bebekler uykuda neden sıçrar kadınlar kulübü / Bebeğim Uykusunda Korkuyor, İnliyor, Sıçrıyor Ne Yapayım? - Mavi Kadın

Bebekler Uykuda Neden Sıçrar Kadınlar Kulübü

bebekler uykuda neden sıçrar kadınlar kulübü

Bebekler ve çocuklarda ateşlenme çok normal bir olgu olmakla birlikte özellikle ilk deneyimlerinde ebeveynleri çok telaşlandırır. Ateş çocuğun hasta olduğunun bir göstergesidir ve genellikle viral bir enfeksiyon sonucu yükselir. Ancak tek başına ateş çocuğun hastalığının ne denli ciddi olduğunun bir göstergesi değildir. Şöyle ki, hafif bir enfeksiyon geçiren bir çocuğun ateşi çok yükselebilirken, çok daha ağır bir enfeksiyonda hiç ateşle karşılaşmayabiliriz ki, bu da tedaviyi geciktiren bir olgudur. Bu açıdan bakıldığında ateşin ebeveynleri harekete geçirmek üzere uyarması açısından aslında faydalı bir mekanizma olduğunu söyleyebiliriz.

Çocuğunuzun ateşlendiğini nasıl anlarsınız?
Bebeğinizin veya çocuğunuzun ateşlendiğini anlamanın en pratik yolu dudaklarınızı onun alnına dayamaktır. Eğer size sıcak geliyorsa çocuğunuzun ateşinin ne kadar yükseldiğini anlamak için çeşitli termometrelerden yararlanabilirsiniz. Cam termometrelerde bulunan civa vücut ısısı ile beraber yükselirken, dijital termometreler ateşin ne kadar olduğunu küçük bir ekrana yazarak gösterir. Çocuğunuzun ateşini ağızdan, koltuk altından, rektumdan veya kulaktan ölçebilirsiniz. Hangi yolu seçeceğiniz aslında çocuğunuzun yaşı ile de bağlantılıdır.

Ağızdan ölçme daha çok yaşlarındaki çocuklar için uygundur. Cam termometreyi çocuğun dilinin altında 3 dakika tutmak yeterlidir. Dijital termometre ise yine aynı şekilde, ama bip sesi gelene kadar tutulmalıdır.
Koltuk altından ölçme ile en doğru sonuç alınmamakla birlikte küçük çocuklarda bu yöntemi kullanmak kolaylık sağlar.
Rektal ölçme bebek ve küçük çocuklarda en doğru sonucu verir.
Kulak termometreleri 2 yaşından büyük çocuklarda daha doğru sonuç vermektedir.

Bebek ve çocuklarda normal vücut ısısının  0C olduğu kabul edilir. Eğer rektal ölçümde ateş  0C’nin üzerindeyse, ağız veya koltuk altından yapılan ölçümlerde ise ateş 38 0C’nin üzerinde çıkmışsa çocuğun ateşi var demektir. Ancak ay arası bebeklerde rektumdan yapılan ölçüm 38 0C çıkmışsa bebeğin ateşi yükselmiştir ve derhal doktorunun aranması gerekir.

Ateş neden yükselir?
Ateşin yükselmesinin nedeni bağışıklık sisteminin harekete geçerek vücuda giren mikroplarla veya enfeksiyon yapan ajanlarla mücadelenin başlamasıdır. Bağışıklık sistemi mikroplarla mücadele ede ede kuvvetlenir ancak bebeklerde koruyucu önlemlerin büyük çocuklara göre daha hızlı alınması gerekir.

  • Yenidoğanın ateşi yükseldiğinde doktorun en kısa zamanda müdahale etmesi gerekir.  Zira ateş çok ciddi bir enfeksiyon nedeniyle yükselmiş olabilir.
  •   aylık bir bebekte ateş yükselmesi de en kısa zamanda doktor müdahalesini gerektirir. Bu yaşta ateş genellikle viral bir hastalık nedeniyle yükselir. Özellikle bebek canlılığını yitirmişse veya alıştığınız gibi davranmıyorsa rahatsızlığı ciddi olabilir.
  • 3ay – 1 yaş arası bebeklerde ateş genellikle soğuk algınlığı veya viral bir hastalık nedeniyle yükselir. Bebeklerde ateş ayrıca dişleri çıkarken veya aşı olduktan sonra da yükselebilir.
  • yaş arası çocuklarda viral hastalıkların yanı sıra, boğazlarda iltihaplanma, zatürre veya orta kulak iltihapları da ateş yükselmesine neden olur.
  • Okul çağındaki çocuklarda genellikle solunum yollarındaki viral enfeksiyonlar nedeniyle vücut ateşi yükselir. Özellikle yaz aylarında dikkat edilmesi gereken bir nokta da çocuğun ateşinin güneş çarpması nedeniyle de yükselmiş olabileceğidir. Çocuk sıcak bir günde güneşli bir ortamda veya camları kapalı bir arabanın içinde kaldıysa ateşi yükselebilir, ancak tedavi yollarının farklı olması nedeniyle bu ateşin viral enfeksiyona dayalı ateşten ayırt edilmesi çok önemlidir.

Ateş nasıl düşürülmelidir?
Ateşin düşürülmesinin en önemli nedeni çocuğu rahatlatmak ve yeniden yiyip içebilmesini sağlamaktır. Yoksa enfeksiyonlara karşı yapılan savaşın bir parçası olan ateşin tek başına çocuğa bir zararı yoktur.

  • aylık bir bebeğin ateşi yükseldiğinde doktor müdahale edene kadar en iyi çözüm ona ılık bir banyo yaptırarak veya vücudunu ıslak bir süngerle silerek rahatlatmaktır. Bu yaşta bir bebeğe doktor görmeden hiçbir ilaç verilmemelidir.
  • Bebeğin ateşi kesinlikle vücudu alkolle silinerek düşürülmemelidir.
  • 3 aydan büyük bebek ve çocuklarda ateşi düşürmek için doktora danışarak asetaminofen veya ibuprofen verilebilir. Her ikisi de vücudun enfeksiyonlarla mücadelesine karışmadan, sadece ateşi düşürmeye yarar. Asetaminofen ve ibuprofenin bir arada verilmemesine dikkat etmek ve her iki ilacı da çocuğun yaşına göre doğru dozda vermek gerekir.
  • Verilen ilacın içeriği kontrol edilmelidir. Bazı soğuk algınlığı ve öksürük ilaçlarında ateş düşürücü maddeler de bulunmaktadır. Böyle durumlarda ayrıca asetaminofen veya ibuprofen verilmemesi gerekir.
  • Bebeğe ve çocuğa hiçbir zaman aspirin verilmemelidir. Asetilsalisilik asit çocuklarda Reye sendromunun görülme riskini artırır. Bu hastalık çocuğun karaciğer ve beynine zarar verir.

İlaca rağmen ateş düşmezse&#;
İlacı aldıktan 45 dakika sonra ateş hâlâ düşmemişse ya verilen dozda veya kullanılan ölçekte bir yanlışlık vardır ya da çocuğun vücudu bu ilaca cevap vermiyordur. Bu durumda başka bir ilaç önermesi için doktoru tekrar arayıp durumu bildirmek gerekir.

Ateş sürekli olarak yeniden yükseliyorsa&#;
Vücut enfeksiyondan tamamen arınana kadar ateşli olma durumu devam edecektir. Bu durum gün sürebilir. Grip vakalarında ateşin 7 gün bile sürdüğü görülür. Eğer bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle antibiyotik tedavisi yapılıyorsa ateşin 48 saat içinde düşmesi beklenir.

Ateşle gelen havale (Febril Konvülsiyon)
Febril konvülsiyon, “ateşle gelen havale” olarak bilinir. Çocukluk yaş grubunda en sık karşılaşılan havale geçirme durumudur. Ateşi yükselen bir çocuğun havale geçirmesi, ailede veya havale geçiren çocuğu görenlerde belirgin bir paniğe yol açmasına rağmen genel olarak çocuğun geleceğini tehdit etmeyen, “gelip-geçici” bir olaydır. Genellikle 3 ay ile 5 yaş arasında görülür. Ateşli havalelerde herhangi bir kafa içi, beyinle ilgili bir enfeksiyon yoktur ve havale beyin enfeksiyonundan bağımsız olarak, ateşle ilişkili olarak ortaya çıkar. Ateşli havaleler 5 yaşından küçük çocukların %’inde görülür. Ateşli havalelerin gerçek epileptik (sara hastalığı) nöbetlerden ayrılması gerekir. Epileptik nöbetler “ateşsiz” nöbetlerdir ve tekrarlama eğilimleri vardır. Ateşli havalelerde, ateş kolaylaştırıcı bir faktördür ve bu çocuklar da ateşin yükselmesine özel olarak hassas olan çocuklardır. Ateşli havaleler genelde 9 ay altında ve 5 yaşından sonra görülmezler. En sık olarak yaşamın ayları arasında ve erkek çocuklarda daha yüksek oranda görülürler.
Ateşli havale geçirmenin nedeni tam olarak kesinleşmiş değildir. Halen bazı teoriler, öngörüler mevcuttur. Ateşli havale geçiren çocukların ateşe karşı havale geçirme eşiklerinin düşük olduğu düşünülmektedir. Bu eşiği düşüren nedenler araştırılmaktadır. Kan ve beyin omurilik sıvısında çinko düzeyindeki değişiklikler; enfeksiyon vakalarında bu değişikliklerin belirginleşmesi sorumlu tutulan nedenlerden biridir. Ayrıca beyindeki sıvı elektrolit dengesinin tam olarak olgunlaşmamış olması; ateşin yükselmesi sırasında beynin hassasiyetini artıran bazı maddelerin salınımı; beyinden epifiz bezinden salgılanan melatonin hormonundaki değişiklikler; havale öncesinde “glutamat” denilen maddenin artışı ateşli havalenin başlamasını kolaylaştıran faktörler olarak tartışılmaktadır.
Yüksek ateş, vücuttaki sıvı elektrolit dengesini bozabilmektedir. Uzun süren, ağır ateşli havalelerde serum sodyum düzeyinin daha düşük olduğunu gösteren çalışmalar vardır.

Ateşli havalelerde bulgular
Ateşli havale yapan hastalıklar arasında orta kulak iltihapları ve bademcik iltihapları ilk sıraları alır. Çocuğun ailesinde veya birinci dereceden akrabalarında (hala, dayı, amca gibi) ateşli havale geçirme durumu varsa bu durum önemli bir risk faktörü olarak kabul edilir. Çocukluk çağı hastalıklarından “6. hastalık”ta da tekrarlayan ateşli havalenin görülebildiği bildirilmektedir.
Bilindiği gibi bazı çocukluk çağı aşıları yapıldıktan sonra ateşte yükselme ve ateşli havale geçirme riski tanımlanmıştır. Bu aşılardan DBT (difteri-boğmaca-tetanoz) özel yer tutar. Özellikle “whole cell” boğmaca bileşeninin bulunduğu bu tip karma aşılar, aşılamadan sonra gün içinde havale riski taşıyabilir. Eğer difteri – boğmaca – tetanoz aşısı 4 aya kadar tamamlanırsa ateşli havale riskinin 4 kat azaldığı bildirilmektedir. Havale görülebilen diğer bir aşı da MMR (kızamık – kızamıkçık – kabakulak) aşısıdır. Bu aşıdan sonra nadiren de olsa gün sonra, aşının “kızamık” bileşenine bağlı havale tanımlanmıştır.
Ateşli havalelerde, ateşin yükselme hızı, sıvı – elektrolit dengesizliği, mikropların salgıladığı toksinler (zehirli maddeler), antialerjik bazı ajanlar ve özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda yüksek doz penisilin kullanılması hazırlayıcı faktörler olabilir. Ateşli havaleler, genellikle ateşin yükselme hızıyla ilgilidir ve vücut ısısı 39 0C veya daha yüksekse görülür. Bununla beraber, havale eşiği düşük çocuklarda daha düşük ateş derecelerinde de havale görülebilir. Ateşli havaleler, ateşin yükselmeye başladığı dönemde de ortaya çıkabilir.

Ateşli havaleler 2 grupta değerlendirilebilir:

1) BASİT Ateşli Havaleler: Nöbetler 15 dakikadan kısa sürer. Ailede ateşli havale hikayesi vardır. Ateş 38 0C üzerindedir. Aynı gün içinde tekrarlamaz. Havale “jeneralize” nöbet şeklindedir; yani tüm vücutta kasılma, titreme, ağızda köpürme, şuur kaybı, idrar kaçırma gibi belirtiler görülebilir.

2) KOMPLİKE Ateşli Havaleler: Ateş hafif yüksekken havale görülür. Havale 15 dakikadan uzun sürer. Aynı gün içinde tekrarlayabilir. 6 aydan küçük, 6 yaştan büyük çocuklarda görülebilir. Vücudun sadece belli bir bölgesinde kasılma – titreme görülebilir. Havaleden sonra, vücudun bir bölgesinde, örneğin kol ve bacakta geçici kuvvet kaybı, denge bozukluğu gibi nörolojik bozukluklar görülebilir. Eğer ilk “komplike” febril konvülsiyon uzun sürmüşse, tekrarlama eğilimi daha fazladır. Eğer bebek aylık yaşlarda ise ateşli havalenin 15 dakikadan uzun sürme eğilimi iki kat daha fazladır ve çocuk başka bir ateşli enfeksiyon geçirirse ateşli havalenin tekrarlama riski vardır. 1 yaşından küçük çocuklarda komplike ateşli havale görülürse bu çocuklarda ileri yaşlarda ateşsiz nöbet geçirme olasılığı da mevcuttur.

Ateşli havale geçiren bir çocuğa hemen beyin dalgaları (elektro ensefalogram=EEG) çekimi önerilmez. Çünkü ateşli havale geçiren bir çocukta en az gün süren bir dönemde EEG sağlıklı bilgi vermez. Eğer çocuğun nöbeti 15 dakikadan uzun süren “komplike” febril konvülsiyon grubunda ise veya çocukta epilepsi riski varsa EEG mutlaka çekilmeli; fakat bu çekim en erken 2 hafta sonra yapılmalıdır.
“Ateşli havalede gelecekte ne olur?” sorusu aileleri en çok endişelendiren ve merak ettiren sorudur. Ateşli havale geçiren bir çocukta tekrarlama riski ortalama %33 kadardır. İkinci tekrar %50 oranında ilk 6 ay içinde, %75 oranında ilk 1 yıl, %90 oranında ilk 2 yıl içinde olmaktadır. İlk nöbet 1 yaştan küçükken geçirilmişse tekrarlama riski %50 üzerindedir. İlk nöbet 3 yaşından sonra geçirilmişse tekrarlama riski %20’ye düşmektedir. 4 yaşında tekrarlama riski civarındadır. Ateşli havale geçiren çocukların %60’ı havaleyi sadece bir kez geçirir. Komplike ateşli havale, ateşli havale geçiren çocukların %20’sini teşkil eder.

Ailede bir çocuk ateşli havale geçirmişse, kardeşinde ateşli havale görülme riski 1/5’tir. Ailede babada ve bir çocukta ateşli havale varsa, diğer kardeşte görülme riski 1/3’tür. Ailede sara hastalığı olan birinin varlığı, ateşli havalenin tekrarlayacağı anlamına gelmez. Eğer ilk geçirilen ateşli havale sırasında, ateşin süresi kısaysa ve ateş derecesi düşükse tekrarlama şansı yükselir. Havale geçiren çocuk, ailenin ilk çocuğu ise, diğer çocuklara göre tekrarlama eğilimi 5 kat yüksek bulunmuştur. Erkek çocuk oluşu da tekrar riskini artırmaktadır.

Ateşli havale – Epilepsi (sara) ilişkisi
Ateşli havalelerin epilepsiye dönüşme riski en çok tartışılan ve aileyi en çok tedirgin eden konudur. Ateşli havale geçiren çocuğun ailesinde epileptik şahıs varsa, nöbetler komplike tipte ise ve havaleden sonra nörolojik sorun çıkmışsa epilepsi riski artar. Normal popülasyonda epilepsi riski %0,5 iken ateşli havale geçirenlerde epilepsi gelişme riski %4 kadardır. Yani topluma göre 8 kat yüksektir. Aileyle ilgili risk faktörlerinin yanı sıra, ateşli havalenin tekrarlaması, ateş süresinin kısalığı da ateşsiz havale riskini artırmaktadır. Vücudun belli bir yerinde “fokal” nöbet varsa, nöbet uzun sürmüşse ve çocukta mental-motor gerilik mevcutsa ileride epilepsi gelişmesinde önemli risk oluşturur.
Ateşli havale geçiren bir çocukta, ilaç intoksikasyonu (zehirlenme), senkop atakları (ani bayılma), refleks anoksik (ani oksijensizlik) nöbetler ve çocukluk çağı epilepsisi de düşünülmelidir.

Ateşli havalede takip
Basit ateşli havale bir kez geçirilmişse, ailede ateşli havale geçiren yoksa, havale kısa sürmüşse, belirgin EEG bozukluğu yoksa koruyucu ilaç halen önerilmemektedir. Ancak ilk ateşli havale 1 yaş altında geçirilmişse, 24 saat içinde tekrarlayan nöbetler geçirilmişse, nöbet fokal ve 15 dakikadan uzunsa, nörolojik defisit varsa ve birinci dereceden akrabalarda epilepsi öyküsü varsa, EEG bozuksa koruyucu tedavi uzman doktor tarafından önerilebilir. Ailenin panik derecesinde endişeli oluşu, çocuğa ilk tıbbi müdahale yapılacak merkezin evden uzak olması da koruyucu tedavi başlamasında kriter olabilir. Koruyucu amaçla başlıca iki ilaç önerilmekte, bu doktor tarafından seçilmektedir. Bazı yeni yayınlarda ateşli havaleli çocukların tedavisinin gerekli olmadığına dair kayıtlar da mevcuttur.
Bir diğer tedavi metodu da çocuğa sadece ateşi yüksekken ateş düşürücü önlemlerin yanı sıra rektal diazepam (fitil gibi uygulama) uygulanmasıdır. Rektal diazepam 20 dakikada kanda yeterli düzeyi bulur. Daha önceden ateşli havale geçiren çocukta, ateşli dönemde rektal ateş 38,5 0C üzerinde iken uygulamaya geçilmesi önerilmektedir. 3 yaşından küçük çocuklarda günde ikiden fazla uygulama önerilmemektedir. Aile, bu uygulama sırasında uykuya meyil ve solunumda yavaşlama veya durma olabileceği şeklinde uyarılmalıdır. Ayrıca yan etki olarak uykuya eğilim veya “ataksi” (denge kusuru) de görülebilir.
Ateşli havale geçiren bir çocukta ileride zihinsel gerilik olmaz. Ancak ateş sırasında, nöbetler aralıksız, uzun süre sürerse, yani febril “status epileptikus” durumu oluşmuşsa durum değişir. Bu çocuklarda konuşma bozukluğu, nörolojik sekeller ve epilepsi ortaya çıkabilir.

Reklam

Bebeğim Uykusunda Korkuyor, İnliyor, Sıçrıyor Ne Yapayım?

Bebeklerde uykuda sıçrama, inleme ve irkilme çok sık rastlanan bebeklik çağı sorunlarındandır. Bebeğinizde bu problemler varsa onu en kısa zamanda bir Çocuk doktoruna muayne ettirmelisiniz. Doktorunuz gerek görürse EEG filmi çekip çocuktaki bu durumun nedenini tespit edip gerekli tedaviyi uygulayacaktır.

Sual: Bebeğim 7,5 aylık uyurken uykusunda çok fazla sıçrıyor. Neden olabilir?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Murat Aydın'ın cevabı:  (Muayene edilmesi uygun olur,bu sıçramalar muhtemelen normaldir,ancak havale gibi durumlardan ayırmak için muayene ve gerekiyorsa EEG çekilmesi uygun olur.)

Sual: Bebeğim birkaç gündür uykusunda yarı uyanık inliyor daha 3 aylık acaba bir yerimi ağrıyor? Normalde uyanıkken herhangi bir rahatsızlığı yok gibi, acaba neden olabilir?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Murat Aydın'ın cevabı: (Uyurken bebeklerde inilti gibi sesler olabiliyor, eğer ateş, öksürük gibi bir sıkıntı yoksa endişelenmeyin. Ancak yine de gözardı etmemek için muayene ettirirseniz uygun olur.)

Sual: Bebeğim 1 yıldır uykusunda sürekli sıçrımonash.pw bağırıp kalkıyor, neden olabilir?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Mehmet Öztürk'ün cevabı:( Bebeğinizi bir çocuk nöroloji uzmanına gösteriniz.)

Sual: Benim 3 yaşında bir oğlum monash.pwri uyurken bazen ağlayarak uyanımonash.pwşeylerden korkuyor monash.pw kaç gündür eşimle aramıza yatmak monash.pw konuda ne yapabilirim yardımcı olabilirseniz sevinirim

CEVAP

Psikolog Eda Gökman'ın cevabı: (Yanınızda yatmasına izin vermeyin ama uyandığında yanına gidin ve yanında olduğunuzu güvende olduğunu ona hissettirin, eğer tam olarak uyanmadan durmadan ağlamalar varsa bu bir gece terörü olabilir, bu endişelenecek bir durum değildir, yapmanız gereken sadece yanında olduğunuzu ona hissettirmek, odası da hafif loş ışıkta olabilir duvardaki resimleri kaldırabilsiniz)

Sual: 4 yaşında bir kizim monash.pwı bir odası olmasına rağmen gecenin erken saatlerinde bizim yanımıza gelip bizimle yatıyor. Eşimin ve benim ne durumda olduğumuzu tahmin edersiniz. Geceleri kaç kere uyurken yatagına götürüyorum ama 5 en fazla 10 dk sonra korkuyorum diye geri geliyor. Dayanamayıp yine alıyoruz yanımıza. Odasına her türlü ilgi çekicek şeyi aldık. Bazı şeylerini kısıtladık güzellikle ve sevgiyle halletmeye çalıştık ama maalsef hiç biri ise yaramadı. Bu konuda lütfen bana yardımcı olur musunuz?

CEVAP

Çocuk Doktoru Murat Aydın'ın cevabı: (Gece yatmadan önce sakinleştirici olarak ataraks şurup 1 ölçek içirip yatırın,uykusu bölünmeyeceği için gece kalkma durumu da olmayacaktır.)

Sual: Bebeğim gece uykusunda inliyor. Elleri hep ağzında hiç çıkarmıyor, neden inliyor?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Murat Aydın'ın cevabı: (Diş çıkarmaya bağlıdır. Diş çıkarma dönemlerinde huysuzluk,inleme,ateş ,iştah azalması olabiliyor.)

Sual: 2 aylık kızım uyku öncesinde ve uykusunda inliyor. Gazlı bir bebek. Gazdan kaynaklı olabilir mi inlemesi?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Nuran Gürses'in cevabı: (Yüksek olasılıkla gaza baglıdır tabii bunun dışında birçok neden de söz konusu olabilir takip edilmesi gereken bir durum.)

Sual: Oğlum 3 aylımonash.pwıkken yada çoğu zaman uykusunda irkilip sıçrımonash.pw ne olabilir?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Asaf Güven'in cevabı: ( Çocuklarda bu tip irkilmeler normalde olabilir.)

Sual:Oğlum 18 ayını monash.pwnda çok sıçrıyor ayaklarını öne itme gibi hareket yapıyor acaba bu durum normalmidr?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Murat Aydın'ın cevabı: (Uykusundaki sıçramaları çok değilse önemli değil, ancak sıçramaları çoksa çocuk nöroloji tarafından EEG sinin çekilmesi gerekebilir.)

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Seydi Battal'ın cevabı: (Bebeğinizdeki bu durum İnfantil Spazm adlı rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Belirtileri çok hafif olan bu hastalık aslında beyni olumsuz olarak etkileyebilen ciddi bir hastalıktımonash.pwa uykuda ortaya çıkan sıçrama ve yumulma gibi belirtileri görülür..Çocuğunuzun infantil spazm (infantil kolikle hiç ilgisi yok) yönünden de araştırılmak üzere bir Çocuk Nöroloğu tarafından muayene edilmesi gerekir.

Sual: Bebeğim 70 günlük hala uyurken sıçrıyor bu normal mi?

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Halit Özkaya'nın cevabı: (70 günlük bebek uykusunda sıçrayabilir. Bu normaldir.)

Sual: 11 aylık oğlum günde bi kaç kez irkilme şeklinde bi hareket yapıyor. daha açık ifade etmem gerekirse ürperme şeklinde. Hani üşüme geldiğinde biz yetişkinler şöyle bir irkiliriz işte aynen öyle. İlk başta çok önemsemedim ama süreklilik gösterince tedirgin oldum. yaşadığımız ilde çocuk nöroloji dr olmadığı için size sormak istedim.

CEVAP

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Dr. Adnan Ayvaz'ın cevabı: (Ürperme, bilinç kaybı olmadan silkinme benzeri hareketler genellikle iyi huylu, nöbet kabul etmediğimiz durumlardandır. Nadiren epilepsi ile ilişkilidir. Epileptik nöbet benzeri durumlardan ayırt etmek gerekir. Anlattığınız durumu kameraya çekerek bir çocuk nörolojisine muayeneye gitmeniz en sağlıklı yol olacaktır. )

Bebeklerde Rezene Çayı Uyku Yaparmı? Rezene Çayının Bebeklere Faydaları Tıklayınız

Bebekler Uykuda Neden Ağlar?Çocuk Doktorları Cevaplıyor Tıklayınız

Bebeklere Uyku İlacı, Şurubu, Damlası Verilirmi? Doktorlar Cevaplıyor Tıklayınız

Bebekte bu 6 reflekse dikkat

Refleksler, kişilerin ani gelişen olaylara karşı verdiği istem dışı tepkiler. Bu içgüdüsel hareketler kişilerde doğumdan itibaren görülmeye başlıyor. Refleksler, özellikle bebekler için hayati öneme sahip. Bunların başında emme refleksi geliyor. Çünkü bir bebeğin yaşamını sürdürebilmesi için anne sütünü alabilme kabiliyetine sahip olması gerekiyor. Bu nedenle bebek, kimsenin bir şey öğretmesine ihtiyaç duymadan emme refleksi ile besleniyor.

REFLEKSLER, BEBEK GELİŞİMİNDE ÖNEMLİ İPUÇLARI

Bebekler için emme refleksi dışında önem taşıyan başka refleksler de olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Ünlütürk, bunlar arasında arama-emme refleksi, moro sıçrama ve tonik boyun refleksi, yürüme, yakalama ve aksırma-öksürme refleksi olduğunu söyledi. Bu reflekslerin bebeğin santral sinir sisteminde herhangi bir problemin olup olmadığını gösteren ipuçları olduğunu aktaran Ünlütürk, bu nedenle bebeklerin doğumun hemen ardından mutlaka nörolojik muayenelerinin yapılması gerektiğini vurguladı. Dr. Ünlütürk, bebek gelişimi açısından önemli role sahip olan refleksler hakkında şu bilgileri verdi:

ARAMA-EMME REFLEKSİ

"Bebeğin doğumuyla görülen arama-emme refleksi, tamamen beslenme içgüdüsüyle ortaya çıkar. Dudak çevresine ya da yanaklarına dokunulduğunda bebek otomatikman yüzünü o yöne doğru çevirir ve emmeye hazırlık yapar. Bu refleks, 3 ile 7 aya dek sürebilir. Arama-emme refleksi daha uzun sürerse anne babaların çok dikkat etmesi gerekir. Çünkü 7 aydan fazla süren bu refleks, beyin hasarı habercisi olabilir. Arama-emme refleksinin hiç görülmemesi ise beyin sapında doğumsal bozuklukları, travma ve sinir sistemini içine alan ağır enfeksiyon durumlarını işaret edebilir.

MORO (SIÇRAMA) REFLEKSİ

Bebekte bu 6 reflekse dikkat - 1

Yeni doğan bebeklerin sağlıklı olduğunun bir göstergesi olan moro (sıçrama) refleksi, bebeğin duyduğu yüksek seslere ve ani hareketlere verdiği tepkidir. Cam veya kapıların hızla çarpması ya da bir cismin yere düşmesi durumunda bebeğin moro refleksi devreye girer. Bu refleks sonucu bebek, olduğu yerde sıçrar ve ellerini hızla göğsüne çeker. Sıçrama refleksi, genel olarak 3 aydan itibaren kaybolmaya başlar. Fakat bazen 6 aya kadar devam ettiği de görülebilir. Bu refleksin görülmemesi bebekte santral sinir sisteminin zedelenmesini ya da farklı bir hastalığın baskılandığının habercisi olabilir. Yanı sıra ani seslere ve hareketlere bebeğin tek bir kısmıyla (sağ ya da sol) tepki vermesi, hareket etmeyen diğer kol ya da bacakta sinir felcinin veya köprücük kemiğinde kırığın varlığını gösterebilir. Tek taraflı sıçrama refleksinin uzun sürmesi ise beyin hasarını işaret edebilir.

YAKALAMA REFLEKSİ

Avucuna ya da ayaklarına doğru parmak veya herhangi bir cisim uzatıldığında bebek, içgüdüsel olarak parmaklarını içeri kıvırarak cismi kavramaya çalışır. Bu durum yakalama refleksi olarak açıklanır. Bebekte bu refleks, anne karnındaki haftada başlarken, doğduktan sonraki 2. ayda kendiliğinden kaybolur. Çünkü bebek, 2 aylıkken bilinçli olarak cisimleri yakalamaya başlar. Fakat bebeğin ayaklarındaki refleks aya devam edebilir. Yine yakalama refleksinin görülmemesi gibi durumlarda sinirlerde oluşabilecek bozukluklardan şüphelenilebilir.

TONİK BOYUN REFLEKSİ

Yatar pozisyondaki bebeğin başı birden bire herhangi bir tarafa çevrildiğinde, otomatik olarak bebeğin kol ve bacağında dışa doğru açılma görülür. tonik boyun refleksi

Denilen bu durum doğumdan 3 ya da 4 hafta sonra daha belirgin şekilde ortaya çıkar, 3 veya 4. ayda ise azalma gösterir. Bu refleksin 4 aydan daha uzun sürmesi serebral palsi hastalığını akıllara getirebilir.

Bebekte bu 6 reflekse dikkat - 2

YÜRÜME REFLEKSİ

Koltuk altlarından tutularak yere basması sağlanan bebeklerde adım atma eğilimi görülür. Gereken zamanda doğan bebekler ayak tabanlarını yere tam olarak basabilirken, erken doğan bebekler ayak parmaklarının ucunda yürümeye çalışır. Bu yürüme refleksi doğumdan sonraki 4. aydan itibaren kaybolur.

AKSIRMA-ÖKSÜRME REFLEKSİ

Yeni doğan bebekler hava yollarını açabilmek için yine içgüdüsel olarak aksırma-öksürme refleksi ortaya çıkarır. Bebekler bu refleks sonucu aksırarak üst, öksürerek ise alt solunum yolunu temizler. Bebekler bu refleksini ise yaşamları boyu kaybetmez.

Bebekler Neden Sıçrar?

Bebekler ilk yaşını doldurana kadar uykuda sıçrama refleksi sıklıkla görülebilir. Bu durumu gören anne babalar bebekler neden sıçrar diye merak ediyor olabilirler. Öncelikle uykuda sıçramanın çoğunlukla normal olduğunu söyleyelim.

Bebek sadece sıçrıyor, günlük hayatında ve uykuda başka bir semptom göstermiyorsa uykuda sıçrama büyük bir ihtimalle masum sebeplerden kaynaklanıyordur. Bebeklerde sıçramayla beraber uykuda gülme gibi durumlar da yaşanabilir.

Bebekler Uykuda Neden Sıçrar?

Rahatsızlık hissini tetikleyecek hallerde bebek uykusunda sıçrayabilir, ağlayarak uyanabilir. Bebekler uykuda neden sıçrar sorusunun cevabı genellikle sindirim sistemiyle alakalıdır. Özellikle hala annesini emen bebeklerde sindirim güçlüğü ve buna bağlı olarakgaz sorunugörülebilir.

Gaz sıkışması yaşayan bebek uykuda sıçrama gibi tepkiler verebilir. Bebeğiniz uykusundan ağlayarakve sıçrayarak uyanıyorsa gazını çıkarmanız uykuya geri dönmesine yardımcı olacaktır.

Bebekler neden sıçrar sorusunun cevabı bebeğin uyuduğu ortamda yatıyor olabilir. Uyku kalitesini olumsuz etkileyen koşulların varlığı da bebeğin huzursuzlanmasına sebep olacaktır. Örneğin oda çok aydınlık veya gürültülü olabilir. Bebeğin uykuda rahatsız hissederek sıçramasının sebebi altını kirletmesi gibi hızlıca çözülebilecek nedenlere de dayanabilir. 

Sıçramaya öksürük, hapşırık, ateş, terleme gibi semptomlar eşlik ediyorsa bebeğiniz hastalanmış olabilir. Bu semptomları fark ederseniz bir pediatriste danışmalı ve belirtilere neyin sebep olduğunu öğrenerek doktorunuzun vereceği tedaviye başlamalısınız.

Bebekler Uykuda Neden Güler?

Bebekler neden sıçrar sorusu haricinde anne babalar bebekler uykuda neden güler konusunda da bir cevap arayabilirler. Gülme ve sıçrama özellikle yenidoğan bebeklerde görüldüğünden ebeveynlerin iki konuyu da aynı anda merak etmesi oldukça doğaldır.

Yenidoğan bebeklerde gülme bir refleks olarak ortaya çıkar ve genellikle REM, ya da diğer ismiyle aktif uyku fazında görülür. Yani bebeğiniz rüyasında komik bir durumla karşı karşıya olduğu için değil, istemsiz bir şekilde refleks olarak güler. Bebekler uykuda neden güler sorusunun cevabı uykuda gaz çıkararak rahatlama gibi sebeplerle de açıklanabilir.

Bebekler büyüdükçe refleks olarak gülmeyi bırakarak yetişkinler gibi sosyal gülme aşamasına geçerler. Bebeğinizin etrafındaki komik veya hoşuna giden şeylere sizinle beraber gülmeye başladığında sosyal gülme evresine geldiğini anlayabilirsiniz. Bu evrede bebek uykusunda gördüğü rüyaları komik bulduğu için veya rüyada hoşuna giden bir olay yaşandığı için gülebilir. 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır