bebek annabelle / Filmlere Konu Olan Lanetli Oyuncak Bebek: Annabelle

Bebek Annabelle

bebek annabelle

Filmlere Konu Olan Lanetli Oyuncak Bebek: Annabelle

2013 yılında “Korku Seansı” filmiyle karşımıza çıkan lanetli bebek Annabelle, 2014 yılında kendi adını taşıyan başka bir filmle yeniden hayatımıza girdi. Peki Annabelle’in gerçek hikayesi neydi ve insanlardan ne istiyordu? Anlatalım...

1970’de 20. doğum gününü kutlayan hemşirelik öğrencisi Donna'ya, annesi tarafından bir oyuncak bebek hediye edildi. Anne, ekonomik durumu çok iyi olmadığı için ikinci el eşyalar satan bir dükkandan almıştı bu bebeği. Çok güzel ve porselen olmasa da sevimli gibi görünüyordu.

New York’ta Angie isimli kız arkadaşıyla beraber bir apartman dairesinde yaşayan Donna, henüz bu bebek yüzünden başına geleceklerden habersizdi tabi. Zamanla iki genç kızı korkutan tuhaf şeyler gerçekleşmeye başladı. Donna ve Angie, bebeğin hareket ettiğini hiçbir zaman görmemiş olmalarına rağmen onu odada bıraktıklarından çok daha farklı şekilde buluyorlardı. Bunun yanı sıra etrafta; “Bize yardım et” yazılı notlara da rastlanıyordu sık sık.

Angie’nin erkek arkadaşı Lou nefret ediyordu bebekten. Onda şeytani bir şeyler olduğuna inanıyor ama henüz iddiasını kanıtlayamıyordu. Kızlar ise bir süre daha göz ardı ettiler bu paranormal olayları. Fakat bebeğin üzerinde kan lekeleri görmeye başlayınca artık onlar da pes edip eve medyum çağırmaya karar verdiler.

Medyum olaya açıklama getirerek; kızların yaşadığı apartman inşa edilmeden önce arazinin üzerinde bir mülk olduğunu ve Annabelle Higgins adında 7 yaşında bir kız çocuğunun bu mülk üzerinde öldüğünü anlattı. Ardından, küçük kızın ruhunun oyuncak bebeği ele geçirdiğini söyledi. Medyumun dediklerine göre Annabelle’in ruhu Donna ve Angie’yi güvenilir bulduğu için onların yanından ayrılmak istemiyordu. Durumdan etkilenen genç kızlar bebeğe merhamet göstererek evde kalmasına müsaade ettiler. Ama hayatları o günden sonra daha da karışacaktı.


Gerçek Annabelle Higgins (sağ alt köşe)

Lou, kızların evine kalmaya geldiği akşam son derece net bir şekilde Annabelle’in kendisini boğmaya çalıştığı korkunç bir rüya gördü. Uyandığı sırada sanki gerçekten boğuluyormuşçasına başına giden kan akışını hissedebiliyordu. Ertesi gün Lou evde yalnızdı. Donna’nın odasından birtakım sesler duyduğu için yukarı çıktı ve Annabelle’i yerde yatarken buldu. Odaya girer girmez göğsünde hissettiği acının yanı sıra gömleği de kanlanmaya başlamıştı. Birdenbire göğsünde oluşan bu yedi tane pençe izi, birkaç gün sonra hiç olmamışçasına kaybolmuştu. Donna ve Angie, yaşananların ardından artık Annabelle’e merhamet göstermeyi bıraktılar ve onun ruhunun iyi niyetli olmadığına karar verdiler. Hemen yardım istediler Hegen isimli bir rahipten.

Rahip kendisinin yetersiz olacağını düşündüğü için alanında uzmanlaşan Rahip Cooke’un bilgisine başvurmayı tercih etti. Ardından Cooke da paranormal olaylardaki becerileriyle nam salan Ed ve Lorraine Waren çiftini aradı. Bebeğin şeytani bir varlık tarafından ele geçirildiğine kanaat getirerek, yapılan ayin sonucunda kötü ruhu bebeğin içine hapsetmeyi başardılar.

Ed ve Lorraine, genç kızları korumak adına bebeği kendi evlerine götürmek istedi. Tabii bu hiç de kolay olmayacaktı. Yolculuk boyunca pek çok ölümcül kaza atlatan çift, evlerine varır varmaz onu kutsal suyla yıkayıp bir camekanın içerisine hapsettiler. Misafirleri ve ziyaretçileri uyarmak amacıyla da camekanın önüne; “Kesinlikle açmayın” tabelasını yerleştirdiler. Fakat bu uyarıları dinlemeyen bir rahip bebeği eline alarak ona kötü davrandı. Ardından kiliseye dönerken, kendisini ölümün eşiğine getiren büyük bir trafik kazası atlatıp sağ kurtulmayı başardı. Başka bir ziyaretçi ise bebeğin olduğu camekana bir şeyler fırlatarak dalga geçtikten bir saat sonra, motosikletiyle ağaca çarpıp hayatını kaybetti.


Lorraine-Ed Waren

Teorilere göre şeytani varlık; medyumla karşılaştığı ilk anda, ölümüne neden olduğu küçük kız Annabelle gibi kendini tanıtarak Donna ve Angie’nin merhametini kazandı ve evde onlara fiziksel açıdan yakın olmaya devam etti. Kötü ruhlar cansız şeyleri değil, insanları ele geçirirdi. Yani asıl hedef Donna idi. Eğer bebek bir süre daha evde kalsaydı Donna’nın hayatını sonlandırarak bedenini kontrol edecek ve amacına ulaşmış olacaktı.

 

Kaynak: 1,2

Annabelle bebeği gerçekte nasıl, filmde olduğu gibi korkunç mu?

'Korku Seansı' ile tanıdığımız ve 'Annabelle' ile öğrendiğimiz Annabelle'nin gerçek hikayesi oldukça tüyler ürpertici. 'Yok canım gerçek değildir' deyip geçmek zor.

Melis BAYRAKTAROĞLU

Yayınlanma: 17:52 - 20 Ağustos 2017 Güncellenme:

Annabelle bebeği gerçekte nasıl, filmde olduğu gibi korkunç mu?

İşte Annabelle’nin gerçek hikayesi

Annabelle filminin hikayesi yaşanan gerçek olaylardan alınmıştır. Gerçekte Ed ve Lorraine Warren’in müzesinde sergilenmekte olan lanetli Annabelle bebeği 1900’lü yılların başında üretilen Raggedy Ann Doll bebeklerinden biridir. Filmdeki gerçek görüntüsünün aksine, gerçekte sevimli bir bebek olan Annabelle’nin gerçek hikayesini anlatalım…

1970 yılında annesi kızı Donna’ya pejmürde bir bebek hediye ediliyor. 28 yaşındaki anne fakir olduğundan hediyeyi ikinci el eşyaların satıldığı bir dükkandan alır. Bebek filmdeki gibi nadir bulunan porselen bir bebek de değil, aslında.

O sırada New York’ta yatılı bir liseye devam etmekte olan Donna odasını da  Angie isimli bir kız arkadaşıyla paylaşmaktaydı..

Donna ve Angie bebeğin hareket ettiğini birebir ilk başlarda görmemişlerdi.Fakat zaman geçtikçe bebeğin kendi kendine hareket ettiğini fark ederler.

Angie’nin erkek arkadaşı Lou, onların oyuncak bebeğinden nefret ediyordu. Bebekte şeytani birşeyler olabileceğini düşünen Lou kızları en baştan uyarmıştı. Ama kızlar; şeytan ve cinlere inanmadıkları için Lou’yu da görmezden geldiler.

kk-5
Çok geçmeden bebeğin üzerindeki kan lekelerinin oluşmaya başladığını fark eden Donna eve medyum çağırmaya karar verdi.

Eve gelen medyum, Annabelle Higgins isimli bir ruhla iletişime geçtiğini iddia etti. Higgins genç yaşta o apartmanda ölmüştü. Donna ve Angie Annabelle’nin hikayesini duyunca ona karşı merhamet duydular.

Lou bu olaydan sonra genç kadınların evinde kalmaya geldi. Orada kaldığı gece bebeğin kendisine saldırdığı çok gerçekçi rüyalar gördü.

Fakat sabah uyandığında saldırıya uğradığına dair hiçbir iz yoktu…

Odaya girdiğinde bebeğin yerde yatttığı gördü. O sırada göğsünde büyük bir acı hissetti. Gömleği kan olmuştu çünkü, göğsünde birden yedi tane yara açılmıştı. Yaralar birkaç gün sonra hiç iz bırakmaksızın iyileşti.

Bu olay üzerine Donna ve Angie bebeği ele geçiren ruhun iyi niyetli olmadığna kanaat getirdiler. Donna, Hegen isimli bir rahiple iletişime geçmeye karar verdi. Hegen hikayeyi duyduktan sonra hemen şeytan çıkarma alanında uzmanlaşan Rahip Cooke’a haber verdi.

Cooke da paranormal konularda uzmanlaşan Ed ve Lorraine Warren’i aradı. Warren’ler iki kadınla da konuştu. Bebeğin şeytani bir varlık tarafından ele geçirildiği ve bebeğe yaklaşan kişinin de bu ruhtan etkilenebileceği sonucuna ulaştılar.

Rahip Cooke bebekten ruhu kovmak için şeytan çıkarma ayini düzenledi.

Şeytan çıkarma ayini ruh yakalama gibi bir şey değildi. Daha çok evi Yaratıcı’nın sevgisiyle doldurmak ve kutsamak anlamına geliyordu. Bu nedenle Warren’lar kadınların güvenliği için bebeği götürmeye karar verdi.

Ed ve Lorraine Warren’ler bebeği götürürken birçok kaza atlattılar. Eve götürür götürmez kutsal suya sokup Monroe’deki Occult Müzesine kapattıkları bebek ziyaret edenlerin dokunamayacağı fakat görebileceği bir yerde duruyordu.

Adı ‘Annabelle’ konulan bebeğin olduğu camekanın önüne ‘Uyarı: Kesinlikle açmayın’ yazıyordu.

Bebek camekana kilitlendi. Böylece bebek ziyaret edenlerin dokunamayacağı fakat görebileceği bir yerde duruyor. Bebeğin adı o günden itibaren ‘Annabelle’ olarak kaldı.

Bu arada  Warren’ların evinde bebekle birebir temasa geçen herkesin başına açıklanması güç olaylar geldi.Örneğin bir kere genç bir rahip bebeği hor gören bir şekilde eline aldı. Aynı gün rahip kiliseye dönerken ölümcül bir araba kazasından kıl payı kurtuldu.

Başka bir olayda ise bir ziyaretçi bebeğin olduğu camekana bir şeyler fırlattı ve bebekle dalga geçti. Bir saatten daha kısa bir süre sonra motorsikletiyle giderken kontrolünü kaybetti ve ağaca çarparak yaşamını yitirdi.

Teori ise şu…

2aEd ve Lorraine Warren bebeğin kötücül bir varlık tarafından kullanıldığını düşünüyordu. Bu nedenle bebeğin olduğu yerlerde negatif enerji ve kazalar oluyordu.

Bebeğin hareket etmesi ve notlar varlığında etrafındakilerin dikkatini çekmek için yaptığı şeylerdi. Medyum onunla iletişime geçtiğinde varlık ölümüne sebep olduğu en masum kurban olan Annabelle gibi tanıttı kendini.

Böylece Donna ve Angie bebeğin evde kalmasına ses çıkarmadılar. Ruh onlara daha yakın temasta kalarak fiziksel zarar verebilecek konuma geldi.

Warren’lerin dediğine göre eğer genç kadınlar bebeği evlerinden çıkarmasaydı ruh onlardan birinin bedenini kontrol altına alacaktı.

Ed ve Lorraine Warren kimdir?

Annabelle olayı Warren’lerin çözdüğü paranormal olaylardan sadece bir tanesi.

1952’den bu yana bu alanda çalışan Warren’ler 2006’da Ed ölene kadar çalışmalarını sürdürdü.

Ed kendini Amerika ve İngiltere’de kabul ettirmiş ilk demonologtur. Lorraine ise kahin ve medyum olarak kayda değer bir kariyer yapmıştır.

Hala bazı olaylarda çalışmasını sürdürmektedir.

Annabelle: ”Kötülüğün Doğuşu”

Yönetmen koltuğunda David F. Sandberg oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Stephanie Sigman, Miranda Otto, Lulu Wilson ve Anthony Lapaglia gibi önemli isimler var.

Yeni nesil korku türünün ikon bebeği haline gelen Annabelle: ”Kötülüğün Doğuşu” ABD’de şimdiden gişe birincisi oldu bile.

a haberABDAmerikaanneBebekHaberİngilterekariyerkazaKimdirkurbanNew Yorkölene kadaroyuncu

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır