bergkamen nerede / Bergkamen | Seyahat Bilgisi | railcc

Bergkamen Nerede

bergkamen nerede

ERDEMLİ DORTMUND’DA FARK YARATTI

Bergkamen ve Hamm’dan sonra Dortmund’a açılan Erdemli Marketler zinciri ürün ve hizmet kalitesiyle fark yaratıyor.

DORTMUND – 34 yıl önce sokak aralarında meyve sebze satarak işe başlayan Erdemli kardeşler açtıkları marketlerle kalite ve uygun fiyat politikasından vazgeçmeden hizmet veriyor.

Dortmund’a geçtiğimiz aylarda hizmete açılan Erdemli Marketi ziyaret eden SPD Eyalet milletvekili Volkan Baran, ’’Gerçekten Dortmund’a yakışan bir market olmuş. Gördüğüm kadarıyla her türlü ürünü bulmak ve rahat alışveriş yapmak mümkün olan işyerinde 80 kişiye istihtam sağlanması ve 9 genciğmize meslek eğitimi alanı açılması beni son derece memnun etti. Böyle büyük bir yatırımı Dortmund şehrimize yapan Erdemli kadreşleri tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Türk işyerlerinin artık küçük bakkal ve manavlıktan çıkıp böyle kaliteli ve geniş süpermarket haline dönüşmesi şehrimiz ve ülkemiz için ümit verici’’ dedi.

DORTMUND HEP HAYALİMDİ
’’Dortmund hep hayalimdi’’ diyerek sözlerine başlayan Erdemli marketler zinciri sahiplerinden Fevzi Erdemli, ’’Ziyaretiniz bizleri son derece memnun etti ve gücümüze güç kattı. Hamm ve Bergkamen’de faaliyet gösteren Erdemli marketler olarak Dortmund hep hayalimizdeydi ve yapınca en güzelini yapmak istiyorduk. Yıllarca bütün ısrarlara rağmen uzun süreli bir araştırma yaptık ve buraya karar verdik.
metrekare satış alanı olan ve girdiğinizde evinizin her ihtiyacını karşılayabileceğiniz bir marketi Dortmund’a kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Çok kültürlü olan bir şehirde herkesin alışveriş yapabilecği bir ortam ve ürün yelpazesi hazırladık. Bizim için en önemli unsur müşterilerimizin burdan memnun ayrılması ve bizi tavsiye etmesidir. Örneğin sorunu olan bir müşteri bana direk ulaşıp sorunun bildirir ve anında çözülür. Etimizden meyvemize, sebzemize , kuru ve donmuş gıda maddelerimize kadar herşey birinci kalite olup her gece özel kontrol müdürmüz tarafından denetlenerek raflara yerleştirilir.
Dortmund bizim için öçok önemli bir şehir ve burda en güzel hizmeti vermeye devam edeceğiz’’ dedi.

monash.pw…/erdemli-dortmundda-fark-yaratti/

No photo description available.

Sayılarla Bergkamen (Konumu)

Kuzey Ren Westfalia, Eyaletin doğusunda Unna Ilçesine bağlı olan Bergkamen Belediyesi aynı zamanda Dortmund ve Hamm Şehrinin arasında, Eyaletin ve Almanya’nın ortasında bulunmaktadır Bergkamen Şehrinde yaşayan halkın nufusu dir ve Bergkamen 44,8 km2 lik bir alan üzerine kurulmuştur. Bergkamen 51 derece ve 37 dakika kuzey enleminde ve 7 derece 38 dakika doğu enleminde bulunuyor. Rakım (Deniz seviyesinden yükseklik) sayısı 65 – 70 m NN üzerinde.

Özellikle Bergkamen Uluslararası ulaşım ağına baglı olması çok önemlidir. Devlet TEM yolu A1 , A2 ve Dortmund – Wickede Hava Limanına çok yakında ve kolaylıkla ulaşılabilmektedir.

1. Bergkamen Belediyesinin tarihi
Roman fort

Roma ordugahı
Bergkamen’in tarihi eski Romalılara kadar dayanmaktadır.
Devam okuyun

Tarım - Maden – Kimya – Turizm Ekonomisi

Tarım - Maden – Kimya – Turizm Ekonomisi
Devam okuyun

Emblem Bergkamen

Altı belde belediyelik için birleşiyor
20 inci yüz yılın başlangıcında hızla gelişen beldelerin yerel görevleri büyümektedir.
Devam okuyun

2. Görülmeye değer yerler
Genelleme

Genelleme
Genç Bergkamen Belediyesi Eyaletin Kuzey-Doğusunda kalıyor.
Devam okuyun

Westfalia Spor Tekne Merkezi Marina Rünthe

Westfalia Spor Tekne Merkezi Marina Rünthe
Westfalia Spor Tekne Merkezine yapılan her gezi çok tavsiye edilebilinir.
Devam okuyun

Romaparkı Bergkamen

Romaparkı Bergkamen
Alp dağlarının kuzeyinde olan en büyük Roma ordugah M.Ö. 11 – ile 8/7 yıllarına kadar Bergkamende bulunuyordu.
Devam okuyun

Roman Fort

Belediye Müzesi Bergkamen
Roma tarihinden yapılan sergilerin yanında ayrıca : Belediyenin tarihi ve yapılaşma, Sanayileşme, Tarım Çiftçilik ve Madencilik, 50 yılların Oturma Kültürü, tarihi mağaza dekorasyonları (Berber, Eczane, Bakkal), tarihi Sınıf ve Barbara yer altı yolu.
Devam okuyun

„doğal“ Bergkamen

„doğal“ Bergkamen
Doğayı sevenler mutlaka Lippe yeşilliğindeki ve „Grosses Holz“ tepesindeki Bitki ve Hayvan türlerini de seveceklerdir.
Devam okuyun

Ökoloji istasyonu

Ökoloji istasyonu
Doğa koruma ile ilgilenenler için, mutlaka Unna ilçesine bağlı olan Ökoloji istasyonuna bir ziyaret değer.
Devam okuyun

4. Bölgeler üstü bisiklet yolları
Alman Futbol rotası

Alman Futbol rotası
km lik rota Kuzey Rein Westfalia Eyaletin tamamını Aachen den - Bielefelde kadar kapsıyor.- devamlı top göz önünde olarak.
monash.pw

Bahçe Fuarı

Bahçe Fuarı
Bahçe Fuar rotası km lik bir bölümdür. Altı tane Parktan geçen rota Paderborn dan Lünene kadar sürüyor.
monash.pw

Roma – Lippe rotası

Roma – Lippe rotası
km roma rotasında, su oyunları ve Roma kültürünü görebileceksiniz. Turumuz Detmold ile Xanten Şehirlerinin arasından geçiyor. Isterseniz nehir kenarında hikaye dinleyerek, ayrıca km lik farklı bir yol daha ekleyebilirsiniz.
monash.pw

Bölge dışı bisiklet yolları

Bölge dışı bisiklet yolları
Bisiklet ile Endüstri kültürün rotasını takip etmek km ile Emscher Park bisiklet yolu ve km ile Ruhrbölgesi ana yoları, bunlar Duisburg ile Hamm arasi, Endüstri kültürünü takip edebilme fırsatı veriyor.
monash.pw

6. Ulaşım Umumi Halk Otobüsleri

Bergkamende Otobüs ile ulaşım iyi sağlanabiliyor:

Otobüs istasyon bağlantıları Dortmund (Schnellbus S 30), Kamen (Regio Busse R 12 , R 81) Kamen (RegioBusse R 11 , R 12, Schnellbus S 20) und Werne (RegioBus) R81

Information ve otobüs bağlantılarını bulabileceğiniz sayfa:

Otobüs ve tiren servisi
Tel.:+49 (0) / (dakika 9 cent)
monash.pw

İki tane misafirhane, bir Çadır kampı, iki Kamping alanı, çok sayıda tatil evleri ve otel ve pansiyonlarıyla, Bergkamen her kişiye uyabilecek kalma ve konaklama imkanı veriyor. Bunları internet sayfamızda yalnız Almanca olarak bulabilirsiniz.

Bergkamen Belediyesinin kardeş yada dost Belediyeleri vardır. Bunlar:

  • Fransa -Gennevilliers Imza tarihi ,
  • Saksonya Eyaletinden, - Hettstedt ,
  • Türkiye – Taşucu
  • ve son olarak Polonya – Wieliczka

Gennevilliers
Gennevilliers Departement Hauts-de-seine bölge Ile-de-France bağlı dır ve Paris Şehrinin merkezine 5 km uzaklıktadır.

Hettstedt
Hettstedt Saksonya Eyaletine bağlı olan bir Belediyedir, Halle Şehrine 40 km uzak olan Hettstedt güney Harz bölgesinde dir.

Silifke
Silifke Belediyesi Türkiyenin Akdeniz bölgesindedir. Silifke Belediyesi  Mersin ile Antalya yolu arasindadir.

Wieliczka
Wieliczka Belediyesi Wojewodschaft kücük polonya da bulunuyor ve Krakau Şehrinin sınırlarına çok yakındır.


Bergkamen Cem Evi’nde oruçlar lokmalarla açıldı

Bergkamen Cem Evi’nde oruçlar lokmalarla açıldı

Bergkamen Cemevi, düzenlediği oruç açma programını, Hüseyin Kılavuz Dede’nin sohbeti ve birçok davetlinin katılmasıyla gerçekleştirdi.

Hicri Takvimin ilk ayı olan Muharrem ayı, dünyada gerçekleşen büyük olaylara şahitlik etmiştir. En önemlilerinden birisi de Hz. Hüseyin’in Kerbelâ da şehit edilişidir. Dede Hüseyin Kılavuz, az bilenen ya da eksik bilinen olaylara geniş açıklamalarıyla açıklık kazandırdı. 


Unna Aleviler Birliği adına konuşan, Dernek Başkanı İsmail Koç, konuklarını hoş geldiniz diyerek selamladı: “Sizlerin burada yapmış olduğu katkıyı, vermiş olduğunuz hizmetleri ve getirdiğiniz lokmaları, Allah katında on iki imamların dergâhına yazılsın” diyerek hizmeti geçen, gelen herkese teşekkür etti. Çıralar yakılıp dualar edildikten sonra, genç bağlama ustaları değişler okudular.


Hüseyin Kılavuz Dede sohbetine başladı: “Kutsal bir ayda yine yan yana geldik. Burada olan ve olmayanların cümlesini selamlıyorum. Biz inancımız gereği, pirlerimizin söylediklerini tekrarlıyoruz. “Derler ki arzu edilen yere erinme, arzu edilmeyen yerde görünme”. Ben on iki gündür buralardayım. Her akşam farklı bir dernekte muhabbetteyiz. Bu akşamın sohbetinde az bilinen ve can alıcı konulara değinmek istiyorum. İnanç ve ibadette, Aleviler nasıl durmalı? Nasıl duruyorlar ki bugüne kadar geldiler?  Değiş okuyan gençler son kıtada diyorlar ki, “yeryüzünün halifesine minnetim yok”. Şimdi düşünün ki böyle bir inançtan, kültürden gelen ve bin yıllardan beri nice uygarlıklardan süzülerek gelen Anadolu’da mayalanan kadim pirlerin tutumunu asla kırmamıştır. O günden bugüne kadar bu inanç değerleri yaşatılıyor. Muharrem ve Matem deyince akla gelen “Kerbelâ” dır.  Kerbelâ bir acının adıdır, kapanmayan bir yaradır. Ama hep Kerbelâ düşünerek, ağlayarak bir yere varılamayacağı ortadadır. Yüzlerden yaş akıtmakla Kerbelâ’yı kurtaramayız. Gözlerimizi açarak, bir daha Kerbelâ’ların yaşanmaması için mücadele içerisinde olmalıyız. Pirlerimizin buyruğu da budur. Gözlerinizi hakikate açınız. 


Bu Kerbelâ’ları bir daha yaşamayalım. Direnmeliyiz, teslimiyeti asla kabul etmemeliyiz. Bugün o direnme ruhunu yaşatabiliyor muyuz? O ruhta durabiliyor muyuz? Asıl mesele de o dur zaten. Anadolu Alevilerine düşen, böylesine inanç günlerinde, anlatırken, konuşurken Hz. Hüseyin’in o direnme ve mücadele ruhunu, bulunduğumuz her alanda yaşatmamız gerekiyor. Yaşatanlara sahip çıkmak, omuz vermek, destek vermek, yanlarında olmak gerekiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, Hz. Hüseyin’in ruhu deyince akla, onun mücadele azmi gelir. Öyle olmasaydı, bizim kadim pirlerimiz demezlerdi ki yetmiş iki millete aynı nazar ile bakınız. Yeryüzünde eğer her millete aynı nazar ile bakıyorsak, nerede bir felaket var, bir zulüm varsa, bir kıyım varsa, onu sahiplenmek “Kerbelâ’yı sahiplenmek demektir. Yeryüzünde yaşları yedi ile on beş yaş arasında olan iki milyon kız çocuğu babası yaşındaki insanlara on dolara pazarlanmaktadır. Bu çocuklar, “ Kerbelâ” yı yaşıyorlar. Bunları anlatabiliyor muyuz her yerde? Bunları konuşabiliyor muyuz her yerde? 


Dünyada her gün binler çocuk açlıktan ölüyor. Açlığın “Kerbelâ” sını yaşıyorlar. Asıl mesele bunları, anlatabilmek, konuşabilmektir. Dünyada durmak bilmeyen savaşlar var. Bunları anlatabiliyor muyuz? Bunlarda her gün savaşların “Kerbelâ” sını yaşıyorlar. Hindistan’da bir mandanın fiyatı üç yüz yetmiş dolar, bir kadının fiyatı ise yirmi dolar, kadınlar “ Kerbelâ”; larını yaşıyorlar. Yeryüzündeki kadınlarımız mağdurlar, nice zorluklara ve zorbalıklara mahkûmdurlar. Bu olayları Cem evlerimizde konuşup işleyebiliyor muyuz? Bu sorunları konuşmak, bunları işlemememiz lazımdır. Biliyorsunuz “Kerbelâ” hadisesi yılında yaşandı. Fakat o günden bu güne “Kerbelâ” hiç bitmedi. Dünyada, yurdumuzda, komşu sınır boylarımızda, komşularımızın iç bölgelerinde nice coğrafyalarda her gün “Kerbelâ” lar yaşanıyor. Bunları söyleyip anlatabiliyor muyuz? İşte en yakın yaşadığımız “Kerbelâ” bunlardır. Gerçekten “Kerbelâ” diyenler, yetmiş iki millete aynı nazar ile bakan, bakarız diyenler veyahut da biz bütün insanlara aynı mesafedeyiz diyenler kendi içlerine bakmalıdır. 

Salona şöyle bir bakıyorum, nerde ise salonun üçte ikisini kadınlarımız doldurmuş.  Demek ki çırayı söndürmeyen Alevi inancında kadınlarımızdır. Ocağı şen tutan kadınlarımızdır. Ocağı söndürmeyip bacasını tüttüren kadınlarımızdır. Ağlayan, inleyen, acıyan üreten ve doğuran kadınlarımızdır. Durum böyle iken kadınlarımızın toplumumuzda konumu nedir acaba? Kadın hakları, insan hakları, kadın erkek eşitliğinden her fırsatta bahsediyoruz. Uygulamalarımız nasıldır acaba? Onlara bakmamız lazımdır. Bu düşüncelerimizi hayata geçirebiliyor muyuz? Edindiğimiz malımızı mülkümüzü kadınlarımızı ortak ediyor muyuz? Evlatlarımız arasında, kız ve erkek çocuklarımıza eşit davranabiliyor muyuz? Lafla peynir gemisi yürümüyor, kadınlarımız, çocuklarımız bu inancın olmazsa olmazıdır. Asla mağdur edilmemeli ve eşit muamele görmelidirler. Eğer bir mağduriyet varsa mutlaka giderilmelidir. Alevi kadın, mağdur olmamalı ve ekonomik özgürlüğü olmalıdır. 

Alevi inancında böyle matem günlerinde, muharrem günlerinde, hıdrellez günlerinde, nevruz günlerinde beş-altı mayıs günlerinde, başka milletlere Alevi kadınların eşitliği anlatılır. Şunu da unutmamalıyız ki yabancı araştırmacılar bu söylenenleri araştıracaklardır, ya da araştırdılar. Eğer anlatılanların doğru olmadığı görülürse mahcup oluruz. Söylediklerimiz karşısında mahcup olmamamız için, kadınlarımıza ve çocuklarımıza eşit davranmalıyız. Özümüzde ve inancımızda eşit olunması gerektiği özellikle vurgulanıyor. Yani sözde söylediklerimizi pratikte de uygulamamız gerekir, buna dikkat etmeliyiz. Başka inançların etkisinde kalarak onlara benzememeliyiz.

Alevi inancının emirlerini, uygulamalarını, gösterdiği yolu iyi takip edip uygulanması gerekiyor. Sapmalar olursa el birliği ile doğru yola davet etmemiz gerekiyor. Üzülerek görmekteyiz ki toplumumuzda takiye yapılmaktadır. Bin yıldır inançlar bu ülkede törpülene törpülen elde pek bir şey kalmamıştır. Bu kayıplar göz önüne alınarak yılında Aleviler yurt içinde ve yurt dışında örgütlenmişlerdir. Kendi değerlerimize ve özümüze dönmemiz lazımdır. Bu değerlerimizi ayrıca gençlerimize aktarmamız gerekiyor. İçinde bulunduğumuz bu kutsal ayda Hz. Hüseyin’in adını anarken, onun direnme azminden bahsederken, kendimiz için örnek almalıyız. Bulunduğumuz topraklar Hıristiyan âleminin yaşadığı topraklardır. Alevilik semavi dinlerin hiçbirisine benzemeyen, semavi dinlerin kutsiyetini alıp kendi potasında eriten bir inançtır. Hz. İsa’nın ve Hz. Hüseyin’in ortak olan yönlerine bakıyoruz. Ana Meryem, Hz. İsa’yı doğurduğu zaman altı aylık hamileydi. İki bin yıl önceki koşullarda Hz. İsa hayata tutunarak yaşadı. O günün tıp bilgisine göre yaşaması imkânsızdı, ama yaşayabildi. Hz. Hüseyin’i de ana Fatma altı aylıkken dünyaya getirdi.  Onun da tıbben yaşaması imkânsızdı, hayata tutunup yaşadı. Hz. İsa’ya Yahudi aristokratları Mesihlik sevdasından vazgeç, ayrıl seni rahat bırakırız, rahat yaşarsın dediler. Hz. İsa, elinin tersiyle itti ve çarmıha gerildi. Hz. Hüseyin’de yezide biat etmedi. Zorbalıklarla yolunu 
kestiler, biat edersen kurtulursun, istediğin yere vali, istediğin yere serdar olursun dediler ama o da elinin tersiyle itti. Zalimden yana değil, mazlumdan yana tavır koyar ve  “Kerbelâ” da şehit edilir. İkisinin ortak kaderi bu şekilde benzemektedir.

Hıristiyan âleminde  Hz. İsa’nın, Aleviler’de, Hz. Hüseyin’in gönüldaşlarına verilen mesaj vardı. Hz. İsa çarmıha gerildikten sonra İsa’nın havarileri, dediler ki Hz. İsa çarmıha gerildikten sonra biz en büyük kurbanı verdik. O güne kadar Hıristiyan aleminde olan kurbanı kaldırdılar. Bir daha kurban yok dediler. Hz. Hüseyin’e inanan gönül dervişlerimiz, pirlerimiz bu kadim inancı bize taşımışlar. Anadolu Kızılbaş Alevileri de Hz. Hüseyin’in şefaatinden sonra, İslam halifeleri ve mollaları her tarafa yaydıkları dayatmacı uygulamalar ve dedikleri, niye kurban bayramında kurban kesiyorsunuz? Aleviler, “Kerbelâ”da en büyük kurbanı verdiler, bir daha kurban bayramında bizim kurbanımız yoktur dediler. Öyle bir bayramı da tanımıyoruz dediler. Ama bu kurala riayet edilmediğini de görüyoruz maalesef. 
Kurban bayramının birinci günü hac farizası yerine getirilirken, Hz. Hüseyin de Kâbe’de idi.  Yezid haber göndermiş, biat etmezse öldürün. Hz. Hüseyin en yakın aile bireyleriyle  Kâbe’den ayrılmış. Ayrılışından yirmi gün sonra “Kerbelâ” da önünü kestiler. Bırakın Şam’a gideyim, bırakın Küfe’ye gideyim, bırakın geldiğim yere Kâbe’ye döneyim dedi kabul etmediler. Burada biat edeceksin, etmesen öldürüleceksin dediler. Hz. Hüseyin biat etmedi onlarda dediklerini yaptılar. O günden beri yirmi gün sayılıp, yirmi birinci günü muharrem, matem orucumuzun birinci günü başlar. Bu hesaplamalarda yanlışlıklar yapıldığını üzülerek görmekteyiz. Bin yıllık geleneklerin iyi hesaplanıp yanlışlara düşülmemesi gerekir. Günümüzde Türkiye’de zor günler yaşanmaktadır. Ülkemizde dokuz yüzün üzerinde Cemevimiz vardır. Cemevlerimizin özüne dönmesi için beraber çaba harcamalıyız.

İster burada olun isterseniz Türkiye’de, kendi özünüzü ve inancınızı yaşayınız. Anadolu Kızılbaş Alevileri bu ayda tuttuğumuz oruca on iki İmam orucu demişlerdir. Çorbaya da on iki İmam çorbası diyorlar. Aşure bir yerde tatlıysa da, bir yerde birleştiricidir. Lokmadır, paylaşımcılıktır, beraberliktir, kardeşliktir, davaya sahip çıkmaktır. Aşurenin bizde ayrı bir değeri ve anlamı vardır. 

Anavatandan binlerce kilometre uzakta gurbet ellerdesiniz. Çocuklarınızı iyi yetiştiriniz. Çocuklarınızı iyi yetiştirmek için gösterdiğiniz gayretleriniz de bir ibadet sayılır. Çocuklarınızın birkaç yabancı dil öğrenmesini sağlayınız. Hayatın hiçbir döneminde bu önemli değerlerden uzaklaşmayınız. İbadetlerimizde şekilcilikle hakka varamayız. Ancak gönülle hakka varabiliriz. 

Alevi orucunda şart yoktur. Oruç tutmazsan cehennemde yanarsın tehditleri bizim inancımızda yer almamaktadır. Durumun müsaitse, kendini iyi hissediyorsan, gönlünde kaynıyor ve yanıyorsa niyet et ve oruç tut. Oruçlu olduğunu da bir başkası bilmesin. Cennet ve cehennemle halkın korkutulması doğru ve hoş bir şey değildir. Alevi pirleri ve dedeleri hiçbir zaman cennet ve cehennem kelimeleriyle halkı korkutmamış ve kandırmamıştır. Senin cennetinde, cehenneminde seninle beraberdir demişlerdir.

Tuttuğumuz oruca on iki imam orucu denmiştir. Bu imamlar eceleriyle ölmemiş şehit edilmişlerdir. Aleviler, dünyada nerede ıstırap, nerede acı varsa, nerede,“Kerbelâ” yaşanıyorsa tuttukları orucu, o toplumlara atamışlardır.  Bundan dolayıdır ki bizim orucumuz, yetmiş iki millete aynı nazarda bakarız dediğimiz zaman, nerede zulüm varsa tuttuğumuz oruç onların da izafesi olsun denmiş ve onlara da izafe etmiştir. Bu zulümlerin kalkması için dua etmişlerdir.
Oruçta, su içemezsin deniyor, şeker hastası var ilaç içiyor, su içmesi lazım, çocuklar spor yapıyor, ağır işlerde çalışanlar var, vardiyalı çalışanlar var su içmeleri lazım. Su, en büyük gıda maddesidir. Tutulan on iki günlük oruçta, Hz. Hüseyin on iki gün susuz kalmamıştır. Bu hususta eksik bilgilendirme var. “Kerbelâ”’nın başlangıcı ve bitişi üç gündür. Hz. Hüseyin “Kerbelâ” da önü kesildiği zaman üç gün susuz kalmıştır. Üçüncü gün zaten şehit edilmiştir. On iki gün denilme sebebi, on iki imama izafe edildiği için, oruç on iki gündür.

Türkiye’de yaşamın içerisine dönecek olursak. Ülkemizde seksen bir ilimiz var. Bu illerin valileri var. Valilerin içerisinde hiç Alevi bulunmamaktadır. Yine ülkemizde dokuz yüz elli yedi ilçemiz var. En çoğu İstanbul’da otuz dokuz ilçe. Bu ilçelerin hiçbirinde Alevi kaymakama rastlayamazsınız. Türkiye’nin yüz yetmiş dört tane büyükelçiliği var. Burada da bir tek Alevi’ye rastlayamazsınız. Bin yedi yüz elli dört adet birinci sınıf emniyet müdürlüğü bulunmaktadır. Bunların içerisinde de yine Alevi bulamazsınız. Alevileri ayıklamak için bu devlet bütün hünerlerini kullanmıştır. Osmanlı’dan başlayıp Cumhuriyetle devam ederek günümüze kadar gelmiştir bu Alevileri ayıklama işi. Alevilere, sınavlarda büyük haksızlıklar yapılmaktadır. Yazılı sınavları kazanan Alevi vatandaşlar, sözlü sınavlarda haksızlıklarla elenmektedir. Bunun gibi sayacağımız birçok sorunlarımız bulunmaktadır. Dileğimiz bu ayrımcılığın ortadan kaldırılması, vatandaşlar arasında adaletli davranılmasıdır. 

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkürlerimi sunuyorum. Oruçlar açıldı, sonrasında soru cevaplarla devam edildi. Lokma duası yapıldı, çay, kahve ikramıyla sohbetler kuruldu.  

monash.pw Birinci/Bergkamen-Unna
   

 

Kayıp Elif’ten iyi haber: Şanlıurfa’daymış!

Haberin Devamı

AİLESİNİN tek kızı olan 19 yaşındaki Elif Demir’in babası Ramazan Demir, 26 Ekim’den beri kayıp kızı için önce Alman polisine başvurdu, ardından da basın aracılığı ile vatandaşlardan destek istedi. Elif’in kayıp haberi gazetelerde yer alması ve sosyal medyada büyük yankı uyandırmasının ardından, genç kızın nerede olduğunun ortaya çıkması uzun sürmedi.

AİLEDE BÜYÜK SEVİNÇ VAR
Kızı Elif Demir’in bulunduğunu Hürriyet’e anlatan baba Ramazan Demir, “Kızımın Şanlıurfa Siverek’te olduğu bilgisine ulaştık, sonra da kendisi bizi aradı. sağlığı iyi. Kendisiyle konuşabildiğimiz için çok mutlu olduk. Bu süreçte bize destek olan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

‘ELİF SEVDİĞİ GENÇLE BERABER’
Kızına ulaşamadığı sürede zor günler geçirdiğini söyleyen baba Ramazan Demir, kızı Elif ile yaptığı konuşmayı şöyle aktardı: “Kızımı telefonundan defalarca aradık, mesaj attık, ama ulaşamadık. Sonra kendisinin Şanlıurfa Siverek’te olduğu bilgisine ulaştık. Ardından kendisi aradı ve sevdiği bir erkek arkadaşının yanında olduğunu söyledi. Zaten bizi de, o arkadaşının telefonundan aradı, kendi telefonu hâlâ kapalı. Elif, durumunun iyi olduğunu ve Almanya’ya dönmeyi düşünmediğini söyledi. Kızım, ‘yakın zamanda düğün yapacağız, siz ister gelin, ister gelmeyin’ dedi. Ben, burada Bergkamen halkına bize destek oldukları için çok teşekkür ediyorum. Özellikle kendi yakınlarıma, aileme ve akrabamız olan Kaynak ailesine, bize destek olduğu için çok teşekkür ediyorum.”

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır