bebeklerde kalpte delik belirtileri / Kalp Deliklerinin Kapatılması - Erdem Hastanesi

Bebeklerde Kalpte Delik Belirtileri

bebeklerde kalpte delik belirtileri

Kalp Delikliği

Kalp Delikliği Nedir?

Kalp Delikliği ASD

ASD

Kalp delikliği doğuştan gelen kalp hastalıklarının en bilinenidir. Yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da çeşitli kalp hastalıkları görülmektedir. Çocuklarda görülen kalp hastalıkları genel olarak üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar doğuştan kalp hastalıkları, kalp ritim bozuklukları ve sonradan gelişen kalp hastalıklarıdır.

Çocuklarda en sık görülen kalp bozuklukları doğuştan kalp hastalıklarıdır. Bunlar kalp odacıklarının arasında yer alan duvarlardaki delikler, kalbin kapaklarındaki darlık veya yetersizlikler, kalpten çıkan damarlardaki darlıklar ya da bozukluklar şeklinde ortaya çıkabilir. Genel olarak doğuştan kalp hastalıkları, daha doğru olarak da kalp odacıklarının arasında yer alan duvarlardaki delikler “kalp delikliği” olarak adlandırılmaktadır.

Yenidoğan bebeklerin yaklaşık yüzde 1’inde doğuştan kalp hastalığı görülmektedir. Ülkemizde, yılda 1,3 milyon bebek doğduğu göz önüne alınırsa, her yıl yeni doğan bebeklerden 13 bininde doğuştan kalp hastalığı ve bunların da Kalp Delikliğiçoğunda kalp delikliği olduğu söylenebilir.

Kalp Delikliği Tipleri

Kalbin karıncıkları arasındaki delikler (ventriküler septal defektler, VSD), kulakçıkları arasındaki delikler (atrial septal defektler, ASD), kulakçıklar ve karıncıklar arasında devam eden geniş delikler (atrioventriküler septal defektler, AVSD) ve aort ile akciğer atardamarı arasındaki damarsal açıklıklar (patent duktus arteriozus, PDA) en sık görülen kalp delikliği türleridir. Kalpteki bu delikler; tek delik, birden çok delik veya büyük atardamarların yer değiştirmesi (TGA), Fallot tetralojisi (TOF), triküspit kapak atrezisi, hipoplastik sol kalp sendromu (HLHS) gibi ağır kalp hastalıklarına eşlik eden delikler şeklinde olabilirler.

Kalp Delikliği Nedenleri

Kalp Delikliği PDA

PDA

Kalp deliklerinin çoğunda neden bilinmemektedir. Ancak bu hastalıkların genel olarak genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Annede şeker hastalığı gibi kronik hastalıkların olması, gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, alkol veya uyuşturucu maddeler ya da bebekte genetik (kromozomal) bir bozukluk olması durumunda kalp delikliği riski yükselmektedir.

Kalp Delikliğinin Önemi

Kalp deliklerinin önemini açıklayabilmek için öncelikle normal kan dolaşımını anlamak gerekmektedir. Normalde, vücuttaki dokularda kullanılan oksijenden fakir (kirli) kan büyük toplardamarlar ile kalpte sağ kulakçığa, oradan da sağ karıncığa gelir, sağ karıncık bu kanı akciğer atardamarı ile akciğerlere pompalar. Akciğerde oksijen ile zenginleşen (temiz) kan kalpte sol kulakçığa, oradan da sol karıncığa gelir. Sol karıncık bu kanı aort ve dalları ile tüm vücuda ulaştırır. Böylece, sağlıklı bir çocuğun kalbindeki kan, sağ ve sol kulakçık ve karıncıklar arasında karışmadan dolaşır.

Kalp Delikliği AVSD

AVSD

Kalbin kulakçıkları veya karıncıkları arasında delik (ASD, VSD, AVSD) varsa soldaki odacıktan sağdaki odacığa, aort-akciğer atardamarı arasında damarsal açıklık (PDA) varsa aorttan akciğer atardamarına doğru kan geçişi olur. Böylece, her kalp atışında kalbin sağ tarafındaki kan miktarı artar ve akciğerlere normalden fazla kan gider. Artmış kan akciğerlerin yapısını bozar ve akciğerler gerginleşir. İlerleyen dönemde akciğer atardamarındaki basınç artar (pulmoner hipertansiyon) ve sağ karıncık yetersizliği gelişebilir. Bu durumda kalp delikliği kapatılsa dahi hastanın şikâyetleri düzelmeyip giderek artabilir.

Kalp Delikliği Belirtileri

Kalp delikleri beslenirken çabuk yorulma ve terleme, sık akciğer enfeksiyonu, solunum sıkıntısı, nefes darlığı, göz kapaklarında şişlik, büyüme geriliği veya morarma gibi çocuk kalp hastalığı belirtileri ve şikâyetlerine neden olarak çocuğun hayat kalitesini düşürür. Kalp delikleri tedavi edilmezse hayati tehlikeye de neden olabilir. Ayrıca, bacak toplardamarlarında oluşan ve kalbin sağ odacıklarına ulaşan kan pıhtıları, kalp deliğinden kalbin sol odacıklarına geçerek beyne gidebilir ve beyin damarlarında tıkanmalara ve felçlere yol açabilir.

Kalp Delikliği Tanısı

Bu hastaların çoğunun kalp muayenesinde masum üfürümden daha şiddetli bir üfürüm duyulur. Bu durumdaki hastalar Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından değerlendirilerek elektrokardiyografi (EKG) ve ekokardiyografi (EKO) gibi çocuk kalp hastalığı testleri ve tetkikleri yapılır ve böylece kalp deliğinin kesin tanısı konulur. Bazı hastalar ise beslenirken çabuk yorulma ve terleme, sık akciğer enfeksiyonu, nefes darlığı, büyüme geriliği veya morarma gibi şikâyetler nedeniyle Çocuk Kardiyoloji Uzmanına yönlendirilir ve tanısal tetkikleri yapılır. Ancak hastaların bir kısmında herhangi bir şikâyet veya muayene bulgusu olmayabilir. Bu nedenle, şikâyetleri ya da muayene bulguları olmasa da, bebeklerin 1 yaşından önce Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından muayene edilmeleriçok önemlidir.

Kalp Deliklerinin Tedavisi

Kalp delikliğinin kapatılıp kapatılmaması ve kapatılacaksa hangi teknikle (ameliyatsız veya açık kalp ameliyatı ile) kapatılacağı kararları, çoğunlukla Çocuk Kardiyoloji, Çocuk Kalp Damar Cerrahisi ve Çocuk Anestezisi Uzmanlarının bulunduğu konseyde alınır.

Küçük kalp delikleri genellikle az miktarda kan geçişine neden oldukları için çocukların hayatlarını etkilemezler ve ileri yaşlarda soruna yol açmazlar. Bu nedenle küçük deliklerin kapatılması gerekmez, ancak hastalar düzenli kontrollerle takip edilirler.

Kalp deliği büyük ise, kalbin sol tarafından gelen oksijenli kan ile kalbin sağ tarafındaki kan miktarı artar ve akciğerlere normalden fazla kan gider. Artmış kan akciğerlerin yapısını bozar ve akciğerler gerginleşir. Bu nedenle büyük kalp delikleri kapatılarak tedavi edilmelidir. Bu deliklerin kapatılmasından önce hastanın durumuna göre kalp yetersizliğine yönelik ilaç tedavileri verilebilir.

Kalp Deliklerinin Ameliyatsız Kapatılması

Kalp delikliği vakaları önceki yıllarda sadece açık kalp ameliyatıyla kapatılırken, günümüzde önemli bir kısmı ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilmektedirler. Ameliyatsız kapama tekniğinde, genel anestezi olmadan, derin sedasyon (derin uyku) uygulanmaktadır. Hastanın kasık toplardamarından iğne ile girilerek bir yol oluşturulmakta ve bu yol aracılığıyla birbirine ortadan bağlı iki disk şeklinde olan kapama cihazları yerleştirilerek delik kapatılmaktadır. Bu işlem yaklaşık dakika sürmektedir. Kapama cihazı üzerinde pıhtı oluşumunu önlemek için, yaklaşık 6 ay süreyle kan sulandırıcı ilaçların kullanılması gerekir. Ortalama ay içinde kapama cihazının üzeri kalp dokusuyla örtülür. Kalbinde sürekli olarak kalan bu kapama cihazı nedeniyle hastanın günlük yaşamı etkilenmez. Kalp deliklerinin ameliyatsız olarak kapatılmasının birçok avantajı vardır: Çocukların hastanede kalış süreleri saat kadardır, bir hafta kadar evde istirahat ettikten sonra okula gidebilirler, cerrahi bir kesi izi olmadığı için estetik kaygısına neden olmaz ve genel anestezi gerektirmez.

Kalp Deliklerinin Ameliyatla Kapatılması

Kalp delikliği türü ameliyatsız kapama tekniklerine uygun olmadığında, cerrahi olarak kapatılması için planlama yapılır. Günümüzde kalp hastalığı gerektirirse, yeni doğan döneminden itibaren açık kalp ameliyatları yapılabilmektedir. Ameliyatta genel anestezi sağlandıktan sonra, çocuğun göğüs kafesi açılıp kalbe ulaşılır. Kalp deliği nispeten küçük ise direk olarak dikilir veya delik büyük ise tipine uygun sentetik yama kullanılarak tamir edilir.

Kalp Delikliği Olan Çocukların İzlemi

Günümüzde bu hastalara başarılı girişimler ve ameliyatlar yapılabildiği için, kalp delikliği bulunan birçok çocuk, sağlıklı olarak yetişkin yaşlara ulaşmaktadır.

Kalp deliği tanısı konulan çocuklarda enfeksiyon hastalıklarından korunma, aşıların düzenli yapılması, iyi beslenme ve bakım ile Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından yakın takip oldukça önemlidir.

Kalp delikliği olan hastaların, kalbin en iç dokusunun ve kapakçıklarının iltihaplanması olarak tarif edilebilen, enfektif endokarditten korunması gerekmektedir. Bu nedenle, iyi bir ağız hijyeninin önemi hastalara ve ebeveynlerine ısrarla hatırlatılmalıdır. Bu hastalara, enfektif endokarditten korunma için, cerrahi işleminden 30 dakika önce damar yolundan veya 1 saat önce ağızdan uygun dozda antibiyotik verilmelidir.

Kalp deliği nedeniyle tedavi edilen veya tedaviye gerek görülmeyen çocukların önemli bir kısmı, yaşıtlarıyla benzer fiziksel aktivitelerde bulunabilirler. Ancak bu kararın takip eden hekim tarafından verilmesi ve belirli aralıklarda hastanın kontrol edilmesi önem arz eder.

İletişim Bilgileri:

Kalp Delikliği ve Diğer Çocuk Kalp Hastalıkları İle İlgili Her Türlü Soru İçin bize Ulaşın:

monash.pw

Doç Dr Osman Özdemir, Çocuk Kardiyoloji Uzmanı

Tel: +90 () 89 98

Adres: Kızılırmak Mahallesi Sokak, Ankara Ticaret Merkezi (ATM) A Blok Ofis No: 8 (monash.pw) Çukurambar / ANKARA, Çankaya/Ankara

İlgili Linkler:

Çocuk Kalp Hastalıkları İle İlgili Daha Geniş Bilgi İçin:

monash.pw

 

Anadolu AjansıAnadolu Ajansı

İSTANBUL (AA) - Medicana Bahçelievler Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdurrahman Üner, çocukların artık kalp delikleri ile yaşamak zorunda kalmayacağını belirterek, kateter anjiyo olarak adlandırılan ameliyatsız tedavi yöntemleri sayesinde bu hastalıkların gelişim dönemini beklemeden tedavi edilebileceğini bildirdi.

Medicana Bahçelievler Hastanesi açıklamasında görüşlerine yer verilen Üner, temiz ve kirli kanın karışmaması ve vücuda pompalanacak olan oksijen oranı yüksek kanın kirlenmemesi için bu ayrımların korunmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Halk arasında 'kalp deliği' olarak adlandırılan hastalığın anlaşılabilmesi için kalbin işleyişine değinen Üner, 'Sağlıklı bir kalpte oksijenden yoksun kan vücuttan toplanarak kalbin sağ tarafında dolar ve buradan akciğerlere pompalanır. Oksijen oranı düşük olan kirli kan akciğerlere ulaştığında karbondioksiti bırakarak tekrar oksijence zengin hale gelir ve buradan kalbin sol kalp olarak adlandırılan sol tarafına dolar. Daha sonra sol karıncık adlı odacıktan aort damarı aracılığıyla tüm vücuda dağıtılır ve bu döngü çocukluk çağında dakikada yaklaşık kez tekrarlanır.' değerlendirmesinde bulundu.

Üner, kalbin odacıkları arasındaki ayrımın korunamadığı durumlarda temiz ve kirli kanın birbirine karışmasına neden olan doğumsal kalp anomalileri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'Normalde sağ kalp ile sol kalp arası tamamen kapalıdır ancak bazı çocuklar bu bölmeler arasında bir delik ile doğarlar. Burada kalp deliği olarak adlandırılan hastalık söz konusu olur. Deliğin iki kulakçık arasında yer aldığı durumlar Atriyal Septal Defekt (ASD), iki karıncık arasında yer aldığı durumlar ise Ventriküler Septal Defekt (VSD) olarak tanımlanır. Bazı durumlarda ise hem karıncıklar hem de kulakçıklar arası açıklık bulunur. Bu durum da tıp literatüründe Atriyoventriküler Septal Defekt (AVSD) olarak adlandırılır.

Literatürde farklı tanımları olsa da halk arasında kalp deliği olarak bilinen tüm bu hastalıklar genellikle benzer sıkıntılara yol açıyor. Özellikle ASD olarak tanımlanan kulakçıklar arası delik olması durumunda çocukta ritim bozukluğu ve ilerleyen dönemde kalp yetmezliği görülebilir. Yetersiz kilo alma ve sık geçirilen akciğer enfeksiyonları da bu anomali ile ortaya çıkan belirtiler arasında yer alır. Karıncıklar arası delik olması (VSD) durumunda da çoğunlukla kalp yetmezliği ve buna bağlı solunum sıkıntısı gelişir. Görülen belirtilerin ciddiyeti kalpteki deliğin boyutu ile doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla çocukta büyüme ve gelişme geriliği yaratmaması için detaylı muayene ile hastalığın erken dönemde fark edilmesi son derece önemlidir. ASD varlığında genellikle geniş VSD hastalığında olduğu gibi belirgin olarak büyüme ve gelişme geriliği gözlenir. Kalp yetmezliği geliştiği durumlarda solunum sıkıntısı meydana gelir ve sık nefes alma, yeterli beslenememe (özellikle yenidoğan döneminde anneyi aktif olarak emmeme) ve sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonu gibi belirtiler ortaya çıkar.'

- 'Taburculuk süresi 24 saat'

Geliştirilen son tedavi yöntemleri ile pek çok girişimin yenidoğan döneminde dahi uygulanabileceğini aktaran Üner, cihaz ile kalp deliklerinin kapatılması ve kateter anjiyo olarak adlandırılan ameliyatsız tedavi yöntemlerine değindi.

Üner, klinik olarak uygun olan vakalarda kasık toplar damarından küçük bir kesi açıldığını ve kateter ile bu damara girilerek kalbin delik kısmına kadar ilerlendiğini belirterek, 'Daha sonra kalpte yer alan deliğe şemsiye olarak adlandırılan bir yama konur ve bu şekilde kalp deliği kalıcı olarak kapatılır. Bu yöntem sonrasında kalp normal işleyişine dönerken solunum sıkıntısı ve çabuk yorulma gibi kalp yetmezliği bulguları da zamanla gerilemeye başlar.' ifadelerini kullandı.

En sık tercih edilen tedavi yönteminin kateter anjiyo yöntemi olduğunu ve aynı zamanda açık kalp ameliyatının komplikasyonlarının da önüne geçildiğini aktaran Üner, şu değerlendirmede bulundu:

'Vücudun açık kalp ameliyatını tolere edebilmesi için öncesinde belirli şartları sağlaması gerekir ancak kateter anjiyo gibi girişimsel tedavi yöntemleri yenidoğan döneminde dahi güvenle uygulanabilmektedir. Kateter anjiyo operasyonu tercih edildiği takdirde çocuk, 24 saatlik izlem sonrası taburcu edilebilir. Operasyon süresi genellikle dakika kadar sürüyor. Kalple ilgili operasyonlar hem çocuk hem aile için korkutucu bir süreç oluyor ve özellikle operasyon süresinin uzaması durumu daha stresli hale getiriyor. Ancak yeni gelişmeler sonrası en sık uyguladığımız yöntemlerden biri olan kateter anjiyo ile bu stresli bekleyişin de önüne geçmiş oluyoruz. Bu şekilde hem tedavi süreci hızlanıyor hem de tedavi sonrası iyileşme dönemi ağrısız geçiyor.'


Kalp deliği, kalbin iki üst odası olan kulakçıklar arasındaki septum duvarında ortaya çıkan deliğe verilen addır. Kalpte delik oluşması genellikle doğuştan gelen bir problemdir. Peki, kalpte delik olursa ne olur? Kalbi delik olanlar nelere dikkat etmeli? Kalpteki delik nelere yol açar? Avicenna Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü uzman hekimleri, kalpte delik hakkında merak edilenleri anlattılar.

Kalp Deliği Hakkında

Tıp dilinde atriyal septal defekt olarak da bilinen kalpte delik hastalığı, genellikle herhangi bir sağlık sorununa yol açmadan kendi kendisine iyileşebilmektedir. Özellikle bebeklerde ve çocuklarda görülen delikler için endişe duymaya gerek yoktur. Ancak ilerleyen yaşlarda çeşitli problemlere neden olabilmektedir. Peki, yetişkinlerde kalp deliği nasıl anlaşılır? Kalp deliği tedavi edilmezse ne olur?

Kalpteki delik, akciğerlere giden kan miktarının artmasına neden olur. Yani, büyük ya da uzun süredir var olan bir delik, akciğerlere ya da kalbe zarar verebilmektedir. Böyle durumlarda oluşabilecek komplikasyonların engellenebilmesi için cerrahi operasyon elzem hale gelebilir.

Bu hastalığın VSD ve ASD olmak üzere iki türü bulunur. ASD, oldukça sık rastlanan türdür. Kalbin üstündeki iki kulakçık arasındaki duvarın delik olması olarak tanımlanabilir. VSD ise, iki karıncık arasındaki delikler için verilen isimdir. Bu her iki hastalıkla birlikte ele alınan bir diğer hastalık da PDA hastalığıdır. Kalp ile iki büyük atardamar arasında bir ara damar bulunur. Bu damar bebek doğduktan 3 gün sonra kapanmaya meyillidir. Doğumdan sonra kapanmayan damar açıklıkları için PDA hastalığı tanımı yapılabilmektedir.

Kalp Deliği Belirtileri

Kalbinde delikle doğan çocuklarda genel olarak herhangi bir belirtiyle karşılaşılmamaktadır. Ancak belirtiler ve semptomlar yetişkinlerde kendisini gösterebilmektedir.

Yetişkinlerde ortaya çıkabilecek kalpte delik belirtileri şu şekildedir:

  • Spor yaparken ortaya çıkan nefes darlıkları
  • Halsizlik
  • Bacaklarda, ayaklarda ya da karında şişme
  • Felç
  • Kalpten stetoskopla duyulabilen ses gelmesi
  • Ritim bozukluğu
  • Çarpıntı

Eğer kendinizde ya da çocuğunuzda bu tarz belirtilerle karşılaşırsanız, bir doktor kontrolüne ihtiyacınız var demektir.

Kalpte Delik Nedenleri

Doktorlara göre doğuştan gelen kalpte delik, gelişim aşamasında meydana gelen kusurlara bağlı olarak oluşmaktadır. Ancak bu gelişimsel problemlerin anne karnındayken belirlenmesi ve kalpteki delik oluşumuna engel olunması henüz mümkün değildir. Aynı zamanda hastalığın ortaya çıkmasında genetik ve çevresel etkilerden de söz edilebilmektedir. Sonuç olarak hastaların ya da hasta yakınlarının en merak ettiği sorulardan birisi olan &#;kalp deliği kronik hastalık mı?&#; sorusunun yanıtı olumludur. Kalpte delik oluşması kronik bir hastalıktır.

Risk Faktörleri

Kalte delik problemlerinin kesin nedenleri bilinmemektedir. Ancak belli başlı risk faktörleri elbette bulunmaktadır. Örneğin hamilelik döneminde etkisi altında kalınan bazı etkenler, kalp kusurlarının oluşmasına neden olabilmektedir. Bu koşullar genel olarak şunlardır:

  • Kızamıkçık: Hamileliğin ilk aylarında annenin kızamıkçık geçirmesi, bebekte kalp problemlerinin oluşmasına neden olabilmektedir.
  • Uyuşturucu, alkol ve tütün ürünü kullanımı: Hamilelikte tütün ürünleri, alkol ya da uyuşturucu kullanmaya devam eden anneler, bebeklerine çok sayıda farklı zararı verebilirler. Bu zararlardan birisi de, kalp hastalıklarıdır. Hamilelik esnasında bilinçsizce kullanımına devam edilen rutin hastalıkların da kalp hastalıklarına neden olabileceği unutulmamalıdır.
  • Şeker hastalığı: Şeker hastalığı olan bir anne, bebeğinde çeşitli kalp hastalıklarının oluşabilmesine neden olabilir.

Önleyici Yöntemler

Atriyal septal kusurların önlenebilmesi oldukça zordur. Ancak gebe kalmayı planlayan her anne adayı, aşağıda yer alan önleyici yöntemleri uygulamalıdır.

  • Kızamıkçık aşısı
  • Rutin sağlık kontrolleri
  • Ailenin tıbbi geçmişi hakkında doktor bilgilendirmesi

Kalp Deliği Tedavisi

Kalpte delik oluşumu, genellikle çocukluk döneminde yaşanmaktadır. Bu yüzden hastaların büyük bir bölümünde herhangi bir tedaviye gerek duyulmamaktadır. Bu tarz kalp delikleri bebeklik ya da çocukluk döneminde kendi kendisine geçebilmektedir. Ancak, deliğin uzun süredir var olması ve kapanmaması ya da fazla büyük olması halinde, cerrahi operasyon gerekebilir. Peki, kalp deliği ameliyatı riskli mi? Her ameliyatta olduğu gibi, kalpte delik ameliyatında da belli başlı riskler bulunmaktadır. Ancak uzman ellerin altında sorunsuz olarak yapılabilmektedir. Bazı hastaların kalpte delik, ameliyatla tedavi edilemez türden olabilir. Doktorlar böyle hastalar için ameliyat değil, semptom azaltıcı tedavi yöntemleri önerirler.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Kalp deliği kendiliğinden düzelir mi?

Kalp deliği görülen hastaların %80’inde kendiliğinden düzelme görülmektedir. Nadiren düzelme göstermeyen durumlarda ilaçlı tedavi ve atriyal septal defekt ameliyatı uygulanabilir.

Atriyal septal defekt tedavisi nasıl sağlanır?

Kalp delikleri, çoğunlukla kendiliğinden herhangi bir tedavi olmadan kapanabilmektir. Hastaların büyük kısmında kendiliğinden düzelme gösteren kalp delikleri, kapanmadığı durumda; ilaçlar ve atriyal septal defekt ameliyatı ile tedavi edilebilir. ASD ameliyatı sayesinde kalpteki delik yama şeklinde kapatılarak kalp sağlığının bütünlüğü sağlanır.

 

Avicenna Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Doktorlarımız

Kardiyoloji bölümü doktor listesi aşağıda yer almaktadır:

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır