bebeklerde vücut ısısı 35 / Bebeklerde 34, 35, 36, 36.8, 37.2, 37.5, 37.7, 38 ve 38.5 ateş normal mi ve nasıl düşürülür?

Bebeklerde Vücut Isısı 35

bebeklerde vücut ısısı 35

Çocuklarda ateş sınırı ne olmalı?

Haberin Devamı

İşte çocuklarda ateşi düşürmek için ne yapmak gerekir, sorusunun cavapları…

Çocuklara uygulanabilecek ateş düşürücü yöntemler…

Kıyafetlerini çıkarmak
Çocuğunuzun ateşi normalin üzerine çıkmaya başladığını anladığınız anda üzerini çıkartmanız gerekir. Ancak en fazla yarım saat beklediğiniz halde çocuğunuzun ateşi düşmüyorsa vereceğimiz diğer yöntemleri deneyebilirsiniz.

Ilık duş yöntemi
Çocuğunuzun üzerindeki kıyafetlerini çıkarttığınız halde hala ateşi düşmüyorsa ılık duş en etkili yöntemlerden bir tanesidir. Üzerindeki kıyafetleri çıkartıp bir müddet ılık suda dul aldırmak ateşinin düşmesini sağlayabilir.

Sirkeli su yöntemi
Verdiğimiz yöntemlere ek olarak duştan sonra ateşin yüksek olduğu bölgeler alın kısmı ve koltukaltına sürekli su yöntemi de etkili olabilir. Eğer tüm bu yöntemleri 2 saat içinde denemenize rağmen çocuğunuzda sürekli olarak ateş artışı gözlemliyorsanız acilen bir uzmana danışmalısınız.

Haberin Devamı

Yeni doğan bebeklerde ateşlenme
Yeni doğan bebeklerin bağışıklık sistemi çok fazla gelişmediğinden ateşlenme onlarda ciddi enfeksiyonel hastalıklara neden olabilir. eğer yani doğan bebeğinizin ateşi 38 derecenin üzerine çıkmaya başladıysa ılık bir duş veya hiçbir müdahalede bulunmadan bile direk hastaneye götürmeniz gerekecektir.

Çocukları hangi durumlarda hastaneye götürmeniz gerekir?
Ateşi hızlı bir şekilde 40 derecenin üzerine çıkmaya başladıysa
Yeni doğan bebeklerde 38 derecenin üzerinde olan ateş yükselmesi durumunda
Ateş sınırını aşmış olan çocuğunuzun iştahı kesildiyse ve su bile içmek istemiyorsa
İshal ve beraberinde ateşli bir hastalık geçiriyorsa

Çocuğun ateşi kaç derece olmalı?

İSTANBUL - Bu nedenle anne ve babaların ateşin nasıl oluştuğu, nasıl ölçülüp değerlendirildiği, ateşe neden olan ciddi bakteri enfeksiyonlarının belirti ve bulgularının neler olduğu, ne zaman ve nasıl tedavi edilmesi gerektiği konularında bilgi sahibi olmaları önem taşıyor.

Çocuk Doktoru Arzu Özgeneci Öngün, vücuttaki ısı mekanizması hakkında şu bilgileri veriyor: “Ateş, vücudun farklı virüs, bakteri ve diğer mikroorganizmaları tanımlama ve onlarla savaşın nedeniyle ortaya çıkar. Ateşin en sık görülen sebebi enfeksiyonlar olup; çocuklar hayatlarının ilk beş-altı yılında çok sık viral enfeksiyona bağlı ateşli hastalık geçirebilir. Ateşten şüphelenildiğinde, çocuğunuzun mutlaka vücut ısısı ölçülmelidir. Çocuğun alnına dokunularak hissedilen vücut ısısı güvenilir değildir. Termometre elinizden daha hassastır ve gerçek vücut ısısını ölçer.”

Dr. Öngün'e göre, vücut ısısı, normal seviyenin üzerine çıktığında ateş olarak adlandırılıyor. İnsanlar için ortalama normal vücut ısısı 37°C olarak kabul ediliyor. Beyindeki hipotalamus, termostat gibi görev yaparak vücut ısısını dengeliyor. Hipotalamusun, vücut ısısını yüksek dereceye ayarladığında ateş oluştuğunu belirten Öngün, “Yüksek dereceye ayarlanmaya, kanda bulunan pirojen ismi verilen küçük moleküller sebep olur. Pirojenler, bakteri, virüs veya toksinler gibi dış kaynaklardan gelebilir. Bazı durumlarda, vücut ısısının artmış olması enfeksiyon ile savaşmada yardımcı olurken, bu her zaman geçerli değildir” diyor.

ÇOCUK NE ZAMAN ATEŞLİ KABUL EDİLİR?
Anne ve babaların ateş konusunda çok endişeli davrandıklarını belirten Öngün’ün ailelere önerileri ise şöyle: “Eğer çocuğunuzun vücut ısısı; makattan 38°C üzerinde, kulaktan 37.8°C, koltukaltından 37.2°C üzerinde ise ateşli kabul edilebilir. Tedavi konusunda aileler tarafında çok fazla yanlış uygulama yapılıyor. O uygulamaları şöyle sıralamak mümkün:

3 ay ve altındaki tüm bebekler mutlaka tıbbi açıdan değerlendirilmeli.
Susuzluğu engellemek için vücut sıvısını eksik bırakmamak gerekir. Yüksek ateş, özellikler küçük çocuklarda hızlı su kaybına sebep olarak dehidratasyon yaratabilir. Su, çorba, meyve suları verilebilecek iyi seçeneklerdir. Kafein içeren kola ve çay gibi içecekler, idrar söktürücü etkisinden dolayı su kaybına sebep olacağından, içirilmesi engellenmelidir.
Yemek istemeyen çocuklar beslenmek için zorlanmamalıdır. Çocuk ne yemek istiyorsa kabul edilebilir miktarlarda izin verilmelidir.
Okula giden çocuklar ateş 24 saat yükselmeyinceye kadar evde istirahat etmelidir.
Alın, şakaklar, koltukaltı, kasıklar ve bacak arkalarına ıslak ve ılık kompres uygulanması, ateşi düşürmede oldukça etkili bir yöntemdir. Soğuk su ve alkol, ateşte daha fazla yükselmeye sebep olacağından ve titreme yaratacağından kullanılmamalıdır. Uygulanan kompresler sık sık değiştirilmelidir.
Aşırı kıyafet giydirme, ateşin daha fazla yükselmesine neden olabileceğinden, çocukları çok az giydirmeli, uyuturken giysiler daha da azaltılmalıdır. Terletme yöntemi ile ateş düşürülemeyeceği gibi, daha fazla zarar verebileceği unutulmamalıdır.
38,9°C'den daha düşük vücut ısısına sahip ateşli çocukların çoğunda; eğer çocuğun genel durumu iyi ise ilaç ihtiyacı olmayabilir. 38,9°C üzerinde ateşli ise asetaminofen veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler, çocuğunuzun yaşı ve kilosuna göre verilebilir. Çocuğunuzun yaş ve kilosuna göre önerilen dozu bilmiyorsanız, doktorunuza danışmalısınız.
Reye sendromu olarak bilinen ani karaciğer ve beyin hasarı ile seyreden hastalığa neden olduğu için, 12 yaş ve altındaki çocuklarda aspirin, ateş düşürücü olarak önerilmemektedir.”

NE ZAMAN DOKTORU ARANMALI?
Dr. Arzu Özgeneci Öngün’e göre, doktorunuzu aramak için sizi harekete geçirecek ateş; çocuğunuzun yaşına, mevcut olan hastalığına ve ateşe eşlik eden diğer bulguların varlığına göre değişiklik gösterir. “Bu açıdan çocuğunuzun durumu hakkında yorum yapmakta zorluk çektiğinizde en iyi yöntemin, doktorunuza danışmak olduğu unutmayın” diyen Öngün, vakit kaybetmeden doktorun aranması gereken durumları da şöyle sıralıyor:

3 ay veya daha küçük bebeğinizin ateşi makattan 38°C ve üzerinde ise,
3-6 aylık bebekte 38,3°C ve üzeri olan ateşte,
6 aydan büyük bebekte 40°C ateş ölçülüyorsa,
Ateşle beraber çocuğunuzda susturulamayan sürekli ağlama, ateş düşmesine rağmen huzursuzluğun devam etmesi, sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama, ateşle beraber vücutta kızarıklık bulguları varsa,
Bebekte susuzluk bulguları (ağlarken gözyaşı olmaması, bıngıldakta çöküklük, dudak ve ağız içi kuruluğu, idrar miktarında azalma gibi) mevcutsa,
Daha öncesinde veya ateşli iken havale geçirmişse,
72 saatten daha uzun süre ateşi devam ediyorsa,
Ateşle beraber öksürük, kulak ağrısı, boğaz ağrısı, ense sertliği, sık idrara çıkma, idrar renginde değişiklik, karın ağrısı, kusma, ishal, eklemlerde kızarıklık, eklem hareketlerinde kısıtlılık ve şişme mevcutsa.

Bebeklerde Ateş Kaç Olmalı? Ateş Düşürme Yöntemleri Nedir?

Yüksek ateş, daima çocuk sahibi ailelerin korkulu rüyası olmuştur. Peki, çocuklarda ateşin yükselmesi gerçekten de düşünüldüğü kadar kötü bir durum mudur; yoksa çoğunlukla vücudun uyarı sisteminin verdiği doğal bir sinyal midir?

İnsanın bilmediği şeye korku ile yaklaşması çok doğal. Hele de söz konusu, uğruna dünyaları bile gözünüzü kırpmadan feda edebileceğiniz çocuğunuzsa… Bu sebeple aklınızdaki sorulara cevap ararken, sizin için korku unsuruna dönüşen şeyin aslında ne olduğunu bilmeniz oldukça önemli. Dolayısıyla önce, ateş nedir ve bebeklerde ateşin yükselmesi ne anlama gelir sorularının yanıtına ulaşmak gerekiyor. Bizler de yazımızın devamında, işte bu soruların yanıtlarını tüm detaylarıyla sizlerle paylaşıyor olacağız. Hadi, başlayalım!

Ateş Nedir?

Ateş Nedir?

Ateş için vücudun normal sıcaklığının yükselmesiyle meydana gelen bir tepki diyebiliriz. Beynin hipotalamus bölgesi, vücudun hangi sıcaklıkta olması gerektiğini biliyor ve doğru ısının korunması için vücuda mesaj gönderiyor. Ancak ateş, düşünüldüğü gibi tek başına bir hastalık değil; genellikle başka bir soruna karşı vücudun gösterdiği bir belirti olarak ortaya çıkıyor.

Ateşin yükselmesi kısaca, vücudun olağandışı bir durumla ya da hastalıkla savaştığını ve bağışıklık sisteminin bu doğrultuda çalıştığını anlatıyor. Bu yönüyle de vücudun verdiği bir alarm olarak, hastalıklara tanı konulmasına yardım ediyor. Hatta orta derecede yükselmiş bir ateşin, mikroorganizmaların üreyerek toksin oluşturmalarını engellemeye yardımcı olduğu biliniyor.

Bebeklerde Ateş Neden Olur?

Ateş Nedir?

Ebeveynlerin binbir emekle büyüyen evlatlarının üzerine titremeleri, elbette çok anlaşılır. Bu nedenle özellikle de bebeklerde görülen ateş ebeveynleri fazlasıyla endişelendirebiliyor. Fakat ısı artışı, acaba her zaman korkulacak bir şey olduğu anlamına mı geliyor? Yoksa ateş bazen korkunun yersiz olduğu durumlarda da yükselebiliyor mu? Öyleyse gelin, bebeklerdeki vücut ısısı artışının nelere işaret edebileceğine bir göz atalım:

Enfeksiyonlar, bebeklerde ateşin en sık görülen nedenleri. Soğuk algınlığı ve grip gibi viral enfeksiyonlarda ateş, ilk 24 saat içinde görülen tek belirti olabiliyor. Ateşten sonra ise genellikle burun akıntısı, öksürük ve ishal gibi semptomlar ortaya çıkıyor. Bakteri kaynaklı enfeksiyonlar sonucunda da viral enfeksiyonlarda olduğu gibi ateş görülebiliyor. Ancak ateşin ne kadar yüksek olduğu, bebeğin ne kadar hasta olduğu hakkında belirleyici bir rol oynamıyor.


Giyinme ve Ortam Şartları

Bebeklerin kalın ve fazla giydirilmesi veya sıcağa maruz kalması, hafif derecede ateş yükselmelerine sebep olabiliyor.

Aşılanma

Bebeklerde ve çocuklarda, aşının ardından da ateşlenme görülebiliyor. Ateş, çoğu zaman aşıdan sonraki 12 saat içinde başlıyor ve iki ila üç gün sürüyor. Bu durumda ateşin yükselmesi genellikle aşının işe yaradığını gösteriyor.

Diş Çıkartma

Diş çıkartmak, bebeklerin ve çocukların vücut ısısında hafif bir artışa sebep olabilse de bu artış endişelenilecek kadar yüksek olmuyor.

Çeşitli Hastalıklar ve Alerjik Reaksiyonlar

Bebeklerde ateşin kaynağı bazı durumlarda zatürre, menenjit, apandisit veya eklem ve kemik iliği enfeksiyonu gibi ciddi hastalıklar olabiliyor. Sık olmamakla birlikte ateşin metabolik bozukluklar, romatizmal hastalıklar, yiyecek ve ilaçlara karşı alerjik reaksiyonlar gibi sebeplerinin olabildiği de biliniyor.

Ateşin belirli bir sebep olmadan 24 saatten fazla sürmesi veya bir sebebi varken 72 saatten sonra düşmemiş olması halinde, mutlaka doktorun aranması gerekiyor. Özellikle de yeni doğan bebeklerde ateşin yükselmesi ilk üç ay tehlikeli olabiliyor. Böyle durumlarda hiç vakit kaybetmeden bir hekime danışmak büyük önem taşıyor.


Bebeklerde Kafa Ateşi Neden Olur?

Bebeklerde Kafa Ateşi Neden Olur?

Aileler, bebeklerinin alnını ten teması yoluyla kontrol ettiklerinde, bazen bebeğin kafasının vücudundaki diğer bölgelerden daha sıcak olduğunu hissedebiliyor. Böyle durumlarda eller endişeyle termometreye gidiyor, lakin termometrenin gösterdiği derece çoğunlukla normal kabul edilen sınırları aşmıyor. Haliyle bu da şaşkınlık yaratarak, ebeveynleri söz konusu duruma farklı bir neden aramaya itebiliyor.

Birtakım çevresel etmenler, bebekte kafa ateşlenmesine yol açarak size bebeğinizin ateşinin çıktığını düşündürebilir. Başın ısınmasına sebep olabilecek dış faktörler dışında başka semptomlar da görmüş ya da sıcaklığın birkaç gün boyunca azalmadığını fark etmişseniz doktora görünmelisiniz. Buna üç aydan küçük bebeklerde özellikle dikkat edilmesi son derece önemli!


Bebeklerde kafanın vücudun genelinden daha sıcak olması, çoğu durumda bir tehlikeye işaret değil. Bu duruma nelerin sebep olabileceğini bilmek, başın ısısını düşürmeye yardımcı olabilir. O halde olası sebepleri de vakit kaybetmeden inceleyelim:

Bebeklerde Ateş Kaç Olmalıdır?

Bebeklerde Ateş Kaç Olmalıdır?

37.7 Ateş Bebeklerde Normal mi?

Vücut, gün içinde ister istemez beden ısısını değiştirebilen hava vb. dış etkenlere maruz kalıyor. Vücudun 37°C olması normal kabul ediliyor fakat bu sıcaklık, gün boyunca sabit kalmayıp 36.1 °C’den 38 °C’ye kadar değişebiliyor. Bedendeki bu ısı değişimi, bebeklerde ve çocuklarda yetişkinlere oranla daha fazla görülüyor. Dolayısıyla sıkça sorulan “Bebeklerde 37.7 ateş normal mi?” sorusunun yanıtı da bu şekilde ortaya çıkmış oluyor.

Ateş; rektum (makat), ağız, kulak, koltuk altı, alın gibi birkaç farklı şekilde ölçülebiliyor. Hekimler, çocuklarda sadece dijital termometre kullanılmasını öneriyor. Çünkü manuel termometreler, cıva ihtiva etmeleri sebebiyle zehirlenme riski oluşturduğu için tehlikeli bulunuyor.


Bebeklerde Rektum (Makat) Ateşi Kaç Olmalı?

Makattan yapılan ateş ölçümü, dış ortamdan daha az etkilendiği ve vücut içi sıcaklığa en yakın değerle ulaşabildiği için en güvenilir sonuçları veriyor. Makattan ölçüm yapıldığında, 38°C’den itibaren ateşlenmeden söz edilebiliyor. İlk üç aya kadar olan bebeklerde bu ısı artışına özellikle dikkat etmek gerekiyor.

Makattan ateş ölçümü, büyük bebeklerde ve çocuklarda rahatsız edici olabileceğinden genellikle üç ayın altındaki bebekler için tavsiye ediliyor. Unutmayalım, bebeklerin ve çocukların ateşini ölçerken doğru yöntemi seçmek ve çocuğun kendisini rahat hissetmesi sağlamak çok önemli!


Bebeklerde Kulak Ateşi Kaç Olmalı?

Kulak termometresi, ufak bebeklerde kulak kanalları dar olduğu için altı ayın altındaki bebeklere önerilmiyor. Altı aydan büyük çocuklarda ise bu yolla yapılan ölçüm, hipotalamusa yakın bir alandan sağlandığı için doğru sonuçlar verebiliyor. Bu yolla yapılan bir ölçümün sonucu 38°C’den yüksekse ateşin yüksek olduğu kabul ediliyor.

Bebeklerde Koltuk Altı Ateşi Kaç Olmalı?

Koltuk altından yapılan sıcaklık ölçümü, kolay uygulanması bakımından sık tercih ediliyor ancak ortamdan etkilenmesi sebebiyle her zaman doğru sonuçlar vermeyebiliyor. Aynı zamanda bölgenin büyük arterlere yakın olmaması da tutarsızlığa neden olabiliyor. Koltuk altından ateş ölçümü, bir yaşın altındaki çocuklarda sonuçların güvenilirliği açısından önerilmiyor. Ancak dört yaşın altındaki çocuklar ile diğer ateş ölçme yöntemlerinde zorluk çıkartan çocuklarda bu yöntem kullanılabiliyor. Koltuk altından yapılan bir ölçümün sonucu 37,2°C’den fazlaysa ateşin yüksek olduğu kabul ediliyor.

Bebeklerde Alın Ateşi Kaç Olmalı?

Alından ölçülen ateş, kulak ve makattan ölçülen ateşe kıyasla daha az doğru sonuçlar verse de bebek için rahat, aileler için de hızlı ve kolay bir yöntem olması bakımından sıkça tercih ediliyor. Bu yolla yapılan bir ölçümün sonucu 38°C’nin üstünde ise ateş yüksek olarak kabul ediliyor.

Bebeklerde Ağız (Oral) Ateşi Kaç Olmalı?

Ölçüm öncesinde ağız sıcaklığını etkileyecek bir şeyler tüketildiyse, ağız termometresinin yarım saat kadar bekledikten sonra kullanılması gerekiyor. Bu yolla yapılan bir ölçümün sonucu 37,8°C’den fazlaysa ateş yüksek sayılıyor. Ancak ağızdan yapılan sıcaklık ölçümü, bebeklere ve dört yaşın altındaki çocuklara önerilmiyor.

Çocuklarda Ateş Düşürme Yöntemleri

Çocuklarda Ateş Düşürme Yöntemleri

Ana babaların korkulu rüyası olan yüksek ateşin her durumda tehlikeli kabul edilmediğini artık biliyorsunuz. İçiniz rahat olsun! Peki, çocuğunuzun ateşlenmesi durumunda neler yapabileceğinizi de öğrenmeye ne dersiniz? Öncelikle; bebekler ve altı aydan büyük çocukların ateşlenmeleri söz konusu olduğunda, ilk yapılması gereken çocuğun davranışlarını izlemek. İştahında, uyku düzeninde ve oyun oynama isteğindeki farklılıklar, endişeye mahal olup olmadığı noktasında güçlü birer ipucu niteliğinde. Sonrasında ise şu adımları izlemeniz faydalı olabilir:

Konu ile İlgili Diğer Merak Edilenler

Konu ile İlgili Diğer Merak Edilenler

Her çocukta ateş görülebiliyor ve çoğu durumda vücut ısısı birkaç gün içinde normale dönüyor. Bir yaşından büyük bebekler ve çocuklar söz konusu olduğunda; davranışların ve hareketliliğin her zamankinden farklı olup olmadığını gözlemlemek, termometrede görülen sayıları yorumlamaktan daha anlamlı sonuçlar verebiliyor. Fakat çocuğunuzun ateşlenmesi durumunda yapmanız gerekenlere ya da ateşin ne anlama gelebileceğine dair soru işaretleriniz olduğunda, her şeyden önce bir doktorun bilgisine başvurmak gerekiyor.

Ateşi Olan Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalıdır?

Her ebeveynin ateşle ilgili kafasına takılan sorulardan biri de ‘‘Uyguladığım tedavi çocuğuma iyi gelir mi?’’ sorusu oluyor. Halk arasında yaygın olan yanlış tedavi yöntemleri sebebiyle, çocukların hastalığı iyiye gitmek yerine ilerleyebiliyor. Bu yüzden ateşi olan çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmek çokça önem arz ediyor.

Kritik hatalardan biri de ateşi düşürmek için bilinçsizce aspirin kullanmak! Aspirin mide ve bağırsak rahatsızlıklarının beraberinde karaciğer ile beyni etkileyen ciddi bir hastalık olan Reye Sendromu gibi yan etkilere yol açabiliyor. Bu yüzden hekime danışmadan aspirin kullanmaktan kaçınmak gerekiyor.


*Bu sayfada yer alan bilgiler, doktorunuzun ya da bir sağlık hizmetleri uzmanının verdiği önerilerin yerine geçmemelidir. Bebeğiniz hakkında en doğru bilgi için pediatri uzmanınıza danışmanız gerekmektedir.

Kaynaklar:
Uz. Dr. Pamir GÜLEZ, “Ateş”, T.C. Sağlık Bakanlığı İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2018, (çevrimiçi)
Dr. Priya Thomas, Dr Bisny T. Joseph, “Baby’s Head Hot, But No Fever: Causes And When To Worry”, Mom Junction, 2022, (çevrimiçi)
Joanne Murren-Boezem, MD, “Fevers (for Parents)”, Nemours KidsHealth, 2018, (çevrimiçi)
Sinem YALNIZOĞLU ÇAKA, Nursan ÇINAR, Sevin ALTINKAYNAK, “Ateşli Çocuğa Yaklaşım”, Sakarya Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği ABD., 2015
“Fever (0-12 Months)”, Seattle Children’s, 2022, (çevrimiçi)
“Taking a Temperature (Child)”, Fairview, 2022, (çevrimiçi)
“Fieber bei Kindern”, gesund.bund.de., 2020, (çevrimiçi)

Uzm. Dr. Nihan Çehreli tarafından onaylanmıştır

Hipotermi Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Hipotermi, genellikle uzun süre soğuğa maruz kalmanın neden olduğu, vücut sıcaklığında potansiyel olarak tehlikeli bir düşüştür. Normal vücut ısısı ortalama 37 derece olarak kabul edilir. Vücut sıcaklığı 35 derecenin altına düştüğünde hipotermi ortaya çıkar. Bu durumun kişi üzerinde yol açtığı semptom ve belirtiler ise vücut sıcaklığının düşüklüğüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavisinde, vücut sıcaklığını normal seviyelere çıkarmak ve vücudu ısıtmak için bazı yöntemler kullanılır.

Vücut ısısının düşmesi halinde, kalp, sinir sistemi ve diğer organlar normal çalışamaz. Tedavi edilmesi gereken bir durumdur ve tedavi edilmediği halde, kalp ve solunum sisteminin tamamen bozulmasına ve kişinin ölümüne neden olabilir.

Hipotermi Neden Olur?

Hipotermi, vücudun ürettiğinden daha hızlı ısı kaybetmesi sonucu ortaya çıkar. En yaygın nedenleri ise uzun süre soğuk hava şartlarına ya da soğuk suya maruz kalınmasıdır. Vücut sıcaklığına oranla çok daha soğuk bir ortama uygun olarak giyinmemek ve uzun süre maruz kalma ya da şartların etkisini kontrol edememek de bu duruma yol açabilir. Bunların yanı sıra bu duruma neden olabilecek özel durumlar şu şekilde sıralanabilir:

Hipotermi Belirtileri Nelerdir?

Hipotermi belirtileri arasında genellikle ilk fark edilen şey titremedir. Titreme, vücudun soğuğa karşı otomatik olarak geliştirdiği savunması ve kendini ısıtma girişimidir. Bunun yanında ortaya çıkabilecek olan farklı semptomlar şunlardır:

Belirti ve semptomlar yavaş ilerleme gösterdiği için kişiler genellikle durumunun farkında değildir. Yaşanan kafa karışıklığı nedeniyle durumun farkında olmaya kişiler, riskli davranışlarda bulunabilir. Bu durum ile ilgili şüphesi olan kişilerin vakit kaybetmeden acil tıbbi yardım almaları önemlidir.

Hipotermi Risk Faktörleri Nelerdir?  

Hipotermi riskini artıran pek çok farklı faktör bulunmaktadır. Fiziksel olarak yorgun ve bitkin olan kişilerde soğuğa karşı tolerans azalır. Vücudun ısı seviyesini düzenleme ve soğuğu algılama yeteneği yaşla birlikte azalma gösterebilirken, bazı yaşlı yetişkinler üşüdükleri zaman iletişim kuramayabilir veya üşüdüklerinde sıcak bir yere gidemeyebilirler.

Çocuklarda ısı kaybı yetişkinlere oranla daha hızlı gerçekleşir ve çocuklar çoğu zaman soğuğu görmezden gelebilirler. Bunun yanında küçük çocuklar soğuk havalarda düzgün giyinme ya da gerektiğinde soğuktan çıkma düşüncesine sahip olmayabilirler.

Risk faktörleri arasında alkol kullanımı da yer almaktadır. Alkol, kişinin kendisini sıcak hissetmesine neden olsa da kan damarlarının genişlemesine ve ısı kaybının daha hızlı yaşanmasına neden olur.

Akıl hastalığı, bunama veya benzeri şekilde muhakemeye engel olan diğer rahatsızlıkları olan bireyler, havaya uygun giyinmeyebilir veya soğuk hava riskini anlamayabilir. Özellikle demans hastalığı olan kişiler evden uzaklaşabilir veya kolayca kaybolabilirler. Bu durum bu kişilerin soğuk ya da yağışlı havalarda dışarıda mahsur kalma ihtimalini artırır.

Hipotiroidizm, yetersiz beslenme ya da anoreksiya nervoza, şeker hastalığı, inme, Parkinson hastalığı, travma ve omurilik yaralanmaları gibi bazı tıbbi durumlar kişinin vücut ısısını düzenleme faaliyetlerini etkiler. Bunların yanı sıra bazı ilaçlar da vücut sıcaklığını düzenleme yeteneğini değiştirebilir. Bu ilaçlar arasında belirli antidepresanlar, antipsikotikler, narkotik ağrı kesici ilaçlar ve yatıştırıcılar bulunur.

Hipotermi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Öncelikle bu kişilere yardım ederken nazik davranmak gerekmektedir. Yalnızca gerekli olan hareketler yapılmalı, masaj ya da farklı hareketlerden kaçınılmalıdır. Kişi soğuktan uzaklaştırılarak, sıcak ve kuru bir yere taşınmalıdır. Uzaklaştırmanın mümkün olmadığı durumlarda kuru bir battaniye yardımıyla soğuğa ve rüzgara karşı korunmalı ve yatay konumda tutulmalıdır.

Kişinin ıslak kıyafeti varsa çıkarılmalı ve aşırı hareketten kaçınmak için gerekirse giysiler kesilmelidir. Şiddetli vakalarda belirgin bir nabız ya da nefes alma durumu olmadan bilinçsizlik görülebilir. Solunumun durduğu veya ciddi düzeylerde azaldığı durumlarda, konu hakkında eğitimli kişiler tarafından suni teneffüs yapılabilir.

Etkilenen birey uyanık ve yutma gibi bir problemi yoksa, vücut sıcaklığının artmasına yardımcı olmak için sıcak bir içecek verilebilir. Bireyin ısınması için sıcak su ve farklı ısıtma yollarından fayda sağlanabilir. Ancak, aşırı ısının cilde zarar verebilir ya da kalp fonksiyonlarının bozulmasını ve durmasına yol açabilir.

Hipotermi tedavisi, vakaların ciddiyetine ve hastalığın durumuna bağlı olarak birtakım tıbbi tedavi yöntemleri uygulanarak yapılmaktadır. Hafif vakalarda kişiye ısıtılmış battaniye verilebilir ve sıcak sıvı takviyesi yapılabilir.

Şiddetli vakalar için yapılacak işlemler arasında kan yenileme uygulaması yapılabilir. Ayrıca kanın ısınmasını sağlamak için damar yoluyla ısıtılmış tuzlu su çözeltisi verilebilir. Akciğerlerin etrafında yer alan ve plevra olarak adlandırılan kısım ya da karın boşluğu gibi vücudun belirli bölümlerini ısıtmak için ılık bir tuzlu su çözeltisi kateterlerl ile etki gören kısımlara verilebilir. Vücut ısısını artırmak için maske veya nazal tüp ile birlikte nemlendirilmiş oksijen verilerek hava yolları ısıtılabilir ve vücut ısısının yükselmesine yardımcı olabilir.

Hipotermi Teşhisi ve Komplikasyonları

Hipotermi tanısı, genellikle kişinin fiziksel semptomlarına ve bulunduğu koşullara bağlı olarak belirlenmektedir. Durumun teşhisi ve şiddetinin belirlenmesi için birtakım kan testleri yapılabilir. Ancak tanı konulması için öncelikle bu durumun semptom ve belirtilerin tanınması gerekir.

Soğuk havaya ya da soğuk suya maruz kalma sonucunda hipotermi geliştiren kişilerde birtakım komplikasyonlar gelişir. Bu komplikasyonlar arasında vücut dokularının donması (donma) ve kan akışının kesilmesinden kaynaklı kangren, doku çürümesi ve ölümü gibi durumlar yer alır.

Hipotermi Olunca Ne Olur?

Bu gibi durumlarda tedavi için geç kalınırsa kalp ve solunum sistemi bozulabilir ve hayati risk durumu ortaya çıkar.

Hipotermi Geçiren Kişiye Ne Yapılır?

İlk olarak kişiye nazik davranmalı, kişi ile iletişime geçilerek veya hafifçe sarsarak bilinci kontrol edilmelidir. Bilinçsizlik durumu varsa hastanın nabzı kontrol edilmelidir. Gerekli olan durumlarda bu konu üzerine eğitim alan kişiler kalp masajı ve suni solunum yapabilir.

Hipotermi Başlangıcı Kaç Derece?

Normal vücut ısısı ortalama 37 derecedir. Vücut çekirdek sıcaklığının 35 derece altına düşmesi sonucu bu gibi durumlar ortaya çıkabilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır