belki edat mı / Edat ve bağlaç farkı? - konyaegitimsertifika.com

Belki Edat Mı

belki edat mı

Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir.

Bağlaçların Özellikleri

 1.  Bağlaçlar, tek başlarına kullanılmazlar, cümle içerisinde kullanıldıklarında bir anlam kazanıp sözcükleri veya cümleleri birbirine bağlarlar.

 2.  Bağlaçlar da edatlar gibi tek başlarına anlamı olmayan sözcüklerdir. Bağlaçlar cümleden çıkarılınca anlam bozulmaz, sadece biraz daralabilir.

 3.  Bağlaçlar (“ile” bağlacı hariç) önceki ve sonraki kelimeden ayrı yazılır. Bitişik yazılanlar bağlaç değil, ektir.

 4.  Bazı bağlaçların yerine noktalama işaretleri kullanılabilir.

Başlıca Bağlaçlar

“Ve” Bağlacı

Anlam ve görev bakımından benzer olan kelimeleri, cümleleri, sözleri ve ögeleri birbirine bağlar.

Örnek(ler)

» Duygu ve düşünce bir olmalıdır.
» Köyünü, yaşlı dedesini ve ninesini özlemişti.
» Şiir ve roman okuma alışkanlığı edinin.
» Bana baktı ve güldü.
» Anlatılanları dinliyor ve çocuğa hak veriyordu.
» Binlerce yerli ve yabancı turist geldi.

 NOT  “Ve” bağlacı yerine “virgül” işareti ya da “-ıp, -erek” gibi ekler de kullanılabilir.

Örnek(ler)

» Masaya yaklaştı ve kitabı aldı.
» Masaya yaklaştı, kitabı aldı.
» Masaya yaklaşıp kitabı aldı.
» Masaya yaklaşarak kitabı aldı.

 

“İle (-le / -la)” Bağlacı

“Ve” bağlacıyla görevleri hemen hemen aynıdır ama ”ile” bağlacının kullanım alanı daha dardır. “İle” bağlacı cümleleri birbirine bağlamaz; sadece aynı görevdeki kelimeleri bağlar.

Örnek(ler)

»  Yaşlı dedesi ile ninesini özlemişti.
» Edebiyatımızda en çok eser verilen türler şiir ile romandır.
» Annesi ile babasını çok seviyor.
»Evle okul arasında mekik dokuyor.

 

 UYARI  “İle” sözcüğü hem edat hem de bağlaç olarak kullanılabilir. Cümlede “ile” sözcüğü yerine “ve” kullanılabiliyorsa bağlaç, kullanılamıyorsa edattır.

Örnek(ler)

» Annesi ile babası geldi. (”İle” yerine ”ve” gelebilir → Bağlaç)

» Çocuk, arkadaşı ile geldi. (”ile” yerine ”ve” getirilemez → Edat)

 

“Veya, Ya da, Yahut, Veyahut” Bağlaçları

Aynı değerde olup da birinin tercih edilmesi gereken iki seçenek arasında kullanılırlar.

Örnek(ler)

» Biriniz gideceksiniz: Sen ya da kardeşin.
» Bisiklet veya motosiklet alacağım.
» Sen olmasan yahut (veyahut) seni görmesem dayanamam.

 

“Ama, Fakat, Lâkin, Yalnız, Ancak, Oysa, Oysaki, Hâlbuki, Ne var ki” Bağlaçları

“Ama, fakat, lâkin” aynı anlama gelen bağlaçlardır. “yalnız, ancak, oysa, oysaki, halbuki, ne var ki” bağlaçları da bunlara yakın anlamlıdır.

Bu bağlaçlar genellikle aralarında zıtlık bulunan iki ayrı ifadeyi veya cümleyi birbirine bağlar.

Örnek(ler)

» Başarı hakkınız ama terlemeniz gerekecek.
» Onu seviyorum fakat o beni sevmiyor.
» Çok çalışıyor yalnız başaramıyor.
» Saatlerce bekledim, ancak sizi göremedim.
» Beş yüz kişiyi davet etmişler, ne var ki salon o kadar insanı almaz.
» Bana kızmış; oysa ben ona bir şey yapmadım.
» Ali gelmedi; oysaki onu da çağırmıştım.
» Hiç tepki vermedi, halbuki sevinmesini bekliyordum.

 

 NOT  “Ama” bağlacı cümleye “koşul(şart)” veya “pekiştirme” anlamı da katabilir.

Örnek(ler)

» Dışarı çıkabilirsin ama eve erken döneceksin. (Koşul)
» Bu kitabı sana alacağım ama okuyacaksın. (Koşul)
» Büyük ama çok büyük bir bahçesi vardı. (Pekiştirme)

 

“Çünkü, Zira” Bağlaçları

“Şundan dolayı, şu sebeple” anlamlarına gelir. Yapılan eylemin nedenini, sebebini bildirir.

Örnek(ler)

» Eve gittim, çünkü babam çağırmıştı.
» Otobüse yetişemedik, çünkü evden geç çıkmıştık.
» O gün okula gelemedim, zira çok hastaydım.

 

“De / Da” Bağlacı

Cümleye “eşitlik, gibilik, açıklama, neden-sonuç, abartma, pekiştirme, birliktelik, küçümseme, sitem, şaşma, uyarı, inatlaşma” gibi çok çeşitli anlamlar katar, bazen de “ama, fakat” anlamında kullanılabilir.

Örnek(ler)

» O filmi ben de seyrettim. (Eşitlik-diğerleri gibi)
»
Aldıkları araba da araba hani. (Abartma-pekiştirme)
» Sen sınavı kazanacaksın da ben göreceğim. (Küçümseme)
» Okula kadar geldin de bir selam vermedin. (Sitem)
» Ailesiyle kavga etti de evi terk etti. (Sebep-sonuç)
» Yemem de yemem diye tutturdu. (Direnme-inat)
» Dışarı çık da göreyim. (Tehdit-uyarı)
» Biraz müsaade etsen de işime baksam. (Rica, istek)
» Böyle davranmanız hiç de iyi olmadı. (Pekiştirme)
» Bize gelmiş de fazla kalmamış. (ama bağlacı yerine)

 

 UYARI  “Da, de” bağlacı ile bulunma durum eki olan “-da, -de, -ta, -te” ekini karıştırmamak gerekir. Cümleden “de”yi çıkarıp okuduğumuzda cümlenin anlamı bozulmuyor sadece biraz daralıyorsa bu “de” bağlaçtır ve ayrı yazılır. Eğer cümlenin anlamı bozuluyorsa, bu “de” ektir ve kelimeye bitişik yazılır.

Örnek(ler)

» Bakkalda sebze desatılıyormuş. (Bağlaç)
(Bakkalda sebze satılıyormuş)

» Kitaplarım okulda kalmış. (Hâl eki)
(“Kitaplarım okul kalmış.” dersek cümle bozulmuş olur.)

 

“Ki” Bağlacı

En çok kullanılan bağlaçlardan biridir. Cümleye “neden – sonuç, açıklama, şart, şaşma, o anda, pekiştirme” gibi çok çeşitli anlam ilgileri katar.

Örnek(ler)

» Günü kötü geçmiş ki çok kızgın görünüyor. (neden-sonuç)
» İnsan çalışmalı ki sınavı kazansın.(şart)
» Bir baktım ki ortalıkta kimse kalmamış. (şaşma)
» Evden çıkacaktı ki telefon çaldı. (o anda)
» Arabayı o çizmiş olabilir mi ki?(Kuşku)
» Sana iş buldum ki kimseye muhtaç olmayasın. (amaç-sonuç)
» Geç saatlere kadar çalışmış olmalı ki sabah uyanamamış. (tahmin)

 

 UYARI   “Ki” bağlacı, sıfat türeten “–ki” eki ile, ilgi zamiri olan “–ki” ile karıştırılmamalıdır. Bağlaç olan ki kendinden önceki ve sonraki kelimelerden her zaman ayrı yazılır. Diğerleri ektir ve kelimeye bitişik yazılır.

Bağlaç olan “ki”yi diğerleriyle karıştırmamak için pratik bir yöntem olarak, “ki”den sonra “-ler” ekini getiririz, bu ek uygun düşmezse oradaki “ki”nin bağlaç olduğunu anlarız.

Ayrıca yine pratik bir yöntem olarak, “ki”yi cümleden çıkartırız, cümlenin yapısında ciddi bir bozulma olmazsa bu “ki”nin bağlaç olduğunu anlarız.

Örnek(ler)

» Sen kidünyalara değersin. (Sen dünyalara değersin.)
» Şimdi anlıyorum kio yaptıklarım bir hataydı. (Şimdi anlıyorum o yaptıklarım bir hataydı)

Görüldüğü gibi bağlaç olan “–ki” cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamında bir daralma olsa da yapısında ciddi bir bozukluk olmuyor, ayrıca bunlardan sonra “–ler” eki getirildiğinde uygun düşmüyor. Öyleyse bu “-ki” bir bağlaçtır ve daima ayrı yazılır.

 NOT  “Ki” bağlacı bazı bağlaçlarda kalıplaşmıştır ve bitişik yazılır. Bu bağlaçların baş harflerini SİMBOHÇaM şeklinde kodlayabiliriz:

Sanki – İllaki – Mademki –Belki – Oysaki Halbuki –Çünkü –aMeğerki

 

“Meğer” Bağlacı

Cümlelerin başına veya sonuna gelerek cümleleri birbirine bağlar. “Şaşkınlık” veya “beklenmeyen ama sonradan alışılan” durumları ifade ederken kullanılabilirler.

Örnek(ler)

» Bu kursa katılana kadar yazılım konusunda çok bilgili olduğumu düşünürdüm. Meğer hiçbir şey bilmiyormuşum.
» Hayatta paylaşmaya değer bildiğin bir sır varsa eğer,
Haykırıp dağlara taşlara anlatmalıymış meğer.

 

“Madem / Mademki” Bağlacı

Cümlelerin başına, ortasın veya sonuna gelerek cümleleri birbirine bağlar.

Örnek(ler)

»Madem kullanmayacaktın, o zaman o makineyi niye aldın?.

 

“Demek / Demek ki” Bağlacı

“Çıkarım yapma” veya “kesinlik bildiren” durumları ifade ederken kullanılır.

Örnek(ler)

» Son sınavda epey yüksek not aldın. Demek ki iyi çalışmışsın.
» Yalan söyleyerek bir yerlere gelemeyeceğini sonunda sen de anladın demek.

 

“Üstelik” Bağlacı

Cümleleri pekiştirme yoluyla birbirine bağlar.

Örnek(ler)

» Çok yakışıklı bir oğlunuz var. Üstelik çok da zeki.

 

“Hatta” Bağlacı

Üstelik bağlacı gibi iki cümleyi bağlarken anlamı güçlendirir, pekiştirir. Anlamı daha  güçlendirmek için genellikle “bile” veya “de” bağlacıyla birlikte kullanılır.

Örnek(ler)

» Evi süpürüp silmiş, hatta bulaşıkları bile yıkamıştı.
»Sensiz bir dakika, hatta saniyeler bile zor gelir bana.

 

“Yani” Bağlacı

Anlatılanları açıklarken, özetlerken ve bir yargıya bağlarken “kısaca” anlamında kullanılır.

Örnek(ler)

» Ona aldığım hediyeye gördüğünde ağzı kulaklarına vardı, yani çok sevindi.

 

“Hem … Hem … / Hem … Hem de …” Bağlacı

Cümleleri veya eş görevli sözcükleri “birliktelik”, “eşitlik” veya “karşıtlık” anlamlarıyla birbirine bağlar.

Örnek(ler)

»Hemteyzesini hem dehalasını aramış.
Bu cümlede “hem … hem de …” bağlacı eşitlik anlamı katmıştır ve eş görevli sözcükleri (nesneleri) birbirine bağlamıştır.

»Anlattığı hikâyeyle hem ağlattı hem güldürdü.
Bu cümlede “hem … hem …” bağlacı karşıtlık anlamı katmıştır ve cümleleri birbirine bağlamıştır. 

 

“Ne … Ne … / Ne … Ne de …” Bağlacı

Cümleleri veya eş görevli sözcükleri “olumsuzluk” ve “hiçbiri, yokluk” anlamlarıyla birbirine bağlar.

Örnek(ler)

»Neteyzesini ne dehalasını aramış.
Bu cümlede “ne … ne de …” bağlacı hiçbiri anlamı katmıştır ve eş görevli sözcükleri (nesneleri) birbirine bağlamıştır.

» Bu maaşla ömrüm boyunca ne ev alabilirim ne araba.
Bu cümlenin yüklemi olumlu olmasına rağmen (alabilirim) “ne … ne …” bağlacı cümleye olumsuzluk anlamı katmıştır ev de araba da alınamayacağı ifade edilmiştir.

Bağlaç Karikatürü

 

“Kâh … Kâh … (Gâh … Gâh …)” Bağlacı

Cümleleri veya eş görevli sözcükleri “kimi kez, kimi zaman” anlamlarıyla birbirine bağlar.

Örnek(ler)

»Kâh tiyatroya gidiyordu kâh sinemaya.

 

“İster … İster …” Bağlacı

Cümleleri veya eş görevli sözcükleri “eşitlik” anlamıyla birbirine bağlar, “seçenek” bildirir.

Örnek(ler)

» Tatlını ister şimdi ye isteryemekten sonra.
Bu cümlede “ister … ister …” bağlacı seçenek anlamı katmıştır ve eş görevli sözcükleri (zarf tamlayıcısı) birbirine bağlamıştır.

»İster güldürsün ister ağlatsın, bir farkı yok benim için.
Bu cümlede “ister … ister …” bağlacı eşitlik anlamı katmıştır ve cümleleri birbirine bağlamıştır. 

SÖZCÜK TÜRLERİ KONUSUNUN TÜM BAŞLIKLARI
İsim Konu Anlatımı
Zamir Konu Anlatımı
Sıfat Konu Anlatımı
Zarf Konu Anlatımı
Edat Konu Anlatımı
Bağlaç Konu Anlatımı
Ünlem Konu Anlatımı
Fiil Konu Anlatımı
Fiilimsi Konu Anlatımı

Tek başına kullanıldığında bir anlamı olmayan ve sözcükler arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan kelimelere edat denir. Bağlaçlar ise hem …

Edat mı bağlaç mı olduğunu nasıl anlarız?

“İle” yerine “ve” getirilebiliyorsa; “ile” bağlaçtır. (Birincisinde “ve” gelebildiği için bağlaç; ikincisinde “ve” kullanılamadığı için edattır.) “Yalnız, ancak” kelimeleri yerine “ama” bağlacı getirilebiliyorsa, bu kelimeler bağlaçtır. “Sadece” kelimesi getirilebilirse bu kelimeler edat olur.

Edat ve bağlaç nedir örnekler?

Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne …

Edat bağlaç aynı şey mi?

Tek başına kullanıldığında bir anlamı olmayan ve sözcükler arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan kelimelere edat denir. Bağlaçlar ise hem kelimeleri hem de birleşik cümleleri birbirine bağlar.

Bağlaç nasıl ayırt edilir?

Edat ve bağlaç arasındaki en önemli farklardan biri, edatların cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamının bozulması; ancak bağlaçta bu durumun olmamasıdır. Yani bir bağlacı, cümleden çıkarttığımızda anlamda bir bozulma meydana gelmez. Bağlaçlar, zaten var olan anlam ilgilerine dayanarak bir bağ kurmaktadır.

Bağlaç nasıl bulunur?

Edatları cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamı bozuluyorsa kelime edattır. Bağlaçları Bulmanın Kısa Yolu : Bağlaçları cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamı bozulmuyorsa kelime bağlaçtır.

Edat nedir nasıl bulunur?

Edat yani ilgeç, kendi başlarına herhangi bir anlam taşımayan fakat farklı kelimelerle birlikte kullanıldığı zaman ayrı bir anlam kazanan sözcük türleridir. Cümlelerde bir edat söz öbekleri ile beraber kullanılırsa bu söz öbeklerine edat tümleci adı verilir.

Hiç bir bağlaç mıdır?

Hiçbir kelimesi edat veya bağlaç değildir. Cümle içindeki konumuna göre sıfat olarak kullanılabilir.

Böylece bir bağlaç mı?

Merhaba. Cevabımız : Böylece sözcüğü bağlaçtır.

Bir bir edat mı bağlaç mı?

➡Bir kelimesi kelimeleri veya cümleleri bağlamaz. ➡O yüzden bir kelimesi edat olur.

Ama edat mı bağlaç mı?

Doğrulanmış Cevap. Sorunuzun cevabı BAĞLAÇ olacaktır. Ama kelimesi bağlaçtır.

Bir şey bağlaç mı?

Doğrulanmış Cevap "Şey" edat ya da bağlaç değildir. "Şey" belgisiz zamirdir.

Edat neyin önüne gelir?

Edat veya ilgeç; farklı tür ve görevdeki kelimeler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan yardımcı kelime. Edatların tek başına anlamı yoktur; diğer kelimelerle birlikte, cümle içinde görev kazanır. Bazı kaynaklarda ünlemler ve bağlaçlar da edat kabul edilir.

Ise edat mı bağlaç mı?

“İse” sözcüğü, cümleye karşılaştırma anlamı katmışsa bağlaçtır; şart anlamı katmışsa edattır. Bağlaç olan “ise” cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz. Edat ise, cümleden çıkarılırsa cümlenin anlamı bozulur.

Fakat edat mı?

Genelde cümleleri birbirine bağlayan sözcükler bağlaç olarak ifade edilir. Bunlar içerisinde ancak, fakat, yalnız gibi değişik kelimeler bulunur. Bu doğrultuda belli bir durumu öne çıkaran ifade edat olarak anlatılır.

Dahi kelimesi bağlaç mı?

* Genellikle “dahi, bile, üstelik, hatta” bağlaçlarıyla özdeştir. * Cümleleri, aynı görevdeki kelimeleri ve sözleri birbirine bağlar ve değişik anlamlar katar: Sorsan da söylemem (asla)

Artık bir bağlaç mı?

Bağlaç ya da rabıt edatları kelime, kelime grubu , cümleleri anlamsal olarak birbirine bağlar ve bir bağlantı kurmaya yarar. Tek başlarına da anlam ifade ederler. ✅Artık da tek başına anlam ifade ettiğinden bağlaçtır.

Dünden beri edat mı?

* “-den” ayrılma hâl ekiyle birlikte eylemin başlangıç yerini ve zamanını belirler. Dün akşamdan beri görülmedi. Okuldan beri hiç susmadı.

Rağmen bir edat mı?

Rağmen kelimesi tek başına kullanıldığında bir anlama gelmediği için cümle içerisinde edat olarak yer alır.

Böyle bir bağlaç mı?

"böyle" edattır. Cümlede anlam ilgisi kurmaktadır. Cümleden çıkarıldığında, bağlaçlar gibi anlam eksikliğine/bozukluğuna sebep olmaz.

Belki zarf mı bağlaç mı?

Belki kelimesi ne edat ne de bağlaç olarak öne çıkar. Yani diğer bir ifade ile belki sözcüğü edat değildir ve aynı zamanda bağlaç da değildir. Türk Dil Kurumu açısından bakıldığı vakit belki kelimesi edat ve bağlaç olmayacak şekilde öne çıkıyor. Çünkü edat ve bağlaç olan kelimeler tek başına bir anlam ifade etmez.

Oysa bir bağlaç mı?

< > “Oysa” sözcüğü “karşıtlık bağlacı”dır. İki cümle arasında aykırılık/zıtlık bulunuyorsa bu iki cümleyi birbirine bağlar.

Yanı sıra bağlaç mı?

Türk Dil kurumuna göre yanı sıra kelimesi ayrı yazılması gereken kelimeler arasında belirlenmektedir. Bağlaç vazifesi ile cümlede kullanılan yanı sıra Kelimesinin bitişik yazılması anlam bütünlüğüne etki ettiği için ayrı yazılması doğru kabul edilmektedir.

E bile bağlaç mı?

"Bile edat mıdır bağlaç mı?" sorunuzun yanıtı: "Bile, bağlaçtır."

Bu yüzden bağlaç mı?

Doğrulanmış Cevap. 〰Bu yüzden bir bağlaçtır. Çünkü bir cümledeki sözcüklerle birleştirildiğinde cümleyi daha anlamlı yapar.

Ya da edat mı bağlaç mı?

Türkçede çok sık kullanılan bağlaçlardan biri de ya’dır. Bu bağlaç, tek başına kullanılabildiği gibi “ya…ya”, “ya da”, “ya…ya da”, “veya”, “yahut”, “veyahut”, “olur ya”, “öyle ya”, “malum ya”, “var ya” şeklinde farklı kullanımlarda da karşımıza çıkabilmektedir.

Çok çok bağlaç mı?

Çok kelimesi edattır. Neden mi? Edat ve bağlaçlardan biraz bahsedelim 🙂 Edat Nedir?

Olsa olsa bağlaç mı?

Ancak kelimesi “sadece” anlamında kullanılırsa edat, “olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle” anlamlarında kullanılırsa zarf, “ama, fakat” anlamlarında kullanılırsa bağlaç olur.

Evvel edat mı?

Kornfilt’e göre önce ve sonra zaman zarfları -DAn eki ile birlikte kullanıldıklarında edattır. Edatlar genel olarak değiştirilemezler. Ancak edat olarak kullanılan, önce / evvel ve sonra kelimeleri, çok, biraz ve sınırlı sayıdaki zarf grupları tarafından değiştirilebilir (Kornfilt 1997: 102-104).

Her bağlaç mı edat mı?

Cevap: Her kelimesi Edat’tır.

Sanki bir edat mı?

sanki-bir-edat-mı

Sanki kelimesi edat kategorisinde yer almaktadır. Sanki edatı benzetme edatı olarak da bilinmektedir. Sanki edatı sanmak veya zannetmek anlamlarında da kullanılabilmektedir. Sanki kelimesi bulunduğu cümlenin anlamını değiştirdiği için edattır.

Maybe you are interested in:

esansiyel amino asit nedir?

Related searches

  1. Edat ve bağlaç
  2. Edat ve bağlaç nedir
  3. Edat bağlaç farkı
  4. Edat ve bağlaç Örnekleri
  5. İle” edat mı bağlaç mı
  6. Ve edat mı bağlaç mı
  7. Edat Örnekleri
  8. Yalnız edat mı bağlaç mı

Edatlar (İlgeçler) Türleri, Özellikleri

  • Öfkeyle kalkan zararla oturur. (nasıl, öfkeli ve zararlı)
  • Sevinçle boynuma sarıldı. (nasıl, sevinçli bir hâlde, durum zarfı)

“gibi” edatı:

  • Benzetme edatlarındandır.
  • Yalın hâldeki kelimelerle birlikte kullanılır.
  • Benzetme, eşitlik anlamları katar.

Birlikte kullanıldığı kelime ile birlikte sıfat, zarf ve isim olabilir.

  • Adamın demir gibi bileği vardı. (sıfat, benzetme)
  • Kurşunlar, yağmur gibi yağıyordu. (zarf, benzetme)
  • Uyandığı gibi yataktan fırladı. (zarf, anında, zaman anlamı katmış)

İsim veya zarf gibi kullanıldığında cümle öğeleri oluşturur. Bu durumda ek alabilir.

  • O anda utançtan ölecek gibiydi. (isim, yüklem)
  • Onun gibisi nerede bulunur? (isim, özne)

Bu edatın yerini bazı ekler alabilir:

  • Şöyle garip bencileyin. (benim gibi)
  • Kadın bir gülüşü vardır onun. (kadın gibi)

“sanki” edatı:

  • Benzetme edatıdır.
  • “san” ve “ki”nin birleşiminden oluşmuştur.
  • Bu edatı bulunduran cümlelerde “sanmak, zannetmek” anlamları vardır.
  • “benzetme, uyarı, sözüm ona, sözde, inanmama” anlamları katar.

Örnekler:

  • Sanki gece olmuş. (gibi, öyle zannedersin)
  • Biri kapıyı çalıyor sanki. (gibi, öyle zannediliyor)
  • Sanki bütün kabahat benim. (sözde, inanmama, öyle zannediliyor)
  • Aldın da ne kazandın sanki? (uyarı, ne kazandığını sanıyorsun?)
  • Gelseydi ne olurdu sanki? (ne olacağını sanıyordu ki?)
  • Sanki bu da mı güzel? (Öyle mi sanıyorsun?)
  • Kısa öyküde daha başarılı sanki . (öyle gibi)

Not: “sanki” edatıyla “gibi” edatı bir arada kullanılırsa anlatım bozukluğu ortaya çıkar:

Sanki beni dövecek gibiydi. (yanlış)
“Beni dövecek gibiydi.” ya da “Sanki beni dövecekti.”

“kadar, -E kadar” edatı:

  • Benzetme edatlarındandır.
  • Yalın hâldeki veya -E yönelme eki almış kelimelerle kullanılır.
  • “kadar” şeklinde kullanıldığında üzerine ek alabilir.

“Karşılaştırma, benzerlik, eşitlik, yaklaşıklık, ölçü” anlamları katar.

  • Biz de onlar kadar başarılıyız. (eşitlik, benzerlik, ölçüsünde)
  • Gül kadar güzelsin. (benzerlik)
  • Mektubu okuyunca köyünü görmüş kadar sevindi. (gibi)
  • Bir ton kadar kömür almış (ölçü, aşağı yukarı)
  • Yüz kadar asker evin önünden geçti. (ölçü, aşağı yukarı)

Birlikte kullanıldığı kelimeyle isim, sıfat ya da zarf oluşturur.

  • Biz bu kadarına da alışığız. (isim)
  • İçmiş kadar olduk. (zarf)
  • Ne kadar güçlü bir adam… (zarf)
  • Evin deniz kadar havuzu var. (sıfat)

Ad tamlamasında ad (tamlanan) olarak da kullanılabilir.

  • Vefasızlığın bu kadarını da görmemiştim. (isim, ad tamlamasında tamlanan)

“kadar” kelimesi zarf tümleci de yapar, edat tümleci de:

  • Dershaneye kadar gidelim. (edat tümleci)
  • Akşama kadar çalıştık. (değin anlamında, zarf tümleci)

“için” edatı:

  • “Amaç, neden, özgülük, görelik, karşılık” bildirir.
  • “Hakkında, nedeniyle, yüzünden, maksadıyla” anlamlarını ifade eder.
  • Yalın hâldeki ya da iyelik eki almış kelimelerle birlikte kullanılır.
  • İsim olarak kullanıldığında üzerine ek alabilir.
  • Bu edatla kurulan söz öbekleri, cümlede genellikle edat tümleci olarak kullanılır.

Örnekler:

  • Çalışmak için başvurdu. (amacıyla, başvurunun amacı, sebebi)
  • Sınavı kazanmak için çalışmak gerekir. (sınavı kazanmanın şartı)
  • Sıkıldığı için dışarı çıktı. (neden, dışarıya çıkmanın sebebi)
  • Bu ayakkabıyı babam için aldım (özgülük)
  • Bu iş için kaç lira ödedin? (karşılık)
  • Senin için sorun yok tabi. (görelik)
  • Bizim için ne diyorlar? (hakkımızda)
  • Sizin için üç kişilik yer ayrıldı. (aitlik)
  • Tüm bu hazırlıklar bizim içindi. (isim, yüklem)
  • Vatan için ölenler yüreğimizde yaşarlar. (amaç, özne)

“-E” yönelme hâl eki ve “üzere”, “-A/-E göre”, “diye” edatları bazı durumlarda bu edatın yerini tutabilir:

  • Bu ayakkabıyı babam için aldım. ⇒ Bu ayakkabıyı babama aldım.
  • Uyumak için odasına çekildi. ⇒ Uyumak üzere odasına çekildi.
  • Senin için iyi bir gündü. ⇒ Sana göre  iyi bir gündü.
  • Ne için söyledin sanki? ⇒ Ne diye söyledin sanki?

“üzere, üzre” edatı:

  • “Amaç, koşul, zamanda yakınlık, gibilik” anlamları katar.

Örnekler:

  • Sorunu halletmek üzere gidiyorum. (amaç, için)
  • Kitabı yarın vermek üzere alabilirsin. (şartıyla, koşul)
  • On dakika konuşmak üzere kürsüye çıktı. (için, amaç)
  • Acele edin, güneş batmak üzere. (zamanda yakınlık)
  • Konuştuğumuz üzere yarın buluşacağım. (gibilik)

Bu edatın üzerine ek gelebilir:

  • Tam da yola çıkmak üzereydik.

“-E göre” edatı:

  • Yönelme hâl ekiyle birlikte kullanılır, yani bu eki almış kelimelerden sonra gelir.
  • Kendi üzerine de ek alabilir.
  • “Görelik, uygunluk, yönünden, bakımından ve karşılaştırma” anlamları katar.

Örnekler:

  • Başbakana göre enflâsyon düşük. (açısından)
  • Ayağını yorganına göre uzat. (bakarak, ölçüsünde, uygunluk, kadar)
  • Allah dağına göre kış verir. (uygunluk)
  • Anlatılanlara göre ikisi de suçluymuş. (bakılırsa, yönünden)
  • Siz bana göre daha gençsiniz. (karşılaştırma)
  • Kemal, Hasan’a göre daha uzundu. (karşılaştırma)
  • Bana göre ayakkabınız var mı? (uygunluk)

“-cE” eki bu edatın yerini tutabilir.

  • Bence bu iş burada biter. ⇒ Bana göre bu iş burada biter.

“karşı” edatı:

“-E” yönelme hâl ekiyle kullanılarak “için, hakkında, yönelme, ilgili olma” anlamları katar.

  • Edebiyata karşı ilgim vardı. (hakkında, yönelik)
  • Denize karşı bir balkonu var. (yönelik)

Zaman bildiren kelimelere eklenip “doğru, sularında” anlamları katar ve zarf öbeği oluşturur.

  • Yağmur sabaha karşı yeniden başlamıştı. (doğru)
  • Sabaha karşı uyuyabildim. (zarf öbeği)

Not: “karşı” kelimesi isim ve sıfat olarak kullanılabilir; birleşik fiil yapabilir.

  • Karşı köyde akrabaları vardı. (sıfat)
  • Derenin karşısına geçtik. (ad)
  • Her söylenene karşı çıkıyor. (birleşik fiil)

“diye” edatı:

Amaç ve neden ilgileri kurar.

  • Terfi edeyim diye yağcılık yapıyor. (amaç)
  • Yağmur yağıyor diye dışarı çıkmadı. (neden)

“doğru” edatı:

Yönelme eki ile birlikte kullanılarak yön bildirir.

  • Ormana doğru yürüdük.
  • Bana doğru bakıyor.

Zamanda yakınlık bildirerek zarf öbeği de oluşturur.

  • Akşama doğru geldiler. (zarf öbeği)

Ad, sıfat ve zarf da olabilir. Bu durumlarda edat değildir.

  • Bana doğruyu söyle. (isim)
  • Doğru söze ne denir? (sıfat)
  • Lütfen doğru oturun. (zarf)

“dolayı, ötürü” edatı:

Ayrılma hâl ekiyle birlikte neden ilgisi kurar.

  • Zayıflıktan dolayı sık sık hastalanıyor.
  • Çalışmadığından ötürü canı sıkılıyor.

“-den” ekiyle de aynı anlam sağlanır.

  • Sıkıldığımdan dışarı çıktım.

“karşın, rağmen” edatı:

Yönelme ekiyle birlikte karşıtlık ilgisi kurar.

  • Çok uğraşmama karşın başaramadım.
  • Tanımamasına rağmen onu takdir ediyordu.

“beri” edatı:

“-dEn” ayrılma hâl ekiyle birlikte eylemin başlangıç yerini ve zamanını belirler.

  • Dün akşamdan beri görülmedi.
  • Okuldan beri hiç susmadı.
  • Yıllardan beri bu köyde yaşamaktalar.
  • Kar, sabahtan beri yağıyor.

“beri” kelimesi ad, sıfat, zarf da olabilir. Bu durumda edat değildir.

  • Beride bir adam duruyor. (isim)
  • Beri taraf oldukça dikenli. (sıfat)
  • Biraz beri gel. (zarf)

“yalnız” edatı:

İsim, sıfat, zarf ve bağlaç olarak kullanılabilen bu kelime “sadece, bir tek” anlamına gelmek şartıyla edat olarak da kullanılabilir. Bu yönüyle diğer kelime türlerinden ayırt edilebilir.

  • Bir ömür boyu yalnız yaşadı. (tek başına, zarf)
  • Biz bu dünyada hep yalnızız. (tek başına, isim)
  • Parkta oturan yalnız adam onun babasıydı. (tek, sıfat)
  • Meyveler güzel, yalnız biraz renksiz. (ama, bağlaç)
  • Cebinde yalnız yol parası vardı. (sadece, edat)
  • Beni yalnız sen anlarsın. (sadece, bir tek)

“ancak” edatı:

“yalnız, sadece, özgülük, sınırlandırma, olsa olsa” anlamları katar.

  • Seni ancak ebediyyetler eder istiab (sadece)
  • Onu ancak para ilgilendirir. (sadece, bir tek)
  • Bu işten ancak Hasan Usta anlar. (sadece)
  • Bu kömür ancak üç ay yeter. (en fazla, olsa olsa)
  • Sabah çıktılarsa akşama ancak gelirler. (belki, ihtimal)

“değil” edatı:

İsim cümlelerinin yüklemini olumsuzlaştırır.

Olumsuz eylem cümlelerini olumlu; olumluları da olumsuz yapar:

  • Bu haberi duymamış değiliz. duymuşuz
  • Bu haberi duymuş değiliz. duymamışız

“mi” edatı:

  • Soru edatıdır.
  • Farklı anlam ilgileri kurar.
  • Ek alabilir.

Örnekler:

  • Babanız İstanbul’dan döndü ? (soru)
  • Onu gördüm  sinirleniyorum. (zaman)
  • Sıcak  sıcak bir havaydı. (pekiştirme)
  • Çalıştın  her şeyi başarırsın. (koşul)

EDAT İLE BAĞLACIN KARIŞTIRILMAMASI

1. Edatlar cümlenin bir öğesi olurken, bağlaçlar bir öğe özelliği göstermez. (Öğe içinde yer alabilirler).

  • Sabaha karşı eve gelmişlerdi. (Edat-Zarf Tümleci)
  • Kitapları ve defterleri çantasına koydu. (Nesne) (“Ve” bağlacı nesneleri birbirine bağlamıştır.)

2. “İle, yalnız, ancak” gibi kelimeler hem edat hem bağlaç görevinde kullanılabilir.

Cümle içindeki anlamı bu nedenle önemlidir. Ayrıca şu pratik yolla bu kelimelerin edat mı, bağlaç mı olduğunu anlayabiliriz:

İle” yerine “ve” getirilebiliyorsa; “ile” bağlaçtır.

  • Defter ile kalemi çantaya koydum. (bağlaç)
  • Arkadaşları ile konuşmuyordu. (edat)

(Birincisinde “ve” gelebildiği için bağlaç; ikincisinde “ve” kullanılamadığı için edattır.)

Yalnız, ancak” kelimeleri yerine “ama” bağlacı getirilebiliyorsa, bu kelimeler bağlaçtır. “Sadece” kelimesi getirilebilirse bu kelimeler edat olur.

  • Almak isterim ancak param kalmadı. (bağlaç)
  • Bu işi ancak sen yapabilirsin. (edat)

3. Edatlar cümleden atılamaz. Cümle anlamsızlaşır. Bağlaçlar cümleden çıkartılınca cümlenin anlamı daralsa da cümle anlamsızlaşmaz.

  • Senin gibisini görmedim. / Senin görmedim.

(Cümle anlamsızlaştı. Bu nedenle “gibi” edattır.)

  • Koştum ama yetişemedim. / Koştum yetişemedim.

(Cümle anlamını pek kaybetmedi. Bu nedenle “ama” bağlaçtır.)

DİKKAT! Bu özellik her zaman için geçerli olmayabilir…

SÖZCÜK TÜRLERİ:

Fiilimsiler
a) İsim-fiiller (Ad-Eylem)
b) Sıfat-Fiiller (Ortaç)
c) Zarf-Fiiller (Bağ-Fiil, Ulaç)

Belki kelimesi edat mı?

İçindekiler:

  1. Belki kelimesi edat mı?
  2. Ya da edat mı bağlaç mı?
  3. Artık kelimesi hangi zarf?
  4. Önce sonra bağlaç mı?
  5. Den beri edat mı?
  6. Edat mı bağlaç mı olduğunu nasıl anlarız?
  7. Baglaclar nelerdir?
  8. Sadece zarf mı edat mı?
  9. Ile zarf mı edat mı?
  10. Önce bir edat mıdır?
  11. Den başka edat mı?
  12. Edat olup olmadığını nasıl anlarız?
  13. Edat bağlaç nasıl ayırt edilir?
  14. Bağlaç cümlesi nedir?
  15. Bağlaç nedir 3 sınıf?
  16. Artık sıfat mı zarf mı?
  17. Sadece edat mi zarf mi?
  18. Sonra edat mı zarf mı?

Belki kelimesi edat mı?

"Belki" sözcüğü burada TDK Güncel Türkçe Sözlük'ten farklı tanımlanmıştır. TDK'ya göre "belki" Türkçede bağlaç olarak da kullanılmaktadır.

Ya da edat mı bağlaç mı?

1. Edattek basına anlamı olmayan kelimeler. Yani kadar, ile gibi. Bağlaçise cümleleri veya aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlayarak aralarında anlam ilgisi kuran sözcüklere denir.

Artık kelimesi hangi zarf?

2.)Zaman Zarfları : Zaman ifade eden bu sözcükler,zarfolarak kullanılan çeşitli zaman isimleridir.Başlıcaları şunlardır : dün , yarın , şimdi , artık, daima , yazın , kışın , sonra , hep , er , geç , erken , daha , öğleyin , henüz , gene , yine , akşam , sabah , nihayet , hâlâ , sabahleyin , akşamleyin , hemen ...

Önce sonra bağlaç mı?

Bağlama Edatı Olarak Sonrave ÖnceBu kelimeler, Önceiyice inceledim, sonrada bunu hemen yapmaya karar verdim örneğinde cümleleri öncelik-sonralık anlamıyla birbirine bağlayanbirer bağlama edatı yani cümle bağlayıcısıdır.

Den beri edat mı?

İsim veya zarf gibi kullanıldığında cümle öğeleri oluşturur. Bu durumda ekalabilir.

Edat mı bağlaç mı olduğunu nasıl anlarız?

Edatve bağlaçarasındaki en önemli farklardan biri, edatların cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamının bozulması; ancak bağlaçta bu durumun olmamasıdır. Yani bir bağlacı, cümleden çıkarttığımızda anlamda bir bozulma meydana gelmez. Bağlaçlar, zaten var olan anlam ilgilerine dayanarak bir bağ kurmaktadır.

Baglaclar nelerdir?

Tek başlarına kullanıldıkları zaman hiçbir anlam ifade etmeyen ancak cümle içerisinde cümlenin anlamı bakımından aynı görevde kullanılan kelimeleri birbirine bağlayan ve bağladıkları kelimeler ile anlamlı ilişkiler kuran sözcüklere bağlaçdenir.

Sadece zarf mı edat mı?

Bir sözcük, cümle içerisinde isim, sıfat, zarf, edat, bağlaç olarak kullanılabilir. ... Edatlartek başlarına anlam taşımayan başka sözcüklerle bir araya gelip anlam oluşturan sözcüklerdir; dolayısıyla "sadece" sözcüğü" zarfdeğil edattır.

Ile zarf mı edat mı?

"İle" yerine "ve" getirilebiliyorsa; "ile" bağlaçtır. (Birincisinde "ve" gelebildiği için bağlaç; ikincisinde "ve" kullanılamadığı için edattır.) "Yalnız, ancak" kelimeleri yerine "ama" bağlacı getirilebiliyorsa, bu kelimeler bağlaçtır. "Sadece" kelimesi getirilebilirse bu kelimeler edatolur.

Önce bir edat mıdır?

Kornfilt'e göre önceve sonra zaman zarfları -DAn eki ile birlikte kullanıldıklarında edattır. Edatlargenel olarak değiştirilemezler. Ancak edatolarak kullanılan, önce/ evvel ve sonra kelimeleri, çok, biraz ve sınırlı sayıdaki zarf grupları tarafından değiştirilebilir (Kornfilt 1997: 102-104).

Den başka edat mı?

Dilimizde edatolarak görev yapan pek çok sözcük bulunmaktadır. Bu sözcükler; ile (-la ve -le), gibi, için, diye, üzere, kadar, yalnız (bir, tek, sadece), ancak, -e doğru (doğru), -karşı (karşı), -den başka(başka), -den dolayı, -den ötürü, beri ve göre olarak sıralanmaktadır.

Edat olup olmadığını nasıl anlarız?

Edatlarcümleden atıldığında cümle anlamsızlaşıyor ancak bağlaçlar cümleden çıkartıldığında cümlede en fazla daralsa da cümle anlamsızlaşmaz. Bir örnekle ifade etmemiz gerekirse, "Onun gibisi çıkmadı" cümlesinde 'gibisi' kelimesini çıkardığımda anlamda bir bozulma meydana geliyor. Dolayısıyla bu kelime bir edattır.

Edat bağlaç nasıl ayırt edilir?

Şimdi bu konuda küçük bir ipucu ile konuya açıklık getirelim. Kullandığınız cümlede “de/da”yi çıkardığınızda ortada cümle diye bir şey kalmıyor ise bu “de/da” ek olan “-de/-da” dir ve bitişik yazılır. Eğer anlam bozulmuyor ise bu “de/da” bağlaçolan “de/da” dir. Ayrı yazılır.

Bağlaç cümlesi nedir?

Bağlaçlar cümleiçerisinde aynı görevde olan yada anlam bakımından ilgisi bulunan kelimeleri veya sözcük gruplarını birbirine bağlayansözcüklerdir. Cümleiçerisinde birden fazla özne, sıfat, zarf, tamlayan ve yüklem bulunabilir. Bu gibi durumlarda bağlaçlarbu kelimeleri cümleiçerisinde birbirine bağlamaktadır.

Bağlaç nedir 3 sınıf?

Cümle içinde aynı görevde olan ya da anlamca birbiri ile ilgisi bulunan sözcükleri, sözcük gruplarını, anlam bakımından birbiri ile ilgili cümleleri bağlayansözcüklere “bağlaç” denir.

Artık sıfat mı zarf mı?

NOT : “Artık” kelimesi “bundan sonra” anlamına gelirse zarfolur: Artıksize güvenmiyorum. “Artık” kelimesi isim ve sıfatolarak da kullanılabilir.

Sadece edat mi zarf mi?

Bir sözcük, cümle içerisinde isim, sıfat, zarf, edat, bağlaç olarak kullanılabilir. ... Edatlartek başlarına anlam taşımayan başka sözcüklerle bir araya gelip anlam oluşturan sözcüklerdir; dolayısıyla "sadece" sözcüğü" zarfdeğil edattır.

Sonra edat mı zarf mı?

Söz diziminde isim, sıfat, zarfgörevi yapan bazı kelimeler -meselâ doğru ve karşı kelimeleri gibi- kendi anlamları dışında edatolarak da kullanılmaktadır. -DAn sonrave -DAn önce yapısı içinde zaman, sıra, yer anlamlarıyla zarfolarak görev yapan sonrave önce kelimeleri de aynı yapıda bazen zaman, sıra, yer ...

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır