beyaz kan değerini yükselten yiyecekler / Hızlı kan yapan yiyecekler nelerdir? Kanı en çok ne yükseltir? Kansızlığa evde ne iyi gelir?

Beyaz Kan Değerini Yükselten Yiyecekler

beyaz kan değerini yükselten yiyecekler

Lökopeni (Beyaz Kan Eksikliği): Nedir, Belirtileri, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Lökopeni (Beyaz Kan Eksikliği) Nedir?

Lökopeni, kişilerin tam kan sayımı tetkikinde beyaz kan hücresi (WBC) sayısının normal sınırların altında tespit edilmesini ifade eder. Bağışıklık hücrelerindeki bu azlık kişinin enfeksiyon hastalıklarına karşı yatkın hale getirebileceği için önem arz eder.

Sağlıklı bireylerde normal kabul edilen beyaz kan hücresi sayısı aralığı 3,500-4,000 ile 10,000-11,000 arasında değişkenlik gösterebilir. Bu sayıların birimi mikrolitre kan hacminde yer alan hücre miktarıdır. 4000’in altında tespit edilen beyaz kan hücresi sayısı kişide lökopeni varlığına işaret ediyor olabilir.

Lökopeni ve nötropeni kavramları bazen birbiri yerine kullanılabiliyor olsa da bunun aslında yanlış bir kullanım şekli olduğuna dikkat edilmelidir. Lökopeni kavramı tüm beyaz kan hücrelerini içerisine alan ve bunların herhangi birindeki azalmayı ifade eden bir terim iken nötropeni kavramı ise beyaz kan hücreleri arasında en fazla bulunan nötrofil sayısındaki azalmayı ifade eder.

Nötrofiller, beyaz kan hücrelerinin yaklaşık olarak %55-70’ini oluşturur. Temel görevleri ise bakteri ve mantar kaynaklı enfeksiyon etkenleri ile mücadele edilmesidir. Nötrofillerin ardından kanda en sık bulunan beyaz kan hücresi virüslere karşı vücudun savunulmasını sağlayan lenfositlerdir. Beyaz kan hücreleri arasında en az sayıda bulunan hücre grubunu ise bazofiller oluşturur ve bu hücreler alerjen maddelere karşı iltihabi yanıt oluşumunda görev alır. Eozinofiller alerjik reaksiyonlar ve astım gibi hastalıkların gelişiminde rol oynadığı düşünülen beyaz kan hücresi grubudur. Boyut açısından incelendiğinde savunma hücrelerinin en büyükleri olan monositler ise bakteri, virüs ve mantarlara karşı mücadelesini sürdürür.

Lökopeni (Beyaz Kan Eksikliği) Belirtileri Nelerdir?

Beyaz kan hücreleri kemik iliğinde üretilen ve vücudun savunma fonksiyonlarının devam etmesi için kritik öneme sahip hücrelerdir. Bu hücrelerin sayısının azalması bireylerin hastalıklarla ve hastalık oluşturma potansiyeline sahip mikroorganizmalar ile mücadele yeteneğini olumsuz yönde etkileyerek çeşitli enfeksiyon belirtilerinin oluşmasına neden olabilir:

  • Ateş
  • Terleme
  • Üşüme, titreme

Bu ortak belirtiler dışında lökopeni ile oluşabilecek şikayetler bu durumun ortaya çıkmasındaki asıl neden ve hangi hücre grubunun etkilenmiş olduğuna göre farklılık gösterebilir.

Lökopeni (Beyaz Kan Eksikliği) Neden Olur?

Çeşitli sağlık sorunları kemik iliğinde beyaz kan hücresi üretimini etkileyerek veya bu hücrelerin ortadan kaldırılmasını hızlandırarak lökopeni durumunun oluşmasına neden olabilir:

  • Viral ve Bakteriyel Enfeksiyon Hastalıkları

Nezle veya grip gibi akut (ani başlangıçlı) viral hastalıklarda geçici bir lökopeni hali ortaya çıkabilir. Bu virüslerin bulaşı sonrası ilk dönemde kemik iliğinde beyaz kan hücrelerinin üretilme süreci olumsuz yönde etkilenir. Bu rahatsızlıklar dışında bazı ağır hastalıkların seyri sırasında vücudun beyaz kan hücrelerini kullanma hızında bir artış söz konusu olabilir. HIV gibi viral enfeksiyonlar sadece belirli tipte beyaz kan hücrelerini hedef alarak lökopeni halinin gelişimine neden olabilir.

Bakteri kaynaklı çeşitli enfeksiyon hastalıklarında da lökopeni durumu meydana gelebilir. Tüberküloz hastalığı bu rahatsızlıklar içerisinde yer alır. Özellikle kadın bireylerde bu ağır enfeksiyona yakalanma sonrasında lökopeni gelişimi için artmış bir risk söz konusudur.

Aplastik anemi, aşırı aktif dalak ve myelodisplastik sendrom gibi durumlar lökopeni gelişimi ile sonuçlanabilir. Kemik iliği kemiklerin merkezinde yer alan süngerimsi bir dokudur ve kan hücrelerinin üretimini gerçekleştirir. Bahsedilen rahatsızlıklara ek olarak bazı kanser türleri, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyasyon uygulamaları veya benzen ve pestisit (tarım ilacı) gibi kimyasallar ile maruziyet sonrasında da kemik iliği olumsuz yönde etkilenerek lökopeni gelişebileceği unutulmamalıdır.

Lösemi başta olmak üzere çeşitli kanser türleri kemik iliğinin hasarlanmasına neden olarak lökopeni gelişimine neden olabilir.

  • Otoimmün Rahatsızlıklar

Otoimmün rahatsızlıklar bağışıklık sisteminin kendi doku ve organlarına karşı giriştiği mücadeleyi ifade eder. Romatoid artrit ve lupus gibi rahatsızlıkların seyri sırasında beyaz kan hücrelerinin hedef alınması halinde kişilerde lökopeni gelişimi gözlenebilir.

Kostmann sendromu gibi konjenital (doğuştan gelen) rahatsızlıklar lökopeni halinin oluşmasına neden olabilir.

  • Beslenme Eksiklikleri (Malnütrisyon)

Vitamin ve mineraller genel olarak mikro besin maddesi olarak tanımlanırlar. Bu mikro besin grupları içerisinde yer alan B12 vitamini, folat, bakır ve çinko gibi maddelerin eksikliğinde lökopeni durumu meydana gelebileceği için dikkatli olunmalıdır.

Sarkoidoz, granülom adı verilen iltihabi oluşumlarla karakterize multisistemik bir rahatsızlıktır. Bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale geçmesi ile vücudun çeşitli bölgelerinde ağır iltihabı durumlarla seyreden bu hastalık, kemik iliğini de etkisi altına alarak lökopeni gelişimine neden olabilir.

Bu sağlık problemlerine ek olarak bazı rahatsızlıkların tedavisi amacıyla kullanılan çeşitli ilaçların kullanımı sonrasında da kişilerde lökopeni geliştiği tespit edilebilir. Multiple skleroz (MS) tedavisinde kullanılan interferon türevi ilaçlar, bazı nöbet önleyici ilaçlar, bupropion etken maddeli sigara bırakma ve depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, bazı antipsikotikler, steroid ilaçlar ve penisilin gibi bazı antibiyotikler, kullanımları sonrasında kemik iliğinin baskılanmasına ve dolayısıyla lökopeni gelişimine neden olabilecek ilaçlar arasında yer alır. Bu nedenle hekimlerin bilgisi ve reçetelendirmesi dahilinde olmayan ilaç kullanımlarından kaçınılması oldukça önemli bir konudur.

Lökopeni (Beyaz Kan Eksikliği) Teşhisi Nasıl Konulur?

Lökopeni teşhisi oldukça basit bir tetkik olan tam kan sayımında bu hücrelerin düzeyinin incelenmesi ile gerçekleştirilebilen bir tanıdır.

Lökopeni (Beyaz Kan Eksikliği) Tedavisi Nasıldır?

Lökopeni tedavisi hangi savunma hücresi tipinin etkilendiğine ve bu durumun oluşumundaki asıl nedenin ne olduğuna göre değişkenlik gösterebilir. Lökopeniye tedavi yaklaşımı kapsamında uygulanabilecek çeşitli yöntemler mevcuttur:

Lökopenisi olan bireylerde çeşitli ilaçların kullanımı ile vücutta bağışıklık sistemi hücrelerinin üretimi desteklenebilir. Lökopeni halinin gelişiminde enfeksiyon hastalıklarının etkili olduğunun tespit edilmesi halinde ise enfeksiyon etkenine yönelik olarak antiviral, antifungal ya da antibiyotik ilaçların reçetelendirilmesi gerekli olabilir.

Bazı kişilerde lökopeni gelişmesinin altında yatan sebep çeşitli sağlık sorunları nedeniyle kullanılan ilaçlar olabilir. Bu ilaçlar hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde bu yan etkiyi gösterme ihtimali daha düşük olan alternatifleri ile değiştirilebilir.

  • Büyüme Faktörü Kullanımı

Kemik iliğinde bulunan kök hücrelerin uyarılması ve bu hücrelerden bağışıklık sistemi hücrelerinin üretimini desteklemek amacıyla kullanılan çeşitli büyüme faktörleri özellikle bazı genetik rahatsızlıklarda ve kemoterapi nedeniyle oluşan lökopeni olgularında olumlu sonuçlanabilen bir uygulamadır.

  • Beslenme Tarzı Değişiklikleri

Genel olarak ağır lökopenisi olan kişilerde tüketilen gıdalardaki bakteri düzeyinin düşük tutulması istenilir. Aynı zamanda sağlıklı ve dengeli beslenme kapsamında lökopenisi olan kişilerin vücudun vitamin ve mineral ihtiyacına daha fazla dikkat etmesi önerilir.

Beslenme tarzı değişikliğine ek olarak istirahat etmek, küçük de olsa her türlü kesiklere karşı önlem almak ve hastalık oluşturma potansiyeline sahip canlılarn bulunduğu ortamlarla temas sonrasında vücut hijyeninin tekrar sağlanması gibi yöntemler lökopenisi olan kişilerin ağır enfeksiyon durumlarından kaçınabilmesi adına gerçekleştirebileceği uygulamalar arasında yer alır.

Tüm bu özellikleri göz önüne alındığında lökopenisi olan bireylerin düzenli olarak kontrollerini yaptırmaları ve rutin olarak beyaz kan hücresi düzeylerinin incelenmesi önerilir.

Kan Şekerini Hızlı Yükselten Gıdalara Dikkat!

Halk arasında 'kan şekeri' olarak bilinen glikoz, şekerli veya unlu gıdalar, pirinç ve patates başta olmak üzere birçok besinde bulunan enerji metabolizması için çok gerekli bir maddedir. Besinler ile alınan glikoz bağırsaklardan emilir ve kan ile tüm doku ve organlara taşınıp enerji üretimi için kullanılır. Eğer ortamda gerekenden fazla miktarda glukoz var ise ihtiyaç halinde kullanılmak üzere daha kompleks karbonhidratlara dönüştürülerek karaciğerde ve kaslarımızda depolanır. Bu depolamayı sağlayan hormonumuz 'insülin' dir ve  pankreasımızdan salınır. 

 

Kan glukozunun normal seviyede olması durumuna "normoglisemi", normalden düşük olmasına "hipoglisemi" ve normalden yüksek olmasına "hiperglisemi" denir. Kan şekerimizin uzun süre yüksek seyretmesiyle beraber hücreler bir süre sonra bu duruma direnç gösterir ve hücre dışında kalmaya devam eder. Bu duruma 'insülin direnci' diyoruz. İnsülin direnci eğer yaşam tarzı değişiklikleri dediğimiz düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı-dengeli beslenme programıyla veya farmakolojik tedavi dediğimiz oral antidiyabetik ilaçlar ile regüle edilemez ise diyabet düşünülür. Diyabet, dünya çapında yetişkinler ve çocuklar arasında görülme sıklığı yüksek olan kronik bir hastalıktır.  Kontrolsüz diyabetin kalp hastalığı, böbrek hastalığı, körlük ve diğer komplikasyonlar dahil birçok ciddi sonucu bulunmaktadır.

 

Kan şekerimizin hızlı ve fazla yükselmesini önlemek için tükettiğimiz besinlere dikkat etmeliyiz. Karbonhidrat tüketimimizi reçel, bal, pekmez, çay şekeri gibi basit olanlardan değil tam buğday ekmeği, kurubaklagil, bulgur, yulaf gibi yüksek lifli kompleks karbonhidrat kaynaklarından sağlamalı, glisemik indeksi düşük yani kan şekerimizi hızlı yükseltmeyen besinlerden karşılamalıyız. 

 

Peki bu konuda hangi gıdaların tüketimi önem arz ediyor?

 

Şekerle tatlandırılmış içecekler 

Gazlı ve şekerli içecekler kan şekerini hızlı yükseltmekte. Ayrıca şeker yerine içeriklerinde yer alan fruktoz şurubu, insülin direnci, obezite ve non-alkolik karaciğer yağlanması ile yakından ilişkilidir.

 

Trans yağlar 

Trans yağlar, stabilitelerini artırmak için kimyasal olarak değiştirilmiş doymamış yağlardır. Enflamasyon, insülin direnci, abdominal yağlanma ve kardiyovasküler hastalıklar ile bağlantılılar. 

 

Beyaz ekmek, pirinç ve makarna 

Beyaz ekmek, makarna ve pirinç karbonhidrat bakımından yüksek ancak lif bakımından  fakir besinlerdir. Bundan kaynaklı olarak tüketildiklerinde kan şekerini hızlıca yükseltirler. Beyaz ekmek yerine tam buğday veya çavdar ekmeği, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı ve kepekli makarna seçmek bu anlamda daha yararlı olacaktır.

 

Meyve aromalı yoğurt, kefir vb.

Meyve aromalı yoğurtlar genellikle yağ bakımından düşüktür ancak şeker bakımından yüksektir, bu da daha yüksek kan şekeri ve insülin seviyelerine yol açabilir. Sade, tam yağlı yoğurt, diyabet kontrolü ve genel sağlık için daha iyi bir seçimdir. Kefir veya süt içiminde zorlanan bireyler için  meyve ile blenderize edilmesi önerilebilir.

 

Kahvaltılık gevrekler 

Yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı kahvaltı, diyabet ve iştah kontrolü için en iyi seçenektir. Bunun tam tersi olarak pek çok kahvaltılık gevrek karbonhidrat bakımından yüksek ancak protein açısından fakirdir. Bundan dolayı kahvaltılık gevrek seçerken etiket okumak büyük önem taşımaktadır.

 

Aromalı kahve içecekleri 

Glikozun sıvı tüketimi kan şekerimizi, katı formundan daha çabuk yükseltmektedir. Aromalı kahve içecekleri bu bakımdan kan şekeri seviyelerini hızlıca yükselttiğinden tercih edilmesi önerilmez.

 

Ek şeker 

Bal, pekmez, reçel, akçaağaç şurubu, sofra şekeri kadar işlenmiş değildir fakat ek şeker grubundan sayılır. Ek şekerler kan şekeri, kan insülini ve enflamatuar ajanları olumsuz etkiler. Bu demek oluyor ki bal, pekmez vb. besinler de sofra şekeri ile aynı olumsuz etkilere sahip olduklarından sınırlı miktarlarda kullanılmalıdır.

 

Kurutulmuş meyve 

Kurutulmuş meyvelerin su oranı oldukça düşük olduğundan konsantredirler ve taze meyvelerden dört kat daha fazla karbonhidrat içerirler. Ayrıca kuru meyvelerin boyutları taze meyvelerden çok daha küçük oluğundan tüketim süreleri de oldukça kısadır. Örneğin bir elmayı tüketirken geçen süre zarfı 1 kuru inciri tüketirkenden uzun olduğu için elma kan şekerini daha yavaş yükseltmektedir.

 

Paketlenmiş atıştırmalık yiyecekler 

Paketlenmiş atıştırmalıklar, genellikle kan şekeri seviyenizi hızla yükseltebilen rafine undan yapılan yüksek oranda işlenmiş gıdalardır. Ayrıca birçoğu maliyeti daha uygun olduğundan beyaz şeker yerine yüksek fruktozlu mısır şurubu içermektedir. Bundan dolayı paketli gıdalardan mümkün oldukça uzak durmak kan şekeri kontrolümüzde bize yardımcı olacaktır.

 

Meyve suyu

Meyve suyu genellikle sağlıklı bir içecek olarak kabul edilse de, kan şekeri üzerindeki etkileri gazlı içecekler ve diğer şekerli içeceklere benzer.

Meyve suları en az gazlı içecekler kadar şeker içerir. Yüksek fruktoz içeriği, insülin direncini arttırabilir, kilo alımını teşvik edebilir ve kalp hastalığı riskini artırabilir. 

WBC BEYAZ KAN HÜCRESİ NEDİR? DÜŞÜKLÜĞÜ VE YÜKSEKLİĞİ

Beyaz kan hücresi (WBC) nedir?

Beyaz kan hücresi sayımı (WBC) , kanınızdaki beyaz kan hücresi sayısını ölçer. Beyaz kan hücreleri bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Vücudunuzun enfeksiyonlarla ve diğer hastalıklarla savaşmasına yardımcı olurlar.

Hastalandığınızda, vücudunuz hastalığınıza neden olan bakteri, virüs veya diğer yabancı maddelerle savaşmak için daha fazla beyaz kan hücresi üretir. Bu durum, beyaz kan hücresi sayınızı artırır.

Bazı hastalıklar ise vücudunuzun ihtiyacınız olandan daha az beyaz kan hücresi üretmesine neden olabilir. Bu durum, beyaz kan sayınızı düşürür. Beyaz kan hücresi sayınızı düşürebilecek hastalıklar arasında bazı kanser türleri ve beyaz kan hücrelerine saldıran viral bir hastalık olan HIV/AIDS yer alır. Kemoterapi dahil bazı ilaçların kullanılması da beyaz kan hücrelerinin sayısını azaltabilir.

Beş ana beyaz kan hücresi türü vardır:

  • Nötrofiller
  • Lenfositler
  • Monositler
  • Eozinofiller
  • Bazofiller

Beyaz kan hücresi sayımı, kanınızdaki bu hücrelerin toplam sayısını ölçer. Kan diferansiyeli adı verilen başka bir test, her tür beyaz kan hücresinin miktarını ayrı ayrı ölçer.

Beyaz kan hücresi sayımı WBC ne için kullanılır?

Beyaz kan hücresi sayımı, çoğunlukla yüksek beyaz kan hücresi sayımı veya düşük beyaz kan hücresi sayımı ile ilgili bozuklukların teşhisine yardımcı olması için kullanılır.

Yüksek wbc beyaz kan hücresine neden olabilen durumlar şunları içerir:

  • Otoimmün ve inflamatuar hastalıklar, bağışıklık sisteminin sağlıklı dokulara saldırmasına neden olan durumlar
  • Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar
  • Lösemi ve Hodgkin hastalığı gibi kanserler
  • Alerjik reaksiyonlar

Düşük wbc beyaz kan sayımı ile ilgili bozukluklar şunları içerir:

  • HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemi hastalıkları
  • Lenfoma, kemik iliği kanseri
  • Karaciğer veya dalak hastalıkları

WBC beyaz kan hücresi sayımı testi, beyaz kan hücrelerinin sayısının çok yüksek veya çok düşük olup olmadığını gösterebilir, ancak bir tanıyı doğrulayamaz. Bu nedenle genellikle tam kan sayımı, kan diferansiyeli, kan yayması ve/veya kemik iliği testi gibi diğer testlerle birlikte yapılır.

Hangi durumlarda beyaz kan hücresi (WBC) sayımına ihtiyaç duyulur?

Enfeksiyon, iltihap veya otoimmün hastalık belirtileriniz varsa bu teste ihtiyacınız olabilir. Enfeksiyon belirtileri şunları içerir:

  • Ateş
  • Titreme
  • Vücut ağrıları
  • Baş ağrısı

Enflamasyon ve otoimmün hastalıkların semptomları, enflamasyonun alanına ve hastalığın tipine bağlı olarak farklı olacaktır.

Bağışıklık sisteminizi zayıflatan bir hastalığınız varsa veya bağışıklık tepkinizi azaltan ilaç kullanıyorsanız da bu teste ihtiyacınız olabilir. Test, beyaz kan sayınızın çok düştüğünü gösteriyorsa, doktorunuz tedavinizi bu sonuca göre ayarlayabilir.

Yeni doğmuş veya daha büyük çocuğunuz da, rutin bir taramanın parçası olarak veya beyaz kan hücresi bozukluğu belirtileri varsa test edilebilir.

WBC Beyaz kan hücresi sayımı nasıl yapılır?

Bir sağlık uzmanı, küçük bir iğne kullanarak kolunuzdaki bir damardan kan örneği alacaktır. İğne yerleştirildikten sonra, bir test tüpüne veya şişeye az miktarda kan alınır. İğne içeri girdiğinde veya dışarı çıktığında biraz acı hissedebilirsiniz.

Çocuklarda test için topuktan (yeni doğanlar ve küçük bebekler) veya parmak ucundan (daha büyük bebekler ve çocuklar) kan örneği alınabilir. Hemşire, topuğu veya parmak ucunu alkolle temizleyecek ve bölgeyi küçük bir iğne ile dürtecektir. Hemşire birkaç damla kan toplayacak ve siteye bir bandaj yerleştirecektir.

Teste hazırlanmak için herhangi bir şey yapmam gerekecek mi?

Beyaz kan hücresi sayımı için özel bir hazırlığa ihtiyacınız yoktur.

Testin herhangi bir riski var mı?

Kan testinden sonra, iğnenin sokulduğu yerde hafif ağrı veya morarma olabilir, ancak çoğu semptom çabucak geçer.

İğne batması testi ile bebeğiniz veya çocuğunuz için çok az risk vardır. Çocuğunuz site dürtüldüğünde biraz çimdik hissedebilir.

Beyaz Kan Hücresi (WBC) Testi Sonuçları Ne Anlama Geliyor?

Beyaz kan hücresi wbc yüksekliği, aşağıdaki koşullardan birine sahip olduğunuz anlamına gelebilir:

  • Bakteriyel veya viral bir enfeksiyon
  • Romatoid artrit gibi inflamatuar bir hastalık
  • Alerji
  • Lösemi veya Hodgkin hastalığı
  • Yanık veya ameliyattan kaynaklanan doku hasarı

Beyaz kan hücresi wbc düşüklüğü, aşağıdaki koşullardan birine sahip olduğunuz anlamına gelebilir:

  • Kemik iliği hasarı. Buna enfeksiyon, hastalık veya kemoterapi gibi tedaviler neden olabilir.
  • Kemik iliğini etkileyen kanserler
  • Lupus (veya SLE) gibi bir otoimmün bozukluk
  • HIV/AIDS

Halihazırda bir beyaz kan hücresi bozukluğu tedavisi görüyorsanız, sonuçlarınız tedavinizin işe yarayıp yaramadığını veya durumunuzun düzelip düzelmediğini gösterebilir.

Sonuçlarınız hakkında sorularınız varsa, doktorunuzla görüşün.

Beyaz kan hücresi sayımı hakkında bilmem gereken başka bir şey var mı?

Beyaz kan sayımı sonuçları genellikle kan diferansiyeli de dahil olmak üzere diğer kan testlerinin sonuçlarıyla karşılaştırılır. Bir kan diferansiyel testi, nötrofil veya lenfosit gibi her tür beyaz kan hücresinin miktarını gösterir. Nötrofiller çoğunlukla bakteriyel enfeksiyonları hedeflerken lenfositler ise çoğunlukla viral enfeksiyonları hedefler.

  • Normalden daha yüksek miktarda nötrofil varlığı, nötrofili olarak bilinir.
  • Normalden daha düşük bir miktar nötropeni olarak bilinir.
  • Normalden daha fazla miktarda lenfosit varlığı lenfositoz olarak bilinir.
  • Daha düşük bir normal miktar, lenfopeni olarak bilinir.

WBC Beyaz Kan Hücresi Nedir? Düşüklüğü ve Yüksekliği Hakkında Bizimle İletişime Geçin

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır