Bebeğin Aşağıya Baskı Yapması

Doğumun Belirtileri

Doğumun Başladığı Nasıl Anlaşılır?

Doğumla ilgili anne adaylarının merakla beklediği ve tedirgin olduğu konuların en başında doğumun yaklaştığını nasıl anlarım gelmektedir. Bu belirtiler kişiden kişiye değişse de genel olarak doğumun başladığını belli eden işaretler hemen hemen aynı olmaktadır. Uzmanlar doğumun yaklaştığını belli eden belli başlı işaretleri şöyle sıralamaktadır:

1. Nişan Gelmesi
2. Sancılar/Kasılmalar
3. Suyun Gelmesi
4. Rahim Ağzında Değişim
5. İdrara Çıkmanın Azalması
6. Bebeğin Aşağı İnmesi
7. Enerjik ve Mutlu Hissetme

Nişan Kanaması

Hamilelik süresince kalın bir mukus tabakası rahim ağzını kapatmaktadır. Böylece rahim içine dışarıdan bakteri girişi engellenmektedir. Doğum yaklaştıkça rahim ağzında incelmeler ve genişlemeler oluşmaktadır. Bundan dolayı da bu mukus tabakası kanlı bir şekilde atılmaktadır.

Nişanın gelmesi doğumun hemen olacağı anlamı taşımaz nişan geldikten sonra gün içinde doğum beklenmektedir.

Sancılar/Kasılmalar

Hamileliğin son aylarında ağrılarda şiddetlenmektedir. Genellikle kasık bölgesinde ve karın bölgesinin altında meydana gelen düzensiz ağrılar yalancı sancı olarak bilinmektedir. Braxton-Hicks olarak adlandırılan bu sancılar doğuma hazırlık sancıları olarak tanımlanmakta ve esas doğum belirtileri arasında yer almamaktadır.

haftadan itibaren başlayabilen bu hazırlık sancıları, günde 10 kereye kadar saniyeden 60 saniyeye kadar sürebilen kasılmalar şeklindedir. Karında hissedilmektedir. Bu sancıları gerçek doğum sancılarından ayıran temel özellik düzensiz olmalarıdır.

Gerçek doğum sancıları Braxton-Hicks sancılarına göre çok daha düzenli ve şiddeti giderek artan şekildedir. Bel ve kasıklarda hissedilmektedir. En önemlisi rahatsız edecek ve acı verecek şekilde olan bu gerçek doğum sancıları 5 dakikada bir ya da 10 dakikada 3 kez geliyorsa doğuma az bir zaman kalmış olduğunu bilmek gerekir.

Suyun Gelmesi

Doğum belirtileri arasında en sık rastlanan ve halk arasında suyun gelmesi olarak bilinen bu olay, esasında bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı ile dolu kesenin sancı ve kasılmalar ile birlikte yırtılması sonucu gözlemlenen durumdur. Bu kese üst bölgelerden küçük küçük yırtılmışsa su sızıntı şeklinde gelebilmekte ve anne adayı bunu idrar kaçırıyorum şeklinde yorumlayabilmektedir. Bu sıvı bazen de bardaktan dökülürcesine çok fazla şekilde gelebilmektedir. Her iki durumda da annenin acil bir şekilde hastaneye gitmesi tavsiye edilmektedir.

Amniyon sıvısı, koyu ve kıvamlı değil su gibi akışkan olup kendine has bir kokusu vardır ve rengi şeffaf ya da çok açık sarı olabilir.

Rahim Ağzında Değişim

Rahim ağzının, ancak kadın doğum doktorunun kontrolleri esnasında bağ dokusundaki yumuşama, incelme ve genişleme şeklinde fark edebileceği durumdur. Rahim ağzında meydana gelen gelişmeyi doktor muayenesinde anlamak mümkündür. Rahim ağzında 10 cm civarı meydana gelen genişleme doğum için gerekli olan genişleme miktarıdır.

İdrara Çıkmanın Azalması

Hamilelikte anne adayları sık sık idrara çıkmaktadırlar. Bunun sebebi ise bebeğin başının doğum kanalına yerleşmesidir. Bebeğin başı doğum kanalına yerleştiğinden dolayı rahim idrar torbasına baskı yapmaya başlamaktadır. Fakat doğum yaklaşınca rahim aşağıya iner ve idrar torbasına baskı yapmaz. Böylece anne adayı da eskisi gibi sık sık tuvalete çıkmaz. Doğumdan 1 ya da 2 hafta önce rahim aşağı inmektedir. Ancak ikinci doğumunu yapacak olan anne adaylarında bu durum doğumdan 1 gün önce gerçekleşmektedir.

Bebeğin Aşağı İnmesi

Doğum belirtileri dendiğinde ilk aklan gelen belirtilerden biri de bebeğin aşağı inmesi durumudur. Hamileliğinin son ayında etraftaki pek çok doğum yapmış annenin “karnın düşmüş, bebek aşağı inmiş. Bugün yarın gelir bu bebek” diye yaptığı tahminlerin esası bebeğin doğabilmek için içinden geçmek zorunda olduğu kanala girmesi durumudur. Bebeğin kanala girmesi ile genelde ilk hamileliğini yaşayan anne adayları son haftalarda bir rahatlama, hafifleme hissetmektedirler.

Enerjik ve Mutlu Hissetme

Doğum belirtileri arasında en ilginç olanıdır. Doğumun başlamasına az bir zaman kala anne adayları kendilerini enerji dolu hissetmektedirler.

Hangi durumlarda doktorunuzu aramalısınız?

1. Gerçek doğum sancıları başladığında doktorunuzu aramanız gerekmektedir. Ama hastaların en büyük sıkıntısı yalancı doğum sancısı ile gerçek doğum sancısını ayırt etmekte zorlanmalarıdır. Aslında yalancı doğum sancısı ile gerçek doğum sancısının ayırımı çok basittir. Eğer sancılarınız düzenli aralıklarla geliyorsa, şiddeti ve süresi giderek artıyorsa ve ağrılar dinlenmekle geçmiyorsa gerçek doğum sancılarınız başlamıştır.
2. Suyunuz geldiyse hemen doktorunuzu aramanız gerekmektedir. Genelde önce sancılar başlamakta, su sonradan gelmektedir. Ama bazı hastalarda sancı olmadan sadece su gelebilmektedir. Bu suyun miktarı az da olabilir çok da olabilir. Su gelmesi akıntı ile karıştırılmamalıdır. Su gelmesi “farkında olmadan idrar kaçırmış” gibi bir hisse neden olmaktadır. Sıvının kıvamı, rengi idrara benzer. Su geldikten belli bir süre sonra genelde sancılar kendiliğinden başlamaktadır. Eğer 24 saat içinde doğum sancıları kendiliğinden başlamazsa bebekte enfeksiyon riskinden dolayı suni sancı ile doğumu başlatmak gerekmekte ve antibiyotik profilaksisi uygulamak gerekmektedir. Ama bu sürecin hastanede kadın doğum doktorunuzun gözlemi altında geçirilmesi gerekmektedir.
3. Su gelmesi ve gerçek doğum sancısı dışında eğer kanamanız varsa veya bebeğinizin hareketleri azaldıysa mutlaka kadın doğum doktorunuza bilgi vermeniz gerekmektedir.

Erken doğum riskine karşı bilmeniz gerekenler

Günümüzdeki doğumların yüzde 10 gibi büyük bir bölümü bebeklerin hayata erken başlamasına neden oluyor. İstatistiklere bakıldığında yenidoğan hayat kayıplarının yüzde 75’inin sorumlusu da bu erken doğumlar. Ancak erken doğum konusunda çaresiz değilsiniz. Çünkü günümüzde erken doğumlar, verdikleri belirtiler sayesinde fark edilebiliyor ve doğum geciktirilerek bebeklerin tüm organlarının gelişebilmesi için zaman kazanılabiliyor.

