beli kırılan insan yürüyebilir mi / Kalça Kırıkları

Beli Kırılan Insan Yürüyebilir Mi

beli kırılan insan yürüyebilir mi

Bel kırığı, omurganın bel bölgesinde bulunan kısmında oluşan kırıklara verilen isimdir. Düşmeler, travmatik yaralanmalar veya ağır işlerde çalışma gibi durumlar bel kırılmasına yol açabilmektedir. Bel bölgesi vücudun en hareketli bölgelerinden biri olduğu için hasar görmesi halinde acil müdahale gerektirir.

Bel Kırığı Nedir?

Bir çeşit omurga kırığı olan bel kırılması, omurganın alt kısmında yer alan bölgenin travmatik bir kaza veya bele ağır yük bindirilmesi halinde ortaya çıkabilen bir durumdur. Bununla birlikte bel kırıklarının en ciddi komplikasyonları arasında felç ve ömür boyu yatağa bağımlılık bulunmaktadır. Ancak bu komplikasyonlar, kırığın oluşmasını takiben hemen müdahale edilmeyen vakaların bir sonucu olarak meydana gelmektedir. Hastanın sağlık durumunun daha kötüye gitmemesi ve iyileşmenin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için kırık bel için acil müdahale gerekmektedir.

Omurga ve Bel Anatomisi

Omurga genel itibari ile birbirine yumuşak doku ve eklemler aracılığıyla bağlanan 33 tane omurdan oluşmaktadır. Bu yapıları birbirine bağlayan diğer yapılara ise disk verilmektedir. Ortaya çıkan bu dizilim sayesinde bir zincir oluşur ve bu zincir vücudun dik durmasına olanak tanır. Genel olarak vücudun sağa, sola, öne ve arkaya doğru hareket etmesini sağlamaktadır. Bununla birlikte eğilip kalkma, yan taraflara yönelme gibi günlük yaşamı idame ettirirken sıklıkla kullandığımız hareketleri omurga sayesinde gerçekleştirmekteyiz. Bu hareketleri yapabilmemiz için omurga vücudumuza destek bir yapı oluşturmaktadır. Aynı zamanda omurların arka tarafında bulunan halka şeklinde kemik yapısı omuriliği dışardan gelen darbelere ve diğer yabancı etkenlere karşı korumaktadır.

Bel bölgesi ise, omurganın alt kısmında bulunan kemiklerin bulunduğu alandır. Bununla birlikte vücudun en hareketle olan bölgesi arasında yer almaktadır. Hareket etmede destek ve kaynak merkezi görevini görür. Bu nedenle bel gölgesinde oluşan bir hasar sonucu günlük yaşam aktiviteleri büyük ölçüde olumsuz etkilenir. Oluşan bel kırılmaları da bu anlamda ciddi sağlık sorunları olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bel Kırığı Belirtileri

Bel (lomber) kırıklarında görülen belirtiler genellikle travmanın şekline ve oluşan hasara göre farklılık göstermektedir. Bunlara göre semptomlar daha şiddetli veya hafif seyredebilir. Görülen ilk belirtiler çoğunlukla bel bölgesinde ağrı, sırt boyunca kaslarda spazm ve boyun ağrısı şeklinde kendini göstermektedir. Bunları takiben ilerleyen evrede bacaklarda uyuşukluk, yürümede zorluk, idrar ve dışkı kaçırma ile kaslarda kuvvetsizlik gibi semptomlar görülmektedir.

Bu çerçevede genel olarak görülen en sık görülen lomber kırık belirtileri şunları kapsamaktadır:

Bel Kırığı Belirtileri

İleri evrede bel ile sırtın bileşke bölgesinde yaralanmalar ve sinir yaralanmalarının da olması ile bu belirtiler daha ağır bir şekilde seyretmektedir. Bu dönemde görülen belirtiler arasında en belirgin olanı kamburluk oluşması ve şiddetli ağrılardır. Sinir yaralanmalarında ise hastaların felç geçirme riski artmaktadır. Bununla birlikte felcin getirdiği birçok sağlık problemi ile kişi karşı karşıya kalır.

