalışma hayatınızda sıklıkla oturur pozisyondaysanız, her dakikada bir oturma pozisyonunuzu değiştirip belirli aralıklarla da hem emboliyi önlemek hem de basur oluşumunun önüne geçmek için ayağa kalkıp hareket edilmesi önerilmektedir.
Makat (anal kanal-anüs) bölgesinde bulunan kan damarlarının genişlemesi, şişmesi ve ele gelmesi durumuna hemoroidal hastalık (basur - mayasıl) denmektedir.
Normal şartlarda hemoroid, gaz-gaitanın tutulmasını, dışkılama sırasında tam boşaltımın yapılmasını sağlayan ve dinlenme sırasında su sızdırmazlık görevi olan anatomik yastıkçıklardır. Hemoroid her insanda birden fazla sayıda bulunmaktadır. Hastalık durumu hemoroidal hastalık, halk arasındaysa basur veya mayasıl olarak adlandırılmaktadır.
Hemoroidler bulundukları bölgeye göre iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
İç hemoroidler anal kanalın içindedir ve bu damarların üzeri bağırsağın iç yüzeyini örten tabaka yani mukoza ile kaplıdır.
İç hemoroidler, dışkılama ile taze renkli kanamaya sebep olabildiği gibi ağrısız olarak makattan dışarıya sarkan şişlikler-memeler olarak da görülebilmektedir.
Dış (eksternal) hemoroid, hastanın, makatta hemoroid memelerinin gözle gördüğü ve elle hissedebildiği bir oluşum olarak açıklanabilir. Üzeri ince bir deriyle kaplı olan dış hemoroidler normalde hissedilmezler. Hemoroid memeleri makatta mavi ya da mor rengine yakın bir tonda gözlemlenebilmektedir.
Hemoroidal damarlardaki kan akışının bozulması ve bölgede kan birikiminin yaşanmasıyla birlikte damarların tıkanır ve sonucunda bu damarlarda kanın pıhtılaşması gerçekleşir. Dış hemoroidal damarlardaki kanın pıhtılaşmasıyla da “tromboze hemoroid” oluşumu meydana gelir. Oldukça ağrılı seyreden tromboze hemoroid rahatsızlığında hastanın şikâyetleri arasında, makatın hemen yanında;
Dışkılama esnasında sıklıkla lavaboyu kırmızıya boyayan taze renkli kanama ve/veya temizlik sırasında hasta tarafından hissedilen makattaki meme, şişlik başlıca belirtilerindendir.
Ayrıca;
Kronik kabızlık ve düzensiz dışkılama alışkanlığı hemoroidi olanlarda sık görülmektedir. Hemoroid hastalarının yakın aile bireylerinde de benzer hemoridal hastalıklar sıktır.
Hemoroidin (Basurun) nedenleri şunlardır:
Hemoroidin kesin tanısı klinik muayenenin yanı sıra,
Hemoroid kendiliğinden iyileşme seyredebilen kronik bir sorundur. Hemoroid, yüzde 90 oranında cerrahi yöntemlere başvurulmadan tedavi edilmektedir.
Hemoroid tedavisinde öncelikle;
Hemoroid hastalığının erken döneminde mukozal fiksasyon yöntemleri (lastik band ligasyonu, infrared, skleroterapi) yapılabilmektedir. Bu yöntemler ofis şartlarında, anestezi gerektirmeden ağrısız uygulanabilmektedir.
Hemoroid cerrahisi seçenekleri arasında;
Ayrıca son yıllarda hemoroid ameliyatlarında lazer tedavisine de sıklıkla başvurulmaktadır.
Hemoroidin ilerlemesi durumunda cerrahi yöntem gündeme gelir. Hemoroid ameliyatı yöntemi, hastaya göre seçilmelidir ve uygun olan teknikle ameliyat yapılmalıdır.
Hemoroid ameliyatı öncesinde, hastaların kan sulandırıcı ilaçları kesilir ve ilaca uygun bekleme süresince beklenir. Ameliyattan 12 saat önce, su ve gıda alımı kesilir.
Milligan & Morgan, Ferguson, Parks ve Whitehead Ameliyatları: Temelde hemoroid yastıkçıkların makas, bıçak ve damar kapatma cihazlarıyla kesilerek çıkartılmasını hedeflerler. Bu tekniğe ‘’hemoroidektomi’’ adı verilir. İşlem sırasında makatın genişletilmesi veya ‘anal dilatasyon’ işlemi özellikle üçüncü derecede hemoroidlerde belirgin bir rahatlama sağlar.
Hemoroid yastıkçıkları anal kanalının içerisinden alınması durumuna “kapalı hemoroidektomi’’ adı verilir. Bu teknikte, makat derisinde hiçbir yara veya iz olmaz. Anal kanalın dışında ve makat derisinden hemoroid yastıkçıkların alınması işlemiyse “açık hemoroidektomi’’ olarak adlandırılır.
Lateral İnternal Sfinkterotomi: Anal kanal basıncını düşürme amacıyla sfinkterik iç kasın kesilmesi işlemidir.
Anal kanalın genişletilmesi (Anal Dilatasyon): Makat kaslarının anestezi altında cerrahın parmaklarıyla genişletilmesi işlemidir. Bu işlem sıklıkla diğer tekniklere ek olarak yapılmaktadır. Ancak, sadece anal dilatasyon yapan cerrahlar da vardır.
Lazer Yöntemi: CO2, Argon, NdYag, Diod lazerler bu amaçla kullanılabilir. Lazerlerin ana amacı, damarların tutkal ile yapıştırılarak kapatılması gibi adlandırılabilir. Bu yöntemlere ‘’lazer hemoroid ablasyonu’’ veya ‘’lazer hemoroidoplasti’’ denmektedir.
Longo Yöntemi: Hemoroidal hastalık tedavisindeki ameliyat yöntemlerinden biri de longo tekniğidir. Hemoroidal yastıkçıklar, anal kanalda genellikle üç yerde olmaktadır. Klasik cerrahi yöntemde en az üç yerden yara oluşturmak gerekir. Bu işlem normal dikişle de lazer uygulamasıyla da yapılsa makatta ciddi yaralar oluşur. Longo yönteminin anal kanalın içinde gerçekleştirilmesi ameliyat sonrasında ağrı duyusunun azalmasını sağlar. Ayrıca, makat sarkması durumlarında ve ileri derecedeki hemoroidlerde (üçüncü ve dördüncü derecedeki hemoroidler), longo tekniğinin olumlu sonuçlar verdiği bildirilmektedir.
Rektal Mukopeksi/RAR Yöntemi: Bu yöntem anal kanalın kalın bağırsağın son kısmına, emilen ve dışkı ile dışarı atılan dikişlerle tespit edilmesi esasına dayanır. Rektal mukopeksi yöntemi; rektoanal repair (RAR), transanal haemorrhoidal dearterialisation (THD) veya hemoroid arteri ligasyonu (HAL) olarak da adlandırılmaktadır.
Hemoroidin cerrahi tedavisi güvenle yapılabilir. Fakat basur ameliyatında seyrek de olsa bazı riskler ve komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Bu risklerin bazıları ameliyata bazıları da anesteziye aittir. Hemoroid ameliyatına bağlı gelişebilen komplikasyonlar şunlardır:
Ameliyat süresi, her hastaya ve uygulanan tekniğe göre farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar göz önüne alındığında hemoroid ameliyatı süresi dakika arasında değişmektedir.
Hemoroid ameliyatı olanlar çoğunlukla aynı gün içerisinde veya ertesi gün hastaneden taburcu edilir. Uygulanan tekniğine ve kanama, şişlik, akıntı gibi şikâyetlerin bulunup bulunmadığına göre ameliyat sonrası iyileşme süresi bir haftayla bir ay arasında değişmektedir. Hasta, ameliyatın aynı günü ayağa kalkabilir ve kısa süre sonra normal hayatına dönebilir.
Hemoroid ameliyatı sonrasında iyileşme sürecinin ağrısız ve konforlu geçmesi için dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır.
Hemoroid ameliyatı sonrasında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
Basur olarak da adlandırılan hemoroidler, varisli damarlara benzer şekilde anüs ve alt rektumdaki şişmiş damarlardır. Hemoroid veya basur, yaygın bir sorundur. Rektum içindeki veya anüsün dışındaki bu şişmiş damarlar ağrıya, anal kaşıntıya ve rektal kanamaya neden olabilir. Semptomlar genellikle evde tedavilerle düzelir ancak bazen insanların tıbbi prosedürlere ihtiyacı vardır.
Hemoroid; halk arasında basur ismiyle bilinir. Makat bölgesindeki damarların farklı sebeplerden dolayı genişlemesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bunun yanı sıra, iç ve dış hemoroid olmak üzere ikiye ayrılır.
İç hemoroid; makat iç damarlarında meydana gelen bir rahatsızlıktır. Ayrıca dört farklı evreye ayrılır. Birinci evrede damarlar genişlemesine rağmen henüz makat dışına çıkmamıştır. İkinci evrede çok daha ciddi sorunlar ortaya çıkar. Damarlar; dışkılama sırasında makat dışına çıksa da kendiliğinden içeri girer. Üçüncü evrede, makattan dışarı çıkan damarlar yalnızca elle ittirildiğin de yeniden içeri girebilir. Son olarak dördüncü evrede hemoroidin tamamen dışarı çıkması söz konusudur. Bir başka deyişle, makatın içerisine hiçbir şekilde giremez.
İç hemoroid; anüs bölgesinde bazı damarların birtakım etkenler sebebiyle zarar görerek kabarması sonucu ortaya çıkan ciddi bir hastalıktır. Sebepleri arasında kronik kabızlık veya ishal, uzun süre oturma, ıkınma, aşırı baharatlı veya acı yiyecek tüketimi, hamilelik yer alır.
İç hemoroid kendisini birtakım belirtiler ile gösterir. Birinci evrede, dışkılama sırasında gözle görülebilen birtakım kanamalara rastlanır. İkinci evrede, hastanın dışkılama esnasında acı hissetmesi söz konusudur. Damarların dışarı çıkması ve makatta akıntı meydana gelmesi mümkündür. Üçüncü evrede, kanama ve kaşıntı şikayetlerinin yanı sıra ıslaklık ve dolgunluk hissi de kendisini gösterir. Son olarak, dördüncü evrede, şiddetli ağrıya rastlanır. Hastaya müdahale edilmelidir.
Hemoroidi evde tedavi edebilirsiniz. Evet yanlış duymadınız!
Basur tedavisi; ameliyatlı olarak da gerçekleştirilebilir. Sağlığınız hakkında daha detaylı bilgi almak için doktorunuz ile görüşmeniz faydalı olacaktır.
Anüsün etrafında yer alan iltihaplı damarlardır ve oldukça acı verici olabilirler.
Dış hemoroid, anüsünüzü saran derinin altında hassas yumru oluşmasıdır. Bunlar, çıkıntı yapacak kadar genişlemiş kan damarlarıdır.
Anüs çevresinde damarın içinde kan pıhtılaşabilir veya tromboz olabilir. Bu sert bir yumru oluşturabilir ve bazı durumlarda ciddi ağrıya neden olabilir.
Ebeveynleriniz de hemoroid varsa, sizde de olma olasılığı yüksek olabilir. Aynı zamanda hemoroid hamilelik sırasında da gerçekleşebilir.
İç ve dış hemoroid benzerdir fakat dış hemoroidin gerçekleştiği bölgede ağrı şiddeti daha fazladır. Hemoroid ciddi hastalıklardan biridir. Çok fazla geciktirmeden doktorunuz ile görüşmeniz sorunların önüne geçmesine yardımcı olacaktır.
Dış hemoroid tedavisini evde gerçekleştirebilirsiniz. Size çok fazla acı oluşturmadıkça evde uygulayacağınız doğal yöntemler ile kurtulabilirsiniz. Ağrınız var ise doktorunuz ile iletişim kurmanız önem taşımaktadır.
PaylaşTweetPinReddit