bebeğim halsiz ve uyuyor / Bebeğimin Nesi Var? - Bebek - Bebek Sağlığı ve Hastalıklar - Anne Bebek Dergisi

Bebeğim Halsiz Ve Uyuyor

bebeğim halsiz ve uyuyor

S&#;rekli uyuyor ve ışığa bakamıyorsa, zaman kaybetmeden doktora!

Çocuklarda hayati tehlike yaratan menenjit hastalığından korunmanın tek yolunun aşılanma olduğunu söyleyen Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Çocuk Sağlığı ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. İpek Akman uyarıyor: Menenjite neden olan Pnömokok ve H. İnfluenza bakterilerinin aşıları bebeklerde dört doz halinde uygulanıyor. Meningokok aşılarının ise Türkiye’de ruhsatı vardır; ancak henüz rutin aşı şemasında yoktur. Dokuzuncu aydan itibaren uygulanabiliyor ve bu ölümcül hastalığa karşı koruyucu olabiliyor.

Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Çocuk Sağlığı ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. İpek Akman; çocuklarda hayati tehlikeye neden olabilen menenjit hastalığıyla ilgili bilgiler verdi ve uyarılarda bulundu:

•Türkiye’de her yıl binlerce çocukta görülen ve çoğunda ciddi hasar bırakan menenjit, beyinde gerçekleşen ve beyni çevreleyen zarların iltihaplanması sonucu oluşan bir hastalıktır. Fark edildiği an tedavi edilmezse duyma kaybı, beyin hasarı ve hayati tehlikeye neden olabilecek ciddi sonuçlar doğuran bir enfeksiyon türüdür.

•Hastalığa daha çok 5 yaş altı çocuklar yakalanır. Kalabalık ortamlara maruz kalanlarda menenjit gelişme olasılığı daha yüksektir. En sık görülen tipi, meningokok türü bakterilerin neden olduğu menenjittir.

SÜREKLİ UYUYORSA DİKKAT

•Hastalık bazen yerel salgınlar yapar. Menenjite yol açan diğer bakteriler arasında en sık görülenleri Pnömokok ve H. İnfluenza’dır. Tüberküloz (verem) menenjiti, ender görülen önemli bir menenjit türüdür. Virüsler de menenjit ve ansafalite yol açabilir.

•Menenjit belirtileri; şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik, iştah kaybı, ense sertliği ve ağrısı, bilinç kaybı, sürekli uyuma isteği, fazla ışığa bakamama, ciltte oluşan lekeler ve havale geçirmedir.

BEBEKTE BINGILDAĞA BAKIN

•Menenjit belirtileri, bebeklerde daha farklı ve anlaşılması zor olabilir. Bebekte düşük ya da yüksek vücut ısısı, huzursuzluk, devam eden ağlama, uyku hali, beslenme problemi, bıngıldağın şişkin olması durumunda hemen doktora başvurulmalıdır.

•Menenjit tanısı, beyin omurilik sıvısının incelenmesiyle konulur. Belden su alma işlemi, tecrübeli bir hekim tarafından, bel hizasından omuriliğe iğne sokarak yapılır. Alınan örnek laboratuarda incelenir, hücre sayımı ve kültür yapılır. Menenjit şüphesi olan hasta hemen hastaneye yatırılmalı ve uygun antibiyotikler başlanmalıdır.

TEDAVİDE SAATLER ÖNEMLİ!

•Bakteri¬lerle oluşan menenjitlerde, hastalığın seyri, tanının zamanlamasına ve tanı ile tedavi arasında geçen süreye bağlıdır. Tedaviye başlamada günler değil saatlerin önemi vardır.

•Menenjitli hastalar, içinde bulun¬dukları tehlikeli durumdan ötürü tam teşekküllü hastanelerde tedavi altına alın¬malıdırlar. Burada dolaşım ve solunum sistemleri sürekli denetim altında tutu¬larak şok ve beyin ödemi gibi tehlikelere karşı önlem alınabilir.

SİNSİ TEHLİKE: MENİNGOKOK

•Meningokok menenjiti çok bulaşıcıdır ve hastayla teması olan aile bireylerinin, doktor ve hemşirelerin de antibiyotikle korunmasını gerekir.

•Menenjitten aşılama ile korunmak mümkün. Pnömokok ve monash.pwnza bakterilerinin aşıları bebeklere 2, 4 ve 6 aylık olduklarında ve aylarda toplam dört doz halinde uygulanır.

•Meningokok aşılarının ise Türkiye’de ruhsatı vardır; ancak henüz rutin aşı şemasında yoktur. Dokuzuncu aydan itibaren uygulanabilmekte ve bu ölümcül hastalığa karşı koruyucu olabilmektedir.

Bebeğimin Nesi Var?

Bebekler, büyük çocuklar ve erişkinlerden farklı olarak isteklerini ve tepkilerini kendilerine has yöntemlerle ifade ederler. Huzursuzluk ve ağlama onların sıkıntılarını belirtmekte kullandıkları en önemli yöntemleridir. Bebekler de herhangi bir problem olmadığı zamanlarda yaşına göre değişmekle beraber genellikle hareketleri canlı, keyifli ve oyuna istekli olurlar. İştahları normaldir ve devamlı hareket halindedirler. Uykuları gelmesi veya acıkma durumları dışında belirgin bir huzursuzlukları olmaz. Bir bebeğin durumunun normal mi yoksa anormal mi olduğunu en iyi annesi ayırt edebilir. Bu sebeple annelerin gözlemi çok değerlidir.

Bir bebekte onun durumunu etkileyecek bir problem oluştuğunda ( enfeksiyon, karın ağrısı, diş çıkarma…) sebebe göre değişik belirtiler gözükse de bazı şikayetler ortaktır.

Keyifsizlik ve huzursuzluk genellikle ilk fark edilen şikayettir. Emmede isteksizlik veya iştahsızlık, uykuya dalmada zorluk, halsizlik, annenin veya bakan kişinin kucağından ayrılmama gibi şikayetler de oldukça sık görülür ve önemli bir nedene bağlı değilse kendiliğinden geçer. Bu tip şikayetlerde anneler bebeklerini takip etmeli ve herhangi bir müdahalede bulunmadan önce olası sebepler açısından bebeği gözlemleyip ciddi bir problem düşünmüyorlarsa evde basit müdahalelerle bebeğin rahatlamasını sağlamalıdırlar.

Eğer ağızdan salya akmasında artış ve eskiye göre dişleri ile daha çok oynama gibi belirtilerle kendini gösterebilen diş çıkarmaya bağlı bir huzursuzluk ve iştahsızlık düşünüyorsa şikayetlerin 3–4 gün sürebileceğini bilip ona göre takip etmelidir. Diş çıkaran çocuklarda bazen 37,5–38 C yi bulan seyrek ateşler olabilir. Ancak ateş 38,5 C yi geçiyorsa veya çok sık ateşi çıkıyorsa bunu dişe bağlamamak daha doğru olacaktır.

Anneleri en çok telaşlandıran bir başka problem de karın ağrısıdır. Karın ağrısı bebeklerde hayatın ilk 3–4 ayı içinde görülebilen gaz sancıları olarak kendini gösterir. Gaz sancıları çoğunlukla doğumdan sonraki ilk 15–30 gün arası başlar. Günün belirli saatlerinde daha sıktır ve süresi 30 dk ile 3–4 saat arası değişebilir. Sancı döneminde bebekler genellikle dizlerini karınlarına çekerek ağlarlar. Sancı öncesi ve sonrası bebek tamamen normaldir, beslenmesi iyidir ve bebek kakasını ve alttan gazını rahat çıkarır. Bunun dışında kalan durumlarda annelerin bebeklerini doktor kontrolüne götürmelerinde fayda vardır. Gaz sancıları bebeklerde giderek azalsa da 6 aya kadar görülebilir.

Daha büyük bebeklerde eğer sebebi belli olmayan ve uzun süren huzursuzluk ve ağlamalar varsa değişik sebeplerden kaynaklanan (kabızlık, gaz sancısı, ishal apandisit…) karın ağrıları olabileceği düşünülmelidir. Eğer olay barsak içindeki gazların sıkışmasına bağlı bir durum ise bebeğin bacaklarını karnına doğru hafifçe bastırıp çekmek, karnına saat yönünde dairesel masaj yapmak ve sallamak gibi yöntemler bebeği rahatlatabilir ancak 1 saatten fazla süren durumlarda doktora göstermekte fayda vardır. Yukarıda anlattığımız şikayetler dışında eğer bebekte uyku hali, ciddi beslenme güçlüğü, yüksek ateş, şiddetli öksürük, nefes almada zorlanma, şiddetli kusma ve/veya ishal veya ateşle beraber vücutta döküntü gibi şikayetler varsa mutlaka acil olarak doktor kontrolüne gitmelidirler.

Ateş, annelerin bebeklerini doktora götürmeye iten en önemli şikayettir. Çoğu anne bebeklerini sıcak hissettiklerinde oldukça telaşlanır ve bazen de çok gerekli olmadığı halde doktora götürebilir. Burada önemli olan konu ateşin mutlaka evde ölçülmesi ve bebeğin ateşli olup olmadığının tespitidir. Annelerin kullandıkları yöntemlere göre de ateş ölçümlerinde farklılık olabilir. En çok kullanılan 2 yöntem olan koltuk altı ve kulaktan ölçümlerde 0,5 C ye varan farklılıklar olabilir. Eğer ateş koltuk altından ölçülüyorsa C ve üzeri ateş olarak kabul edilebilir. Kulaktan ölçümlerde ise bu değer 38C ve üzeridir. C gibi sınırda değerlerde bebek anneye sıcak gelebilir ancak aslında tam olarak ateş kriterlerini tutmamaktadır. Böyle durumlarda sık aralıklarla ateş ölçümleri yapılmalı ve ateşin seyri takip edilmelidir. Anneler hangi yöntemi kullanırlarsa kullansınlar ideal şekilde ölçmeye gayret göstermelidirler. Koltuk altından ölçerken mutlaka terli olup olmadığı kontrol edilmeli ve derecenin ölçüm yapan ucu koltuk orta bölgesine oturtulup bastırılmalıdır. Kulaktan ölçümlerde ise kulak yolu kirle tıkalı ise veya alet kulak yoluna tam oturmamışsa yanlış ölçüm olabilir. Ayrıca 0–3 ay bebeklerde kulaktan ölçüm dış kulak yolunun darlığı sebebi ile önerilmez bu bebeklerde koltuk altı ölçüm daha uygundur.

Ateşli bebeğe yaklaşım bebeğin yaşına göre değişiklik arz eder. 0–3 ay arası bebeklerde eğer ateş yüksek ölçülmüşse bebeğin durumuna veya ateşin seyrine bakmadan doktora götürmeyi gerektirir. Ancak bazen bebekler çok giydirildiği ve ortam ısısı yüksek olduğu için ısınabilir ve vücut ısıları 37,5–38 C ye kadar çıkabilir. Bu durumu ayırt etmek için bebeğin üstü açılmalı ve 15 dk sonra ateş ölçümü tekrarlanmalıdır. Eğer ateş normale dönüyorsa, tekrar yükselmiyorsa ve bebeğin başka şikayeti yoksa evde takip edilebilir. Üç-altı ay arası bebeklerde ateş dışında bebeğin diğer şikayetleri de önemlidir. Basit üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) gibi durumlarda çoğu bebekte 2–3 gün sürebilen 37,5–C arası ateş, burun akıntısı ve hapşırık şikayetleri olabilir. Eğere belirtiler tipikse, ateş dirençli ve çok sık yükselen özellikte değilse ve başka bir önemli şikayet (öksürük, kusma…) eklenmiyorsa evde basit önlemlerle (ateş düşürücü, burun temizliği) takip edilebilir. Ancak ateşin sebebini gösteren bir belirti yoksa veya belirti olmasına rağmen ateş 38,5 C nin üzerine çıkıyorsa doktora götürmekte fayda vardır. Altı aydan büyük bebeklerdeki yaklaşım 3–6 ay bebekler benzer ancak eğer bebeğin keyfi ve genel durumu iyiyse ve başka bir ciddi şikayeti yoksa ateş 38,5 C yi geçse de evde 1 gün süre ile takip edilebilir. Eğer ateş ikinci günde yüksek olarak devam ediyorsa doktora götürmek gereklidir. 

Yüksek ateş çocuklarda halsizliğe neden oluyor

Giriş Tarihi:

Yüksek ateş çocuklarda halsizliğe neden oluyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Kutsal, çocuklarda yükselen ateşe dikkat çekerek ailelere uyarılarda bulundu.

Dr. Ali Kutsal, çocuklarda ateşin 39 derecenin üzerine çıkmasının alarm olduğunu belirterek, ailelerin bu durumda yapması gerekenler hakkında bilgi verdi. Çocuklarda çıkan ateşin farklılık gösterdiğinin altını çizen Dr. Kutsal, bazı çocukların 38 derece ateşi çıktığında gezer oynarken, bazı çocukların da halsiz duruma düştüğünü söyledi.

Yüksek ateş çocuklarda halsizliğe neden oluyor

Ateşin bir müdafaa mekanizması olduğunun altını çizen Dr. Kutsal, "Ateş, herhangi bir etkene karşı vücudun üstlendiği bir müdafaa mekanizmasıdır. Vücut ateşini yükselterek birtakım organizmaların vücuttan yok edilmesini sağlar. Ancak ateş belirli bir seviyenin üstüne çıktığında fayda yerine zarar vermeye başlar. Ateşin seviyesi kişiden kişiye farklılık gösterir.

Yüksek ateş çocuklarda halsizliğe neden oluyor

Bazı çocuklar 38 derecede gezer oynarken, bazı çocuklar ise 38 derece ateşi çıktığında halsiz kalır. Asıl tehlikeli ateş ise, 39 derecenin üzerine çıkan ateşlerdir. Ateş birçok enfeksiyon hastalıklarda ilk görülen bulgulardan bir tanesidir. Bunlar da kendi aralarında ikiye ayrılırlar, viral enfeksiyonlar, bir de bakteriyel enfeksiyonlar. Bunların tedavi şekilleri tamamen farklıdır" dedi.

ARKADAŞINA GÖNDER

Yüksek ateş çocuklarda halsizliğe neden oluyor

SON DAKİKA

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır