ben fero jolly joker antalya 26 ekim / Back on Stage - No:9 by Back on Stage - Issuu

Ben Fero Jolly Joker Antalya 26 Ekim

ben fero jolly joker antalya 26 ekim

Solfej-Sıla - 22 Eylül 2019/21:15 - ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi (Ücretli)

Açıkhava Film Gösterimi-Hannah Arendt - 22 Eylül 2019/20:30 - Mülkiyeliler Birliği (Ücretsiz)

Kral Lear - 23 Eylül 2019/20:30 - MEB Şura Salonu (Ücretli)

Fazıl Say - 24 Eylül 2019/20:30 - Bilkent Odeon (Ücretli)

Kerki

Back on Stage - No:9

AĞUSTOS 2019 NO:9

#herseyealternatif

Gölge ve ışık arasında KONSER FOTOĞRAFÇILIĞI

GLENN HUGHES-JOSS STONE-MELİSA UZUNARSLAN-SERTAB ERENER


İÇİNDEKİLER

18

56 MÜZİK SİNEMALARDA

İYİ Kİ DOĞDUN SELAMİ ŞAHİN

26

9

CAZ VAPURU

12

MEVZU SALAM DEĞİL ANLAMADIN MI?

SERTAB ERENER RÖPORTAJI GLENN HUGHES Genel yayın yönetmeni Ece Ulusum Yazı işleri müdürü Arda Aşık Görsel yönetmen Deniz Kuyumcu (

Agustos 2019 Sayı: 9

Aylık süreli dijital dergi

Back on Stage bir Hayhuy Ajans ürünüdür.

Yayın ve yönetim merkezi Nisbetiye Mah. Gazi Güçnar Sk. Uygur İş Merkezi No:4 Beşiktaş/İstanbul

Kapak Okan Saydam

İletişim 0 (212) 337 57 70 [email protected]

Fotoğraf editörü Emre Kırdar, Emre Namoğlu

@yellow.bos

Konular editörü Zeynep Beşerler

yellowbos

Editör Çağatay Yılmaz, Gökhan Kaya

yellow_bos

Muhabir Ahmet Yatğın, Arif Hür, Barış Karaalioğlu, Gizem Ertürk, Hakan Varol

yellowbos www.yellowbos.com

12


PANO

)

AGUSTOS 2019

3

Türk rap müziğine dair bir belgesel

Grammy ve MTV ödüllü, Summer of 69 ve Everything I Do gibi efsaneleşen parçalarla 100 milyonun üzerinde albüm satan tüm zamanların en başarılı 30'uncu sanatçısı Bryan Adams ,16 Kasım‘da Ülker Arena’da. Bilet satışları çoktan başladı.

Dijital müzik platformu fizy, Onedio ve Sony Music Türkiye & Basemode Records işbirliğiyle hazırlanan Türkiye’nin ilk otobiyografik belgesel serisi Geldiğim Yerin sponsorlarından biri oldu. Belgeselde 11 rap sanatçısı hikayelerini anlatıyor: Allame, Ados, Ayben, Khontkar, Tankurt Manas, Baneva, Da Poet, Kayra, Kezzo, Kamufle, Hayki... 5 Temmuz’da yayınlanan belgesel için bir de rap albümü yapıldı. Hem dinlemelik hem de izlemelik bir yapım.

Lana Del Rey sürprizi Müziğin drama kraliçesi Lana Del Rey uzun süredir kendini konserlere vermişti. Geçen ay bir konserinde yeni albüm çıkaracağını söyledi. Bu ay çıkması beklenen albümünün adı da Norman Fucking Rockwell. Albüm kapağını sosyal medyadan paylaşan Rey'in bu albümde farklı sound'larla karşımıza çıkacağı bekleniyor. Albüm 30 Ağustos’ta yayınlanacak, birazcık daha bekleyeceğiz. Yine de Lana Del Rey’in Jack Antonoff’la birlikte kaydettiği bu albüm hakkında ipuçları ufaktan ortaya çıkar.

Paris’in hip-hop ve oldschool disko kulüplerinden Le Baron’un dikkat çeken ikilisi Polo & Pan yeniden İstanbul'a geliyor. İkili 5 Ekim, 21.30’da Volkswagen Arena’da olacak. Dans etmeyi sevenler kaçırmamalı.

40 yılla özel eşsiz set Efsane müzik grubu Motörhead'in kırkıncı yılı yaklaşırken özel koleksiyonluk ürünler de piyasaya sunulmaya başlandı. Onlardan birinin hastası olduk! Albümleri Overkill ve Bomber’ın kırkıncı yılına özel bir kutu set olarak 25 Ekim’de piyasaya çıkacak. Bu sette daha önce duyulmamış canlı kayıtlar, koleksiyonluk tasarım bir kitap ve sticker'lar olacak. Unutmadan bu set sınırlı sayıda basılacak, almak isteyenler elinizi çabuk tutun.

18 bin

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. sponsorluğunda düzenlediği 47. İstanbul Müzik Festivali 8 Temmuz’da sona erdi. Festivalle 15 farklı mekanda 21 günde 22 konser gerçekleştirildi. 150 eser seslendirildi, 600 sanatçı, 18 bini aşkın sanatseverle buluştu. Daha şimdiden gelecek sene neler olacak onu düşünüyoruz. Umarız daha fazla prömiyere şahit oluruz.

Yeni caz festivali! Enerjisini doğadan alan Kaş Caz Festivali, 6-8 Eylül’de ilk kez gerçekleşecek. Programın açıklananları arasında Elif Çağlar, Korhan Futacı, Ediz Hafızoğlu gibi isimler var. Takipteyiz!

15 günde 90 sanatçı 5 konsept

Apocalyptica, çıkış albümleri Plays Metallica By Four Cellos’u genişleterek 20'nci yılları şerefine tekrar yayınlamıştı. Albümün turnesi devam ediyor. Grup turne kapsamında 26 Ekim Cumartesi günü Volkswagen Arena'da olacak.

Red Bull Music Festival'in bu yıl 1-15 Ekim’de gerçekleşeceği duyuruldu. İstanbul’da ikinci kez düzenlenen festival bu kez 5 farklı konseptle 6 ayrı mekanda 15 güne yayılacak. Şehrin en özel noktalarında 90’dan fazla sanatçıyı ağırlamaya hazırlanan festival İstanbul’u adeta saracak. Düzenlenecek konspetler arasında Futurave Night, Aposynthesis Night olacak.

Barbie de Bowie hayranıymış! Mattel’in duyurduğu yeni Barbie bebek, David Bowie’nin efsane tiplemesi Ziggy Stardust gibi görünüyor. İkonik saçlar, yüz boyası, çizgili ceketi… Stardust’ın görüntüsü Barbie gülümsemesiyle birleşmiş.


PANO

AGUSTOS 2019 )

4

Hollywood'un kadınları Marvel'da

Stranger Things’in Steve Harrington’ı, sahne adıyla Djo… Joe Keery, ilk solo şarkısı Roddy'i yayınladı. Oyuncu 2018’e kadar saykedelik rock grubu Post Animal’ın gitaristliğini de yapıyordu.

Marvel Comic-Con 2019 San Diego'nun gündeminde Marvel Evreni'nin yeni filmleri vardı. Yeni filmlerin en önemli ortak noktasıysa Hollywood'un kadın yıldızları oldu. Marvel'ın yaptığı açıklamalara göre Angelina Jolie ve Salma Hayek Eternals, Oscarlı oyuncu Natalie Portman ise yeni Thor'da rol alacak. Bütçeleri ve çekim tarihleri belirlenen filmlerin vizyona girmesi 2021'i bulacak. Ancak şimdiden çekiçli bir Natalie Portman düşünmeden edemiyoruz!

MTV ödülleri başlıyor Şovları ve ödül alanların yaptıkları konuşmalarla anında müzik gündemini canlandıran etkinlikliğe sayılı gün kaldı. Evet, MTV Video Müzik Ödülleri'nden söz ediyoruz. Ödül töreni 26 Ağustos'ta New Jersey'deki Prudential Center'da gerçekleşecek. Geceyi komedyen ve aktör Sebastian Maniscalco sunacak. Adaylar arasında Billie Eilish, Jonas Brothers, Taylor Swift, Cardi B, Drake gibi yıldız isimler var. Dileyenler son haftaya dek internetten sevdiği müzisyenlere oy verebilir. Törenine damga vurcak isim bizce Eillish.

Osmanlı müziğine dair özel kitap İşte güzel bir festival daha. Caz Derneği tarafından düzenlenen Bodrum Caz Festivali 1 Eylül’de başlıyor. Etkinliğin açılış konserini Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Yıldızları Caz Orkestrası gerçekleştirecek. Ekibe Hüsnü Şenlendirici eşlik edecek. Konser Bodrum Kalesi'nde gerçekleştirecek.

İstanbul Modern Uluslararası Sanatçı Filmleri programını 18 Ağustos'a kadar ağırlayacak. Bu yıl programda toplum içindeki kültürel görüşler, inanç sistemleri ve beklentilerle şekillenen toplumsal cinsiyet üzerine yansıyan birbirinden farklı gerçeklikler ele alınıyor. Yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak ve İpek Sorak’ın üstlendiği Aşk Tesadüfleri Sever 2 filmi Ocak 2020’de vizyonda. Bakalım film müzikleri nasıl olacak...

Osmanlı müziğine ilgisi olanlar için bir nimet. Türk makam müziğinin evreleri ve bilinmeyenleri bestekâr ve akademisyen Gönül Paçacı Tunçay'ın iki ciltlik eseri Neşriyât-ı Mûkisi: Osmanlı Müziğini Okumak'ta topladı. VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle yayımlanan kitap 40 yıllık hummalı bir çalışmanın sonucu ortaya çıktı. Eserde el yazması ve matbu notalar, güfte mecmuaları, nazariyat kitapları, biyografiler, dergiler, konser programları ve boş nota defterlerine varıncaya kadar her türlü malzeme yer alıyor. Fiyatı 80 TL.

Yılbaşı için hazırlık yapmaya başlayanlardansanız, Londra'daki National Theatre'daki özel figür ağaç süslerini kaçırmayın. Figür süsler arasnda Freddie Mercury, Amy Winehouse, Prince, Anna Winyour gibi isimler var. Bu tasarım ağaç süslerin Eylül'de satışa sunulacak. Beğenenler online mağazalardan da satın alabilir. 2017’deki Peace, Love & Fishing’in ardından ikinci Blue Note Review’in ikinci toplama plak albümü duyuruldu: Spirit & Time. Albüm bu defa davulcu ve perküsyonistlere yoğunlaşıyor.

138 milyon Avustralya'nın yıllık müzik ihracatı 137 milyon dolar! Newcastle ve Monash Üniversitelerinin ortak yayınladığı araştırma raporuna göre, bu gelirin ana kaynağı konserler. Raporda dikkat çeken başka bir konuysa bu gelirin yalnızca yüzde 7’si sahne alan müzisyenlere gidiyor.

Taylor Swift’in kayıp çocuğu! Hikaye biraz klişe aslında, sanatçı üne kavuşmak için bir anlaşma imzalar, sonrası pişmanlık, ayrılırken çocukların velayeti paylaşılamaz… 15 yaşından beri Ithaca Records ile çalışan Swift de farklı bir plak şirketiyle çalışmaya başlayınca Ithaca Records’la anlaşamadı. Swift şimdi şirketi ‘zorba’ olarak nitelendiriyor.


5 Kişisel gelişim ve Nilüfer Yanya

BAĞIMSIZ

)

AGUSTOS 2019

esragundogdu

N

ilüfer Yanya’yı ilk gördüğümde kendime “Adı Nilüfer mi ve gerçekten Türk mü?” diye sormuştum. Aramızda 4 yaş, bambaşka coğrafyalar ve saç tiplerimiz gibi belirgin farklar olmasına rağmen, Nilüfer’in cesur şarkılarında ortaklaşıyoruz. Bu kız, kendini ifade etme biçimiyle güncel müzikte çok özgün bir noktada duruyor. Yellow Days’i anlatırken King Krule ile birlikte üçünün voltranı oluşturduğundan söz etmiştim. Bu üçlüde Yellow Days’in şarkıları depresyonla, King Krule’un şarkıları agresyonla mücadelenizde size iyi gelirken, Nilüfer’inkilerse mükemmel olma dayatmalarına karşı direncinizi artırıyor. Londra’da doğup büyümüş Nilüfer’in annesi İrlandalı/Bajan bir tekstil tasarımcısı, babası Türk bir ressam. Çocukluğundan beri sanatla hep iç içe olmuş. Müzisyen olmayı çok istemiş ve ilk enstrümanı da piyanoymuş. Sonrasında 12 yaşında öğrenmeye başladığı gitarla ilgili her şeye âşık olmuş. Zaten erken yaşlarda ona ilham veren neredeyse tüm gruplar da Pixies, Cure gibi gitar müziği yapan gruplar. Eğer müzisyen olmasaydı kesinlikle sanat okuluna gideceğini anlatmış bir röportajında. Büyürken müze gezmeye ve sanat etkinliklerine ciddi anlamda mesai harcamış. Bu kızın aşırı güncel ve trend görüntüsü arkasında dolu bir sanatsal birikim var. Çoğumuz Nilüfer Yanya ismini ilk defa 2016’da duyduk. Hayatta en sevdiğim 5 şarkıdan biri diyebileceğim Pixies’in Hey’i, ondan duyduğum ilk şarkıydı ve 3 yıl geçmiş olmasına rağmen bendeki artçı etkileri hâlâ sürüyor. Nilüfer’in çiğ sesi ve çıplak sound’u o kadar özgün ki şarkıyı bambaşka bir yere taşımış. Söylediği her şey bir avuç cam bilyeyi mermer zemine fırlatıyormuş gibi keskin bir etki yaratıyor. 2016’da Londra indie çevrelerinde iyice tanınmaya başlayan Nilüfer Yanya için, aynı yıl çıkardığı ilk EP’si Small Crimes/Keep On Calling ile yoğun bir konser dönemi başlamış. O zaman henüz 20 yaşında olan Nilüfer’in oldukça trend ve kendine has imajını o zamandan beri görsel dil olarak videolarında ve diğer artwork’lerinde de görebiliyoruz. Bu arada, Nilüfer’in sanat direktörlüğünü kardeşi Molly yapıyor. Birçok

röportajında çok utangaç olduğunu dile getiren Yanya için kız kardeşi, daima içe dönük tarafını gerektiğinde dışarı çeviren etken olmuş. Aile ilişkileri çok kuvvetli, ikisinin de Instagram sayfaları anne babalarıyla, dede ve anneanneleriyle çekildikleri sevgi dolu fotoğraflarla var. Nilüfer 2017’de ikinci EP’si Plant Feed’i yayınladığında, kendine ciddi mecralarda ve listelerde yer buldu. Hem sürekli turda olduğu hem de birlikte müzik yaptığı insanlardan ayrı olduğu için, ilk albümü Miss Universe’i kendine söz verdiği gibi 2018’de değil, 2019 yılının başında yayınlayabildi. Albüm kaydını Los Angeles ve Londra’da yaptı. Hatta Londra’daki kayıt yeri teyzesi ve eniştesinin stüdyosuydu. Nilüfer bunun onu çok rahatlattığını ve yargılanmadan özgürce her şeyi deneyebileceğini hissettirdiğini söylüyor. Miss Universe, 17 şarkıdan oluşan 52 dakikalık bir albüm. Daha doğrusu mükemmel olmak zorunda olmama konsepti çerçevesinde kurulmuş 5 anonsluk ve 12 şarkılık bir anti-kişisel gelişim manifestosu. Albüme WWAY HEALTH ile başlıyoruz ve Nilüfer, Siri’ye benzer bir tonda, kendine yardım programlarından birine kayıt oluyormuşuz gibi bize şunu söylüyor: “Bilgilerini girdiğin için teşekkür ederiz, 7/24 senin için buradayız, seninle ilgili endişeleniyoruz, seni önemsiyoruz, hiçbir şey yapmak zorunda değilsin.” Şarkılarında "Kendini geliştirme" demiyor, ama "Geliştiğin kadarı da hiç fena değil" diyen tarafı daha ağır basıyor. Albümdeki Paralysed, In Your Head gibi şarkılarda Nilüfer’in bahsetmekten pek de çekinmediği paranoyalarına sık sık denk gelmek mümkün. İkinci anons Experience bir cennet

deneyiminden bahsediyor ve “Cennet olsa orda ne yaşardın?” diye soruyor. 3. anons Warning’de sıcak bölgeye girdiğimiz ve dikkatli olmamız gerektiğinden, olası yaralanmalardan WWAY HEALTH’in sorumlu olmadığını hatırlattıktan sonra Heat Rises’ı dinliyoruz. Yani aslında Miss Universe’te Nilüfer bize, zekice kurgusuyla kendi çekişmeleriyle dolu iç dünyasının basit bir simülasyonunu sunuyor. Nilüfer’in kendine özgü sarsıntılı sesi, ifadesindeki şeffaflık ve görsel işleri inanılmaz bir bütünlük içinde. Aslında onun işleri her yönüyle düşünülmüş bir sanat projesi. Dünyanın değişik şehirlerindeyken çektiği görüntüler ve oldukça popüler kolaj videoları da özgün değil belki ama oldukça eğlenceli. Leopar desenli bluzu, kocaman halka küpeleri ve yeşil eşofmanıyla 23 yaşındaki herhangi bir kızdan farksız görünse de, zayıflıklarını ve paranoyalarını öne çıkarabiliyor olması onu yaşıtlarından ayırıyor. Nilüfer’e göre Miss Universe onun sadece ilk albümü ve bu o kadar da büyütülecek bir şey değil. Çok özgün bir müzikal hadise olarak Yanya gözlerimizin önünde büyürken, her adımını ilgiyle izliyorum. 2018’de Babylon’daki Güneşin Kızları serisi kapsamında gerçekleşen konseri müthişti, onu yeniden buralarda görebilmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

gidince Yaz aşkınız birkaç lacak ihtiyacınız o iye üzülme, d şarkı. Bitti iye sevin... yaşandı d ratt – Jessica P e v o L y M Here – Karen O Day Go By a ilüfer Yany he Girl Angels – N thing But T ry e v E – y a D Night And ey ne – PJ Harv Good Fortu aker on – Chet B o M il v e D Old ilberto – Astrud G u o Y f O k I Thin trong Louis Arms – e if n K e Mack Th k Spots ain – The In g A t e e M l We’l Björk One Day –

PLAYLIST

LOVE

Esra GÜNDOĞDU

MER M U S T S O P

Yeni dalga

23

Yanya'nın yaşı

2019 Miss Universe


6 ‘Daha fazla sevgi, sıfır ırkçılık’ RÖPORTAJ

)

AGUSTOS 2019

Çağatay YILMAZ

L

ondra’da doğan bir ‘göçebe’ Iris Gold. Danimarka’nın merkezinde özgür ruhların kurduğu özgür şehir Christiania’da büyümüş. Bu hippi komün ve ilk gençlik yıllarında enstrümanları kullanıyorsunuz? Besteci ve çevresinden sıkça vokal tarafınızın nasıl farkları var? duyduğu 60-70’li yılların Genellikle önce sözleri yazıyorum. Bir müzikleri tarzını derinden enstrüman çalmıyorum, dolayısıyla kafamdaki etkilemiş. Parçalarında bir melodiyi mırıldanıyorum ve üzerine sözleri dönemin izleri kolaylıkla yazıyorum. Bazen havalı bir 70’ler groove görülebiliyor. Protest melodisini loop’a alıyorum ve onun üzerine rap’ten pop’a farklı yazıyorum. Rap müziği çok seviyorum, belki bu tarzları harmanlamayı yüzden sözler benim için hep ön planda oldu. başaran sanatçı, oldukça ❏ Geçmişten mi gelecekten mi ilham da üretken. Blur, Taylor Swift, Miguel gibi isimlerle alırsınız? İkisinden de. James Brown ve Tina Turner’ı çalıştı. 2015’te teklisi severim tabii ki ama Anderson Paark ve Lizzo Goldmine’la adından söz gibi sanatçılardan da çok keyif alıyorum. ettirmeyi başardı. 2018 ❏ YouTube ve Spotify dinleyici yılı boyunca Avrupa’da sayılarını gösteriyor. Bu rakamlar size pek çok ülkede onlarca bir şey ifade ediyor mu? Takip ediyor konser verdi. Teklilerin musunuz? ardından, geçen Haziran Bunların üzerine pek düşünmüyorum. ayında ilk albümü Planet Benim için en önemli şey konserlerde Cool ile de sahnedeki dinleyicilerle kurduğum bağı yerini iyice sağlamlaştırdı. hissetmek. ‘Hippie hop’ dünyasına ❏ Sizce günümüzde müzikte çağıran sanatçıyla müziğini başarılı olmayı ne ifade ediyor? ve ilham kaynaklarını Benim için başarı, amacınızı konuştuk. bulmak ve çevrenizde bunun ❏ Spotify verilerine göre en çok dinlendiğiniz için sizi destekleyen bir ekibinizin olması. Sevdiğim beş yer Paris, İstanbul, şeyi yaparak hayatımı Mexico City, Berlin geçirmek benim için ve Londra. Çok farklı ülkeler ve kültürler… Bu kesinlikle başarı. ❏ Şarkılarınıza isim kadar çeşitli bir seyirci verme süreci nasıl oluyor? kitlesine ulaşmanızı ne Genellikle havalı bir alıntı ya sağlıyor sizce? da isimle başlayıp şarkıyı onun Çok mutlu oldum! etrafına inşa ediyorum. Böylece Bütün mesajım isimler baştan belli oluyor yani. çeşitliliğin artması ❏ Müzik dünyasının yakın üzerine ve bu mesaj zamandaki en büyük problemi yeni hit müziğimin bir parçası şarkıların üretilememesi. Belki tüm olduğunu umuyorum. dünyada yaratıcılık geriliyordur, ne Müziğimi çok farklı dersiniz? seslerin kaynaşmasıyla Müzik yayınlamak kolaylaştı, artık oluşturuyorum. Belki bu dinleyicilerin daha fazla seçeneği var. yüzden çok farklı etnik ve kültürel temelden insanlar Ama radyolar ve playlist’lerde genellikle müziğimi içselleştirebiliyor. daha genele hitap eden müzikler kullanılıyor ve bu şarkılar hit haline ❏ Yaptığınız müzik duygularınızın tercümesi geliyor. ❏ İmajınız ve estetik algı, bir mi sizce? sanatçı olarak sizin için önemli mi? Evet, kesinlikle. İnsanlar Evet, tarz çok önemli. Yorgun hippi, çiçek gücü ve hiphissediyorsam bir kıyafeti üzerime hop, pop ambiyansını geçirip anında iyi hissedebiliyorum. hissedebiliyorlardır Tarz, bir şarkının havasını umarım. Planet Cool değiştirip hikayeyi anlatmayı çok bununla ilgili. Daha fazla kolaylaştırabiliyor. sevgi, sıfır ırkçılık. Her ❏ Sırada neler var? yere yayılan barış gezegeni Birkaç TV ziyareti ve havalı bir çok havalı bir hale feat’im olacak. Yaz sonunda da getirebilir. yayınlayacağım yeni parçalar olacak. ❏ Şarkılarınızı oluştururken hangi

HIPPIE HOP YILDIZI Iris Gold’un bu yaz yayınlanan albümü Planet Cool ismiyle müsemma bir yapıt. Kendisinin de söylediği üzere şarkılar ırkçılığa hiç toleransı olmayan ve pozitifliği öne çıkaran bir lirikal bakış açısıyla yazılmış. Şarkıların temaları da kendisiyle barışık olmaya yönelik. Own Vibe başkalarının fikirleriyle gereksizce meşgul olmamayı öğütlüyor, A Lot to Give de kendimize koyduğumuz engelleri aşmayı örneğin. Gold’un zaman zaman saykedelikleşen, romantik ‘hippie hop’ dünyası, pembe ve pamuk şeker tadında olsa da diva esintilerini taşıyor. Albüm de hip-hop’ta iyimser bir dişiliğin habercisi.

24 . bin

Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı

Iris Gold

2019 Planet Cool


7 ‘Aynı ailenin bir parçasıyız’

RÖPORTAJ

)

AGUSTOS 2019

Çağatay YILMAZ

olmak beni üzüyor. Konserle alakalı güzel bir şey ise, konsere gelecek herkesten Irak’ta tanıştığım Kürt kızlar için bir şeyler getirmesini isteyeceğiz. Türkiye’ye yakın bir yer, bu yüzden onlar için kıyafet toplamaya uygun bir yer olduğunu düşündük. Yakın zamanda Irak’tayken tanıştım onlarla. Bu kızlar IŞİD tarafından kaçırılmış, köle olarak tutulmuş ama kaçmayı başarmışlar. Hikayeleri üzücü ve dinlemek çok zor. Ama en azından kaçmayı başarmışlar ve mülteci kamplarında onlarla ilgileniliyor. Bu kızların düzgün kıyafetler, parfüm ya da makyaj malzemeleri gibi bizim gibi hissettiren şeyleri yok. Ben de bunu yapmak istedim. Küçük bir şey gibi görünüyor farkındayım ama önemli. Bunu deneyeceğim yani, konsere gelen herkesten küçük bir çanta da olsa bir şeyler getirmesini isteyeceğim. Güzel bir şey. ❏ Müziğiniz soul’a dayalı ama başka türlerden seslerle zengin. Müziğinizi nasıl tanımlarsınız? Eh, tanımlamıyorum. Gerçekten, tanımlamamaya çalışıyorum! ❏ Müziğinizin bir mesajı var mı? Öyle düşünüyorum. Şarkıdan şarkıya değişiyor tabii. İnsanların müziğimle iyi hissetmesini istiyorum. Üzücü bir hikaye anlatsa da, altında bir güç olsun istiyorum. Bilirsiniz, bardağın yarısı dolu. Pozitif olmaya çalışıyorum. ❏ Müziğinizde teknolojinin nasıl bir yeri var? Teknolojiye kaydetmek için ihtiyacımız var! İsterseniz seslerle biraz oynayabilirsiniz de. Teknolojiyle ilgili çok bilgim yok aslında, biz genellikle canlıymış gibi kaydediyoruz ve sonrasına da bakıyoruz işte. ❏ Müziğinizi etkileyen bir an ya da kitap var mı? Müziğimi etkileyen bir kitap yok. Hayattan ilham alıyorum, sadece hayattan. ❏ Sözler mi, müzik mi? İkisi arasında bir seçim yapabilir miyiz bilemiyorum. Hepsi sanatın parçası, değil mi? Resim mi, tuval mi diye düşünmek gibi sanırım. İkisine de ihtiyacım var kesinlikle. Melodi çok önemli ve güzel ama sözler bazen beni ele geçiriyor. ❏ Canlı söylemeyi mi, stüdyoda olmayı mı tercih edersiniz? Gününe bağlı aslında. Bazen canlı söylemekten bazen de stüdyoda olmaktan daha keyif alıyorum. Bir tercihim var mı bilemiyorum yani. Mesela biri tam şu an stüdyoya gitmeyi teklif ederse pek istemem, canlı söylemeyi tercih ederim. Ama yarın stüdyo için daha heyecanlı olabilirim.

Stone, İstanbul’daki konserinde Türk bayrağı açtı, seyircilerin arasında dolaşarak şarkı söyledi.

Joss Stone

G

eçen ayki sayımızda Yakın Takip köşemizin konuğu olan Joss Stone, güçlü sesi ve soul’a dayalı tarzıyla günümüzün en değerli vokallerinden biri. Çok genç yaşlardan beri sahnede olan müzisyenin Türkiye konserleri de hep ‘ilginç’ zamanlara denk geldi ama bu onu durdurmadı. 2013’te Gezi Parkı olayları olduğunda, kendini muhalif ve korkusuz atfeden müzisyenler, konserlerini bir bir iptal ederken Stone, göğsünü gere gere geldi. Hem parkta fotoğraf çektirdi hem de konserde gelenleri coşturdu. 2016’da darbe girişiminin üzerinden henüz bir hafta geçmişken yine İstanbul’da sahnedeydi, yine seyircisini coşturdu. 11 Temmuz’daki İstanbul Caz Festivali konseri öncesinde Stone’la konuştuk. ❏ Son projeniz Mama Earth... Albümde enstrümantal aralar var. Fikir nereden çıktı, neden ihtiyaç duydunuz? Doğru kelime ihtiyaç değil sanırım, enstrümantal araları sevmek daha çok. Muhtemelen Lauryn Hill ve Destiny’s Child sevdiğim için. Çoğu R&B albümünde olur, Lauryn Hill’in albümlerinde de öyle. Bence çok tatlı bir şey. Tonu ayarlıyor ve atmosfer yaratıyor. Derin bir anlamı yok, sadece öyle istedik. ❏ Son albümünüzün hikayesi nedir? Mama Earth’in yaratım ve yazım süreci çok açık geçti. Benim daha kontrolcü olduğum diğer albümlere göre farklıydı yani. Mama Earth’te kendi yapmadığım her şeyin üzerindeki kontrolümden vazgeçtim… Şarkı sözlerini yazdım, söyledim ve davulları bateriste, basları bas gitariste, klavyeleri klavyeciye bıraktım. Bilinçli bir şekilde, kimseyi etkilememeye çalıştım ve ortaya ne çıkacağını görmek istedim. Sonuç, önceki albümlere göre çok farklı bir müzik oldu. Arka arkaya dinleyince farkın büyüklüğü anlaşılıyor. Genel anlamda dünya müziği oldu ve grup olarak müziğimizi ortaya çıkardı. Mama Earth bizim, benim değil. Bu hoşuma gidiyor. ❏ Birkaç yıl önce bir arkadaşım Brexit hakkındaki görüşünüzü sordu. O zaman yeterince bilginiz olmadığını söylemiştiniz. Üzerinden birkaç yıl geçmişken, Brexit hakkında ne düşünüyorsunuz, müzik endüstrisinde bir değişim gördünüz mü? Eh, hâlâ yeterince bilgimin olmadığını düşünüyorum. Bence Brexit’e insanlar karar vermemeliydi, bir referendum olmamalıydı. O kadar da kötü değil bence. Avrupa’yı terk ettiğimiz fikri de doğru değil. Avrupa Birliği’nden çıkıyoruz, bu da mutlu olmadığımız bir iş anlaşmasından ibaret. Hâlâ Avrupalıyız, Dünya’nın aynı yerindeyiz, aynı ailenin bir parçasıyız. Çok da ayrılıyormuşuz gibi hissetmiyorum yani. Kendimi Avrupalı hissediyorum ve bunun ömrüm boyunca değişeceğini sanmıyorum, benim için en azından. İnsanların verdikleri tepkileri görünce üzülüyorum. Başka fikirleri duymaya karşı olmaları ve görüş farklılıkları yüzünden kabalaşmaları beni çok üzüyor. Bu utanç verici bir şey ve desteklenmemeli. Neticede bir iş anlaşması üzerine konuşuyoruz, birbirimizle olan ilişkilerimiz üzerine değil. Elbette birbirimizi umursuyoruz. ❏ İstanbul’da nasıl planlarınız var, konser dışında ne yapacaksınız? Konser dışında bir şey yapmak için vakit olmayacak maalesef. Geleceğiz, çalacağız ve gideceğiz. Türkiye’yi seviyorum ve vakit geçiremeyecek


HABER

AGUSTOS 2019 )

8

Gıcır gıcır stream YouTube Music Çağatay YILMAZ

M

erhaba arkadaşlar, yeni dijital yayın platformuna hoş geldiniz! Yeni diyoruz ama aslında sadece ülkemiz için yeni. Apple Music ve Spotify’a alternatif olarak 2015 yılında hayatına başladı ve 50’den fazla ülkede kullanılıyor. YouTube Music ve YouTube Premium Türkiye’de de kullanıma açıldı. YouTube aslen bir izleme platformu olsa da, online müzik dinlemelerinde ciddi bir orana sahip. IFPI’nin 2018 tarihli raporuna göre, tüm dünyadaki online müzik aktarımının yüzde 47’si YoTtube üzerinden gerçekleşiyor. Türkiye’de de 15 milyon online müzik dinleyicisi var. Digitalage’in ZENNA ile Ocak 2018’de yaptığı çalışmaya göre, Türk halkının yüzde 80’i genelde cep telefonundan müzik dinliyor. Aynı çalışmaya göre, Türkiye’de ortalama günlük 1,5 saat müzik dinleniliyor. Buna binaen, YouTube’un müziğe özel bir platform kurmasına şaşırmamak gerek. YouTube Music'in eski ürün müdürü Elias Roman, uygulamanın vaatlerini şöyle sıralamıştı: “Başka hiçbir yerde bulamayacağınız muazzam remiksler, canlı performanslar, kapaklar ve müzik videolarını hepsi basitçe organize edilmiş ve kişiselleştirilmiş. YouTube her ay müzik kültürünün bir parçası olmak ve yeni müziği keşfetmek için YouTube'a her ay 1 milyardan fazla müzik dinleyicisinin gelecek.” Geniş bir müzik arşivine sahip olan YouTube Music’te müzik klipleri de izlenebiliyor. Uygulamanın bir diğer özelliği de şarkı sözünden şarkı bulma imkanı tanıması. Google Türkiye Pazarlama Müdürü Işıl Heves de yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojileri kullanılarak oluşturulan platformun akıllı arama özelliği sayesinde kullanıcıların

müzik arama ve dinleme deneyimini üst seviyeye taşıyacağını söylüyor. YouTube Music uygulamasını Türk kullanıcılara uygun hale getirmek için çok çalıştıklarını belirten Heves, "Türkiye'deki kullanıcıların büyük bir kısmı online müzik dinlemekten ve yeni şarkı ve şarkıcıları keşfetmekten oldukça hoşlanıyor. Biz de Google'ın arama ve yapay zeka gücünü kullanarak kullanıcılarımızın aradıkları müziklere ulaşmasını kolaylaştırmayı hedefledik. YouTube Music sayesinde kullanıcılar sadece orijinal şarkılara ve kliplere değil, aynı zamanda sadece YouTube'da bulunabilecek remiks, cover ve canlı performanslara ulaşabiliyorlar" dedi. Google Asistan'ın yardımı ve zengin kullanıcı verilerine erişim sayesinde, uygulama günün saatine, kullanıcının bulunduğu yere ve dinleme alışkanlıklarına göre otomatik olarak öneriler sunacak. YouTube yöneticisi T. Jay Fowler yenilenen hizmeti 'çok kişiselleştirilmiş bir deneyim' olarak nitelendirdi. YouTube Music uygulaması ayrıca kullanıcılarının uzun süredir istediği bir özelliği de getiriyor, artık çevrimdışı müzik dinlemek de mümkün olacak. Uygulamanın müziğe ve müziğe dair tüm multimedyaya ulaşmak için tek adres olma iddiası boşuna değil. YouTube’un eli dünyadaki en büyük müzik sitesi olmasıyla çok güçlü ama 1,3 milyar kullanıcıyla bile pazarının lideri Spotify’a ve Apple Music, Fizy gibi platformlara karşı nasıl konumlanacak, ilgiyle takip edeceğiz. YouTube Music’in reklamlı sürümü ücretsiz olarak kullanılabilirken, Premium sürümler 13,99 TL’ye kişisel ve 20,99 TL’ye Aile paketleri olarak alınabiliyor. Ayrıca Spotify ve Apple Music'te olduğu gibi öğrenci paketinin geleceği de söyleniyor.

YouTube Music'in kullanıcı panelinin görüntüsü.

iPhone'la ödüllü hatıralar

1

12

Yarışma 12 yıldır düzenleniyor.

2. kez verilen iPhone Fotoğraf Ödülleri’nde bu yıl 140’tan fazla ülkeden gönderilen binlerce fotoğraf yarıştı. Kazananlar geçen ayın son günlerinde duyuruldu. Büyük Ödül ve Yılın Fotoğrafçısı Ödülü’nü Big Sister adlı fotoğrafıyla İtalya’dan Gabriella Cigliano kazandı. Fotoğrafı geçen yıl yaptığı Tanzanya seyahati sırasında çektiğini söyleyen Cigliano, kadrajındaki çocuklarla aynı dili konuşamasa da birkaç metreden gözleriyle iletişim kurduklarını hissettiğini söylüyor. Fotoğrafı çocukların annesine gösterdiklerinde çok mutlu olmuş. Cigliano, kadının fotoğrafını da çekmek istese de iPhone’u onun elinde olduğu için mümkün olmamış. Yılın Fotoğrafçısı Ödülleri’ndeyse birincilik Sea Stripes adlı fotoğrafıyla Portekiz’den Diogo Lage'e, ikincilik Sorry, no movie today adlı fotoğrafıyla Rusya’dan Yuliya Ibraeva'ya ve üçüncülük Come Across fotoğrafıyla Çin’den Pend Hao’ya layık görüldü.

18 kategoride ödüller ABD’den Peru’ya pek çok ülkeden fotoğrafçılara gitti. Bu sene kazananlar arasında Türkiye’den de 3 isim yer aldı. Şükrü Mehmet Ömür, Touluse yakınlarında çektiği Sabah Sisi isimli fotoğrafıyla doğa kategorisinde birincilik kazanırken, Asuman Rubson Sycamore Gap isimli fotoğrafıyla manzara kategorisinde, Burcu Öztürk donmuş Central Park fotoğrafıyla panaroma kategorisinde ikinciliğe layık görüldü. 2007’den beri düzenlenerek ilk ve en uzun süreli iPhone fotoğraf yarışması olma özelliğini taşıyan iPhone Fotoğraf Ödülleri’nde bu yıl fotoğrafların seçiminde zorlanıldığı da söylenenler arasında. Jüri üyelerinden biri olan Cary Hazelgrove, “2019’un fotoğrafları alışılmışın ötesinde muhteşemdi. Gezegeni fotoğraflarla bir araya getiren müthiş çalışmalardı” dedi. Fotoğrafların seçim süreci biraz zorlu, yarışmada her yıl kazananlar binlerce fotoğrafın içinden saygın jüri üyeleri tarafından çok adımlı bir süreç izlenerek belirleniyor.


ELEŞTİRİ

)

AGUSTOS 2019

Diss'ler de kavgalar da POP

9

Ece ULUSUM

R

ap müzik ‘pop’laştı, radyolar basıyla tiziyle küfürleri sansürleyerek de olsa rap şarkılarına yer vermeye başladı. Hatta reklam müziği olarak sıkça kullanılmaya başlandı. (Bkz. Dimi?) İşler bir nebze alıştığımızın dışına çıkmaya başlamışken Norm Ender bir salam ve sosise şırdanlı göndermeli Mekanın diss parçası yayınladı. Hem Sahibi'yle sahalara döndü. Şarkı yayınlanır de parodi bir klip eşliğinde. yayınlanmaz YouTube’da bir numara oldu, Şarkının iyi ya da kötü ertesi gün Apple Music ve Spotify’da. olduğuna dair görüşleri bir 3 günde 6 milyonun üzerinde izlenen kenara bırakalım. Diss rap klip anında fenomenlerin tepki videoları müziğin önemli bir parçası, çekmesiyle yayıldı. Açıkçası Norm’un yaptığı bunu yadırgamak, küskünce parçanın sound’u diss attığı rapçilerin gruplaşmak ve müzik dışı parçalarını miksleyerek yapılmış bir şaheser. bir kavgaya dönüştürmek Sözleri de parodi ve göndermelerle dolu. En manasız. Bu tür diss’ler dikkat çekeni de Pozitif ekibinden Elif Cemal müziği hareketlendirir, oldu ki o konuda hâlâ bir açıklama yok. Kısa müzisyenlere çeşitli ilham sürede sosyal medya kasıp kavruldu. Birden kapıları açar. Ancak bu iş Demet Akalın-Hande Yener ya ‘hater’lar türedi, bir çeşit gruplaşma oldu. Norm’u savunan dinleyicilere karşı, popüler da Hülya Avşar-Gülben Ergen rap müzisyenleri savunan dinleyiciler, çatışmasına dönecekse hemen rapçiler, plak şirketleri… bitmeli… Kulakları çekip Şimdi size ‘diss manager’ hizmeti verelim. sert zemine “Maazallah!” diye Adım adım neler olduğunu anlatıyorum: vurduktan sonra hikayeyi başa Ezhel birkaç ay önce yaptığı Lolo’yu saralım. YouTube’da yayınladı. Parça aslında Norm Ender’e bir diss değildi ama zamanlaması ŞARKILAR DA manidar. Diss kültüründen hoşlanmadığını KAVGALAR DA POP söyleyen Ben Fero, Ezhel’in Lolo’suyla Rap müzikte Ezhel’le trap Norm’a göndermeler yaptı. Ezhel, Norm’un türünün yükselişi başladı, Instagram post’una yorum yaptı. Norm, ondan ilhamla Ben Fero Okan Bayülgen’in programına katıldı. heceleme rap (Scotch) ile rap Orada “Ben Türkçe rap’i özentiliklerle müziği pop’la kaynaştırdı. doldurmalarını eleştiriyorum. Türkçe rap Ara ara dergide ikisinden zor şartlarda bugünlere geldi ancak bugün de söz ettik, hükümetin rap Amerikan özentisi tavır ve sözlerle dolu” müziğe tepkisi, YouTuber’larla dedi. Khontkar, televizyon programına takılmaları, plak şirketlerinin ve Norm’a istianen tweet’ler attı. Tüm bu rap müziğe yatırım yapmaları süreçte Türkçe rap müziğin abileri sessiz kaldı, aslında hâlâ öyle denebilir. ve dünyadaki auto tune etkisiyle roket hızında ünlü TÜRKÇE RAP ABİLERİ NEREDE? oldular. Her ikisi de kendi Killa Hakan’ın parçası Fight Kulüp’te ona ekolünü yeni nesle aşıladı. En Ceza, Ezhel ve Ben Fero eşlik etti. Bu birine başta yüzde dövmeler yapan diss değildi, rap camiasına eleştiriydi. Ancak insanlar ya da protein tozu Killa ve Ceza’nın tarafını belli ettiği açık. müptelası kaslı kel erkekler Killa’ya sosyal medyada adeta linç başladı, türedi. Uzun zamandır Ezhel ve Ben Fero’yu şarkıya dahil ettiği yeraltında yeşermeye çalışan için. Mutluluğunu bile asabiyetle sergileyen rap müziğin şımarıkça Killa Hakan sosyal medyadan bir video yayılmasını anlayabiliyoruz. paylaştı, onu eleştirenlere küfür kıyamet… Ben Fero Twitter’dan açıklama yaptı. Tüm Sonuçta pop müzikteki bu süreci on binlerce kişi adeta belediye tıkanmayı yeni bir tür seçim yarışı gibi izliyor. Ortalıkta böyle dolduracaktı… gerginlikler varken dinleyici tarafındaki en Ancak trap ile başlayan net gelişme, rap parçalarının olduğu playlist’e akımı Norm Ender kelimenin yeni şarkılar eklemesi oldu. Bir sürü benzer tam anlamıyla reddetti. yorum var; “Parçaları alt alta koydum hepsini Hatta hükümetin tutuklama bir bütünmüş gibi dinliyorum...” Bu gibi kararlarıyla birleşen rap çekişmeler şarkılarda kaldıkça kültürü ve müzisyenlerden kendini tam ilhamı besler. ABD’deki örnekleri malum. anlamıyla uzak tuttu. Geçen Diss’leşmeleri merakla izliyoruz. Ancak yıl Aralık’ta röportaj yaptığımız Ceza ve Sagopa Kajmer diss’lerini özlemiyor Ender bugün diss yapacağının değiliz. Hepsi bugün hâlâ dinleniyor. Geçen sinyallerini verdi ve şöyle dedi: bir videonun altında yorum gördüm, olayı ve “Onlar rap müziğin dumanı hepimizin hislerini anlatmış arkadaş. Olduğu ben ateşiyim…” Epeydir gibi aktarıyorum: “Ezhel ve Norm böyle bekliyorduk yani. devam etse, Ceza ve Sagopa’da işin içine girse, Ve geçen ay Norm Ender dolar 1 lira olsa...”

Fight Kulüp Ceza yazıyor... Ben Fero 3-2-1 bitir işi, bu rapim iyi ve bitirici. Norm Ender Basını tizini sesisi açın. Hip-hop'u bok edecekseniz eğer polisten değil siz benden kaçın. Sülalen için hıdıdı hıdıdı al bitch! Ezhel Boşuna yapıcan bize LOLO İşin gücün laf....... Killa H.

Ben Fero Norm Ender Basını tizini sesisi açın. Hip-hop'u bok edecekseniz eğer polisten değil siz benden kaçın. Sülalen için hıdıdı hıdıdı al bitch! SAYWHAT?? Ezhel Norm Ender Basını tizini sesisi açın. Hip-hop'u bok edecekseniz eğer polisten değil siz benden kaçın. Sülalen için hıdıdı hıdıdı al bitch! Hiç umrunda olmadı ki ne desem sallamıcan Ben gitmeden farkımı hiç bi zaman anlamıcan Khontkar Norm Ender Basını tizini sesisi açın. Hip-hop'u bok edecekseniz eğer polisten değil siz benden kaçın. Sülalen için hıdıdı hıdıdı al bitch!

32 .

milyon

Mekanın Sahibi klibinin YouTube'da 2 haftada izlenme sayısı

10 .

milyon

Fight Kulüp klibinin YouTube'da 2 gün izlenme sayısı

10 .

milyon

Ezhel'in Lolo videosunun YouTube'da 2 haftada izlenme sayısı


10

ALBÜM AJANDA

)

AGUSTOS 2019

Sıla Meşk Pop Sony Music Türkiye 3 Parça, 11’

Khurangbin Hasta El Cielo Psychedelic rock Night Time Stories 12 parça, 50’

Imperial Teen Now We Are Timeless Indie pop Merge Records 10 parça, 34’

Yalın Deme Bana Yokum Pop Doğan Müzik Yapım 1 parça, 4’25’’

Hande Yener Krema Pop Poll Production 1 parça, 3’9’’

Jax Jones Snacks Dans pop Polydor 9 parça, 27’

K. Flay Solutions Elektro pop Interscope Records 10 parça, 36’

Blood Orange Angel’s Pulse Synth-funk Domino Recording 14 parça, 32’ Of Monsters and Men Wild Roses Indie pop SKRIMSL 1 parça, 4’3’’

Machine Gun Kelly Hotel Diablo Pop rap Bad Boy&Interscope 14 parça, 37’

Emir Can İğrek Nevale Pop ILS Vision Music 1 Parça, 3’26’’ New Order ∑(No,12k,Lg,17Mif) New Order + Liam Gillick: So It Goes.. Synthpop New Order Ltd. 19 parça, 95’

3teeth Metawar Endüstriyel metal The Century Family, Inc 13 parça, 46’ Rosalía Fucking Money Man Flemenco pop Columbia Records 2 parça, 4’6”


ALBÜM AJANDA

)

Khontkar RDKYSZN Trap RedKeys Music 4 parça, 12’

Catnapp Break Trap Monkeytown Records 7 parça, 25’

Fresno Sua Alegria Foi Cancelada Pop rock FRESNO 10 parça, 38’

Muna Who Synthpop RCA Records 2 parça, 6’ 35’’

Seda Erciyes 10:50 Trap Epic Istanbul 1 parça, 3’ 17’’

Phoxjaw A Playground for Sad Adults Post hardcore Hassle Records 6 parça, 22’

Oh, Sleeper Bloodied/Unbowed Metalcore Solid State Records 10 parça, 40’ Pouya The South Got Something to Say Southern hip-hop POUYA 15 parça, 38’

Joanna Sternberg Then I Try Some More Indie folk Team Love Records 9 parça, 25’

11

AGUSTOS 2019

Pretty Vicious Beauty of Youth Punk Big Machine Records 12 parça, 48’ The Golden Filter Autonomy Synthpop 4GN3S 10 parça, 38’

Bleached Don’t You Think You’ve Had Enough? Power pop Dead Oceans 12 parça, 39’

DJ Maphorisa, Kabza De Small Scorpion Kings Afrobeats New Money Gang 12 parça, 76’ Hitsujibungaku Kirameki Indie rock Felicity / SSNW 5 parça, 23’


12

RÖPORTAJ

)

AGUSTOS 2019

'Eurovision'la ilgili bir belgesel hazırlayacağım'

Ece ULUSUM

Ç

oğu müzisyenin açıkhava konserleri ve mini turneleri söz konusu olunca içimde merak uyanmaz. Benzer sahneler, playlist’ler ve kostümler… Ancak yerli sahnenin en güçlü seslerinden Sertab Erener varsa işin içinde, her şey değişir. O müziği tutkuyla yapıyor ama en önemlisi kendi sınırlarını en fazla ne kadar zorlayacak onu merak ediyor. Açıkçası bu merakı biz sıkılmış izleyicilere şifa oluyor. 25’inci sanat yılını kutladığı Sertab’ın Müzikali projesindeki sahne arkası hazırlıklarına şahit olmuştum. Sadece ses provası yapıp kuliste oturanlardan değil. Sahnedeki halıyı düzeltiyor, ekibiyle uzun uzun konuşuyor, mutlaka herkesin fikrini soruyor. Onun yıldızlığı burada… Bir konsere hazırlanmak yeterince yorucuyken o gece Sertab Erener, Harbiye Açıkhava’ya taşıdığı müzikalde Pot pourie ve bis’i sayarsak o gece Erener 38 şarkı söyledi. Bir

Erener'le Maslak Kolektif House'da buluştuk. Röportajın videosuysa YouTube kanalımızda!

an olsun yerinde durmadan… Şimdi müzikale biraz ara verip geliştirme kararı aldı. Ancak aynı anda birçok iş yapmadan olmaz. Bu süreçte dondurduğu bir projesine yeni dokunuşlar katarak yeniden sahneliyor. Adı da Sertab Elektrik, Erener Akustik. Sahnedeki abajurdan, başına taktığı taca kadar her şey düşünülmüş. En güzeli de 3 saate sığamayacak kadar çok şarkısı olduğundan, aralarda medley yapması… Bu konseri seyrederken adeta Sertab Erener’in şahsi arşivine sızmışım gibi hissettim. Keza röportajlarından ve konserlerinden oluşan özel videolar, aralarda anlattığı hatıralar, eski şarkılarının yepyeni versiyonları karşımdaydı. Harvey Keitel “Belli bir yaşa kadar emer durursun. Bir noktaya eriştikten sonra tüm aldıklarını geri vermen lazım” demişti. İnanıyorum ki kendisi de tam bu noktada. Onun sadece şarkıları değil, çabası da hepimize ilham oluyor. Bunu açık bir teşekkür yazısı olarak kabul edin… Erener bu projesiyle turne yapıyor, kaçırmayın. Detayları sohbetimizde… ❏ Siz çok yönlü bir müzisyensiniz. Rock, caz, akustik, soul, pop, opera gibi birçok sound’da şarkılar söylüyorsunuz. Açıkçası çok merak ediyorum; Sertab Erener’in başka kaç sound’u ve sahne kişiliği var? (Gülüyor.) Aslında bir şarkıcının içinde birçok şarkıcı var bence. Bir tek ben böyle değilimdir diye düşünüyorum. Çok sevdiğim şarkılar, çok sevdiğim sound’lar var. Ama hangisi benim yapabileceğim

şeymiş diye düşünerek yolculuğa çıktığımda ‘Ben bunları söyleyebilirim ancak şunları asla söyleyemem’ diyebildiğim bir noktaya geliyorum. Ama bende bir rock şarkıcı var orası kesin. Zaten caz müziği devirmezsen buralara gelemiyorsun, illa oradan geçmen gerekiyor. Pop kariyerimle başladım. Sonra Türk sanat müziği bu topraklarda doğup büyüyen biri olarak hiçbir zaman kulağımdan gitmeyecek tını. DJ’lerle de albüm yaptım falan. Bir kadın şarkıcı var onu bulamıyorum. Çünkü karakterimle çok doğru orantılı. Sanırım arabesk söyleyemem. Sonuna kadar yani… ❏ Size şu sıra en yakın gelen sound hangisi? Rock diyebilir miyiz? Evet ama içimde bir klasik kadın da var. Operadan gelen, slow şarkıların olduğu, damar şarkıların olduğu kadın yani poprock kadın eş yerde duruyor. Çok rock yaparsam, pop’u özlüyorum, diğerini yaparsam rock müziği özlüyorum. O yüzden aslında eşit. Zaman zaman biri öne çıkıyor elbette. Bunların altında bana bir şeylerin yetmemesi ve yeni şeyler aramam yatıyor sanırım. Beni zorlayacak, yeni şeyler öğretecek şeyler yapmayı seviyorum. ❏ Afişte de görüyoruz aslında bu denge veya zıtılığı. Haklısın. Afiş de güzel oldu. Sertab Elektrik çizgi, Erener Akustik yazıyor. O hoşuma gidiyor. Senin de dediğin gibi iki farklı karakteri çarpıştırıyorum. Ondan kesinlikle eğlenceli bir şey çıkacak. İzleyenlerin yorumlarını merakla bekliyorum. ❏ İzleyiciler sizi rock müzisyen olarak epey benimsedi. New York’taki konserinizde izleyiciler sizin için rockstar demişti. Farklı kimlikler yeni projelere mi ilham oluyor sizde? Doğru. Her şeyin birbirinden etkileşimi var, fikirler birbirini doğuruyor. Biz geçen yıl bunun turnesini yapmıştık. 12 konserlik… Müzikal yaptığım için bunu durdurmuştum. Ama bu sefer müzikali durdurdum. Eylül’e kadar kendimize biraz düzen vereceğiz ve sonra müzikale devam… Aklımdaki fikirler bitmiyor. Heyecanım tükenmiyor. Sağlığım elverdiği sürece ben burada olacağım.

Sertab Erener


RÖPORTAJ

)

❏ İki farklı karakter diyorsunuz. Bunu kostümlerini ve sahnenizde nasıl yansıtacaksınız? Farklı, altlı üstlü bir sahne kurduk. Birbirine geçişli bir prodüksiyon. Hazırladığımız özel videolar o geçişleri sağlayacak. Biraz muhabbetli, oyunlu ve soru-cevaplı olacak. Akustik buna fırsat veriyor. Duygudan duyguya dinleyicileri yolculuğa çıkaracak. Nova Norda olacak, benimle yeni şarkılarını seslendirecek. ❏ Sizin konserlerinizde playlist özenle hazırlanır. Hep aynı kalmaz, sıralama değişir, çeşitli sürpriz şarkılar eklenir. Bu konserde nasıl bir playlist bizi bekliyor? Elbette en sevilen hit şarkılarım da var ama benim daha çok söylemeyi özlediğim şarkılar var. Onlara B side deriz. 27 yılda o kadar çok şarkı biriktirdim ki, şükürler olsun, o şarkıların hepsini söylemek mümkün değil. Ancak çoğunu söylemeyince insanlar “Aaa... Onu neden söylemedi” diyor. O yüzden bir yığın medley yapmaya başlıyorsun. Ben Sezen’i (Aksu) merak ederdim, neden medley yapıyor diye. Sebebi buymuş… Hepsini söyleyemediğin için birçok şeyi bir araya getirip medley’ler yapıyorsun. Bizim de 5 tane medley’imiz var. Orada da sevilen hit’leri ve B side’ı karıştırdım. Güzel bir playlist oldu. Biraz 2019 versiyonu olan yepyeni ama çok eski şarkıların da yorumları olacak. Mesela Sakin Ol, Güle Güle Şekerim, Ateşle Barut gibi… Onlar da Best Of ’taki versiyonlarıyla çalınacak. Umarım severler. ❏ Siz bu yapımla uzun bir turneye taşıyorsunuz. Ben Sezen’in vokalistiyken çıkardık turneye, aylarca geri dönmezdik. Her gün konser yapardık, hafta sonları matine suare yapardık, ağzına kadar dolardı. Ben de albüm çıkardıktan sonra öyle turneler yaptım. Benim için gerçek turne o. 4-5 konser benim için pek bir şey değil. Turneye gidip uzun süre dönmemek, yollarda olmak... Ancak bu güzel yaz boyu sürecek mini bir turne olacak. ❏ Şu sıralar müzik belgeselleri çok popüler. Acaba siz bir turne belgeseli yapmayı düşünmez miydiniz? Aslında çekersek illa belgesele döner. Ben zaten müzikali biraz daha oynayalım istiyorum. Çünkü daha yeri ver, insanlar daha görmedi. Tüketmeye başladığımızı düşündüğüm zaman elimizde çok ciddi bir arşiv olacak. 2 yıldır hazırladığımız her gösteriyi çektik. Sertab’ın Müzikali’nin belgeselini yapacağım kesinlikle. Bir de inşallah becerebilirsem, Everyway That I Can ve Eurovision süreciyle ilgili bir belgesel hazırlayacağım. Ancak onun da zamanı var. ❏ Bu denli hummalı projeler yapıyorsunuz. Yıllar sonra nasıl anılmak isterdiniz? Bu topraklardan dünyaya müzik üretmiş kişi olarak olabilir.

13

AGUSTOS 2019

‘İLK KEZ DÜŞEN BEN DEĞİLDİM’ Ayvalık’ta konseri sırasında ayağı takılıp düşen Erener’in sosyal medyadan paylaştığı metni olduğu gibi aktarıyoruz: "Çok zor yerlerde çok zor şartlarda müzik yaptım. Bu ülkede müzik aşkıyla hayatına anlam katmaya çalışan her müzisyen ve artist gibi. Dün gece ilk kez sahnede düştüm çünkü sahne diye çıktığım yer tuzaklarla doluydu. Belki sahnede ilk kez düşen ben değildim ama son olmak istediğim için bu filmi ve metni herkesle paylaşmak istedim. Şehirlerin ilçelerin beton yığını haline gelmesinden dolayı rahatsız olmayan ilgililer bir zahmet o betonu en azından bu sahnenin güvenilir olması için kullansalar! Elle sayılır sayıda konser yapabildiğimiz bu sahneleri, sanatçıların güvenliğini düşünüp düzeltseler. Bu konserlerin o salonlarda yapılması için belediyelerden kiralandığını da hatırlatarak, herkese sevgilerimi sunarım.”

KONSER TAKVİMİ

> 9 Ağustos 2019 Cuma Kuşadası AVM Açıkhava > 10 Ağustos 2019 Cumartesi Bodrum Antik Tiyatro > 12 Ağustos 2019 Pazartesi Çeşme Amfi Tiyatro

14

Sertab Erener’in stüdyo albümü var.

27

Sertab Erener’in sanat yılı.

122 . 971 . bin

Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı

Geçen ay 2 gün üst üste Sertab Elektrik Erener Akustik konseri Harbiye Açıkhava'da sahnelendi. Konsere 8 bin müziksever geldi.

bin

Erener’in YouTube’daki kanalının abone sayısı. Erener, fırsat buldukça oraya da içerik üretmeye çalışıyor.


14

RÖPORTAJ

Arda AŞIK

F

)

AGUSTOS 2019

‘TANRI BENİ SEÇMİŞ’

azla söze gerek yok, rock müziğin sesi geçen ay buradaydı. Glenn Hughes telefonun ucunda bana “İstanbul’a 2019’un en iyi rock şovunu getiriyorum.” dedi, efsane şarkılar ve büyük sevgi getireceğini söyledi. Gerçekten öyle de oldu. 11 Temmuz akşamı Zorlu PSM’de rock müzik ruhumuza adeta kök saldı. Seyirci bir an olsun oturmadı, Glenn’in çığlıkları binlerce hayranının içini titretti. Kostümü, konuşması, sesi, orkestrasında davuluna su döküp hararetli solo atanı, diziyle klavye çalanı... Konserde ara ara “Istanbul can you feel it?" diye bağırdı, hepimizi yükseltti. Rock budur be! Deep Purple, Black Sabbath gibi efsane gruplardan geçen, Stevie Wonder ve David Bowie gibi isimlerle çalışan bas gitarist ve vokalist Glenn Hughes ile konseri öncesi telefonda konuştuk. Ne dediyse yaptı, hepimizin aklını başından aldı. ❏ Çoğu vokalin, zamanla sesleri eskiyor ve hatta seslerini yitiriyorlar. Ancak bu sizin için geçerli değil, sesiniz hep taze. Bunun sırrı nedir? Sadece çok şanslıyım. Kendime dikkat ediyorum. İçki

içmiyorum, sigara ya da uyuşturucu kullanmıyorum. İyi uyuyorum, bol su içiyorum, dua ediyorum. Tanrı beni seçmiş. Tanrı beni, insanların “Bu adam nasıl her gece böyle söylüyor!” diyeceği kişi olarak seçmiş. Bunu anlatırken gülümsüyorum. ❏ Zaten rock müziğin sesi olarak anılıyorsunuz. Bu isim bana birkaç on yıl önce verildi. Sektördeki insanların ve hayranlarımın beni böyle anmaları ilginç. İnsanlara sesime saygı duydukları için minnettarım. Çünkü benim sesim, onların sesi. Benim sesim, sizin sesiniz. İstanbul’da da göreceksiniz, sesim seyirciye ait. ❏ Garry Moore, Ozzy Osbourne ve elbette Deep Purple’dan David Coverdale’la çalıştınız. Onların size kattıkları neler? Hepsinin yeri benim için ayrı. Müzikal ve teknik olarak ayrılar. Ve tabii ki ben de farklıyım. Benim tekniğim, Glenn tekniği! Ben, sesimin kimseninkine benzemesini istemem. Konserlerde kendimi ifade etmek için çok fazla enerji harcıyorum. 60’larında bu kadar enerjik adam göremezsiniz. ❏ Peki en çok keyif aldığınız isimler? Trapeze’de ve Black Country Communion. Black Sabbath’tan Tony Iommi’yi severim. Stevie Wonder, David Bowie’yle çalıştım. Red Hot Chilli Peppers’tan Chad Smith en yakın arkadaşlarımdan. Albümlerimde müthiş isimlerle çalıştığım için çok mutluyum ve minnettarım. İdollerimle tanıştım, müzik yaptım! Bowie bir ara 70’lerde, benim evimde kalıyordu! ❏ Şimdiyse Justin Bieber, Billie Eilish gibi isimler var. Nereye gidiyor bu müzik endüstrisi? Müzik endüstrisi yok, bitti! Konser ve kulüp piyasası var. Rock müzik, dünyada en büyük agresif hayran kitlesine sahip tür. Ancak birbirimize karşı dürüst olalım, en çok satan tür rap. Dünyanın her yanında gençler,

rap dinleyerek büyüyorlar. Rock ise benim hayatım. Müzik endüstrisi değişti, kimse plak satmıyor. İnsanlar müziği dijital olarak paylaşıyor. Bizim zamanımızda daha kolaydı. Milyonlarca albüm satıp dünya turnesine çıkardık. Şimdi gençlerin çok çalışmaları ve ebeveyn yardımı almaları gerekiyor. ❏ Takip ettiğiniz isimler yok mu? Hayır. Bana sıradaki Led Zeppelin’in, sıradaki Deep Purple’ın, sıradaki Rolling Stones’un, sıradaki Beatles’ın ne zaman geleceğini söylemelisiniz. Ancak bu gerçekleşmeyecek! 70’lerin efsane grupları asla taklit edilemeyecek. Deep Purple ve Black Sabbath’ta bulunduğum için çok şanslıyım. Bence rock müzik 70’ler ve 80’lerdeki gruplara ait bir şey. ❏ Sizce rock öldü mü yani? Ben sahnedeyken, rock ölü değildir. Eğer rock müziğin öldüğünü düşünsem, sahnede olmazdım. Rock müzikseverler sadıktır. Rock müzikseverler kocaman bir ailedir. Türk seyircisi çok gürültülü, agresif. Onlar çılgın! 15 yıldır İstanbul’a gelmedim. Müzik mirasımı getirmeyi iple çekiyorum. ❏ Müzik endüstrisinin gündemini bir de Brexit meşgul ediyor... 1974’ten beri Amerika’da yaşıyorum adamım! Ben artık Amerikalı oldum. Ancak ekonomik açıdan benim için olumsuz bir gelişme. Gösteri sektörü için bir darbe. Çok aptalca bir karardı. ❏ Deep Purple’la güzel günleriniz oldu. Neden tek tabanca olmayı tercih ettiniz? Birkaç yıldır kendimi Deep Purple klasikleriyle aktarıyorum. Şimdilik böyle yalnızım. Ancak sonsuza kadar olmayacak. ❏ Öyleyse bizi neler bekliyor? Seneye bir Black Country Communion albümü olabilir. Ayrıca çok özel bir projem var ancak şimdilik söyleyemem. Beni her zaman duyacaksınız, asla durmayacağım. Hayatım boyunca hiç bu kadar meşgul olmamıştım.

43 31 . BIN

66

YIL

Hughes, 15 Mart 1976’da Liverpool Empire’da Deep Purple ile son konserini verdi.

Glenn Hughes’in yaşı. Ancak onu canlı izleyenler buna inanmayabilir!

Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı

Glenn Hughes

2018 The Official Bootleg Box Set Volume One


HABER

15

)

AGUSTOS 2019

Sezon 7 bölüm 1 başlıyor

Zorlu PSM'de rengarenk sezon

Gökhan KAYA

E

skiden İstiklâl Caddesi'nde her akşam dört bir yanda çeşitli etkinlikler olurdu. Sokakta yürürken nereye gireceğini uzun uzun düşünür, mahallende dünyanın dört bir yanından isimleri keşfederdin. Kimileri artık o ruhun kalmadığını söylese de bizim o hissi aldığımız bir yer var; Zorlu Performans Sanatları Merkezi. Kimi zaman tüm mekanlarında bambaşka türde etkinlikler olan, amfisinde takılıp müzik hakkında 'geyikleyebildiğimiz', eşe dosta çok sık rastladığımız bir yere dönüştü. Bunu sedece biz değil birçok müziksever söylüyor. PSM, hayatımıza girdiği Ekim 2013’ten günümüze Cats müzikalinden Sónar İstanbul’a 5 binden fazla etkinlikte, 2 milyondan fazla sanatseveri ağırladı. PSM’de etkinlik sayısını oranladığınızda her gün ortalama 2.7 etkinlik gerçekleşiyor. Bunun yanı sıra mekanın önünde konumlanan merdivenli amfi alanı halka açık. Pek çok belgesel, film ve spor etkinlikleri burada ücretsiz olarak gösteriliyor. Partiler ve konser etkinlikleri için de yıllardır ilgi çekici bir açık hava alternatifi sunuyor. Üstelik minderler de bedava! PSM, 7. sezon programını Temmuz ayının son günlerinde açıkladı. Diamond Elite Platinum Plus gösterisi ile Cem Yılmaz, geçtiğimiz sezon büyük yankı uyandıran Alice Müzikali, tangonun en iyilerini buluşturan dans gösterisi I AM TANGO, kült filmleri orkestra performansıyla birleştiren Movies in Concert serisi… Etkinlikler saymakla bitmiyor. İsterseniz, programa daha yakından bakalım.

BİNLERCE FESTİVALSEVER

Festivallere olan sevgimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Tarihleri açıklanan festivaller de bu heyecanımızı bize tekrar yaşatıyor. Tekrarlanacak festivallerin yanı sıra yepyeni bir klasik müzik festivali de programda. Neue! Step sezon başında sonbahar ve melankoli konseptiyle sanatseverlere merhaba diyecek. PSM’nin üç yıl önce hayata geçirdiği MIX Festival, 2018’de 8 bin kişiye ulaşmış ve Aralık sayımızda fotoroman sayfasının konuğu olmuştu. Festival bu yıl 15-16 Kasım tarihleri arasında yapılacak. Geçen yıl 10 binden fazla festivalsevere ulaşan, Nisan sayımızda da Fotoroman sayfasının konuğu olan Sónar Istanbul da 6-7 Mart 2020’de yeniden gerçekleşecek. Geçen sezon "Her müziğin caz festivali" mottosu ve beş haftaya yayılan etkinlikleriyle 45 bin cazseverle buluşan PSM Caz Festivali de programda. Tango Lovers’ın dünyaca ünlü 24 profesyonel dansçı, Dünya Tango Şampiyonası kazananları ve sıra dışı müzisyenlerden müteşekkil gösterisi, tangonun sanatsal evrimini ve dansın dünyada bıraktığı izleri anlatmayı vaat ediyor. Gösteri 23-24 Kasım’da seyircisiyle buluşacak. İsveç’in dünyaya açılan ismi Sophie Zelmani 4 Ekim’de, caz ve Fas tınılarıyla müzğini zenginleştiren Hindi Zahra 16 Ekim’de, Premiers Emois ile dünya çapında tanınan Vendredi Sur Mer 5 Aralık’ta, %100 Studio’da olacak. Ayrıca Kurt Cobain’in doğum gününde Kurt Cobain

1200 Doğum Günü Kutlaması: Nirvana Tribute Band, 20 Şubat’ta sahnede yerini alacak. %100 Studio’da rock dünyasından yer alacak isimler şimdilik şöyle; 21 Eylül Septicflesh, 24 Ekim Naxatras, 9 Kasım Saturnus, 27 Kasım Lebanon Hanover -WW Rendez Vous - Brek, 29 Kasım Japon topluluk Mono, 30 Kasım New Model Army... 6-7 Aralık’ta ise The Aristocrats, 2020 yılının 10 Mart’ında ise Türkiye çıkışlı dark wave ikilisi She Past Away sahnede olacak. Film müziklerinin canlı seslendirildiği Movies in Concert serisi de bu sezon 2829 Ocak’ta Harry Potter: Zümdürüanka Yoldaşlığı'yla devam ediyor. Ayrıca True Detective’in müziklerinin arkasındaki isim Lera Lynn de 12 Kasım’da Turkcell Platinum Sahnesi’nde olacak. En hızlı piyanist olarak Guinness Dünya Rekoru’nu elinde bulunduran ünlü virtüöz piyanist Peter Bence, 13 Eylül’de Zorlu PSM’de sevenleriyle buluşacak. 27 yaşındaki Macar piyanistin YouTube kanalında yaklaşık 800 bin takipçisi bulunuyor ve 500 milyondan fazla tık almış durumda. 21. yüzyılın zeki ve yetenekli bestecilerinden biri olarak gösterilen 37 yaşındaki genç sanatçı Nils Frahm, ilk kez Türkiye’ye geliyor. Alman müzisyen, 19 Eylül’de Zorlu PSM’de. İstanbul’a 2014’te geldiklerinde bu kadar bilinmiyorlardı. Konserde bir avuç insandık. 2016’daki konserleriyse iptal olmuştu. Balthazar, Garanti Caz Yeşili Konserleri kapsamında 27 Eylül’de Zorlu PSM’de.

6. sezonda gerçekleşen etkinlik sayısı 1200'ün üzerinde.


16

BÜLTEN

)

AGUSTOS 2019

W

I

S

H L

I

Ibanez BTB845V-ABL Antique Brown Stained Low Gloss 5 telli elektro bas gitar - 6.222 TL

McQ Alexander McQuenn erkek gömlek - 350 dolar

McFarlane Toys Stranger Things Series 3 Eleven aksiyon figürü 240 TL

Off-White-Easy logo baskılı kanvas sırt çantası - 635 dolar

Petza Paw Plunger Medium 236 TL

Tshirtmanya Sucide Rick tişört 50 TL

S

T

Audioengine B2 bluetooth hoparlör 2.516 TL

Tachen The New York Times 36 Hours World - 40 dolar

Moi tasarım lamba 1550 TL

Muddy Waters’ın mini gitarının figürü - 24 dolar

Asprey yarış arabası kokteyl karıştırıcı - 13.500 dolar

Adidas PW SOLARHU şapka 205 TL

Dktsukulent saksı 50 TL


LİSTE

)

TOP 10

Damla KAAN

İPTALİ ÜZEN 10 KONSER

1

Kylie Minogue

2015 yılında ikinci konserini vermek için Kiss Me Once adlı son albümünün dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye gelecekti. Minogue bilet satışlarının azlığı nedeniyle konser iptal etti. Konuyla alakalı olarak konseri organize eden firma Unilife’ın yetkilileri şöyle bir açıklama yapmıştı: “Kylie Minogue, dünya turne kapsamında gelecekti. Ekibi, tarih değişikliği yapmayı talep etti. Ancak satışlar tahmin ettiğimizin altında kalınca değişiklik yerine iptal kararı aldık. Onun gibi bir dünya yıldızı, 20 milyonluk İstanbul’da görmesi gereken ilginin yüzde 10’unu bile göremedi.”

Sia

10

15 Temmuz’un gerçekleşmesinin ardından birçok kültür-sanat etkinliği iptal olmuştu. Bunların arasından en çok gönlümüzü kıranlardan biri ise Sia’nın gelmekten vazgeçmesiydi. Sia gelmeyince headliner olduğu Masstival’de iptal edilmek zorunda kaldı.

Amy Winehouse

12 konserlik Avrupa turnesinde ülkemizde 2011 yılında konser verecek olan Amy Winehouse Belgrad’taki ilk konserindeki davranışları yüzünden büyük tepki çekmiş ve bundan dolayı İstanbul ve Atina’daki konserlerini iptal etmişti. Bu konserden kısa bir süre Londra’daki evinde ölü bulunmuştu.

9

M83

28 Haziran 2016’da Zorlu PSM’de gerçekleşmesi planlanan M83 konseri ertelendiği açıklandı. Zorlu PSM, grubun turne lojistiğinde yaşanan beklenmedik gelişmelerden konserin ertelendiğini açıkladı. M83 ise yaptığı açıklamada konserin ileri bir tarihte gerçekleşmesi için görüşmelerin devam ettiğini söylese de konser bir daha gerçekleşmedi.

8

17

AGUSTOS 2019

2

Muse

15 Temmuz mağduru konserlerden biri daha: Muse. O zamanki albümleri Drones kapsamında KüçükÇiftlik Park’ta 26 Temmuz 2016’da gerçekleşecek olan konserlerini iptal eden grup konuyla ilgili olarak sosyal medya hesaplarında “Son günlerde Türkiye’de yaşanan değişken olaylar nedeniyle 26 Temmuz’da olması planlanan konserimizi iptal etmeye karar verdiğimizi üzüntüyle bildiririz. Biletlerinizi iade edebilirsiniz. Bu durumun verdiği rahatsızlık nedeniyle özür dileriz. İlerde Türk fanlarımızla görüşmeyi diliyoruz” açıklaması yapmıştı.

3

Aerosmith

2014 yılındaki Soma faciası ardından efsanevi rock grubu Aerosmith konserini iptal etmiş ve grup elemanları konuyla alakalı olarak taziye mesajları yayınlamıştı. Aerosmith’in solisti Steven Tyler “Bu sabah Manisa’daki madende gerçekleşen korkunç kazanın haberiyle uyandım. Dualarım hayatını kaybedenler, hâlâ mahsur kalanlar ve aileleri ile. Türk insanlarını kalbimizde tutuyor, oldukça üzgün bir ulusun üç günlük yasını saygıyla karşılıyoruz.” Grubun bas gitaristi Tom Hamilton ise “Grubun tüm üyeleri Soma’da kaybettiğimiz madenciler için üzgün. Kalplerimiz ve dualarımız, hayatını kaybeden ve yaralananların aileleriyle olacak. Madende mahsur kalanların sağ salim kurtarılmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Beyoncé

4

2015 yılında 100. Yıl kutlamaları için Beyoncé ile anlaşmış olan Fenerbahçe Kulübü o dönemde Hakkari Çukurova’da yaşanan terörist saldırısı sonucu konseri iptal etmişti ve konuyla ilgili olarak kulüp şu açıklamayı yapmıştı: “‘Hakkari ilimizin Yüksekova ilçesinde güvenlik güçlerimizi ve sivil vatandaşlarımızı hedef alan saldırıları esefle ve nefretle kınıyoruz. Ulusumuzun acısını en derin ve içten duygularla paylaşıyoruz. Fenerbahçe Kulübü olarak terörü bir kez daha lanetliyor, şehitlerimize Tanrı’dan rahmet ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyoruz.”

Joan Baez

5

Joan Baez de 15 Temmuz sonrası konserini iptal eden sanatçılar arasında. Ancak Joan Baez’in diğer sanatçılardan bir farkı vardı. İstanbul Caz Festivali'ndeki konserini iptal ettiğini duyurduğu basın açıklaması o kadar kötüydü ki daha sonra özür dilemek zorunda kalmıştı. “Onca savaş bölgesine, dikatörlükler altında yönetilen ülkeye, iç kargaşaların olduğu ülkeye gittim ancak Türkiye’de bugün gördüğüm kadar büyük ve öngörülemez tehlikeyi başka bir yerde gördüğümden emin değilim.”

Depeche Mode

2001, 2006 ve 2009 yıllarında Türkiye konserleri iptal olan ünlü grup Depeche Mode’un 2013 yılında ise Bulgaristan sınır kapısındaki grev ve yaşanan üzücü olaylar nedeniyle iptal olmuştu. Çünkü Bulgaristan tarafında gerçekleştirilen yol kapama eylemi, Depeche Mode prodüksiyon TIR'larının Türkiye’ye geçişine izin vermedi.

6

7

The 1975

16 Haziran 2019 tarihinde KüçükÇiftlik Park’ta planlanan The 1975 konseri yapılan açıklamaya göre teknik nedenlerden dolayı iptal edildi. Sebep böyle açıklansa da etkinliğin organizatöründen edindiğimiz bilgiye göre; asıl sebebin aynı gün yapılan, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayları olan Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın birlikte canlı yayına çıkması olduğunu öğrendik.


18

)

AGUSTOS 2019

YAKIN TAKÄ°P


YAKIN TAKİP

)

6'ncı güç

Arda AŞIK

B

aşlığın yüzeysel sebebini peşinen söyleyelim. Q Magazine, Thom Yorke'u müzik endüstrisindeki en güçlü 6'ncı kişi olarak seçti. Ancak, 'güç' tabirini üstün körü geçmemekte fayda var. Zira bu, en iyi ses ya da en iyi müzisyen gibi bir unvan değil. Gücün manası, yazı aktıkça ortaya çıkacak. Vokali, gitarı ve piyanosuyla bağdaştırdığımız, en çok İngiliz grup Radiohead'e yakıştırdığımız Thom Yorke bas gitar ve davul da çalabilen bir multienstrümantalist. Doğumundan hemen sonra nükleer fizikçi babasının işi sebebiyle ailece İskoçya'ya yerleşiyorlar. Yorke, okul okul gezmiş. 7 yaşında eline ilk kez gitar aldı, 10 yaşında idolü Brian May'in ev yapımı gitarı Red Special'dan etkilenip kendi gitarını yaptı. Bu sırada son okulu Abingon'a kayıt oldu. 1985'te Siouxsie Sioux konserinden aldığı ilhamla sahne sanatçısı olmayı kafasına koymuş. Aynı yıl okulda tanıştığı Ed O'Brien, Philip Selway, Colin ve Jonny Greenwood kardeşlerle adını prova yapabildikleri tek günden esinlenerek On a Friday adlı grubu kurmuşlar ve Radiohead'in temelleri atılmış. Okuldaki müzik şefi Terence Gilmore-James, Yorke'un Jonny kadar iyi bir müzisyen olmadığını ancak iyi bir düşünür ve deneyci olduğunu söylüyor. TRAFİK KAZASI Yorke, mezun olduktan sonra kendine bir boş yıl ayırıyor. Bu süreçte işlere girip çıkıyor. Ardından bir trafik kazası geçiriyor. Neyse ki cana gelmiyor... Her işte bir hayır vardır. Kaza, Radiohead'in, deneyselliğe dönen virajındaki soyut sözler, yoğun katmanlı ses ve eklektik etkilerle bezeli albümü OK Computer'daki Killer Cars ve Airbag parçalarına hayat veriyor. 1997'de yayınlanan albüm dünya çapında neredeyse 8 milyon satıyor. 40'ıncı Grammy Ödülleri'nde En İyi Alternatif Albüm seçiliyor. BİR TÜRÜN SONU 'Güçlü' albüm, Ada rock'ının çizgisini britpop'tan çıkarıp melankolik ve atmosferik alternatif rock yerine sokuyor. Thom Yorke'un yazdığı küreselleşme, duygusal izolasyon, kapitalizm göndermeli sözlerden oluşan albüm, 21'inci yüzyıl yaşamını önceden sezen bir eser. Radiohead'in ilham olduğu gruplardan Coldplay'in vokalisti

50 Yorke'un yaşı

Thom Yorke

Chris Martin, "Albüm benim hayatımı değiştirdi, Dick Cheney dinlese onunkini de değiştirirdi ve dünya daha iyi bir yer olurdu" diyerek albümün ne kadar etkili olabileceğine dikkat çekiyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington'daki ulusal kütüphanesi olan Kongre Kütüphanesi, 2014'te albümü 'kültürel, tarihi ve estetik açıdan önemli' bularak Ulusal Kayıt Sicili'ne dahil ediyor.

KEHANET Thom Yorke'un kehaneti, evrensel olduğu kadar bireysel. Öyle ya, Brad Pitt, Dövüş Kulübü filminin çekimlerinde OK Computer'ı dinliyormuş. Ne tesadüf ki Yorke, bu albüm için bu filmin soundtrack çalışmasını geri çevirmek zorunda kalıyor. Filmin parçasını yapan ise Yorke'un idollerinden Pixies grubu oluyor. Aynı şekilde Danielle Radcliffe de Harry Potter'ın çekimlerinde... Hatta filme en uygun soundtrack'in bu albüm olduğunu söylüyor. Christopher Nolan, beyin yakan Memento filminde Paranoid Android şarkısını kullanmak istiyor. Telif hakkı yüksek gelince Kid A albümünden Treefingers'ı alıyor. İNZİVA Albümün turnesinin ardından Yorke, önce şöhretle savaşmaya başlıyor, R.E.M.'in solisti Michael Stipe'ten tavsiye bile alıyor. Bu süreçte ilham perisini kaybedip Cornwall'a taşınıyor. Doğada inzivaya çekilip kafasını dinlemeye başlıyor. Uçurumların kenarında yürüyüşler yapıyor. Hiçbir insan sesi duymak istemeyince müziğe olan iştahını Aphex Twin ve Autchere gibi isimlerden elektronik müzik dinleyerek gideriyor. Grubun 2000'de çıkardığı Kid A ve 2001'de çıkardığı Amnesiac albümlerinde, inzivanın izleri görülüyor. İşlenmiş vokaller, belirsiz sözler, sintetizer, davul makineleri ve örnekleyici gibi elektronik araçlar... İki albüm hayranları ve eleştirmenleri ikiye bölüyor. Ancak daha sonra Kid A, Rolling Stone ve Pitchfork tarafından 2000'lerin en iyi albümü olarak gösteriliyor. 2003'te grup, rock ve elektroniğin harmanlandığı altıncı albümleri Hail to the Thief'i yayınlıyor. Albüm, Yorke baba olduktan sonra dünya görüşünün değişimiyle beraber, sözleri açısından Orta Doğu'daki olaylara ve milenyumla beraber batıdaki sağ rüzgara cevap niteliği taşıyor.

1993

Radiohead ilk albümü Pablo Honey'yi çıkardığı tarih. Yorke ilk solo albümü The Eraser'ı ise 2006'da çıkardı.

19

AGUSTOS 2019

6

Yorke bugüne kadar altı filmde soundtrack'inde yer aldı. Kuşkusuz Suspiria en vurucusu oldu.

Albümün ardından grup ara verirken Yorke, çalışmaya devam ediyor. 2006'da ilk solo albümü The Eraser'ı çıkarıyor. Albüm, Yorke'un elektronik müziğe olan sevgisi ve ilgisinin en büyük göstergelerinden. ENDÜSTRİ DEVRİMİ Grup, 2007'de bağımsız olarak yayınladıkları yedinci albümleri In Rainbows'u 'dilediğin kadar öde' usulüyle piyasaya sürüyor. Albüm, müzik endüstrisinde bir devrimin ve büyük çıkar tartışmaların başlangıcı oluyor. Beatles'ın davulcusu Ringo Starr, durumu "Müzik endüstrisi dağıldı ve biz artık herkesin müzik indirebildiği yeni, dijital bir çağdayız" derken Radiohead'in ve yaptıkları ödeme sisteminin müthiş olduğunu belirtiyor, "Tanrı onları korusun!" U2'nun vokalisti Bono, dönemin kısıtlı kaynaklarına karşı Radiohead'in yaratıcılık ve cesaretini överken onları 'kutsal bir yetenek' olarak tanımlıyor. 2011'de The King of Limbs, 2016'da ise A Moon Shaped Pool yayınlanıyor. Thom Yorke'un ikinci solo albümü Tomorrow's Modern Boxes, ücretli dijital endüstriye karşı savaşı devam ettiriyor. Yorke'un vokalini piyanosuyla, elektronik beat ve dokularla harmanlayan albüm, eleştirmenler tarafından korkunç ve sinirsel olarak tanımlanıyor. 2018'de ise ilk soundtrack albümü Suspiria'yı aynı isimli korku filmi için çıkarıyor. Albümünde ilham kaynağı Brexit ve Trump oluyor. HACK'LENEN COMPUTER & ANIMA Radiohead, OK Computer'ın yapım sürecinden kalan bilinmedik parçaların hack'lenerek ele geçirilmesi sonucu fidyeyle tehdit edildi. Ancak grup 11 Haziran'da kayıtları MiniDiscs (Hacked) adıyla yayınladı. 27 Haziran'da Thom Yorke, Anima adlı solo albümünü çıkardı. Elektronik sesler ve dekonstrükse edilmiş gürültülerin temelinde olduğu albüm anksiyete ve distopya temalı. Aynı adlı kısa filmi de yayınlandı. Kaza, fidye, anksiyete, depresyon, tıkanıklık gibi birçok soruna rağmen endüstride söz sahibi olan, devrim yapıp tartışma açan ve albümleri şu ana kadar 30 milyon satan Radiohead ve Thom Yorke, Hollywood'da Hall of Fame'e adlarını yazdırdılar. 6'ncı güç olmaya devam ediyorlar.

1. .4

milyon

Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı. Grubu Radiohead'in aylık dinleyici sayısıysa 10 milyonun üzerinde.

2019 Anima


20

NOSTALJİ

)

AGUSTOS 2019

179 bİN Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı

50

-

-

-

-

IYI KI DOGDUN

-

Hakan VAROL

Y

SELAMI SAHIN -

eteneği doğrultusunda doğduğu şehir Hatay’dan ayrıldığında Selami Şahin 15 yaşındaydı. O yaşlarda bir çocuk ne yaparsa Selami Şahin onu yapmadı. Sonuç ne oldu? Efsane oldu… Alışmak Sevmekten Zor, Ben Bir Tek Kadın Sevdim, Ben Sevdalı Sen Belalı, Boş Vere Boş Vere, Bulamazsın, Dostlarım (İçkim & Sigaram), Eskimeyen Dost, Gitme Sana Muhtacım, Gözler Kalbin Aynasıdır, Hesabım Var, Islak Mendil, Kadere Şikayetim Var, Namert Olayım, Ne Duamsın Ne Bedduam, Özledim, Sen Mevsimler Gibisin, Seni Sevmediğim Yalan, Senin Olmaya Geldim... Şarkıların isimlerine bile baktığımızda atarlı, giderli şarkıların yanından bile geçmediğini görüyoruz. “Sevdim” dedi, “Özledim” dedi, “Sevdalıyım” dedi. Hatta öyle bir “Özledim” dedi ki Sanat Güneşi, paşamız ölmeden 2 ay önce “Sağlığıma kavuşursam bu şarkı benim olsun” dediğinde Selami Şahin "Bütün şarkılarım sana feda olsun" dedi. Ülkenin en büyük sesleri onun şarkılarını alabilmek için hep yarıştı. "Bu yarışta kimler sizin şarkınızı okur?" diye sorduklarında da “Benden eser isteyen kişiye onun yorumuna, sesine uygun beste veriyorum. Bu çok önemli çünkü ben Batı müziği yapıyorum, arabesk yapıyorum, Türk sanat müziği yapıyorum. Roman havası yaptım, Karadeniz türküsü yaptım. Yani her tür beste yapıyorum. Zaten benim çizgime, yorumuma uygun bir eser değilse ben bile söylemiyorum o şarkıyı” diyor. Özetlemek gerekirse, her babayiğidin harcı değilmiş bu efsane şarkıları söylemek. Selami Şahin diğer yandan ödüllere de doymadı, filmlerde rol aldı. Geçtiğimiz yıl 50. sanat yılını kutladığında, bu kadar 'genç' bir adam bu yaşta nasıl yarım asırdan bahsediyor diye bizi biraz şüpheye soktuysa da konserleri gençlik enerjisinden olsa gerek dolup taşıyor. Çapkınlığı ile nam salan Şahin, zinhar bunları kabul etmedi. Bir röportajında “Zamparalığım dedikodu ben çok namusluyum” dese de eve geç geldiği için evden bir süre uzaklaşan karısı için yazdığı Özledim şarkısı tüm aşıkların marşı oldu. 3 çocuğu olan usta sanatçının, zampara değilim söylemleri oğulları tarafından da magazin servisinde bolca zikredilmesi, bu özelliğin babadan oğla geçen mirası gibi duruyor. Çok değil toplasanız: 24 adet 45’lik plak, 7 adet 33’lük plak, 13 adet ise kaset & CD albüm yaptı. Hayatının ikinci baharını yaşayan sanatçıdan hayranları bir bu kadar daha eser bekliyor. “Tüm zorluklarına rağmen aynı hayatı yeniden yaşamak ister miydin?” sorusuna: “Hem de nasıl! Bazen o eski günler aklıma geliyor da, vay anasını be Selami, hayatın roman olur, neler yaşamışsın?” cevabını verecek kadar ömrünün doluluğunun altını çiziyor. Ömrün bereketli olsun Selami Şahin. Aşkta egoya yer vermeden günümüz atarlı giderli diye adlandırılan 'ben' olgusundan çıkıp aslında aşkın 'biz' halini hatırlattığın her şarkı için sana teşekkür ediyoruz. Sesinden yorumundan bahsetmiyoruz bile… İyi ki doğdun büyük usta Selami Şahin…

Şahin, 2016 yılı boyunca sanat hayatının 50. yılını dört büyük konserle süsledi. Bu konserlerde özellikle Zeki Müren'le hologram yöntemiyle yaptığı düet büyük ilgi çekerek tarihe geçti.

300 Selami Şahin, bugüne kadar 300'ün üzerinde beste yaptı.

22

2002 yapımı, 22 ülkede gösterime giren Mısır & Türkiye ortak yapımı Mumya Firarda filminde başrol oynadı. Bu film, 6. Hollywood Film Festivali'ne davet edilen ilk Türk filmi oldu.

51

1968'de yayınladığı Sabır Taşı 45'liğiyle asıl ününe kavuştu.

Selami Şahin, 15 Ağustos 1948'de doğdu.


BACKSTAGE

21

)

AGUSTOS 2019

‘Pozitif bir pop rock şarkı’ Gizem ERTÜRK

G

ökcan Sanlıman 2010’da Yesterday albümüyle müzik dünyasına girdi. Cover’lardan oluşan albümde Göksel, Şebnem Ferah ve Teoman ile şarkılar da söyledi. Hemen ardından çalışmalarına başladığı ikinci albümü Soğuk Temmuz 2012’de yayımlandı, bu albümü 2016’da Yaşım Tutmuyor Mutluluğa izledi. Albümde yer alan Biz ki Sonları Severiz şarkısını TRT yasakladı. Üstelik hiçbir gerekçe göstermeden. Bu Gökcan’ı yıldırmadı, yasaklanmayı dikkate alınmak olarak gördü, gülüp geçti. Müziğe yeni atılan herkes gibi Gökcan da uzun süre kimliğini bulmakta zorlandı ancak vazgeçmedi. Çevresindeki müzik profesyonelleri ona bazı konularda kolaylık sağlasa da, konu kendisini göstermek olduğunda ayak bağı da olabiliyorlardı. İlk şarkıları çok karamsar bir tavırda yazılmıştı. Keza klipler de öyle. Onu gülümserken görmek şaşırtıcı kabul ediliyordu. 2018’de yayınladığı teklisi Akşam Güneşi’yle bu durum değişti. Daha kendisi gibi davranıyordu. Söylediğine göre şarkı 15 dakikada yazılmış, içinden geldiği gibi besteledikten sonra çok da değiştirmek istememiş. Şarkı da klip de çok daha rahat, pozitif bir tavırla yapılmıştı. Şarkının yayınlandığı günlerde Habertürk’e verdiği röportajda kendisi de “Hayatı akışına bıraktım. Bu da beni çok rahatlattı” diyor. Kendi yolunu ve sound'unu bulma arayışında olduğunu hâlâ belirtiyor. Aslında sıkı bir britpop takipçisi olduğunu da her fırsatta söylüyor. Büyük bir Arctic Monkeys hayranıymış. Canlı sahnesini izleyenler o havayı hemen alır. Bu tarzı denememesinin sebebini de aynı röportajda brit pop sanatçılarının mesafeli tavrı olarak gösteriyor. Türk halkının bu tavrı sevmeyeceğini düşünüyormuş. Sanatçı son olarak 26 Temmuz’da Aramızda teklisiyle döndü. Parça aslen gitarla yapılmış, sonra mikslerle farklı ve daha pozitif bir boyut almış. Şarkı bir ayda hazırlanmış. Yaprak Medine’nin katılımıyla renklenen klibin çekimiyse bir gün sürmüş. Klibin yönetmenliğini İrfan Yıldırım üstlenmiş. Sanatçının söylediğine göre tekli, yeni albümün habercisi ancak Ekim’de yeni bir tekli de göreceğiz. Daha fazla uzatmadan sözü Gökcan

Sanlıman’a bırakıyoruz. ‘BAMBAŞKA BİR ŞARKIYDI’ "Aramızda albüm için kaydettiğim şarkılardan biri. Bir süredir yeni albüm üzerine çalışıyorum, o yüzden tam hatırlamıyorum ilk kayıt tarihini fakat geçtiğimiz yıl yazdığım bir şarkı. İlk hali bambaşka bir şarkıydı aslında. Sound'u sert ve agresifti fakat hikayesi gereği daha dansatif ve daha sıcak çalıyordu kafamda. Geçirdiği evrim sonucu bu hale geldi ve pozitif bir pop-rock şarkı oldu. Hareketli bir yapısı var bu yüzden yaz mevsimine yakışacağını düşündüm ve bekletmeden insanlarla paylaşmak istedim. Günlük hayatımın büyük bir bölümünü stüdyoda geçiriyorum çünkü evim bir stüdyo aynı zamanda. Bunun yanında ana kayıtları gerçekleştirdiğim Ses Sanayii adlı stüdyo da evime çok yakın ve sahipleri Mehmet Cem Ünal ve Sefa Hendem de yakın arkadaşlarım. Bu samimiyet ve rahatlıkla çalışmalarımız çok eğlenceli hale geliyor." ‘ALTIN KURAL, KAYDEDECEK İYİ BİR ŞARKINIZIN OLMASI’ "İlk albümümden beri her şarkımın kaydında en ince ayrıntısına kadar bulundum. Bu hem müziğe ve şarkı yazımına olan olan bakış açımı değiştirdi hem de kayıt süreçlerini ve detaylarını iyi öğrenmemi sağladı. Her geçen gün teknoloji gelişiyor ve yeni sesler, yeni arayüzler üretiliyor, bunun sonu yok hep takipte kalmalısınız fakat iyi bir kayıt için uyulması gereken altın kural değişmiyor. O da kaydedecek iyi bir şarkınızın olması. Uzun süredir bir albüm hazırlığındayım ve stüdyoda şarkılarımı kaydediyorum, bu şarkı da onlardan biri. Pozitif ve enerjisi yüksek bir şarkı Aramızda, Şu sıralar ki ruh halimi iyi yansıtan bir şarkı o yüzden dayanamadım, yayınladım." ‘DUYGULARIMI MÜZİK YOLUYLA İFADE ETMEYİ SEVİYORUM’ "Duygularımı müzik yoluyla ifade etmeyi seviyorum, bu yüzden onu hiç bir zaman bir iş olarak görmedim. Kendi müziğimi yazmak ve dolayısıyla hayal ettiğim bir dünya yaratmak beni hali hazırda içinde olduğumdan biraz olsun özgürleştiriyor, bu yüzden müzik her zaman hayatımın büyük bir parçası ve ana hedefim hep iyi bir şarkı yazarı olarak anılmak olacak." ‘ÇOK EĞLENECEĞİZ’ "Festival ortamına ve seyircisine bayılıyorum. O denli enerjisi yüksek ve bir o kadar da renkli bir kitleyle şarkılarımı paylaşmak beni çok mutlu ediyor. Önümüzdeki günlerde de konserler devam edecek. Herkesi beklerim, çok eğleneceğiz söz!"

2019 Aramızda

Gökcan Sanlıman


22

ELEKTRONİK

)

AGUSTOS 2019

Çağatay YILMAZ

EDM 101

Ç

ağdaş müzikte türleri birbirinden ayırmak giderek zorlaşıyor. Müzisyenlerin de kendilerini bir türle kısıtlamaması deneysellik için iyi olsa da, dinleyicilerin kafasını karıştıran etkenlerden biri. Son yıllarda yıldızı parlayan elektronik müzikte de işler farklı değil, elektronik enstrümanlarla ya da bilgisayar aracılığıyla üretilen her müzik genellikle sadece elektronik ya da EDM olarak tanımlanıyor. Aslında elektronik müzik dünyası oldukça zengin, pek çok alt tür var. Sürekli genişleyen ve değişen yapısı nedeniyle EDM dünyasıyla iç içe olmayan dinleyicilerin türleri birbirine karıştırması anlaşılabilir elbette. Biraz daha bilgi isteyenlerdenseniz, bu rehber size göre.

HOUSE

Disko yıllarının sonuna doğru Şikago’da başlayan bir akım olan house, EDM’in en sevilen türlerinden. İsmin kökeni hakkında farklı görüşler olsa da, ortak fikir Warehouse Kulübü'nün sadece türün çıkış yeri değil isim babası da olduğu yönünde. ‘four-on-the-floor’ ritimleri ve diskodan aldığı eğlenceli mirasa karşın zaman zaman melankolik rüzgarlar estirmesi türün ayırt edici özelliklerinden. Kim çalar: Eric Prydz, David Guetta, Afrojack, Daft Punk, Swedish House Mafia.

TEKNO

80’li yılların başında Detroit’te başlayan tekno, DJ’lerin dijital kayıtlara biraz daha derinlik katma hevesiyle ortaya çıktı. Synthesizer’lar, klavyeler, sample'lar ve 4/4 tekrarlı ritimlerin yanı sıra genellikle ikinci ve dördüncü vuruşlarda snare ya da açık hihat vuruşlarıyla ayırt edilebiliyor. Genellikle 130-150 BPM tempolar üzerine kuruluyor. Kim çalar: Derrick May, Victor Calderone, Carl Cox, Nicole Moudaber, Richie Hawtin.

TRANCE

Almanya kökenli trance, tekrarlarla uzun yükselmeler ve hemen ardından ani melodi kırılmalarıyla özellikle Avrupa’da en popüler türlerden biri. Delay ve reverb’ler sık ve güçlü biçimlerde kullanılıyor. Kimi zaman Avrupa ilahileri ve klasik müzik’ten esinlenen teknikler de tarzın ayırt edici özelliklerinden. Kim çalar: Armin van Buuren, Judge Jules, Paul Oakenfold, Roger Shah, Tiēsto

DUBSTEP

İngiltere’de ortaya çıkıp 2000’lerin ortasına damgasını vuran tür, EDM’in en agresif biçimlerinden biri. Aslında 90’lı yıllarda Londra’da deneysel bir müzik türü olarak başladı. ‘Saldırgan’ bas kullanımları ve aksak

ritimleriyle ayırt edilebiliyor. Kim çalar: Skrillex, Skream, Excision, Joker, 12th Planet

DRUM & BASS

90’lı yıllarda Londra hardcore sahnesinin ortaya çıkardığı tür, ağır bas ve davul tonlarının kullanılmasıyla elde edilen ‘karanlık’ tarzıyla ayırt edilebiliyor. Parçalarda diğer EDM türlerinin yanı sıra caz, hip-hop ve soul tınılarından etkiler de bolca duyulabiliyor. Genellikle 160-180 BPM ritimler üzerine kuruluyor. Kim çalar: Ed Rush & Optical, Bad Company, Goldie, London Elektricity, Pendulum

GARAGE

House müzik temelli Garage, farkını değişen ritimlere sahip beat’ler ve vokal sample’lar kullanarak ortaya çıkarıyor. Ayrıca son yıllarda geri dönüşüne de şahit oluyoruz. Üstelik sadece nostalji olarak da değil, Garage sahnesi yeni isimlerle de büyümeye devam ediyor. Kim çalar: Todd Edwards, The Street, Artful Dodger, MJ Cole, 24 Hour Garage Girls.

GRIME

Grime müzik, Garage, Hip-hop, Dancehall gibi farklı türlerden oldukça çeşitli esintiler içeriyor. MC’nin diğer türlere nazaran ön planda olması, yarı zamanlı beatler’in üzerine 4/4 kick’lerin kullanılması gibi özellikleriyle ayırt edilebiliyor. Genellikle 140 BPM üzerine kuruluyor. Kim çalar: Dizzee Rascal, Kano, Wiley, Tempa T.

TRAP

2010’ların başından beri elektronik sahnenin bir parçası olan tür, hip-hop yapımcılarının EDM yapım tekniklerine bulaşmasıyla ortaya çıktı. Rap ve hiphop dünyasını biraz daha popüler kültür haline getirse de, tüm dünyada rap müzik hayranlarını ikiye böldü desek yeridir. Ülkemizde de oldukça popüler olsa da, tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Kim çalar: Flosstradamus, RL Grime, Heroes x Villains.

HARDSTYLE

Distorted kick’ler, kulağa yapışan melodiler… Avrupa’da yıllardır popüler türlerden olan hardstyle, yakın zamanlarda Amerikan EDM sahnesine de girmeye başladı. Hard tekno, trance gibi EDM’in agresif türlerinden esintiler bulmak mümkün. Kim çalar: Wildstylez, Tuneboy, Showtek.

BREAKBEAT

Funk ve soul müzik dinleyicileri bilirler, bu türlerde şarkılarda ‘breakbeat’ denilen ve dinleyicilerin dans etmeye bayıldığı kısımlar olurdu. Bu kısımları elektronik sahneye taşıyan ve kendi başına parçalar haline getiren tür, 90’ların ortasında oluştu ve çok sevilen türlerden biri oldu. Kim çalar: Chemical Brothers, Fatboy Slim, and DJ Icey.

DOWNTEMPO

Görece sakin ve yavaş tempolarda icra edilen tür, rahatlamak ve iyi hissetmek isteyen EDM dinleyicileri tarafından tercih ediliyor. Chillout tarzı dans ortamlarının vazgeçilmezi. Kim çalar: Moby, Kruder & Dorfmeister and Boards of Canada.


FESTİVAL

23

)

AGUSTOS 2019

Dalmaçya sahillerini saran elektronik müzik

B

rüksel’de yaşayan arkadaşım olması güzel bir sürpriz oldu ve onların Bediz, Temmuz’un ikinci tezahüratlarıyla alana girdik. haftası Ultra Müzik Festivali’ne David Guetta’nın sahnesini gideceklerini ve katılmak isteyip kaçırmamak için hemen ana sahneye istemeyeceğimizi sorduğunda kabul yöneldik. Dans ederek kalabalığı aştık etmemin sebebi arkadaşlarımla keyifli ve sahneyi çok rahat görebileceğimiz bir tatil geçirmekti. Festival hakkında bir yere ulaştık. Sahnede David fazla bir bilgim yoktu, Hırvatistan’ın Guetta, binlerce kişi hem dans ediyor Split şehrinde olacağını öğrenince aklıma hem de zıplıyor. Sahne ışıklı ve zaman Gökçe HİMMETOĞLU gelen ilk fikir Dalmaçya sahillerinde zaman havai fişekler ve ateşlerle daha denize girmek oldu. Planlar yapılmaya da renkli hâle geliyor. Cranberries’den başlayınca araştırmaya ve çevremdeki tecrübeli Zombie çalmaya başladığında tüm kalabalık bir müzikseverlere danışmaya başladım. Katılmak ağızdan söylüyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde üzere olduğum festivalin ilki 1999’da ABD, tüm DJ’lerin Zombie’yi mutlaka çaldığını Miami’de yapılmış. Yirmi yaşındaki festival bugün farkediyorum. Bunun Dolores O’Riordan’ı 20 ülkede gerçekleştiriliyor. Program akışında anmak için yapıldığına karar veriyorum. Festival, dünyaca ünlü isimlerin yer aldığı, elektronik ana sahnenin yanı sıra iki ayrı sahnede daha müzikseverlerin yakından takip ettiği Ultra Music sanatçıları ağırlıyor. Dinlemek istediğimiz ikinci Festivali’nin Avrupa ayağı olduğunu böylece DJ, Maceo Plex’in Resistance Sahnesi’nde öğrenmiş oldum. Festival, müzik programının yanı çıkacağını öğrenince Nick bu sahnenin çok sıra Hırvatistan’ın güzel adalarında eğlenceli tekne daha çılgın bir dans ortamı olduğunu söylüyor ve sahil partileriyle kapsamlı bir program sunuyor. ve heyecanla oraya yöneliyoruz. Resistance, Ayrıca festivalin tüm akışını takip ana sahneye yukardan bakan bir alan üzerinde edebileceğiniz ve izlemek istediğiniz sanatçıları kurulmuş devasa bir çadır. Temmuz sıcağında işaretleyerek planlama yapabileceğiniz bir hem de sürekli dans ederek çadırın içinde nasıl de uygulaması bulunuyor. Festival sırasında nefes alacağımı düşünürken sık aralıklarla ve seçtiğiniz performansların uyarıları telefonunuza müziğin ritmine uygun olarak içeri verilen soğuk geliyor. Ben de daha Hırvatistan’a gitmeden buhar sorularımı cevaplıyor. Bize de sadece seçimlerimi yaptım. Dansa kendimi kaptırdığım etrafımızı saran müthiş enerjiye kendimizi zamanda gelen uygulama mesajı sayesinde bırakarak dans etmek kalıyor. Ultra’da renkli The Chainsmokers performansı için doğru sahnedeydim. Biz festival öncesi tatil programımıza Hvar Adası’nı da kattığımız için Split’e feribotla ulaştık, ancak İstanbul’dan Split’e direkt uçuşlar da bulunuyor. Konaklayacak yer konusunu son dakikaya bırakmamakta fayda var çünkü festival fazlasıyla popüler ve şehir çok kalabalık. Biz son dakikaya bıraktığımız için Airbnb ile ayarladığımız ev konusunda çok da umutlu değildik ancak şansımıza hem merkezi, hem de temiz bir apartman dairesinde bulduk kendimizi.

IŞIL IŞIL TİŞÖRT

Geçen yıl festivale katılan arkadaşımız Nick, en iyi akışın ilk ve üçüncü gün olduğunu söyledi, biz sadece ilk gününe katılmayı planladık. Renkli giyinmemiz gerektiği bilgisini de alınca dördümüz de aynı tonda turuncu renkli tişörtlerden yaptırmaya karar verdik. Üzerlerindeki eğlenceli baskılar ve takım hissi veren görüntümüzle festival alanında çevredekilerden büyük övgü aldık. Festivale dünyanın dört bir yanından gelen müzikseverler, ülkelerinin bayraklarıyla alanı renklendiriyor. Sahne alan sanatçılar bu bayraklardan katılan ülkeleri anons ediyor. Bu nedenle şehirdeki hediyelik eşya dükkanlarında farklı ülke bayraklarını bulmak mümkün, ancak biz ne yazık ki Türk bayrağı bulamadık. Festival alanına ışık şovları ve müziğin sesini takip ederek ulaştık. Öncelikle bilekliklerimizi almamız gerektiği için sıraya girdik. Daha sonra festival görevlilerinin de bizim gibi turuncu giymiş

Festivale özel hazırlanan tişörtlerimiz ve enerjimizle festivale çok hazırız!

kıyafet tercih etmek önemli. Ultra uygulaması ana sahnede yer alan The Chainsmokers performansının başlamak üzere olduğunu haber verdiğinde susadığımız için içecek kuyruğuna giriyoruz. Çok sıra olmasını önlemek amacıyla iki aşamalı bir yöntem geliştirilmiş. Öncelikle bilekliklerinize para yüklüyorsunuz sonra da bara gidip içkilerinizi alabiliyorsunuz. Seçenekler ne yazık ki sınırlı, isteyenlere 1 litrelik fosforlu şişelerde kokteyller sunuluyor. Biz de pek alkol barındırmayan mojitolarımızı alıyoruz ve The Chainsmokers performansıyla yeniden kendimizi dansa bırakıyoruz. Ultra Europe sahnesinde ikinci defa yer alan grup, Ultra’yı ve seyircilerin enerjisini ne kadar sevdiklerini söylüyor. Something Just Like This başlamadan önce herkese “Eller havaya!” diyor. Sabaha karşı saat 03.30’da gecenin son performansı DJ Armin Van Buuren’dan geliyor. En yeni mikslerini muhteşem bir sahne gösterisi ile sunuyor. Biz altı saattir hiç durmadan dans etmiş olmamıza aldırış etmeden eğlenmeye devam ediyoruz. Sabah 05.00’te yorgunluk yerine müthiş bir enerjiyle alandan ayrılıyoruz. Festival’in bizim katılmadığımız günlerinde Swedish House Mafia, Carl Cox, Above&Beyond, Alesso gibi önemli isimler sahne aldı. Bir dahaki sefere tüm programa katılmaya karar vererek Split’ten ayrıldık.


24

SEYAHAT

)

AGUSTOS 2019

Senay Akkurt’la , Hayat Bana GUzel

146

senayakkurt

Como Gölü 146 km yüzölçümü ile İtalya'nın en büyük üçüncü gölüdür.

GÜNÜBİRLİK GÖLLERİ İLE MİLANO İ

talya benim için her zaman çekim merkezi olmuştur. Ancak Milano, İtalya’da gitmeyi planladığım en son yerdi. Derken, kendimi birden Milano’da buldum. Bunun nedeni büyük şehir resminin içinde olmak istemememdi ki haksız değilmişim. Diğer yandan Milano’ya biraz fazla önyargılı yaklaşmışım. Bir kere Milano, Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği eserinin ev sahibi. Muhteşem Milano Katedrali’ni görmek hayal gücü, yaratıcılık, insan emeği ve sabrına saygı duymak için biçilmiş kaftan. Elbette İtalyan tarzı happy hour olan aperitivo saatlerinde keyifli mekanlar keşfetmek, İtalya da olduğuna bir kez daha şapka çıkarttırdı. Ayaküstü kahve molaları şahane, Milano yakınında günübirlik gidilecek göller olması fikri de. Özellikle de Como Gölü manzaraları hafızama kazındı. O zaman kısa kısa ama tatlı detaylara buyurmaz mısınız? Milano, İtalya’nın kuzeyinde Lombardini Bölgesi'nde, adı daha çok moda ve şıklıkla anılan pahalı bir şehir. Elbette sanat, tasarım ve yemek için oldukça fazla seçenek sunuyor. Caddelerinde sarı tramvaylar ve küçük motorlar vızır vızır dolaşıyor. Kuzey Alpler'in sınırlarına yaslanan şehrin dışında günübirlik gidilecek göller var. Como Gölü bunlar içinde en ünlü olanı. İtalyanların ‘Dolce Vita’ kavramını yarattığı

yer Como Gölü olabilir. Yemyeşil dağların göle yansımasıyla muhteşem manzaralar sunan huzurlu ve romantik bir yer. Milano’dan 1 saatlik tren yolculuğuyla 5 euro ödeyerek ulaşılıyor. Göl oldukça büyük, ters bir 'Y' gibi. Como Gölü etrafında pek çok köy ve kasaba var. Como en merkezi olan. Tren istasyonu, otobüs durakları ve limanı var. Como’ya tepeden bakmak isteyenler için finikülerle yukarı çıkmak çok tercih ediliyor. Şehirleşmiş ve canlı bir kasaba. Como, İtalya’nın ipek üretim yeriymiş, o nedenle Como’da bir ipek müzesi ve bolca ipek ürünler satan dükkan göreceksiniz. En popüler ve bence en şirin kasaba ise Bellagio. Merdivenli dar sokakları, minik dükkanları, kafe ve restoranları ile tüm gün takılabilirsiniz. Oldukça yeşil, farklı mimarı yapılar görülebiliyor, hatta Napolyo’nun kaldığı villa bile. Bir de botanik bahçesi var. Leno ise küçük bir sayfiye kasabası gibi, ama en önemli çekim sebebi Villa Balbienello. Mekan, James Bond Casino Royal filminde ve Star Wars Episode 2’de kullanılmış. Como Gölü’nde belediye otobüsleri ya da feribotlarla kasabalar arası dolaşılabiliyor. Tekne turu alabilirsiniz. Gölde; yelken, rüzgar sörfü, kano, su kayağı ne ararsanız var. Ayrıca Como Gölü doğa yürüyüşleri için de keyifli rotalar sunuyor. Gölde yüzmek için otellerin plajlarından faydalanabilirsiniz.

APERITIVO

İtalya’da özellikle Milano’da aperitivo başlı başına bir olay. Akşam yemeği öncesi bir içki için barlarda buluşmasının İtalyanlar tarafından yorumlanmış hali aperitivo'da içkinin yanında ücretsiz ikramlar veriliyor. 18.00- 21.00 arası barlarda hayat bu eylem etrafında dönüyor. Burada kural 10 euro altında içki içmemek. İçki masaya gelince nakit ödeniyor. Mekana göre aperatiflerin içeriği ve çeşidi değişiyor.

Müze gezmeyi sevenlere 3 öneri › Pinacoteca Di Brera › Museo Del Novecento › Museo Poldi Pezzoli


SEYAHAT

)

Mekan önerileri

La Scala Opera Binası

GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER La Scala Opera Binası: 1700’lerden günümüze uzanan dünyanın en ünlü opera binalarından biri. Buradan kimler geçmemiş ki... 1776'da tahrip edilmiş öncesinde de opera binasıymış. Yangın sonrası 1778’de yenilenmiş. Geçmişten bugüne tarihinde gelip geçmiş ve La Scala da imzası olmuş isimler Rossini, Donizetti, Verdi, Toscanini... 1997’de vakfa dönüştürülmüş ve hâlâ dünyanın en ünlü opera binalarından biri. 2002’de büyük bir modernizasyon restorasyon çalışmasına girmiş. Karşısındaki küçük parkta Leonardo’nun ve İtalyan ressamların heykelleri olan bir anıt var. Prada Vakfı Binası: Eski bir içki fabrikasının dönüştürülmesiyle ortaya çıkan sanat istiraki. Prada Vakfı’nın sanat koleksiyonu görülebiliyor. Terası, restoranı ve Wes Anderson tasarımı kafe barı ile oldukça etkileyici bir yer. Milano Katedrali (Duoma): 1396’da yapımına başlanmış bu gotik kilise Milano’nun en önemli simgesi ve şehirde adeta tüm yollar ona çıkıyor. Gerçekten oldukça büyük bir yapı, mermer cephesinde 4 bine yakın heykel varmış. Külah şekilli kubbelerin en büyüğü üzerinde şehrin koruyucusu Meryem Ana heykeli var. Bronz kapıya dokunmanın iyi şans getirdiğine inanılıyor. Kilisenin çatısına da çıkılabiliyor. Tel örgüler ardından

25

AGUSTOS 2019

da olsa şehre ve Duoma Meydanı’na tepeden bakmak hoş. Bu arada külah kubbeleri ve ucundaki heykelleri de yakından görme fırsatınız oluyor. Asansör ya da merdivenle çıkmanın bedeli farklı. Çatıdan direkt kilisenin içine inerek geziye devam edebiliyorsunuz. Galleria: Adını birleşik İtalya’yı oluşturan ve ilk kralı olan Vittorio Emanuel 2’den almış. Cam kubbeli tavanı ve artı şekilli 4 koldan girişli eski bir alışveriş binası. İçinde ünlü markaların mağazaları ve restoranlar bulunuyor. Ayrıca zemindeki boğa mozaiği turistler için çekim noktası. Boğanın alt tarafına topukla basıp saat yönünün tersinde 3 kere dönmek iyi şans getiriyormuş. Santa Maria Della Grazie Kilisesi: Yemekhanesinin duvarında zamanında Leonardo da Vinci’nin yaptığı Son Akşam Yemeği tablosunun yer almasıyla turistlerin akın ettiği bir yer. Kiliseye giriş ücretsiz ama tablonun görülebileceği yemekhaneye giriş ücretli ve haftalar öncesinden online bilet almazsanız pek şansınız yok. Oldukça büyük bu duvar resmini görmek için küçük gruplar 15 dakikalık sürelerde içeriye alınıyor. Üstelik saat 13.00-15.00 arası ziyarete kapalı. Resmin sanat tarihindeki önemi şu ki Leonardo’nun eşsiz kompozisyon yaratma yeteneği, oran orantı anlayışı, ışığı kullanması ile daha önce yapılmış emsallerinden ayrılıyor. Uzun yıllar o duvarda kalabilsin diye kendisinin geliştirdiği özel bir teknik kullanmış. İşe yaramış belli, yüzyıllardır yerinde ve milyonları ağırlıyor. Brera: Bu bölge tasarımcıların dükkanları, vintage mağazalar ve eskicilerin yanı sıra galeriler ve kafelerle zaman geçirmesi en keyifli yerlerden biriydi. İçinde eski tabloların restorasyonu izleyebileceğiniz bir laboratuvarı olan Brera Sanat Müzesi de burada. Navigli: Milano’nun kanal bölgesi. Milano Katedrali inşasında mermerlerin ve heykellerin kolay taşınabilmesi için Leonardo’nun tasarladığı kanallarda bugün tekneler turistleri gezdiriyor. Kanal etrafındaki kafeler günü bitirmek ve aperativo almak tercih ediliyor. Sforzesco Kalesi: Yüzyıllar boyunca Milanolular kaleyi yabancı tahakkümün bir simgesi olarak görmüş ve kaleyi yıkmaya çalışmışlar. Ancak İtalya’nın birleşmesinden ve bir kültürel merkeze dönüştürülmesinden sonra kale kentin bir sembolüne dönüşmüş. Arka bahçesi ise bugün şehir parkı olarak kullanılan Milanoluların hafta sonu piknik yaptığı bisiklete bindiği Sempione Parkı. Siz de belki biraz peynir, şarküteri ve bir şişe şarapla bu parkta takılabilir ya da bisiklete binebilirsiniz.

10 Corso Como: Günün her saati benim favorim. Milano’nun en tarz mekanlarından. Avlu bahçesi, teras bahçesi, tasarım ürünler ve kitap satışı yapılan mağazası, sanat galerisi ve ünlü markaların giysi ve aksesuarlarını satan bölümleriyle şık bir restoran ve kafe hizmeti veren Milano’da olduğunu anlayacağınız yer. Lu Bar: Sokak yemeği geleneğinden popüler bir mekana dönüşmüş Lu Bar için rezervasyon gerekiyor. Yüksek tavanlı, yeşillikler içindeki ana salon bir kış bahçesi gibi, ilk giriş kısmı ise daha çok bar ve ayak üstü atıştırma alanı gibi. Açık alanda da masaları var. Ben öğle yemeği için gittim ama akşamda açık. Fiyatlar ortalama üzerinde Fonderie Milanesi: Yerellerin takılmayı seçtiği ve çok göz önünde olmayan, eski sanayi binaları atölye ve garajların olduğu bir avluda konumlanmış. Bence aperitivo konusunda Milano’nun en iyisi olabilir. Bol ve çeşitli aperatifler açık büfe mantığında bir masadan alınıyor. Officina Milanesi: Fonderie Milanesi'ne komşu bu mekan aynı avluda. Açık ve kapalı alanları var. Dekorasyonu, yüksek tavanlı geniş alanıyla ve büyük barıyla geceye devam edilebilecek hoş bir mekan. Müzik de saat ilerledikçe artıyor. Bar Luce: Prada Vakfı Binası'nda Wes Anderson tasarımı hoş mekan. 1950-60’ların Amerika esintisi, pastel pembe ve yeşiller ile ferah bir mekan. Mekanda müzik makinesi, Amerikan tarzı oyun masaları konumlandırılmış. Bar, pastane, kafe siz ne isterseniz o seçenek var. Çağdaş sanata ilgi duyuyorsanız bir iki saatinizi bu binada geçirip Bar Luce’de mola verin derim.

u s u ik s @hTaaylm AZ an YILM

41.000 feet Sevgili okuyucular, bu ayki fotoğrafı geçtiğimiz günlerde Dubai’den İstanbul’a 41 bin feet yükseklikten dönerken çektim. İlk bakışta Pac-Man oyununun karakterini andıran bu dairesel şekiller aslında Suudi Arabistan’ın çöldeki tarlaları. Özel sulama yöntemiyle geliştirilen bu tarlalar simetrik yapılarıyla güzel bir görüntü oluşturuyor. Hepinize bol yeşillikli bir ay diliyorum...


26

RÖPORTAJ

)

AGUSTOS 2019

‘Müzik yapmaktan başka bir şey bilmiyorum’

Ahmet YATĞIN

M

elisa Uzunarslan, çıkardığı Tanıdığım En Güzel Deli albümüyle birlikte dikkatlari üzerine çekmeyi başarmıştı. Şimdi ise, bambaşka bir 'delilik y'aparak tüm albüme klip çekiyor. Biz de bunu öğrendiğimiz gibi konuyu kendisiyle konuşmaya karar verdik. Hem albümden hem de hayattan güzel şeyler konuştuk. Çok daha uzun versiyonunu ise ilerleyen günlerde YouTube kanalımızdan izleyebileceksiniz. Öyleyse başlayalım. ❏ Merhaba Melisa, bu yaz Kuşadası Gençlik Festivali ve Milyonfest gibi festivallerdeydiniz. Nasıl geçti? Merhaba! Albüm çıktıktan sonra bir lansman yaptım. Ondan sonra ilk solo festival deneyimim de Kuşadası Gençlik Festivali oldu. Aslında erken saatte çıkmak festivallerde biraz riskli. Saat 2’de çıktım ve biraz gergindim. Seyirci gelecek miydi acaba? Çünkü bütün gün oradalar ve o kadar erken gelmeyebilirler diye düşündüm. Fakat çok kalabalık bir festivaldi. Beklediğimden çok daha fazla insan vardı. Ve albüm yeni olmasına rağmen şarkıların hepsini bilen bir sürü insanla karşılaştım. Aslında bu biraz kemancı olarak çok tanınmam ve şarkıcı olarak henüz tanınmamamla ilgili bir endişeydi. Ama çok keyifli geçti Kuşadası benim için. ❏ Tanıdığım En Güzel Deli albümünden tam 6+1 klip çektiniz şarkılara. Bu inanılmaz bir sayı. Neden böyle bir şey yaptınız? Evet bence de çok acayip. Aslında şöyle, birazcık dönemin değiştiğine inanıyorum. Dönemi de herkes gibi anlamaya çalışıyorum. Sosyal medya reklamları vererek de kendinizi tanıtabiliyorsunuz. Albüm çıkarmak ise büyük bir delilik. Ben baya 10 tane şarkıyla, hepsinin söz müziği bana ait, böyle bir şey yaptım. İşte basıldı, etti ama aslında sadece dijitalden bir şarkıyla deneyebilirdim de. Daha önce 3 tane tekli yaptım zaten. Elimde kalıcı bir şey olsun istedim. O yüzden de bu albümü yaptım. Çok da mutluyum yaptığım için. Bir strateji de deniyorum şu an. İşe yarayacak mı bilmiyorum. Her birine klip çekmek gibi bir derdim var. Şu an yedisine çektik. Altısını mayıs ayında bir ayda çektik. Yönetmenliğini ve albümün bütün görsellerini Mehmet Hakyemez yaptı. Bir kısmını Foça'da, bir kısmını Zuhal Müzik’te çektik. Ben bunların hepsini hem plak şirketimin yardımıyla hem de çevremdekilerin yardımıyla yapıyorum. Çünkü çok pahalı bir şey klip çekmek. O kadar kolay bir şey değil. Çok büyük ekip gerekiyor. Fakat bunların hepsini aslında sırayla yayınlamak istiyorum. Albümün çıktığını bilmeyenler için özellikle, ben bu klipleri tek tek yayınlayarak sanki yeni tekliler çıkmış gibi hissettirmeye de çalışacağım. Çünkü biraz organik olsun istiyorum açıkçası. Öteki türlüsü benim kendimi de kandırmama neden olur. Zaten çok büyük paralar dönüyor bu reklam işlerinde. Yani parayı basıp çok acayip izlenmeler alabiliriz ama o zaman ben de kendi gelişmemi göremem. Yalan

Melisa Uzunarslan

olur. O yüzden neler yapabileceğime baktım. Klip çekmeye karar verdim ve klip çekeceğim zaten. ❏ Orada bir “organik” kelimesini yakaladım. Son zamanlarda bu konuda inanılmaz tartışmalar var. YouTuber'lar müzik yapıyor ve inanılmaz izlenmelere ulaşıyorlar. Bir rahatsızlık duyuyor musunuz acaba bundan? 90’larda da mankenden şarkıcı olur mu diye tartışılıyordu. O muhabbet şimdi Youtuber’dan şarkıcı olur mu, fenomenden şarkıcı olur mu tartışmasına döndü. Herkesten bir şey olabilir. Kıskanmak falan da değil ama birazcık sağlıksız görüyorum. Bazılarının 150 bin takipçisi var, şarkı çıkarıyor ve 2 milyon dinleniyor. Bunun bir ticari kazanımı da var. Ama onlar kalıcı şeyler mi? Aslında biraz tercihinize bağlı. Ben 9 yaşında konservatuvara girdim ve hayatımda müzik yapmaktan başka hiçbir şey bilmiyorum. Kendi gelişimimi net bir şekilde görmem lazım. Çok emek sarfediyorum çünkü. Kalıcı olmak istiyorum. Bunun nasıl olduğunu görmek için de çıkardığım şeylle nabız yokluyorum. Bakalım neyi beğeniyorlar, onu görmem için böyle yapmam lazım. Zaten o bahsettiğimiz konuda çok büyük paralar dönüyor. Gerek de yok bence böyle reklamlar yapmaya. Enteresan bir şey. ❏ Albümde ve kliplerde ayrıca katkılarınız oldu mu? Aslında biraz çok yönlü biriyim. Her şeye karışmak gibi bir derdim var. O yüzden biraz zor benle çalışmak ama, hiçbir zaman işin profesyoneline karışmam... Önceki yıllarda Sezen Aksu’nun albümünde aranjör olarak bulundum. İşin mutfağında da ufak ufak olan biriydim. Şarkıların hepsi, söz ve müzik bana ait oldu. Can Algeç müzikal prodüktörlüğünü yaptı. Bütün aranjeler ona ait. Birkaçına da birlikte çalıştık. Ufak ufak gitarlar çaldım. Piyanoların hepsini ben çaldım. Yaylıların hepsini ben çaldım. Aslında tabii ki çok katkım var ama yön veren Can Algeç oldu. Albümde Üvey Sevgilim ve Gizli Saklı gibi klasik müzik formunda bir piyano ve yaylı ile yapılmış şarkılar da var. Onların aranjalerini ben yaptım mesela. Çekimlerdeyse her şeye karışmak istiyorum açıkçası. Söz de dinliyorum ama her yerde parmağım var. ❏ Biri Var mı? klibinde üç hanımefendinin bir dostluk teması içinde vakit geçirdiğini görüyoruz. Bütün bu süreçte, dostluk olmasına rağmen yine de “Biri var mı?” sorusunu soruyorsunuz. Ben bunu ilginç buluyorum. Kendi hayatım için de öyle; dostlarımız, ailemiz, arkadaşlarımız yanımızda olmasına rağmen bu soruyu hep soracak mıyız? Sanırım sürekli soracağız. Benim çok güzel dostlarım var. Ama hakikaten her zaman “Biri var mı?” oluyor. O aslında bir aşk şarkısı. O senaryoya biraz ben karıştım, izin verdi sağ olsun Mehmet. Genelde kızların ayrılıklarında olur böyle. Dün gece terk edildiysem, arkadaşlarım hemen benimle ilgilenirler. 'Gel bi dışarı çıkalım' derler. Onu göstermek istedim, o tatlılığı. Bir de


RÖPORTAJ

27

)

AGUSTOS 2019

‘Havalı olsun diye bir küvette yatmak istemedim’ şuna çok önem veriyorum. Bir şey istemekten çok hoşlanmıyorum, biraz feminist gibi bir durumum var ama, kadınlar birbirini çok kıskanıyor açıkçası. Kadınların çok onurlandırıyor. Demek ki onlara rakip en büyük sorunu bu. olmuyorum, onları rahatsız edecek veya Birbirilerine maalesef destek onların dişiliğine denk gelecek bir şey olmuyorlar. Kadınların birlikte yapmıyorum. olması, kadın müzisyenlerin ❏ Kendimi kaybettim klibinden azlığı… Bunlar benim baya bahsettiniz, söylediğiniz gibi kadın dertlerim. Piyasadaki ataerkil müzisyenler ile beraber sahnedesiniz. Ancak durumdan dolayı araya girip sizi dinleyen insanlar maskeli. Bu klipten var olmak biraz zor oluyor. birazcık bahseder misiniz? Mesela bir gün önemli bir Kendimi kaybettim aslında kendime grupla çalıyorum, kemancı yazdığım bir şarkı. Kafanın çok fazla olarak davet edilmiştim. "Ben bu şarkıyı bilmiyorum." dedim dağılmasından pek hoşlanmayan biriyim ama öyle bir dönemdeydim. O maskeliler de oradaki bir gitariste, şarkının şöyle bir şey; çok fazla insan var, kalabalık, trafiği nasıl olcak bana öğretir bizi dinleyen, seven bir sürü kişi var misin dedim. “Sen burda dur ama aslında hiçbiriyle gerçek bir iletişim yeter.” dedi bana. O gün çok rahatsız olmuştum. O söylenen kuramıyoruz. Klipte sahne performansı da yapmayı çok istemiştim. Havalı olsun diye şey, "biz seni sadece buraya bir küvette yatmak istemedim açıkçası. genç güzel bir kız olduğun için çağırdık." Ben egoist bir yerden Klipte oynayan bütün müzisyenler de benim konservatuvardan arkadaşlarım. Hepsi konuşmuyorum ama, iyi enstrümanlarında çok başarılı, çok önemli keman çaldığı için oraya davet insanlar. O yüzden çok iyi bir klip oldu. Ben edilmiş biriyim. Ama karşıdan de kendime bir şarkı yazmış oldum böylelikle. gelen şey çok cinsiyetçi, çok ❏ Peki sırada ne var? Bizi ne bekliyor? garip bir şeydi Bunu yıkmak Bütün albümü kliplemek istiyorum. İyi için çok uğraştım. Sadece kadın ve güzel yerlere çıkmak istiyorum. Çok olmanız bir sürü sıkıntıyı da güzel bir grubum da var. Onları da mutlu beraberinde getirebiliyor. O etmek, şartları iyi hale getirmek istiyorum. yüzden kendimi kaybettim Katılacağımız bir festival daha olacak. klibinde de kadın müzisyenler Daha tam netleşmedi ama İstanbul'da olan ile birlikteydim. Elimden Milyonfestlerden birinde olacağım. İsim geldiğince kadınlara destek vermeyeceğim ama güzel bir düet yapmayı olmak ve birazcık ilham vermek istiyorum. Çünkü güzel düşünüyoruz. Dört tane şarkı daha da yaptım ama fazla üretim olmasın diye duruyorum. yerlere geldiğimi Kasım ya da aralık gibi, eğer iyi çalışırsam, düşünüyorlar. yeni bir tekli düşünüyorum. Yani devamlı Erkekten bir şeyler düşünüyorum ben ya. çok kadın ❏ Üretme motivasyonu bitmiyor hayranım o zaman sizde? var. Bu Bitmiyor. Benim hobim beni bile yok. Ben sürekli müzikle uğraşıyorum. Hobim şey mesela, bas gitar çalmayı öğreniyorum. Elektro gitar çalışıyorum filan. Ben mutluyum kendi halimde. Bakalım, çalışıyoruz işte.

12 . bin

Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı

Sesler ve görüntüler arasında

H

ARCHIVIST

Hüseyin NECİPOĞLU huseyin_nc

erhangi bir müzik albümünün kapağındaki fotoğraf, resim ya da grafik çizim albümün içinde barındırdığı müzikler ya da şarkılar hakkında size ne ifade edebilir? Teknolojik imkanların günümüzdeki gibi olmadığı 1990’lı yıllarda bildiğim sanatçıların dışında yeni keşifler yapmak, yeni sanatçıları tanımak ve dinlemek için bir şey yapıyordum. Sırf albüm kartonetinde yer alan resimlere ya da grafiklere göre albüm seçmişliğim vardı. The Beta Band, Stereolab veya Sparklehorse gibi grupları böyle keşfettim. Günümüzde CD (compact disc) eski popüler günlerinden çok uzakta ama 90’li yıllarda CD almak için sık sık Beyoğlu’nda Atlas Pasajı'nın içinde yer alan Kod müzik ve Galeria’daki Piccatura müzik mağazasına uğrardım. Günümüzde ikisi de kapandı. Kütüphanemdeki albümlerin çoğunu bu mağazalardan edindim, Kadıköy’de Akmar Pasajı'ndaki müzik dükkânlarını da unutmamak gerek. Şimdi her ne kadar dijital müzik platformları müzik dinleme alışkanlığının önüne geçse de Audio CD’den müzik dinlemek benim için o zamanlarda çok önemliydi çünkü müziğin tadına ancak böyle varabiliyordum. Plaktan sonra işitebileceğiniz en kaliteli ses CD’lerde mevcuttu. CD formatında ilk edindiğim albümlerinden biri R.E.M’in 1992 çıkışlı Automatic For The People albümü. Benim için zamansız bir kayıt ve yine ara sıra kendimi dinlerken bulduğum, geçmiş ve gelecek arasında köprü kurmamı sağlayan bir albümdür. Geçenlerde izlediğim yönetmenliğini ve senaristliğini Florian Henckel von Donnersmarck’in yaptığı Asla Gözlerini Kaçırma (Never Look Away, 2018) olağanüstü bir film. Bu film, resim sanatı hakkında yeniden düşünmemi sağladı. Ayrıca filmin müzikleri de oldukça etkileyiciydi. Müzikleri besteleyen Max Richter, beyazperdeye yansıyan görüntülerle uyumlu notalar ortaya çıkarmış. Filmde insan kişilikleri, sanatın insan ruhuna etkileri ve insanlık adına çok şey anlatılıyor. Resim sanatı ve dünya tarihi ile ilgilenenler bu filmi mutlaka izlemeli. Filmde kullanılan bir replik “Gerçek olan her şey güzeldir” filmin anahtar cümlelerinden biri. Resim demişken bazen kedimi bir tablonun içindeymişçesine hayal edebiliyorum. Amerikalı ressam Edward Hopper en sevdiğim ressamlardan biri. Resimlerinde yalnızlığı ve hüznü resmetmiş. Nighthawk (Gece Kuşları)’a her baktığımda arka planda çalan müzik ne olabilirdi diye düşünürüm. Ya da ressam bu eseri tuvale yansıtırken neler hissetmişti? Hangi duygularla vurmuştu fırçasının renklerini tuvale? Ben bu tabloya Pink Floyd’un Wish You Were Here şarkısını çok yakıştırırım ve sanki o tabloda resmedilenler baş başa kaldıkları yalnızlıklarıyla bu şarkıyı dinleyip anılara dalıyor diye hayal ederim. Geçtiğimiz yıllarda İstanbul Modern’de Çok Sesli: Türkiye’de Görsel Sanatlar ve Müzik sergisi açılmıştı. Burada sergilenen Burhan Doğançay’ın Mavi Senfoni isimli tablosu için Kamran İnce tarafından bestelenen müziği dinleme şansım olmuştu. Tablonun karşısına oturup bu eser için bestelenen müziği kulaklıklarla dinlediğimde farklı hissetmiştim. Müzik, duvarda izlediğim etkileyici resim ile bütünleşiyordu ve ben kendimi çok iyi ve farklı hissediyordum. Notalar adeta ruhuma dokunuyordu, duvardaki tablonun muhteşem imgeleriyle birlikte... Son olarak kendinize bir güzellik yapın yazar, yönetmen ve ressam Mehmet Güreli’nin zamana meydan okuyan Kimse Bilmez şarkısını dinleyerek herhangi bir müzede sergilenen bir sergiyi ziyaret edin. Bırakın müzik ve resimler sizi kuşatsın. İnanın ruhunuza iyi gelecek. Gerçek olan şu ki sanat insan ruhuna dokunduğunda dünya güzelleşiyor. Sanatın ve müziğin ruhunuzu beslemesi ve müzik sevincini yaşamanız dileğiyle... Not: Bu yazı yazılırken bu kez de albüm kapağından ve müziğinden etkilendiğim Laurence Pike’ın Holy Spring isimli yeni albümünü dinledim. Meraklısına...


28

FOTOROMAN

Caz Vapuru Boğaz sularında

)

AGUSTOS 2019

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 22 senedir Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlenen 26. İstanbul Caz Festivali sona erdi. 40 bin kişinin izlediği festivalin en sevilen etkinliklerinden Caz Vapuru'nun yeri ayrıydı. 14 Temmuz'da Boğaz turuyla müziğin buluştuğu ve şehrin etkileyici atmosferinin melodilere karıştığı deniz üstü konserlerinden unutulmaz anlara sahne oldu. İşte o günden kareler.

Yolculuğumuzu Fahrİ S. KORUTÜRK ADLI VAPURLA YAPTIK. SEYİR HALİNDE KAPTAN KAMARASINDAN BİR KARE.

SABAH 09.30'DA İSKELE KALABALIKLAŞMAYA BAŞLADI. KAPILAR AÇILIR AÇILMAZ HERKES YERİNİ ALDI.

İZLEYİCİLERİ TALKING HORNS KARŞILADI.

İSTANBUL CAZ FESTİVALİ DİREKTÖRÜ HARUN İZER, 9 YILLIK BEKLEYİŞİ NİHAYETE ERDİRMENİN MUTLULUĞUNDA.


29

AGUSTOS 2019 )

FOTOROMAN

The Busquitos EĞLENCELİ MÜZİKLERİ VE KOSTÜMLERİYLE VAPURU COŞTURDU.

CAZ EŞLİĞİNDE BOĞAZ SEYRİ.

KÜÇÜK MÜZİKSEVERLER DE YOLCULUK BOYUNCA festİvalİn çocuk kİtabı, çocuklara Renk Renk Caz'ı okudu.


30

FOTOROMAN

)

AGUSTOS 2019

Brassist

Caz varsa büfe çayı ve tost da vardır. Kuyruk uzun ancak müzİK SAYESİNDE NASIL GEÇTİĞİ ANLAŞILMIYOR.

ANADOLU KAVAĞI


31

AGUSTOS 2019 )

FOTOROMAN

MURAT MERİÇ

GÜVERTEDEKİ MÜZİĞE MAKİNİSTLER DE USUL USUL EŞLİK EDİYORDU. DAYANAMADIK BİZ DE SELAM VERDİK.

MÜZİKSEVE R HANIMEF ENDİ TÜM MÜZİSYENL ERLE FOTO ĞRAF ÇEKTİRME NİN MUTLUL UĞUNDA.


FOTOROMAN

)

32

İstanbul’da Opeth gecesi

AGUSTOS 2019

2014 yılında ilki gerçekleşmişti. Günümüze dek aralarında Megadeth, Korn, Amon Amarth, Apocalyptica gibi isimlerin de bulunduğu onlarca yabancı ve yerli gruba ev sahipliği yaptı. Bu yıl, Birlikte Güzel Sunar: Rock Off 2019’un ilk konuğu ülkemizde oldukça geniş bir hayran kitlesi bulunan ve İsveç’in progresif metal türündeki en büyük gruplarından biri olan Opeth idi. Opeth sahneye çıktığında olaylar gelişti... Ekibimizden Umut Güloğlu yazdı ve fotoğrafladı.

Mikael Åkerfeldt İStanbul’u özledİĞİNİ SÖYLEDİ.


33

AGUSTOS 2019 )

FOTOROMAN

konser boyunca İZLEYİCİLERİN ellerİ HİÇ AŞAĞIYA İNMEDİ.


34

Bu yaz One Love Festival 15

)

AGUSTOS 2019

20 Temmuz’da Parkorman’da başlayarak 21 Temmuz’da devam eden One Love Festival 15, 2 ayrı mekanda ve toplam 5 sahnede 25 bin müziksevere eğlenceli bir deneyim sundu. Birlikte Güzel tarafından Pozitif deneyimiyle gerçekleştirilen 30 konserlik festivalin gündüz ve gece devam eden etkinliklerinden eğlenceli kesitlerine bir göz atın!

kamufle ve bİraderlerİ sahneyİ coşturdu.

Mıchael kıwanuka

aI’ York, Audıoban sahnesİnde.

Bİrlİkte Güzel Sahnede konser beklenİyor... Jungle by nıght


35

)

AGUSTOS 2019

SKINNY PELEMBE

ÇETESİ I Ş A Y Z GÖ A AVASIN H L A V İ FEST DAHA UYGUN ’LA SOUND İ L T E K HARE EYDİ. SAHNED

IKARU

YEARS&YEARS COŞTURDU! KIYAFETLER VE SAHNE TASARIMI ÇOK SIKIYDI.

PALMS TRAX


36

)

AGUSTOS 2019

Blaze MÜZİĞİYLE VE SAHNE ŞOVUYLA ONE LOVER’LARI BÜYÜLEDİ.

Gaye Su Akyol Kendine Has Sahnesinde!

O GECE BÜYÜK EV ABLUKADA’NIN SESİ MARS’A KADAR ULAŞTI.

BLAZE FANATİKLERİ...


37

)

AGUSTOS 2019

Fesİivalİn King sahnesİ sabaha kadar muhteşem elektronİk müzİk performanslaRIYLA İzleyenlerİ coşturdu.

YERLİ ELEKTRONİK MÜZİK ETKİNLİKLERİNİN DEĞİŞMEZ İSİMLERİNDEN FERHAT ALBAYRAK VOLKSWAGEN ARENA’DA İLK SAHNEYİ YAPTI.

BLACK MADONNA PERFORMANSI SONRASI ÇOK UZUN SÜRE ALKIŞ ALDI.

the art department BU YIL İLK KEZ SABAHA KADAR SÜREN FESTİVALE İLGİ ÇOKTU.


38

ARAŞTIRMA

)

AGUSTOS 2019

Biletten pahalı biletleme

Ece ULUSUM

B

ilet alırken aslında kaç kurum ve kişiye ödeme yaptığınızı hiç düşündünüz mü? Bu bilgiler biletin arkasında yazmaz. Etrafımdakilere ilk sorduğumda aldığım yanıtlar benzerdi; sanatçı, orkestra, mekan. Biraz da ben ekleyeyim: Organizatör, devlete vergi, sanatçı ajansı veya menajer, biletleme kurumu... Daha eklenecekler vardır ama emin olun listenin azalması güç, hele ki büyük bir organizasyonda. Bir konser izlemek için gözden çıkarılan parada okuduğum yorumlar ve dinlediğim müzikseverlere bakınca ‘ziyan’ olarak nitelendirilense biletleme kurumunun aldığı hizmet ve işlem bedelleri. Bunlar nedir ve nasıl büyük paralar dönüyor? Etkinlik bilet satışı ve dağıtımı epey eski bir hikaye. Eski Roma Kolezyum’undaki etkinliklerde de vardı. O zaman ve şimdi arasındaki en büyük fark, mekanların kendilerinin artık bilet satışının operasyonel tarafını ele almaması. Bunun yerine bilet kurumları mekanları kâr karşılığı biletleri satmalarına izin vermeye ikna etti. O zamanlar işler nasıldı bilinmez ama bugün bilet zenginleri var, orası kesin. Technavio’nun analistleri, küresel bilet piyasasının 2018-2021 döneminde yüzde 6,3 büyüyeceğini söylüyor. Yine Technavio’nun 2017 tarihli raporuna göre dünyada (müze, komedi

kulüp biletleri hariç) bilet satışlarının yüzde 15,03’ünü konserler oluşturuluyor. Bugün bilet endüstrisinin büyüklüğü 74 milyar dolar. Ticketmaster’ın yıllık geliri 1,3 milyar doların üzerinde, CTS Eventim ise yaklaşık 400 milyon euro. 2017’de Biletix genel müdürünün verdiği verilere göre; Türkiye’de 80 milyonun üzerinde bilet satılıyor ve bunların dörtte üçü sinema biletinden oluşuyor. Küresel eğlence sektöründe ise dijital bilet pazarından 2020’ye kadar her yıl büyüme beklenirken, Türkiye’deki öngörü yüzde 25 seviyesinde.

BİLETLEME DÜNYASINDA RAKİPSİZ MÜSABAKA

Her yıl büyüme oldu mu bilinmez. Açıklanan istatiksel bir veri yok ancak Mobilet’in kapanması bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteriyor. Mobilet Genel Müdürü Karaoğlan Taşçı açıldıklarında 12 ay içinde 1,5 milyon kullanıcıya ulaşmak istediklerini söylemişti ancak o rakamın çok gerisinde kaldılar. 2 yıldır faaliyette olan ve Babylon, KüçükÇiftlik Park, Nayah, Anahit Sahne ve Muaf Kadıköy gibi birçok mekanın biletleme işlemlerini yapan kurum, Biletix’in en önemli rakiplerindendi. Mobilet’in hâlâ neden kapandığına yönelik net bir açıklama yok, yakın civardan gelen fısıltılar beklenen büyümenin olmadığını ve şirketin zarar ettiğini söylüyor ancak teyit edemedik. Hal böyle olunca bilet dünyasının devlerinden olan Ticketmaster bünyesindeki

üc ret le n di r m e

Görsel Biletix’ten alınmıştır.

Biletix’in ücretlendirme politikası hakkında serzenişler başladı. Ekşi’de okuduğum benzeri yorumlardan birkaçını iliştireyim; “Peki bu Biletix'i kim durduracak ağalar, beyler? Kendi el ve ayaklarımızla gişeden aldığımız bilete bile daha ne kadar haraç ödeyeceğiz?”, “Biletix tekeline karşı daha makul hizmet sunarak tarafımı sevindirebilmiş bir organizasyon idi. Yine kaldık yaban ellere.” Bu ilk değil 16 yıllık MyBilet’in sonunu da getirmişti Biletix... Adeta tüm kuralları onların koyduğu rakipsiz bir müsabaka.

BASTIRIRSAN PARA YOK QR İSTERSEN VAR

2000’den beri kültür-sanat ve eğlence alanındaki etkinliklerin bilet satış ve pazarlamasını üstlenen Biletix, 2006’da Amerikalı eğlence ve canlı etkinlik şirketi Live Nation‘ın bir parçası olan ve 21 ülkede faaliyet gösteren Ticketmaster'a satıldı. Her yıl, 400’ün üzerinde etkinlik organizatörü tarafından düzenlenen 7 binden fazla etkinliğin bilet satışı Biletix üzerinden gerçekleştiriliyor. Kurum gün geçtikçe büyüdü, sektörde tekele dönüştü. Bu kadar büyük, yüzlerce milyonluk ciroların altında oranı sürekli değişen hizmet bedeli, işlem bedeli, bileti mail’leme bedeli gibi her tıklamada para olması var. Hız müptelası olan nesil, bilet kuyruğunda beklemek istemiyor. Tüketici alışkanlıkları göz önünde


ARAŞTIRMA

REKABET KURUMU TETİKTE

1 . 3 %12 80 . . milyar

miyon Türkiye’de 80 milyonun üzerinde bilet satılıyor.

Biletix kimi etkinliklerden yüzde 12 ve üzeri komisyon alabiliyor. Bu değişkenliği müşterilerine üstü kapalı açıklıyor.

DİĞER BİLETLEME FİRMALARI NE ALEMDE? Biletme işinde Biletino, Milyon Bilet, Biletino, Dsmbilet, Biletinial, Bugece gibi firmalar da var. Ayrıca Bryan Adams konserini araştırırken fark ettim, Passolig satan Passo'ya da kültür-sanat biletleri bölümü eklenmiş. Mobilet sabit bedel alıyordu, o yüzden kullanıcılara daha makul ücretler geliyordu. Diğerlerine gelirsek; Milyon Bilet komisyonsuz bilet satıyor. Biletino, bilet fiyatının üzerine sabit yüzde 8 komisyon ve 3 TL’lik satın alma ücreti koyuyor. Passo’da hizmet bedeli var, işlem bedeli yok. Gişeden teslimata 5 TL alıyor, mail atarsanız PDF’e ücret almıyor. Ama duruma göre değişiyor, örneğin Brayn Adams’ta servis bedeli yok. Biletinial’da hizmet bedeli sabit 5 TL. Biletini satmak isteyenlerin kullandığı siteler Stubhub, Yes Bilet, Viagogo ise pek amacına uygun kullanılmıyor. Ben diyeyim çevrimiçi karaborsacılık, siz deyin eldeki biletleri değerlendirme.

Ticketmaster’ın yıllık geliri 1,3 milyar doların üzerinde.

74 .

milyar Bilet endüstrisinin büyüklüğü 74 milyar dolar.

400

Tam bu haberi hazırlarken bir haber sitesinden bildirim geldi. “Rekabet Kurumu Biletix Bilet Dağıtıma ilişkin olarak da sattığı biletlerin fiyatlarına fahiş tutarda hizmet bedeli, işlem bedeli, kargo bedeli gibi isimler altında ekstra masraflar eklemek yoluyla organizatörlerle imzaladığı münhasır sözleşmelerle rekabet ihlali yaptığı yönünde ön araştırma açıldığı hatırlatıldı. Ön araştırma bulgularına dayalı olarak bu şirkete de soruşturma açıldığı belirtildi. Biletix için açılan soruşturmaya yönelik herhangi bir kanun maddesi işaret edilmedi.” Bu iş nereye varacak bilinmez ancak aynı kalmayacağı kesin.

)

bulundurulunca PDF ya da QR’a para alarak edecekleri kâr bariz. Oysa baskı ücretleri uçmuşken basılı bilete ekstra ücret talep etmeleri daha mantıklı geliyor ya da daha iyimser... Her kafadan bir ses çıkar vaziyette, müşteri politikalarına dair kamuya açık metnini okudum. Ekledikleri hizmet bedeline dair net bir açıklama yok, aldıkları yüzdeleri neye dayandırdıkları da belli değil. Birçok etkinliğin biletlerine baktım kimi zaman yüzde 5 kimi zamansa yüzde 12’ye varan hizmet bedeli konuyor. Bu karar tamamen organizatörle yaptıkları anlaşmaya bağlı gibi görünüyor. Mesela 825 TL’lik bilet fiyatına 75 TL hizmet bedeli, 3,5 TL işlem bedeli geliyor. Neden bastırılmayan, mail’le yollanan QR koda/e-bilete ek ücret alınıyor muamma. Tam tersi de olabiliyor. Örneğin Zorlu PSM etkinliklerinde herhangi bir hizmet bedeli alınmıyor. Merak ettiğim bir şey var. Hadi bu kadar kazanıyor ama Biletix n’apıyor bu kadar parayı? Call center'da müşteriler hâlâ dakikalarca bekletiyor, blog deseniz bomboş, YouTube’da yeni bir şeyler deniyorlar ama kısmet...

39

AGUSTOS 2019

Her yıl, 400’ün üzerinde etkinlik organizatörü tarafından düzenlenen 7 binden fazla etkinliğin bilet satışı Biletix üzerinden gerçekleştiriliyor.


40

GÜNCEL

)

AGUSTOS 2019

Burak ABATAY

K

Kalbinin ta içinden KALP HANIM

alben geçen haftalarda 3 şarkılık bir EP ile karşımıza çıktı. Aşk Çeşmesi adını verdiğini EP’de bir de EP’ye adını veren şarkının Kaan Düzarat imzalı remiksi var. Bu 3 şarkının yanı sıra Kalben bir de bu EP ile üç şarkının da klibini Kız Kulesi’nin Anahtarı ismiyle bir bütün olarak yayımladı. Aytekin Yalçın’ın yönetmenliğindeki bu klipler dizisi için bir film benzetmesi yapması pek olası. Bu yazının kalanında da Kız Kulesi’nin Anahtarı için film diyeceğim. Her neyse, istiyorum ki hem Kalben’in müzikal yolculuğuna bir göz atalım hem de klipleri okumaya çalışalım. Kalben’in ilk albümü Kalben’in çıktığı günü anımsıyorum. Bir heyecanla dinlemeye koyulmuştum. 13 şarkının yer aldığı albümde ilk dinleyişte beni ona çekmeyen bir şeyler vardı. Herhalde o günlerde ilk dinleyişte bu kadar dağınık, bu kadar umutsuz ve hayattan şikayetçi bir yapı hoşuma gitmemişti. Hayatın sillesini yemek başka, hayatın sillesini yiyen şarkıları söylemek başka diye düşünmüştüm. Evet, bugün hâlâ o silleyi böyle duymak çok fazla hoşuma gitmiyor ama 3 sene içerisinde albümü defalarca kez dinledim. İtiraf etmeliyim ki, ilk dinlediğimden tamamen farklıydı. Farklı bir yanı vardı şarkıların. Nelerdi onlar? Sözgelimi Saçlar şarkısı. “Ben olsam almam beni/ Adamdan saymam beni.../...Ben olsam bakmam bana/ bir çorba bile yapmam bana/ tüm bunları sen öğrettin bana sevgilim...” Bu sözleri öncesi ve sonrasıyla düşündüğümüzde, hele ki bir de Kalben’in umutvar bir yaklaşımdan uzak ses tonunu düşünürsek o zaman için, son derece başka bir yere götürmüştü ilk olarak beni. Ama sonra her şey yerli yerine oturdu. Bir nebze umutsuzluk ama fazlasıyla da alay. Hem kendisiyle hem de dünyayla alay eden birisi var sözlerde: “Yaşıyorsak eğer yaşıyorsak eğer/Böyle yaşamak her şeye bedel..." Ama bunda bence en çok da düzenlemelerin ve bestenin katkısı olmalı. Nedir bilmiyorum ama ben de binlerce insan gibi Kalben’in şarkılarına karşı büyük bir sempati duymaya başlamıştım. Dinlediğim birkaç sahnede de bunu pekiştirdim. Sound’undaki neşe ve sözlerdeki isyan, gündelik hayatımın onlarca örneği. Bunları cesurca Kalben’den duymak çok hoştu. Buraya bir ‘bkz’ koyup Taşikardi şarkısına yönlendirilmeli okur: “Bağır çağır ağlıyor üst komşunun kızı/ Altında çırılçıplak gülen Biz değil miyiz artık?” O yüzdendir Kalben’i ilk dinlediğimden hemen sonrası ve çok sonrası arasında ‘itiraf ’ olarak nitelendirebileceğim bir fark var. Onu kısa bir süre içerisinde çok fazla sevmiştim. Fark da olmalı çünkü annesini çok özleyen adamlardan birisi olarak şu sözler yıllar geçse de benim içime oturacak: “70 kilo derdim var/ Anne bana simit al/ Neden burda

değilsin?/ Rahat bir yerde misin?” Bir ‘bkz.’ da buraya ‘özlem buradaydı’ koyar mıyız? Hakkımız. Çünkü Kalben bence ilk ve hatta ikinci albümüyle özlem dolu bir manifesto yazdı. Dedi ki bu manifestoda, “Bakın, ben sizin yürüdüğünüz yollardayım. Bahariye’de, Ihlamur’da, İstiklâl’de karşınızdayım. Aşklarım, sevgilerim, dertlerim, sevinçlerim, hüzünlerim var ceplerimde. Bunlardan en kalabalık sokaklarınızda size bol bol saçabilirim. Sen! Ofiste olan! Sana biraz öfke! Sen! Annesi yitmiş, sevgilisi gitmiş! Sana biraz hüzün! Hey! Sen öteki! Al bu da kavgan! Al onu, sarıl ona. Sen! Dilin yok biliyorum ama bir çocuk parkı bile susmamalı! Sahip çık çocuklarına! Ve siz! O sokakların en güzel sahipleri! Sizin hepinize, sana da, ona da fazla

2019 Aşk Çeşmesi

fazla ne yakışır, biliyor musunuz? Özlemimden birer parça alın, iyi gelir! Sonra mı? Hadi gel dans edelim, Allah ne verdiyse tango ve vals!” Galiba o gün bugündür, Kalben albümünden beri fazla fazla özlem doldu içimiz. İyi ki de öyle oldu, bende bir parça hüzün; kırık ya da bütün, sende bir parça aşk! “Susma gönlüm sen söyle!/ Haydi gönlüm sen söyle/ Aşkımı sevgiliye/ Derdimi sevgiliye” Bu albümde Kalben, Haydi Söyle, Fırtınalar ve Saçlar gibi çok sevilen şarkıları bizlerle buluşturdu. Ve hemen ardından, bir sene sonra, Sonsuza Kadar albümü geldi. İlk albüm hakkındaki görüşlerimin A noktasından B noktasına nasıl geldiğini az evvel anlattım. Dolayısıyla 1 sene sonra yeni bir albümün gelmesini, hele ki artık şarkıların bin bir cimrilikle, ‘piyasada’


GÜNCEL

)

isminden söz ettirme hevesiyle paylaşıldığı bir dönemde Kalben’in 13 şarkılık başka bir albüm sunması harikulade bir şeydi. Ama bir eleştiri şöyle diyordu: “1 sene önceki albümün çok benzeri.” Galiba orada benim gibi müzik muhafazakârı insanlar, Spotify’ın şarkı önermesini bekleyen insanlarla aramıza biraz mesafe koyduk. Biz dedik ki, Kalben şölene, ziyafete devam ediyor. Onlar dedi ki bir öncekinin tekrarı. Onların dediği gibiyse bile, iyi ki de tekrarı. Hoş bu aktardığım etrafımdaki üç beş insanın görüşü olmakla beraber, bir miktar da sosyal medya gözlemlerim. Ama Yara ve Yalakanım Bebeğim gibi şarkılarla bugünün safi ‘pop’ şarkısı nasıl yapılır, resmen onu anlatıyordu bize Kalben. Üstelik bir de duruşu, sözleri ve sound’u iyiden iyi olgunlaşmış bir şekilde. Bunu biraz daha iyi anlamak için Yara şarkısının sözlerine bakmakta fayda var: “Elini uzattı/ Havada kalan en güzel hayalimiz/ Yaramızı unutturur/ Yarayı kapatan aşk/ Yaradan da derin” Kalben iyi ki hayatımızdaydı ve iyi ki şarkılar armağan ediyordu. Günümüze geldiğimizde ise Aşk Çeşmesi EP’si bizlerle oldu. Kısa bir zaman önce, Aşk Çeşmesi’nin çıktığının ertesi günü BirGün’e yazdığım minik bir yazıda Kalben’in şiirini şair Sennur Sezer şiiriyle mukayese etmiştim. Daha çok da Sennur Sezer şiirinden yola çıkarak Kalben şarkılarını okumaya çalışmıştım. EP’ye adını veren şarkıda “Çıldırır gibi yanarken kendimin en içlerinde/ Ateş arad yirmilik kızlar ceplerimde”; Kalp Hanım şarkısında “Kalp hanım nasılsınız/ Ah ne çok kırıksınız/ Kim dedi her şey yoluna girecek diye” şeklinde söylüyor şarkısını Kalben. Bu Kalben’in bütün şarkı sözleri içerisinde daha uzun uzun bahsedilebilecek iki örnek sadece” dediğim kısım, Sennur Sezer’in kadınlığı, mücadelesi ve şiiri ile ilgili bir çıkarımın devamıydı. Bu çıkarım ve benzetmelerle beraber son EP de bize gülümsesin. (Lütfen altta çalsın) Bir kere, Kalben, Aşk Çeşmesi ile beraber ikinci albüme yönelik ‘aynı kaldı’ eleştirisine müthiş bir cevap vermiş. Çünkü yaşadığı ve yaşattığı değişim belli ki harikulade. Bunu hem şarkılarda hissediyoruz hem de çok kötü bir başlıkla yayımlanan Hürriyet röportajından. O kadar güzel şeyler anlatıyor ki Kalben, her kelimesini dikkatlice okudum o gün. Kadınlığından bahsediyor mesela: “Kadın vücudunda olduğumu fark ettim! Ölene kadar da bu kadın vücudunda olacağım. Üstelik diğer kadınlardan da farklı bir vücutta değilim. Hepimizin memeleri, göbişi var. Hepimizin bir yerlerinde istemediği kıllar çıkıyor. ‘O zaman ben bu güzellikten neden uzak duruyorum’ diye düşündüm.” Bu iki örnekle de demek isterim ki, Kalben ilk iki albümde hissettiğim, serzenişte bulunan Kalben’le hesaplaşıyor. Sadece o mu? Bize dayatılanla, evde babayla, okulda müdürle, sokakta kabadayıyla, bize her gün yüzlerce şey dayatan iktidarlarla kavga ediyor. Bunun en güzel formuna ise Kız Kulesi'nin Anahtarı filminde okuduğu şiirlerde şahit oluyoruz: “küçük kadınları sevmez erkekler. yalnız kadınları sevmez erkekler. gerçek kadınları sevmez erkekler. dürüst kadınları sevmez erkekler. çirkin kadınları sevmez erkekler. bakımsız kadınları sevmez erkekler. onlardan uzun boylu kadınları sevmez erkekler. fakir adamları sevmez kadınlar. çirkin adamları sevmez kadınlar. başarısız adamları sevmez kadınlar. küçük adamları sevmez kadınlar.

41

AGUSTOS 2019

214 . 638 . bin bin

Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı

Kız Kulesi'nin Anahtarı klibinin YouTube'da 2 haftalık izlenme sayısı

Kız Kulesi'nin Anahtarı filminde Kalben, iki şarkı arasında birer tane şiir okuyor. Çek parçasının bölümünün başında sözleri işaret diliyle aktarıyor. Kalp Hanım şarkısında olağanüstü güzel sanatsal bir çalışmayla karşımıza çıkıyor. Sanat yönetmeni kimse defalarca kez tebrik etmeli. Her yerinde ince ince anlamların işlendiği bu çalışma Kalben’in hayatında nasıl bir yere sahip bilmiyorum ama yılların ardından bugünlerden bize çok güzel gülümseyecek bu film. “Buradayım ben!” diyecek.

kariyer yapamamış adamları sevmez kadınlar. cebinde tomar tomar para taşımayan erkekleri sevmez kadınlar. adam adamı sever belki, kadın kadını sever. kadın adamı, adam kadını. adamken kadın olup adamı, kadınken adam olup hiç kimseyi. kadın ya da adam olmadan herkesi. öyleyken böyle severiz belki. 5 kuruşum yokken, rimelim akmışken, en deli küfürleri savuruyorken, artık sesim çıkmıyorken, kislerimle yara izlerimle, bütün kusurlarımla, kalbim kırıkken beni sever belki, beni..” Azıcık sevmek, azıcık hesap sormak, dans etmek, güçlü olmak, kırılıp dökülüp parçalanmamak ne güzel! Hele ki Kalben’de! Dönüp bakıyorum da, iyi ki onu ilk albümde dinlemeye devam etmişim. Bugün gül gibi öfkem, sevgim ve hâlâ özlemim var. Ve manifestosu da sapasağlam!


42 'Ponza biçilmiş kaftan'

RÖPORTAJ

)

AGUSTOS 2019

Ata Bayraktar

Gökhan KAYA

V

okalde ve gitarda Güneş Akyürek, fx gitarlarda Mehmet Korkmaz, davulda Salih Topuz, ve bas gitarda Burak Serter'den oluşan Ponza ile çok çalışıyor ve müziğini üretiyordu. Ben de elimde keyifli kısa bir sohbet gerçekleştirdik. demolar ne yapacağımı bilemezken halimi fark ❏ Ponza kelimesinin sizin için bir etti ve beni davet etti. Gündüz tarlada çalışıp anlamı var mı? Törpüleyen anlamına akşam yemekten sonra konteynerimize geçip gelen Ponza'yı kalplerimizde ya müzik yapıyorduk. Anlatması zor ama müziğe ve da duygularımızdaki nasırları üretime bakış açımız o bir ayda aklımıza kazındı. temizlemek amacıyla mı çıktınız? ❏ Saykedelik bir rock grubu diyorlar sizin Demoları kaydettiğim günlerde için… İleride bu tarzın değişme ihtimali 60'lardan saykedelik rock yanı sıra olabilir mi? Bir cover düşünür müsünüz? çok fazla Pixies dinliyordum. Sizin de Ponza'da her üyenin kendine has müzikal bahsettiğiniz gibi nasır temizlemek yönelimi var ama bir araya geldiğimizde ortaya için kullanılması başından beri çıkan müzik saykedelik rock'a yakın duruyor. edindiğimiz iyiyi, doğruyu arayan Müziğimiz zaman içerisinde mutlaka değişecektir. protest duruşumuzu destekliyordu. Atmak istediğimiz adımlar da var. Farklı Ayrıca lise yıllarında kotlarımızı enstrümanlara yer vermek istiyoruz. Çok keskin eskitmek için kullanırdık, grubun sınırlarımız yok. Hatta yeni albümümüzde bir yola çıkarken temel aldığı 60'lar Madonna cover'ımız olacak. motivasyonlarını da kişisel anılarla ❏ Motherland isimli parçanız Seattle'ın beraber hatırlatıyor. Ponza, her açıdan önde gelen radyolarından biri olan KEXP'nin bizim için biçilmiş kaftan. sunucusu Cherly Waters tarafından ❏ Plaza yaşamından kendinizi yayınlanmıştı. Buradaki sitem tam olarak bir tarım çiftliğindeki konteynere kime? attınız. Bu süreci bizlere anlatabilir En küçük kavganın da, en büyük savaşın da misiniz? İlk albümünüz Free Kids'in çıkış noktası bencilliktir. Motherland'deki sitem adımları burada atılmıştı... her zaman kişisel çıkarlar peşinde koşan bu O günlerde para kazanma olgusunu anlayışa. Greta Thunberg'in vurguladığı gibi şu ve insanın para kazanmak adına an doğa ve iklim sorunlarını çözmekten başka yaptığı eylemlerin etik tarafını çok bir önceliğimiz olmamalı. Eğer insanlık olarak sorguluyordum. Salih zaten aylar bir organizmaysak kararları veren güç sahipleri öncesinden aile büyüklerinin kurduğu tarafından bu sorunlar öncelik olarak ortaya bu 'organik' tarım ve eğitim çiftliğinde konulmalı.

2019 Up In The Light

Ponza

'Hak ettiğim yere geldim' Zeynep BEŞERLER

O

n bir yaşında DJ'lik serüvenine başlayan ve üniversite okumak için gittiği Miami'de tanınan bir DJ olan Ata Bayraktar ile kariyer hayatını, günümüzdeki DJ kavramını, gelecek projelerini konuştuk. ❏ DJ olmaya nasıl karar verdin? Küçüklüğümden beri çok müzik dinlerim. Ben müziklerimi hep tarzlarına göre klasörlere ayırarak düzenlerdim. 11’inci doğum günümde kuzenimin aldığı mixer ile DJ’lik serüvenim başladı. Seneler içinde de kendimi geliştirdim. ❏ DJ'ler müzik sektörünü şekillendiriyor mu sence? Kesinlikle. Festivallerin, etkinliklerin ve gece kulüplerinin talep görüp artmasıyla DJ’ler daha ön plana çıkmaya başladı. Özellikle elektronik müziğin farklı tarzlarında, prodüktörlerin de DJ’liğe atılması, müzik sektöründe önemli rol oynuyor bence. ❏ DJ olmak için nasıl bir rota izlenmeli? Basit bir set up’la, sistemi, çalışma mantığını öğrenme amaçlı başlamak DJ’lik için ilk adım olabilir. DJ olmak isteyenlere yapmalarını önereceğim ilk şey tarzlara göre müzik klasörleri yapıp daha sonra aralarından en sevdiklerini mix’leyebileceği setler üzerinde çalışmak. ❏ Türkiye'deki sahne ile yurt dışındaki sahneyi karşılaştıracak olursan neler söylersin bize? Yurt dışında spesifik olarak DJ’den çok sanat ve sanatçının yeri gerçekten ayrı. Bununla birlikte DJ’in de yeri ayrı. Türkiye’de kimi zaman mikseri dün kullanmayı öğrenmiş birisi ertesi gün setin başında, etkinliklerde görülebiliyor. Yurt dışında tabiri caizse formayı hak eden giyiyor. Yurt dışında gösterilen ilgi ve saygı henüz Türkiye’de yeterli seviyede değil. ❏ Önceden bir çalma listesi mi yapıyorsun? Sadece etkinlikten önce değil devamlı hazırlanma sürecindeyim. Sürekli yeni bir şeyler arıyorum. Ayda ortalama 500 parça indiriyorum ve daha sonra onların arasından en sevdiklerimi tarzlarına göre ayırıyorum. ❏ Hayalin nedir? Bugünlerde en çok hayalini kurduğum şey Miami’yle birlikte New York ve Los Angeles’ta da etkinliklerine başlamış olduğum Sound of Cosmos’un yeni partilerini yapmak. 2020’ye kadar da 4 parça çıkarmış olmak istiyorum. ❏ Miami'ye gidiş sürecinizde neler yaşandı?

Miami’ye aslında üniversite için gittim. Ama müzik tutkum, DJ’liği profesyonel olarak yapma isteğim benim için burada yeni bir yol başlattı. Miami’de DJ olmak için seçilebilecek en güzel şehirlerden biri. Uzun ve zorlu yolun sonunda beğenilerini kazandım ve bence hak ettiğim yere geldim.


RÖPORTAJ

Ç

‘En büyük eksiğimiz adalet’

319 . bin

Saçlarını Toplama, Bırak Dağınık Dursun'un YouTube'da izlenme sayısı

2019 İncecik Bileklerin

olur, 10 kata kadar etkili oluruz” derken kastettiğiniz nedir? Asla klişe sözleri olan bir grup olmayacağız. Her zaman Türkiye’de sorun olarak gördüğümüz konuları ele alacağız. Müzik sadece aşk anlatmak ya da eski sevgiliye laf sokmak için yok. Biz de “Sıradan çinko karbon” gruplardan farklı olarak, müziği her zaman sorunlarımızı dile getirmek için kullanacağız. ❏ Nefes Almayan Hayatlar teklisindeki sözler çok etkileyici. “Şarkılara kaldı yine dile getirmemiz gerekenler” diye bir notunuzu da gördüm Twitter’da. Gün geçtikçe olgunlaşıyoruz. Nefes Almayan Hayatlar’ın ortaya çıkma sürecinde, adalet eksikliğini bütün damarlarımızda hissetmemiz bu şarkıyı bu kadar güzel yapıyor. Tren yolundaki ihmalden dolayı katliam yaşanıyor ve ülkede kimse bu konu hakkında konuşmuyor. Bu sebeple, bu konunun şarkılara kaldığını düşündük. Şarkıyı dinledikten sonra insanlar bu kazanın ciddiyetinin farkına varıyor. Yakınlarını kaybeden insanlara da ulaştık, bize teşekkür ettiler. Bu sayede şarkımızın amacına ulaştığına emin olabildik. ❏ Bizleri yeni proje bekliyor mu? Albüm gibi mesela? Atari Kasedi sürprizlere gebedir. Bir arkadaşımızın çok güzel bir sözü vardı bizim için, “Yüz bin kilometre hızla şarkı yapıyorsunuz” diyordu. Çok güzel bir albüm ile dinleyenlerin karşısına çıkacağız.

Makas

ocukluğumuzun ilk dijital oyuncaklarından biriydi Atari... Üstünde 999 in 1 yazılarıyla hafızamızda kalan atari kasetleri, şimdilerde bir müzik grubuna ismini veriyor. 2012’de Konya’da Selçuk Üniversitesi’nde okuyan bir grup makine mühendisi tarafından kuruldu. 2018 yılında kemik kadrosunu oluşturan Atari Kasedi şu anda dört kişiden oluşuyor. Bas gitarda Mustafa İlhan Ulukapı, gitar/vokalde Sezai Ünver, klavye/ gitarda Ekin Baran Yalnız ve bateride Buğra Yaşar Tuna yer alıyor. ❏ Şarkılarınızın isimleri hayli ilginç. Kakam Geliyor, N’apayım ben senden mesaj gelmeyen iPhone’u? gibi... Bunları nasıl belirliyorsunuz? Şarkılar, isimlerini kendileri belirliyor açıkçası. İçerisinde geçen bir cümle, sözleri önümüze koyup baktığımızda, parıl parıl parıldıyor. Başlarda insanlar “Şarkılarınızın ismi ne kadar da uzun” diye şaşırıyordu ama son dönemde ona da alışıldı zannedersem. ❏ Müzikte sansüre, yasağa hayır diyenlerdensiniz. Sizce bu sorunlar nasıl çözülebilir? Bir umut ışığı görüyor musunuz? Göremiyoruz çünkü sadece bir dizi hakkında bir şeyler yazdığınızda yedi senelik hapis cezasına çarptırılabiliyorsunuz. Bugünlerde en büyük eksiğimiz adalet… ❏ “Sıradan çinko karbon gruplara benzemeyiz biz. İnsanların derdine ortak

)

Zeynep BEŞERLER

43

AGUSTOS 2019

‘Müziğimizin temeli Anadolu’

Harun KARABURÇ

E

rkin Koray, Barış Manço, Moğollar, Ersen ve Dadaşlar, 3 Hürel gibi büyük sanatçılar tarafından temsil edilen Anadolu rock müziği 70-80’li yılların Türkiyesi için oldukça yenilikçi bir müzik türüydü. Bugün Türkiye’nin dışında özelikle yabancıların bu müziğe ilgisi gün geçtikçe artıyor. Türkiye’den Hollanda’ya göç eden bir ailenin oğlu olan Şahin tarafından kurulan Makas, Avrupalılara Anadolu ezgilerini yepyeni bir ses ile sunuyor. “Anadolu bizim müziğimizin temeli ve bütün dünya ile paylaşmak istiyoruz” diyen Şahin, grubu ile birlikte 31 Ağustos’ta Zeytinli Rock Festivali’nde sahne alacak. ❏ Neden Anadolu rock müziği? Ben göçmen bir ailenin çocuğu olarak Hollanda’da büyüdüm. Evde bu plakları sürekli dinlerdik. Bu müzikler ben daha çok küçükken kulağıma yerleşti. Müzikle ilgilenmeye başladığımda da aklımda hep bu müzikler vardı.

Bizim bugün Hollanda’da yaptığımız müziğin temeli Anadolu’dur, biz bu büyüleyici kaynağın farkındayız ve bütün dünya ile paylaşmak istiyoruz. ❏ Kimlerin albümlerini dinlerdiniz? Genelde Neşet Ertaş, Mehmet Erenler, Aşık Mahsuni, Aşık Veysel, Turan Engin, Davut Sulari gibi ustaların eserlerini dinlerdik. Ama aynı zamanda, Barış Manço, Cem Karaca, Selda Bağcan, Ersen ve Dadaşlar ve Moğollar’ın plaklarını ve kasetlerini dinlerdik. Bu ustalar doğayı, yaşantıyı, sevinçleri, hüzünleri, sıkıntıları ustalıkla türkülere işlemişler. ❏ Makas’ı kurmaya nasıl karar verdiniz? 2012’e kadar çeşitli gruplarda ve farklı müzik projelerinde bireysel olarak yer aldım. O yıl kendi grubumu kurmaya karar verdim. Amacım kulağıma yerleşen Anadolu ezgilerini ve kendi bestelerimi kendi tarzımla seslendirmekti. Grubumuzun kemik kadrosu 2015 yılında oluştu. Klavyede Dekan Öndel, gitarda Özgür Kılınç

ve Murat Yıldız, bateride Çetin Yumurtacı, basgitarda Chai Stofkoper yer alıyor. ❏ Albümün adı neden Dinazor? Doğrusu ‘dinozor’ olması gerekmiyor mu? Bizim ‘dinazor’umuz gerçek ‘dinozor’dan farklı. Buradaki konu olan kişi yarı insan, yarı dinozor. Albüme de adını veren bu parça çok kıymet verdiğim bağlama virtüözü Erol Parlak’a ait. Kendini diğer insanlardan üstün gören insanlara hitap ediyor. Geçmişte çevremdeki narsist insanlara hitaben söylüyorum. ❏ ‘Dünden Bugüne’ de mesajı olan bir eser. Biraz bahseder misiniz? Hiçbir zaman anlamayacağım bir konuyu işliyor. Günümüzde malum örnekleri de çok: Savaşlar! İnsanlar geçmişten kesinlikle ders çıkarmıyor. Irk, din, dil, renk ayrımı yapmadan kardeşçe yaşamayı artık öğrenme vakti geldi. Bu eseri çaresizlikten yazdım. Sevgili Aşık Armani Hocam bana sözlerini yazmamda yardımcı oldu.


44

TEKNOLOJİ

)

AGUSTOS 2019

...MIŞLI ...MUŞLU HAYATLAR Tekno Safari Timur AKKURT timurakkurt

I

nstagram’ı akıllı telefonu olan herkes neredeyse kullanıyor. We Are Social 2019 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 38 milyon kişi Instagram kullanıyor. Yapılan pek çok araştırma sosyal medya kullanımının insanları depresyona sürüklediğini göstermekte. Bu ayın başlığı işte buradan geliyor. İşin içinde biri olarak şunu söylemeliyim, bu mutsuzluk sadece takip edenler de değil, takip edilenlerde de yüksek oranda var. Çok uzun zamandır yazdığım, videolar yaptığım bir konu, dijital mutsuzluk. İşin ayarı kaçtığında yalan dünyanın gerçekleri daha da netleşiyor. Hep söylediğim 'Twitter eşittir negatif, Instagram eşittir pozitif, Facebook eşittir emeklilik' gibi bir denge oluşmuş durumda. İnsanlar bu platformlara ön yüklemesi yapılmış halde geliyor. Örneğin, Twitter’da pozitif, mutluluk saçan bir paylaşım yaptığınızda etkileşiminiz negatif paylaşıma oranla bir hayli düşük oluyor. Instagram’da olumsuz bir şey paylaşırsanız etkileşiminiz yok denecek kadar az oluyor. Facebook bu anlamda daha stabil, 60+ yaş ortalaması olanlar zaten binbir güçlükle öğrendikleri bu teknolojiyi okey oynamak, torun fotoğrafı paylaşmak, okul arkadaş buluşmaları organize etmek ya da gün organizasyonlarında çektikleri fotoğrafları paylaşmak için kullanıyor. BENİM YAZIMIN ANA PLATFORMU INSTAGRAM! Benim çevremden gördüğüm, -kendimi de dahil edebilirimkullanan herkes neredeyse çok mutsuz aslında. Sistem seni her şeye rağmen çok mutluymuş gibi görünmeye zorluyor. Zaten aslında etkileşimin ateşleyici gücü de buradan geliyor. İnsanlar başkalarının hayatlarını bir nevi röntgenleyerek ya kendini anlık iyi hissediyor ya da kendi bulunduğu şartlara göre kıyaslayarak mutsuzlaşıyor. Bu çok sakat bir durum. Baktığınızda o harika

38 .

milyon .

1

milyar Instagram'ın dünya çapında aktif kullanıcı sayısı

Türkiye’de yaklaşık 38 milyon kişi Instagram kullanıyor.


TEKNOLOJİ

PAZARCI INSTAGRAMERLAR Neredeyse her paylaşımlarının arkasında size bir şey pazarlamaya çalışan bu hesaplar gerçekten korkunç! Ya bir elbiseye ya bir mekana ya bir tatil köyüne ya bir ayakkabıya dikkatinizi çekiyor. Zaman Tüneli'nde ayrı hikayelerde ayrı sürekli pazarcı gibi takılıyorlar. “Gel abla gel batan geminin malları bunlar” demedikleri kalmış durumda. Kim bilir, yakında bunu da duyabiliriz. Hesaplarına takipçi, beğeni, yorum satın alıyor ve bir şekilde ilgi çekiyorlarmış gibi yapıyorlar. Elbette hepsi için söylemiyorum, içlerinde çok profesyonel ve gerçek etkileşime sahip olanlar da var. 27 yıldır iletişim işi yapıyorum, doğru bir iş yapmıyorsunuz. Mümkün değil her an her şeyi pazarlamak, insanları ikna edemezsiniz. Markalara da burada dikkatli olmak düşüyor. Ajanslarının önerdiği her hesapla iş yapmamalı, sorgulamalısınız. Bir nevi markanızı ayaklara düşürmemelisiniz. MİŞLİ MUŞLU HAYATLAR Özellikle gençlerimizin durumu çok vahim! Bu yalan dünya onların karakterlerinin oturduğu, ergenlik hormonlarıyla mücadele ettiği dönemde onların resmen kısa devre yapmasına neden oluyor. Üstelik bu sadece bizim ülkemizde değil dünyanın her yerinde aynı sonuçları doğuruyor. Bir şekilde Instagram’da gördükleri, inanılmaz hayatları doğal olarak onlarda yaşamak istiyor. Aşırı mutsuz oluyorlar. Kendi yaşadıkları hayatı vasat ve yetersiz görüyorlar. Hatta bunun için ailelerini suçluyor, evde huzursuzluk çıkartıyorlar.

)

paylaşımı yapan yüksek takipçili hesap aslında o gün hayatının en kötü günlerinden birini geçiriyor, inanılmaz yoğun ve yorgun. Paylaşımına baktığınızda elinde kokteyli havuz başında ve “Bugün de çok şükür bitti” yazarak paylaşımını yapıyor. Takipçiler gözlerini kısarak beğeni düğmesine basıyor. Aynı kişi yorum kısmına kimi “Yine çok tatlısın bize yaşam enerjisi veriyorsun” diyerek övüyor. Takip edilen “canım o sizin güzel enerjiniz” diyor. Neresinden bakarsanız bakın manyaklık. İki taraf da kafayı yemiş! Aynı paylaşımı yüksek takipçili kişi şöyle yaptığında bakın neler oluyor! Günü kötü geçirdi ve paylaşımında saçlar darman duman, çökmüş bir yüz ifadesiyle “Ben bittim arkadaşlar” yazarak paylaştığında, takipçi şu yorumu yazıyor: “Ee... Sende baydın ama biz buraya biraz moralimizi yükseltelim diye giriyoruz sen bittik diye yazıp perişan bir fotoğraf koyuyorsun” ?!?! Gerçekten yaşanıyor bunlar. Ciddi sorunlarımız var.

45

AGUSTOS 2019

Kendilerinden çok büyük olmayan ama inanılmaz bir hayat yaşayan bu karakterler gibi olmak istiyorlar. Onun giydiği kıyafetleri almak, gözlüğü takmak, çantayı kullanmak, partilere gitmek, sürekli seyahat etmek, lüks arabalara binmek, en pahalı makyaj malzemelerini kullanmak, en iyi telefonlara sahip olmak istiyorlar. Onların penceresinden baktığınızda haksız sayılmazlar. Çalışmamak ya da çok az çalışıp sınırsızca özgürlüğün olduğu bir hayata özenmeleri o yaşta bir genç, çocuk için çok ama çok normal. Böyle ortamları görüp eğitimlerine önem vermeleri gereken en önemli yıllarını yalan dünyaya imrenerek bakarak, özenerek geçiriyorlar. Kimi hırsızlık bile yapıyor, o alabilmesi imkansız şeyleri bir kerelik alıyor, kimi 'mış gibi' yaparak bir nebze de olsun durumum var gibi yapmaya çalışıyor. Sonuçta kaybediyor ve büyük bir hayal kırıklığı ile hayata daha yeni başladıkları bu ilk yıllarında büyük bir gol yiyerek başlıyorlar. Bu çok ciddi bir toplumsal sorun. Üstelik yıllar geçtikçe büyüyecek bir sorun. Bu nesil bu travmayla bir hayat geçirecek. Hep aklında o neredeyse hiç çalışmayan ama muhteşem bir hayata sahip kahramanı onun uzun süre kendine gelmesine engel olacak. Kendine geldiğinde ve gerçekler yüzüne bir bir vurmaya başladığında iş işten geçmiş olacak. Bu iyi eğitim almamış, karakteri zedelenmiş, tarzı olmayan, yetenekleri varsa bile doğru yaşta geliştirmeye başlanamamış dolayısıyla da artık geliştirilemeyecek seviyede kalan gençler ne yapacaklar? Öncelikle kendilerine sonra topluma nasıl faydalı olacaklar? Harikaymış gibi, çok kolaymış gibi hayatları sunanlara seslenmek istiyorum. Sorumluluk alın! Gerçek olun onlara kaliteli bir hayata nasıl ulaşabileceklerini de arada sırada anlatın. Tabi bir de şöyle bir durum var. Zaten işi çıkmaza sokan durum da bu oluyor. Bu hasbelkader dijital ünlü nasıl o noktaya

geldi? Ne birikimi vardı da gençlere aktaracak? İşte tam bir sarmal. ÇÖZÜM ÖNERİSİ Yine daha önce de yazdım ama bir türlü ilgililerden ses alamadığım için tekrar yazıyorum. Bu işin tek çözümü var. Anaokulu seviyesinde başlanması gereken ve üniversite bitene kadar sürecek dijital bilinçlendirme çalışmaları. Yani tek çözüm: EĞİTİM. Bu işi çözmemizin tek yolu, beyinler kirlenmeden aşılamayı yapmak. Böylece çocuklarımızın, gençlerimizin bağışıklık sistemini güçlendirebiliriz. Hem ailelerin hem gençlerin eğitilmesi birinci önceliğimiz olmalı. Zaten çok geç kaldık, bir nesli kaybettik. Daha fazlasını kaybedeceğimiz gün gibi ortadayken buna duyarsız kalmak gerçekten inanılmaz. Eskiden popçu, topçu, oyuncu olsun diye uğraşan aileler şimdi de çocukları fenomen olsun seferber olmuş durumda. Kolay para kazanmak diye bir şey yok. Bunu yapabilen çok az insan var. Sanki herkes yapabilirmiş gibi bir algı oluşturuluyor ve bu batağa insanlar çekiliyor. Hayatta kolay ne var? Gerçekçi olalım, ne kendimizi, ne çocuğumuzu ne de ülkemizi yakalım!


46

KAPAK

FOTOĞRAF: Ebru YILDIZ

)

AGUSTOS 2019

Gölge ve ışık arasında

K

onser fotoğrafçılığı bir nevi ruh zaptır. Kolay gibi gelen zor işlerden…” Bu sözleri Kanat Atkaya sosyal medyasında paylaştığı fotoğrafçı Cem Gültepe’nin Franz Ferdinand karelerinin altına yazmış. İkonik konser fotoğrafları çeken Kate Simon’un sözlerini andırıyor, “Karelerimde konserlerin ruhu uyanıyor.” Meşhur stadyum konserinde Freddie Mercury’nin sol eli havada çekilmiş pozunu ya da Kurt Cobain’in gitarını yerden yere vururken gözlerinden çıkan grunge alevini düşünün… Bir daha yaşanması mümkün değil ancak o ruhu hissedebildiğimiz kareleri görmek deneyimlemek kadar önemli. Müzik belgeselciliğinin popüler olduğu dönemde dikkat ederseniz çoğu canlandırmalar konserlerde ve sahne arkasında çekilmiş fotoğraflara dayandırılır. Müzik ya da daha spesifik olarak konser fotoğrafçılığı dünyada önemli bir dal. Bugün Bowie’nin sahne kostümünden esinlenerek giyinen onlarca müzisyenler ve hayranları o fotoğrafçılara çok şey borçlu. Dünyada konser fotoğrafçılığı her gün daha da değer görmeye başlıyor. Bunda konserdeki karelerini beğenen

müzisyenlerin fotoğrafçıları ‘tag’leyerek post paylaşmasının etkisi büyük. Böyle keşfettiğimiz isimler arasında Dana Pacifico, Isha Shah, Jesse Fox, Atane Ofiaja gibi isimler var. Türkiye’de bu alanda sıkı işler yapan birçok isim var ancak basın bültenlerinde, yayınlarda boy boy gördüğümüz havalı konser fotoğraflarının imzalarına pek yer verilmiyor. Konser fotoğrafçılarıyla konuşmak istediğimde bulması da o kadar kolay olmadı, uzun süre araştırmak gerekti. Maddi anlamda uluslararası standardın çok altında şartlarda çalışmaları bir yana fotoğraf imzalarına yer vermeyen medya onları yok sayıyor. Üstelik yaptıkları işi kimisi eğlenceli sanıp çok kolay görüyor. Oysa binlerce insanın arasında konser boyunca ve bazen daha uzun saatlerce fotoğraf makinesiyle doğru zamanı ve anı yakalamaya çalışmak, loş ışıkta net kareyi çekmek, sanatçı kurallarına katlanmak hiç de kolay değil. Bir diğer yandan video çekerken aynı anda fotoğraf çekmeye imkan veren akıllı telefonlar anı yakamanın büyüsünü bozuyor. Tüm bu detayları öğrenmek için konser fotoğrafları çeken 7 isme ulaştık. Deneyimlerini ve yaptıkları işe dair detayları sorduk. Bu sefer onlar kameranın önünde… Karşınızda NME, Rolling Stone dergileri için çekimler yapan Ebru

Yıldız, ikonik Pentagram kareleriyle ve konser fotoğrafçılığıyla ilgili çalışmalarıya tanınan Levan Uzbay, çeşitli festival ve konserlerde sanatçıların paylaşmaya doyamadığı kareleri çeken isimler İpek Yılmaz, Erdal Kaş, Gencay Gülfidan, Onur Dogman ve Pelinsu Duman… Onları yakından takip etmek isteyenler için fotoğraflarının altına Instagram hesaplarını da iliştirdik. Ayrıca röportajların uzun hali internet sitemizde.

FOTOĞRAF: Kate SIMON

Ece ULUSUM

KONSER FOTOĞRAFÇILIĞI


KAPAK

47

)

AGUSTOS 2019

EBRU YILDIZ ❏ Sizin için müzik ne ifade ediyor? İlk çektiğiniz konser fotoğrafı hangisiydi? Müzik hayatımın büyük bir parçası. Ne ifade ediyor olduğunu söylemek çok zor o yüzden. İlk çektiğim ve benim için anlamlı olan konser fotoğrafı a Place to bury strangers. ❏ Kariyerinizin dönüm noktası ne oldu? Kariyer dönüm noktasını genel olarak insanlar başarıya bağlıyorlar. Ben dönüm noktası olarak kendi görsel dilimi bulduğum zaman olarak görüyorum. Ve bu da uzun zaman da evrilerek olduğu için bir olayı veya anı göstermek zor benim için. ❏ Çekerken sizi en heyecanlandıran isim ya da konser hangisi oldu? Her çekimden önce inanılmaz heyecanlanıyorum aslında, sanki ilk çekimim gibi genellikle bu şekilde bir zaman hissediyorum tanımaya planlamaya çalışıyorum. hepsinde. Çünkü Doğru kare zaman içerisinde düşünsene bu insanlar kafamda ve kalbimde verileceğini bana henüz hak düşünüyorum. etmediğim bir güven ❏ Sizce yerli ve yabancı vermişler. Muhakkak müzisyenler arasında duruş ve seçmem gerekirse estetik açısından fark var mı? konser olarak Iggy Bence genel olarak bakılırsa yok. Pop. Portre olarak ise Ama görseller için soruyorsan, Laurie Anderson, John bir eksiklik kesin olduğunu Cale ve Ian MacKaye düşünüyorum. En son İstanbul’a diyebilirim. geldiğimde tabelaların üstünde ❏ Müzisyen reklam olarak kullanılmış izinleriyle nasıl müzisyen fotoğrafları gördüğümde başa çıkıyorsunuz? üzülmüştüm. Karşılaştığınız tuhaf ❏ Dünyaca ünlü isimler ve talep ya da kurallar yayınlarla çalışmak sizin için ne oluyor mu? ifade ediyor? O şekilde bir Ne ifade ediyor emin değilim, durumda hiç hâlâ yapmak istediğim çok şey kalmadım. Konserlerde var. Fotoğrafını çekmek istediğim her zaman ilk üç şarkı çok insan var. O sebepten daha seklinde oluyor. Ama ilerisine gidilmesinin gerektiğini maalesef bu zaten çok düşünüyorum. standart. Ama onun ❏ Sanatçılardan size ne gibi dışında hiç aklıma yorumlar geliyor? Sizi en mutlu gelmedi açıkçası. eden hangisi oldu? ❏ Çektiğiniz Genel olarak herkes kendilerini fotoğraflar arasında çekim sırasında çok rahat doğru kareleri seçme hissettirdiğimi söylüyorlar ve bunu süreniz ne kadar duymak çok mutlu ediyor beni. oluyor? Fotoğrafların ❏ Thom Yorke çekiminden üzerinde ne kadar birkaç detay verebilir misiniz? çalışıyorsunuz? Harika bir an, orada olmak sizin Seçme sürem nasıldı? inanılmaz uzun Çok sürreal bir tecrübeydi. sürüyor açıkçası. Electric Lady stüdyolarındaydı. Çünkü çektikten O stüdyonun tarihi de çok sonra bir iki gün önemli. Kimler geldi, kimler geçti hiç bakmıyorum diye düşününce insan kalbinin bile. Sonra bir seçim duracağını hissediyor. Bir de yapıp, yine bir iki gün geçmesini bekliyorum. üstüne Thom Yorke ben dahil toplam 5 kişinin olduğu bir odada Sonunda istediğim bir canlı çalınca sanki rüyadaymışsın rakama indirdiğimde gibi hissetmemek mümkün değil. bir hafta geçmiş En son resmini 20 bin kişilik oluyor. Tabii bazen biletleri tükenmiş bir konserde teslim tarihleri buna New York Times için çekmiştim. fırsat vermiyor ama

@ebruyildiz


48

KAPAK

)

AGUSTOS 2019

ERDAL KAŞ

❏ Sizin için müzik ne ifade ediyor? İlk çektiğiniz konser/performans fotoğrafı hangisiydi? Ekipmanlarınız neler? Müzik nefes almak gibi. Müzik dinlemediğim gün neredeyse yok. Çalışırken, yolda giderken her an müzik dinliyorum. Eğer herhangi bir mevcut. sebepten dolayı müzik ❏ Çektiğiniz fotoğraflar arasında dinleyemediğim bir doğru kareleri seçme süreniz ne günüm geçerse kendimi kadar oluyor? huzursuz hissediyorum. Çekerken 'Bu kare güzel oldu' İlk çektiğim konser diye aklıma yazıyorum. Konser 2004'te Feridun Düzağaç sonrasında ise o karenin hangi şarkıda konseriydi. Nikon D4 ya da kaçıncı fotoğraf olduğunu Pro Body ve 14 mm’den hatırlayabilmem için kendimce 400 mm’ye kadar aralıklı geliştirdiğim ipucu yöntemlerimi bir setim var. kullanrak hızlıca o fotoğrafa ❏ Çekim günü ulaşıyorum. Konser alanından rutininizi anlatır ayrılmamdan itibaren ortalama 1 mısınız? saat içerisinde basına gönderilecek Konser günü fotoğrafları seçip gönderiyorum. soundcheck’ten itibaren Sonrasında eve geldiğimde sabah başlayan 12-13 saatlik 05:00-06:00’a kadar süren fotoğraf bir mesai yapıyorum. İlk defa çekim yapacağım bir seçimi ve photoshop'lama süreci mekansa keşif yapıyorum. oluyor. Buradaki photoshop sadece ışık ve renk dengelemesi için. Konser esnasında geçiş ❏ Fotoğrafta ışığın önemi malum yapabileceğim yolları ve geçişleri belirliyorum. ancak işin içine sahne ışıklandırması Sanatçının özel bir talebi girince neler oluyor? Nelere dikkat olmazsa konser bittikten etmeniz gerekiyor? sonra çekimle ilgili işim Her müzik türünün ve sahnenin ayrı bitiyor. Konserde çekilen bir ruhu var. Bu ruhu da ortaya çıkaran kare sayısı, sahnenin sahne tasarımı ve ışıklar. Sahne tasarımı etkisi, ışıkların ne kadar ve ışıklar ne kadar iyi olursa ortaya iyi/kötü oluşu, sanatçının çıkan sonuçlar da o kadar iyi oluyor. fotoğraf veriyor/vermiyor ❏ Sanatçılardan size ne gibi oluşuna göre değişiklik yorumlar geliyor? gösteriyor. Bazen bir şarkı Sevgili Kenan Doğulu’nun boyunca hiç deklanşöre fotoğraflarını çektikten sonra şahsi basmadığım olabiliyor. telefonundan mesaj göndererek Kimi zaman da her şey o fotoğrafları çok beğendiğini söylemesi kadar mükemmel oluyor çok hoş bir jestti. ki her ânı yakalamak ❏ Her an havada olan telefon istiyorum. kameralarının işinize etkisi nedir? ❏ Çekerken sizi en Gelişen teknoloji ve sosyal heyecanlandıran isim/ medyanın etkisiyle insanlar her anı konser hangisi oldu? kaydetmek ve paylaşmak istiyor. Bu 2017'de Samsun yüzden telefonlar sürekli havada ve Deaflympics kayıt halinde. Bazen ortaya güzel Olimpiyatları'nın kareler çıkabiliyor ama bu durum açılışında Türkiye’nin çoğunlukla hem benim işimi ve Samsun’un tanıtımı zorlaştırabiliyor hem de sahnedeki yapılırken dev ekranda müzisyenlerin dikkatini dağıtıp Mustafa Kemal Atatürk rahatsız olmasına sebep olabiliyor. ve Bandırma Vapuru’nu ❏ En çok hangi etkinliğin ve görüp fotoğrafını müzisyenin fotoğraflarını çekmek çektiğim an çok isterdiniz? etkilenmiştim. Tarkan, Justin Timberlake, Bon Jovi, ❏ Arşivinizi nasıl eğer yaşasaydı Freddie Mercury’li bir muhafaza ediyorsunuz? Queen, Led Zeppelin, Pink Floyd, The İşlerimi bir asıl, iki Beatles, Michael Jackson, Zeki Müren yedek olmak üzere ve Neşet Ertaş. toplam üç kopya olarak ❏ Hiç sergi projeniz var mı? muhafaza ediyorum. Asıl Sergi yapmayı istiyorum. Fakat hem hard disklerde çalışma çekimler, hem de kendi projelerim yapıp dosyaları diğer hard o kadar yoğun ki henüz sergi için disklere aktarıyorum. 120 çalışmalara başlayamadım. 2020 yılında terabaytlık bir arşivim hazırlıklarına başlayabilirim belki.

@erdalkas


GENCAY GÜLFİDAN

❏ Fotoğraf çekme hikayeniz nasıl başladı? 6 sene önce bir fotoğraf makinesi aldım ve böylelikle fotoğraf artık benim hikayeme dahil olmuş oldu. Hatta artık şöyle diyebilirim ki fotoğraf benim hikayem oldu. Konser fotoğrafı ❏ Doğru kareleri seçme süreniz ne çekmeye 8 ay kadar kısa kadar oluyor? bir süre önce başladım. Fotoğraflara baktığım her an değişiyor. Oğuzhan Üstün’ün O anki durumuma göre... Seçim süreci de davetiyle Kadıköy’deki çekim gibi doğal spontane ve direkt. Nayah'a, Aga B konserine ❏ Her müzisyen her performansında gittim. Fotoğraf çektim. yükselemeyebiliyor. Fotojenik olmayan, Mecburiyet, kaygı sahnede hareketsiz duran müzisyenleri olmadan sadece sevdiğim çekerken nasıl bir yol izliyorsunuz? şeyi o an yaparak başlamış O anlarda ışığın gelişi doğrultusunda oldum. Müzik, ifadeler kendimi doğru konumlandırabilmem arası geçiş, sabit bir ifade önemli. Sahnedeki ışıkların akışını olarak tanımlanası değil kullanarak, müzisyenle o ışığı de, bulunduğun hali bütünleştirerek çekmeye çalışıyorum. Bu besleyen, dönüştüren, uyumu yakalayabilirsem farklı ve güzel gerektiğinde değiştiren, şeyler çıkıyor. Müzisyenin sahnedeki akıl ötesi bir titreşim. performansı, hareketleri hatta terlemesine Fotoğraf da bu titreşimin kadar bütün durumları çok önemli ve verdiği hissi görebildiğimiz fotoğrafa renk heyecan canlılık katan şeyler. hatta tekrar tekrar Ben durağan olamayayım o gün yeter. hissedebileceğimiz şey. ❏ Fotoğrafta ışığın önemi malum Ekipmanım Canon 5D ancak işin içine sahne ışıklandırması Mark 4 ve 50mm EF girince neler oluyor? F1.2 L USM lens. Dikkat etmiyorum! Burada bir hikayemi ❏ Çekim günü anlatayım. maNga’nın sahnesi çok ışıklı rutininizi anlatır mısınız? parıl parıl gümbür gümbür oluyor. Alana gittiğimde Çekimden sonra bateristi Özgür Can makineyi alıp çıkıyorum. Öney'in yanına gittim ışıklardan bahsetmek 'Stage' kelimesinin için. 'Her şey çok güzeldi, harikaydınız anlamları arasında 'evre, ama' dedim. Birden durdu ve 'Ama dediğin aşama' gibi iki anlamı an iş değişir. Ama dersen yapamazsın, yol var. Yani sadece şarkının alamazsın' dedi. Klasik bir söz olsa da o an söylendiği anlarda değildir koşullar nasıl olursa olsun 'ama' dememeyi konser fotoğrafçılığı. anladım. Onun için dikkat etmiyorum Bütün bir süreç… Bir dediğim kısım şu ki; her şartta sadece keyif şeyi sadece belli bir alıyorum ve çekiyorum. zamanlarda yapmak ❏ Seyircilerin fotoğraflarını da işi de kısıtlamaktır. çekiyorsunuz arada. Loş bir anda Çekim süresini de böyle. kalabalık içinde dolaşırken sizi durdurup Çıkıyorum ve çekiyorum. fotoğraf çekmeye yönelten ne oluyor? ❏ Iskaladığınızı Seyirciler çok önemliler. Çünkü düşündüğünüz bir fotoğrafı sadece bizlere ayrılan alanlardan kare gördüğünüzde ne ya da sahneden çekmek yetmiyor. Seyirci hissediyorsunuz? arasından seyirciyle çekilen fotoğrafların Iskalamak, ıskaladığım tadı bir başka. Çünkü önemli olan oradaki yeri tespit etmeme yarıyor. duyguyu fotoğrafa aktarabilmek. Ve doğru Üzülüyorum. Kaçırdığım yaklaşırsanız seyirci her zaman fotoğrafçıyı alana geri dönüp, benimser, arasına alır ve destekler. En beklediğim oluyor tekrar azından bende öyle oluyor… Ben ellerini yapsın diye. Genelde kaldıran seyirci gördüğümde o elleri benzer hareketi bir daha de kadraja alıp fotoğrafı çekmeyi çok yapıyorlar. seviyorum. Seyirci müzisyen bütünleşmesini ❏ Sizce hangi müzik yansıtıyor benim gözümde. türü daha fotojenik? ❏ Telefon kameralarının işinize etkisi Rap, rock, metal ve nasıl oluyor? blues. Havada duran kameralar da fotoğraf ❏ Büyük bir arşiviniz kadrajı benim için. olmalı. Nasıl muhafaza ❏ Konser fotografçılığına yeni ediyorsunuz? başlayanlar için ne öneriniz var? Telefonuma mutlaka Fotoğraf çekin. Alın elinize makineyi yüklüyorum ve hard diskte ve bol bol çekin. Söylenenleri duymadan muhafaza ediyorum. sadece müziği duyarak ve denemekten Bastırdığım olmadı şu ana korkmayarak. kadar ama aklımda var.

49

AGUSTOS 2019 )

KAPAK

@gglfidan


50

)

AGUSTOS 2019

KAPAK

İPEK YILMAZ

Fotoğraf: Barbaros Aytuğ

❏ Fotoğraf çekmeye ne zaman başladınız? 14 Eylül 2017’de izleyici olarak gittiğim konserde Gür Akad, Steve Vai’den Crying Machine'i çalmaya başladı. O gün bir şeyleri kaybettiğimi anlayıp, kazanmak için yemin ettim. Hislerimi hâlâ fotojeniktir. açıklayamıyorum. Notalar ❏ Arşivinizi muhafaza ediyorsunuz? sadece duyulmuyordu, Bastırdığınız kareler oluyor mu? gözüküyordu. 'Bu adamı Arşiv hard disklerde. Birkaç sanatçıya çekeceğim' dedim ve ilk doğum günü hediyesi olarak basılı konserim onunki oldu. fotoğraflarını verdim. Baskı ayrı bir olay. Canon 6D ve 24-105mm ❏ Doğru kareleri seçme süreniz ne lensle gerçekleştirdim kadar oluyor? çekimimi. Aynı ekipmanı Zaten nerede ne çektiğinizi biliyorsunuz. kullanıyorum. 70-200mm Konser sonunda 1-1.5 saat içinde tüm lens aldım elbette. kareleri teslim ediyorum. Edit'le bir şey ❏ Çekim günü rutininizi anlatır mısınız? anlatma derdim yoksa fotoğrafı baştan yaratacak şeyler yapmıyorum. Ufak O gün insan başka düzenlemeler yeterli. hissediyor. Sabah ofise ❏ Hareketsiz müzisyenleri çekerken çok daha mutlu ve nasıl bir yol izliyorsunuz? motive gidiyorum. Sanatçıyı dinlerken duyduğum Konser boyunca çekimi his... Bunlar çok büyülü anlar. O his sürdürüyorum. Çektiğim sayesinde doğru anda deklanşöre basmayı kare sayısı etkinliğin öğreniyorsunuz. Fotoğrafçılığımın uzunluğuna, mekâna, merkezine hisler yaratmak için duyguları sanatçıya göre fark ediyor. Çift kamera kullandığımda olan hareketleri yakalamayı aldım. Bugün bu noktada olabilmemin sebebi de bu. bile ortalama 500 kareyi ❏ Sizce yerli ve yabancı müzisyenler geçmemeye çalışıyorum. arasında estetik açısından fark var mı? ❏ Çekerken sizi en Prodüksiyon anlamında farklılıklar heyecanlandıran isim/ olabiliyor. Ama kim olursa olsun orada konser hangisi oldu? zaten bir şey var. Orası bir bar da olabilir, 2 Mart 2019, Kenan bir stadyum da. Sanatçının verdiği duyguda Doğulu 360 konseri! bitiyor. Türkiye’de ilk kez kurulan ❏ Fotoğrafta ışığın önemi malum dev bir oval sahne. Kenan ancak işin içine sahne ışıklandırması Doğulu ile ilk işimiz girince neler oluyor? olduğundan çok özel. Konser fotoğrafının challenge’ı burada Böylesine bir düzeni işte! Performansın ve bizim oyunumuzun deneyimleyebildiğim ve en önemli parçası ışık. Basına verilen altından kalkabildiğim için gurur duyuyorum. Bir fotoğraflar dışında konserde over/under expose, gren, motion blur, ters ışık, out of de ünlü fotoğrafçı Pedro focus vb olabilir. Ancak bunlar bir anlam ile Gomes ile çalışmak büyük varsa ona fotoğraf denebilir. bir gururdu. ❏ Sanatçılardan ne gibi yorumlar ❏ Iskaladığınızı geliyor? düşündüğünüz bir Konserin sonunda fotoğrafları hiç kare gördüğünüzde ne görmeden teşekkür ediyor olmaları bence en hissediyorsunuz? şık hareket. Üzülmek yerine daha ❏ Seyircilerin fotoğraflarını da iyisini yakalayıp sevinmek çekiyorsunuz arada. çok daha güçlü bir his. Kasım 2018, Pentagram, Moda Sineması ❏ Müzisyen izinleriyle konserinde, 30 yıl önce anlatılan coşkulu nasıl başa çıkıyorsunuz? seyirci vardı. Sahneden seyircinin üstüne İşine son derece atlayanlar, pogo yapanlar... Öyle bir seyirci hakim sanatçılarla artık performansın tümüyle parçası oluyor. çalışıyorum. Hepimiz ❏ Her an havada olan telefon sektörde birbirimizi kameralarının işine etkisi nasıl oluyor? tanıyoruz. Bugüne kadar İzleyiciyi yorduğunun bilincindeyim ama çalıştığım tüm sanatçılar insanlar sosyal medyalarında konserleri muhteşemdi.Karşılığını paylaşsınlar ki, diğerlerinde de konsere verdiğimi düşünüyorum. gitme isteği oluşsun. Hep birlikte müziğe Kurallar daha çok yabancı sahip çıkalım ki sürekli yankılansın. gruplarda oluyor. ❏ En çok hangi müzisyenin ❏ Sizce hangi müzik fotoğraflarını çekmek isterdiniz? türü daha fotojenik? Whitesnake, Yngwie Malmsteen ve keşke Öyle bir ayrım yok. Caz aramızda olsaydı Gary Moore. konseri de pop konseri de

@eyeoftheipo


LEVAN UZBAY

31.08.2019

Özenle derlediğimiz İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir ve Gaziantep Eylül ayı etkinliklerini keşfedin.

Merhaba!

Muhteşem üçlünün sonu Ağustos'u da bitirdik. Ama tabi ki üzülmek yok. Daha doyasıya yaşayacağımız mis gibi bir sonbaharımız var. Yine de hemen kapalı alanlara girmeden son kez açıkhavanın tadını iyice çıkaralım istedik. Bu ay da sizleri ferah ferah eğlendireceğiz anlayacağınız. Sonbaharın dinginliğiyle harmanlanmış etkinliklerin bizce en iyilerinden biri olan sinemayı hemen her güne koymaya çalıştık. Sinema dediysek açıkhava sineması olduğunu bir önceki cümlelerimizden çıkarmışsınızdır diye düşünüyoruz. Dans gösterileri, workshoplar, tiyatrolar… Söyledik ya, doyasıya yaşayacağımız bir sonbaharımız var. Spor sonrası soğuma seansı gibi bir liste var elimizde. 30 Eylül günü son etkinliğinize de katıldıktan sonra sitemizden bulduğunuz bütçenize uygun hostelinize gelip, şöyle bir ayaklarınızı uzattığınızda kuş gibi rahatlamış hissedeceksiniz. Hazır hala içebiliyorken alın elinize soğuk kahvelerinizi, limonatalarınızı, göz atmaya başlayalım. Ha, ne dersiniz?

İstanbul Eylül Etkinlikleri

Happy Hour Deneyimi - 1 Eylül 2019/12:00 - Happy Hour TR (Ücretli)

Yağlıboya Resim Workshopu - 1 Eylül 2019/17:30 - Özel Şişli Sanat Kursu (Ücretli)

Ben Fero Konseri - 1 Eylül 2019/20:00 - Jolly Joker Kartal İstMarina (Ücretli)

Beautiful Boy - Güzel Oğlum Gösterisi - 1 Eylül 2019/20:45 - UNIQ Açıkhava (Ücretli)

Sertab Erener Konseri - 1 Eylül 2019/21:00 - Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava (Ücretli)

Flashdance Gösterisi - 1 Eylül 2019/21:15 - Park Feriye (Ücretli)

Tech N9ne ve Ceza Konseri - 1 Eylül 2019/23:00 - Masquerade Club (Ücretli)

Kovacs Konseri - 2 Eylül 2019/20:30 - %100 Studio (Ücretli)

Notre Dame'in Kamburu Müzikali Gösterisi - 2 Eylül 2019/20:30 - Kadıköy Halk Eğitim Merkezi (Ücretli)

Masterpiece Galata Heykel-Saksı Dayı - 3 Eylül 2019/19:00 - Masterpiece Galata Heykel (Ücretli)

Vegan Lezzetler - 3 Eylül 2019/19:00 - USLA (Ücretli)

Uykusuzlar Kulübü Gösterisi - 3 Eylül 2019/20:30 - Dada Salon Kabarett (Ücretli)

Bir Delinin Hatıra Defteri Gösterisi - 3 Eylül 2019/20:30 - Cafe Theather (Ücretli)

Midsommar Gösterisi - 3 Eylül 2019/20:45 - UNIQ Açıkhava (Ücretli)

Demet Akalın Konseri - 3 Eylül 2019/21:00 - Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava (Ücretli)

Ufuk Beydemir Konseri - 4 Eylül 2019/20:00 - IF Performance Hall Beşiktaş (Ücretli)

Angina Pektoris Gösterisi - 4 Eylül 2019/20:30 - Küçük Salon (Ücretli)

Little White Lies 2 Gösterisi - 4 Eylül 2019/20:45 - UNIQ Açıkhava (Ücretli)

Oğuzhan Koç Konseri - 4 Eylül 2019/21:00 - Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava (Ücretli)

BKM Mutfak Açık Mikrofon Gösterisi - 4 Eylül 2019/21:00 - BKM Mutfak Çarşı (Ücretli)

Bar Psikoloğu Gösterisi - 4 Eylül 2019/21:00 - Bahane Kültür Salon (Ücretli)

Freddie Mercury Show Konseri - 4 Eylül 2019/22:30 - Dorock XL Kadıköy (Ücretli)

Kadehten Mutfağa - 5 Eylül 2019/19:00 - Eataly Mutfak Atölyesi (Ücretli)

Beynin Anlık Halleri - Dr. Timur Yılmaz - 5 Eylül 2019/19:30 - Mastercamp Eğitim Platformu (Ücretli)

Şam Konseri - 5 Eylül 2019/20:00 - IF Performance Hall Beşiktaş (Ücretli)

Frida Gösterisi - 5 Eylül 2019/21:00 - Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu (Ücretli)

Alice Müzikali Gösterisi - 5 Eylül 2019/21:00 - Zorlu PSM Turkcell Sahnesi (Ücretli)

By The Grace of God-Yüzleşme Gösterisi - 5 Eylül 2019/20:45 - UNIQ Açıkhava (Ücretli)

Davet Menüsü - 6 Eylül 2019/19:00 - İntema Yaşam Akademi (Ücretli)

Bohemian Rhapsody Gösterisi - 6 Eylül 2019/20:45 - UNIQ Açıkhava (Ücretli)

Edis Konseri - 6 Eylül 2019/21:00 - Vadi Açıkhava (Ücretli)

Göksel Konseri - 6 Eylül 2019/22:30 - Moda Kayıkhane (Ücretli)

Feridun Düzağaç Konseri - 6 Eylül 2019/22:30 - Dorock XL Kadıköy (Ücretli)

Istanbul Rooftop Festival Konseri - 7 Eylül 2019/14:00 - Rooftop Çeşitli Mekanlar (Ücretli)

Masterpiece Tekne Resim-Fil - 7 Eylül 2019/17:00 - Kabataş İskelesi (Ücretli)

HOT&LATINO night - 7 Eylül 2019/18:00 - #bunk Taksim Hostel (Ücretsiz)

bunk-hostel-etkinlik

Dansın Ritmi Gösterisi - 7 Eylül 2019/20:30 - Hodjapasha Gösteri ve Etkinlik Merkezi (Ücretli)

FloralFest’19 - 7 Eylül 2019/11:00 - Tomtom Kırmızı (Ücretli)

Anathema Konseri - 7 Eylül 2019/21:00 - Zorlu PSM - Turkcell Sahnesi (Ücretli)

Maçka'da Buluşalım:Bir Karadeniz Şöleni Konseri - 8 Eylül 2019/12:00 - KüçükÇiftlik Park (Ücretli)

Dialogue In The Dark İstanbul - 8 Eylül 2019/12:00 - Gayrettepe Metro İstasyonu (Ücretli)

A Tale of Three Sisters-Kız Kardeşler Gösterisi - 8 Eylül 2019/20:45 - UNIQ Açıkhava (Ücretli)

Ajda Pekkan Konseri - 8 Eylül 2019/21:00 - Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava (Ücretli)

So Long, My Son / Elveda Oğlum Gösterisi - 9 Eylül 2019/20:45 - UNIQ Açıkhava (Ücretli)

Aile Arasında Gösterisi - 9 Eylül 2019/21:00 - Swissotel The Bosphorus (Ücretli)

Şekersiz Tatlılar - 11 Eylül 2019/15:00 - EKS Mutfak Akademisi (Ücretli)

Sertab'ın Müzikali Konseri - 11 Eylül 2019/21:00 - Zorlu PSM Turkcell Sahnesi (Ücretli)

Nova Norda Konseri - 11 Eylül 2019/22:30 - Dorock XL Kadıköy (Ücretli)

Uzak Doğu Mutfağı - 13 Eylül 2019/19:00 - İntema Yaşam Akademi (Ücretli)

Garanti BBVA Konserleri: Peter Bence Konseri - 13 Eylül 2019/20:30 - Zorlu PSM Turkcell Sahnesi (Ücretli)

Evanescence Konseri - 13 Eylül 2019/21:00 - Volkswagen Arena (Ücretli)

Candan Erçetin Konseri - 13 Eylül 2019/21:00 - Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava (Ücretli)

Teoman Konseri - 13 Eylül 2019/21:00 - Vadi Açıkhava (Ücretli)

Koray Avcı Konseri - 13 Eylül 2019/22:00 - Jolly Joker Vadistanbul (Ücretli)

İlyas Yalçıntaş Konseri - 13 Eylül 2019/22:00 - Mask Beach (Ücretli)

Gaye Su Akyol Konseri - 13 Eylül 2019/22:00 - Hayal Kahvesi Emaar (Ücretli)

Can Gox Konseri - 13 Eylül 2019/22:30 - Beyrut Performans (Ücretli)

90'lar Fest; Yonca Evcimik & DJ Hakan Küfündür Konseri - 13 Eylül 2019/22:30 - IF Performance Hall Ataşehir (Ücretli)

maNga Konseri - 13 Eylül 2019/22:30 - Moda Kayıkhane (Ücretli)

Gripin Konseri - 14 Eylül 2019/22:30 - Beyrut Performans (Ücretli)

Festtogether’19 - 14 Eylül 2019 - Çeşitli Mekanlar (Ücretli)

16. İstanbul Bienali - 14 Eylül 2019/10:00 - Çeşitli Mekanlar Adamlar Konseri - 14 Eylül 2019/22:30 - Dorock XL Kadıköy (Ücretli)

21. Battle of the Bands - 17 Eylül 2019 - Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs (Ücretsiz)

Pinhani Konseri - 18 Eylül 2019/20:00 - IF Performance Hall Beşiktaş (Ücretli)

İstanbul Coffee Festival - 19 Eylül 2019/10:00 - KüçükÇiftlik Park (Ücretli)

Sivil Sesler Festivali - 20 Eylül 2019 - Uniq İstanbul Anadolu ve Dünya Üzümleri Tadım Atölyesi - 20 Eylül 2019/19:00 - İntema Yaşam Akademi (Ücretli)

Kibarlık Budalası Gösterisi - 20 Eylül 2019/20:00 - İninal Espor Arena 42Maslak (Ücretli)

Ceylan Ertem Konseri - 20 Eylül 2019/21:00 - Bahçeşehir Hayal Kahvesi (Ücretli)

Ufuk Beydemir Konseri - 20 Eylül 2019/22:30 - Beyrut Performans (Ücretli)

Fatma Turgut Konseri - 20 Eylül 2019/22:30 - Moda Kayıkhane (Ücretli)

Yüksek Sadakat Konseri - 20 Eylül 2019/22:30 - Hayal Kahvesi Atakent (Ücretli)

Adamlar Konseri - 21 Eylül 2019/20:00 - IF Performance Hall Beşiktaş (Ücretli)

Damdaki Kemancı Gösterisi - 21 Eylül 2019/20:30 - Zorlu PSM Turkcell Platinum (Ücretli)

Vee Perde Gösterisi - 21 Eylül 2019/20:30 - Kadıköy Halk Eğitim Merkezi (Ücretli)

MFÖ Konseri - 21 Eylül 2019/21:00 - Vadi Açıkhava (Ücretli)

Melek Mosso Konseri - 21 Eylül 2019/21:00 - Bahçeşehir Hayal Kahvesi (Ücretli)

Kızlar ve Oğlanlar Gösterisi - 23 Eylül 2019/20:30 - DasDas (Ücretli)

Steve Gunn Konseri - 23 Eylül 2019/21:30 - Salon İKSV (Ücretli)

Don Kişot’um Ben Gösterisi - 25 Eylül 2019/20:30 - Zorlu PSM Turkcell Platinum (Ücretli)

Piraye Gösterisi - 26 Eylül 2019/20:30 - Profilo KM Küçük Salon (Ücretli)

Can Bonomo Konseri - 27 Eylül 2019/20:00 - IF Performance Hall Beşiktaş (Ücretli)

Gökhan Türkmen Konseri - 28 Eylül 2019/21:00 - Bahçeşehir Hayal Kahvesi (Ücretli)

Mirkelam Konseri - 28 Eylül 2019/22:30 - Beyrut Performans (Ücretli)

PSS PSS Gösterisi - 29 Eylül 2019/15:00 - Caddebostan Kültür Merkezi (Ücretli)

Sıla Konseri - 29 Eylül 2019/21:15 - Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava (Ücretli)

Tırnak İçinde Hizmetçiler Gösterisi - 30 Eylül 2019/20:30 - %100 Studio (Ücretli)

  • Peki ya 87.06 TL'ye gecelik rahat bir yatak? İstanbul manzarasını panoramik görebileceğiniz, süper ekonomik fiyatları ve çatı katındaki lounge bar (inanılmaz rahat koltuklarla) ile #bunk Taksim Hostel'den bahsediyoruz!

Ankara Eylül Etkinlikleri

Photo #2

Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars - 1 Eylül 2019/18:00 - ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi (Ücretli)

Açıkhava Film Gösterimi-Bornholmer Straße - 1 Eylül 2019/20:30 - Mülkiyeliler Birliği (Ücretsiz)

Levent Yüksel - 4 Eylül 2019/18:00 - ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi (Ücretli)

JazzExpose: Duende Flamenco Feat. Cristina Benitez - 4 Eylül 2019/20:00 - CerModern (Ücretli)

Rosencrantz & Guildenstern are Dead / Tom Stoppard - 5 Eylül 2019/20:45 - CerModern (Ücretli)

Vişnelik Çim Alan Konserleri - 6 Eylül 2019/18:00 - ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi (Ücretli)

Anathema - 6 Eylül 2019/21:00 - Milyon Performance Hall (Ücretli)

Erhan Ali Yılmaz’dan “Mindfulness Modern 101” Atölyesi - 7 Eylül 2019/09:30 - Next Level Workinton (Ücretli)

Kerki

RollingStones

by Hasan Tezcan

Hasan Tezcan Yayın Tasarımı

Hasan Tezcan Yayın Tasarımı Less

Read the publication

4-7 Khontkar hakkında 8-11 Mode XL 12-19 TRAVİS SCOTT 20-25 Tepki ve MOB ailesi 26-27 Spotify Trendler 28-31 Rolling Stones ÖZEL

32-37 Nedir Bu DİSS 38-41 Posta Kutusu 42-49 Music Shop 50-51 RİPVİO 52-55 Konser Takvimi 56-63 Yeni Çıkanlar

Khontkar şarkılarıyla olduğu kadar Söylediğine göre, biz bu sayıyı konuşmaları, açıklamaları ve yayınlarken yargı süreci devam maalesef adli olayları dolayısıyla ediyor. Diğer müzisyenler gibi onun gündemde. Bilmeyenler için, kendisi davasını da yakından takip trap müziğin İzmir ayağının edeceğiz. temsilcilerinden. Şarkılarının yanı sıra, RedKeys ve Berry Allen adıyla Yeni teklisini canlı dinlemek yaptığı prodüktörlük işleri de ilgi isteyenler kaçırmasın, Khontkar 5 topluyor. Ekim’de DasDas’da sahne alacak. Khontkar’la sohbetimiz gündem Epeydir yoluna Türkçe şarkılarla nedeniyle biraz uzadı. O da elbette devam ederken şimdi Nothing Can yine iddialı konuştu, hayranları da Do Bout It teklisiyle karşımıza çıktı. onu bu yüzden sevmiyor mu zaten? Khontkar’la tanışmak ve daha çok Asla anlayamadığım kesimse, yeni teklisini konuşmak istemiştim kararın ardından özellikle sosyal ancak geçen yıldan kalma davasının medyada sevinç çığlıkları atanlar. kararı da açıklandı. Konunun buna kaymaması mümkün olmadı tabii ki Kıymeti olur mu bilemiyorum ama belirtmek isterim, sansür ve baskı Rapçi, geçen yıl farklı isimlerle bence ‘ama’sız bir konu, katiyen benzer suçlamalarla tutuklanmıştı. hafife alınmamalı. Onun müziğini Merak edenler için, güncel kararla sevmek ya da sevmemek herkesin ilgili sorularıma verdiği cevapları kendi bileceği bir iş elbette. başta yazacağım. Müzisyenlere yönelik hapis ya da sansür kararları bazen büyük tepkiler topluyor, bazen gündemde kaynayıp gidiyor. 6

7

Mode XL, kendi hazırladıkları Rap’le önce yer altını fetheden, kliplerinden, güçlü lirikleri ve çekici sonrasında ise sınırı gök yüzüne beat’lerine tam teşekküllü bir hip taşıyan grup Mode XL, yıllar hop ikilisi. VeYasin ve Evren Besta içerisinde ülkemizin en önemli rap tam 14 yıldır bir aradalar, son oluşumlarından biri haline geldi. yayınladıkları albüm Mevzu Ankara’nın ayazından çıkan ikili Makamı ile de Türkçe rap tarihinin VEYasin ile Evren’den oluşan grup, üç albüm yayınlamayı başarmış ilk geçtiğimiz yıl çıkan son albümleri grubu oldular. Yaptıkları müziğin Mevzu Makamı’yla adından felaket kendilerine has bir estetiği var ve söz ettirdi. Gangsta Rap’in bu müziği türdeşleriyle kıyaslamak ülkemizdeki en önemli ve en sivri mümkün değil. İlk günden beri her dilli temsilcilerinden olan Mode XL, zaman "organik" tınlayan bir sound'ları vardı, Mevzu Makamı ile bu daha da derinleşti ve bir süredir kimi sahne performanslarını orkestra eşliğinde gerçekleştiriyorlar. 10

Gangsta Rap denince Türkiye’de ilk akla gelen isimlerdensiniz, peki ama Gangsta Rap tam olarak nedir? Sinkaflı sözler yazıp başkalarına dalaşmanın dışında bir dünya olduğunu biz biliyoruz, bilmeyene bir yol gösterseniz? Aslında adını gangster rap diye koyduğumuz zaman bu yaşadığımız topraklara yabancı oluyoruz. Bizdeki karşılığına “Polisiye Müzik” diyebiliriz. Roman gibi, film gibi… Suç varsa suçlu vardır, suçlu varsa polis vardır. Yazdığımız sözlerde bu dünyanın sözleri. Ancak bizim için en önemli olan üslup. Sözler doğru üslupla anlatılmalı. Pozitif Live ve Hip Hop Life’ın işbirliği ve Dream TV’nin katkılarıyla 5 Aralık günü Volkswagen Arena’da gerçekleşecek, ülkemizdeki Hip Hop kültürünün tüm unsurlarını bir araya getirecek olan Hip Hop Jam İstanbul 2015 kapsamında sahne alacak Mode XL’e, biz de bu vesileyle ulaştık ve aklımızdaki çok da deli olmayan soruları sorduk. Açıkcası soruları sormadan önce bize de Diss’i, dilli kaşarlıyı atıp yollarlar mı diye biraz korktuk ama korkunun ecele faydası olmadığı için yine de sorduk, neyse ki korktuğumuz gibi olmadı, biz sorduk onlar tatlı tatlı cevapladı. Buyrun… 11

Travis Scott, Amerikalı rapçi ve prodüktör. Houston, Teksaslı sanatçı, T.I.'ın Grand Hustle Records plak şirketiyle anlaşma yaptı.Kanye West ile yakın ilişki kuran Scott, 2012 yılında GOOD Music derleme albümü Cruel Summer'daki birkaç şarkıda yer aldı. İlk solo projesi olan ve Owl Pharaoh adını taşıyan mixtape'i 21 Mayıs 2013'te yayınlandı.Onu 18 Ağustos 2014'te piyasaya çıkan ikinci mixtape'i Days Before Rodeo takip etti.Scott'ın, Rodeo adını taşıyan ilk stüdyo albümü 4 Eylül 2015'te Grand Hustle etiketiyle raflardaki yerini aldı.İlk haftasında 90 bin satan albüm, Amerikan Billboard 200 listesine üç numaradan girdi. 2016 yılında Birds in the Trap Sing McKnight albümünü Apple Müzik'te yer alan Beats 1'da yaptığı radyo programı .wav'de ilk kez yayınladı. Scott'ın müzik tarzı, geleneksel hip hop, lo-fi ve ambient müziğin karışımından meydana gelmiş bir tarz olarak tanımlandı. Scott'un sertifikalı albümleri sadece ABD'de 45 Milyon'un üzerinde sattı. 6 defa Grammy Ödüllerinde aday olarak gösterildi ve bir defa Billboard Müzik Ödüllerini kazandı. 14

Scott Bon Iver, Kid Cudi, M.I.A., Kanye West, Toro y Moi, Tame Impala, T.I., and Thom Yorke gibi isimlerin etkisinde kaldığını belirtmiştir. Spin dergisi 2013'te yapmış olduğu mixtape'i Owl Pharaoh'u Kid Cudi'nin Man on the Moon II: The Legend of Mr. Rager ismindeki albümüyle kıyaslamıştı. Travis Scott, DAMN. Turu. Scott şarkılarında Auto-Tune, delay efekti gibi birçok kendi sesinin dışında bir ses yaratan efektler kullanmış ve bunlarda çok yüksek derecede prodüktör olan Mike Dean ve Alex Tumay etkilenmiştir. Scott'ın müzikal tarzı ''geleneksel hip-hop ve lo-fi müziğinin karışımı'' olarak tanımlanmış ve genelde ''ambient'' müzik olarak sınıflandırmıştır. Scott bu konuda kendisiyle alakalı ''Ben hip-hop değilim.'' demiştir. Vulture Scott'ın sesini ''daima karanlık, bağdaştırıcı, kaliteli ve anormal olan her şey'' olarak tanımlamıştır. Scott Broadway tiyatrosunun bir hayranı olduğunu ve gösterileri için bir albüm yapmak istediğini söylemiştir. Gelecekte kendi müzikalini yazmak istediğini de belirtmiştir. 15

Jacques Berman Webster II Texas'ın Houston şehrinde doğdu. 1 yaşından 6 yaşına kadar Webster, Houston, South Park'ta anneannesiyle birlikte yaşadı. Houston'un güney merkezinde bulunan, suç oranının yüksek olmasıyla nam salmış mahallesi, genç Webster'ın üzerinde etki bırakmıştı.Bir sözünde mahallesiyle ilgili şunları söylemiştir: ''Çocukluğumda annem varoşta yaşıyordu, yani çokçılgınca şeyler gördüm. Delirmiş dilenciler, kafayı yemiş orospu çocukları... Aç, tuhaf ve pislik içerisinde insanlar gördüm. Her zaman kendime 'bu boktan yerden kurtulmam lazım.' derdim. Bu bana şeklimi, şu an olduğum kişiyi verdi.'' Webster ailesiyle yaşamak için Houston'un güneybatısında bulunan, Missouri City adında, orta sınıf bir yerleşim yerine taşındı. Annesi Apple'da çalışırken, babası kendi işinin sahibiydi. Aynı zamanda Webster'ın babası da bir soul müzisyeniydi ve dedesi bir caz bestecisiydi. Webster Elkins Lisesinde öğrenim gördü, 17 yaşında mezun oldu. Webster daha sonra Texas San Antonio Üniversitesinde eğitim görmeye başladı, fakat ikinci sınıfta müzik kariyerini devam ettirmek için bıraktı. 16

17

18

K A R İ Y E R Webster, uzun beraber devam yerine getirmeyen süredir arkadaş ettiler. bir arkadaşı olduğu Chris tarafından terk Holloway ile ''The Üniversiteyi edilmişti. Ailesi Graduates'' isimyle bıraktıktan sonra finansal desteğini bir ikili haline Scott, Houston'dan kesmişti ve eninde geldiler. 2008 New York'ta bulunan sonunda ailesinin yılında, bu ikili Washington kovduğu eve geri Myspace adlı web Heights'e taşındı, dönmeye sayfasından isimsiz burada Illroots isimli zorlanmıştı. Webster ilk EP eserlerini müzik sitesinin sahibi bir kez daha Los yayınladılar. Mike Waxx ile Angeles'a taşınmıştı çalışmaya başladı. ve bu sefer Southern İlerleyen yıllarda, New York'a California Scott ve sınıf taşındıktan sonra Üniversitesi'nde arkadaşlarından biri Scott, bir arkadaşının okuyan bir olan OG Chess ile evinde yerinde arkadaşının ''The Classmates'' yatıyordu ve kanepesinde grubunu zamanının çoğunu uyumaya başlamıştı. oluşturdular. The Just Blaze'in Daha sonraları Classmates 2009 stüdyosunda Atlanta'lı rapçi ve yılında Buddy Rich geçiriyordu. Zamanla Grand Hustle ve 2010 yılında New York'ta hüsrana Records'un sahibi T.I. Cruis'n USA olmak uğramıştı ve devam Webster'ın Lights üzere 2 adet proje edemediği için, (Love Sick) başlıklı yayınladılar. Scott sadece 4 ay durduğu şarkısını duyacaktı. genel olarak iki işin şehirden Los Webster Los de yapımını Angeles, Angeles'tayken, T.I. üstlenmişti. Bu ikili, California'ya adına bir çalışan 2012'de kişisel ve taşınmıştı. onunla iletişime geçti ekonomik ve bir stüdyoda anlaşmazlıklar Los Angeles'ta buluşmak için davet yüzünden grubun Webster, yaşayacağı etti. Webster'ın dağılmasına kadar bir ev verme sözünü ''Animal'' isimli 19

HER TEPKİ ONU BİR ADIM DAHA İLERİ TAŞIDI 22

Türkiye ile yaşam tarzını tarafından HipHop’un yansıtmaktadır. belirlenmediği; imtihan edildiği 4 Mayıs 2018'de yaratıcı fikirlerin 20 yılı geride MOB saygı gördüğü ve bıraktık. Entertainment, ön planda HipHop artık arka yeteneğe yatırım olduğu bir sokaklarda ve yer yapmak üzere oluşum. altında yapılan bir yola çıkıyor. müzik türü Müzik, Dans, olmaktan çıkmış, Moda, Sosyal daha büyük Medya, Video, kitlelere hitap Fotoğraf, Oyun, etmeye Söz Yazarlığı, başlamıştır. Beste alanına ve HipHop, büyük Şehir Kültürüne konser salonlarını ayak uyduran dolduran ve bütün yeteneklere büyük kitlelere kapıları açık. hitap eden bir MOB, sanatçı odaklı ve sanatçının tüm ihtiyaçlarına 360 derece cevap verebilen; sanatın, muhasebeciler ve hukukçular 23

HipHop’un yabancı sakınmayı rüyasına bir yol bir madde olduğu öğretmeye ömrü buldu. yıllardı ve o tabii ki yetmemişti. Tepki tepkiliydi, yine karşı tarafta Babasından kalan kendini geliştirdi, her duracak, yine mirası annesi ile tepki onu bir adım başkalarının beraber tamir etmek daha ileriye taşıdı. yapmadığını için, hayallerini, Kendisinden başkası yapacaktı. çocukluğunu, bir olmamaya kararlıydı. Öğretmeninden poşete doldurup Bütün oyunları ve yediği tokatı denize savurdu. Artık rolleri tüketti. hazmedemeyecek, vurulan arkadaşını Bundan sonra okulda imza kurtarmak için kendisinden başka toplayarak TEPKI’sini ortaya koyacaktı. Hayatta yaşadıklarını ‘’Yer altında yazdığı sözlerle ifade ediyor, sözün bittiği değil, yıldızlarda yerde hikayeyi derisine çizdirerek operasyon yapmaya geldik.’’ kendisi için ölümsüzleştiriyordu. Babası halt etmişti, karınca bir ömür kahramanca can gidecek yeri boyu çalışıp aç almaya çalıştığı can kalmamıştı. kalıyordu da, ağustos yakmayan yakar top Hayalin gerçek böceği arsız bir oyunları yoktu. Bir olması için M.O.B şarkıyla ünlü günde büyüdü, Entertainment’ı oluyordu. hayatın soğuk ve hayata geçirir. M.O.B Çalışmanın, sert rüzgarını onun için geri çalışkanlığın, azmin bedeninde hissetti. çekilmemeye dairdir, ne olduğunu babası Bu felaket sayesinde zoraki kabullenmeyi çok iyi öğretmişti de; korkakların dayatmamaya kurnazlığı, ticareti ve dünyasından çalışanlara dairdir, kötülerden çocukluğunun boyun eğme.

Haftalık taptaze müzik trendleriniz. Sizin için seçilen keșifler ve ender duyulan parçaları dinleyin. Her sayımızda güncellenir

Rolling Stones için bir şeyler karala!

Diss kelimesi kısaca rapçilerin birbirlerini yermek için söyledikleri parçalar olarak tanımlanabilir.Diss için, Türk Halk Müziği ozanlarının yaptığı aşık atışmasının rap müziğindeki versiyonu da denilebilir. 34

Rap argosunda diss söylemek; diss atmak olarak kullanılır. 35

CEZA - Mürekkebi Doldurdum Sagopa Kajmer ve Ceza arasındaki İddialar: 2002'de İsveç'te yaşanan bir gerginlik nereye dayanıyor? kavganın ardından araları açıldı Sagopa Kajmer ve Ceza arasındaki İddialar: 2002'de İsveç'te yaşanan bir gerginlik nereye dayanıyor? kavganın ardından araları açıldı Bilinen ciddi atışmalar dışında, Sagopa Ceza-Sagopa kavgasının çıkış sebebi Ceza gerginliğinin şarkı sözleri arasına olarak, Ceza'nın İsveç'te verdiği bir gizlice serpiştirilmiş ifadelerde kendini konserde Sagopa ile tartışması ortaya koyduğu söylenir. gösteriliyor. Sagopa'nın '56 Denklemli İntro'sunda, Ceza'nın kardeşi Ayben'in 'Sinekler ve Türkçe rap'in en yetenekli mc'lerinden Beatler' şarkısında koleraya yaptığı Ceza, Sagopa'nın deyimiyle 'Kuvvet gönderme Mira'dan kovulan ilk isim olmuştur. Ceza'nın kardeşi Ayben'in 'Sinekler ve Türkçe rap'in en yetenekli mc'lerinden Beatler' şarkısında koleraya yaptığı Ceza, Sagopa'nın deyimiyle 'Kuvvet gönderme Mira'dan kovulan ilk isim olmuştur. Ceza, Sahtiyan ve Ayben'in Sagopa Kajmer'in kurduğu bir grup olan seslendirdiği parçada Ayben'in Kuvvet Mira'da Abluka Alarm, Mozole seslendirdiği kısımda şu sözler Mirach, Ceza, Ayben, Kolera, Sahtiyan geçiyordu: ve daha birçok isim yer aldı. Bir kısmı daha sonradan çıktı, farklı K-o-l-e-r-a dedikodu kazanını isimler katıldı. kaynatarak girdi Mira'ya, sinek küçük ve Ceza 'Batı Berlin tayfası'na geçmiştir. mide bulandırır ama her sineğin bir ve Ceza 'Batı Berlin tayfası'na geçmiştir. ölüm günü vardır Fuat Ergin, Dr Fuchs, Killa Hakan, Ceza'nın oynadığı lolipop reklamının Massaka gibi Almanya çıkışlı rapçilerle ardından savaş kızışmaya başladı aynı projelerde yer alan Ceza, Kuvvet Ceza'nın oynadığı lolipop reklamının Mira grubuna karşı birçok parçasında ardından savaş kızışmaya başladı sert ifadeler kullandı. Sagopa o dönem şöyle bir açıklama Peki bu kavga nasıl başladı? Birkaç yapmıştı: Ceza iyi bir mc, ama en son bir iddia mevcut. reklamda oynamıştı, bu bir şeker 36

reklamıydı. Daha sonra da bir açıklama Underground olmadığından söz edip yapmıştı "para için oynadım" demişti. "sokak sanatından bihabersin" diyor. Allah kimseyi o kadar parasız İki büyük rapçinin hayranları da bu bırakmasın. gerginliğe dahil oldu. Ceza reklamlarda ve soğuk savaşı sona erdirip, savaşı boy gösterdiği için eleştiri aldı başlatan parça Ceza'dan geldi: İki büyük rapçinin hayranları da bu Mürekkep Doldurdum gerginliğe dahil oldu. Ceza reklamlarda Sagopa'nın karşılık olarak çıkardığı boy gösterdiği için eleştiri aldı Disstortion EP ise bu savaşı körükledi! Sagopa ise belediye etkinliklerine Karşılıklı disslerde geçen ifadeler olayın katıldı, rapin 'isyankar' dokusuna ortaya çıkışıyla ilgili fikir veriyor yakışmayan işler yapmakla itham Karşılıklı disslerde geçen ifadeler olayın edildi. ortaya çıkışıyla ilgili fikir veriyor Sagopa ise belediye etkinliklerine Sagopa, Ceza'nın nankör olduğunu ve katıldı, rapin 'isyankar' dokusuna daha önce özellikle Med Cezir albümü yakışmayan işler yapmakla itham için harcadığı emeği belirtiyor. "Yediğin edildi. tabakları tekmeledin" diyor. Kuvvetmira, Ceza'nın lolipop yaladığı Rap dünyasının önde gelen isimleri bu reklamları hatırlatıp "yerli yalaka sensin" gerginlik için ne diyor? diyor. Para için yapmayacağın şey yok Rap dünyasının önde gelen isimleri bu benzeri ifadeler kullanıyor. gerginlik için ne diyor? Sagopa, Ceza'ya bücür diyerek boyuyla Ah be Sagopa... Bir şarkıyla cevap (Ceza da Kolera'nın boyuyla dalga veremedin Ceza'ya. Bu işlerde biraz geçmişti), askere gitmemesiyle dalga yüreğin geniş olacak. Kimi zaman geçiyor. duyduklarını duymazdan geleceksin. Fuat Ergin Sagopa ve Ceza kardeşim gibi. Daha "beni deli gibi önce ikisi iyi arkadaştı. Böyle bir kavgayı yaşayacaklarına inanmazdım. Barışmaları için arabuluculuk yapmak görebilir ama istedim. Ama kabul etmediler. DJ Funky C yenemezsin. Tüm rap'çiler arasında ego kavgası yaşanır. Ama bu kazananı olmayan bir ego savaşı. Bu kavgalar karşılıklı olarak bana geri şarkılarla, zeka yönlü iğnelemelerle yürüseydi rap'e çok daha fazla katkısı olurdu. dönebilir ama Murat Beşer 13. Bu kavganın ardından geriye kalan gidemezsin" tek şey, dünyanın en kaliteli 240p videosu, Türkçe rapin belki de en iyi parçası: 'Neyim var ki' 37

@HASANTEZCAN97 ceza reklamlarda oynadı, burcu güneş ile @Eleştirivakti06 geçen yaz çekmeceden yıldızlara şarkısı ile düet yaptı diye zamanında hayvan gibi linç çekmeceden yıldızlara şarkısıyla ufak bir büyük dikkat çeken şirket. şirketin yedi. adamın bu iş ile geçimini sağlaması sıçrama yaptılar ama sonrasında aynı yere bünyesindeki rapçiler hakkındaki gerektiğini anlamamak için büyük bir geri döndüler. görüşlerim şöyle; gayret gösterildi. ceza gibi toplumun aslında ellerine çok iyi fırsat geçmişti tepki, yılların şarkıcısıdır ve kendisini her sıkıntılarını kendine dert eden, fikri çünkü çok fazla insanın dikkatini çektiler. zaman yetenekli bulmuşumdur. düşüncesi olan insanların para ama bunu o kadar kötü kullanıldılar ki motive, gerçekten son dönemde bu kadar kazanmasından büyük rahatsızlık duyuldu. insanlar meh deyip geçti. yetenekli bir genç görmemiştik. şimdi ise rapçiler çok iyi para kazanıyorlar tüm gözler üzerlerindeyken aşırı ukala uzi, tükürük gangstası, yere tükürüp ve meşhur oluyorlar. popun yerini rap aldı. tavırlar sergilemeleri, zengin olmadıkları kendini serseri zanneden bir arkadaş. 50 gençler ünlü olmak için para kazanmak duruşlarından belliyken "öyleymiş" gibi kiloluk mafya, uff vücudu da çok kaslı için rap müziğe yöneliyorlar. fikirleri yok, yapmaları, kendilerini şöhret oldum sürekli çıplak geziyor *. mob'nin geneli gibi düşünceleri yok, hikayeleri yok sadece sanmaları, genç yetenek diye tanıtılan instagrama rapten daha fazla önem bomboş süslü instagram profilleri var. gençlerin ukaladan farksız olması bu veriyor. yalnız potansiyeli var hakkını durumun başlıca nedenlerinden bence. teslim edeceğim, rap yapmaya odaklansın. @SIKITAKİPÇİ ukala mı dinliyoruz yoksa müzikle, sözle ruby, bu arkadaş rap yapmayı öğrenirse tepki'nin önderliğinde genç birkaç mc'nin uğraşan birini mi dinliyoruz belli değil. herkes öğrenir. bu rap yapabilirse herkes aynı çatı altında buluştuğu müzik şirketi. joker olayı tam fecaat zaten. gerçekten yapar. alamet-i farikası kırmızı boyalı tepki'nin müziğini senelerdir dinleyemem, türkçe rapte varoluşundan beri diss saçları. ismini de bu sebeple ruby koymuş. bana çok kulak tırmalayıcı gelir. bu ekibin üzerine yoğunlaşan bir adama bu kadar instagram'a ayırdığı zamanın ve enerjinin en büyük artısı benim gözümde video klip zayıf cevap vermek ve olayı vururuz, %5'ini rap yapmaya ayırsa bu işi kaliteleridir. onun dışında da bence grubun döveriz, yıkarız mevzusuna getirip öğrenebilir. en iyisi motive, ikincisi de eğer vefat hiçbirşey yapmamak rezillikti. aksan, o kadar çok sesiyle oynuyor ki, etmeseydi vio olurdu benim için. bu arada klip olayını çok iyi yapıyorlar o konuda gerçek sesi nedir bilemiyoruz. öyle şarkı vio ortalığı kasıp kavururdu, türkçe rap haklarını yiyemem bak. herkes yapar. helyum gazı çekip şarkı platformunda zirveye çıkardı goygoyuna toparlarsak dinleyici mob'ye çok büyük bir söylesem, bunun şarkılarından daha doğal girmeyeceğim. sadece bu grubu moti ile şans verdi o yaratmayan çalıştıkları yapay olur. eski okul olduğunu iddia etmiş ilk beraber taşırdı o kadar. kültüre rağmen bir alternatif olarak kaydını 2004'te almış. ben de 9 bağırlarına basmaya hazırlarken onlar bu yaşındayken evdeki kötü teyipte kayıt tepki kötü gibi müzik yapıyor, mevcut şansı çok kötü kullandılar ve ellerine almıştım. bu da sayılıyor mu ? ekipte de motive dışında diğer arkadaşlar yüzlerine bulaştırdılar. ikinci bir şans verir btc, hayaletle aynı liseden mezunuz. daha da tepki gibi müzik yapıyor. kardeşim sen mi dinleyici bilmiyorum ama kısa sürede önce bir kaç kaydını dinlemiştim, çok bir camia içerisinde senelerce bulundun etkileyici birkaç şarkı yapmazlarsa onca sarmamıştı. son işlerini ise çok beğendim. diye, işin o ses türkiye kısmını ele alıp yatırım çöpe gider. en azından bu arkadaşlar sayesinde müziği popçulara satışına değinmiyorum mob'da rap yapabilen 3-5 kişi var elbette saygı görmeyi hak edecek bir @Rapdinleyicisi diyebiliyoruz. adam haline gelmiyorsun. tepki'nin oluşturduğu mükemmel müzik mob piyasaya bomba gibi girdi ancak oluşumu.türk dinleyici kitlesinin epey güç kaybetti. aşırı instagram yaptığın dandik müzikler, dandik olduğu algılayamayacağı kadar iyi bir rap oluşumu kullanmaları benim gibi dinazorları sürece eleştiri alır bu kadar basit. ayrıca hatta türkçe rapin gelmiş geçmiş en iyi tiksindiriyor. rap yapmak yerine instagram şarkılarınızda bahsettiğiniz ütopik oluşumu.bunu yaptıkları onlarca hit üzerinden gider yapmalarına irite hikayeler, türk kültürüne epey uzak. parçadan kolayca anlayabiliriz oluyorum. düne kadar ismi olmayan, 20 avrupai baktığın zaman da çakma yaşında bebelerin bu alemin kralıyız tripleri gözüküyor. senin 5.000 liralık saatinin, @MOB_company_MOB mide bulandırıyor. 10.000 dolarlık parfümünün olması hiçbir son çıkan yanyol albümüyle belli oldu ki ancak kendi yaş gruplarının istediği bu anlam ifade etmez. acilen köklü bir değişime girmesi olabilir. sonuçta konsere gidip konserin gerekiyor bu oluşumun. başından sonuna kadar video çeken, gerçek bir rap dinleyicisi zaten işin ilk önce kendisi yaşamak yerine başkalarına sanat tarafına bakar. eğer motive'ye iyilik ilk yapmaları gereken hamle uğur öztürk göstermeyi ön planda tutan. sanal alemde yapmak istiyorsanız, çocuğu kendinizden denen elemanı şutlamak. adamın başarılı kendilerini bambaşka birisi olarak sunan uzaklaştırın, ya da ne biliyim gruptan falan bir remake yaptığını görmedim hala. gelin yeni nesile uygun olan rap sanatçıları da atın da tepki'ye falan benzemesin sonu. karşılaştıralım. bu arkadaşlar olabilir. aktif olarak türkçe uzi, aksan, güneş gibi vasat mclere rapi takip etmeye başladığım 99 yılında instagrama müzik yapmak için, fotoğraf harcayacakları zamanı ve prodüksiyonu beri bu kadar sığ insanların olduğu bir atmak için o kadar para harcamaya da modd ya da moti boy'a yöneltmeliler döneme denk gelmemiştim. gerek yok bu arada. kısacası. yoksa azalarak biterler. 38

@elestirmensss kolayca kitlelere ulaşan birşey içerisinde kasti olarak hatalı beyanlarla ve müvekkili ezhel olayları olduğundan beri bu olaylar kullanmak suçu ile tutuklandilar,biraz daha zan altında bırakacak nitelikteki haberler hakkında hic yorum yapmadim. akilli olmalıydılar. fakat dedim ya burasi ile kamuoyuna duyurulmuştur. ancak ne türkiye burada işler ve yasalar boyle var ki, yazılı ve görsel medyada beyan 28 yaşındayım ve 13 yaşından beri bu maalesef,yine de bana kalirsa denetimli edilen hususlar, olayın gerçekliğini müziğe önce gönül sonrasında sayisiz serbestlik yemeleri daha uygun olurdu. resmetmekten öte müvekkili suçlama, destek vermis,cesitli gruplarda müvekkilin kitlelerce beğenilen ve takip bulunmus,camianin bir çoğunluğu ile bir tamamen insanlık namina bi an önce edilen sanatını icra etmesini engelleme araya gelmiş anilar yaşamış studio acmis / serbest kalmalarini diliyorum. çabasından başka bir amaca hizmet kapatmış önemli bir oluşumun @okuryazareleştirir etmemektedir. o kadar ki, müvekkil kurucularindan biri olmus,party hakkında kesinleşmiş bir suç bulunmayan hakkında henüz adli ve idari makamlarca düzenlemek için yemek bile yememis ve müzisyen. avukatları tarafından, bile suçlayıcı ifadeler kullanılmamışken, hala müzik yapan biri olarak ama önce kamuoyunu aydınlatma ve medya salt müvekkilin mağduriyeti üzerinden turkiye de kemik türkçe rap dinleyicisi tarafından yaratılan bilgi kirliliğini prim yapmaya çalışan medya kanallarınca olarak söyleyeceklerim var. gidermek maksatlı yayımlanan açıklama keskin ifadelere yer verilmiş, müvekkili ise şu şekilde: maddi ve manevi olarak çöküntüye ve öncelikle ezhel ve khontkar ışıklı bu bunalıma sevk etmeye çalışan hareketler arkadaslarin bu sebeple ile içeriye sergilenmiştir. bu medya kanallarına karşı alınması, tutuklanması yanlış. hukuki mücadelemiz hiçbir duraksamaya uğramaksızın hak yerini bulana dek devam fakat unuttuğumuz bir gerçek var ki burası edecektir. türkiye. müvekkil, kamuoyuna lanse edildiği gibi bu ülkede düşüncelerin ile bir baskın veya operasyon ile yargilaniyorsun,sarkilarinda illegal sayilan ( yakalanmamıştır. 30.05.2018 günü sabah ki bana göre illegal olmasi yanlış fakat saatlerine karşı izmir il emniyet müdürlüğü yasalar illegal olduğunu söylüyor ) narkotik suçlarla mücadele şube birseyden bahsederken, söylerken bu müdürlüğü ekipleri müvekkilin ikamet kadar rahat olmamaliydiniz kusura ettiği eve gelmiş, kapıyı çalmış, kapıyı bakmayıniz ama hal böyle. müzik müvekkilin eşi açmış ve ekipleri evin camiasinda bir cok insan bunu tüketmiyor içerisine almıştır. ortada lanse edildiği gibi mu ? tüketiyor fakat bir cok insan bunu bir baskın, operasyon vb. bir iş veya işlem şarkılarında açıkça söylemek yerine gizlice yoktur, aksine, müvekkil son derece söylüyor ve sadece içen adam anliyor. işbirlikçi bir şekilde narkotik ekiplerinin işlerini yapmasına yardımcı olmuştur. sizin de yapmaniz gereken buydu. bunun aksinin iddia edilmesi, müvekkili karalama amacıyla yapılan asparagas ha bir de şu var. haberlerden ibarettir. ortada bir gerginlik, agresiflik, arbede, kavga durumu olmadığı ezhel eskiden ais ezhel ismi ile bi türkçe gibi müvekkil de narkotik ekipleri de rap sanatçısı idi, yetenekli ve gelecek vaad birbirleriyle iş birliği içerisinde işlemleri eden birisiydi,sonra ais isminden sıyrıldı ve olağan şekilde gerçekleştirmiştir. ezhel olarak türkçe rap değil aksak ritimlerden oluşan trap müzik yapmaya müvekkil, türkiye’de 2010 senesinden beri basladi, şarkıları reggae - rap karışımı trap müzik kariyeri üzerine eğilmiş, trap ritim üzerine oluşuyor fakat rap demek müziğin türkiye’deki öncüsü olarak da doğru değil çünkü orjinal hali ile rap bilinen son derece başarılı sanatçı bir "kamuoyuna ve basına duyuru bambaşka birşey eminemin survival kimse olup, müzik alanında da son derece albümü de buna en güzel örnektir kendisi eğitimli bir kişidir. yaptığı müzik alanında müvekkilim onur dinç (khontkar) hakkında bilincli şekilde yükselen trap akımına karşı son derece başarılı prodüksiyonlara imza “uyuşturucu veya uyarıcı madde göğsünü gererek rap yapmıştır. atan müvekkil, müzik bilimleri ana dalı kullanılmasını alenen özendirme” suçunu altında müzik teknolojileri bölümü işlediği şüphesiyle izmir cumhuriyet khontkar denilen arkadaşın yaptığı muzik mezunudur. müvekkilin sanatını ve sanatçı başsavcılığı tarafından 29.05.2018 ise tam bir rezalet, buna müzik diyenin kişiliğini yakından takip eden kitleler, tarihinde soruşturma başlatılmış, yapılan önce kulağını sonra kulağını eleştireyim müvekkilin ne denli başarılı parçalara imza soruşturma evresinde müvekkil tutuklu attığını, konserlerinde ne şekilde sevildiğini yargılanmak adına izmir kapalı ve açık rap falan demeyin hiç bu arkadaşların ikisi ve sayıldığını çok iyi bilmektedir. ceza infaz kurumu’na sevkedilmiştir. bu de rap yapmiyorlar. konu kısa bir süre içerisinde yazılı ve müvekkil aynı zamanda türkiye’de ve görsel medyaya sızdırılmış, yazılı ve görsel kısacası : aslında obejktif düşünüldüğünde başta ingiltere ve amerika olmak üzere medya kanallarında maalesef henüz illegal olmasi yanlış olan fakat ülkemizde çoğu yurtiçi ve yurtdışı basınında sanatına soruşturma aşamasında olan bu durum illegal sayilan,yasasi olan birşeyi,muzik gibi ilişkin röportajlar vermiş, burada yaptığı 39

sanatın arka planını ve sanatını icra kararı verilmesinin hukuken hiçbir karşılığı khontkar - hunnid bandz ederken sahip olduğu amaçları açık bir yoktur. hal böyleyken, hakkında böyle bir khontkar - no flackin (freestyle) şekilde dile getirmiştir. soruşturma açılacağını bilmeyen ve bunu khontkar - nerdeydiniz bilmesi kendisinden beklenemeyecek olan khontkar - dün gece müvekkilin asla uyuşturucu veya uyarıcı müvekkilin yurtdışında bir çalışma yapmak khontkar - gecekondu maddeye özendirme gibi bir gayesi adına vize almasının kaçma şüphesi khontkar - önemi yok bulunmamaktadır. müvekkil, yarattığı olduğu şeklinde yorumlanarak hakkında khontkar - black money gun (2010 klipli) khontkar kişiliğinin yanı sıra yabancı tutuklama kararı verilmesi hukuka ve prodüksiyonlarda barry allen kişiliği ile de hakkaniyete aykırıdır. @khontaga tanınmaktadır. bu kişiler müvekkil sabahın 05:30'unda 2. entrymi girdiğim tarafından yaratılmış hayal ürünü kişilikler tüm bunlar ışığında, sayın kamuoyunda trapçinin mahlasıdır. olmaktan öte değildir. khontkar kişiliği müvekkil hakkında oluşan yanlış kanının sokağın gerçeklerini teatral şekilde temizlenmesi ve müvekkilin ivedi bir ilk olarak bu adamın, en azından son 3 yansıtmakta, khontkar rumuzuyla yazılan şekilde olması gereken yere, sanat yılın, en verimli ve başarılı işlerini şarkılarda da sokak ve yer altı yaşamına camiasına döndürülmesi adına var çıkarttığını kabul etmeyen kendine yalan abartılı şekilde benzetmeler yapılarak ve gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi söylüyordur. bu kadar üretken olup, görseller kullanılarak sanatsal bir açıdan belirtmek ister, sanatını icra etmek isteyen kaliteyi de aynı seviyede tutmak bile tebrik işaret edilmektedir. sokak ve yer altı kişilerin anayasal hak olan ifade özgürlüğü edilesi bir iş. evet arada benim de yaşamının bütün gerçeklerine eklenen kapsamında sansürlenmediği bir gelecek dinlemediğim, bana hitap etmeyen veya sanatsal bakış açısıyla ortaya çıkartılan bu dileklerimizi kamuoyuna ve basına sevmediğim parçaları çıkıyor. şu ana kadar eserler, hayal ürünü kurgular ve olaylara saygılarımızla bildiririz. 2 tane oldu en azından. ama hangi fani sahip olmakla birlikte aslında gerçeklerle #isyanyokdestekvar "kusursuz" güzellikte, herkesin temellendirilmiştir. müvekkil büyüdüğü sevebileceği bir şey yapabilir ki? sevip yerde gördüğü kötülükleri, yaşadığı av. barlas ömür & av. ruhi savaşkan " sevmemek önemli de değil zaten ancak zorlukları ve bu tecrübelerin onun gerçekten dinlemeden, trap kültürü üzerinde yarattığı etkileri özgürce ifade @HAYRANHAYRANN hakkında fikrin olmadan yorum yapan edebilmekten başka bir amaca sahip insanlar eleştiriyi çok seviyor. hepsine yazarlar gördükçe midem bulanıyor. değildir. narkotik suçlarla mücadele cevap niteliğinde olsun. adam 2004’te kapsamında sokaklar ve yer altı yaşamının müzik yapmaya başladı. 2008’de stüdyo ikinci olarak, ekşide durmadan başlayan içerisinde bu suçları işleyen örgütler yerine kurdu. o vakit bu vakittir müzik yapıyor. "linç" kültürüne boşuna kapılmıştır. bu bunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne 91’li. 8 yıllık evli. ve 10’dan fazla albümü adam trap yapıyor. trap 10 yıldır süregelen seren sanatçıların susturulmaya çalışılarak var. yaptığı bütün şarkıları toplarsak 100 bir müzik dalı. beğen beğenme banane uyuşturucuyla mücadele edildiğinin hayli hayli geçer. son albümü plaa3 ama şuan en çok dinlenen müzik türü bu. düşünülmesi, ülkemizde sokak ve yer altı mixtape idi. şarkıların beatlerini khontkar da bu işi türkiye'de en sağlam yaşamında uyuşturucu ve uyarı kullanmakta hakkı var ama aynı flowda yapan adam. bu gerçeği kabul etmediğiniz maddelerin asla bulunmadığı gibi bir iddia okumak hoş değil. ama flowunu değiştirip sürece ağlamaya devam edersiniz. kadar gerçeküstü bir beklentidir. ancak şarkıyı orjinalinden güzel yaptığı parçaları biliyorum siz "en çok" olan, dinlenen, üzülerek belirtmek isteriz ki, ülkemizde var. (bkz: gecekondu (arak by migos - yapılan, sevilen herhangi bir şeyi çok cool yine olayın kendisine müdahale yerine shirt) ve olgun olduğunuz için sevmeyeceksiniz bunu gösteren kimselere müdahale edilme bu adamın en ama en saçma parçası (bkz: (sadece trap için geçerli bir durum da yoluna gidilmiştir. kime ne) view sayısında tam 7m’u geçti. değil bu) ancak şöyle bir şey var, sizin ama hayatını anlattığı en ama en iyi beğeniniz kimsenin umurunda değil! rock müvekkilin üzerine atılı suç yukarıda parçalar 30-80k arası. bu adamı benim n roll furyasına karşı çıkan 50'lerden belirtildiği üzere, türk ceza kanunu’nun gibi savunan insanlar bu parçalardan 90'lara uzanan kitle kimse, 90-00'larda 190/2 maddesi uyarınca “uyuşturucu veya haberdar insanlar. bi’ tek kime ne’yi rape karşı çıkan kitle kimse şuan aynısı uyarıcı madde kullanılmasını alenen dinlemiş, saçının renginden ve yüzündeki sizsiniz. özendirme” suçudur. ne soruşturma dövmelerden dolayı küfür ediyor. peki, kapsamında ne de narkotik ekipleri adamın saçının rengi siyah olsa ne bu adamın 1 şarkısı, evet sadece 1 şarkısını tarafından yapılan yorumlarda müvekkil değişecekti, mor/pembe olsa ne dinleyip kendisine hakaret edenler var. hakkında uyuşturucu veya uyuşturucu değişecekti. hâlâ aynı müziği yapıyor ve bütün kariyerini bir kenara koyup sadece madde sattığı şeklinde bir ifade müzik kaliteli. adamın yaptığı bir şarkıyla eleştirdiğini sananlar var. hatta bulunmamaktadır. ne var ki, medyada yer prodüksiyonları dinleseniz ağzınız açık öyle bir andaval var ki, bu başlığın yani alan ifadelerde müvekkilin uyuşturucu kalır. nota bilgisini en iyi kullanan "khontkar" başlığının altına "35 saniye madde satışı yaptığı şeklinde kaleme mclerden. ve zamanında ağır oldschool dinleyebildiğim şarkı" diye entry girmiş. alınmış, salt okuyucu kitlesinin dikkatini yapmış. ve eski şarkılarına göz atarsan kardeşim sen ilk önce nasıl entry çekmek adına müvekkilin adı karalanmıştır. hiphop/rap görebilirsin. şu an trap girileceğini öğren, ondan sonra khontkarı bu iddiaların tamamı gerçeğe aykırı olup yapıyor. eleştir. bu kişiler aleyhine hukuki ve cezai işlemler başlatılmak adına gerekli mercilere peki ya sen nesin beyaz yakalı bağnaz? son olarak "rap bu değil", "alın şunu bildirimlerde bulunulmuştur. her ay 3-5k arası aldığın maaşa 50 lira zam dinleyin rap bu" diyen arkadaşlar, ne rapi gelince onu daha iyi bi’ televizyon almak ne de kimin neyi dinlemesini kesin olarak müvekkil hakkında soruşturma evresinde için biriktiriyorsun. daha annen baban belirleyen ilahi bir kuvvet olmadığı kaçacak olmasında kuvvetli şüphe olması küpe takmana izin vermiyor, evinden müddetçe seve seve renkler ve zevkler ve işlediği düşünülen suçun alt ve üst özgün bireylere küfür ediyorsun. gömlek tartışılmaz mottosuna boyun eğeceksiniz. sınırının yüksek cezayı öngörmesi ve chino pantolondan başka bi’ şey ben sevmiyorum kardeşim, sagopa sebepleriyle tutuklama kararı verilmiştir. giy(e)miyorsun. yurtdışında doğan sevmiyorum, norm ender veya sansar müvekkilin yurtdışına kaçma gibi bir müziğin kaliteli hâlini kendi ülkendeki türk salvo da sevmiyorum. old schoola saygı gayesi olmamakla bireylerin yapması sana ne kadar batıyor duyuyor arada dinliyorum ama ben en çok di mi¿ müzik dinlemeyi sadece 36 ay khontkarı seviyorum. bu kadar basit. gerisi birlikte, önceden planlandığı üzere taksitinle aldığın 40k’lık dandik arabanda de ne benim sikimde, ne de seninkinde yurtdışında bir çalışma yapmak radio fenomen sanıyorsun¿ sonra da gelip, olmalı. maksadıyla ingiltere’ye gitmek adına vize ‘bu ne amınagodumun ibinesi saçlara bak almış olması sebebiyle yurtdışına kaçma sözlere bak allah akıl fikir versin’ diyorsun. müzikal olarak altyapısının ne kadar yönünde kuvvetli bir şüphe olduğu geçmiş olsun aydınlanmaz lâzım. sağlam olduğunu tüm rap camiası kabul kanaatine varılmıştır. ayrıca hukukumuzda etmişken sizin burada debelenmeniz de işlediği düşünülen suçun alt ve üst sınırının bu arada yukarıda bahsettiğim çok trajikomik. söz yazımını eleştirenler yüksek olması gerekçesiyle bir tutuklama parçalardan bi’ kaç tane yazayım. için şuraya bir kaç parça bırakıyorum, 40

ondan sonra gelin yorum yazın. 2017 yılında, arkadaşı ve bir sanatçı olan yılında Birds in the Trap Sing McKnight nerdeydiniz Young Bego ile Mutfak ve Mutfak II adında albümünü Apple Müzik'te yer alan Beats hiçbir şeyim yok 2 adet tekli yayınladı. Bu parçalar, şirketine 1'da yaptığı radyo programı .wav'de ilk kez altın diş ait RedKeyGang la Familia ismindeki yayınladı. Scott'ın müzik tarzı, geleneksel geldiğim yer toplama albümdeki ilk 2 tekliydi. Bunun hip hop, lo-fi ve ambient müziğin en basit bulunabilen popüler örnekler akabinde, Bixi Blake, Metth ve Young karışımından meydana gelmiş bir tarz bunlar. youtube sayfasını karıştırırsanız bir Bego ile birlikte RedKeyGang parçasını olarak tanımlandı. Scott'un sertifikalı ton kaliteli iş bulursunuz. ama hepsinin yayınladı ve parça, Spotify’ın resmi albümleri sadece ABD'de 45 Milyon'un dinlenmesi 10.000-20.000'dir. listelerinde yerini aldı. Nisan ayında Bixi üzerinde sattı. 6 defa Grammy Ödüllerinde Blake ile Everything Is on the Table isimli aday olarak gösterildi ve bir defa Billboard şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, bu ortak albümü yayınladı. 28 Temmuz 2017 Müzik Ödüllerini kazandı. adamın konser atmosferi hiçbir rapçide tarihinde, RedKeyGang la Familia albümü Jacques Berman Webster II Texas'ın yok. al bak. yayınlandı.[4] Ağustos 2017'de Basemode Houston şehrinde doğdu. 1 yaşından 6 asla 1 Records, Sony Music etiketiyle yayınlanan yaşına kadar Webster, Houston, South asla 2 ilk major label single çalışması "Hiçbir Park'ta anneannesiyle birlikte yaşadı. jenga yenilendi Şeyim Yok" ile yeraltından çıkarak ana Houston'un güney merkezinde bulunan, kime ne akımda kendine yer bulan sanatçı, 2018 suç oranının yüksek olmasıyla nam salmış yılında yine Basemode Records, Sony mahallesi, genç Webster'ın üzerinde etki yazmayayım yazmayayım diyordum ama, Music ile "Kime Ne" single şarkısını bırakmıştı. Bir sözünde mahallesi ile ilgili yahu bu adamin 100 albümünün hakkini yayınladı. Aynı dönemde 31 şarkıdan şunları söylemiştir: ''Çocukluğumda verin lan. olmaz parçasinin hakkini verin oluşan mixtape albümü PLAA3 (Puffin anneannem varoşta yaşıyordu, yani çok bari! Like An Animal 3) ile dikkat çekti.[5] fazla çılgınca şeyler gördüm. Delirmiş olmaz dilenciler, kafayı yemiş orospu çocukları... Mayıs 2018'de Khontkar’a, yazdığı şarkı Aç, tuhaf ve pislik içerisinde insanlar yeter artık dedirten edit: drgdfg bak'ı sözleri nedeniyle açılan davanın ardından gördüm. Her zaman kendime 'bu boktan dinleyip beğenmeyen kitle aynı albümden çıkarıldığı ilk mahkemede hapis cezası yerden kurtulmam lazım.' derdim. Bu bana koy ve hepsi geçecek'i de dinlesin lütfen. verildi.Bir aydan uzun süre hapiste kalan şeklimi, şu an olduğum kişiyi verdi.'' Khontkar, Temmuz 2018’de şartlı tahliye Webster ailesiyle yaşamak için Houston'un aklıma sonradan gelen lanet olası iğrençlik ile salıverildi.[kaynak belirtilmeli] Aralık güneybatısında bulunan, Missouri City seviyesinde olay editi: 2018’de ise "100" ismini verdiği ilk adında, orta sınıf bir yerleşim yerine khontkar'a popüler kültür eseri diyen, bandrollü albümü sanatçının yükselişindeki taşındı. Annesi Apple'da çalışırken, babası gamsızdır. bugün herhangi bir oldschool en önemli dönemeç oldu. kendi işinin sahibiydi. Aynı zamanda rapçi (mesela jokerin son başarısızlığı gibi) Webster'ın babası da bir soul müzisyeniydi leş gibi bir parça çıkarsa bile milyonlar Bir yıldan fazla süren mahkeme ve dedesi bir caz bestecisiydi. Webster dinlenir. khont taa ki bu yıla kadar, süreçlerinin ardından kendisine 4 yıl 2 ay Elkins Lisesinde öğrenim gördü, 17 yaşında youtube'da 1 milyonu bile göremiyordu. bu hapis cezası verildi. Yaşadığı olaylar mezun oldu. Webster daha sonra Texas adam yeni keşfedildi ve gerçekten sevildi. karşısında yılmayan sanatçı, üretimlerine San Antonio Üniversitesinde eğitim kısaca şunu söylemek istiyorum, popüler devam etti ve Türkiye’nin dört bir yanında görmeye başladı, fakat ikinci sınıfta müzik kültür olan khontkarı sevmek ve dinlemek verdiği kapalı gişe konserlerle sevenleriyle kariyerini devam ettirmek için bıraktı. değil tam tersine khontkarı sevmemek ve buluşmaya ve hayran kitlesini arttırmaya linçlemektir. hadi eyvallah. tüm hızıyla devam etti.[6] Kendi bağımsız Bıraktıktan sonra, Webster müzik plak şirketi RedKeys Music ile üretimine kariyerine başlama teşebbüsüyle hızlıca İzmir asıllı olan trap müzik sanatçısı devam eden Khontkar, 2019 yılında Ben New York'a taşındı. Ailesi, üniversiteden Khontkar, rap müzik yapmaya genç Fero ile birlikte yer aldıkları JENGA ile ayrılması nedeniyle hayal kırıklığına uğradı, yaşlarında başladı. Birkaç yıl pratik dinlenme rekorları kırarken, şarkı aylarca sonuç olarak finansal desteklerini yaptıktan ve demolar kaydettikten sonra, en çok dinlenenler listesinde yer aldı.[7] bıraktılar. 2008 yılında Güney yaka etkisindeki Yine RedKeys Music etiketiyle yayınlanan Webster, uzun süredir arkadaş olduğu hip-hop alanında yolunu çizmeye başladı. RDKYSZN ve Myndless Grimes’ın Chris Holloway ile ''The Graduates'' ismiyle Khontkar aynı zamanda Türkiye’de trap kendisine eşlik ettiği TURKGLISH EP bir ikili haline geldiler. 2008 yılında, bu ikili müzik yapan ilk hip-hop albümleri 2019’da öne çıkan albümleri Myspace adlı web sayfasından isimsiz ilk sanatçısıdır.[kaynak belirtilmeli] oldu. Şirket bünyesindeki diğer sanatçılara EP eserlerini yayınladılar. da 2019’da desteğini sürdüren sanatçı, Khontkar zorlu bir mahallede büyüdü ve birçok düette yer aldı ve bu şarkıların İlerleyen yıllarda, Scott ve sınıf ailevi yaşantılarından birtakım neredeyse tamamı müzik platformlarının arkadaşlarından biri olan OG Chess ile olumsuzluklarla karşılaştı. Hayat onun için çalma listelerinde ve radyolarda kendine ''The Classmates'' grubunu oluşturdular. hiç kolay değilken Khontkar, Hip-hop yer buldu. The Classmates 2009 yılında Buddy Rich kültürünün temelinde yatan çabalama ve ve 2010 yılında Cruis'n USA olmak üzere 2 mücadele etme olgularının kendi Son olarak 14 Şubat 2020'de Trap Kont adet proje yayınladılar. Scott genel olarak yaşantısıyla bağdaştığını fark etti ve 2.5 adlı EP albümünü yayınladı. iki işin de yapımını üstlenmişti. Bu ikili, Hip-Hop kültürü içerisinde kendisini 2012'de kişisel ve ekonomik anlaşmazlıklar buldu.[2] Jacques Webster (d. 30 Nisan 1991), sahne yüzünden grubun dağılmasına kadar adı ile Travis Scott, Amerikalı rapçi ve beraber devam ettiler. 2009'da kendi plak şirketi olan RedKeys prodüktör. Houston, Teksaslı sanatçı, T.I.'ın Music'i kurdu. 5 sene içerisinde 8 adet Grand Hustle Records plak şirketiyle Üniversiteyi bıraktıktan sonra Scott, Freestyle mixtape yayınladı. Bunlardan 2 anlaşma yaptı. Kanye West ile yakın ilişki Houston'dan New York'ta bulunan tanesi, ikinci alt-egosu olan “Flash” kuran Scott, 2012 yılında GOOD Music Washington Heights'e taşındı, burada mahlasını taşımaktadır. derleme albümü Cruel Summer'daki birkaç Illroots isimli müzik sitesinin sahibi Mike şarkıda yer aldı.[1] İlk solo projesi olan ve Waxx ile çalışmaya başladı. New York'a 2015 yılında, ilk İngilizce projesi olan Owl Pharaoh adını taşıyan mixtape'i 21 taşındıktan sonra Scott, bir arkadaşının WHOISTHAT EP’sini yayınladı. Birkaç ay Mayıs 2013'te yayınlandı. Onu 18 Ağustos evinde yerinde yatıyordu ve zamanının sonra ise ilk 10 parçalık albümü olan 2014'te piyasaya çıkan ikinci mixtape'i çoğunu Just Blaze'in stüdyosunda NOBODI’yi yayınladı. 2016 yılının Nisan Days Before Rodeo takip etti.[2] Scott'ın, geçiriyordu. Zamanla New York'ta hüsrana ayında Barry Allen mahlasıyla MRNI Rodeo adını taşıyan ilk stüdyo albümü 4 uğramıştı ve devam edemediği için, adında bir prodüktör EP’si yayınladı ve bu Eylül 2015'te Grand Hustle etiketiyle sadece 4 ay durduğu şehirden Los EP’de kendisine ve Bixi Blake ve KT gibi raflardaki yerini aldı.[3] İlk haftasında 90 Angeles, California'ya taşınmıştı. şirketi bünyesindeki sanatçılara yer bin satan albüm, Amerikan Billboard 200 verdi.[3] listesine üç numaradan girdi.[4] 2016 41

PF Performans serisi gitarlar ile kaliteyi ve mükemmel tonları oldukça ekonomik bir fiyat ile, Ibanez garantisi ile elde edeceksiniz. 44

Dünyanın en iyi gitar üreticisi Fender’den yeni başlayanlar ve amatörler için uygun fiyatlı Squier MM elektro gitar. Fender kalitesi ve Zuhal Müzik garantisi ile elektro gitara başlamak isteyen için en uygun ve en iyi seçenek. 45

‘’Bu gitarın sesini duyup da uyanmayacak kadar derin uyuyan bir kadın yoktur’’

Yeni KX100, popüler KX Serisinin giriş seviyesi modelidir ve KX'in avantajlarını daha geniş bir oyuncu yelpazesine sunmak için hattı genişletmektedir. Cort'un bildiği büyük detaylara dikkat eden işçilikle yüksek kaliteli malzeme ve bileşenlere sahip olan KX100, bütçenizi aşmadan zorlanır. 48

Chris Broderick yeniden canlanan Megadeth’ e katıldığında hayranları muhteşem soloları karşısında büyülenmişti ve şimdi Jacson sıra dışı gitaristin kendi adını taşıyan Chris Broderick Soloist gitarlarını kullanmasından büyük onur duyuyor. 49

50

24 MART JOLLY JOKER ANTALYA 31 MART 14 NİSAN İSTANBUL CLUB OPERA SAMSUN HAYAL KAHVESİ 1 NİSAN 22 NİSAN İZMİR OPTİMUM AVM İZMİR OOZE VENUE 12 NİSAN 28 NİSAN TRABZON YALI PARK JOLLY JOKER BURSA 12 MAYIS JOLLY JOKER ANTALYA 52

28 MART ATÖLYE KAFASI İZMİR 30 MART 17 NİSAN MANDALİN BODRUM HAYAL KAHVESİ BURSA 2 NİSAN 28 NİSAN BORNOVA SAHNE HOLLY STONE ANTALYA 16 NİSAN 29 NİSAN ROXX ANTALYA DOROCK XL İSTANBUL 14 MAYIS SPR PUB ESKİŞEHİR 53

21 MART BİGYELLOW KARS 22 MART AMAZON KAFE MANİSA 8 NİSAN 18 NİSAN ROCKBULL ANTALYA CHEFFY BAR KIBRIS 16 NİSAN 23 NİSAN TWİNS MANAVGAT HOLLY STONE ANTALYA 25 NİSAN COFFOJY ANKARA 19 MAYIS JAMİE BİSTRO SİDE 54

23 MART İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ 25 MART FUAR SANAT İZMİR 6 NİSAN 19 NİSAN PATRON PUB HAYAL KAHVESİ BURSA 18 NİSAN 25 NİSAN ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ HOLLY STONE ANTALYA 53 28 NİSAN 6:45 YAYINEVİ ANKARA 19 MAYIS 222 PUB ESKİŞEHİR 55

Khontkar’ın yeni albümü 1M FREESTYLE ortalığı birbirine kadatacak gibi duruyor bir birinden farklı rap sanatçısına diss attığı albümü 25 haziranda tüm müzik marketlerde 58

59

60

Sagopa Kajmer’in yeni albümü Sarkastik Ep tam anlamıyla bomba gibi geliyor bana göre bu albüm ustalık eseri niteliğinde tüm müzik marketlerden temin edebilirsiniz 61

Ceza yine rap gündeminin en tepesi oturdu fazla söze gerek yok mutlaka bu albümden bir adet edinin tüm müzik marketlerde 61

63

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.