Anne adaylarının erken doğumun belirtilerini bilmeleri ve bu durumlar oluştuğu takdirde zaman kaybetmeden hekime başvurmaları son derece önemli.

Erken doğum belirtilerinin ilki: Karın ağrısı

Herhangi bir anlam verilemeyen ve herhangi bir nedene bağlanamayan hafif karın ağrısı bazen erken doğumun ilk belirtisi olabiliyor. Karın ağrısının özellikle gelip giden, yani ara ara olması ve hafif bir rahatsızlığa yol açması durumunda zaman kaybetmeden bir uzman hekime başvurmak gerekiyor.

Akıntı artışı

Hamilelik doğal olarak vajinal akıntıyı artıran bir süreç. Bu değişime hamilelik nedeniyle vücutta artan hormonlar neden oluyor. Ancak normalden çok, örneğin günde birden fazla günlük ped kullanmaya ihtiyaç duyulan bir akıntı erken doğuma işaret edebiliyor.

Kanlı ve sümüksü bir akıntı olması

Özellikle akşam saatlerinde, lavabodayken veya ani ayağa kalkma sonrası iç çamaşırda pembe, renkli ve sümüksü bulaş görülebiliyor. Rahim ağzı denilen kısımdan gelen bu akıntı erken doğumun habercisi olabileceği için yine zaman kaybetmemek gerekiyor.

Erken doğumun belki de en tehlikeli ve kesin belirtilerinden biri, vajenden dışarı aşırı miktarda berrak bir sıvı akması. Bu tablo diğer yakınmalara göre çok daha kısa zamanda uzman hekime başvurmayı gerektiriyor. Çünkü hamilelik kesesi açılmış ve bebeğin sıvısı dışarı akıyor olabiliyor. Geç kalınması durumunda anne ve bebeğin hayatını tehlikeye sokabilecek düzeyde enfeksiyon gelişebiliyor.

Baskı ve dolgunluk hissi

Erken doğum eylemi başlamadan önce meydana gelen rahim kasılmaları bebeğin baş kısmını doğum kanalına ilerletiyor. Bebeğin baş kısmının, rahmin alt kısmına baskı ile yönlendirilmesi, vajinal bölgede anlamsız bir baskı ve dolgunluk hissi oluşturuyor. Yine bu belirtide de zaman kaybetmeden hekime başvurmak erken doğumun önlenmesinde büyük önem taşıyor.

Erken doğum riskini artıran durumlar

Aşağıda yer alan durumların varlığında, önlem almadan ve tedavi olmadan gelişen hamilelikte erken doğumun oluşma riski yüksek. Bu risk faktörleri olan anne adaylarının hamilelik öncesinde uzman hekime başvurmaları, erken doğumun önlenmesi açısından son derece önem taşıyor.

• Bir önceki hamilelikte erken doğum yapmış olmak
• Rahim ağzının boyunun normalden kısa ölçülmesi
• Kansızlık olması
• Aşırı zayıf olmak ve yeterince beslenememek
• Sigara içmek
• Genç olmak (< 18 yaş)
• Hamilelikler arasındaki sürenin kısa olması (1 yıldan az)

Belki henüz doğum tarihiniz yaklaşmadan doğum şeklinizi belirlediniz belki de yalnızca akışa, bebeğinize bıraktınızPeki ya sabırsızlıkla beklenen an kendini gösterdiğinde hangi işaretin ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

Hangi sancının gerçek hangisinin yalancı olduğunu karıştırmaktan endişe ediyorsanız uzmanımız gerçek doğum sancılarındaki kasılmaların düzenli ve öngörülebilir bir şekilde olduğunu belirtiyor.

Normalde gebelik 9 ay 10 gün yani 40 hafta süren bir süreçtir. Bebek büyüdükçe annenin diyaframı üzerindeki baskı artar ve anne daha zor nefes almaya başlar. Doğum yaklaştığında ise haftada bebek doğum kanalına doğru ilerler. Bu yer değişiminin diyaframdaki baskıyı azaltacağını ve annenin doğuma yaklaştıkça bir rahatlama hissedip, daha kolay nefes almaya başlayacağını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı  doğumun başlamasına dair diğer noktaları da  paylaşıyor.

Düzensiz Sancılar Düzenli Gelmeye Başlıyor

Normalde rahim ağzını kapatan bir mukus tıkacı vardır Doğum başladığında en erken rahim ağzının yumuşamasına bağlı olarak bu mukus tıkacı düşer. Annede. Halk arasında nişan gelmesi olarak adlandırılan bir akıntı meydana gelir.

Doğum yaklaştıkça annede küçük ve düzensiz olan sancılar düzenli ve seyrek olarak gelmeye başlar. Normal doğum belirtileri içinde en çok bilinen bu sancılar 35 haftadan itibaren başlarlar. Gün içerisinde kısa süreli şekilde görülebilir Braxton-Hicks kasılmalar denir. Bu kasılmalar, doğum yandaştıksa şiddetlenir ve sancı süreleri uzan

Her zaman sancı olmasa da, en çok bilinen doğum bilirlerinden birisi de su gelmesi olarak adlandırılan aşama yaşamı'. Kasılmalar neticesinde yırtılan kese içinde bulunan su annenin vücudu tarafından dışarı atılır. Oturduğu yerde göllenme veya idrar kaçırmış gibi ılık bir su bacaklardan akar Bazen sancılar başlamadan kese delinebilir ve sürekli bir sıkıldık da olabilir. Buna da dikkat etmek gerekir.

Doğurmak üzere olduğunuzun en büyük işareti düzenle rahim kasılmamanın başlamasıdır. Başlangıçta bu erken kasılmalar menstruel kramp ya da bel ağrısı gibi hissedir 20 da 30 dakika aralıklarla gerçekleşir. Ağrı ya da kramp giderek daha şiddetlenir ve daha uzun sürer. Kasılmalar da daha sıklaşır ve üç ila beş dakikada bir olmaya başlar. İşte düzenle sancılar başlamışsa bebeğiniz geliyor demektir:

Bir diğer işaret de bebeğin kafasının doğum kanalına inmesi ile güçlü tuvalete çıkma hissi gelmesidir. Bu belirti varsa doğum yaklaşmış demektir. Özellikle üst karın ve diafram-mide hizasında bebeğin aşağı inmesine bağlı bir rahatlama olur. Bu doğumun yaklaştığının bir işaretidir.

Ve Hastane Vakti

Nişan gelmesi veya rahim ağzının açılması sırasında adet kanı kadar bir kanama olabilir. Daha fazla kanama olduğunda çok ivedilikle gidilmesi gerekir_ Su gelmesi aksi ispat edilene kadar her zaman hastaneye gidilmesini gerektirir.

İlk doğumlarda genelde sancılar dakikada gelene kadar her şey yolunda ise evde çekilebilir. Ama sancılar daha sıklaşırsa bulunduğunuz şehrin trafik yoğunluğunu da dikkate alarak hareket etmek ve belki de 30 dakikada bir gelince ve trafiğin yoğun olduğu saatlerde iseniz erken girmeniz iyi olabilir. İkinci doğum veya sonraki doğumlar ilkin göre çok daha hızlı olduğundan, sancılar düzenli olmaya başladığımda hemen gitmekte fayda vardır. Daha önce sezaryen olunmuşsa veya rahimden fazla sayıda miyom alınmışsa da sancılar oluşmaya başlarken gitmek gerekir. Gebelik 37 haftadan daha önceyse ve sancılar başladıysa ve plasenta denilen bebeğin eşinin rahim duvarına yapışıldığından şüpheleniyorsa hekim de uyarılarak hemen gidilmelidir.

Anneler, Sakinliğinizi Koruyun

Öncelikle sakin ve huzurlu olmalı ve tehlike işaretine (kanama-şiddetli ve daimi ağrı ve su gelmesi) bakmalıdır. Bunlar yoksa telaş etmeden sükûnetle hareket etmek ve hekimini veya aramalıdır. Daha önce hazırladığı bebek ve doğum eşyaların' alıp dikkatli bir şekilde, gitmelidir Sancı başladığı zaman eğer ciddi bir katlama veya çok şiddetli ağrı yoksa hastaneye ulaşmak için ambulansa gerek yoktur.

Hangisi Gerçek Hangisi Yalancı Sancı?

Yalancı sancılar gerçek sancılar ile çok karıştırılır. Gerçek doğum sancısında kasılmalar düzenlidir ve öngörülebilir bir şekildedir. Kasılmalar gittikçe daha sık, daha uzun ve daha güçlü olur. Her kasılma önce sırtın alt kısmında hissedilir sonra on ve alt kısımlar ve kasığa yayılır. Yürüme-yatma veya pozisyon değişikliği kasılmalarda azalma veya durmaya yol açmaz. Kan gelebilir. Membran yırtılması olabilir. Yalancı sancılarda bunlar olmaz. İdrar kaçırma sıklıkla su gelmesi ile karıştırılabilir. İdrar kaçırma tek seferliktir ama su sürekli akar. İdrarda az su gelmesinde büyük miktarda sıvı boşalır. 

Sorularınız için tıklayabilirsiniz

 Kullanıcılar bunları da aradı:

Anne adayları bebeklerin baş aşağı durup durmadıklarını anlaya bilir mi? Başın aşağı dönmesi erken doğum belirtisi midir?

Özellikle gebeliğin 2. yarısından itibaren, bebek hareketleri başladıktan sonra anne adaylarının en çok merak ettiği konulardan bir tanesi, “bebek karnımda ne şekilde duruyor?” 

Bunu ne için merak ederler? Bir kere öncelikle bebeği karnında severken, bebeğin acaba başı nerede, poposu nerede, kolları bacakları nerede, sırtıyla mı vuruyor, ayaklarıyla mı vuruyor, elleriyle mi vuruyor, onu merak ettikleri için. 

İkincisi de bebeğin başının nerede olduğunu anlamak için.

Çünkü çoğu anne adayına göre, ki bu gerçek değil, bebeğin başı aşağı dönmüşse, bu, erken doğum olacağı anlamına gelir. Halbuki gerçekte bebeklerin çoğu daha gebeliğin ilk haftalarından itibaren baş aşağı durmaya başlar haftadan itibaren daha doğrusu aslında. Neden? Çünkü bebeğin başı nispeten daha ağırdır ve yer çekimine göre aşağı döner. O yüzden de bebeğin baş aşağı durması ile doğum arasında hiç bir bağlantı yok. 

Yine bebek acaba doğum kanalına girdi mi girmedi mi, onu merak ederler. O yüzden bebeğin rahim içindeki pozisyonunu bilmek isterler. 

Peki, biz nasıl anlıyoruz bunu? Diyelim ki elimizde ultrason yok. Birazdan göreceğiniz görüntülerde Leopold manevraları adını verdiğimiz elle muayene ile bebeğin rahim içinde nasıl durduğunu anlıyoruz. Bunu yapması o kadar kolay olmadığı için, deneyebilirsiniz, ama yanılma olasılığınız nispeten fazla olacaktır. Yine de istiyorsanız denemenizde bir sakınca yok. 

Önce iki elle üst tarafa bakıyoruz. Baş mı popo mu diye. Sonra yanlara doğru geldik, sırt nerede, kollar bacaklar nerede diye.
 
Şimdi aşağı geldik. Baş kısmı acaba kanala girmiş mi, yoksa serbest oynuyor mu diye. Ve özellikle baş kısmı ise ne tarafa bakıyor baş diye. Şimdi de başın rahim içine girip girmediğine bakıyoruz.