beraber aynı yolda yürümek / Yürümek Ä°le Ä°lgili Sözler

Beraber Aynı Yolda Yürümek

beraber aynı yolda yürümek


Okul eteğimi düzelttim, hızlı adımlarla yürüdüm. İşte, okuldaydım. Derse ucu ucuna yetişmiştim. Tenefüste sınıfta oturuyordum. Nedenini anlamadığım bir şekilde canım sıkkındı. Sefa sınıfımıza geldi. Benden üst sınıf olmasına rağmen bizin sınıfa gelip duruyordu. Abilik yapmaya çalışıyor gibiydi! Yine bana laf attı, bir şeyler söyledi. Onun için çok normal olan bir cümleye takılı kaldım, kırıldığımı hissettim. Belki de bugün alıngandım ama sonuç olarak kırılmıştım. Sefa gülerek sınıftan çıktı, ben kafamı sırama gömüp ağlamaya başladım.

Beş dakika sonra kızların bir kaçı yanıma geldi, dışarı çıkmayı teklif etti. Çatlak ve kısık çıkan sesimle reddettim. Ağladığımı anlayıp başımda endişeyle dönüp durdular. "Hülya, ne oldu!" 
"Neden ağlıyorsun?"

"Yok bir şey, gidin siz." Burnumu çektim. Başımı gömdüğüm kollarımın arası iyice sıcak olmuştu ama başımı kaldıramazdım bu halde. Kimbilir nasıldı yüzümün hâli.

Sude'nin sesini duydum biraz ötede. Sınıfın kapısının önünde olmalıydı. "Hülya ağlıyor!" diye seslendi birine ama kime olduğunu bilmiyordum. Bir kaç saniye sonra sıramın önünde biri durdu. En önde oturuyordum ve önümde biri dikiliyordu açıkça.

"Hülya, ne oldu? Niye ağlıyorsun?" Endişeli ve ilgili ses tonunu işittim Sefa'nın. Omzuma dokundu, eli orada durdu. İçimden "Aptal!" diye geçirdim. "Hem kendi ağlatıyor, hem neden ağlıyorsun diyor!"

Ses etmedim. Bu davranışına şaşırmıştım çünkü ne kadar abilik yapar gibi peşimde dolansa da genelde yaptığı beni sinirlendirmek olurdu. Ayrıca kimseye böyle davrandığı görülmemişti. Birinin sorununu umursuyordu Sefa!

"Biri bir şey mi dedi? Kim ne yaptı? Yan sınıftaki çocuklardan biri mi bir şey yaptı? Söyle adını, hemen gidip döveyim! Seni kimse ağlatamaz."
Bana şefkatle seslenişinin ardından sesi yükseldi, "Beyler! Biri Hülya'yı ağlatmış. Gidip hesabını soruyoruz." diyerek muhtemelen biraz ötede dikilen kankalarına seslendi.

Kendini dövmen gerek Sefa! Beni sen ağlattın. Suçluyu uzaklarda arıyorsun. Ama dediklerinde senin için kırıcı bir şey yoktu değil mi? Öyle ki gelip benimle böyle ilgileniyor, on dakika önce olanlardan ötürü olabileceğini aklına dahi getirmiyorsun. Bir yanım aptal diye seslenirken diğer yanım daha farkında bile olmadığını, yani bilerek beni kırmadığını söylüyordu. Ona inandım.

Olay büyümesin, suçluyu yanlış yerlerde aramasınlar diye zorla konuştum. Sesim daha dinçti. "Kimse bir şey demedi. Yan sınıfın erkekleri bir şey yapmadı."

"Niye ağladın o zaman?"

"İşte."

"Ne demek işte!" Bir cevap almadan gitmeyeceğini biliyordum.

"Bir an karnım ağrıdı. Geçti şimdi." diye yalan söyledim.

"Geçti mi, emin misin? Eve gidelim mi?"

"Hayır, iyiyim ben."

"O zaman kafanı kaldır."

"Olmaz."

"Kaldır."

"Sonra."

"Kafanı kaldırmadan, ağlamanın geçtiğini görmeden gitmiyorum."

Oflamamak için zor durdum. Kafamı  kaldırmak istemiyordum. Suratım kim bilir ne haldeydi. Kızarmış, ıslak, çirkin. Ama gitmezdi biliyordum. Bir süre tereddüt ettikten sonra zorla yavaşça başımı kollarımın arasından çektim ve doğruldum. Yüzümü net görmesinler diye yere bakıyordum. Gözümün önüne bir mendil paketi uzatıldı. Parmağındaki benden ötürü bu elin sahibinin kim olduğunu çok iyi biliyordum. Paketten bir mendil alıp önce burnumu sildim. Sonra başka bir tane alıp yüzümü kuruladım. Sonunda bakışlarımı kaldırma cesaretini bulup yüzüne baktım.

İnsanoğlu doğar ve kendi kaderinin ardından bir ömür akar gider. Yürümek dediğimiz zaman çoğumuzun aklına ilk olarak spor ayakkabılarını giyip sabah ya da akşam spor yapmak gelir.

Yürüyüş elbette tek başına bir adımlama aktivitesi olarak algılanamaz. İnsan; aile, iş, sosyal hayat, siyasi hayat olmak üzere birçok alanda, yaşadığı müddetçe bu yürüyüşüne devam eder. 

Büyükşehirlerde yaşayan insanlar sürekli bir koşturma ve koşuşturma içerisinde yaşamlarına devam etmekte. İşler, toplantılar, geçim ve gelecek kaygıları hiç sonu gelmeyen bir hareket halindeyiz. Yavaş yaptığımız bir iş nerede ise yok gibi.

Tarih boyunca göçebe olarak yaşayanlar ve doğa ile savaş vermiş birçok toplum vardır. Bu mücadeleler insanoğluna birçok alanda boyun eğmemeyi de öğretmiştir.

İnsanın en önemli aktivitelerinden bir tanesi de hiç şüphesiz yürümek, hareket etmek ve seyahat etmektir.

Güzel bir Roman atasözü vardır;

Evde oturan ölür.

Evet, evde oturan ölür; çünkü meskene yerleşmek, iskân edilmek, sakin olmak, sakinleşmektir. Hani kurulu düzene geçmek dediğimiz şey.

Bunu en iyi tarih bilgilerimizi yenilediğimizde göç eden toplumların iskâna tabi tutulması ile anlıyoruz.

Doğaya, dağlara, ormanlara gidenler çok iyi bilir; ilk önce yaşadığımız hayatı sorgularız. 3200 rakımlı bir dağın başında kendime şu soruyu çok sordum;

Neden bu kargaşayı yaşıyorum? Bu dağ başında, bir kulübede neden yaşamıyorum?


Metropolde her günümüz, her yaptığımız iş, her saatimiz her an aynı gibi. Şehir bize çaresizliği öğreten "mecbursun" dedirten büyük mekanizma gibi.

Bunlar bize bir dağ yürüyüşünde her tepenin arkasından belki bir sürpriz çıkacak diye en büyük heyecanı veriyor.


Oturmak mefkûrenden, düşüncenden, idealden vazgeçmektir. Oturmak hayattan uzaklaşmak, onunla mücadele etmemek ve ona karşı kaybetmektir.

Bütün tanımlara, sistemlere dayatmalara ve ideolojilere rıza göstermek, dünyaya yerleşmek, her şeyden vazgeçmektir oturmak.

Susmak ve oturmak dünyayı olduğu gibi kabul etmek; yenilgiyi kabul etmek demektir.

Hareket etmemek, iktidar ve ikbal hırsıyla bu yıkıcı medeniyetin ve yerleşik hayatın bize dayattığı nefesimizi kestiği bu alanlarda yaşamaya mecbur bırakmaktır.


Bu yaşam tarzı tarafından terbiye edildik. Duygularımız standart; heyecanlar ve sevinçler, mutluluk ve acılar elden düşme pespaye ve yalancı ve yapmacık. Çağa ve onun öğretisine uygun.

"Akan su kokmaz" diye bir atasözümüz vardır. Bu sözün manası ile şöyle çevremizde olup bitene bir bakalım.

Dünyaya camlar arkasından bakmayın, diyor bu söz. Hayat kapalı binalardan, AVM'lerden dışarı çıktığımda başlıyor benim için.

Fikir dünyamızın önemli düşünürlerinden merhum Nurettin Topçu, "İsyan Ahlakı" kitabında ne kadar güzel anlatıyor;

Var olmak, düşünmek ve hareket etmek demektir. Oturmak yalanı, hareket etmek düşünceyi, düşünce de isyanı besler.


Hazırlanmış bütün tanımlara, sistemlere dayatmalara ve ideolojilere rıza göstermek, dünyaya yerleşmek, her şeyden vazgeçmektir oturmak.

"Atını hep aynı yere bağlayan ölür" atasözü de aynı vurguyu yapıyor.


Tüm bunlara itiraz ve isyan etmek için ne yapmalıyız diye bana sorsalar; kesinlikle yürümeye başlamalıyız, derim.

Yürümenin ilk adımı atılınca mutlaka gerisi gelecektir. "Yürümenin Felsefesi" kitabında Frederic Gros yürümeyi şöyle tarif eder;

Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır.


Yürümek sadece spor yapmak ve yahut bir yere varmak olarak algılanmadığı zaman "yürümek hep yolda olmaktır" olarak akıllarımızda yer edecektir.

Bu eylemin doğada yürümek kısmı ise huzura duyulan ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor.

J. Rousseau, yürümek için şunları ifade eder;

Tabiri caizse, başka hiçbir zaman, tek başıma ve yayan yaptığım seyahatlerdeki denli çok düşünmemiş, var olduğumu o derece şiddetli hissetmemiş ve o kadar çok şey deneyimlememiştim. Yürüyüşte, düşüncelerimi harekete geçiren ve onlara hayat veren bir şeyler var. Bir yerde kalırsam, kafam neredeyse hiç çalışmıyor; zihnimin işe koyulması için bedenimin hareket halinde olması gerekiyor.

Kırları görmek, birbirini takip eden hoş manzaralar, açık hava, kuvvetli bir iştah ve yürümekle güçlenen sağlığım, hanların huzur dolu havası, bir şeylere bağımlı olduğumu bana hatırlattı.  İşte bütün bunlar ruhumu özgürleştirmeye, düşüncelerimin daha cüretkâr olmasına yarıyor; ben de onları, hiçbir korku ya da kısıtlama hissetmeksizin, istediğim gibi birleştiriyor, seçiyor ve kendime mal ediyorum.

Yürümek; kimi zaman kaçma arzusundan ileri gelen bir fiildir kimi zaman ise özgürlük, yalnızlık, sessizlik, sonsuzluk hissi, enerji, iyi olma hâlleri, melankolik bir aylaklık, gündüz düşlerinin sebebi, yenilenme ve mevcudiyet gibi hâllerin ruhumuza ve bedenimize aksetmesi olarak görülebilir.


Daralmış, bunalmış, sıkılmış hayatların olduğu bu toplumda yürümek insanı özgür kılar.

Hatırlamamamıza, hayal kurmamıza, hedef belirlememize en büyük yardımcıdır. Yürümek için ayağa kalktığımızda, yenilenir kendimizin ve zamanın farkına varırız.  

Yaşamak için, fikirlerinin zihninin ve bedeninin temizlenmesi, özgür, huzurlu, neşeli olmak, yalnızlığı ve sessizliği kıymetlendirmek, tefekkür ve hayal kurmak, kendini bulmak için yürümek.

Yürümenin temel başlangıçlarından sayılan seyahat ise başka bir yazı konusu.

Dadaloğlu olayı güzel özetlemiş;

İkamet, bütün iddialarından ve hayatiyetinden vazgeçen adamın işidir.


Doğu Karadeniz bölgesinde oturan birisine bir yere gidilecekse "Hayde gidelim" denir.

O zaman hep beraber HAYDE...

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Sevdikleriniz İçin 40 Birlikte Yürüme Sözleri ve Alıntısı

Beraber yürüyelim.

Bir ömür birlikte yürelim.

Buradayım. Birlikte yürüyelim

Sevmek yaÄŸmurda birlikte yürümektir.

Birlikte seyahat eden arkadaşlar, birlikte kalırlar.

Beraber yürümek. Anılar yaratmaktır. – Surabhi Rai

Birlikte yaptığımız tüm yürüyüÅŸler arasında, bu benim favorim.

Hayatta birlikte yürürken elini elimde hissetmek istiyorum.

Dost, diÄŸerleri dışarı çıkarken içeri giren kiÅŸidir. – Walter Winchell

Mutluluk ve erdem el ele tutuÅŸur ve birlikte yürür. – Sophie Swetchine

En iyi arkadaÅŸlar sonsuza kadar el ele tek bir yolda hep birlikte yürürler.

Karanlıkta bir arkadaÅŸla birlikte yürümek, ışıkta yalnız yürümekten daha iyidir.

AÅŸkın kaderine ulaÅŸmak için birlikte yürüyebiliriz... - Rony Abraham Madappallil

Her zaman birlikte yürüdüÄŸümüz sürece gün batımına doÄŸru yürümememiz umurumda deÄŸil.

Sadece benimle bu yolda yürü ve içimizdeki ışığın bize yol göstermesine izin ver. – JmStorm

Hızlı yürümek istiyorsan yalnız yürü, uzaklara yürümek istiyorsan birlikte yürü. – Ratan Tata

DiÄŸerini tuttuÄŸun sürece bir elimle dünyayı fethedebilirim. – Lauren Alaina

Bu senin yolun ve yalnız senin. BaÅŸkaları senin birlikte yürüyebilir ama kimse senin için yürüyemez. – Mevlana

Birlikte yürümek bir aÅŸk meselesi deÄŸildir, birlikte ne kadar uzun ve ne kadar yürüdüÄŸünüz önemlidir. - Abi

Ayrılmamızın sebebi son nefesimize kadar birlikte yürümek sadece benim hayalimdi, senin deÄŸil. – Şafia

Senfoni, birlikte yürüdüÄŸünüzde, kalp atışlarını hissettiÄŸinizde ve söylenmemiÅŸ kelimeleri anladığınızda baÅŸlar. – Amit Ray

Bir zamanlar birlikte yürüme düÅŸüncesi, ÅŸimdi önden yürümeyi veya arkadan yürümeyi düÅŸünmektir. – Mahendra Beera

Ve aradıklarını bulamasalar bile, güneÅŸ ışığında birlikte yürümek yeterli deÄŸil mi?

Bir sonbahar gecesinde birlikte yürümek, tek kelime konuÅŸmamak ve tüm konuÅŸmayı sessizliÄŸe bırakmak, benim hayalim. – Pallavi

Dünyanın en iyi yanı, içinde iki kiÅŸinin birlikte yürüdüÄŸü hareketli görüntülerin küçük yuvarlak alanı dışında nedir? – O. Henry

Bir dahaki sefere bilgelik ve aÅŸkta el ele yürüyen bir çift gördüÄŸünüzde 'bir elin alkış sesini' dinleyin.

AÅŸk sadece el ele tutuÅŸup birlikte yürümek deÄŸildir. Bu sözler ve birlikte kalmakla ilgilidir. – Alex Ezhil Arasu

YaÅŸlı bir çiftin el ele yürümesini seviyorum… Çünkü bu benim için gerçek aÅŸkın sürdüÄŸünün tek kanıtı…

Bu yolda birlikte yürüyeceÄŸiz, hava ne olursa olsun, soÄŸuk ya da sıcak fırtınalarda. Sadece yalnız olmadığını bilmeni saÄŸlıyorum.

Bu dünyadaki hiçbir ÅŸey, birinin sadece elini tutmasının rahatlığı ve güvenliÄŸiyle karşılaÅŸtırılamaz. – Richelle E. Goodrich

Birlikte yürümek, ayak seslerimize uymak. Lobiden adaleti arayan iki televizyon bölge savcısı gibi çıkıyoruz. – Sally Thorn

Yalnız yürürsek bir hiçiz; diÄŸer onurlu ayaklarla birlikte adım adım yürüdüÄŸümüzde her ÅŸeyiz. – Astsubay Marcos

Tıpkı böyle, tüm hayatım boyunca ellerinden tutarak ve birbirimize olan sevgimizi ve ilgimizi göstererek seninle yürümek istiyorum.

Bugün, elini tutacağıma, kalbini beÅŸikleyeceÄŸime ve seni bu dünyada iyi ve doÄŸru olan her ÅŸeyin yolunda yönlendireceÄŸime söz veriyorum. – Lori Eberhardy

Bu yolda birlikte yürüyelim, bir ayrılığa varıncaya kadar, anlaÅŸamayabiliriz ve uzaklaÅŸabiliriz ve yaptığımızda, tek istediÄŸim senin için dua etmek. – Eklektik

Bence mükemmel randevular, çok fazla yürümeyi içerir, arabada bir sürü araba sürmeyi deÄŸil. Ä°deal olarak birlikte yürüyebilir ve bir restorana gidebilirsiniz. – James Mercer

Birlikte yürüdüÄŸümüz birkaç kez oldu ve düÅŸtüm. Bazen ayaÄŸa kalkmak istemedim ama elin hep oradaydı ve bana uzanıyordu.

Aynı yöne giden iki kiÅŸiydik ve birlikte yürümek yalnız yürümekten daha iyiydi. AÅŸk bundan daha fazlası olmalı. - Bette Lee Crosby

Birlikte kitap aramak için yürüyorduk ama hayat adlı baÅŸka bir kitaba en güzel bölümü ekleyeceÄŸimizi bilmiyorduk. – SuÅŸil Bhatta

Bu yaÅŸam yolunda birlikte yürüyeceÄŸiz, çünkü her ÅŸey evrenin bir parçasıdır ve tek bir bütünlük oluÅŸturmak için birbiriyle baÄŸlantılıdır. – Maria Montesori

Birlikte el ele yürüyeceÄŸiz, güpegündüz öpüÅŸeceÄŸiz ve birbirimizi istediÄŸimiz kadar seveceÄŸiz ve kimse bizi ayırmaya çalışmayacak. – Lauren Oliver

Hayat yolunda her gün birlikte yürüyeceÄŸiz ve seni yolun her adımında seveceÄŸim. Yol mavi veya gri bir gökyüzünün altında kıvrılabilir ama seni yolun her adımında seveceÄŸim.

Sen beni eve bırakacak ve kapıyı açmamı bekleyecek türden bir arkadaÅŸsın. Umursadığını göstermek için yaptığın böyle küçük ÅŸeyler için teÅŸekkürler. Yaptığın küçük ÅŸeyleri takdir ediyorum.

Hayat yolunda arkadaÅŸ olarak birlikte yürüdükçe, kalbimde her ÅŸeyin yolunda olduÄŸunu hissediyorum. Senin arkadaÅŸlığına sahip olduÄŸum için çok mutluyum. Sen yanımdayken bir çok korkumdan kurtulmama yardımcı oluyor.

Hayat için bir yol arkadaşı seçme ÅŸansım olsaydı, seni seçerdim. Her seferinde tutarlısın ve bu sana güvenmemi saÄŸlıyor. ArkadaÅŸ olarak dışarı çıktığımda beni asla hayal kırıklığına uÄŸratmadın. Bunun benim için ne kadar önemli olduÄŸunu biliyorsundur umarım.

EvliliÄŸin anlamı budur, erkek ve kadının birlikte yürümesi, burada kocanın karısının daha fazla kadın olmasına yardım ettiÄŸi ve kadının kocasının daha fazla erkek olmasına yardım etme görevinin olduÄŸu yerdir. – Papa Francis

 

Yürümek İle İlgili Sözler

YürünmemiÅŸ yol, yol deÄŸildir. Oruç Aruoba


Sen yolunda yürü ve bırak ne derlerse desinler. Dante


Yollar yürüdükçe bitmiyor, daha da uzuyor.


Ä°nsanda hayvanlar gibi yabanidir, tek farkı dik yürümesidir. Philemon


Ne zaman arabalar, motorlar icat edildi bizler yürümeyi unuttuk.


BaÅŸkalarının yolunda yürüyenler, ayak izi bırakmazlar. S. L. Braundon


Hedefe varmak için inanmak yetmez, yürümek de gerek. Ali Suad


Önünde yürünebilecek yollar var ise daha aşılacak çok iÅŸ var demektir.


Bir yengece, doÄŸru yürümesini asla öÄŸretemezsiniz. Aristophanes


Sen doÄŸru bildiÄŸin yolda yürü, bırak arkandan ne söylerlerse söylesinler.


DoÄŸru yolda yürümek için önce yanlış insanların üstünü çizeceksin.


GüneÅŸli günlerde yürümenin zevki kadar, yaÄŸmur altında yürümekte zevklidir.


Size yol gösterebilir fakat yalnız yürümek zorundasınız. Sang H. Kim


Sadece güneÅŸli günlerde yürürseniz, hedefinize asla varamazsınız. Paulo Coelho


Ä°lkbaharda usul usul yürü; toprak ona hamiledir. Kızılderili ÖzdeyiÅŸi


Ümitsizlik köyüne gitme, ümitler var. Karanlığa doÄŸru yürüme, güneÅŸler var. Mevlana


Her insan, seçtiÄŸi yolda yürür. Kendi sonuna veya sonsuzluÄŸa doÄŸru. Sedat Turan


Normallik asfalt bir yoldur. Yürümek rahattır, ancak çiçek büyümez. Vincent Van Gogh


Yol vardır insan yürüdükçe yorulur, yâre giden yollar vardır yürüdükçe aÅŸka gelir.


Dimdik ve dosdoÄŸru yürü! Hiç olmazsa boyundan kısa görünmezsin. Cenap Şahabettin


Pek uzaÄŸa kadar gidemiyorsak; belli bir noktaya kadar yürüyemez miyiz? Horatius


YaÄŸmurda yürümeyi hep sevmiÅŸimdir. Böylece kimse aÄŸladığımı göremez. Charlie Chaplin


Kimisi diken üstünde yürür, kimisi ateÅŸ üstünde yürür, kimisi de düz yolda yürüyemez.


EÄŸer yürüdüÄŸün yoldan memnun deÄŸilsen, o zaman kendine yürüyecek baÅŸka yol bulmalısın.


Kimisi diken üstünde yürür, kimisi ateÅŸ üstünde yürür, kimisi de düz yolda yürüyemez.


Şurada burada güçlü adımlarla dolaÅŸmaktansa, doÄŸru yolda sekerek yürümek iyidir.  Saint Agustus


Karanlıkta bir dostla yürümeyi; aydınlıkta tek başına yürümeye tercih ederim. Helen Keller


Her insan kendi kaderini kendi çizer ve bu yolda yürür gider. MutluluÄŸa yada mutsuzluÄŸa doÄŸru.


Bana yol vermeyi düÅŸünmeden önce sana verdiÄŸim yolda yürümeyi öÄŸren. Küçük Ä°skender


Kolay mı dostum, yürümek! Tırmanılması gereken yalıyarlara yalılardan geçilmiyor ki. Nuri Pakdil


Yalnız yürümek kolaydır önemli olan yanında ahenk ve uyum içinde biriyle yürüyebilmektir.


Bu senin yolun, yalnızca baÅŸkaları seninle yürüyebilir fakat hiç kimse, senin için yürüyemez. Mevlana


EÄŸer yürüdüÄŸünüz yolda güçlük ve engel yoksa bilin ki o yol sızı bir yere ulaÅŸtırmaz. Bernard Shaw


Bunca yıldır yürüdüÄŸüm yollar beni avutmadı, Çilelerim düÄŸüm düÄŸüm, kullar beni avutmadı. Ugur Işılak


Beyni ÅŸeytanlaÅŸmış insanlara doÄŸruyu anlatmak, suyun üstünde yürümek gibi bir ÅŸeydir. Ebu Umudani


Mucize, havada yürümek ya da su üstünde yürümek demek deÄŸil, dünya üstünde yürümektir. Çin Atasözü


DoÄŸru yolda eÄŸri yürümeyenler, eÄŸri yolda doÄŸru yürümeye çalışanlardan geriye düÅŸebilirler. Ali Suad


Aynı yolu beraber yürüdüÄŸümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eÅŸlik ediyor. Mark Twain


Ne kadar yürürsen yürü; arkanda bıraktığın yol kadar güçlü ve henüz yürümediÄŸin yol kadar zayıfsın… Boris Vian


DoÄŸrulara ulaÅŸmak için durma gece gündüz yürü, gerçeÄŸe ulaÅŸtığında hiç yorgun olduÄŸunu hissetmeyeceksin.


YaÅŸanacak bir yaÅŸam var. Binilecek bisikletler var, yürünecek yollar ve tadına varılacak gün batımları. Cesare Pavese


Arkamdan yürüme, sana yolu gösteremeyebilirim. Önümden de yürüme, seni takıp edemeyebilirim. Sadece yanımdan yürü ve dostum ol. Albert Camus


YaÄŸmurda yürümek gibidir hayat, ya bir yere sığınır yaÄŸmurdan korunursun, ya da kendini yaÄŸmura teslim eder sırılsıklam ıslanırsın.


Çok çok eskiden insanlar bir yerden bir yere gitmek için kilometrelerce yürürlermiÅŸ. Şimdilerde ise sadece evin içinde yürür olduk bir odadan diÄŸer odaya gitmek için.


Zor bir yolda yürümek mecburiyetinde olan insanlar, yürümeye baÅŸlamadan önce, gönüllerinde ve zihinlerinde yol almak zorundadırlar. Necmettin Erbakan


Sıkılırsın yürümek istersin, bunalırsın biraz yürüyeceÄŸim dersin, sevdiÄŸinle el ele tutuÅŸursun mutluluÄŸuna yollar ÅŸahit olsun dersin yürürsün. Kısacası üzülünce de yürürsün, mutlu olunca da yürürsün.


Her hedefe varışta bir panik havası hasıl olur. Ä°nsanoÄŸlu, amacına ulaÅŸmak için yürümeyi sever; ama ona ulaÅŸmak, hesapta yokmuÅŸ gibi davranır.  Dostoyevski


Zordur benimle yürümek! Bunu benimle yola çıkanlar bilir, hepsi yarı yolda gittiler! Suç kimde? Ben zoru seviyorum, onlar sevmiyor. Yapacak bir ÅŸey yok! Suçum var mı? Tabii ki var. Zor yola, kolay kiÅŸilerle çıkmak en büyük hatam! Charles Bukowski


Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar ve sırf dardı diye kafalar düÅŸünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, sarılmak yakar bizi deyip aÅŸkı hep uzaktan sevdik. Charles Bukowski

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır