iddetli bel arlarnn en büyük sebebi olan bel ft pek çok kiinin yaad rahatszlklar arasndadr. Yetikinlik döneminde ve yan ilerlemesine bal olarak bel bölgesindeki sinirlerin skmas ve ayn zamanda omurlarn hareket etmesini salayan svnn azalmas ile birlikte iddetini arttran bel ft için tbbi çözümler olduu gibi, evde uygulanabilecek doal çözümler de bulunmaktadr.
Söz konusu salk olduunda ekstra hassasiyet gösteriyorsanz, doal çözümler ve bitkisel tedaviler daha fazla önem kazanmaktadr. Tpk bel ft arlar için evde bulabileceiniz doal çözümler gibi! iddetli bel arlarnz varsa, bel ft gündelik ilerinizi aksatyorsa ya da sk sk doktora gitmekten kaçnyorsanz bel ft arsna ne iyi gelir sorusuna yazmz ile hzl ve pratik cevaplar bulabilirsiniz.
te, bel ftna ne iyi gelir sorusuna yant olan evde 5 bitkisel tedavi yöntemi!
Bel ftna ne iyi gelir sorusuna brahim Saraçolu’nun da önerdii defne yapra, bitkisel tedavi yöntemlerinin banda gelmektedir. Ksa bir zaman ayrarak hazrlayacanz bu yöntemi iddetli bel arlarnz için rahatlkla uygulayabilirsiniz.
Malzemeler:
Hazrlan:
Bel ftna ne iyi gelir sorusunun en kolay bitkisel tedavi yöntemlerinden birisi olan papatya çay, skan sinirleri geniletmekte ve dokular rahatlatmakta oldukça etkilidir. Hem hzl hem de etkili bir çözüm yolu aryorsanz bu yöntemi mutlaka denemelisiniz!
Malzemeler:
Hazrlan:
Bel ft arlar, iddetli bel sanclar ya da kaslmalar için geçmiten günümüze kadar uygulanan bu yöntem, adeta doal bir ar kesici ilevi görmektedir. Bel ft için birçok tedavi yöntemi denediyseniz; ancak yine de yeterli sonuç alamadysanz lahana yapra tam size göre!
Malzemeler:
Hazrlan:
Özellikle son yllarda adn sklkla duyuran Hindistan cevizi yann, hem cilt hem de vücut için faydalar saymakla bitmiyor! çeriindeki yal asitler sayesinde iltihaplar ortadan kaldran Hindistan cevizi ya, ayn zamanda dokularn onarlmasnda ve kas arlarnn hafiflemesinde oldukça etkilidir.
Malzemeler:
Hazrlan:
Bel ftndan ikayetçiyseniz ve iddetli bel arlarnz için kimyasal çözümlerden yararlanmak istemiyorsanz ksa sürede hazrlayacanz bu yöntem sayesinde fesleenin rahatlatc etkisini kefedebilirsiniz.
Malzemeler:
Hazrlan:
Bel Ft Belirtileri, Ameliyat, Tedavisi, Nasl Geçer?
Her iki kadından birinde görülen adet ağrıları, fiziksel olduğu kadar ruhsal sorunları da beraberinde getirebiliyor. Ağrının tipine ve şiddetine göre egzersiz, sıcak uygulama, çeşitli bitki çayları hatta cerrahi tedbirler alınabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanları adet ağrıları ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Dismonere denilen adet ağrıları yaklaşık her iki kadından birinde görülmektedir. Adet dönemlerinde yaşanan ve bazen günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyen ağrılar kasıklara, bacaklara ve bele yayılan kramplar şeklinde yaşanmaktadır. Bu ağrı ve kramplara; baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, halsizlik, ishal, sinirlilik ve bayılmalar da eşlik edebilmektedir.
Adetlerin oluşmasıysa birlikte ağrılar herhangi bir organik nedene bağlı olmadan yaşanabilmektedir. Doğal bir süreç olarak kabul edilen ve “Primer Dismonere” denilen bu ağrılar yaşlarına kadar azalarak devam edebilmektedir. yaşlarında ortaya çıkan ve artarak devam eden “Sekonder Dismonere” deniler ağrılara ise;
Ağrının gerçek nedenini ortaya koymak için jinekolojik muayenenin yanı sıra ultrasonografi, smear testi ile ağrının özellikleri incelenmelidir. Ağrının nedeninin belirlenemediği durumlarda laparoskopik yöntemlerle karın içinde ağrıya neden olabilecek rahatsızlıkların varlığı sorgulanmalıdır.
Ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla birlikte hormonal dalgalanmaların neden olduğu kasılmalara karşı doğum kontrol ilaçları kullanılabilmektedir. Kontrol altına alınamayan ve altında farklı sorunların neden olduğu ağrılara genellikle miyomlar neden olmaktadır. 40 yaş sonrası her 3 kadından birinde görülen miyomlar şiddetli ağrı ve kanamalar yapabilmektedir. 5 cm. üzerinde olan miyomların genel anestezi altında miyemektomi yöntemiyle alınması yaşana sorunların giderilmesini sağlayabilmektedir. Miyom gibi şiddetli ağrılara neden olan rahim iç zarına ve yumurtalıklara yerleşen kistlerde açık ya da laparoskopik cerrahiyle çıkarılarak ağrılar sonlandırılabilmektedir. Bütün cerrahi müdahalelere rağmen geçmeyen şiddetli ağrılar için “Presakral Nevrektomi” denilen rahim arka bölgesinden geçen sinirler kesilerek ağrıların beyne iletimi engellenebilmektedir.
Ruhsal ve cinsel sorunlar, eğitim yetersizliği, sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan kadınlarda ağrılı adet daha sık görülmektedir. Ailesinde adet ağrısı öyküsü olanlarda genetik faktörler dışında; koşullandırma yönü ile adet ağrılarının daha yaygın olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır Bu da adet ağrılarının psikolojik kökeni hakkında bilgi vermektedir.
Vücut ağırlığını en çok taşıyan yer olan omurgalar arasındaki diskin yırtılıp sıkışması sonucu bel fıtığı rahatsızlığı meydana gelmektedir. Bel fıtığı bireylerde şiddetli bel ağrısına ve bacağa yayılan bir ağrıya neden olmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki bel fıtığında bitkisel tedavilersadece bel fıtığında destekleyici bir tedavi olarak kullanılmaktadır. Bel bölgesindeki fıtığın cerrahi bir müdahale olmadan küçülmesi işlemi yalnızca ameliyatsız bel fıtığı tedavisi seçenekleriyle mümkün olmaktadır. Bel fıtığında bitkisel çözümler ağrılarınızı hafifletir ve tedavi sürecinizi hızlandırır.
Geçmişten günümüze kadar yazılı veya sözlü olarak bir çok alternatif tıp
Çörekotu bol miktarda kalsiyum ve çinko içermektedir. Bu nedenle kemiklerde ve omurgaların güçlenmesini sağlar. Ayrıca kas ağrılarına iyi gelir. Gün içinde 3 kez 1 çay kaşığı kadar çörek otunu besinlerle birlikte tüketilebilir.
Papatya kasları gevşetme özelliğine sahiptir. Sıcak suda demlenen papatya kasları gevşeterek bel ağrılarını hafifletmede yardımcı olacaktır. Bir bardak suya yaprak papatya bitkisi katarak günde 2 bardak papatya çayı tüketimi bel ağrılarını hafifletecek ve bel fıtığının iyileşmesinde katkı sağlayacaktır.
Geleneksel tıbbın vazgeçilmezi olan zencefil güçlü bir anti enflamatuar kaynağıdır. Omurga etrafındaki kas ağrılarını hafifletme etkisine sahiptir. Bir bardak sıcak suyun içine bir parça zencefil ve birkaç damla limon suyu ilave edildikten sonra dinlendirilip içilebilir.
Kemik ağrılarını ve bel fıtığı ağrılarını dindirmede fayda sağlayan defne yaprağı sıcak suya eklenerek ılıtıldıktan sonra tüketilebilir.
Günde kez tüketilen rezene çayı bel fıtığı ağrılarını önemli derecede azaltma etkisi gösterir.
Söğüt ağacı kabuğunda bulunan minareler bel ve kas ağrıları için bitkisel çözüm olarak kullanılabilir. Söğüt kabuğunu su ile kaynatıp günde bardak kadar tüketimi bel ağrılarınızda iyileşme sağlayacaktır.
Çarkıfelek çayı kasları gevşetme özelliği ile bel ağrılarının hafiflenmesinde yardımcı olacaktır.
Hande YOp. Dr. Fatih Kırar Kliniğinde bel, boyun ve omurga sorunlarınıza çözüm olurken, sağlıklı yaşamanız için diyetisyen desteğimiz ile sizin yanınızdayımonash.pw Ait Tüm Yazılar »
Özellikle açlığın ve susuzluğun tetiklediği baş ağrıları ile baş etmede ilaçsız çözümler daha da önem kazandı. Bu nedenle birçok kişi baş ağrısını ilaçsız kesmenin yollarını internette araştırıyor. Peki, ne zaman geleceği belli olmayan baş ağrılarını doğal çözümler ile dindirmek mümkün mü? Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji uzmanı, baş ağrılarını gidermeye yardımcı ilaçsız çözümler hakkında bilgi verdi
Elbetteki uykunun baş ağrıları ile ilişkisi açık ve nettir. Uykusuzluğun baş ağrılarını tetikleyebileceği gibi çok uyumak da hem baş hem de vücut ağrılarını tetikleyecektir. Toplam uyku saati yeterli gibi görünse de kesintili uykular da tam bir dinlenme yapamayacağından baş ağrılarını artırabilir. Sık sık başınız ağrıyorsa uykunuzu mutlaka düzene sokmanız ve yeterli miktarda uyumanız gerekir. Özellikle karantina sürecinde gece saatlerinde uyumadan oturmak ve gündüz çok geç saatte kalkmak baş ağrılarını tetikleyecektir. Önerimiz; düzensizleşen uyku saatlerinizi düzene sokarak, gündüz uykusunu çok uzatmadan, çok bastırması durumunda ise sadece 20 dk kadar tazelenme uykusu yapın ve daha fazla gündüz uykusuna izin vermeyin.
Yetersiz su tüketimi dehidratasyon da denilen vücudun susuz kalması olayına neden olur, bu durum da baş ağrılarını tetikler. Özellikle havaların sıcak olduğu dönemlerde vücudumuz ciltten buharlaşma ve solunum yolu ile mililitre arasında su kaybına neden olur. İdrar ile de en az 1 litre su kaybedecek olan bir kişinin günde en az litre su tüketmesi gerekir. Su içmekte zorlanan kişilere suyu aromalandırarak içmesi önerilebilir. Her gün sabah taze olarak hazırlanmak üzere litre suyun içine tatlı ve güçlü aroması olan elma, armut, ayva gibi meyvelerin veya limonun kabuğunu koyup bekletin. Bu suyu da sürekli yanınızda bulundurarak bir içecek gibi yavaş yavaş tüketin.
Lavanta, okaliptüs veya nane yağı gibi güçlü aromatik yağlar rahatlatıcı etkileri nedeniyle baş ağrılarını azaltmak veya geçirmek için kullanılabilir. Bu yağlar oldukça güçlü aromalara ve etkilere sahip olabileceğinden ağız yoluyla alınmamalı. 1 damla yağ, şakaklara sürülerek veya 1 kase kaynamış suya birkaç damla damlatıp buharını koklamak şeklinde kullanılabilir. Rahatlatıcı özellikleri ve solunum yollarını açıcı özellikleri nedeni ile hem ruha hem de bedene iyi gelirler.
Çok eskiden beri kullanılan ve yararlı etkileri bilinen bazı bitki çayları baş ağrılarını geçirmek için de kullanılabilirler. Rahatlatıcı etkileri yanında antioksidan özellikleri de ek olarak yarar sağlar. Özellikle papatya, zencefil, ada çayı ve yeşil çay ağrı kesici olarak oldukça işe yarayacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu bitki çaylarının mutlaka tek başlarına hazırlanmaları ve taze olarak tüketilmeleridir. Bitkileri karıştırmak ve/veya uzun süre bekletmek bazı zararlı aktif maddelerin oluşmasına neden olabileceğinden zararlı da olabilir. Bitki çayları, kaynadıktan sonra bir süre bekletilerek yaklaşık dereceye hafifçe soğutulan suya yeterli miktarda konularak ve dk bekletilerek hazırlanmalı ve tamamı tüketilmeli. Artan miktar ise dökülmeli.
Soğuk su torbası uygulamasının başın tepe bölgesine, şakaklara ve alın bölgesine uygulanması baş ağrılarına iyi gelecektir, özelikle migrende daha etkilidir. Ancak bu uygulama sırasında hastanın genel vücut sıcaklığının normal olması ve üşümüyor olması gerekir. Zaten eli ayağı soğuk ve üşümekte olan kişilere soğuk su torbası uygulaması baş ağrısını artırabilir. Sıcak su torbası uygulamasının ise ense ve üst sırt kaslarına uygulanması ağrıları azaltabilir veya geçirebilir, bu uygulama da daha çok gerilim tipi baş ağrılarında etkili olacaktır. Her iki uygulama için de önemli nokta soğuk veya sıcağın cilde zarar vermeyecek ve yakmayacak derecede olmasıdır. Soğuk da sıcak gibi cildi yakabilir ve zarar verebilir.
Baş ağrıları sırasında masajın iyi geldiği zaten çoğu kişi tarafından deneyimlenmiştir. Ancak dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bazı kişiler ağrı sırasında “allodini” denilen ve yüz bölgesinde veya saçlı deriye dokunmakla ağrı/acı duyusu hisseder. Allodinisi olan kişilere masaj yapılmaması gerekir çünkü ağrıları daha da artırabilir. Allodini yok ise şakaklara, iki kaş arasına, saçlı deriye ve ense üst kısımlarına çok bastırmadan yapılan tatlı-sert dokunuşlar ve sıvazlamalar ağrıyı azaltabilir veya geçirebilir. Ancak çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar o an için rahatlatıcı gibi görünse de daha sonra kasların sertleşmesine neden olacağından ağrıyı daha da artırabilir.
Ense kaslarına masaj ise biraz daha dikkatli olunması gereken bir durumdur. Mümkünse profesyonel masaj yaptırmak en doğrusudur. Duruş ve oturuş bozukluklarının çok sık olması nedeniyle ense kaslarında spazm veya boyun düzleşmesi çok sık görülen bir durumdur ve bu bölgeye yanlış masaj spazmları artırabileceğinden ağrıları da artırabilir. Boyun ve üst sırt kaslarına da çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar kesinlikle yapılmamalı.
Düzgün nefes almak ve nefes egzersizleri yapmak hem baş ağrılarını azaltıp geçirmek de hem de uykuya kolay dalmak için işe yarayacaktır. Çok farklı şekilde tanımlanmış nefes egzersizi teknikleri vardır ancak ben size çok basit bir egzersiz önereceğim:
Yaklaşık 5 dakika boyunca mümkünse sessiz, havadar ve ferah bir ortamda normal bir şekilde oturup dinlendikten sonra yine 5 dakika boyunca 7 saniyede yavaş ve derin bir nefes alıp, 4 saniye bu nefesi tutup, saniyede nefesi yavaşça ve tamamen vererek yapılan nefes egzersizi rahatlatıcı olacaktır.
Eğer şartlarınız uygunsa çok sıcak olmayan bir duş kaslarınızı gevşeteceğinden vücudunuzu rahatlatacak ve ağrılarınızın geçmesine yardımcı olacaktır.
Eğer migren hastasıysanız duşun sonunda çok soğuk olmayan suyla kısa süreyle başınızı yıkamanız da iyi gelecektir. Gerilim tipi baş ağrılarında bunu yapmanız iyi gelmeyebilir.
Eğer bulunduğunuz ortam çok güçlü beyaz ışık ile aydınlanıyorsa bunu sarı ışık ile değiştirmeniz sizi rahatlatabilir. Ayrıca özellikle migren hastalarında loş veya karanlık bir ortamda dinlenmek de ağrıların azalmasına yardımcı olacaktır, en azından ağrıların artmamasını sağlayacaktır.
Gürültü baş ağrısını başlatan veya artıran bir neden olabilir. Eğer mümkün ise ortamınızın gürültü seviyesini azaltmanız veya tamamen sessizleştirebilmeniz ağrılarınızın azalmasını veya geçmesini sağlayabilir.
Özellikle migrenli hastalarda gürültü ağrıları artıracağından ve tahammül edilemez olduğundan sessiz ortam daha da önem kazanır.
Baş ağrılarını tetikleyen en önemli faktörlerden biri de açlıktır. Açlığın baş ağrılarını tetiklemesini azaltmak için beslenme büyük önem taşır. Özellikle vücutta hızla şekere dönüştürülen yiyecekler veya direkt şekerli gıdalar hızlı ve yoğun bir insülin salgısına neden olur ve yemekten yaklaşık saat sonra kan şekerinin daha da düşmesine neden olarak hipoglisemi denen durumu tetikler. Hipoglisemi de baş ağrısını tetikler. Bu nedenle özellikle sahurda hızlı karbonhidratlar (beyaz unlu gıdalar, beyaz pirinç, şekerli tatlılar, yoğun tatlı meyveler, patates ve diğer nişastalı yiyecekler) yerine hızla şekere dönüştürülemeyen kompleks karbonhidratlı yiyeceklerin (işlenmemiş ve kepeksiz un haline getirilmemiş tahıllar, kuru baklagiller, kuru yemişler, yeşil yapraksız sebzeler) tercih edilmesi, şekerin kana yavaş yavaş geçmesini sağlar ve hipoglisemiyi engeller.
Ayrıca kompleks karbonhidrat tüketimi kilo almayı da engeller. Elbette sahurda proteinli gıdaların ve yeşil yapraklı sebzelerin de tüketilmesi hipoglisemiyi engelleyerek tok tutulmasını sağlayacaktır.
Sürekli hareketsiz kalan bir vücutta hem kan dolaşımı yavaşlayacağından hem de hareket sırasında salgılanan ve vücudumuza yapıcı, onarıcı ve enerji verici verici endorfin, enkefalin ve adrenalin gibi bazı maddeler salgılanamayacağından kişiler kendilerini daha da yorgun, enerjisiz ve mutsuz hisseder. Hem yorgunluk hissi hem de mutsuzluk ağrıları tetikleyebileceğinden yorucu olmayan günlük egzersizler ve hareket baş ağrılarınızı azaltacak veya hiç ortaya çıkmamasını sağlayacaktır.
Egzersiz yapmak için spor salonu veya büyük parklar, açık alanlar gibi mükemmel şartlara sahip olmanız gerekmez. Varsa balkonunuzda veya balkon yoksa en büyük odanızda camları açarak gün ışığının ve temiz havanın girmesini sağlayarak yapabileceğiniz germe ve esneme egzersizlerini her ortamda yapabilirsiniz.
Baş ağrılarının en önde gelen tetikleyicisi olarak stres tabii ki ağrıların azaltılması için baş edilmesi gereken en önemli durumdur. Stressiz bir yaşamın mümkün olmadığı ve hatta bir miktar stresin yaşam için gerekli olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurarak stresin bir kısmını kabullenmek, sadece gereksiz ve yoğun stresle baş etmeyi öğrenmek yeterli olacaktır.
Stres ile baş etmede formül çok karışık değildir; bir stres faktörü karşısında yapabileceğiniz bir şeyler varsa yapın, çözüm için yapabileceğiniz bir şey yoksa kabullenin veya en güzeli mümkün ise kurtulun.
Kullanıcılar bunları da aradı:
Yayın Tarihi : 24/09/