Bebeğin Doymadığı Nerden Anlaşılır

Bebeklerin Doyduğunu Nasıl Anlarız?

Anneler bebeklerini kucaklarına aldıkları ilk andan itibaren onunla ilgili pek çok endişe duymaya başlarlar. Duymuş oldukları bu endişelerden belki de en önemlisi bebeklerini yeterli derecede besleyip besleyemedikleridir. Bebeğin henüz küçük ve kendini ifade edemiyor olması, annenin bu konuda tam olarak bilgi sahibi olabilmesini zorlaştırır. Halbuki uzmanlara göre, bebeklerin doyduklarını anlamanın birçok yolu vardır. Peki, bebeklerin doyduğunu nasıl anlarız? Uzmanlar bebeğin doyduğunu anlamak için annelerin bazı püf noktalarını bilmeleri gerektiğini ifade ederler. İşte doymayan bebeğin yaptığı hareketler ve bebeğin doyduğunu anlamanın basit yolları...

Hareketlerini Gözlemleyin

Bebeğin doyup doymadığını anlamanın en temel kuralı onun hareketlerini gözlemlemektir. Örneğin ek gıdaya başlayan bebeğiniz acıktığında hafifçe öne doğru eğilmiş şekilde oturur. Doyduğunda ise kendilerini geriye doğru atarlar yani, arkasına yaslanır.

Emzirirken Memeyi Bırakıyorsa 

Anne sütü emen bebeklerin doyup doymadığı, emerken memeyi bırakıp bırakmamasından anlaşılır. Eğer bebeğiniz onu emzirdikten bir süre sonra memeyi bırakıyor ve sizin tüm çabalarınıza rağmen yeniden ağzına almıyorsa karnının doymuş olma ihtimali yüksektir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda bebeğinizi emmesi için zorlamayın. Zira emmeye devam etmesi durumunda kusmaya başlaması olası bir durumdur. 

Kaşığı Uzattığınızda Kafasını Çeviriyorsa

Bebeğinizin doymuş olduğunu anlamanın bir diğer yolu da onun yemek yerken vermiş olduğu tepkilerdir. Bebeğinizi beslerken kaşığın ağzına gelmesini sabırsızlıkla bekleyen bebeğiniz bir süre sonra siz kaşığı uzattığınızda başını çeviriyorsa ya da ağzını açmak istemiyorsa bu bebeğinizin doymuş olduğunu gösterir. Burada iyi bir gözlemci olmanız önemli bir yer tutar. Zira bebeğiniz ağzında yemek varken de başını çevirebilir. Burada dikkat etmeniz gereken konu, kaşığı uzattığınız zaman bebeğinizin ağzının boş olduğu durumda vermiş olduğu tepkidir. 

 Bebeğiniz Kilo Alıyorsa

Bebeğinizin doyduğunu anlamanın bir diğer yolu da kilo kontrolüdür. Eğer bebeğiniz aylık alması gereken miktarda kilo alıyorsa, bu yeteri kadar besleniyor demenin yanında, beslenme saatlerinde karnının doyduğu anlamına gelmektedir. 

Bebekler Hangi Ayda Kaç Kilo Olmalılar?

Cilt Tonu

Bebeğiniz yeteri kadar anne sütü aldığında ve doyduğu zaman cilt tonu iyi ve yanakları pembemsi görünür.

Kabız Olmuyorsa

Bebeğin kabız olmaması ve normal dışkılaması onun yeterli miktarda anne sütü aldığını ve doyduğunu gösteren en önemli işaretlerden birisidir. Bebeklerin doğdukları ilk günlerde günde 3 defa dışkılama görülürken, ilk aylardan sonra dışkılama azalır ve 1 yaşına gelene kadar günde 1 defa dışkılama başlar.
 

 Bebek Mutlu ve Rahatsa

Bebeklerin doymuş olduklarını anlamanın bir diğer yolu da onların ruh halini gözlemlemektir. Yetişkinlerde açlık; agresiflik, huzursuzluk vb. durumlara neden olurken, bebeğin yetersiz beslenmesi durumunda bebek huysuzlanır, mızmızlanır ve mutsuz hale gelir. Yeterli anne sütü alan bebeklerde genellikle emzirme işleminden sonra bebek hemen uykuya dalar, sakin ve huzurlu görünür.
 
 

Bebek emdiği hâlde neden doymaz, sorusuna cevap verebilmek için öncelikle sorunun geneli kapsayıp kapsamadığına bakılması faydalı olacaktır.

Daha açık bir ifadeyle denilebilir ki ekseriyetle pek çok annenin sütü, -anneyi yanıltacak durumlar ortaya çıksa da- bebeği için yeterlidir, emdiğinin karşılığını alamayan bebeklerle nadiren karşılaşılır (%5). 

Bebeğin Doymadığını Düşündüren Durumlar

İçeriği nedeniyle bebeğe sayısız fayda sağlayan anne sütü, ilk 6 ay süresince bebeğin layıkıyla beslenmesi için tek başına yeterlidir.

Bununla birlikte anneler, emdikleri hâlde bebeklerinin doymadığı fikrine kapılarak zamanı gelmeden anne sütünün yanında veyahut anne sürünü keserek ek gıdaya geçmektedir. 

Bir annede, emdiği hâlde (ve gelişmesine karşın) bebeğinin doymadığı düşüncesinin oluşmasının kimi tipik nedenleri vardır. Bunlar arasından öne çıkanlar;

• bebeğin emme isteğini sıklıkla tekrarlaması,
• emme süresini ya kısa ya uzun tutması,
• parmağını emmesi veyahut ağlamasıdır.

Ayrıca anne, büyük ya da dolgun olmaması sebebiyle veya aletle memesini sağdığında süt gelmemesi gibi durumlarla karşılaştığında da bebeğini emzirmesinin yetmediğini düşünmeye başlayabilir.

Bebeğin emdiği hâlde doymadığı düşüncesine yol açan tüm bu yanılsamaları yıkacak olan gösterge, bebeğin gelişiminin beklendiği gibi olmasıdır.

Sütün Yetmemesi Durumu

Bebek emdiği hâlde doymadığı düşünüldüğünde sütün yetersiz olması ilk akla gelendir ancak bu düşüncenin desteklenmesi için ayrıca bakılması gereken kimi unsurlar vardır. Bunlar, emzirme tekniğinde bir yanlışlık olup olmadığı, bebeğin gelişmesine engel altta yatan herhangi bir hastalık bulunup bulunmadığı ve annenin kendi ruh ve beden sağlığının olup olmadığıdır.

Bu unsurlar ekarte edildiğinde sütün yetmediği kanaatine varılması için bebeğin kilo almıyor/gelişim göstermiyor ve idrarını normalden az, konsantre şeklinde yapıyor olması gerekir. Tartı alımının yetersiz olduğuna kanaat getirilmesi için de bebeğin aylık olarak 500 gramdan az kilo alması gerekir. Söz konusu yenidoğansa aradan geçen iki hafta sonunda bebeğin doğum tartısından az tartılması da göstergedir.

İdrarını beklenenden daha az yapıyor olması, demek de bebeğin gün boyu 6’dan daha az kez idrar yapması anlamını taşır. İdrarın kokusu keskin, rengi de sarı ise konsantre olduğuna işaret eder. Yenidoğanlarda ayrıca sütün yetmediğini gösterir işaret, bebeğin 5 günlük olduğu hâlde hala mekonyum çıkarmasıdır. 

Bebeğin sık aralıklarla ağlaması, emmesine karşın rahatlamaması, emmeye direnmesi, memeyi olağandan uzun süre emmesi gibi durumlar, sütün yetmediğine işaret edebilmekle birlikte çoğunlukla yanıltıcı da olabilmektedir. 

Bebek Emzirildiği Halde Açsa

Anne sütünün yetersizliği tespit edilememesine karşın bebek emse de tokluk hissi duymayabilir. Bebeğin beslenmesine karşın hala aç olduğunu gösterir belirtiler varsa dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır.

Annelerin dikkat etmesi gereken, bebeklerinin doyması için sütlerinin son, yani yağlı bölümünü içmiş olmaları gerektiğidir. Yağ açısından zengin olan ve bebeğe doyma hissi sağlayan bu bölüm, meme boşalmazdan hemen önce, emzirmenin sonuna doğru gelen kısımdır ki bu kısma ulaşmak için bebeğin 20-30 dk emmesi gerekir. 

Emzirme rutininde de dikkat edilmesi gerekenler vardır. Bunlardan ilki, bebeğin memenin ucunu, çevresindeki koyu renkli bölümle (areola) birlikte ağzına almasıdır. Emzirme tekniğinde bir yanlışlık olması durumunda süt yavaş gelecek, bebek etkili bir şekilde süt alamadığından doymayacaktır.

İkincisi, bebeğin bir önceki beslenmede emmediği memeden emzirilmesine dikkat edilmesidir. Şayet önceki beslenmede bebek bir memeyi boşaltıp diğer memeye geçtiyse ve ikinci memeyi tamamen boşaltmadıysa sonraki emzirmede bebeğe bu yarım bıraktığı meme verilmelidir. 

Bebeğin yeterli süt alması için her istediğinde emzirilmesi, emzirmeye geç başlanmaması, gece emzirmelerinin aksatılmaması, emzirme süresinin kısa tutulmaması gerekir. Ayrıca, bebek emdiği halde doymadığı düşünülerek bu düşünceyi destekleyen bir uzman görüşü olmadan ek besinlere geçilmemeli ve bebek, memeye uygun bir şekilde yerleştirilmelidir.

Bebeğin Doyduğu Nasıl Anlaşılır?

Bebek emdiği hâlde doymadığını düşündüren etmenler, anıldığı gibi yanıltıcı olabilmektedir. Bu nedenle annelerin, bebeklerinin emdikten sonra tok olduklarını anlayabilecekleri iki somut göstergeye bakarak bu yanılsamaları göz ardı etmeleri mümkündür: 

• Bebekler ekseriyetle açlık hisleri tatmin edildiğinde memeyi emmeyi bırakır. Bırakmayan bazı bebekler de uykuya dalana kadar araklıklarla emmeye devam eder.
• Bebeklerin vücudunun emmeye başladıklarındaki gergin hali, karınlarının doymaya başlamasıyla rahatlamaya başlar.