Bel Kırığı Nedenleri

Düşme veya çarpma gibi travmatik bir kuvvet uygulandığı zaman omurgayı oluşturan kemikler bu baskıyı taşıyamayabilir. Ancak baskı uygulandığı zaman kemiklerde meydana gelen sıkışma hafif olursa bel bölgesi az hasarla bu travmadan kurtulur. Belirtileri de doğal olarak hafif seyreder. Bununla birlikte kemiklere binen yükün altında çok fazla sıkışma olması halinde daha ciddi sonuçlarla karşılaşılabilmektedir. Bel kırılması çoğunlukla travmatik bir düşme, atlama veya çarpma gibi kazalar sonucunda oluşmaktadır. Bunun yanında osteoporoz vb. gibi kemik hastalıklarına sahip olan veya bağışıklığı düşük olan bireylerin ağır bir iş yapmaları sonucunda bu problemle karşılaşması mümkündür.

Genel olarak bel kemiği kırığına neden olan faktörler şunlardır:

  • Düşme, çarpma vb. gibi travmatik yaralanmalar,
  • Uzun süre ayakta durma,
  • Ağır bir yük yaşıma,
  • Osteoporoz,
  • Osteomalazi,
  • Omurgada oluşan tümörler.

Yaşlılarda Belde Kırık

Yaşlılarda belde kırık oluşmasının en temel sebebi, ileri yaşa bağlı kemiklerin zayıflamasıdır. Yaş ilerledikçe zayıflayan kemikler hafif de olsa bu bölgenin baskıya uğraması sonucunda hemen kırılma eğilimi gösterirler. Bel kemiği kırılması ise yaşlılarda kalça kırıklarından sonra en çok görülen diğer kırık çeşitlerindendir. Bunun yanında oluşan kırıkların iyileşmesi ise genç hastalara göre yaşlılarda çok uzun sürmektedir.

Yaşlı bireylerde bel kırılması osteoporoz kaynaklı olabileceği gibi, ani düşme ve çarpmalar sonucu da oluşabilmektedir. Bu durumda şiddetli bel ağrısı ve yürüyememe gibi şikayetler sıklıkla görülür.

Bel Kırığı Tanı Yöntemleri

Bel kırığı şikayeti ile sağlık merkezine başvuran hastaların öncelikle hareket ettirilmeden muayene yatağına uzanması sağlanmaktadır. Bundan sonra uzman hekim detaylı bir fizik muayene yaparak, hassasiyet ve ağrının olduğu yerleri belirler. Bunu yaparken aynı anda sağlık öyküsünü de ayrıntılı bir şekilde sorgulayan hekim, hastada osteoporoz veya diğer kronik hastalıkların olup olmadığını öğrenir. Ardından kesin teşhis için bazı klinik testler yapılmaktadır.

Bel kırığı şüphesi ile doktora başvuran hastalara genel olarak yapılan testler şunları kapsamaktadır:

  • Direkt Radyografi: Kırık şüphesi ile sağlık merkezine başvuran hastalara yapılan ilk tetkik radyografik incelemedir. Bu tetkik ile yaralanmanın hangi doku ve kemikleri etkilediği rahatlıkla anlaşılabilmektedir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Daha ayrıntılı inceleme gerektiren durumlarda radyografi yerine bilgisayarlı tomografi istenebilmektedir. Bu tetkikte kemik ve dokularla birlikte çevre alanlar da rahat bir şekilde görüntülenmektedir. Aynı zamanda direkt radyografi çekiminde tespit edilen kırıkların şiddeti ve türü de BT ile rahatlıkla anlaşılmaktadır.
  • Manyetik Rezonans(MRI): Omurilik kırılması, omurga kırığı ve belin kırılması gibi travmatik yaralanmaların hepsinde kullanılabilen hem omuriliğin hem de yumuşak dokuların ayrıntılı bir şekilde değerlendirilebildiği görüntüleme yöntemidir. Bununla birlikte yaralanmalarının derecesi ve oluşan kırıkların şiddeti de rahatlıkla anlaşılabilir.

Bel Kırığı Nasıl Tedavi Edilir?

İlk olarak alanında deneyimli bir uzman hekim tarafından yapılan detaylı fizik muayene ve klinik testler sonucunda bu hastalığa kesin bir tanı konulur. Ardından hastanın bel bölgesindeki kuvveti ve herhangi bir alanda sinir yaralanmalarının olup olmadığı araştırılmaktadır. Daha sonra öncelikli olarak ağrıların giderilmesine yönelik bir tedavi uygulanır. Hastalığın ciddiyetine göre süreç içinde yatak istirahati de istenebilmektedir. Bununla birlikte hastanın bel korsesi kullanması sağlanır. Medikal tedavilerle geçmeyen, felç durumu olan ve günlük yaşam aktivitelerini yerine getiremeyecek ölçüde ağır olan vakalar için ise cerrahi müdahaleler yapılmaktadır.

Bunların yanında kırıkların onarılması ve omurga bütünlüğünün sağlanması cerrahi tedavilerde temel amaçtır. Hastalığın ilerleyerek kamburluk veya felç gibi durumlara yol açması bu şekilde kesin tedavi ile engellenmektedir. Cerrahi tedavilerin dışında alçı tedavisi de uygulana diğer yöntemler arasındadır. Özellikle çökme kırıkları ve yumuşak bağ doku yaralanmalarında alçı uygulaması ile sorun kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. İşlem esnasında kırık dışardan tespit edilerek sabitlenir ve omuriliğe baskı yapmayacak şekilde bu bölge alçıya alınır. Alçının vücutta kalma süresi ise ortalama üç aylık bir süreyi kapsamaktadır.

Bel Kırığı Ameliyatı

Bel bölgesinde kırık tedavisi için kullanılan cerrahi teknikler ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan birisi dekompresyon olarak adlandırılan sinir hasarının giderildiği yöntemdir. Diğeri ise, stabilizasyon olarak isimlendirilen omurga kırığının vida ve çubuklar yardımıyla onarılması işlemidir.

  • Dekompresyon: Bel ve sırt kırığında (torasik vertebra kırığı), sinir hasarlarını gidermek için uygulanan cerrahi tekniktir. Bu işlemde sinirlere baskı yapan doku, kemik veya bağlar gibi tüm dokular çıkartılmaktadır. Bundan sonra bölgedeki kemikleri sabitlemek için bir stabilizasyon uygulaması da yapılmaktadır. Her ameliyatta sabitleme gerektiğinden stabilizasyon uygulaması sıklıkla kullanılmaktadır. Dekompresyon ise, genellikle baskı yapan doku ve kemiklerin çıkarılması amacıyla uygulanır. Bu ameliyatın sonrasında felçler yüksek oranda iyileşme eğilimi göstermektedir.
  • Stabilizasyon: Torasik vertebra kırığının onarılması ve sabitlenmesi için vida ve çivi kullanılarak yapılan cerrahi uygulama stabilizasyon olarak adlandırılmaktadır. Bu uygulama ile hastalar çok daha kısa bir süre de hareket edebilmektedir. Bununla birlikte fizik tedavi çalışmaları da daha erken başlayarak iyileşme süreci hızlandırılabilir.

Bel Kırığını Önleme

Bu sağlık sorunu altta yatan bir kemik hastalığına bağlı olarak gelişebileceği gibi genellikle düşme veya çarpma gibi travmatik yaralanmalar nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle hem kırık oluşmasını önleyecek hareket veya durumlardan kaçınmak hem de bağışıklığı ve kas iskelet sistemini güçlü tutacak yaşam alışkanlıkları edinmek bu sağlık sorununun önlemede oldukça etkilidir. Bunların başında öncelikle sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli fiziksel egzersizler gelmektedir.

Bel kırılmasını önlemek için alabileceğiniz etkili önlemler şunlardır:

  • Kalsiyumdan zengin gıdalar tüketmek,
  • Haftada en az üç defa spor yapmak,
  • Dengeli bir beslenme planı oluşturmak,
  • Eğilip kalkarken çömelme şeklinde eğilmek ve yavaşça doğrulmak,
  • Hareket ederken ani dönüş ve eğilip kalkmalardan uzak durmak,
  • Uzun süre ayakta durmamak,
  • Bel ağrısı veya bacaklarda uyuşukluk gibi şikâyetlerin görülmesi halinde vakit kaybetmeden doktora başvurmak,
  • Düzenli sağlık kontrollerinin yaptırılması,
  • Bol su içmek,
  • Alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak,
  • Spor yaparken bel bölgesinde baskı veya ağrı hissedilmesi halinde aktiviteyi sonlandırmak,
  • Yeterli miktarda D vitamini almak.

Yukarda belirtilen önlemleri birer yaşam alışkanlığına dönüştürdüğünüz takdirde bel kırığı vb. gibi kırık çıkık sorunları ile karşılaşma olasılığınız büyük ölçüde azalmaktadır.

Sık Sorulan Sorular

Bel kırığı kaç günde iyileşir?

Kompresyon, patlama veya çökme türünde oluşan tüm kırıklar için ortalama iyileşme süresi üç ay olmaktadır. Bununla birlikte sinir yaralanmaları sonucu bel kırıklarına ek olarak felç durumunun gelişmesi halinde bu süreç uzun yıllar almaktadır. Felç, genellikle bel kırığı oluştuktan sonra hemen müdahale edilmeyen vakaların bir sonucu olarak meydana gelmektedir. Bu nedenle hastanın sağlık durumunun daha kötüye gitmemesi ve iyileşmenin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için kırık bel için acil müdahale gerekmektedir.

Belde kırık kendi kendine iyileşir mi?

Çok hafif olan çatlamalar genellikle kendi kendine iyileşme eğilimi göstermektedir. Ancak daha ağır olan özellikle düşme, çarpma gibi travmatik yaralanmalar sonucu oluşan kırklarda tedaviye ihtiyaç olur. Hatta bazı durumlarda kırık öyle şiddetlidir ki uygulanan tedavilere yanıt vermez. Bu durumda genellikle cerrahi yöntemlerle sorun kesin olarak giderilmektedir.

Bel kırığı olduğunu nasıl anlarız?

Bel kırılmasında görülen belirtiler genellikle travmanın şekline ve oluşan hasara göre farklılık göstermektedir. Bunlara göre semptomlar daha şiddetli veya hafif seyredebilir. Görülen ilk belirtiler çoğunlukla bel bölgesinde ağrı, sırt boyunca kaslarda spazm ve boyun ağrısı şeklinde kendini göstermektedir. İleri evrede bel ile sırtın bileşke bölgesinde yaralanmalar ve sinir yaralanmalarının da olması ile bu belirtiler daha ağır bir şekilde seyretmektedir. Bu dönemde görülen belirtiler arasında en belirgin olanı kamburluk oluşması ve şiddetli ağrılardır. Sinir yaralanmalarında ise hastaların felç geçirme riski artmaktadır. Bununla birlikte felcin getirdiği birçok sağlık problemi ile kişi karşı karşıya kalır.

Avicenna Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Doktorları

Ortopedi ve Travmatoloji bölümü doktor listesi aşağıda yer almaktadır:

 cumhuriyet.com


Kullanıcılar bunları da aradı:

 

Yayın Tarihi : 01/09/2022

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

KEMİK KIRIKLARINDA FİZİK TEDAVİ

Kırık kemik varlığında fizik tedavi doktorunuz normal hareket, güç ve fonksiyonlarınızı geri kazanmanıza yardımcı olabilir. 

Kırık bir kemik, kemiğin uygun şekilde iyileşmesini ve hizalanmasını sağlamak için hızlı tıbbi müdahale gerektirir. Kırık oluşumundan sonra, kemiğiniz bir doktor tarafından iyileşecek şekilde tekrar düzgün pozisyona getirilecektir. Daha ciddi kırıklarda, tüm kemik parçalarının doğru yerde olduğundan ve iyileşmenin gerçekleşebileceğinden emin olmak için ameliyat gerekli olabilir.

Genellikle kırılmadan sonra, uygun iyileşmeyi sağlamak için kemiğin hareketsiz hale getirilmesi gerekir. Bu genellikle bir alçı kullanılarak gerçekleştirilir. Basit kırıklar için, doktorunuz çıkarılabilir bir alçı uygulamayı seçebilir, böylece yaralanma bölgesi çevresinde hafif hareketler meydana gelebilir. Karmaşık kırıklardan veya cerrahi prosedüründen sonra, çıkarılmaması gereken bir alçı takmanız gerekebilir. Omzunuzu veya kolunuzu kırarsanız, kolu hareketsiz tutmak için bir askı takmanız gerekebilir. 

Kemik Kırığı Sonrası Fizik Tedaviye Başlamak

Kemik kırığı oluşumundan sonra, doktorunuz mümkün olan en kısa sürede kırığın oluştuğu bölgedeki işlevini geri kazanmak fizik tedavi egzersizleri gerçekleştirmenizi isteyebilir. Kırık geçirdikten sonra tedavi içerisinde farklı dönemlerde fizik tedavi gerçekleştirilebilir.

Hastane içinde

Bir kemik kırığı sonrası, bir fizik tedavi doktoru sizi hastanede ziyaret edebilir. Bacağınızı veya bileğinizi kırarsanız, bir fizyoterapist size baston veya koltuk değneği gibi yardımcı bir cihazla nasıl yürüyeceğiniz konusunda talimat verebilir. Bu talimatlar, bastonun veya değneklerin merdiven inip çıkarken veya arabaya girip çıkmak için nasıl kullanılacağını gibi konuları içerir.

Bir alt ekstremite kırığından sonra, doktorunuz bacağınıza yükleyebileceğiniz ağırlık miktarını sınırlayabilir. Fizik tedavi doktorunuz kırık olan bölgeye ne kadar ağırlık yükleyebileceğiniz konusunda sizi bilgilendirir ve bu süreç boyunca size nasıl hareket edeceğiniz hakkında bilgiler verebilir.

Kolunuzu kırarsanız, iyileşmeye yardımcı olmak için kolunuzu askıda tutmanız gerekebilir. Hastanede, fizyoterapistiniz size askıyı nasıl takıp çıkaracağınızı öğretebilir.

Evde

Bir kemik kırığı sonrası hastaneden eve döndüğünüzde, doktorunuz evde fizik tedavi hareketleri gerçekleştirmenizi isteyebilir. Evde gerçekleştirilen fizik tedavi genellikle yaralanmaları nedeniyle evi terk edemeyen insanlar için tasarlanmıştır.

Fizyoterapistiniz, baston, değnek gibi yardımcı cihazları ev ortamında kullanma konusunda size bilgiler verebilir. Ayrıca, genel dayanıklılığınızı iyileştirmeye veya kırık bölgesi çevresindeki kasları güçlendirmeye yardımcı olmak için egzersizleri de size ögretebilir.

Bacağınızı veya bileğinizi kırarsanız, doktorunuzun uymanız gereken belirli ağırlık taşıma kısıtlamaları olabilir. Fizyoterapistiniz, iyileşen kemiğe çok fazla baskı uygulamamanızı sağlamak için bu kısıtlamaları korumanıza yardımcı olacak bilgiler verecektir. Kol veya omuz kırılmasından sonra eşya kaldırma kısıtlamaları geçerli olabilir.

Kırığınızın tedavisi için ameliyat gerekliyse, fizik tedavi doktorunuz kırığın düzgün bir şekilde iyileştiğinden emin olmak için cerrahi yaranızı değerlendirebilir.

Klinikte

Seyahat edecek kadar iyileştiğinizde, doktorunuz kemik kırığından sonra normal fonksiyonunuzu geri kazanmanıza yardımcı olması için hastanede doktor gözetiminde fizik tedavi egzersizleri gerçekleştirmenizi isteyebilir. Bu fizik tedavi egzersizleri alçı çıkarıldıktan sonra kırığın etrafındaki alanın hareketi üstüne planlanmaktadır. Bu noktada yine de ağırlık taşıma önlemlerini veya kaldırma kısıtlamalarına dikkat etmeniz gerekebilir, bu nedenle sınırlamalarınızın ne olduğunu tekrar doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

Fizik tedavi doktorunuza ilk ziyaretiniz genellikle bir durum değerlendirmesini içerecektir. Bu değerlendirme sırasında doktorunuz kırığın olduğu bölgede aşağıdaki parametrelere dikkat edecektir:

İlk değerlendirmeden sonra, fizik tedavi doktorunuz tamamen iyileşmenize yardımcı olacak bir tedavi stratejisi geliştirmek için sizinle birlikte çalışacaktır. Kırık sonrası fizik tedavi, genellikle bir alçı veya askı ile bölgeyi hareketsiz bırakmanın olumsuz etkilerinin üstesinden gelmeye odaklanır. Hareketsizleştirme, hareket, güç kaybına ve fonksiyonel mobilitenin azalmasına neden olabilir.

Kırık sonrası fizik tedavi, fonksiyonel hareketliliğinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır. Bacağınızı kırdıysanız, fizyoterapistiniz yürüme yeteneğini geri kazanmanıza ve geliştirmenize yardımcı olabilir. Bir kolunuzu veya omzunuzu kırdıysanız, kolunuzu uzatmaya ve eşyaları kavraymaya odaklanan fonksiyonel aktiviteler de fizik tedavi programına dahil edilebilir.

Ağrı ve şişliğin kontrolü için fiziksel yöntemler kullanılabilir. Kas gelişimini iyileştirmeye yardımcı olmak için elektrik stimülasyonu da tedavide kullanılabilir. Elektriksel stimülasyon veya ultrason gibi pasif tedaviler kullanılabileceği gibi, fizik tedavinizde de aktif egzersiz faaliyetlerde de bulunmanız gerektiğini unutmamalısınız.

Kemik kırığı nedeniyle ameliyat olduysanız, ameliyat kaynaklı yaralarınız olabilir. Yara masajı ve mobilizasyon, yara adhezyonlarını azaltmaya ve yara etrafındaki hareketliliği artırmaya yardımcı olabilir.

Hareket açıklığını ve kırığın gerçekleştiği bölgedeki gücü arttırmak için fizik tedavi egzersizleri gerçekleştirilebilir. Kemik kırığı olan bölgeye ve kırığın etrafındaki eklemlere özellikle odaklanılmalıdır. Dirseğinizin yakınında bir kemiği kırdıysanız, dirseğiniz, bileğiniz ve omzunuz için hareketlilik egzersizleri tedavi programına dahil edilmelidir. Aynı şekilde, tibia (incik) kemiğindeki kırıklarının tedavisi diz, ayak bileği ve kalça için fizik tedavi egzersizleri içermelidir.

Fizik tedavi egzersizleri, kemiğinizin normal günlük aktiviteler sırasında karşılaşabileceği yükleri tolere edebilmesini sağlamaya yardımcı olacaktır. Doğru egzersizleri öğrenmek için doktorunuz ve fizyoterapistinizle konuşun.

Kemik Kırığı Sonrası Fizik Tedavi Ne Kadar Sürmelidir?

Her kırık farklıdır ve herkes farklı oranlarda iyileşir. Genel olarak, bir kırık yaklaşık sekiz hafta içinde iyileşmektedir. Rehabilitasyon süreciniz kırığın türüne, yaşınıza ve diğer faktörlere bağlı olacaktır. Doktorunuz, rehabilitasyon programınızın ne kadar sürmesi beklendiği konusunda size fikir verecektir.

Kemik Kırıklarında Fizik Tedavi Hakkında Bizimle İletişime Geçin

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır